• Sonuç bulunamadı

Fotoğraf ustası Ara Güler'in yapıtları Ortaköy Ayşe Takı Galerisi'nde:Ara Güler'i iyi tanır mısınız?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fotoğraf ustası Ara Güler'in yapıtları Ortaköy Ayşe Takı Galerisi'nde:Ara Güler'i iyi tanır mısınız?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

t o . V j

KÜLTÜR-SANAT

Fotoğraf ustası A ra Güler’in yapıtları

Takı Galerisi’nde

Ara Güler’i iyi tanır inisiniz?

ABARTISIZ VE GERÇEK İNSANCILLIK — Ara Güler’in fotoğrafları , derin bir , sanatçı duyarlığı, çocuksu bir saflık ve abartısı*, gerçek bir * insancıllık taşıyor. Güler, yeni sergisinde bazıları ünlü, bazıları hiç görülmemiş 54 çalışmasına yer veriyor.

Her gerçek sanatçı gibi

Ara Ustanın da ele avuca

sığmaz, anlaşılmaz,

tanımlara sığmaz yanlan

var. Sanırım işin heyecan

verici yanı da burada,

duyarlı ve yaratıcı kişinin

var oluş ve davranış

gizeminde.

SAMİH RIFAT

Ara Güler’i tanır mısınız?.. Kim bu soruya kolayca olumlu yanıt verebilir? Kim bir sanatçıyı tanıdığını rahatça söyleyebilir? özellikle o sanatçının ürünlerini topluca izlemek, incelemek, yapıt­ larının asıllarını görmek olanak­ sızsa. Ne ürünlerinin toplandığı bir müze ne derli toplu bir albüm ne de o sanatçıyı tanıtan bir kitap yoksa elinizin altında! Tüm değer­ li fotoğrafçılarımız gibi Ara Gü­ ler için de geçerli ve sanırım ol­ dukça üzüntü verici bir olgu bu.

Buna karşılık, örneğin Paris’­ te yaşıyorsanız iş değişir. Birçok Türk sanatçısının tersine Ara Gü­ ler’i yurtdışında tanımanız daha kolaydır. Kalkıp Bibliothèque Na­

tionalere kadar uzanıvermeniz ye­

ter... Bu dev kütüphanenin Cabi­

net des Estampes bölümünde en

önemli yapıtlarından altmışı aşkın özgün baskıyı görmeniz, o efsa­ nevi Camera dergisi koleksiyon­ larında Ara Güler özel sayısını in­ celemeniz, Martinez, Kempe gibi ünlü fotoğraf eleştirmenlerinin övgü dolu yazılarını okumanız olasıdır. Bugün ne olduğu pek iyi anlaşılmayan “ Master of leica’’ unvanının öyküsünü de kolayca öğrenebilir, neden fotoğraf dün­ yasının ağır topları arasında adı geçen tek Türk’ün o olduğunu bir ölçüde anlayabilirsiniz.

Biraz daha araştırmacı bir ki­

şiliğiniz varsa Ara Güler’in usta­ ları ve dostlarıyla da tanışmanız ve yapıtları konusundaki düşün­ celerini öğrenmeniz olasıdır. Ona

“chipchakdji” (şipşakçı) adını ta­

kan ve bu İstanbul deyişinde fo­ toğraf felsefesinin özünü bulan, ustası ve dostu Henri Cartier -

Bresson’a ulaşmak belki çok zor­

dur bugün. Ama Marc Riboııd - yu, Edouard Boubat’yı ya da da­ ha genç kuşaktan Josef Koudel-

ka’yı, Scbastiao Salgado’yu, Bru- no Barbey’i bulup bu yetkili ağız­

lardan Ara Güler’in fotoğraf dün­ yasındaki yeri konusunda önem­ li görüş ve düşünceler alabilirsi­ niz. Gelgeldim, Paris’te ya da

New York’ta değil de İstanbul’­ da oturuyorsanız, işiniz zor, eli­ niz kolunuz bağlı demektir.

Ara Güler’i tanımak!.. Yıllar­ dır yapmaya çalıştığım bir şey bu. Kimi mutlu rastlantılar sonucun­ da yakınlarına düştüm bu büyük ustanın. Onunla fotoğraf üstüne uzun uzun konuşma, yapıtlarının

asıllarını görme olanağını bul­ dum. Çalışmasını, konuşmasını, yaşayışını izledim. Derin sanatçı duyarlığını, çocuksu saflığını, abartısız ve gerçek insancıllığını yakından gözledim. Fotoğrafla­ rındaki büyünün nesnelliğiyle, ki­ şiliği, zanaatçı yanı, malzeme ve araç gereçle ilişkileri arasındaki bağlantıları çözmeye çalıştım. Yi­ ne de Ara Güler’i yeterince tanı­ yor saymıyorum kendimi. Her gerçek sanatçı gibi ele avuca sığ­ maz, anlaşılmaz, tanımlara sığ­ maz yanları var Ara Ustanın. Sa­ nırım işin heyecan verici yanı da burada; duyarlı ve yaratıcı kişinin varoluş / davranış gizeminde...

Buraya kadar söylediklerim ki­ milerine biraz abartılı bir övgü gi­ bi gelebilir, özellikle şu sıralar fo­ toğraf dünyamızda moda olan akımlara kapılan kimi gençlerin, Ara G ülerin kürek çektiği sular­ dan uzak durduklarını, ona mo­ dası geçmiş gözüyle baktıklarını biliyorum. Giderek dünya fotoğ­ rafında ülkemizin adını duyuran bu önemli sanat elçisinin Türki­ ye’de gereken ilgi ve saygıyı gör­ mediğini de söyleyebiliriz.

İşte size bir iki örnek: Geçen yıl Ara Güler’in, ikisi uluslararası düzlemde, üç önemli etkinliği ol­ du. Birincisi “ Ara Güler’in Si­

nemacıları’’ adlı sergi ve albüm­

dü. Dünya sinema tarihine kala­ cak bir dizi önemli portreyi kap­ sayan bu sergi (Angelopoulos’un,

Paradjanov’un hiç görmediğimiz

portreleri unutulur gibi değil), önümüzdeki günlerde Strasbo- urg’da açılacak. İkincisi Coşkun Aral'la birlikte oluşturduğu “ Bu

Dünya Böyle Dünya” adlı sergi­

nin bu kez Finlandiya’ya çağrıl­ ması ve orada açılmasıydı. Üçün- cüsüyse çok daha önemli bir olay­ dı. Endonezya devletinin kırkın­ cı kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen “ A day in the life” programına, dünyanın dört bir yanından kırk dört önemli fotoğ­ rafçıyla birlikte Türkiye’den Aı a Güler çağrıldı ve katıldı. Türk fo­ toğrafı için gerçekten önemli, ya­ bana atılması olanaksız bir olay­ dı bu. Ama bu olayların hiçbiri basında ve fotoğraf çevrelerinde yeterli ilgiyi görmedi. Buna kar­ şılık sevgili amatörlerimizin çok önemli(!) FIAP yarışmalarında kazandığı başarılardan uzun uzun söz edildi.

Bu tür -görmezlikten gelmeleri başka yerlerde, başka Katlarda da gözlemek olası. Örneğin Kültür Bakanlığı’nın 1989 yılı büyük ödülü bu yıl ilk kez bir fotoğraf­ çıya verildi. Nereden bakarsanız bakın Türkiye’de yaşayan tek

ki-Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Naim Gören (1904-1977) Ferit İbrahim Bey’in ilk çocuğudur. Ferit İbrahim, Ankaradaki çalışmaları sıra­ sında, oğlu Naim’i yanına getirtti. Naim Bey, Ulus

[6] Bu olgumuzda, pinch-off sendromu nedeniyle port haznesi ucundan kopan ve pulmoner artere embolize olarak ventriküler aritmilere neden olan kateter parçasının,

Türkier’den başka Osmanlı imparator- lüğünü teşkil eden bütün unsurlar, Os­ manlI imparatorluğumu yıkmak isteyen­ lerin teşvikiyle galeyanda iken

According to this result the Turkish consumers don’t have different ideas about General Product Workmanship and Distribution Dimension of Germany and China like

56 kiloda Kenan (Galatasaray) — Biris, 61 kiloda Basri (Kasımpaşa) — Sallis, 66 kiloda Faik (Galatasaray) — Mikroplos, 72 kiloda Kandemir (Kasım­ paşa)

önce, hep birlikte gizlice, kilise bahçelerinde sigara içe­ rek; sonra yine aynı gizlilik içinde ve aynı kilise bahçesin­ de, politik toplantılar

servicing of machinery, including the effects of maintenance and repair of agricultural machinery, the supply of spare parts, training of staff and others.Under

Bu CD ’leri Saygun’un derin müziği, öz­ gün armonisi ve uluslararası çok yüksek dü­ zeydeki besteciliği beni çok etkilediği için hazırladım.. Böylesine