• Sonuç bulunamadı

Bir zamanların ve şimdinin Kulis'i

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir zamanların ve şimdinin Kulis'i"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

7T -

*>ox%5t

Bir zamanların

ve şimdinin Kulisli

A

tlas Sineması’nın bulunduğu bi­na, İstanbul'un en ilginç yapıla­

rından biridir. Bir zamanlar Sul­ tan garsonyeri de olmuş bu bi­ nanın bir sarayı andıran içini, İstanbul­ luların tanıması için, orada önce Atlas Sineması’nın ve ardından da küçük sah­ nenin açılması gerekti.

Bugün Atlas Sineması, geçmişteki bal­ kon kısmıyla var yalnız. Parteri, yeni a- çılan pasaja katıldı. Bütün dünyada si­ nema salonlarının küçülmesi modasına Türkiye’de de uyuldu. Ama Atlas küçül­ müş haliyle bile İstanbul’un en büyük salonlarından biri.

Küçük Sahne ise, Türk tiyatro tarihi­

nin köşe taşlarından biri oldu. Muhsin

Bey’in yönettiği Küçük Sahne'nin öğ­

renci matinesine bilet almak için kimi pazartesi sabahları okulu kırdığımızı a- nımsarım. Orada neleri neleri görme­ dik, kimleri kimleri tanımadık ki.. Mü­

nir Özkul ile Heyecan Başaran’ın tiyatro

seyircisiyle tanışması orada oldu. O küçücük, sahnede Nur Sabuncu ka­ dın “Hamlet” oldu. Muhsin Bey bir za­ manlar da, Şehir Tiyatrosu’nda Cahide

Sonku’yu Aiglon rolüne çıkarmıştı. Mücap Ofluoğlu’nun unutulmaz Po- lonius’unu orada izledik. Yağmur-

cu’nun ele avuca sığmaz, inanılmaz sah­ ne sempatisine sahip Münir Özkul’unu orada izledik.

Daha sonra Dormen Tiyatrosu, Genco

Erkal pardon daha önce Ulvi Uraz hep

oradan geçtiler. Haldun Taner’in “Göz­

lerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” oyu­

nu ilk kez orada sahnelendi. Son olarak,

Ferhan Şensoy, birçok oyununu ve bu a-

rada unutulmayacak, ele avuca sığmaz

Ferhangi Şeyler’ini o/ada sahneledi.

Küçük Sahne açıldıktan sonra, Atlas Sineması’nın bulunduğu binadaki kü­ çük lokanta, lokanta-bara dönüştü ve

Kulis adını aldı. Gerçi orada daha 1940

yıllarında bir Rus’un çalıştırdığı lokan­ ta vardı. Ama Guşa’nın lokantası İstan­ bul’un en ünlü yerlerinden biri değildi. Bir zamanlar Guşa’nın yanına komi o- larak girmiş olan Jorj’un 1956 da açtığı

“Kulis” ise bir anda İstanbul’un gerçek

kulisi oldu. Günün tüm ünlü yazar, ga­ zeteci, ressam, oyuncu ve diğer sanatçı­ ları “Kulis”in müdavimi oldular.

Küçücük “Kulis” bir iki otel barı dı­

şında, bu alanda çok yoksul olan İstan­ bul’un en ünlü barıydı. Bar tezgâhında zamanın en ilginç adamlarının sohbet­ lerine kulak misafiri olmak mümkün­ dü. Tabii özel kulüp statüsüne sahip o- lan bu yere girme olanağını elde edebil­ mişseniz.

Zamanla Beyoğlu İstanbul’un odağı olmaktan çıktı. “Kulis”in eski müda­ vimleri, artık Beyoğlu’na rağbet etmez oldular, Jorj gelişmeyi önceden görüp Kulis’i Nişantaşı’na taşıdı. Beyoğlu’na gidenler de, Jorj’un yanında çalışan

Er-gazete kulübesinin durduğu köşede hâ­ lâ dergiler ve gazeteler var. “Eski Ku- lis”in eski müdavimleri yine akşamları buraya uğruyorlar. Artık İstanbul’un en ünlü barı değil burası, daha çok, tanı­ dıkların takıldıkları İngilizler’in “P u f ­ larına benzer bir havayı yansıtıyor. An­ cak eski gelenek sürüyor. Yine bu bar­ da, Jorj’unkiler kadar nefis olmasa bile, temiz bir mutfak sunuluyor. Klasik bir lokantada bulacağınız ızgaraların tü­ mü, spagetti, pilav ve peynir çeşitlerin­ den oluşan bir mönü sunuluyor. Fiyat­ lar, yerine göre makul. Her gün birspes- yalite var. Örneğin, benim elimdeki mö­ nünün spesyaliteleri, “Yayla Çorba,

Dalyan Köfte, Piliç Güveç, Bıldırcın, La­ kerda. Hamsi Turşu ve Kabak Tatlısı”

idi.

