• Sonuç bulunamadı

Şiirin ilkelerini yazan şair-denemeci Salah Birsel:"Şiirin peçesini açtım"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şiirin ilkelerini yazan şair-denemeci Salah Birsel:"Şiirin peçesini açtım""

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GUNES SAYFA 5

banat • Kültür • insan

14 ARALIK PAZAR

í i

Şiirin ilkelerini yazan şair-denem eci Salâh Birsel

Şiirin peçesini açtım

55

FARUK ŞÜYUN

S

EDAT Simavi Vakfı Edebiyat

Ödülü’nü Yaşlılık Günlüğü” adlı kitabınızla kazandınız... Bize “ günlük” türü üzerinde bilgi verir misiniz?

“ Yaşlılık Günlüğü” ile Türkiye’de ilk kez

bir günlük ödül kazanmış oluyor. Bu beni ödülün kendisi kadar sevindirmiştir. Benim kitabım Cumhuriyet döneminin ilk günlü­ ğüdür. Türk edebiyatının da ilk edebiyat günlüğü. Ondan önce şair Nigâr hanımın da günlüğü vardır, ama edebiyat günlüğü değildir. Fransızların ‘Journal intime’ de­ dikleri özel günlüktür. Üstelik bu günlük tümüyle yayınlanmış değildir. Sanırım oğulları onu Fikret’in Aşiyan müzesine ver­ mişlerdir. Yani şimdi ordadır. Yalnız o günlükten bir bölümü “ Hayatımın Hikâ­ yesi” adı altında küçük bir kitapta toplan­ dı.

Tarihçi Ahmet Refik’in de 1918 yılların­ da yazılmış “ Kafkas Yollarında” adında bir günlüğü var. Ama o da gezi günlüğü. Bir gezi günlüğü de gazeteci ve tiyatro ya­ zarı, direktör Ali beyden gelir. Hazretin 1897 yılında Hindistan’a yaptığı bir geziyi anlatır. Kitabın adı da “Seyahat Curnali”- dir. Görüyorsunuz burada günlüğün Fran- sızcası olduğu gibi kullanılmıştır. Çünkü, bu terim zaten benimle ortaya çıkmıştır.

İlk günlük yazan

1949 yılında “ Beş Sanat" dergisinde ilk günlüğüm yayınlandığı zaman bu terimi de kullanmaya başlamış oluyorum... Yalnız benden önce Falih Rıfkı’nın bir yazısında da geçer bu sözcük. İlk günlüğüm 1955’de

“ Günlük” adıyla yayınlandı. İkincisinin

adı “ Kuşları örtünmektir” (1976). Daha sonra bu ikisini hiç yayınlanmamış olan 1956 günlüğü ile birlikte 1982’de “ Haci­

vat Günlüğü” adıyla yayınladım. 1980-85

yılı günlükleri ise bu yıl, “ Yaşlılık Günlü­

ğü” adıyla yayınlandı.

Siz, denemelerinizi “ 101 Gece Deneme­ leri" altında topluyorsunuz. Günlükleriniz kadar denemeleriniz de seviliyor. Onlar için de bir şeyler söylemek ister misiniz?

İlk deneme kitabım 1969 yılında “ Ken­

dimle Konuşmalar” adıyla yayınlandı.

Sonra onu “ Yapıştırma Bıyık” adıyla ge­ çen yıl, son denemelerimle birlikte

yavın-□ Sedat Simavi Vakfı 1986 Edebiyat Ödülü’nü kazanan Salâh Birsel

ile günlük, denem e, şiir ve roman üzerine konuştuk“"-”-“ “

ladım. İki deneme kitabım da ödül kazan­ mıştır. “Şiir ve Cinayet” 1976’daTürk Dil Kurumu Deneme ödülü” nü *‘Paf ve P u f- 'd a 1982’de Iş Bankası Deneme ödülü’nü aldı. Ama en çok ilgi toplayan, yani en çok satan deneme kitabım “ Kurutulmuş Fel­

sefe Bahçesi” oldu. Şimdiye değin dört

baskı yaptı ki sanırım bir deneme kitabı hiç bu kadar çok baskı görmemiştir.

öbür deneme kitaplarım da “Bir Zavallı

Sarı At,” “Şişedeki Zenci,” “ Halley Ki­ mi Kurtarır,” “ Amerikalı Tolstoy’ adla­

rını taşır.

Ben, ilk şiirle girdim edebiyata. 35 yıl da hep şiir yazdım. Ama arada “ Sen Beni

Sev,” “ Şiirin tikeleri" gibi şiir sanatı üze­

rine kitaplarım da yayınlandı.

Bize biraz da “ Şiirin İlkelerini” anlata­ bilir misiniz? Onun da geçen ay dördüncü baskısı yapıldı.

