• Sonuç bulunamadı

Başlık: ÖĞRETMENLERDE BAZI MESLEKİ ÖZELLİKLER VE TÜKENMİŞLİK Yazar(lar):DOLUNAY, Ayşe B;PİYAL, BirgülCilt: 11 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Kriz_0000000189 Yayın Tarihi: 2003 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: ÖĞRETMENLERDE BAZI MESLEKİ ÖZELLİKLER VE TÜKENMİŞLİK Yazar(lar):DOLUNAY, Ayşe B;PİYAL, BirgülCilt: 11 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Kriz_0000000189 Yayın Tarihi: 2003 PDF"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kriz Dergisi 11 (1): 35-48

ÖĞRETMENLERDE BAZI MESLEKİ ÖZELLİKLER

VE TÜKENMİŞLİK

Ayşe B. Dolunay*, Birgül Piyal**

ÖZET

Amaç: Çalışma, Keçiören İlçesi'ndeki (An­ kara) genel liseler ve teknik-ticaret-meslek lisesi öğretmenlerinin tükenmişlik durumunun saptan­ ması ve bu durumun bazı sosyo-demografik özelliklere göre irdelenmesi amacıyla gerçekleş­ tirilmiştir. Yöntem: Tanımlayıcı bir araştırma olan çalışmanın örneklem grubu (n=366), ev­ renden (N=1462) sistematik örnekleme ile seçi­ lerek oluşturulmuştur. Veriler, araştırmacı tara­ fından Maslach Tükenmişlik Ölçeği ve sosyo-demografik bilgilerin yer aldığı soru formları­ nın gözlem altında uygulanmasıyla toplanmış ve SPSS ile analiz edilmiştir. Bulgular: Bağımsız değişkenlerin alt gruplarına göre, tükenmişlik alt boyut düzeyleri karşılaştırıldığında, toplam hiz­ met süresi 21 yıl ve daha fazla olanların, çalı­ şılan kurumdaki hizmet süresi 16-20 yıl

olanla-Sağlık Eğitimcisi, Msc, Bala Kemal Şahin Sağlık Meslek Lisesi.

MD, Ph.D., Ankara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi, Sağlık Eğitimi Anabilim Dalı.

rın, mesleki veriminin "çok iyi" ya da "fena değil" olarak belirtenlerin, mesleki gelecek açısından kendilerini "çok iyi" değerlendirenlerin, üstlerin­ den "her zaman" takdir gördüğünü belirtenlerin, meslek değiştirmeyi planlayanların duygusal tü­ kenme (DT), kişisel başarı (KB) ve duyarsız­ laşma (D) puan ortalamaları arasında istatistik­ sel olarak anlamlı bir farklılık saptanmıştır. So­ nuç: Araştırma bulgularının analitik çalışmalarla irdelenmesi ve tükenmişliğin eğitim kurumların­ da belirli aralıklarla ve sürekli değerlendirilmesi önerilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Tükenmişlik, Öğret­ menler, Maslach Tükenmişlik Ölçeği

Teachers Burnout According to Some Professional Spesifications SUMMARY

Object: This study has been carried out to define the burnout situation of general, technical, trade and vocational high schools' teachers of Keçiören County (Ankara) and to compare the situation according to some

(2)

socio-demographic characteristics. Method: The sample group (n=366) of this descriptive study has been chosen from the universe (N=1462) with systematiec sampling method. The data has been collected by applying the questionnaire (Maslach Bumout Inventory and the form for socio-demographic characteristics) in intervievvs by the researcher and has been analysed with SPSS. Results: A statistically difference has been found betvveen emotionai exhaaustion, personal accomplishment, depersonalization average scale scores according to burnout subgroup levels and subgroups of independent variables; those whose total vvork duration has been 21 years or more, those vvhose vvorking duration in the instution has been 16-20 years, those who has been reported their professional efficiency as "very good" or "not bad", those who reported themselves "very good" from the point of view of professional future, those who reported "alvvays" recognition from the uppers, those who plan changingthe profession. Conclusion: Periodic and continious evaluation of burnout situation in educational institutions and further investigation of findings with analytic studies has been proposed.

Key VVords: Burnout, Teachers, Maslach Burnout Inventory

GİRİŞ

Tükenmişlik 1970'li yılların başlarında Freudenberger, Maslach ve Pines tarafından ayrı ayrı tanımlanmış ve 20-30 yıldır üzerinde yoğun bir şekilde çalışılan bir kavram olmuştur. Birçok araştırmacı tükenmişliğin, beklentiler, tu­ tumlar, güdüler ve duygular içeren, bireysel dü­ zeyde ortaya çıkan, içsel psikolojik bir deneyim olduğu konusunda karar birliğine varmışlardır (Akçamete ve ark. 2001).

İlk kez Freudenberger (1974 ve 1975) tara­ fından dile getirilen tükenmişlik kavramı; daha sonra Maslach ve Jackson (1981, 1982 ve 1986) tarafından ayrıntılandırılmıştır (Ergin 1992).

Maslach ve Jackson (1986) tükenmişlik kavramının işe vuruk tanımını yaparken duygu­ sal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı eksikliğine ilişkin duyguları sınıflandırdıkları üç ayrı kategori ortaya koymuşlardır (Ergin 1992, Haran ve ark. 1998, Arslan ve ark. 1996, Çam 1992, Sayıl ve ark. 1997, Aslan ve ark. 1996).

Duygusal tükenme, kişinin yaptığı iş nede­ niyle aşırı yüklenilme ve tüketilmiş olma duygu­ ları olarak tanımlanır. Duyarsızlaşma, kişinin ba­ kım ve hizmet verdiklerine karşı, bu kişilerin kendilerine özgü birer birey olmalarını dikkate almaksızın, duygudan yoksun biçimde tutum ve davranışlar sergilemesini içerir. Kişisel başarı ise; sorunun başarı ile üstesinden gelme ve kendini yeterli bulma olarak tanımlanır (Ergin 1992, Haran ve ark. 1998, Arslan ve ark. 1996, Çam 1992, Sayıl ve ark. 1997, Aslan ve ark. 1996).

Farklı alanlarda çalışan profesyoneller işle­ rinde yaşadıkları streslere çeşitli tepkiler verebil­ mektedirler. Bu tepkiler başlıca üç grupta top­ lanabilir (Gadzella ve ark. 1990).

1- İşe ilişkin stres, 2- İşe ilişkin bıkkınlık, 3- Tükenme

İşe ilişkin stres ve bıkkınlık her türlü mes­ lekte görülebilmektedir. Ancak, tükenme kavra­ mının, yorgunluk (fatigue) ya da yıpranmadan (vvearing down) ve iş duyumsuzluğundan farklı olduğu deneysel yollarla gösterilmiştir (Ergin 1992, Torun 1995).

(3)

Ayrıca, tükenme diğerlerinden farklı olarak daha çok, insanlara doğrudan hizmet veren ve yardımı amaçlayan hekimlik, hemşirelik, öğret­ menlik, psikologluk, polislik vb. mesleklerde or­ taya çıkan bir durumdur (Sayıl ve ark. 2000). Çalışılan grubun özellikleri, çevresel koşullar, çalışma koşulları gibi kuruma ait ve bazı birey­ sel özelliklerle ilişkili olarak gelişir. Tükenmişlik duygularının, bu tür sorunların yaşandığı ortam­ larda her profesyonelde görülme olasılığı vardır (Sayıl ve ark. 1997).

Tükenme ciddi bireysel ve kurumsal sorun­ lara yol açmaktadır. Yoğun bir tükenme durumu bireyde psikosomatik bozukluklara, evlilik ve aile yaşantısında sorunlara, uykusuzluk, alkol ve madde kullanımına neden olabilmektedir. Kurumsal açıdan ise tükenme, görevlilerin işe geç gelmesi, erken ayrılması, işi bırakması, sık sık rapor alması, işte yeniliklerin, yapıcı eleştiri­ lerin, üretkenliğin ve yaratıcı girişimlerin kısırlığı gibi sorunlarla kendini göstermektedir (Arslan ve ark. 1996).

Öğretmen tükenmişliği, stresli öğretim ko­ şullarına, öğrencilere, öğretme mesleğine ve yö­ netim desteğinin eksikliğine tepki şeklinde geliş­ tirilen olumsuz bir örnek olarak gösterilebilir (Tümkaya 1996). Öğretmenlerin büyük bir bölü­ mü kendi işlerini stresli olarak tanımlar (Griffith ve ark. 1999). Öğrenci disiplin problemleri, öğ­ renci duyarsızlığı, çok kalabalık sınıflar ve diğer görevlilerin desteğinin azlığı, çok fazla ödev ka­ ğıdı, çok fazla ölçme, gönülsüz tayinler, rol ça­ tışması ve rol karmaşası ve öğretmenlerin kamu oyu tarafından eleştirilmesi gibi stresler öğret­ menlerde tükenmişliğe yol açmaktadır (Farber 1984). Öğretmenin mesleki tükenmişlik yaşa­ masının, öğretmenin kişisel sağlığı ve öğrenciye sunulan hizmetlerin aksaması gibi eğitim süreci üzerinde olumsuz bir etkisi vardır (Baysal 1995).

Ülkemizde öğretmenlerin, yasaların belirle­ diğinden fazla öğrenci ile ilgilenmek zorunda kalmaları, ücretlerinin düşük olması, öğretmen atamalarının plansız olduğu düşünülürse, öğret­ menlerde tükenmişlik sendromunun sıklıkla or­ taya çıkabileceği varsayılabilir (Sucuoğlu ve Kuloğlu 1996). Türkiye'de öğretmenler üzerinde tükenmişlik konusunda çok az sayıda araştırma yapılmıştır. Öğretmenlik, sağlık hizmeti sunumu gibi insanlarla doğrudan-çalışılan mesleklerde tükenmişlik kolay gelişebildiğinden, bu meslek­ lerde tükenmişliğin kurumsal olarak tanımlan­ ması ve önlenmesi için; öğretmenlerin kendi duygularını açıkça ifade edebilecekleri, geri bil­ dirim, danışma ve destek sağlayabilecekleri bir sistem oluşturulması gerekmektedir.

Bu araştırmanın amacı; araştırma grubunu oluşturan genel liseler ile teknik-ticaret-meslek lisesi öğretmenlerinin tükenmişlik durumlarının yaş, cinsiyet, medeni durum, branş, çocuk sayı­ sı, hizmet süresi, sosyo-ekonomik düzey gibi değişkenlere göre incelenmesi ve karşılaştırıl-masıdır.

GEREÇ VE YÖNTEM

Tanımlayıcı bir çalışma olan araştırma ev-renini, Ankara İli Keçiören llçesi'ndeki 13 genel lisede görev yapan 838 öğretmen ve 7 teknik-ticaret-meslek lisesinde görev yapan 624 öğret­ men olmak üzere toplam 1462 öğretmen oluş­ turmaktadır. Öğretmen evrenini temsil eder nite­ likte örneklem grubu seçmek için sistematik ör­ nekleme yöntemi ile, öğretmenlerin % 25'i (n= 366) araştırma grubuna alınmıştır. Örneklem grubunun oluşturulması için, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden alınan öğretmen listesi numar­ alandırılmış ve rasgele bir sayıdan başlanarak, her dört kişiden birisi gruba katılmıştır (Sümbül-oğlu ve Sümbül(Sümbül-oğlu 1998).

(4)

Araştırmada veri toplama aracı olarak, Maslach ve Jackson (1981) tarafından geliştiril­ miş Maslach Tükenmişlik Ölçeği (MTÖ)'nin Er­ gin (1992) tarafından yapılan çevirisi ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır.

MTÖ toplam 22 maddeden oluşmakta ve tükenmişliği, Duygusal Tükenme (DT), Duyar­ sızlaşma (D) ve Kişisel Başarı (KB) olmak üzere üç boyutta değerlendirmektedir. Duygusal tü­ kenme boyutunda 9 madde, duyarsızlaşma bo­ yutunda 5 madde ve kişisel başarı boyutunda 8 madde yer almaktadır. Duygusal tükenme ve duyarsızlaşma ile ilgili ifadeler olumsuz, kişisel başarı ile ilgili olanlar olumlu ifadelerdir. Ölçekte her bir madde, hiçbir zaman, çok nadir, bazen, çoğu zaman, her zaman şeklinde beşli bir dere­ celeme ile yanıtlandırılmaktadır. MTÖ'den genel tükenmişlik ve alt ölçek puanları olmak üzere dört ayrı değerlendirme puanı elde edilmektedir. Her alt ölçeğin değerlendirilmesi ayrı ayrı yapıl­ maktadır. DT ve D alt ölçek puanları, her bir madde için; hiçbir zaman (0), çok nadir (1), ba­ zen (2), çoğu zaman (3), her z aman (4) olarak, KB alt ölçek puanı ise bunun tersi olacak şekilde değerlendirilmektedir. Böylece, tüm alt ölçekler­ den alınan puan yükseldikçe tükenmişliğin arttı­ ğı kabul edilmektedir. Kişisel bilgi formu, araştır­ macı tarafından geliştirilmiş olup, öğretmenlerin kişisel özellikleri ve mesleğin bazı özelliklerine ilişkin 28 sorudan oluşmaktadır.

Soru formunun, Keçiören İlçesi'ndeki 20 lisede uygulanabilmesi için, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden gerekli izinler alınmıştır. Ve­ riler, araştırmacı tarafından Maslach Tüken­ mişlik Ölçeği ve sosyo-demograifik bilgile­ rin yer aldığı soru formunun öğretmenlere gözlem altında uygulanması ile toplanmış­ tır.

Planlama aşamasıyla yaklaşık iki yıllık sü­ rede tamamlanan çalışmadan elde edilen veriler SPSS ile değerlendirilmiştir. İstatistiksel analiz­ de t testi, tek yönlü varyans analizi testi ve tek­ rarlı ölçümler için varyans analizi testi kullanıl­ mış ve p değeri 0.05 olarak alınmıştır. Post-hoc karşılaştırmalar için LSD (Asgari Önemli Fark) testi kullanılmıştır.

BULGULAR

Araştırma grubunu oluşturan öğretmenlerin % 55.7'si kadın, % 44.3'ü erkektir. Keçiören İl-çesi'nde bazı okullarda daha çok kadın öğret­ men vardır. Bu bulgu, öğretmenlik mesleğinin meslek seçiminde kadınlar için daha uygun bu­ lunmasından kaynaklanıyor olabilir. Araştırma grubunun % 26'sı 31-35 yaş grubunda ve % 83.1'i evlidir. Yaşları 22-63 arasında olup, yaş ortalaması 35.56±6.92'dir.

Öğretmenlerin % 82.8'i fakülte, yalnızca % 0.3'ü doktora mezunu olup, % 37.4'ü sosyal-beşeri bilimler branşında ve % 98.1'i asil öğret­ mendir.

Araştırma grubunun % 7.1'i mesleğe yeni başlamıştır, % 26.5'inin toplam hizmet süresi 6-10 yıl arasındadır, % 12.6'sı 21 yıl ve daha fazla süredir çalışmaktadır. En uzun ve en kısa top­ lam hizmet süreleri sırasıyla 40 ve 1 yıl olup, grubun toplam hizmet süresi ortalaması 11.96± 6.82'dir.

Araştırma grubunu oluşturan öğretmenlerin büyük çoğunluğu (% 62.6) öğretmenlik yapma nedenini mesleği seviyor olmak, % 10.4'ü eko­ nomik nedenler, % 15.3'ü toplumsal nedenler, % 7.7'si başka bir iş bulamamış olmak ve % 4'ü ise diğer nedenler olarak açıklamışlardır (Tablo 1).

(5)

Tablo 1 Bazı Mesleki Özelliklere İlişkin Bulgular

Öğretmenlik Yapma Nedenleri (n=366) Sayı

Ekonomik

Mesleği seviyor olmak Toplumsal nedenler Başka iş bulamamış olmak Diğer

Evet, her zaman, çoğunlukla Evet, bazen

Hayır, hiçbir zaman

38 229 56 28 15 104 62 6 1 5 3 7 7 4 0 Meslek Seçimi (n=366) İsteyerek İstemeyerek

Mesleğin Toplumda Hak Ettiği Yeri Bulması (n= 359)*

286 80 78 1 21 9 35 74 250 9 8 20 6 69 6 Yanıt vermeyen yedi kışı değerlendirme dışı bırakılmıştır

Öğretmenlerin buyuk çoğunluğu (% 78.1) mesleği isteyerek, % 21.9'u istemeden seçtiğini belirtmiştir (Tablo 1).

Araştırma grubunu oluşturan öğretmenlerin % 70'e yakın mesleklerinin hak ettiği yen hiçbir zaman bulmadığını düşünmekte iken, yalnızca

onda bin mesleğin hak ettiği yeri her zaman ya da çoğunlukla bulduğunu düşünmektedir (Tablo

1).

Çalışılan okul turune göre GT, DT, KB ve D puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır (Tablo 2).

Tablo 2 Çalışılan Okul Turune Göre Araştırma Grubunun Maslach Tükenmişlik Ölçeği Puan Ortalamaları (n=366) Okul Turu Genel Liseler Meslek Liseleri t N 209 157 DT ~x 50 55 49 27 S t d S 9 99 10 00 1.21 KB ~x 50 42 49 45 S t d S 9 90 1014 0.92 D "x 49 89 50 14 S t d S 9 88 10 18 -0.24 GT ~x 50 44 49 41 S t d S 9 88 1016 0.98

(6)

Çalışılan kurumdaki hizmet süreleri açısın­ dan, % 36.1 'inin o kurumda çalışmaya yeni baş­ ladığı belirlenmiştir, % 1.3'ü 21 yıl ve daha fazla süredir, % 83.4'ü 10 yıl ve daha az süredir çalış­ maktadır. Öğretmenlerin çalışılan kurumdaki hizmet süresi en az bir, en çok 40 yıl olup, orta­ laması 5.95±5.57'dir (Tablo 3).

Araştırma grubunu oluşturan öğretmenlerin yarıya yakınının (% 40.2) ortalama sınıf mevcu­ du 31-40, % 24.3'ünün 41 ve daha fazladır. Araştırma grubunu oluşturan öğretmenlerin ço­ ğunluğu (% 59.3) mevcut eğitim sisteminden hiç memnun olmadıını, % 28.4'ü biraz memnun ol­ duğunu, % 12'si tamamıyla ve büyük ölçüde memnun olduğunu belirtmişlerdir. Mevcut eğitim sisteminden memnun olmayan öğretmenlerin çoğunluğu (% 55.8) bu memnuniyetsizliğe ge­ rekçe olarak eğitim sistemindeki yönetsel bo­ zuklukları, % 24.9'u eğitim sisteminin uygula­ maya yönelik olmayışını, % 5.3'ü öğretmenle­ rin sosyo-ekonomik durumlarının kötü olmasını, % 8.1'i okulların fiziksel koşullarının yetersiz ol­ masını, % 5.9'u öğrenci, öğretmen, veli etkileşi­ minin iyi olmayışını göstermişlerdir.

Araştırma grubunu oluşturan öğretmenler­ den hizmet içi eğitim almak isteyenlerin büyük çoğunluğu (% 38.4) formasyon, % 24.4'ü destek eğitimi, % 22.3'ü teknik eğitim, % 8.9'u yönetim konularında, % 6.m0'sı sağlık ve toplumsal ko­ nularda hizmet içi eğitim almak istetiklerini be­ lirtmişlerdir.

Araştırma grubunun çoğunluğu (% 54.4'ü) gelecekte öğretmen olarak mesleğe devam et­ meyi, % 25.1'i mesleği sürdürürken ek iş yap­ mayı, % 10.4'ü bir başka mesleğe geçmeyi, % 4.9'u meslekten ayrılıp çalışmamayı düşün­ düğünü belirtmişlerdir.

Öğretmenlerin toplam hizmet süresinin, GT ve KB puan ortalamaları üzerine etkili olduğu saptanmıştır. Toplam hizmet süresi 21 yıl ve da­ ha fazla olanların, DT ve KB puan ortalamaları daha kısa süre çalışanlardan düşüktür (1=2=3= 4=5>6) (Tablo 3).

Araştırma grubunun çalışılan kurumdaki hizmet süreleri ile GT, DT, KB ve D puan ortala­ maları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (Tablo 3).

Öğretmenlik yapmanın temel nedeninin GT, DT, KB ve D puan ortalamalarını etkilediği saptanmıştır. Mesleğini sevdiği için sürdürenle­ rin puan ortalamaları, ekonomik nedenlerle, top­ lumsal nedenlerle, başka iş bulamama nedeniy­ le ve diğer nedenlerle sürdürenlerden daha dü­ şük bulunmuştur (2<1=3=4).

Öğretmenlik mesleğini seçiş biçimi ile GT, DT, KB ve D puan ortalamaları arasında istatis­ tiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (Tablo 4).

Öğretmenlik mesleğini kendisine uygun bulma durumu ile GT, DT, KB ve D puan ortala­ maları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (Tablo 4).

Mesleki geleceğe ilişkin değerlendirmeler ile, GT DT, KB ve D puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (Tablo 4).

Üstlerinden takdir görme durumu ve GT, DT, KB ve D puan ortalamaları arasında istatis­ tiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (Tablo 5).

Öğretmenlerin, mesleğin toplumda hak et­ tiği yeri bulmasına ilişkin görüşleri, GT, DT, KB ve D puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (Tablo 5).

(7)

Tablo 3. Araştırma Grubunun Bazı Hizmet Süresi Özelliklerine Göre Maslach Tükenmişlik Ölçeği Puan Ortalamaları. Toplam Hizmet Süresi (n=366) (Yıl) 0-2(1) 3-5 (2) 6-10(3) 11-15 (4) 16-20(5) £21 (6) F Çalışılan Kurumdaki Hizmet Süresi (n=361)** (Yıl) 0-2 3-5 6-10 11-15 16-20 F DT KB D GT n 26 52 97 78 67 46 X 50.66 50.29 49.33 51.68 50.42 47.25 S t d S 10.84 10.45 9.49 9.84 10.69 9.09 1.28 X 51.91 52.56 50.71 50.48 49.95 43.78 S t d S 10.17 10.66 8.92 9.32 10.59 9.55 4.80* X 49.96 52.49 50.19 51.06 47.70 48.36 S t d S 10.48 11.20 10.01 9.56 8.69 10.35 1.80 X 51.09 51.80 49.93 51.43 49.60 45.65 S t d S 9.39 10.63 9.29 9.89 10.06 10.32 2.53* 132 87 86 36 20 50.23 50.05 50.41 51.10 44.75 10.18 9.98 10.13 10.21 7.86 1.54 50.44 50.18 51.53 47.47 45.89 9.92 9.69 10.47 9.60 8.87 2.02 50.45 51.79 49.70 47.26 46.09 9.65 11.53 9.81 8.00 8.44 2.23 50.42 50.58 50.73 48.93 44.39 9.80 10.20 10.30 9.82 8.86 1.93 * p<0.05

(8)

Tablo 4 Araştırma Grubunun Öğretmenliğe İlişkin Bazı Değerlendirmelerine Göre Maslach Tükenmişlik Ölçeği Puan Ortalamaları

Öğretmenlik Yapma Nedeni (n=366) Ekonomik nedenler (1) Mesleği seviyor olmak (2) Toplumsal nedenler (3) Başka iş bulamamış olmak (4) Diğer** F Meslek Seçimi (n=366) İsteyerek İstemeden t Mesleğin Uygunluğu (n=357)*** Çok uygun (1) Uygun (2) Kısmen Uygun (3) F Mesleki Verim Düzeyi

(n=361)**** Çok iyi (1) lyı (2) Fena Değil (3) F Mesleki Gelecek (n=366)***** Çok lyı (1) lyı (2) Fena Değil (3) Kotu (4) F N 38 229 56 28 15 DT ~x 55 05 47 19 53 87 55 89 54 49 S t d S 9 65 9 1 1 9 45 8 61 12 84 13.93* KB ~x 54 50 47 96 53 09 55 40 48 00 S t d S 12 83 9 01 9 74 8 32 10 86 8.47* D "x 53 19 47 86 55 03 52 11 51 72 S t d S 11 83 8 03 12 28 10 25 1316 8.13* GT ~x 55 45 47 05 54 74 55 97 52 29 S t d S 10 76 8 57 10 25 8 1 1 1 3 1 6 15.87* 286 80 48 53 55 25 9 40 10 34 -5.52* 48 71 54 58 9 25 11 21 -4.78* 49 09 53 24 9 1 1 1219 -2.83* 48 43 55 61 9 19 10 76 -5.43* 118 177 62 45 06 49 75 58 44 7 58 9 58 8 89 46.46* 45 48 50 13 56 55 8 07 9 1 4 10 57 30.61* 46 14 49 92 55 96 6 92 9 73 11 91 22.47* 44 43 49 88 58 91 6 69 9 33 9 27 58.54* 92 233 36 46 37 50 52 54 33 9 32 10 02 7 03 10.56* 43 52 50 85 59 54 8 70 8 51 9 26 48.88* 47 46 49 84 56 74 9 16 9 47 1211 11.88* 44 80 50 57 57 89 9 02 9 34 7 85 28.74* 64 171 88 42 44 63 48 18 54 13 57 04 8 50 8 50 9 46 11 91 23.67* 43 62 48 61 54 97 55 16 8 69 8 1 9 10 02 11 32 24 81* 47 15 47 93 53 58 55 41 8 38 7 74 11 80 1217 13.22* 43 76 47 87 55 20 57 44 7 90 7 73 9 93 11 86 33.70* * p<0 05

** Diğer yanıtı veren onbeş kışı değerlendirme dışı bırakılmıştır *** Yanıt vermeyen dokuz kışı değerlendirme dışı bırakılmıştır **** "Kotu" yanıtı veren beş kışı değerlendirme dışı bırakılmıştır ***** Yanıt vermeyen bir kışı değerlendirme dışı bırakılmıştır

(9)

Tablo 5 Araştırma Grubunun Üstlerinden Takdir Görme Durumu ve Mesleklerinin Toplumda Hak Ettiği Yeri Bulmasına İlişkin Görüşlerine Göre Maslach Tükenmişlik Ölçeği Puan Ortalamaları

Takdir Görme Durumu (n=363)**

Evet, her zaman (1) Evet, çoğunlukla (2) Evet, bazen (3) Hayır, hiçbir zaman (4)

F Mesleğin Hak Ettiği Yeri Bulması (n=359)***

Evet, her zaman ve çoğunlukla (1) Evet, bazen (2) Hayır, hiçbir zaman (3)

F N 66 110 149 38 DT ~x 46 39 47 15 52 63 54 20 S t d S 9 66 9 05 9 72 9 97 12.66* KB ~x 42 42 48 51 53 92 52 59 S t d S 8 67 7 38 10 10 9 72 26.75* D ~x 47 56 47 72 52 18 52 63 S t d S 9 01 8 18 10 60 11 87 6.73* GT ~x 44 42 47 19 53 57 54 09 S t d S 9 30 7 90 9 82 10 14 21.29* 35 74 250 45 05 46 75 51 84 7 86 7 64 10 10 13.37* 46 42 48 07 51 13 10 06 9 43 9 97 5.33* 46 47 48 86 50 89 7 56 9 01 10 52 3.66* 44 87 47 10 51 72 8 84 8 69 10 07 21.11* p<0 0 5

* Yanıt vermeyen uç kışı değerlendirme dışı bırakılmıştır ** Yanıt vermeyen yedi kışı değerlendirme dışı bırakılmıştır

TARTIŞMA

Çalışılan okul turune göre GT, DT, KB ve D puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır Bu beklenir bir bulgudur, okul türleri farklı olsa da kamu sek­ töründe çalışan öğretmenlerin durumları genel olarak benzerdir (Tablo 2)

Bu çalışmada, öğretmenlerde yaş ve tü­ kenmişlik ilişkisi incelendiğinde, yaş değişkeni­ nin tükenmişlikle tek yonlu bir ilişki gösterdiği bulunmuştur Buna göre, yaş arttıkça duygusal tükenme ve duyarsızlaşma azalmakta, buna

karşın, kişisel başarı duygusu artmaktadır Bu bulgu, Gırgın'ın ilkokul öğretmenlerinde, Ergın'ın sağlık personelinde yaptığı araştırma sonuçları ile uyumludur (Ergin 1996, Girgin 1995) Tüken­ mişliğin gençlerde daha fazla görülmesinin se­ bebi, gençlerin işle ilgili sorunlarla başa çıkmak için bazı özelliklen henüz kazanmamış olmaları ya da mesleğe bağlanmanın henüz olgunlaşma-ması ile açıklanmaktadır (Ergin 1996) Yaş artışı ile birlikte öğretmenler kendilerini daha başarılı görmektedirler Yaş ile birlikte mesleki deneyim ve olgunluğun da artacağı düşünüldüğünde, bu durum beklenen bir sonuç olarak karşılanabilir

(10)

Bu çalışmada öğretmenlerin çoğunluğu ge­ lecekte mesleğe devam etmeyi düşündüklerini belirtmişlerdir. Öğretmenlik mesleğini seçenlerin meslekte idealist kişiler olduğu düşünülmekte­ dir.

Öğretmenlerin toplam hizmet süresinin, GT ve KB puan ortalamaları üzerine etkili olduğu saptanmıştır. Toplam hizmet süresi 21 yıl ve da­ ha fazla olanların, DT ve KB puan ortalamaları daha kısa süre çalışanlardan düşüktür (1=2=3= 4=5>6) (Tablo 3). Toplam hizmet süresi arttıkça genel tükenmişlik azalmakta, kişisel başarı duy­ gusu artmaktadır. Toplam hizmet süresinin kişi­ sel başarı üzerinde yaş ile aynı etkiyi gösterdiği düşünülebilir. Toplam hizmet süresi ve orantılı olarak yaş arttıkça kişisel başarı duygusu art­ maktadır. Toplam hizmet süresi ve yaş arttıkça kişinin mesleğine daha çok bağlandığı, mesle­ ğini daha çok benimsediği, iş koşullarına daha çok uyum sağladığı ve streslerle başa çıkmada daha çok deneyim kazandığı düşünülmektedir. Meslekte yeni olanlar ise, üst ast düzeninde da­ ha çok deneyim kazandığı düşünülmektedir. Meslekte yeni olanlar ise, üst ast düzeninde da­ ha çok rutin işler yapmakta ve sisteme ayak uy­ durmada daha çok sorun yaşamaktadırlar (Er­ gin 1992). Bu sonuç diğer çalışmaların sonuçla­ rıyla benzerlik göstermektedir. Ergin'in sağlık personeli ile yaptığı çalışmada toplam hizmet süresi ve yaş arttıkça, duygusal tükenmenin ve duyarsızlaşmanın azaldığı, buna karşın kişisel başarı duygusunun arttığı, Girgin'in ilkokul öğ­ retmenleri ile yaptığı araştırmada, toplam hiz­ met süresinin D ve KB puan ortalamalarını etki­ lediği saptanmıştır (Girgin 1995).

Çalışılan kurumdaki hizmet süresine göre, GT, DT, KB ve D puan ortalamaları arasında is­ tatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunma­

mıştır (p>0.05). Bu bulgunun, araştırma grubu­ nu oluşturan tüm öğretmenlerin devlet okulların­ da çalışmalarıyla ilişkili olduğu düşünülebilir.

Öğretmenlik yapmanın temel nedeninin GT, DT, KB ve D puan ortalamalarını etkilediği saptanmıştır. Mesleğini sevdiği için sürdürenle­ rin puan ortalamaları, ekonomik nedenlerle, top­ lumsal nedenlerle, başka iş bulamama nedeniy­ le ve diğer nedenlerle sürdürenlerden daha dü­ şük bulunmuştur (2<1=3=4) (Tablo 4) (Kişisel başarı alt ölçeğine ait ifadeler gereç ve yöntem bölümünde belirtildiği gibi olumlu ifadeler olup, ters puanlanmış ve kişisel başarı alt ölçeğinden alınan puanlar yükseldikçe tükenmişliğin arttığı kabul edilmektedir). Bulgular, Baysal'ın lise öğ­ retmenlerinde yaptığı araştırma sonuçları ile uyumludur (Baysal 1995). Girgin'in ilkokul öğret­ menlerinde yaptığı araştırmada, öğretmenlik yapmanın temel nedeninin DT ve KB puan orta­ lamalarını etkilediği saptanmıştır (Girgin 1995) (Tablo 4).

Öğretmenlik mesleğini kendisine uygun bulma durumu ile GT, DT, KB ve D puan ortala­ maları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (Tablo 4). Mesleği kendilerine çok uygun bulanların GT, DT, D ve KB puan or­ talamaları uygun ya da kısmen uygun bulanlara göre daha düşüktür (1<2<3). Bu bulgu, Girgin'in ilkokul öğretmenlerinde yaptığı araştırma so­ nuçları ile uyumludur (Girgin 1995). Mesleği ile bütünleşmiş bireyler, bazı mesleki koşullara da­ ha kolay uyum sağlayabilmekte, duygusal açı­ dan daha doyumlu olmakta ve kendilerini mes­ lekte daha yeterli görmektedirler. Baysal'ın lise öğretmenlerinde yaptığı araştırmada, mesleği kendine uygun bulma durumunun DT ve KB pu­ an ortalamalarını etkilediği bulunmuştur (Baysal 1995) (Tablo 4).

(11)

Öğretmenlerin kendi bildirimlerine göre, ve­ rim düzeyi ile DT, KB, D ve GT puan ortalamala­ rı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (Tablo 4). Verim düzeyini fena bul­ mayanların puanları, çok iyi ve iyi bulanlara göre daha yüksektir (1<2<3). Tükenmişlik düzeyinin yüksekliğinin karşılıklı etkileşim içinde mesleki verimliliği olumsuz etkilediği ya da mesleğinde verimli olduğunu düşünen bireylerin, verimliliğin verdiği doyum, mesleki beklentilerinin karşılan­ ması gibi nedenlerle daha düşük düzeyde tü­ kenmişlik yaşadıkları düşünülebilir. Bu bulgu, Baysal'ın lise öğretmenleri ve Girgin'in ilkokul öğretmenlerinde yaptığı araştırmaların sonuçla­ rı ile uyumludur (Baysal 1995, Girgin 1995) (Tablo 4).

Mesleki geleceğe ilişkin değerlendirmeler ile, GT, DT, KB ve D puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (Tablo 4). Mesleki geleceğini kötü ya da fena bulmayanların DT, KB, GT puan ortamaları, iyi ve çok iyi olarak değerlendirenlerden yüksektir (4=3>2>1). Mesleki geleceğini çok iyi ve iyi ola­ rak değerlendirenlerin D puan ortalamaları, fena değil ve kötü olarak değerlendirenlerden düşük­ tür (1=2<3=4). Bu sonuç Girgin'in ilkokul öğret­ menlerinde yaptığı araştırma sonuçları ile uyumludur (Girgin 1995). Baysal'ın lise öğret­ menlerinde yaptığı araştırmada, mesleğin gele­ ceğine ilişkin değerlendirmelerine göre, yalnızca DT alt ölçeği puan ortalamaları arasında istatis­ tiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur (Baysal 1995) (Tablo 4).

Üstlerinden takdir görme durumu ve GT, DT, KB ve D puan ortalamaları arasında istatis­ tiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (Tablo 5). Üstlerinden her zaman ve çoğunlukla takdir görenlerin DT puan ortalamaları birbirine yakın

değerler olup, üstlerinden bazen takdir gören ve hiçbir zaman takdir görmeyenlerin puan ortala­ malarından düşüktür (1=2<3=4). Üstlerinden bazen takdir görenlerin ve hiçbir zaman takdir görmeyenlerin KB puan ortalamaları birbirine yakın değerler olup, ortalamalar üstlerinden ço­ ğunlukla takdir görenlerden düşüktür. KB puan ortalamaları arasında en düşük puan ortalama­ sını üstlerinden her zaman takdir görenler al­ mıştır (4=3>2>1). Üstlerinden bazen takdir gö­ renlerin ve hiçbir zaman takdir görmeyenlerin D ve GT puan ortalamaları, üstlerinden her zaman ve çoğunlukla takdir görenlerden yüksektir (4=3>2=1). Üstlerden alınan takdirin mesleki coşkuyu etkileyeceği ve motive edeceği bilin­ mektedir. Girgin ilkokul öğretmenleri ve Bay­ sal'ın lise öğretmenlerinde yaptıkları araştırma­ larda üstlerden takdir görme durumunun DT ve KB puan ortalamalarını etkilediği bulunmuştur (Girgin 1995, Baysal 1995) (Tablo 5).

Öğretmenlerin, mesleğin toplumda hak et­ tiği yeri bulmasına ilişkin görüşleri, GT- DT, KB ve D puan ortalamaları arasında istatistiksel ola­ rak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (Tablo 5). Mes­ leğin toplumda hak ettiği yeri hiçbir zaman bul­ madığı görüşünde olanların GT, DT, KB puan ortalamaları, mesleğin her zaman ve çoğunlukla ve bazen hak ettiği yeri bulduğu görüşünde olanlardan yüksektir (1=2<3). Mesleğin toplum­ da her zaman ve çoğunlukla, bazen hak ettiği yeri bulduğu görüşünde olanların D puan ortala­ maları birbirine yakın değerler olup, mesleğin her zaman ve çoğunlukla hak ettiği yeri bulduğu görüşünde olanların D puan ortalamaları, mes­ leğin hiçbir zaman hak ettiği yeri bulmadığı gö­ rüşünde olanlardan düşüktür (1=2, 1<3). Gir­ gin'in ilkokul öğretmenlerinde yaptığı araştırma­ da, öğretmenlerin mesleğin toplumda hak ettiği

(12)

yeri bulmasına ilişkin görüşlerine göre, DT ve D puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur (Girgin 1995). Baysal'ın lise öğretmenlerinde yaptığı çalışma­ da ise, mesleğin toplumda hak ettiği yeri bulma­ sına ilişkin görüşlerine göre, MTÖ alt ölçekleri­ nin puan ortalamaları arasında her üç alt ölçek için de anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (Bay­ sal 1995). Baysal'ın sonuçlarının, bu çalışma-nınkilerden farklı olmasının nedeni olarak; öğ­ retmenlerin mesleklerinin toplumdaki statüsün­ den rahatsız olmakla birlikte bu durumu kabul­ lenmeleri, hatta kaderci bir yaklaşım içinde olumsuz olan bu duruma uyum sağlamaları var­ say ılabil ir (Tablo 5).

SONUÇ VE ÖNERİLER Araştırma grubunda;

* Çalışılan okul türünün tükenmişlik düzeyi­ ni etkilemediği saptanmıştır.

* Toplam hizmet süresi arttıkça, genel tü­ kenmişliğin azaldığı ve kişisel başarının arttığı saptanmıştır.

* Mesleği sevdiği için sürdürenlerin tüken­ mişlik düzeyleri, ekonomik, toplumsal, başka iş bulamama ve diğer nedenlerle sürdürenlerden daha düşük bulunmuştur.

* Mesleği isteyerek seçenlerin tükenmişlik düzeyleri, istemeden seçenlerden daha düşük saptanmıştır.

* Mesleği kendine çok uygun bulanların tü­ kenmişlik düzeyleri uygun ya da kısmen uygun bulanlardan daha düşük bulunmuştur.

* Mesleki verimini "çok iyi" olarak değerlen­ direnlerin tükenmişlik düzeyleri "iyi" ya da "fena değil" olarak değerlendirenlerden daha düşük bulunmuştur.

* Mesleki geleceği "çok iyi" olarak değer­ lendirenlerin tükenmişlik düzeyleri, "iyi"e, "fena değil" ya da "kötü" olarak değerlendirenlerden daha düşük bulunmuştur.

* Üstlerinden her zaman takdir görenlerin tükenmişlik düzeyleri, takdir görmeyenlerden daha düşük bulunmuştur.

* Mesleğin her zaman ya da çoğunlukla toplumda hak ettiği yeri bulduğunu düşünenlerin tükenmişlik düzeyleri, hak ettiği yeri hiçbir za­ man bulmadığını düşünenlerinkinden daha dü­ şük saptanmıştır.

Sonuçlar doğrultusunda aşağıdaki öneri­ lerde bulunulmuştur;

1. İşe yeni başlayan öğretmenler, tükenmişlik ve tükenmişlikle baş edebilme konusunda bilinçlendirilmelidir (Örneğin, adaylık dö­ nemlerinde ve belli aralıklarla öğretmenle­ re bu konuda hizmet içi eğitim verilmesi gi­ bi).

2. Hizmet süresi daha fazla olan deneyimli öğ­ retmenler, deneyimlerini ve bilgilerini işe ye­ ni başlayan öğretmenlerle paylaşmalı ve ça­ lışmalarında meslektaşlarını desteklemeli­ dirler.

3. Öğretmenlik mesleğinin özveri, ilgi, mesleğe ve insana sevgi gerektiren bir meslek olması nedeniyle, öğretmen olacak kişilerin seçi­ minde bu özelliklere sahip olanlara öncelik tanınmalıdır.

4. Meslek seçimi, insan hayatının daha uzun bir dönemini kapsayan kararlar, yetenek ve ilgiye göre ilköğretimden başlayarak olgun­ laşan bir dizi kararla oluşmalıdır.

5. Öğretmenlerin mesleği isteyerek seçmesi sağlanmalı, verim düzeyi ve iş doyumu

(13)

artı-rılmalıdır. Öğretmenlik mesleğinin toplum­ daki statüsü yükseltilerek, sosyal ve ekono­ mik koşulların düzeltilmesi için gerekli ön­ lemler alınmalıdır

6 Yöneticilerle çalışanlar arasında sağlıklı bir iletişim kurulmalı, yönetici çalışanları des­ teklemeli ve gudulemelıdır

KAYNAKLAR

Akçamete G, Kaner S, Sucuoğlu B (2001) "Öğretmenlerde Tükenmişlik İş Doyumu ve Kişilik", Nobel Yayın Dağıtım, Yayın No 324, 1 Basım, Ankara, 2

Arslan H, Ünal M, Aslan O, Gurkan SB, Alpars­ lan ZN (1996) "Pratisyen Hekimlerde Tükenme Dü­ zeyi", Düşünen Adam, 9(3) 48-49

Aslan H, Bengi Gurkan S, Alparslan ZN, Ünal M (1996) "Tıpta Uzmanlık Öğrencisi Hekimlerde Tü­ kenmişlik Düzeyleri", Türk Psikiyatrı Dergisi, 7(1) 39

Baysal A (1995) Lise ve Dengi Okul Öğretmen­ lerinde Meslekte Tükenmişliğe Etki Eden Faktörler Doktora Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilim­ ler Enstitüsü 3-162

Çam O (1992) "Tükenmişlik Envanterinin Ge­ çerlik ve Güvenirliğinin Araştırılması", 7 Ulusal Psı kolop Kongresi Bilimsel Çalışmaları, Ed R Bayraktar, I Dağ, Ankara, 156

Ergin C (1992) "Doktor ve Hemşirelerde Tüken­ mişlik ve Maslach Tükenmişlik Ölçeğinin Uygulanma­ sı", VII Ulusal Psikoloji Kongresi Bilimsel Çalışmaları, Ed R Bayraktar, I Dağ, Ankara, 143-151

Ergin C (1996) "Maslaclh Tükenmişlik Ölçeği­ nin Türkiye Sağlık Personeli Normları", 3P Dergisi, 4(1) 32

7 Ülkenin eğitim politikaları belirlenirken, sınıf mevcutlarının azaltılmasına yönelik önlem­ ler alınmalıdır

8 Eğitim sisteminde meslekten ayrılan öğret­ men sayısı ve ayrılma nedenleri, ayrıca ya­ şanmakta olan stres ve tükenmişliğin boyut­ ları aralıklı olarak saptanmalı, değerlendirilip incelenmelidir

Farber BA (1984) Stress and Burnout İn Suburban Teachers, Journal of Educatıonal Research, 77(6) 325

Gadzella BM, Gınther DW, Tomcala M (1990) Stress as Perceıved by Professıonals, Psychologıcal Reports, 67 979/983

Girgin G (1995) İlkokul Öğretmenlerinde Mes­ lekten Tükenmişliğin Gelişimini Etkileyen Değişken­ lerin Analizi ve Bir Model Önerisi, Doktora Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü 76-82

Grıffıth J, Steptoe A, Cropley M (1999) "An Investıgatıon of Copıng Strategıes Associated Wıth Job Stress in Teachers", Brıtısh Journal of

Educatıonal Psychology, 69 517

Haran S, Devrimci Özgüven H, Ölmez Ş, Sayıl I (1998) "Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanele­ ri ve Ankara Numune Hastanesı'nde Çalışan Doktor ve Hemşirelerde Tükenmişlik Düzeyleri", Kriz Dergisi, 6(1) 76

Özer R (1998) Rehber Öğretmenlerde Tüken­ mişlik Düzeyi, Nedenleri ve Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 57

Sayıl I, Haran S, Ölmez Ş, Devrimci Özgüven H (1997) "Ankara Üniversitesi Hastanelerfnde Çalışan

(14)

Doktor ve Hemşirelerin Tükenmişlik Düzeyleri", Kriz Dergisi, 5(2): 72.

Devrimci Özgüven H, Haran S (2000) Tükenme (işinde) Kriz ve Krize Müdahale, Ed (Sayıl I), Ankara Üniversitesi Psikiyatrik Kriz Uygulama ve Araştırma Merkezi Yayınları No: 6, 1. Baskı, Ankara, s. 199-214.

Sucuoğlu B, Kuloğlu N (1996) Türk Psikoloji Dergisi, 11(36): 46.

Sümbüloğlu V, Sümbüloğlu K (1998) Sağlık Bi­ limlerinde Araştırma Yöntemleri Hatiboğlu Yayınları, 2. Baskı, Ankara, 61.

Torun A (1995) Tükenmişlik, Aile Yapısı ve Sosyal Destek ilişkileri Üzerine Bir İnceleme, Dokto­ ra Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Ensti­ tüsü, 8.

Tümkaya S (1996) Öğretmenlerdeki Tükenmiş­ lik Görülen Psikolojik Belirtiler ve Başa Çıkma Davra­ nışları, Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 27.

Yazışma Adresi: Birgül PİYAL

Ankara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi Fatih Caddesi No. 197 Keçiören /ANKARA Tel İş: 0 (312) 357 14 24

Ev: 0(312) 427 26 68

Şekil

Tablo 1 Bazı Mesleki Özelliklere İlişkin Bulgular
Tablo 3. Araştırma Grubunun Bazı Hizmet Süresi Özelliklerine Göre Maslach Tükenmişlik Ölçeği  Puan Ortalamaları
Tablo 4 Araştırma Grubunun Öğretmenliğe İlişkin Bazı Değerlendirmelerine Göre Maslach Tükenmişlik Ölçeği  Puan Ortalamaları
Tablo 5 Araştırma Grubunun Üstlerinden Takdir Görme Durumu ve Mesleklerinin Toplumda Hak Ettiği Yeri  Bulmasına İlişkin Görüşlerine Göre Maslach Tükenmişlik Ölçeği Puan Ortalamaları

Referanslar

Benzer Belgeler

Gördük ki emek yoğun malların göreli değeri emek yoğun olmayan malların değeri­ ne göre azalmıştı.Ama bu önemli olayı büyümenin kaynakları yöntemine yerleştir­

Stepanov Institute of Physics, National Academy of Sciences of Belarus, Minsk, Belarus 91 National Scientific and Educational Centre for Particle and High Energy Physics, Minsk,

Stepanov Institute of Physics, National Academy of Sciences of Belarus, Minsk, Belarus 91 National Scientific and Educational Centre for Particle and High Energy Physics, Minsk,

— Bu kararlar tescil ve ilân edilir (TK 26 ve müteakip). — Her iki şirket bilançosu ayn ayn ilân edilir ve borçlann şekli itfası gösterilir TK 207. Fakat borçlann

Sonuç olarak; hem çalışanların hem velilerin kurumsal itibar ve iletişim algılarının düşük olduğu, bununla birlikte çalışanların örgütsel iletişim seviyelerinin

Günümüzde artık bir insan hakkı olarak genel kabul gören çevre hakkının öznesinin ise yaşayan ve gelecek kuşakta yaşayacak olan insanların tümü

(2001) ülke riski ile hisse senedi fiyatları arasındaki ilişkiyi panel veri analizi ile ölçtükleri çalışmada bağımlı değişken olarak hisse senetlerinin piyasa değerini