Bir zamanların Kulis’inden tanıdı­ ğım, sonra Papirüs’ü çalıştırmış olan Ertuğrul da, bugünlerde Eski Kulis’in barında çalışıyor. Nostaljik takılmak ve sakin bir köşede bardakilerin şakaları­ na kulak misafiri olmak, sohbete katıl­ mak ve akşam yemeklerini yemek üzere

Yakup’a doğru yol almadan önce, akşa­

müstü içkisini içmek için buraya uğra­

Beyoğlu’nda hoş bir bar ve hafif bir yemek arayanlara Eski Kulis salık verilebilir.

tuğrul’un yönettiği Papirüs’e (bence Pa-

pirüs’ün en unutulmaz dönemi Ahmet

Doğan İz tarafından çalıştırıldığı ve eski “Ses Tiyatrosu”nun üstünde olduğu za­

mandı.) takılmaya başladılar. Papirüs, bir süre sonra eski yerinden Yeni Melek

Sineması’nın sokağına taşınınca da ora­

nın meraklıları bu yeni yeri doldurmaya başladılar.

...Ve Kulis, bir zamanların unutul­ maz Kulis’i tarihe karıştı. Taaa dört yıl öncesine kadar...

Dört yıl önce, bir zamanlar Alman­ ya’da işçi olarak çalışan Cevdet Güntürk almış. Almış ve pek de iyi etmiş. “Eski

Kulis” adıyla anılan bu yerde artık, Ra- sin’in tabloları yok. Ama bir zamanlar,

yan Çetin Özbayrak’a rastlamak iste­ yenlere, Beyoğlu’nda güzel, eli yüzü düzgün bir bar ve hafif bir yemek ara­ yanlara Eski Kulis salık verilebilir.

Bir zamanlar Park Otel’in ünlü gar­ sonlarından olan ve gazetecilerin çok yakından tanıdığı Ömer’in de Kulis’in vestiyerinde çalışıp oraya renk kattığını ve şampiyonluğuna garanti gözüyle baktığı Galatasaray’ın Beşiktaşyenilgi- si üzerine yaz için memleketine moral dinlencesine çıktığını, eylülden de itiba­ ren bu bara renk katmayı sürdüreceğini belirtmek isterim... ◄

ESKİ KULİS, İSTİKLAL

CADDESİ, ATLASHANNo: 209/7 Tel: 149 48 00 ve 1432046

C U M H U R İ Y E T D E R S İ 2 H A Z İ R A N 1 9 9 1 S A Y I 273

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Artık hayatımızı kolaylaştıran bir iletişim cihazı olmaktan çok uzak olan bu nesne birkaç sene gibi çok k ısa bir süre içerisinde gündelik hayatımızı

Güneş gibi G sınıfın- dan olan Tau Ceti üzerinde yapılan gözlemler, yaşı için kesin bir kanı sağla- madıysa da bu yıldızın Güneş’ten biraz daha genç yada

a- el-Beyan fi Ayâti’l-Kur’an: 7- Semayı yükseltti ve mizanı koydu ki, 8- Mizan-i adilde haddi tecavüz etmeyeler. 9-Adaletle tartın ve terazide noksan etmeyin.. Bir de

To date, a number of well-defined glycopolymers from unprotected mono - mers have been successfully prepared by ATRP [24– 28] or other controlled radical polymerization meth- ods

Olgular›n %56.2‘si yass› hücreli karsinom, %23.7‘si küçük hücreli akci¤er karsinomu (KHAK), %6.2‘si adenokarsinom, %13.9‘u ise küçük hücreli d›fl› akci¤er

Türkiye’de işçi sınıfına dair bütünsel bir saha çalışmasının aktarımı ise hem bilimsel çalışmalara alandan özgün verilerle katkı sunulması hem de sınıf

Tez çalışmasında dünyada ve Türkiye‟de film gösterimi yapılan mekânların tarihi gelişimi, kent kültürü içinde sinema olgusu, seyircinin filmi sinemada

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu