Bir gökyüzü gözlem flenli¤ini daha
geride b›rakt›k. Bu y›l beflincisini
dü-zenledi¤imiz Ulusal Gökyüzü Gözlem
fienli¤i, 30 A¤ustos – 1 Eylül tarihleri
aras›nda yap›ld›. fienlik yeriyse,
geçti¤i-miz iki y›l da oldu¤u gibi Antalya,
Sak-l›kent’ti. fienli¤e kat›l›m, önceki y›llarda
oldu¤u gibi, çoktu. Bilim ve Teknik ve
Bilim Çocuk okurlar›ndan yaklafl›k 400
kifliyle, üç gün, iki gece süresince
bera-berdik.
fienli¤i düzenleyen ekip olarak
biz-ler yani Bilim ve Teknik çal›flanlar› ve
uzman gözlemciler flenlikten birkaç
gün önce Sakl›kent’te bulufltuk ve
flen-likle ilgili haz›rl›klara h›zl› bir flekilde
bafllad›k. Önce flenlik program›n› ele
al-d›k; ayr›nt›l› bir program oluflturduk.
Ard›ndan, flenlik alan›ndaki gözlem
ala-n›, seminer alan› ve aç›k havada
göste-rilerin yap›laca¤› alanlar› haz›rlad›k.
Bi-zi en çok heyecanland›ran haz›rl›ksa,
kat›l›mc›lar›m›za yapaca¤›m›z sürprizin
haz›rl›¤›yd›. Bu, ülkemizin en büyük
te-leskopundan yap›lacak gözlemin
nak-len flenlik alan›na aktar›lmas›yd›.
fienli¤in ilk günü, kat›l›mc›larla
Ak-deniz Üniversitesi Yerleflkesi’nde
bulufl-tuk ve saat 13:00 civar›nda otobüslerle
Sakl›kent’e do¤ru hareket ettik. fienlik
alan›na
ulaflt›¤›m›zda
saatlerimiz
15:00’i gösteriyordu. Antalya’n›n
s›ca-¤›nda bunalan kat›l›mc›lar›,
kent’teki serin hava karfl›lad›.
Sakl›-kent, deniz seviyesinden yaklafl›k 2000
metre yüksekte yer al›yor ve
Antal-ya’dan bambaflka bir iklimi var. Bunun
yan›nda, özellikle amatör gökbilimciler
için ideal gözlem koflullar›na sahip.
Za-ten, Sakl›kent’in hemen yan› bafl›nda
yer alan Bak›rl›tepe’de kurulu olan
TÜ-B‹TAK Ulusal Gözlemevi de bunun bir
kan›t›. Bak›rl›tepe, gözlem koflullar›
ba-k›m›ndan dünyan›n say›l› yerlerinden
biri olarak belirlendi ve ulusal
gözleme-vi buna dayan›larak burada kuruldu.
Sakl›kent’e geliflimizin ard›ndan,
ka-t›l›mc›lar motellere ve kamp alan›na
yerleflti. Hemen Bak›rl›tepe’nin
ete¤in-de yer alan rengarenk çad›rlar, çok hofl
bir manzara oluflturuyordu.
Akflamüze-ri yapt›¤›m›z aç›l›fl›n ard›ndan, yo¤un
say›labilecek flenlik program› bafllam›fl
oldu. Aç›l›fl›n ard›ndan, uzman
gözlem-cilerimiz kat›l›mc›lara amatör
gökbilim-cili¤i anlatt›lar. Zeynel Hoca’n›n aç›k
havada gökyüzünü ve gökcisimlerini
anlatt›¤› seminerin ard›ndan, gökyüzü
gözlemlerine bafllad›k. Gökyüzü
göz-lemleri, bu konuda deneyimli, uzman
gözlemciler eflli¤inde yap›ld›. Uzman
gözlemciler, kat›l›mc›lara gökyüzü
göz-lemleri yapt›rman›n yan›nda, her türlü
konuda bilgi verdiler, sorular›
yan›tlad›-lar. Cuma gecesi yap›lan gözlemlerde,
36 Ekim 2002 B‹L‹MveTEKN‹K
5. Ulusal Gökyüzü
Gözlem fienli¤i
Ülkemizde bilimsel düflünceye, buradan hareketle de bi-limsel davran›fl biçimlerine ulafl›lmas› için -belki de- tek bafl›-na bir Don Kiflot gibi savafl›m veren TÜB‹TAK ve onun popü-ler bilim dergisi "Bilim ve Teknik", yaln›zca yel de¤irmenle-riyle savafl›p yerleflik düflünce –ya da düflünmeme– biçimle-rine karfl› utkuya de¤il, bir alg›lama ve davran›fl tarz›na da ulaflmak üzeredir. Ülkemizin her alanda geri kalm›fll›¤›na karfl› açt›¤› özverili savafl›m› "Benim manevi miras›m ilim ve ak›ld›r" diyen M. Kemal’in ayd›nl›k yolunda yürüten TÜB‹-TAK, bilimsel ve ak›lc› düflünceyi ve de bilimi "Akademi"nin Olimpos da¤›ndan afla¤› indirip, ortalama insan›n alg›lamas›-na da sunmufltur. Onlara ne kadar teflekkür etsek azd›r. Yal-n›z,"Bilim ve Teknik " dergisinin 30 A¤ustos-1 Eylül 2002 tarihleri aras›nda Antalya-Sakl›kent’te düzenledi¤i "5.Ulusal Gökyüzü Gözlem fienli¤i" sonras›nda dönüfl yolunda yaflad›k-lar›m›z teflekkürlerin ötesindeki bir fleyleri ça¤r›flt›r›yor...
Sakl›kent’te bilim ve gökyüzü tutkunlar›yla tan›flmadan çok önceleri ilkokul 3. s›n›ftayken ö¤retmenimiz Fuat bey (ne yaz›k ki soy ad›n› an›msayam›yorum), o zamanlar çok temiz bir gökyüzüne sahip olan Manisa’da okulun bahçesinde bizle-re burçlar› ve y›ld›zlar› tan›tmaya ve kutup y›ld›z›n›n nas›l bu-lunabilece¤ini ö¤retmeye çal›flm›flt›. Ö¤renenlerden birisi ben
olmal›y›m ki y›llarca bilmeyenlere onu anlat›p durmufl ama ka-fam› kald›r›p görünür dört bin y›ld›z›yla gökleri ve gözlerimi dolduran y›ld›zlar›n hala bir s›r ve sis perdesi alt›nda kalmas›-na gönlüm hiç raz› olmam›flt›. Y›llar sonra derginin yay›nlad›-¤› yazarlar› M.Emin Özel, Talat Saygaç olan "GÖKYÜZÜNÜ TA-NIYALIM" kitab› gönlümüzün ve akl›m›z›n dile¤ini yerine ge-tirmiflti... Ancak yine de bir sürü eksiklik vard›... Orion tak›m y›ld›z›ndaki M42 küresel y›ld›z kümesi benim gördü¤üm yer-de miydi, yoksa baflka bir nesneyi mi öyle kabul etmifltim? Ya da Andromeda tak›m y›ld›z› kufla¤›nda ç›plak gözle gördü¤ü-mü sand›¤›m M31 galaksisi gerçekten benim gördü¤üm gördü¤ü- müy-dü? Bir sürü soru... Bu sorular›n yan›t›n› bulmak için taa 5. Gökyüzü fienli¤i’ni beklemem gerekmiflti.. Keflke daha önce gidebilseymiflim... ‹ki gece ve üç gündüze s›¤d›r›lan birbirin-den ilginç onlarca konu gökyüzüne bafl›n› kald›r›p da o andan beri laboratuvar›na girmifl amatör gök bilimciler (yani kat›l›m-c›lar, bizler) için soyut nesneler olmaktan ç›km›fl, ete kemi¤e bürünmüfltür. fienlik alan›na bakan motelin duvar›na as›lm›fl Mustafa Kemal’in bize bakan portresinin çevresinde yaz›l› "‹LER‹ DA‹MA ‹LER‹" belgisi, Orion’da, Ülker aç›k y›ld›z kü-mesinde, Ku¤u tak›m y›ld›zlar›nda parlayan bir nötron y›ld›z›-d›r art›k... Teflekkürler "Bilim ve Teknik "...
Bilimsel Bir Refleks
.kat›l›mc›lar tak›my›ld›zlar›, y›ld›zlar› ve
ç›plak gözle gözlenebilen baflka
gökci-simlerini tan›d›lar.
Cumartesi günü için oldukça yo¤un
bir program haz›rlanm›flt›. Gündüz,
semi-nerler, video ve film gösterileri,
söylefli-ler, günefl gözlemleri neredeyse
kesinti-siz sürdürüldü. Bu etkinliklerin yan› s›ra,
çeflitli amatör gökbilim topluluklar› ve
Optronik teleskop firmas› flenlik
alan›n-da stantlar açt›lar, kendilerini tan›tt›lar.
fienlikte, hava koflullar› bak›m›ndan
biraz flanss›zd›k. fienlik süresince hava
bir açt› bir kapatt›. Bu, biraz gözlem
program›n› aksatman›n d›fl›nda,
Sakl›-kent’in etkileyici do¤as›na ayr› bir hava
kat›yordu. Ayr›ca, flimdiye kadar
düzen-ledi¤imiz flenliklerde, ilk kez ya¤murlu
bir havayla karfl›laflt›k. Cumartesi günü
birden bast›ran sa¤anak ya¤›fl,
kampç›-lar aras›nda heyecan yaratt›ysa da,
çad›-r› ›slanma tehlikesiyle karfl› karfl›ya olan
kat›l›mc›lar›m›z›n eflyalar›n› içeri
ald›¤›-m›zdan önemli bir sorun yaflanmad›.
Tepelerin aras›ndan sarkan bulutlar,
ve ara s›ra basan sis, gece boyunca da
s›k s›k gökyüzünü k›smen de olsa
ka-patt›. Ancak, geç saatlerde açan hava
sa-yesinde teleskoplu gözlemleri
yapabil-dik. 31 A¤ustos Cumartesi gecesi,
TÜB‹TAK Ulusal Gözlemevi
çal›flanlar›-n›n çabalar›yla kurulan naklen yay›n
sis-temi sayesinde, gözlemevinden flenlik
alan›na ses ve görüntü aktar›ld›.
Kat›-l›mc›lara dev ekranda gözlemevinde
bu-lunan teleskop tan›t›ld›. Ard›ndan,
gece-nin ilerleyen saatlerinde bu teleskoptan
Ay gözlemi yap›ld›. Kat›l›mc›lar›m›z gibi
biz de Ay’› daha önce canl› olarak bu
kadar ayr›nt›l› biçimde izlememifltik.
Pazar günkü programda yer alan
se-miner ve video gösterilerinin yan›nda
bir bilgi yar›flmas› düzenlendi. Uzman
gözlemciler, gözlemlerde ve
seminerler-de verdikleri basit bilgilerseminerler-den çok
say›-da soru derlediler. Bilgi yar›flmas›na
ka-t›lanlar›n ve izleyicilerin say›s› epeyce
fazlayd›. Gerçekten çok e¤lenceli geçen
yar›flma sonunda ilk üç s›radaki
yar›fl-mac›lara çeflitli ödüller verildi. Gözlem
flenli¤i, 1 Eylül Pazar günü, ö¤leden
sonra sona erdi. Uzman gözlemciler,
hocalar›m›z, TÜB‹TAK Ulusal
Gözleme-vi çal›flanlar›, bize tüm olanaklar›n›
su-nan Bak›rl› Motel ve elbette tüm
kat›-l›mc›lar sayesinde, bir kez daha çok
gü-zel bir flenlik yaflad›k. Kat›l›mc›lar, s›k
s›k kapatan havaya karfl›n, flenlikten
mutlu ifadelerle ayr›ld›lar. Onlar›n bize
söyledi¤i gibi, "Bir sonraki flenlikte
gö-rüflmek dile¤iyle."
A l p A k o ¤ l u
37
Ekim 2002 B‹L‹MveTEKN‹K fienlik süresince, çeflitli topluluklar stantlar açarak kendilerini tan›tt›lar. fienli¤in son günü, kat›l›mc›lar aras›nda yap›lan
bilgi yar›flmas›nda, Ahmet Kahraman birinci, Ayhan Y›lmaz ikinci, Hasan O¤ultekin üçüncü oldu.
fienlikler sona erip, dönüfl yoluna ç›kt›¤›m›zda ayr›l›ktan dolay› çok mutsuz olmad›¤›m› biliyorum. Biliyorum ki, art›k iki elim kanda da olsa 6.Gökyüzü fienli¤inde yeniden burada olaca¤›m, yaln›zca da¤lar›nda esen o tertemiz havay› de¤il ama kat›ks›z bilimsel bir ortam› da soluyaca¤›m.. Buna be-nim hakk›m var.. ‹flte öyle, nas›lsa seneye yine buraday›z de-yip, ilk otobüsle Antalya’ya gidecek aceleci gurubun içine k›-z›m›n itiraz›na karfl›n biz de kat›ld›k. Yol uzun yollar ›rakt› ne de olsa... Tatil dönüflü Ankara’ya bilet bulmak zor olabilirdi, bir an önce gidip, yerimizi bulmal›yd›k. ‹ki gece, üç gündüz-de binlerce y›ll›k dostlu¤u biriktirebilmifl k›rk yolcu 2000 metre yükseklikten 33 km. sonra sona erecek düzlü¤e ulafl-mak için yola ç›kt›k... Kayalara tutunmufl ard›ç a¤açlar›n›, y›l-d›r›m çarpm›fl köknarlar›, yayvan dall› karaçamlar› bir bir ge-çerek ve de gökyüzüne önce bir dürbünle mi yoksa do¤ru-dan teleskopla m› bakman›n daha yararl› olaca¤›n›, bir dür-bün ya da teleskop al›rsak nelere öncelik vermemiz gerekti-¤ini konuflup, söyleflerek afla¤›lara indik... Bu ve de buna benzer söyleflilerimiz, düzlü¤e ç›kmam›za on-on befl kilomet-re kala tam da ortas›ndan fl›p diye kesilivermifltir. Büyük ola-s›l›kla sahildeki s›cak ve rutubetli ortamdan kaçarak orman-lar›n sessizli¤ine, yaylaorman-lar›n serinli¤ine heves etmifl bir yeni yetme, babas›ndan izinsiz olarak ald›¤› Mercedes cipiyle bi-raz da yan›ndaki ak›ls›z güzele "hava atmak için" kontrolsüz bir h›zla önümüze ç›k›vermifltir... Cip, o haylaz mant›kla yo-luna devam etmifl, ama onun kadar haylaz olmayan ve biz
amatör gök bilimcileri tafl›yan otobüsün sürücüsü burun bu-runa çarp›flmamak için rast gele bir içgüdüyle direksiyonu sa-¤a do¤ru k›v›r›vermifltir... Cip o h›zla ve de ard›na bakmadan çekip gitmifl, bizim 303 Mercedes otobüs sa¤a k›vr›lan direk-siyonun komutuna uyarak yoldan ç›km›flt›r... Göz aç›p kapa-y›ncaya kadar geçen bu süre içinde otobüs sol iki tekerli¤i havaya gelecek flekilde sa¤ yan›na yatm›fl, yaklafl›k üç-dört metrelik bir bofllu¤a yuvarlanmadan ön tekerle¤i ile bir ka-yaya, arka tekerle¤i ç›k›nt› bir bankete, sa¤ yan› bir zakkum a¤ac›n›n zay›f dallar›na yaslanm›flt›r... Ölüm iki saniye sonra-d›r.. Ancak tam da o anda araban›n içinden birkaç yerden yükselen "Tamam...panik yok, araba sa¤a yatt›, herkes sola, pencerelere do¤ru yüklensin.." sesleri Azrailin heveslerini kursa¤›nda b›rakm›flt›r... ‹ki gece üç gündüz her türlü hura-feye kulaklar›n› t›kayan beyinler, bu ayd›nl›k komuta an›nda yan›t vermifl, hiçbir kör içgüdü onlar› kap›lara yüklenmeye, yaln›zca kendi öz benli¤ini kurtarma telafl›na kap›lmas›na yönlendirememifltir... Bu ola¤anüstü refleks, ask›da bulanan araban›n bir anda 40 kiflinin hücumuyla oluflacak kinetik enerjiyle flarampola yuvarlanmas›n› engellemifltir... 303 Mer-cedes yolcu otobüslerinin sürücü taraf›nda bir kap›n›n olma-d›¤›n› da orada ö¤rendik, o taraftaki kap›dan ç›kmay› düflü-nüyorduk... Olmad›¤›n› sürücüye yak›n olanlar söylediler... Çare... Çare sa¤ taraftan otobüsün yatt›¤› taraftan ç›kmakta-d›r... Hiç abartmadan söylüyorum, hemen herkes arabadan ç›kma önceli¤ini bir baflkas›na vermek kibarl›¤›n› da
göster-mifltir... "Gen Bencildir" isimli kitab›yla bir anlamda türün devam› için kendisini feda eden bireyleri de konu eden Ric-hard Dawkins bile bu tür davran›fllar›n ne anlama geldi¤i ko-nusunda oldukça zorlanacakt›. Her yafltan, her cinsten ve he-men hiçbir yak›nl›¤› bulunmayan insanlar›n özverileri.... Bu bana göre bilimsel bir reflekstir... Bilim akrabal›¤›, bilim kar-deflli¤i içinde olanlar›n B‹L‹MSEL REFLEKS‹.... E¤er bu ref-leks olmasayd› bu gün ben bu sat›rlar› yazam›yor olabilir-dim... Güpegündüz, dinsel bir törenin gereklerini yerine ge-tirirken; üstelik hiçbir ola¤anüstü durum, yang›n, sel bask›-n›, hortum, deprem v.b. do¤al bir afet ortada yok iken yüz-lerce insan›n bir tünelde s›k›flarak yaflama veda etmelerinin ard›ndan çok ta uzun y›llar geçmemifltir ... Tüm bunlar› ka-dere ba¤laman›n geçerli hiç bir yan› yoktur ...Do¤an›n yasa-lar›na karfl› verilecek yan›t do¤a yasalar›n›n tam da içinde-dir... Olay›m›zda, benim de içinde bulunmakla gurur duydu-¤um o k›rk kiflilik topluluk do¤ayla tam bir uyum içindedir, fizi¤e fizikle yan›t verilmifltir. Gündüzleri yap›lan seminerler, geceleri y›ld›zlarla olan akrabal›¤›m›z›n verdi¤i bilimsel bir es-riklik içinde bu yaflananlar› "Gözlem fienli¤i"ne kat›lanlar an›msamayabilir. An›lar, yaz›lmad›kça unutulmaya mahkum-durlar. Ben, bu ola¤anüstü davran›fl› en az›ndan "Bilim ve Teknik" okurlar›yla paylaflarak "bir kenara yazd›m"... Belki de böylece bilimin ayd›nl›k yolunun hepimizin "kula¤›na kü-pe" olmas›na katk›da bulunabilirim...