• Sonuç bulunamadı

Serhattaki payitaht:Edirne

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Serhattaki payitaht:Edirne"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

yi** &

,Gr|i- " fc j | -ju 'r i i : : -

"T \ iff

^■1

W

Serirattakipayitaht r i l j Q H I E

Frontier capital

CUIKIwC

By ABDULLAH KILIÇ*

“Edirne şehri mi, yoksa Me’vâ cennetinin gülbah-

çesi midir burası?” diyen Divan Edebiyatı şairi Ne­

ft, Edirne’yi bir cennete benzetmiş. Kültür tarihçisi

Süheyl Ünver ise “Edirne’yi sevmek ibadettir” diye­

rek bu cennete talip olmuş. Gerçi şimdilerde Edir­

ne’nin Nefî ile Ünver’i etkileyen ve cenneti andı­

ran bahçeleri yok. Ancak halen camileri, kervansa­

rayları, imarethaneleri, köprüleri, çeşmeleri, eski

evleri, kiliseleri, kasırları, kuleleri, hanları,

hamam-7 2 S K Y L IF E M A R T

The 17th century Turkish poet NefT declared, ‘Is Edime a city, or the rosegarden o f heaven?’ and in the 20th century Professor Suheyl Unver, author of many books about cultural history, said that loving Edime was a form o f worship. Admittedly, the paradise-like gardens of Edime which so influenced both have now disappeared, but Edirne is still a city of great interest, with its old houses, mosques, kervansarays, imarets (public kitchens), bridges, fountains, churches, mansions, towers, hans,

M A R C H 2 0 0 1

lan ve kapalıçarşılarıyla görülesi bir kent Edirne.

Yüzlerce yıldan bu yana, nice uygarlığın görkemli

eserlerini sergileyen kentin açık hava müzesi kimli­

ği hâlâ dipdiri... Bu açık hava müzesinin en gör­

kemli eseri ise Mi­

mar Sinan’ın mührü­

nü taşıyan Selimiye

Camii. Kentin tam

o rta sın d a n

göğe

yükselen bu ulu ca­

mi, dış y apısının

görkem i k ad a r iç

mimarisinin zarafe­

tiyle de büyülüyor

insanı. 136l’de fet­

h ed ild ik te n sonra

Bursa’dan başkentli­

ği alan ve İstanbul

fe th e d ile n e k adar

yaklaşık yüz yıl

Os-hamams and bazaar. This city of great antiquity, known as Adrianople to the Romans, is like an openair muse­ um. The most celebrated monument o f all is Selimiye Mosque built by the 16th century architect Mimar Sinan.

Its graceful minarets soaring into the sky right in the centre o f th e city, the graceful interior and imposing e x te rio r of this mosque are equally enchanting. Following the O t ­ toman conquest of Edime in 1361, the city succeeded Bur­ sa as capital of the empire. Even after the conquest of Is­ tanbul nearly a

cen-7 3

(2)

Meriç Nehri üzerindeki tarih î Meriç Köprli- sü’nün yapım yılı 1847 (üstte). Sağda, kentin tam ortasından göğe yükselen Selimiye Ca- mii’nin 19 3 1 ’deki görünümü. Uçları kopuk mi­ nareler aynı yıl meydana gelen fırtınanın çid- detini gösteriyor. / Meriç Bridge over the Meriç River was constructed in 1847 (above). Selimiye Mosque, a masterpiece of 16th centu­ ry classical Ottom an architecture, seen in 1931 after a violent storm had blown the tops of the minarets away (right).

manlı’ya payitahtlık yapan Edirne; devlet yönetimi

İstanbul’a taşındıktan sonra da önemini yitirmez ve

ikinci başkent olarak kalır. Bundan dolayı Edir­

ne’de hem erken dönem, hem de yükseliş dönemi

Osmanlı mimarisinin en önemli örnekleri görülebi­

lir. Ancak bu örnekleri saymak neredeyse imkân­

sız. Evliya Çelebi bir keresinde denemiş saymayı,

ama başaramamış. Çareyi tahmini bir rakam ver­

mekte bulmuş: “17. yüzyılda Edirne’de bulunan ca­

milerin sayısı 3l4 ’tiir” diye. Camisi bu kadarsa geri­

sini siz düşünün! Yine Badi Efendi de “Riyaz-ı Bel-

de-i Edirne” adlı eserinde cami haricinde 49 med­

rese, 46 tekke ve zaviye, 103 türbe, 9 imaret, 4 çar­

şı, 24 han, 16 hamam, 13 sebil,

124 çeşme ve 8 köprüden söz

ediyor.

