2
-T #^£3
S AHÎFE ÜÇ
Su Vasfi Rıza
adan üçü babalarının mesleği fi
lan «silk-i celîli askerî» ye sülük
etmiş, ikisi Faşa ve birisi şehit
mertebesini ihraz eylem iş iken, dördüncüsü daha 15 yaşında, ba bası olan o muhterem zattan gizli olarak mektepten kaçıp tiyatrocu
luğa heves etmiş.. Darülbedayin
girmiş, Şehir Tiyatrosunda oyna mış.. ve meşhur bir artist olmuş.. Bu artist birkaç gün evvel Şehir
Tiyatrosunda 50 inci yıldönümü
sanki bir kabahat işleniyormuş gi bi «mahfi» ce tesit edilen «Vasfi Rıza» dır.
Meslek hayatımızın veya ondan
ayrılamıyan hususi hayatımızın
icabı yerli, yabancı bir çok artist leri tanımışladır.
Bunların içinde Vasfi kadar şah sında tezadları cemetmiş olanına pek nadir tesadüf edilir.
Sanatkâr nedir? Bohemdir, yani
biraz derbederdir. Hesabını bil
mez.. İki yakası bir türlü bir ara ya gelmez., saat ve intizam mefhumu hak getire! Şıp sevdi.. Günah, gü nah, günah., falan filân..
Vasfi bir taraftan her artistin
bu ayrılmaz vasıflarına b ol hol ta
sarruf imkânına malik iken öte
yandan muntazam bir iş adamı,
bir ev erkeği, bir sadık koca, sa
dık dost, hulâsa hayatı mazbut
bir ay dm kişi meziyetlerine de
sahiptir. Yani hayatın ve ahlâkın dört mevsimini şahsında bir ara
ya getirmiş bir cennetlik kişidir.
Biz severiz de onun için böyle ya
zar değiliz. Ben denedim. İnsan
hem artist olsun, hem artist haya tı yaşasm, hem de bu derece maz but kalsın. Güç bir performans-
dır. Yalnız sahnedeki rolleri
nin icaplarını bir dakika İçin
hayattan bir parça sanıvermesi
dahi insanı bozacak kadar tehli keli bir atmosfer içinde ne sanatı nın aşkmı, ne hayatın ve ahlâkın
meşkini bırakmadan 50 seneyi
doldurup hâlâ halkın yürekten
ve gönülden sevgisini toplayabil mek için «Vasfi Rıza» olmak lâ zımdır. O da 50 senede bir ya ye tişiyor, ya yetişmiyor.
Vasfi Rızayı İstanbul halkma ta nıtacak değilim. Vasfi Rıza, Türki- yenin en meşhurlarının başların da gelir.. Ve bu şöhret «Zem zem kuyusuna işeyen» diye tarihe adı geçmiş meçhul şöhret gibi bîr kö tü vesile ile değil, insanları gül dürerek, gamını kasavetini dağı tarak, iki saat için bir huzur âle minde yaşatarak bin bir meşak katle bina edilmiş bir âbidedir.
Hâlâ onun her yeni piyes are- fesinde geçirdiği sanat heyecanını
bizim gibi yakından bilenler, 50
yü her aldığı rolde bir başka ba şarı göstermeye devam etmesinin sırrını anlarlar..
Vasfi Rıza, hâlâ 15 yaşında ken
disini mektepten kaçırtan sanat
aşkının müptelâsıdır.
50 inci yıldönümü az değil., hat tâ büyük bir mazhariyet. Ne var
ki bu yalnız bir zaman yekûnu
değil, üst üste yığılmış bir muvaf fakiyet ve itibar hesabıdır. Bu he sabın bilânçosu geçen akşam Şe
hir Tiyatrosunda arkadaşlarının
ve dostlarının bulunduğu «mahfi» toplantıda mı sunulacaktı?..
İstanbul şehri, tiyatro sanatkâr ları bakımından talihli ve bere ketli bir şehirdir. Bizde beynelmi lel çapta artistler yetişmiştir, y e tişmektedir; hepsinin yeri ayrıdır» Fakat 50 yıl hiç durmadan birbirin den güzel rollerle İstanbul halkma neş’e, zevk ve sevgi dağıtmış ve hâlâ turfandalığını, sevim liliğini ve sevgililiğini domuzuna muha faza etmiş bir «Vasfi Rıza» nadir yetişir bir çiçektir, kadrini bilme liyiz.
İtiraf etmeliyim ki; İstanbul hal
kı bu kadirşinaslığı gösteriyor;
ama İstanbulu temsil edenler hiç değilse 50 inci yılda ne gösterdi?»
50 senedir — Maşallah — solma
mış böyle bir çiçeği görmek ve
koklamak fırsatı neden yalnız beş on kişinin imtiyazı olm alı idi?
«Vasfi Rıza» bence emvali m il-
liyedendir, âmme emvalindendir.
Kimse ona tasarruf edemez. Çün kü o herkesindir. Bu herkesi İs-
tanbulda temsil eden Belediye
vardır. Vilâyet vardır, Basın var dır. Kültür tesisleri vardır. M illi Eğitim vardır. Radyo vardır. Gü zel Sanatlar vardır. Konservatu- var vardır. Vardır., vardır. Bunla r a hep birleşip Vasfi’nin 50 inci yılım tesit etmeleri bir vazifedir» bir borçtur. Medenî memleketler, kıymetlerine böyle itibar verirler. Bizde ise Sandal bedesteninde sak larlar. Ben, bu yolda ilk adımı gi der ayak Haşim Beyden beklerdim. B. FELEK
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi