„
Harp ne '
;
u ü'i
U i-ızaman
m e ş p u d u p ? ..
■£rslâm dinine göre en büyük te vabi Allah yolunda, millet r* vatan uğurunda savaşanlar kazanın savaşta elde edilen ganimetler he - iâldir, fakat sırf menfaat için baş kalarına saldırmak caiz değildir. İs- lâmdan evvel Arabistanda kabileler biribirlerinin mallarını yağma et - inek, sürülerini sürüp götürmek, kervanları vurmak için savaşmayı âdet edinmişlerdi ve bunu mertlik m i
yarlardı. İslâm dini bu kötülüğe son verdi, önce bütün Arabistanda, daha sonra müslümanhğm yayıldığı memleketlerde can ve mal emniye tini sağladı.
Hazreti Muhammcd şöyle demiş tir: «Düşmanla karşılaşmayı dileme yiniz, karşılaştığınız zaman da sab rediniz!»
188S senesinde Müşir Gazi Ah - met Muhtar Paşa Mısır fevkalâde komiserliğine tayin edildiği zaman onunla beraber başkâtip olarak gi den Mehmet Arif Bey «Bin bir Ha dis» isimli bir eser telif etmişti; meîr hum bu eserinde yukarıki hadisi şu şekilde açıklamıştır: «Kuvvetinize ve cesaretinize güvenerek, ah bir muha rebe etsek, gibi isteklerde bulunma yınız; fakat açılmış olan muhare bede sabır ve sebat gösteriniz. Mu harebeyi gördüğünüz gibi dehşetin den ve zahmetinden ürkerek tered düt ve korkuya düşmeyiniz. Allaha tevekkül ederek vazifenizi yapınız. Kısacası, kolay kolay harbetmeyl- niz, başka çare kalmayınca, milli ve dinî varlığınızı tehlikede görün ce dayanınız; muharebede zafer an cak sebatla mümkündür; sebat acı dır lâkin kazancı tatlıdır.»
Birinci dünya savaşı Avrupada patlak verdiği zaman Rusya ile İn giltere ve Fransa arasında aleyhi - mize bir anlaşma vardı, fakat bu anlaşmanın bozulması ihtimali de u- zak değiidi, nitekim harbin üçüncü senesinde Rusya Almanyaya yenil di, aleyhimizdeki anlaşmanın kıy • meti kalmadı. Bu ihtimali gözönün- de tutarak ihtiyatlı davranmak lâ zımken o zamanki İttihat ve Terak ki hükümeti acele etti; Almanların oyununa kapıldı, kabadayılık ruhu nun da tesiriyle vakitsiz harbe gi rildi, felâketler biribirini kovaladı, koca imparatorluk çöküp gitti.
İkinci dünya savaşı başladığı za man da İngiltere ve Fransa ile itti fak etmiş bulunuyorduk, harbin de- vamınca bu devletler bizim harbe girmemizi istediler, fakat şartlan yerine getiremedikleri için bekle - dik, acele etmedik, peygamberin nasihatine uyduk; selâmete erdik. İç siyasette tam bir başarı gösferemi- yen eski Cumhurbaşkanı İsmet İnö- nünün dış siyaseti mükemmel bir şekilde idare ettiğini itiraf vicdan. borcudur; yoksa bugün herhalde a- sıl büyük tehlike karşısında bu de rece kuvvetli olmak imkânını bula mazdık.
Bugün de aynı siyasetten ayrılmış değiliz; hattâ Kızıl Rusyaya karş müdafaa cephesi kurmuş olan bütün demokrat devletler kabadayılık ru huna kapılmıyorlar, harbi ancak za ruri olduğu, başka çare kalmadığı zaman, varlıklarını müdafaa mak- sadiyle yapacaklar. Bu itibarla har bi ancak Rusya açabilir, o ise henüz tamanıiyle hazırlanmış bulunmuyor. Harpten sakınmalı, fakat hazırlıklı bulunmaktan da asla geri kalmama
lıdır. Kadircan KaA .I