Y u s u f
S u ru ri
A n la tıy o r
Sahne tozunu yutmuş sanatçıları mızın, tiyatroyla ilg ili nice anıları vardır.Sanat Olayı, zaman zamano anıları yayımlayacak. Artık ya şamayan değerli bir oyun yazarı mızın, Yusuf S ururi’n/n kısacık iki anısıyla başlıyoruz.
Y A Z D IĞ IM Emir operetini 1933 yılında Atatürk seyretti. Çok beğendi. Bütün Anadolu şehirlerinde oynamamız için emir verdi.
Malatya’ya gittik. Emir1 i oynayacağız. Oyun, bir barda geçiyor. Salon hıncahınç dolu.
Perde açılır açılmaz Polis Başkomiseri sahneye fırladı. “ Tamam!" diye bağırdı. "O yun devam edemez!” “ Neden?" diye sorduk.
Şu cevabı verdi:
“ Malatya'da bar açmak yasaktır!”
H a l k O pereti’yle 1936’da Konya'ya gitm iştik. Benim yazdığım bir oyun, Perde Arkası oynanacak. Epik tarzda bir oyun. Olay halkın içinde geçiyor. Ön sırada, seyircilerin arasında oturan Yazar, Prim adonna’ya buket veriyor. Locada oturan Murtaza Efendi çok kızıyor buna; çünkü o da Prim adonna’ya âşık. Yerinden kalkıp bağırmaya başlıyor. Rol icabı seyircilerin arasına otu rm uş öteki o y u n c u la r da, “ Biz buraya oyun seyretmeye geldik. Ne bu gürültü !” diye duruma müdahale ediyorlar.
Oyundan önce Konya Valisi, Emniyet M üdürü'ne emir verdi. “ Bunlar muteber insanlardır; oyun sırasında sakın gürültü patırtı olmasın,” dedi. Derken Perde Arkası başladı. Ben Vali’nin yanında oturuyordum . Seyirciler bağırmaya başlayınca, Vali bunun rol icabı olduğunu anlamadı. Kızdı. Yanındakilere, “ Atın şu gürültü edenleri salondan,” diye em ir verdi. Koca Vali bu... “ Siz anlamadınız,” denir mi! Neyse, güç-belâ söyleyebildik de, salondan kimse atılmadan oyun devam edebildi.
Sanal O la y ı/ 89
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi
F o to ğr a f: Ülkü T a m e r