“ Şiirin İlkeleri” Türkçede ilk poetika-

dır. Şiir sanatı üzerine yazılmış bir kitap­ tır. Ondan önce Haşim’in, Orhan Veli’nin şiir kitaplarına yazdıkları önsözler vardır, ama bunlar kendi şiirlerini açıklayan de­ nemelerdir. Gerçekte şiirin ne olduğu an­ latılamaz. Bu kitabımda ben de bunun üs­ tesinden gelemedim sanırım. Ama şiirin ne olduğunu değilse de ne olmadığını ortaya koymaya çalıştım. Bu da şiirin peçesini bi­ raz olsun açmama yardım etti.

Şairin tanımı

İlkeler ilk 1952’de yayınlandı. Çok bü­ yük bir ilgi gördü. Fransız yazarlarından Raymond Bayer bile “ Yirminci Yüzyıl

Dünya Estetiği” adlı kitabında ondan aç­

mak zorunda kaldı, tlkeler’de şairleri ben, yeni bir beğenisi olan bir insan olarak ta­ nımlarım...

Bir de romanınız olacak.

Evet, “ Dört Köşeli Üçgen.” Geçen yıl

üçüncü baskısını gördü. Ben bu kitabım­ da da ortalarda dolaşan romanların dışın­ da bir şeyler vermek istedim. Yani roma­ nı dış olgulardan çok kafamın içinde ya­ rattım, ama ne yazık ki, daha başka ro­ manlara yazarak yapmak istediğimi yete­ rince anlatamadım. Ama ondan her zaman memnun olarak yaşamışımdır.

“ Salâh Bey Tarihi” adı altında yayın­ lanm ış beş kitabınız var...

Evet. İlki “ Kahveler Kitabı"dır. Onu

"Ah Beyolu Vah Beyoğlu” izler. Bunlar benim kendi anılarım. Ne ki onların için-Ben denemelerimde, yazılarımda insan­

lara bir şeyleri sevmelerini, kitabı ellerin­ den eksik etmemelerini, güzel olan her şe­ ye çengel atmalarını ve içlerinde kin ve düş­ manlık barındırmamalarını anlatmaya ça­ lışıyorum.

Son günlerde şiirleriniz de “ Bütün Şiir­ leri” adıyla yayınlandı...

Onlar beş şiir kitabımı bir araya getiri­ yor. "Dünya İşleri” (1947) “ Hacivat’ın

Karısı” (1955), “ Ases” (1960), “ Kikirik- name” (1961), “ Hayder Haydar” (1972).

de bizim kuşağın, yani 1940 kuşağının bü­ tün sanatçıları da vardır. Ayrıca 1940-60 yılları arasındaki Beyoğlu kahveleri de rol almıştır. Biraz da ondokuzuncu yüzyıl sa­ natçıları ve kahveleri serpiştirilmişdir. “Ah

Beyoğlu Vah Beyoglu"nuıı son bölümü de

Boğaziçi’ne uzanır. Onunla da Boğaziçi’­ nin kucağına ve tuzağına düşmüş oldum. İlkin “ Boğaziçi Şıngır Mıngır” geldi, onu

“ Sergüzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğazi­ çi” ile “ Istanbul-Paris” izledi. Yani sonun­

cusuyla bir de Paris ve Londra yolculuğu­ na çıktım.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Böylece, kurumsal sosyal sorumluluk bilincine sahip olan ve bu bilince muhasebe uygulamalarında yer veren kurumların topluma, çevreye ve tüm paydaşlara

A variety of morphological changes in the peritoneal membrane develop by similar mechanisms in patients undergoing peritoneal dialysis and lead to increased

Rumelihisarı İskele Lo­ kantasının işletmecisi, Nişan­ taşı Ziya Restaurant’ın eski.. şefi Haydar

parmak proksimal falanks tabanının radyal yüzünde uzama ile sınırlı bulgular gözlenirken, genin tamamı etkilendiğinde; elde orta falankslarda kısalık, 2.. parmak

Ocak 2009 - Mart 2012 tarihleri arasında has- tanemiz Göğüs Hastalıkları Kliniği’nde tetkik edilen, akciğer grafisi veya bilgisayarlı toraks tomografisine göre süperior

G idişatım ız hakkındakl eleştirilerim i dile getirirken C elal Bayar’ı soy ufluyor, olan bitenden sanki onun hiç kusuru yokm uş gibi konuşuyor­ dum... Daha kötüsü bu

Objective: The objective of this study is to describe the potato dextrose agar (PDA) with rose-Bengal and chloramphenicol as a new and simple medium (R-PDA chloramphenicol agar) to

Natamisin içermeyen aljinat kontrol filmleriyle (4) ambalajlanan kaşar peynir dilimleri 15. günde % 11.2 mikrobiyal azalma gösterirken depolama süresi sonunda P. camemberti