T. C.
ATOM ENERJİSİ KOMİSYONU
ANKARA NÜKLEER ARAŞTIRMA MERKEZİ
GAMMA IŞINLARI ÎLE PATATESLERDE
Ç İMLENMEYİ ÖNLEME DENEMELERİ
Sabri KESKİN Ülkü MERTER
Ö Z E T
"Patates* soğan ve bazı et türlerinin gamma ışınları ile ışınlanarak raflama sürelerinin uzatılması" konulu projeyle ilgili olarak 7 tür patates numunesinde filizlen melerini önleme amacıyla ilk seri cenemeler yapıldı. Bu denemeler A.N.A.M. gıda ışınlama leboratuvarının mevcut şartları içerisinde patateslerin çimlenmesini önleyebilecek en uygun dozu tayin etmek ve gamma ışınlarının patatesler üzerindeki etkilerini görebilmek için yapıldı.
Işınlanmış ve ışınlanmamış patatesler ışınlamadan sonra -f 22°, f 25°0ilâ t 2 5 % -f
30
CC derece arasında ve 65 liknis-bi rutubet dereceli nis-bir ortamda korundu.
Uygulanan şartlarda ışınlamaya karşı en duyarlı olan patates türlerinin Primabel ve Ari olduğu ve en dayanıklı
türlerin de Resy ve Sarıkıs olduğu anlaşıldı. Işınlamadan
sonra patateslerin korunması için, uygulanan *f22°, 4- 25°C
derecelik bir sıcaklık i l e -b25~, 30°C derecelik sıcaklığın
ve İ°65 lik nisbi rutubet derecesinin özellikle ışınlanmış
patatesler için uygun bir ortam olmadığı saptandı.
İ Ç İ N D E K İ L E R
1. GİRİŞ 2. MATERYAL VE METOT 2.1.1. Alpha 2.1.2. Ari 2.1.3. Sarıkız 2 .1 .4 . Primabel 2.1.5. Ostara 2.1.6. Resy 2.1.7. Cosima2.2. Patates Yumrusunun Anatomik ve Kimyasal Yapısı 2.3« Numunelerin Hazırlanması ve Işınlama Şartlsrı 2.4. Işınlama Kaynağı ve Uygulanan Dazların Hesabı
3. GÖZLEMLER
3 .1 . Alpha Türünde Işınlamadan Sonraki Gözlemler
3.2. Ari * t f •t f l 3.3. Sarikız " H » I t» 3.4. Primabel M M t f »f 3.5. Ostara ’• »t f t f » 3.6. Resy w t? tf f t 3.7. Cosima H »» f f « f 4. SONUÇ 5. REFERANSLAR
R E S U M E
On a fait des dssais prdliminaires sur les 7 dspdaes de pommes de terre pour le but de 1 *inhibition de la germi nation par 1 'irradiation, selgn le projet de Mla prolongation de la durde de conservation de pomme de terre, d*oignon et
de certains produits de viande. Ota dssais sont fsites pour
voir 1 'influence des rayonnements ,-amma sur la pomme de terre et pour determiner les doses convenables de 1 *inhibition de la germination dans les conditions existantes du leboratoire d'irradiation des denrdes alimentaires d'A.H.A.M.
On a gardd les pommes de terre irradid et non irradid & la temperature de*f22°+ 25°C et + 2 5 ° + 30°C et dans une humiditd relative d<§ 65$ aprds irradiation.
On est compris que leâdsp&cesde pomme de terre de Prima-
bel et d ’Ari sont les plus sensibles et celles de Resy et de
Sarikxz sont les plus resistantes dans les conditions appli-
qudes. On a observ'd que les temperatures d e + 2 2 ° + 25°C et
+25°+ 30°C, et l'humiditd relative de 65$ ne sont pas de milieu convenable partioulierement pour les pommes de terre
irradids.
On continue actuelement les dssais en appliq.uont les conditions differentes.
T E Ş E K K Ü R
B u çalışmada kullanılan y»ats" ..s ntimunelerinin getir— tilmesinde büyük yardımları olan Tarım Bakanlığı Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü Sebzecilik ve Bahçe Mimarisi Şube
Mi dürü Sayın Naci Fındıklı'ya, patates nümunelerini gönden
mek lütfunda bulunan İzmir — Karşıyaka Ziraî Araştırma ve İntrodüksiy^n Merkezi Müdürlüğü ve mensuplarına, numunele rin ışınlanması için Gamma •* celi - 220 den yararlanmamızı sağlayan Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümünden Prof.Dr. Bahattin Baysal ve Asistan Ssvaş Küçükysvuz’a bu vesile ile teşekkürlerimizi sunarız
1 . GİRİŞ
Patateslerde, korunmaları sırasında çimlenme ve çürüme nedenleriyle meydana gelen kayıpların ürünün elde ediliş
koşullarına bağlı olarak $ 15 ilâ $25 arasında değiştiği
bilinmektedir. Bugün halen kullanılmakta olan metodlardan soğukta koruma, siloya koyma veya havalandırılan depolarda saklama ise pek istenilen sonuçları vermemektedir. Bazı kimyasal maddelerin bu arada GIPC (Klor izopropil fenil
karbonat) ve diğerlerinin kullanılması ise bazı memleketler-» de yasaklanmıştır, Memleketimizde ise CIPC veya diğer bazı maddelerin kullanılıp kullanılemıyaeağma dair hiçbir kayıt mevcut değildir.
Işınlama ile patateslerin çimlenmesini önleme deneme
leri ilk defa 1954 senesinde başlamıştır. Çeşitli ülkeler
de çeşitli patates türleri üzerinde yapılan deneme sonuçla rında patateslerde çimlenmeyi önleyebilecek olan dozların
8.000 ilâ 15.000 rad arasında değiştiği görülmüştür. 1963
denberi patateslerin ışınlanması metodu Kanada’da yarı endüstriyel olarak uygulanmaya başlamıştır (Senede 450 ton
ve uygulanan doz : 15 Krad). Senede 12.500 ton patatesi
işleyebilecek kapasiteli ikinci bir kuruluşun ise yapımına
1967 senesinde başlanmıştır. Işınlamadan sonra patatesler
ilO0, 4 13°C derecelik bir sıcaklıkta ve ortalama $85 nisbî rutubete sahip depolara konulmaktadır. Böylece hem çimlen me önlenmiş, hem de ağırlık kaybında bir azalma görülmüş
— 2
Yapılan araştırma sonuçlarına dayanarak patateslerin çimlenmelerini önlemek amacıyla ışınlama için hükümet izni âlınmış ülkelerle, uygulanan dozlar ve kullanılan kaynaklar aşağıda gösterilmiştir^. Ülke Adı Hükümet izninin verildiği tarih Kullanılan Kaynak Uygulanan Doz Krad Amerika 30 Haziran 1964 0 0 ' <T \ ' O 1 5-10 2 Ekim 1964 Cs1J7 5-10 1 Kasım 1965 c -H m 0 m 0 <0 0 0 5-15
Danimarka 27 Ocak 1970 10 MeV elekt
ron 15
Hollanda 23 Mart 1970 Co
4 MeV elektron 15
İspanya 4 Kasım 1969 „ 60 Qo 5-15
İsrail 5 Temmuz 1967 Co- 60 15
Kanada 9 Kasım I960 n 60 Co 1 0
14 Haziran 1963 n Co60 15
Macaristan 23 Aralık 1969 0 Co60 10
Sovyet Rusya 14 Mart 1958 rt 60Co 10
Belçika'da ise 28 Şubat 1963 de çıkan bir kanun, gıda
maddelerinin ve ilâçların İyonlaştırıcı ışınlardan yararla
narak işlenmesini yasaklamıştır (Madde 64.1.C, 64*2). Ancak
aynı kanunun 65.oi maddesi araştırma sonuçları ile birlikte Sağlık Bakanlığı'na başvurup hükümet iznini alarak ışınlama
(2)
3
-B u çelişmede patateslerin çimlenmesini ışınlama yardı mıyla fcnleme amacıyla tir seri deneme yapıldı. B u denemeler
gıda ışınlama laboratuvarinın mevcut şartları içerisinde patateslerin çimlenmesini önleyebilecek en uygun dozun bulunması ve gamma ışınlarının patatesler üzerindeki etki
lerini görebilmek amacıyla yapıldı.
