• Sonuç bulunamadı

Avrupa yolundan notlar:Paris ve Berlin arasında karşılatırış

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Avrupa yolundan notlar:Paris ve Berlin arasında karşılatırış"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

¿ 4 .

/.

$3T

m,

... L 'JH S S Il!!.-— ...L.-SL'!!..'.. ... J--- j

---Avrupa yolundan notlar

Paris ve Berlin arasında

k a r ş ı l a ş t ı r ı ş

Batının en ötesindeki Paris,

bizim için en berisindedir!

Başlamadan önce: 1

Paris ve Berlin

çapında iki bii - yük şehrin ayrı - lış çizgilerini ya* kalamak ve bu ka­ labalıkta iki şe •

hirlinin karekterlerini cımbızlamak gibi çok güç ve değerli kimseler için bile çok kaypak işlere dalmak- tan ürpererek uzağım. Bu karşılaş- tırış sadece seçici bir gezginin göz­ lerine gelişigüzel ilişivermiş nokta­ ları sıralamak içindir. Ne derinlik, ne özlülük, hepsi kabukta kımıl - dıyan şeyler: Aldanmadıklarını varsa tesadüfe veriniz, aldandık - Iartm benimdir!

Birleşişleri saymak kolay: İkisi de, - İngiltere dışta - bütün kara Avrupar.m en büyük iki kalabalığı; dört beş milyonluk gövdeleri var, fakat ikisinde de ufacık bir yıkıntı yok; hep yapılar yaşlı da olsa dinç, her yeri dolaş, ne çatlaklık, ne pat­ laklık! İkisi de yeşillikle dolu: Ora­ da Tirgarten bahçesinin tükenmez ormanı, burada Bolonya ormanı - nın sonsuz bahçesi; belli iki şeh - rin de ciğerleri sapasağlamdır!

Birinin Versayı varsa ötekinin de Poteşdamı var: İkisi de, ikisinin kulağına birer küpe gibi takılı! On­ ların Moltekesi Parisi aldıysa bun­ ların Napolyonu da Berlini almış­ tı: İkisi de ne Övünsün, ne eğilsin! Berlin, çekirdekten ağaç fışkırır gibi, küçücük Domdan büyüdise; Paris te, adamın bebekten oluşu gi­ bi, Senin ortasında söbü ve şişkin bir beşiği andırarak uzayan Site adacığından doğdu işte

Irmak girip ırmak çıkan ikisin - den de Tanrının günü yüz binler girip yüz binler boşalıyor. Onda ve bunda milyonların kımıldanışı ve milyonların uğultusu; fakat ikisin­ de de hiç sivri ses yok. Kulak do • luyor, fakat tırmalanmıyor. Sesin azgını budamk, gürültünün keski - ni ezik. Gizli bir iple çekiliyorlar gibi düzgün otomobil dizileri hıza gelmiş kaplımbağalar gibi sessizdir ve çanlarını hiç ışletmiyen tramvay­ lar, gözü doldurup kulağa dokun - mıvarak, patenlerde gibi kayıyor­ lar!

İki şehrin ayrılışlarım karşılaş * tınrken bir Türk için ilk düşünüle­ cek gerçeklik şu olsa gerek: Biz

Avrupayı Fransadan tanıdık, ve Avrupa bizi fransızcadan öğrendi. Fransız franktan, frenk Fransız - dan gelir ve biz hâlâ ecnebilerin hepsine frenk deriz. Batının en öte­ sindeki Paris bizim için en beri - sindedir!

Biz her garbliyi frenk bildiğimiz gibi Avrupa da her şarklıyı Türk biliyor. Berlinin «Vatan evi» ndeki baştanbaşa Arab dekorlu kahvenin adı Türktür; Parisin Panteonunu gömeğe gelen, başları agelli ve sırtları ihramlı müstemleke Müs - lümanlarma oradaki Fransızların «Türk, Türk» diye söyleşip bakış - tıklarına şaşa kalmıştım. Kızarak gülüyor ve gülerek kızıyorum: Kı­ zışım bizi bilmeyişlerinden ve gü • lüşüm yalnız bizi bilişlerinden!

Niye başkasını değil de yalnız bizi bilirler? Ne yapsınlar, şarkın yamanlığını garb yalnız Türkten öğrendi. Çok uzakları bırak, daha beri çağlarda bile bizi denizde Barbaros ve Turgutla, karada Ye- nıçeri ve akıncılarla tanımıştılar. En

çok unutmadık • ■ lan hâlâ o keli • : melerdir. Her Av- : rupalı dilde bugün : dahi yaşayıp duran

«Türk gibi güç • Iü» sözünü, küçük yapılı futbolcü • lerimiz bile hatıralarından silemedi, mazinin dev gövdeleri o kadar iç - lerine işlemiş!

