• Sonuç bulunamadı

Bir üniversite hastanesinde konjenital malformasyonların görülme sıklığı ve dağılımı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir üniversite hastanesinde konjenital malformasyonların görülme sıklığı ve dağılımı"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Özet

Amaç:Gazi Üniversitesi Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›’nda, 1988-2005 y›llar› aras›nda gerçekleflen do¤umlarda kon-jenital anomali tiplerinin ve insidans›n›n belirlenmesi amaçlanm›flt›r.

Yöntem: Retrospektif olarak incelenen 17.259 do¤umda toplam malformasyon s›kl›¤›, bu malformasyonlar›n tipleri, izole ve

kombine olarak görülme oranlar›, anne yafl›na göre ve cinsiyete göre da¤›l›mlar› belirlenmifltir.

Bulgular: Tespit edilen toplam 203 anomali, inceledi¤imiz popülasyonda, konjenital malformasyonlu fetüs do¤ma oran›n›n

%1.18 oldu¤unu göstermifltir. Erkek çocuklarda herhangi bir konjenital malformasyon bulunma riski %1.21 ve k›zlarda %1.15 olup Ki-kare testi kullan›lmas›yla iki grup aras›nda istatiksel olarak anlaml› fark bulunmam›flt›r (p>0.05). En s›k görülen anomali meningosel olup bunu anensefali ve hidrosefali gibi di¤er santral sinir sistemi malformasyonlar› izlemifltir. Görülen tüm malfor-masyonlar›n %70’i izole iken geri kalan› multipl konjenital malformasyon olarak görülmüfltür. Anomalili bir fetus do¤urma riski-nin yafla ba¤l› olarak de¤iflti¤i ve 20 yafl›ndan önce, 40 yafl›ndan sonra s›k görüldü¤ü tespit edilmifltir.

Sonuç: ‹nceledi¤imiz toplulukta konjenital malformasyon görülme s›kl›¤› %1.18’dir. En s›k görülen anomali meningosel olup

bu-nu anensefali ve hidrosefali gibi di¤er santral sinir sistemi malformasyonlar› izlemektedir.

Anahtar Sözcükler:Konjenital malformasyon, anomali.

DISTRIBUTION AND INCIDENCE OF CONGENITAL MALFORMATIONS IN A UNIVERSITY HOSPITAL

Objective: It is aimed to determine the incidence and types of congenital anomalies among all neonates in the Department of

Obstetrics and Gynecology, Gazi University Faculty of Medicine, between 1988-2005.

Methods: Registries of 17.259 neonates were studied retrospectively. Total malformation incidence, types of these

malforma-tions, percentages of isolated and multiple anomalies and their distribution according to gender and maternal age were deter-mined.

Results: 203 anomalies and a 1.18% incidence of congenital malformation was detected. Risk of any anomaly among male

fe-tuses was 1.21% and it was 1.15% among females; and no difference was detected (p>0.05).Most common anomaly was me-ningocele. It was followed by other central nervous system anomalies such as anencephaly and hydrocephaly. 70% of anom-alies were isolated and rest were multiple. Risk of having a fetus with congenital malformation varies with age and is most com-mon under 20 and over 40.

Conclusion: Overall congenital anomaly incidence in newborns of our population is 1.18%. Most common anomaly is

menin-gocele, followed by other central nervous system anomalies such as anencephaly and hydrocephaly.

Keywords:Congenital malformation, anomaly.

Bir Üniversite Hastanesinde Konjenital

Malformasyonlar›n Görülme S›kl›¤› ve Da¤›l›m›

Aydan Biri, An›l Onan, Ümit Korucuo¤lu, Bülent T›rafl, Özdemir Himmeto¤lu

Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, Ankara

Yaz›flma adresi: Dr. Ümit Korucuo¤lu

Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi,Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, Ankara e-posta: korucu23@yahoo.com

(2)

Girifl

Konjenital anomaliler, kromozom anormallikle-ri ve tek gen mutasyonlar› gibi genetik faktörlere, folik asit eksikli¤i yaratan beslenme al›flkanl›klar›-na, sigara, alkol ve di¤er çevresel toksik ajanlara ba¤l› olarak dünyan›n çeflitli bölgelerinde farkl› oranlarda görülürler. Bu konuda en fazla araflt›r-man›n yap›ld›¤› ülke olan Amerika Birleflik Devlet-leri’nde konjenital anomali görülme s›kl›¤› her 100 do¤um için 2-3 olarak bildirilmifltir.1 ‹ngiltere’de konjenital malformasyon s›kl›¤› %2, Japonya’da %1.2 ve Güney Afrika’da %1.49 olarak tespit edil-mifltir.2-3

Ülkemizde yurt genelinde yap›lan bir araflt›rma-da %2’lik bir konjenital malformasyon s›kl›¤› bu-lunmufltur.4Bu say› yaln›z do¤umda fark edilebilen anormallikleri içermektedir ve özellikle renal/kar-diyak sisteme ait, do¤umdan sonra tespit edilen anomaliler eklendi¤inde oran %5’e ç›kmaktad›r.4 Bir y›l boyunca Türkiye’deki 22 üniversite hastane-sinde do¤an bütün konjenital malformasyonlu be-beklerin incelendi¤i di¤er bir çal›flmada ise, konje-nital malformasyon oran› %3.65 olarak bulunmufl-tur.5Ayn› çal›flmada, ülkemizdeki tüm malformas-yonlar›n izole olarak görülme s›kl›¤› çeflitli ülkeler-den bildirilen sonuçlarla benzer bulunmakla bera-ber, nöral tüp defekleri ve yar›k damak-dudak da-ha s›k bildirilmifltir.5Gazi Üniversitesi Kad›n Hasta-l›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›’nda 1996 y›l›nda yap›lan ve sekiz y›ll›k do¤um kay›tlar›n›n incelen-di¤i bir di¤er çal›flmada ise %1.11’lik bir konjenital malformasyon s›kl›¤› belirtilmifltir.6

Konjenital malformasyonlar›n perinatal morbi-dite ve mortalitede önemli yer tutmas› ve çeflitli ül-kelerde farkl› tipte ve s›kl›kta görülmesi nedeniyle her toplumda hatta bölgede konjenital malformas-yon da¤›l›m ve s›kl›¤›n›n bilinmesi önemlidir. Biz de bu çal›flmam›zda, üçüncü basamak sa¤l›k hiz-meti veren hastanemizdeki konjenital malformas-yon s›kl›¤›, tipi ve da¤›l›m›n› tespit etmeyi amacla-dik. Bu sayede tarama, tan› ve tedavideki yakla-fl›mlar›n belirlenmesi sa¤lanabilir.

Yöntem

1988-2005 y›llar› aras›nda Gazi Üniversitesi Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i’nde gerçekleflen top-lam 17.259 do¤umun kay›tlar› retrospektif olarak

in-celenmifltir. Do¤um kay›tlar› ve hasta dosyalar›na ulafl›larak antenatal veya postnatal konjenital malfor-masyon saptanan fetüsler tespit edilmifltir. Toplam malformasyon s›kl›¤›, bu malformasyonlar›n tipleri, izole ve birlikte olarak görülme oranlar›, anne yafl›-na göre ve cinsiyete göre da¤›l›mlar› belirlenmifltir.

Hastalara rutin gebelik takibi boyunca, olas› anomalileri tesbit etmek amac›yla 16-18 haftalar aras›nda üçlü test, her trimesterde en az bir kez ult-rasonografik inceleme yap›lm›flt›r. Ultrasonografi de¤erlendirmesinde anormallik fark edilen, ikili veya üçlü testinde yüksek risk bulunan hastalara perinatoloji konusunda uzman hekimlerce detayl› ultrason incelemesi yap›lm›flt›r. Gerekli görülen durumlarda koryon villus biyopsisi, kordosentez ve amniosentez gibi ileri tetkikler yap›lm›flt›r.

Bulgular

1988-2005 y›llar› aras›nda gerçekleflen toplam 17.259 do¤um incelenmifltir. Bu yenido¤anlar›n toplam 8720’si (%50.54) k›z, 8538’i erkek (%49.46) olarak bulunmufltur. Tespit edilen toplam 203 ano-mali, bize, inceledi¤imiz popülasyonda %1.18 kon-jenital malformasyonlu fetüs do¤ma s›kl›¤› oldu¤u-nu göstermifltir. Bu anomalilerin iki cinsiyet aras›n-da aras›n-da¤›l›m› Tablo 1’de gösterilmifltir. Buna göre tesbit edilen toplam 203 anomalinin 103’ü erkek-lerde ve 100’ü k›zlarda izlenmifltir. Bu say›lar de-¤erlendirildi¤inde toplam konjenital malformas-yonlar›n %50.7’sinin erkeklerde ve %49.3’ünün k›z-larda izlendi¤i görülmüfltür. Do¤an erkek çocuklar-da herhangi bir konjenital malformasyon bulunma oran› %1.21 ve k›zlarda %1.15 olup Ki-kare testi kullan›lmas›yla iki grup aras›nda istatiksel olarak anlaml› fark bulunmam›flt›r (p>0.05).

‹ncelenen hasta grubunda bulunan konjenital malformasyonlar›n da¤›l›m› Tablo 2’de verilmifltir.

Tablo 2’de toplam 203 konjenital malformasyo-nun tipleri ve s›kl›¤› gösterilmektedir. Bu 203 ano-mali, konjenital malformasyonla do¤an fetus say›-s›yla ayn› de¤ildir, çünkü bir fetusta multipl malfor-masyonlar izlenebilmektedir. En s›k görülen ano-mali meningosel olup bunu anensefali ve hidrose-fali gibi di¤er santral sinir sistemi malformasyonla-r› izlemektedir. Genel olarak organ sistemi anoma-lileri olarak s›n›fland›r›ld›¤›nda 82 anomali ile en s›k santral sinir sistemi anomalileri izlenmektedir.

(3)

Bunu 17 olgu ile kardiak malformasyonlar, 16 olgu ile renal anomaliler ve genital sistem anomalileri izlemektedir.

Bizim hasta popülasyonumuzda izole ve mul-tipl malformasyonlar›n görülme s›kl›¤› ve yüzdele-ri Tablo 3’te gösteyüzdele-rilmektedir.

Görülen tüm malformasyonlar›n %70’i izole iken geri kalan› multipl konjenital malformasyon olarak görülmektedir. Santral sinir sistemi anomali-lerinin %80’inin izole olarak izlendi¤i dikkat çek-mektedir. Bu oran üriner sistem için %69, musku-loskeletal sistem için %70.8, kardiovasküler sistem için %70.5, gastrointestinal sistem için %71.4, abdo-minal duvar defektleri için %54, fasial defekt için %66.6 ve genital sistem anomalileri için %71.4 ola-rak bulunmufltur.

Bu incelemede ayr›ca maternal yafl ile konjeni-tal malformasyon s›kl›¤› aras›ndaki iliflki incelen-mifl ve konjenital malformasyonlu fetus do¤umlar›-n›n en çok 21-30 yafllar aras›nda oldu¤u tespit edil-mifltir. Yüzde olarak, anomalili bir fetus do¤urma riski ise yaflla birlikte de¤iflmekte ve 20 yafl›ndan önce ve 40 yafl›ndan sonra s›k görülmektedir. So-nuçlar Tablo 4’de verilmifltir.

Tart›flma

Konjenital malformasyon görülme s›kl›¤› sosyo-ekonomik duruma, beslenme al›flkanl›klar›na, co¤-rafi bölgelere, ›rklara ve çevresel etkenlere ba¤l› olarak toplumlar aras›nda farkl›l›k gösterir. Bu oran çeflitli ülkelerde %1.49 ila 3.2 aras›nda bildirilmek-tedir. Avustralya’da yap›lan 13 y›ll›k bir çal›flmada (1983-1995) konjenital malformasyon s›kl›¤› %3.2 ve en s›k görülen malformasyon kalça ç›k›¤› olarak bulunmufltur.7Suudi Arabistan’da 14762 do¤umun incelenmesiyle konjenital malformasyon oran› %1.7 olarak bulunmufltur.8 Bu anomalilerin %75’i anensefali, meningomyelosel gibi major, %25’i po-lidaktili, urakus kisti gibi minör anomalileri içer-mektedir ve santral sinir sistemi en s›k tutulan sis-temdir. 1996 y›l›nda üniversitemizde yap›lan bir araflt›rmada konjenital malformasyon s›kl›¤› %1.11 olarak bildirilmekteyken,6 bizim yapt›¤›m›z bu ça-l›flmada %1.18 olarak bulunmufltur

fiimdiye kadar yap›lan, cinsiyet ve konjenital malformasyonlar›n iliflkisini araflt›ran çal›flmalarda anomali da¤›l›mlar›n›n bir cinsiyet fark›

gözetmedi-Cinsiyet Say› Yüzde %

Erkek 104 50.7 K›z 101 49.3

Tablo 1. Cinsiyetlere göre konjenital malformasyon görülme s›kl›¤›.

Anomali Say› Yüzde %

Meningosel 25 12.19 Anensefali 23 11.21 Hidrosefali 22 10.73 Kardiak anomaliler 17 8.29 Böbrek Anomalileri 16 7.80 Pes equinovarus 13 6.34 Ensefalosel 10 4.87 Omfalosel 7 3.41 Diafragma hernisi 7 3.41 Koanal atrezi 7 3.41 Genital Anomaliler 7 3.41 Gastoflizis 6 2.92 Polidaktili 6 2.92 Hipospadias 6 2.92 Barsak dilatasyonu 6 2.92 Yar›k dudak 5 2.43 Yar›k damak 4 1.95 Sindaktili 4 1.95 Epispadias 4 1.95 Urakus Kisti 3 1.46 Trizomi 21 2 0.96 Trizomi 18 1 0.48 ‹ntestinal atrezi 1 0.48 ‹ntrakranial kitle 1 0.48 Holoprozensefali 1 0.48 Aksesuar Ayak Parma¤› 1 0.48

Toplam 205 100

Tablo 2. Konjenital malformasyonlar›n da¤›l›m›.

‹zole Anomaliler Mult›pl Anomaliler

Say› Yüzde % Say› Yüzde %

Santral Sinir Sistemi 60 29.26 15 7.31 Üriner Sistem 20 9.75 9 4.39 Muskuloskeletal Sistem 17 8.29 7 3.41 Kardiovasküler Sistem 12 5.85 5 2.43 Gastrointestinal Sistem 10 4.87 4 1.95 Abdominal Duvar Defektleri 7 3.41 6 2.92 Fasial Defektler 6 2.92 3 1.46 Genital Sistem 5 2.43 2 0.96 Di¤er 7 3.41 3 1.46

Tablo 3. Konjenital malformasyonlar›n da¤›l›m›.

Maternal Yafl Anomali Say›s› Yüzde % n (Hasta say›s›)

< = 20 23 2.13 1,077 21 - 30 134 1.00 13.361 31 - 40 31 1.24 2,498 > 40 11 3.39 324

(4)

¤i bildirilmifltir. Bizim araflt›rmam›zda da fetusun erkek veya k›z olmas›n›n konjenital malformasyon görülme s›kl›¤›n› etkilemedi¤i ve her iki cins ara-s›ndaki da¤›l›m›n›n benzer oldu¤u bulunmufltur.

Maternal yafl konjenital malformasyonlu fetus do¤urmada önemli bir parametredir. Bugüne kadar yap›lan araflt›rmalara benzer flekilde inceledi¤imiz grupta üreme ça¤›n›n her iki ucunda anomalili fe-tus do¤urma riskinin artt›¤› görülmektedir. Bu ne-denle 20 yafl›ndan genç ve 40 yafl›ndan yafll› anne adaylar› konjenital malformasyonlu fetus do¤urma riski aç›s›ndan daha detayl› tetkik edilmelidirler. Bu sonuç bugüne kadar yap›lan di¤er çal›flmalarla benzerdir.9

‹ncelenen grupta en s›k olarak meningosel (%12.31), anensefali (%11.33) ve hidrosefali (%10.83), olmak üzere santral sinir sistemi (SSS) defektleri görülmüfltür ve SSS’i anomalileri tüm anomalilerin %40’›n› oluflturmaktad›r. Bu s›kl›k, SSS’nin karmafl›k yap›s› ve embriyolojik geliflimi dikkate al›nd›¤›nda flafl›rt›c› de¤ildir. SSS malfor-masyonlar›, ensefalosel, meningosel ve spina bifi-da gibi nöral tüp defektlerinin s›k görülmesi ve bu olgularda perinatal morbitide/mortalite oran›n›n artm›fl olmas› aç›s›ndan önemlidir.5 Araflt›rmada toplam 35 nöral tüp defekti bulunmufl olup tüm malformasyonlar›n %17’sini oluflturmaktad›r. ‹nce-lenen popülasyon göz önüne al›nd›¤›nda nöral tüp defektli fetus do¤urma riski %0.2 bulunmufltur.

Bu oran tek bafl›na bu grup anomalilerin peri-natal morbidite ve mortalitede ne kadar önemli yer tutabilece¤ini göstermektedir. Nöral tüp defektleri etiyolojisinde çevresel ve beslenmeyle ilgili faktör-ler suçlanmaktad›r. Bu aç›dan bak›ld›¤›nda toplum sa¤l›¤›n› korumak aç›s›ndan prekonsepsiyonel yaklafl›mlar›n bu tür defektlerin azalt›lmas›nda önemli olabilece¤i düflünülebilir. Bu amaçla Ame-rika Birleflik Devletleri’nde 278.000 canl› do¤um üzerinde yap›lan bir çal›flmada, 6 sene boyunca, perikonsepsiyonel folik asit kullan›m›yla, nöral tüp defekti görülme oran›n›n %1.89’dan %0.95’e düfltü-¤ü görülmüfltür.11Ayn› çal›flmada nöral tüp defekt-lerinin %82’sinin izole görüldü¤ü ve her iki cinsi-yet aras›nda nöral tüp defekti görülmesi aç›s›ndan fark bulunmad›¤› izlenmifltir. Daha önce izole nö-ral tüp defektli fetus do¤uran 113 hastada perikon-sepsiyonel folik asit kullan›m› sonras› nöral tüp de-fekt rekürrensi izlenmemifltir.

Santral sinir sisteminden sonra en fazla üriner (%14.14), kas iskelet (%11.70) ve kardiovasküler sistem (%8.28) anomalileri görülmektedir. Bu üç sisteme ait malformasyonlar toplam malformasyon-lar›n yaklafl›k %60’›n› oluflturmaktad›rlar. Üriner sistem anomalileri SSS’ini takiben ikinci s›kl›kta gö-rülen anomaliler olarak bildirilmifltir.5 Bizim çal›fl-ma grubumuzda da benzer flekilde üriner sisteme ait anomaliler ikinci en s›k görülen anomalilerdir. Üriner sistemde en s›k görülen anomali ise %9.2 ile obstruktif tip anomalilerdir. Bizim çal›flma grubu-muzda hipospadias (%2.9) ikinci s›kl›kta görülen üriner sistem anomalisidir.

Araflt›rmam›zda kas ve iskelet sistemi anomali-leri tüm anomaliler içinde %11.7 oran›nda bulun-mufltur. ‹skelet sistemi anomalileri konjenital ano-maliler aras›nda genifl ve önemli bir yer tutar. Anormal k›k›rdak ve kemik geliflimi ile karakterize heterojen kökenli malformasyonlard›r. ‹skelet siste-mi displazilerinin bir k›sm›n›n letal seyretmesi ne-deniyle prenatal tan›lar› aç›s›ndan önemlidir. Peri-natal dönemde görülme s›kl›klar› 1/2100 iken pre-natal ultrasonografi ile tan› alma oran› 1/1300’dür. Bizim olgular›m›z aras›nda letal iskelet displazisi olgusu yoktur. Anomalilerin %2.9’u polidaktili, %6.4’ü talipes-pes ekinovarus gibi izole iskelet anomalisi olgular›d›r. Talipes s›kl›¤› 6.8/1000 ola-rak bildirilmekteyken12 bizim çal›flmam›zda 0.75/1000’dir.

Kas ve iskelet sistemi anomalilerini, kardiyovas-küler sistem anomalileri izlemektedir (%8.28). Can-l› do¤umda KVS anomalisi saptama s›kCan-l›¤› %1 ola-rak bildirilmektedir. Fakat KVS anomalileri için özellikle ASD ve membranöz VSD gibi küçük de-fektlerin atlanmas› ve bu tip defektlere do¤umdan sonra geç dönemde tan› konmas› nedeniyle tam s›kl›¤›n› söylemek zordur. Bildirilen oranlar gerçek s›kl›¤›ndan az olabilir.13Bizim oran›m›z›n bildirilen s›kl›¤›ndan az olmas›ndaki (%8.28) ana neden mul-tipl konjenital malformasyon tan›s› alan ve tahliye yap›lan olgulardaki efllik edebilecek kardiyak pato-lojilerin atlanmas› ve bir k›s›m olgunun do¤umdan sonra geç dönemde tan› almas› nedeniyle kay›tla-r›m›z da bulunamamas› olabilir. Nitekim abortus-larda yap›lan bir çal›flmada KVS anomalisi görülme s›kl›¤› %15.4 olarak bildirilmifltir.14

(5)

Gastrointestinal sistem anomalileri aras›nda omfa-losel 1/3500-1/5830 s›kl›kta görülürken,15 gastroflizis 15.000 do¤umda bir görülür.16 Bizim olgular›m›zda da omfalosel (4/10.000) ve gastroflizis (3.4/10.000) en s›k görülen G‹S anomalileridir. Bu oran toplumdaki genel s›kl›¤›ndan yüksek gibi görünmektedir. Bunun nedeni bu tip olgular›n tan› ald›ktan sonra do¤um için klini¤imize gönderilmesi olabilir.

Yar›k damak-dudak gibi fasial defektler 600-800 canl› do¤umda bir görülür. Olgular›n %60’›nda di-¤er anomalilerle birliktedir.16 Bizim çal›flmam›zda yar›k damak-dudak s›kl›¤› 5/10.000 olarak bulun-mufltur.

Vurgulanmas› gereken önemli bir nokta incele-di¤imiz topluluktaki konjenital malformasyonlar›n %30’unun multipl malformasyon olarak karfl›m›za ç›kmas›d›r. Bu nedenle antenatal izlem s›ras›nda bir sistem anomalisi tespit edilen fetusun di¤er sis-tem anomalileri aç›s›ndan daha dikkatli de¤erlen-dirilmesi gerekmektedir.

Prenatal tan› alan›nda son dönemdeki h›zl› ge-liflmeler, bize bu tür konjenital malformasyonlar› daha erken dönemde ve daha do¤ru bir flekilde tespit etme ve ailenin de iste¤i olursa bu gebelik-leri sonland›rma imkan› vermifltir. Ancak prenatal tan›daki geliflmelere ra¤men, bu tip anomalilerle do¤an fetuslar hala perinatal mortalite ve morbidi-tenin önemli nedenlerindendir. Bu çal›flmada, kon-jenital malformasyon insidans› ve tipleri tan›mlan-maya çal›fl›lm›flt›r. Bununla birlikte, bu çal›flma bir üniversite hastanesinde yap›lmas› nedeniyle refere hastalar› içeriyor olabilir ve Türk toplumu hakk›n-da tam fikir vermesi olas› de¤ildir. Türk toplumun-daki konjenital malformasyon s›kl›¤›n›n, tipinin ve da¤›l›m›n›n belirlenmesi için daha genifl, yurt ça-p›nda çal›flmalara ihtiyaç vard›r.

Kaynaklar

1. Marion RW,Fleischman AR.The assessment and manage-ment of neonates with congenital anomalies. In: Evans MI,editor. Reproductive Risks and Prenatal Diagnosis. Nor-walk: Appleton and Lange 1992:341-357

2. Roberton NRC.A manual of neonatal intensive care,3rd edi-tion.London: Edward Arnold 1993:336-340

3. Venter PA,Christianson AL,Hutamo CM,Makhura MP,Geric-ke GS.Congenital anomalies in rural black South African neonates-a silent epidemic? S Afr Med J 1995;85:15-20 4. Apak MY.Approach to genetic diseases and genetic

coun-seling.In:Aydinli K,editor. Prenatal Diagnosis and Manage-ment.Istanbul: Perspektif Yay›n,1992: 1-18

5. Tuncbilek E, Boduroglu K, Alikasifoglu M. Results of the Turkish congenital malformation survey. Turk J Pediatr 1999; 41(3): 287-297.

6. Ö.Himmeto¤lu, M.B.T›rafl. The incidence of congenital mal-formations in a Turkish population. International Journal

of Gynecology and Obstetrics 1996; 55: 117-121

7. Riley MM, Halliday JL, Lumley JM. Congenital malformati-ons in Victoria, Australia,1983- 95; an overview of infant characteristics. J Paediatr Child Health 1998;34(3): 233-40. 8. Al-Jama F. Congenital malformations in newborns in a te-aching hospital in eastern Saudi Arabia. J Obstet Gynaecol 2001;21(6):595-598

9. Hollier LM, Leveno KJ, Kelly MA, MCIntire DD, Cunning-ham FG. Maternal age and malformations in singleton births. Obstet Gynecol 2000;96(5 Pt 1):701-706.

10. Cunningham FG, MacDonald PC, Gant NF, Leveno KJ, Gilst-rap III LC. Williams Obstetrics, 19th edition. Connecticut: Appleton and Lange,1993:928-931.

11. Stevenson RE, Allen WP, Pai GS, Best R, Seaver LH, Dean J, Thompson S. Decline in prevalence of neural tube de-fects in a high-risk region of the United States. Pediatrics 2000;106(4):825-827.

12. Chung CS, Nemechek RW, Larsen IJ, Ching GH. Genetic and epidemiological studies of clubfoot in Hawaii. General and medical considerations. Hum Hered 1969; 19(4): 321-42. 13. Hoffmann JIE.Congenital heart disease:incidence and

inhe-ritance. Pediatr Clin NA 1990; 37: 25-43.

14. Carpenter WM,Cura MR, Dibbins AW.Perinatal management of ventral wall defects. Obstet Gynecol 1984; 64; 646-651. 15. Lowry RB, Baird PA. Familial gastoschisis and omphalocele.

Am J Hum Gen 1982; 34: 517-518. .

16. Gorlin RJ, Cervenka J, Pruzansky S. Facial clefting and its syndromes. Birth Defects 1971; 7: 3-49.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Hesaplanamayan maliyetler ise kişinin veya ailesinin psiko-sosyal yaşamı üzerine spor yaralanmalarının zararlı etkileri. • Bu maliyetler ancak bir dereceye kadar yaşamın

8. SINIF İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ II.. - 20 Ekim 1921 de Fransa Ankara antlaşmasıyla TBMM’ yi tanıdı Yukarıdaki bilgiler bakarak

In this study, we aimed to present the results of our patients who were followed up after the diagnosis of gastroesophageal reflux disease and Stretta treat- ment in our

Diyabetli grupta ise kad›n hastalarda %1,3, erkek hastalarda %1; tüm diyabet hastalar›nda ise %1,3 oran›nda psoriasis sap- tand› (Tablo 2).. Psoriasis diyabet

“Pact d’Erzouroum”, declaré son document final le 8 Août 1919, dans lequel se trouve l’idée nationale du Peuple Turc pour l’avenir, nous renseigne suffisamment le but

Cerrahi ve Medikal Uygulama: Fatih Bağcıer, Konsept: Fatih Bağcıer, Dizayn: Fatih Bağcıer, Veri Toplama veya İşleme: Okan Balcancı, Analiz veya Yorumlama:

A Grubu Beta Hemolitik Streptokoklara Ba¤l› Olarak Geliflen Nadir Bir Perinefritik Apse Olgusu.. 77 amoksisilin klavulonik asit ile

Ayrıca, yerli turistlerin daha çok aileleriyle, yabancı turistlerin ise arkadaşlarıyla seyahat ettikleri, yerli turistlerin bağımsız, yabancı turistlerin