2. MATERYAL VE MBTOD
B u çalışma için gerekli olan patates numuneleri İzmir- Karşıyaka Ziraî Araştırma ve İntrodüksiyon Merkezinden ge
tirtildi. İki parti halinde gel«_n 7 tür patates nümuneleri
çeşitli dozlarda ışınlandı. B u petates türlerinin kısaca özellikleri şunlardır*
2.1.1, Alpha (Solanum tuberosum varyete Alpha)
Geç olgunluğa erişen bir çeşittir (100-120 günde olgun»
laşır). Tam olgunlaşmadan hasat edilirse kabukları dayanık»
sız olur ve yer yer soyulur. İyi bir yemeklik çeşittir,
2.1.2, Ari (Solanum tuberosum varyete Ari)
Erkenoi (70-80 günde olgunlaşır) ve çok iyi bir yemek lik çeşittir,
2.1.3, Sarikiz (Solanum tuberosum varyete Sarıkız)
Geç olgunluğa erişen bir çeşittir (100-120 günde olgun» laşır). Erken hasat edilirse kabukları dayanıksızdır.
2.1.4. Primabel (Solanımı tuberosum varyete Primabel)
Erkenci (70-80 gUnde olgunlaşır) ve iyi bir yemeklik çeşittir.
2.1.5. Ostara (Solunam tuberosum varyete Ostara)
Çok erkenci (70-75 günde olgunlaşır) ve çok iyi bir
yemeklik çeşittir.
2.1.6. Resy (Solenum tuberosum varyete Resy)
Erkenci (70-80 günde olgunlaşır) ve çok iyi bir yemek lik çeşittir.
2.1.7» Cosima (Solanum tuberosum varyete Cosima)
Geç olgunluğa erişen bir çeşittir (100-120 günde olgun laşır), Erken hasat edilirse kabukları dayanıksızdır.
7 tür patates nümunesi de 17.6.1970 tarihinde ekilmiş ve ekim tarihinden yaklaşık olarak 3 ay 3 harta sonra yani
9.10.1970 tarihinde hasat edilmişlerdir.
2,2. Patates Yumrusunun Anatomik ve Kimyasal Yapısı
ARTSWAGER (1924) den alınan olgun bir patates yumrusu nun kesit yüzü aşağıda gösterilmiştir^ \ (Şekil - A)
Şekil - A da görüldüğü gibi, olgun bir patates yumru sunda en dıştan başlayarak şu kısımlar görülür:
En dışta 6 dan 14 tabakaya kadar değişen periderme (dış deri), onun altında dış üretici tabaka olan phellogene
5
-bulunur. Onun altında çok ince bir kabuk tabakası bulunur
ve buradan paranchyme dokusu başlar. Bu dokuda çok sayıda phloeme adacıkları bulunur, Paranchyme dokusundan sonra çok iyi şekilde görülebilen ve kambium hücresi çoğalmasıyla şekillenen damarlı tabaka ve böylece buradan merkeze kadar uzanan öz tabakası görülür.
Damarlı tabaka
Şekil - A,
Bir patates yumrusunun kimyasal yapısına gelince; Taze ve olgun bir patates yumrusunun içinde bulundurduğu kimyasal maddelerin miktarları aşağıdaki tabloda gösterilen ve KRONER et VOLKSEN (1950) den a l m a n değerler arasında değişmektedir. B u tablodaki değerler yas ağırlığ» göre
( 4 )
Su 63,2 86,9 Kuru madde 13,1 36,8 Nişasta 8,0 29,4 Şeker 0,05 8,0 Protein 0,7 4,6 Sellüloz 0,2 3,5 Yağ 0,04 lyO Kül miktarı 0,4 1,9
Bu miktarlar bir patates yumrusunun çeşitli tabakala rında ayrılıklar gösterir. Örneğin* nişasta damarlı taba kaya yakın kısımlarda daha fazla olduğu halde, eriyebilen şeker miktarı (glikoz, früktoz ve sakkaroz) kabuğa göre öz kısmında daha fazla bulunur.
Bunlardan başka patates yumrusunda fenolik bileşikler-» den kafeik ve klorojenik asit (CRAFT ve arkadaşları 1958)
(5)
vitaminlerden tiamin ve riboflavin; pigmentlerden klo rofil ve antosiyan bulunmaktadır. MARINOS ve HEMBERG ,
I960 patates yumrusunun vejatatif dinlenme devresi
sonuna doğru kaybolan ve inhibitör diye tanınan ve pata
teslerin çimlenmesini önleyen etkenlerden salisilik asit ve kumarin'in de bulunduğunu bildirmişlerdir*
2.3. Nümunelerin Hazırlanması ve Işınlama Şartları
Nümuneler her doz için ikişer adet olmak üzere ve gamma-cell’in ışınlama odasına yerleştirilme kolaylığını sağlamak amacıyla adi ambalaj kâğıdı ile ambalajlandı.
Işınlamadan sonra korunma süresi içinde meydana gelecek ağırlık kayıplarını tesbit edebilmek için ilktertımları
yapıldı. İkişer adet olarak ambalajlanmış ve tartımlsrı
yapılmış olan patates nümuneleri iki parti halinde ışınlan dı. Birinci parti (Alfa, Ari, Sarıkız ) 1,5,10,15,20 ve 25 Krad dozlarda, ürünün elde edilişinden 5 ay sonra, ikin ci parti (Primabel, Ostara, CosimeTve Resy) 2,4,6,8,10 Krad dozlarda ürünün elde edilişinden C ay sonra ışınlandı.
Yalnız Ostara türünde ayrıca ek olarak 5 Krad'lık bir dozla da ışınlama yapıldı. Alfa türünün 15 Krad için ışınlanması sırasında gamma-celi’in tutukluk yapması nedeniyle nümuneler 15 Krad yerine 375 Krad doz aldılar. Sarıkız türünde de yine aynı nedenle 25 Krad’lık doz yerine nümuneler 32,8 Krad lık bir dozla ışınlanmış oldu. Diğer nümuneler ise hesap edilen süreler kadar gamma-cell içinde kalıp yukarıda belir tilen miktarlarda doz almış oldular.
Işınlama sırasında ışınlama odasının sıcaklığı normal
oda veya laboratuvar derecesindeydi (Yaklaşık 20°C).
Işınlamadan sonra ışınlanmamış ve ışınlanmış nümuneler laboratuvarda mevcut dolaplsr içerisinde ve ambalajları açık olarak saklandılar. Laborstuvarın sıcaklık derecesi
ortalama 22°, 25°C dereceydi. Temmuz ve Ağustos ayla
rında bu ortalama 25° - 30°C arasımda değişti. Nisbi rutu bet derecesini yükseltmek amacıyla dolapların içine açık petri kutuları içinde su konuldu. Yine de nisbi rutubet # 6 5 1e kadar ancak yükseltilebildi. Laboratuvarın normal nisbi rutubeti #30-35 arasındaydı.
8
-2,4» İşınlama Kaynağı ve Uygulanan Dozların Hesabı
Bütün patates nümuneleri Orta Doğu Teknik Üniversitesi Pen ve Edebiyat Pakiiltesi Kimya Bölümündeki ’*Gamma-cell-220H
de ışınlandı, Gamma-cell-220 içinde C o ^ bulundurmakta ve
bu çalışma yapıldığı saman kaynağın akışı (flux) 0>7 Mrad/ saat idi» Patates nümüneleri ışınlama odasının tam ortası na yerleştirildiler» Işınlama skisinin tayini başlangıç aktiviteye göre parçalanma hızı (Decay factor) dikkate alı narak ve aşağıdaki formülden yararlanarak hesaplandı$
— X t
X - I0 . e [1]
I 5» t zaman sonundaki aktivite IQ“ başlangıç aktivite
^ ■» kaynağın parçalanma sabitesi t ** zaman
Işınlamadan sonra ışınlanmamış (kontrol) ve ışınlanmış
bütün nümuneler saklandıkları dolapta devamlı kontrol edile
rek yeni bir çimlenme olup olmadığı gözlendi (nümuneler
ışınlamadan önce biraz çimlenmiş durumdaydılar)• Işınlama
dan 2 ve 3 ay sonra çimlenme durumları fotoğraflarla tesbit
edildi (fotoğraf: 1,2,3,4,5,6,7).
9
-Işınlamadan sonra her ay yapılan aylık tartımlarla ışınlamadan önce yapılan ilk tartıma göre ağırlık kayıpları
yüzde olarak hesaplandı. Tablo - I, ışınlamadan sonra bi
rinci grup numunelerde, Tablo - II, ışınlamadan sonra ikinci grup numunelerde yüzde olarak aylık kayıpları göstermekte dir. B u tablolarda görüldüğü gibi, ışınlanmış nümunelerle ışınlanmamış nümuneler arasında göze çarpacak derecede ağır lık kaybı bakımından herhangidir fark görülmedi.