Biz niye Avrupalılart ayırdetmez de hepsini frenk biliriz Ne yapa­ lım, uzun yüz yıllar Avrupada dev­ let olarak yalnız Fransayı tanıdık: O da Kralının Sadriazarmmizla denk­ liğini kabullendiği için! O koskoca

«mukaddes Cermen İmparatorlu - ğunu» bile niye tanımadık? Roma­ nın mirası onun değil bizim olduğu için! Bütün Avrupa, uzun yüz yıl­ lar, limanlarımıza ancak Fransız bayrağına sığınarak gelebildi. Fran­ sa eteğimize, onlar Fransaya ya • pişmişti: Avrupayı frenk görüşü - müz Avrupanın frenk görünüşün- dendir!

Bütün batı ulustan içinden yal­ nız Fransa bize karşı «an’anevi dostluk» sözünü kullanabildi ve biz de yalnız Fransa hakkında «manevî vatan» dedik. Bu sıfatı Mekke ve Medine için bile kullan - mamıştık. Yüzümüz batıya dön - düğündenberı Fransanın bilgisin • den kafamıza ışık, edebiyatından kalbimize duygu, ve ihtilâlinden yüreğimize peklik geliyordu. Na • mık Kemal ve Ziya Paşalar vatan içinde hürriyet yok diye Parise kaçtılar, hürriyet içinde yıllarca vatansız kalarak!

Bütün bunlan hatırlayış, Parîsle Berlini karşılaştırırken bitaraf ka - lamıyacağımızı anlatmak için de - ğildir: «Kuvayı Milliye» zamanın - dayız. Alt Anadoludaki şehirleri - miz henüz kendi başlarına Fran - sızlarla uğraşıyor. Adana cephe - sinde ıkı tarafın konuşması lâzım gelmiş. Bizimkiler ince bir yumu - şaklıkla Fransız generaline Türkle- rin Fransayı ikinci bir vatan bildik­

lerini ve bizdekı Fransız kültürü - nün köklülüğünü anlatmağa çalı . şirken general birdenbire köpürür:

_ — öyleyse niye nankörlük edip bizimle harbettiniz?

Bizimkilerden gene bir zabit kar­ şılık vermiş:

— Nankör değil pişmanız! öfk eli sözlerde hak azdır; ne nankörüz, ne pişman, yalnız hiçbir millet başımızda değil her millet karşımızdadır. Kendini her şeyin üstünde sevmiyen milletin dostlu • ğunda da değer yoktur, düşman • lığında da. Yarım asır Alsas Loren için duydukları acıda ne kadar hak­ lı olduklarını işte kendimiz de İs - k ender un ve Antakyanın sızısından anlıyoruz!

Ne Büyük Savaşta o kadar bo - ğuştuk diye Fransıza küsüp fran - sızcaya sırtımızı çevirdik. Ne Bü • yük Savaşta silâh arkadaşımızdır diye vatanıma «Enverlând» diyen- lerin mahmuzlu ağırlığını unuttuk. Yarı dünyaya güvendiğimiz zaman güvendiklerimizle çöktüktü; kendi­ mize güvenince yarı dünyayı çök - törenleri çöktürdük. Meğer ne on­ da, ne bunda, ne varsa kendimiz • deym iş: Paris ve Berlin, ikinize

karşı da bitarafım!

İSMAİL HABİB SEVÜ K

Yazan:

İsmail Habib Sevttk

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye'de frenk üzümünün beş türü olduğu; bu türlerin, Siyah meyveli frenk üzümü (Ribes nigrum L.), Doğu Karadeniz frenk üzümü (Ribes orientalis L.), Alp frenk

Thutmosis’in mezarındaki hiyelogliflerde arı figürü (soldaki şekil) Arıların saldırısına uğrayan adamların resmedildiği Eski Yunan vazosu (MÖ 550) (üstteki

Studies have shown that acupuncture therapy can significantly reduce severity of hot flashes and it can improve sleep quality; moderate physical activity can reduce

Studies on the anticancer constituents in Glycyrrhiza uralensis Fisch By: Yang, Li; Chen, Haixia; Gao, Wenyuan; Yan, Lulu.. The objective of this paper was to study the

[r]

萬芳醫院院長交接,李飛鵬院長將再創巔峰! 萬芳醫院新舊任院長交接典禮,於 6 月 1 日中午 12 點,假萬芳醫院 6

Ülkenin iktisat politikası kararlarının alınması ve yürütülmesinde çok önemli bir kurum olan Merkez Bankası’nın 1930 yılına kadar mevcut olmaması, kuruluş

Bu çalışmada, Çizelge 3.1.’de verilen Konya ili sınırları içerisinde yer alan 8 adet meteoroloji istasyonundan 1972-2011 döneminde kaydedilen yıllık mutlak maksimum