Gözlem sonunda çim ağırlıkları gram ve # gram olarak* ortalama çim çapları ve ortalama çim boyları ile patates nümunelerindeki göz sayıları da tesbit edildi. Tablo - III ve IV sırasıyla birinci ve ikinci grup nümunelerde tesbit edilmiş olan çim ağırlıklarını, yüzde çim ağırlıklarını, ortalama çim çapları ve ortalama çim boyları ile patates nümunelerindeki göz sayılarını göstermektedir.
Iş ın la m a d a n so n ra % o la ra k a ğ ır lı k k a y b ı M M 00 AN rH rO rH t - E— vo t— -3- o CM ^ oo rH CO Q % vO t— vo CM vo rH VO rH , "3-« rH rH AN 00 vo ın ON ra cd • • • • • • • • 1 • • • • 9 ♦ • • • • • 3 ^ rH CM CM rOAN f— AN rH t— VOCM ra rarH CM CMCM CM "3- rO rH ON CM VOCM CM CM rH QO rH ^ CM VO rH C - VO O On CM rH O CM M CM % Ov m oo OO *3" VO VO 1 I 1 *3- 00 t— *3- ON rH 1 VO ON cö • • • • • • • • 9 • * • • • • • 9 rO rH l-l O CM ■«t ON ra m tA t— ra ra CM AN r-| rH rH rH rH CM rH rH r-l rH rH rH O ON o Ono oo ON o 00 CM 00 ra IA ON ın VO CM ON O r— rH 1 I 1 00 CM VO tA ın 1CO (0 • 9 9 • • • • 9 ♦ • • ♦ • • t • • ın r— oo t— OnON CM ^ t 00 rH 00 co rH IA r— CM rH rH rH rH rH rH £ GO CM AN 0O ■'3' 00O ^3" ON ^ VO CM t— O N i n ^ l f \ m m o ı n t — o c ~ - o m v o o c m • = * -3- o v o f ~ - e— ı n ı n ı n r — o n e - c o c O O c i h ı n o h ^ VO lA ON A N L fN A N * 3 " CM O u p • o c8 El E s s ö O w rH ı n o o A rH CM CM rH O El P rd cö Eı = E E c C O « O IA O IA M rH i n rH rH CM CM O -P a o ■O cd Ph M e e o m ı - t E S ü0 «» m o c m rH CM AN i p-, r3 < 3 tSJ H M M « <5 OT II M A ğ ır lı k k a y b ı 3 .a y ta r tı m m a g ö re h e sa p la n m ış tı r
T A B L O I I H £ İ4 H eti M eti U eti U S3 O CQ Ö cö T* 03 S3 H ö» O 00 ON NO rH NO CM rH m ON CM *3 vo nO ı—t ON CM er CM "3" NO UN UN ON G O rH t"- mao CNİ O rH LTN m *3* UN M3 O C*~- <3 UN -3 - ^3" CM UN NO o3 • UN C"— rH ı—1 i—1 00 o co nO UN ON CM O CM *3“ UN nO rr *3“ UN nO rH O rH no rO rH rH ı— 1 1-- 1 1-- 1 1—1 rO rH rH rH H nO no CM I—1ı—1 rH CM nO CM ı— 1 1---i 1—1 1 u n vo t " - UN o o ON nO G\ CM LTN O O ON O NO O UN NC O UN e*—ON ON UN % OJ t>- O o f—1NO nO 0- O rH O LTrH UN 00 00 CM CM CNİ O rOUN CM eti 9 • C\J O NO 00 r—e- O r- O 00 ON LfN t - C 00 CM 00 O cc nO O CM NO NO t— t CNİ i—! rH 1-1 rH rH rH rH rH ı—1 CM rH OnO NO CNİ co LT nO e—CM CO r—e UN VO co CO O LT t—nO CM C0 UN nO £ C\J r—rH t— lT rO nO o aoCM CM (—nO On rH ON a O ^3“nO UN ON NO a rH *3 lr\İN-UN *3-u n nO *1 CO e- UN <3* <3 C—00 ■^3-nO nO ■3“ ı—I t—t Cs3 O P3 M -3 P3 *t=) Eh O X* Sh eti -P U Z r ^r. 3 : Ö M O ^ (M NO 00 O & O u -p ö o eti U rH O İH -P S3 o ^3 cö £h M C M ^ -v o cO O ^ ^ O J ^ V O C O O O t5 ÎH Cö -p £ s s e e S3 î2 o ^ CM ^ VO Q0 O -3 P3 P3 <4 •S £ CO o o >H
s
P3T A B LO I I I r l M r l £ m îO o I o V3 E <D rH N :o cs m <D - p cö •P cö ft CM m <D -P CÖ -p cö ft 3 £ rO S •r l o > CÖ İ ti -P İH O H 5 f t j! Co I O» i •r l O» cö S <Ö rH CÖ ■P O CM pH I rHO CTn ro H r H M H O N O On r-1 r H ı—l r H r H m • • v o ^ rH CM 5 u <D S c •r l O E E
e
?! E E E E a = •r l O E S E I I I < I ı f- CT\ I rH I 00 O rH rH CO rH CM ON vo £ 3 S s ıH a = •r l O 3 S ı n <SM- CM o . o . u rH CM t— u * • fi • • 1 • 1 0 « • • 0 M3 VO <0 m 'M- ■vf rH rH rH e s •rl O ON rH CM CM O rH cO fO t— O ON ITN NO t- • • • t— 0 0 M3 rH rH r— i g a t-, © rH a •r l O S E E ? ! U Z * 8 = a •H O» t s H d rH H cö ' O f - rH <"0 VO CM O • • • ON rH ı ı ı ı rH 0 0 ON t — • • CM CM m ON O O« • O o CM ı n CM f - CM CM < o 00 c— O O O O O « ! « « « « ( *vj- ın ri o o o o rl >q0 İ rl h ?cö a 1 *r! ! O « o p> ft H ft O Eh rO r H r O V O c— m O N O N V O o ■ <3- o 0 0 t — m 1 1 0 0 c o • 1 0 1 CM • • 1 • • 1 • 1 • • t — ıH o O O N r H O o O O E - VO ON VO cO CM CM C— NO t— t— CM CM t - 0 0 CM O O rH • • • • • « • M ON d o O o o ı—I ı—I • d cö İH ft o u - p Ö o w h ı n E E £ S ın O o ın t— H CM C M c ö S ft r3 O "O U cö - P ?l E E E E E a m o o m o m f t rH i n rH r l CM CM ft «ü O 'O İH Cö - p ö o M ft E E E 0Or o m o c m i n H r l C M C 1 N M ft M ft « u M M»Gö zle m S on u G ö z
14
-3.1. Alpha Türünde Işınlamadan Sonraki Gözlemler
Işınlamadan sonra,ışınlanmamış ve 1 Krad'lık dozla ışınlanmış nümunelerde 5 gün sonra, 5 Krad'lık dozla ışınla nan nümunelerde ise 16 gün sonra yeniden çimlenme görüldü. 10,20 ve 25 Krad'lık dozla ışınlanan nümunelerde ise gözlem sonuna kadar hiç çimlenme görülmedi. 15 Krad'lık doz yerine kazaen 375 Krad'lık doz alan nümunelerden birisi kontrol için ekildi, fakat bitki vermedi, diğerinde gözlem sonuna kadar çimlenme görülmedi. Işınlanmamış ve 1 Krad'lık dozla ışınlanmış nümuneler gözlem sonuna kadar sağlsm kaldığı hal de, 5 Krad'la ışınlanan numunelerden yalnız bir tanesi sağ lam diğeri ve 10, 20, 25 ve 375 Krad'la ışınlanmış olan nümunelerin hepsi ışınlamadan yaklaşık olarak 4 ay sonra tamamen çürümüşlerdir. Fotoğraf - 1, Alfa türünde ışınlama dan 3 ay sonraki çimlenme durumunu göstermektedir.
3.2. Ari Türünde Işınlamadan Sonraki Gözlemler
Işınlamadan sonra,ışınlanmamış nümunelerle 1 Krad'lık dozla ışınlanmış nümunelerde 5 gün sonra yeniden çimlenme
görüldü. 5,10,15,20,25 Krad'lık dozla ışınlanan nümuneler
de gözlem sonuna kadar çimlenme görülmedi. Işınlamadan
sonra gözlem sonuna kadar ışınlanmamış nümunelerle 1 Krad İlk dozla ışınlanmış nümuneler sağlam kaldığı halde 5, 10 ve 15 Krad'lık dozla ışınlanmış numunelerden birer tanesi ışınlamadan yaklaşık olarak 2 ay sonra çürümüş, birer tanesi
15
-gözlem sonuna kadar sağlam kalmıştır. 20 ve 25 Krad'lık dozla ışınlanan nümunelerden ise birer tanesi yaklaşık
olarak 4 ay sonra çürümüşlerdir. Fotoğraf - 2, Ari türünde ışınlamadan 3 &y sonraki çimlenme durumunu göstermektedir,
3,3» Şerikiz Türünde Işınlamadan Sonraki Gözlemler
Işınlamadan sonra,ışınlanmamış nümunelerle 1 ve 5 Krad’lık dozla ışınlanmış nümunelerde 9 gün sonra çimlenme görüldü. 10 Krad’lık dozla ışınlanmış nümunelerden 1 tane sinde ışınlamadan 39 gün sonra çimlenme görüldü. 10 Krad İlk dozla ışınlanmış diğer nümune ile 15, 20 ve 32,8 Krad İlk dozlarla ışınlanmış nümunelerde gözlem sonuna kadar çimlenme görülmedi. Işınlanmamış nümunelerle 1 Krad'lık dozla ışınlanmış nümuneler gözlem sonuna kadar sağlam kaldı ğı halde 15 Krad'la ışınlanmış nümunelerden birisi ışınlama dan yaklaşık olarak 2 ay bir hafta sonra çürüdü, diğeri gözlem sonuna kadar sağlam kaldı. -Buna mukabil 5, 20 ve 32,8 Krad'lık dozlarla ışınlanan nümunelerden birer tanesi sağlam diğerleri ise ışınlamadan yaklaşık olarak 4 ay sonra çürüdüler. Fotoğraf - 3, Sarıkız türünde ışınlamadan 3 ay sonraki çimlenme durumunu göstermektedir.
3.4, Primabel Türünde Işınlamadan Sonraki Gözlemler
Işınlamadan sonra^ışınlanmamış nümunelerle 2 Krad’lık dozla ışınlanmış nümunelerde ışınlamadan 4 gün sonra çim
1 6
-niimunelerde ise gözlem sonuna kadar çimlenme görülmedi.
6 Krad'lık dozla ışınlanmış numunelerden “birisi tamamen,
8 Krad'lık dozla ışınlanmış numunelerden bir tanesi de kıs men ışınlamadan yaklaşık olarak 3 ay sonra çürüdüler. Işın lanmamış numunelerle ışınlanmış diğer nümuneler gözlem sonu na kadar sağlam kaldılar. Fotoğraf - 4, Primebel tülünde
ışınlamadan 2 ay sonraki çimlenme durumunu göstermektedir.
3.5. Oatara Türünde Işınlamadan Sonraki Gözlemler
Işınlamadan 4 gün sonra.ışınlanmamış numunelerde, 6 gün sonra 2 Krad'la ışınlanmış numunelerde, 16 gün sonra 4 ve 5 Krad'la ışınlanmış nümunelerin birer tanesinde, 20 gün sonra 4 ve 5 Krad’la ışınlanmış nümunelerin diğerlerinde, 16 ve 18 gün sonra de 6 Krad'la ışınlanmış numunelerde çim- lenmeler görüldü. 8 ve 10 Krad'la ışınlanmış olan numune
lerde gözlem sonuna kadar çimlenme görülmedi. Işınlanmış
ve ışınlanmamış nümunelerde gözlem sonuna kadar çürüme de görülmedi. Fotoğraf - 5, Ostara türünde ışınlamadan 2 ay sonraki çimlenme durumunu göstermektedir.
3.6. Cosima Türünde Işınlamadan Sonraki Gözlemler
Işınlamad an 10 gün.sonra, ışınlanmamış nümunelerde, 16 gün sonra 2 Krad'la ışınlanmış nümunelerde, 32 gün sonra da 4 ve 6 Krad'la ışınlanmış olan nüı. .ıelerde, 8 Krad dozla ışınlanmış numunelerden birisinde çimlenmeler görüldü.
17
-8 Krad'lık dozla ışınlanmış numunelerden birisi ile 10 Krad İlk dozla ışınlanmış nümunelerde gözlem sonuna kadar çimlen me görülmedi. 6 ve 8 Krad'lık dozlarla ışınlanmış olan nümunelerin birer tanesi ışınlamadan yaklaşık olarak 3 ay
sonra çürüdü. Işınlanmış ve ışınlanmamış diğer nümuneler gözlem sonuna kadar sağlamdılar. Potoğraf - 6, Cosima türünde ışınlamadan 2 ay sonraki çimlenme durumunu göster mektedir.
3.7. Resy Türünde Işınlamadan Sonraki Gözlemler
Işınlamadan 4 gün sonra ışınlanmamış nümunelerle 2 Krad'la ışınlanmış nümuneler ve 4 Krad'la ışınlanmış nümüne
lerden bir tanesinde çimlenme görüldü. 4 Krad'la ışınlanmış
ikinci nümunede ise ışınlamadan 10 gün sonra, 6 Krad'la ışınlananlarda 16 gün sonra, 8 ve 10 Krad'la ışınlananlarda ise 20 gün sonra çimlenmeler görüldü. Numunelerin hiçbiri sinde gözlem sonuna kadar çürüme görülmedi. Potoğraf - 7, Hesy türünde ışınlamadan 2 ay sonraki çimlenme durumunu göstermektedir*
.
18-Işınlamadan 3 ay sonra
Tür : Alpha 5 Krad 10 Krad Fotoğraf : 119
Işınlamadan 3 ay sonra
T ü r : Ari10 Krad 15 Krad
- 2 0
-Işmlamadan 3 ay sonra
T ü r : Sankız Işınlanmamış 1 Krad 5 Krad 10 Krad Fotoğraf : 321
Işınlamadan 2 ay sonra
Tür : Primabel Işınlanmamış 4 Krad 2 Krad 6 Krad 8 Krad 10 Krad Fotoğraf : 4- 2 2
-Işınlamadan 2 ay sonra
Tür : Ostara Işınlanmamış 2 Krad 4 Krad 6 Krad 8 Krad 10 Krad Fotoğraf : 5- 2 3
-Işınlamadan 2 ay sonra
Tür : Cosima Işınlanmamış 2 Krad 8 Krad 10 Krad Fotoğraf : 6- 2 4
-Işınlamadan 2 ay sonra
Tür : Resy Işınlanmamış 2 Krad 4 Krad 8 Krad 10 Krad Fotoğraf : 74 . SONTJC
Işınlanmış olan 7 tür patates numunesinden gamma ışı nına en duyarlı olan türler Primabel ve Ari'dir, en daya nıklı türler ise Şerikiz ve Resy’dir,
Uygulanmış olan şartlara göre patates türlerinin çim lenmelerini önleyebilecek dozlar şunlardır:
Doz Tür Krad Primabel 4 Ari 5 Ostara 8 Alfa 10 Cosima 10 Sarikiz 10
Resy 10 dan yüksek
Işınlamadan sonra korunma sırasındaki 22°—25°C ile 25°-»30°C derecelik bir sıcaklık derecesiyle #65 lik bir nisbi rutubet derecesi özellikle ışınlanmış patateslerin korunması için uygun bir ortam değildir. Çünkü, ışınlama dan sonra ışınlanmış patateslerde çimlenme görülmediği halde çürümeler meydana gelmiştir. B u çürümeler küçük dozlarda daha az yüksek dozlarda daha fazladır. Şu halde korunma sırasındaki şartlar uygun değilse çimlenmeyi önleme amacıyla verilen dozlarla ışınlama çürümeyi hızlandırmaktadır.
26
-Ürünün elde edilmesinden sonra ışınlama anına kadar geçen 5 ve 6 aylık sürenin uygun bir süre olmadığı anlaşıl dı, Çünkü ntimuneler ışınlama anında çimlenmiş durumdaydılar.
5. REFERANSLAR
1. IAEA Bulletin, V0I.I3 Num6ro 4» 1971 (Num6ro special) 2. L.BOLLY, M.D.PR00SI, e .SCHIEIECATTE, La Conservation
des denrdes alimentaires par les radiations ionisantes, Bull. INACOL - Vol.18 - 10/67, pp.379-391.
3. ARTSWAGER E. , Studies on the potato tuber. j.Agric. Res. 27, 809 - 835, 1924.
4. KRONER W. und VQLKSEN W ., Die Eartoffel Second Ed.
Ichann Ambrosius Barth, Leipzig, 1950, 5. CRAFT C.C., SIEGELMAN H.W. and BUTLER N,L.
Study of the phenolic compound in potato tubers during storage.
Am. Potato. Ü. 3 5 , 651 - 661, 1958.
6. MARINOS N,E. and HEMBERG V. , Observations on a possible mechanism of action of the inhibitor beta complex