Edirneliler, “Selimiye’nin yapısı,

Eski Cami’nin yazısı, Üç

Şerefe-tury later, Edirne retained much of its importance as the second city of the empire, and the sultans spent many months of the year living in the palace here. As a result, some of the foremost examples of both early and classi­ cal Ottoman architecture are to be found in the city. The 17th century writer Evliya Çelebi declared his inten­ tion of counting all the public buildings in Edirne, but gave up after estimating the mosques alone to number 314. W ith so many mosques, the mind boggles at the probable number of other buildings! Another Ottoman writer, Badi Efendi, in his book entitled Edirne, Land of Paradise, recorded that there were 49 medreses, 46 den/ish lodges, 103 mausoleums, nine imarets, four

ba-74

S K Y L IF E M A R T M A R C H 2 0 0 1 E n v e r Ş en g ü ıl

(3)

M u ra t T a n e r Pr int P h o to b a n k T ur ke y

Edirneliler, “Selimiye’nin yapısı (üstte), Eski Cami’nin yazısı (altta solda), Üç Şerefeli Camii’nin de kapısı ünlüdür” derler. Ama, Üç Şerefeli Camii’nin kapısı kadar minareleri de göz doldurur (altta sağda). / Selimiye Mosque (above), Eski Mosque (below left), and Üç Şerefeli Mosque (below right) are the three most celebrated monuments in Edirne.

Li nin kapısı ünlüdür,” der. 1414’te Sultan Çelebi

Mehmed tarafından yaptırılan ve mimarî bakımdan

Anadolu camilerinin devamı şeklinde olan Eski Ca­

mi, içerisindeki yazılarıyla dikkat çeker. Sultan

I I .

Murad tarafından yaptırılan ve 15. yüzyıl Osmanlı

süsleme sanatının en muhteşem örneklerinin

bu-zaars, 24 hans, 16 hamams, 13 sebils (fountains for the distribution of drinking water), 124 street fountains and eight bridges.

Edime’s inhabitants will tell you that the city Is most fa­ mous for ‘the architecture of Selimiye, the inscriptions of Eski Mosque, and the door of U f §erefeli Mosque’. Eski

M u ra t T a n e r/ P ri n t P h o to ba n k T ur ke y

(4)

G ün se l Y ıldırım Pri nt P h o to b a n k T ur ke y

Tunca Nehri kıyısındaki II. Bayezid Külliyesi, gerek mimarisi gerekse iç süslemeleriyle görülmesi gereken bir tarihî eser (üstte). Geçmişte akıl hastaları­ nın tedavi edildiği darüşşifa ise bugün Tıp Müzesi (altta). / The mosque complex of Bayezid II on the banks of the Tunca River is renowned for its architecture and its interior decoration (above). The psychiatric hospital of the complex today houses the Museum of Medical History (below).

lunduğu Muradiye Camii de kalemişleri ve mihra­

bındaki çinileriyle ünlü. Aynı padişah tarafından

yaptırılan Üç Şerefeli Camii ise, kapısıyla ünlü ol­

makla birlikte; kubbe ve burmak, kaval yivli, bak-

lavalı, zikzaklı minareleriyle de hem mimarî, hem

de estetik açıdan kendinden söz ettirir. Kentin bi­

raz dışında, Tunca kıyısında bulunan Yeni İmaret

ya da

I I .

Bayezid Külliyesi (1484) olarak bilinen ya­

pı ise gerek mimarisi, gerek caminin süslemeleri

(Edirnekâri) ve gerekse dariişşifası ile önemli bir

eser. Aynı d ö ­

nem d e birçok

ülkede ruh has­

taları dışlanırken

darüşşifada has­

taların, müzik ve

su sesiyle tedavi

edildiği biliniyor.

Eski Saray ve

Yeni Saray (Sa-

ray-ı

Ceclid-i

Amire) uzun sü­

re Osmanlı Dev-

leti’nin yönetildi­

ği merkezler ol­

muş. Fatih

Sul-(O ld ) Mosque was built in 1414 by Sultan Çelebi Mehmed (1413-1421). This lovely example of the early Ottoman architecture of Anatolia is celebrated for the inscriptions inside the prayer hall, Another 15th century O ttom an mosque, the Muradiye, built by Murad II (1421-1451), has the most magnificent painted wall dec­ oration of this period and a beautiful tiled prayer niche. Üç Şerefeli Mosque, founded by the same sultan, is not only famed for its door, but for its dome and ornately carved minarets with their flutes, diamonds and zigzag

designs.

Just outside the city on the banks of the T u n ca riv e r is the building known as Yeni imaret or the Külliye of Bayezid II, a mosque complex dating from 1484. Both the m osque, with its beautiful ar­ c h ite c tu re and painted decoration on w o o d in the style known as Edir­ nekâri, and the

hos-7 8

(5)

bugün yalnızca Rüstem Paşa Kervan;sarayı işlevini

sürdürüyor. Yine eskiden olduğu gibi günümüzde

de Edirne ticaretinin kalbi Bedesten, Arasta ve Ali

Paşa çarşılarında atıyor.

Edirne ile ilgili sözün sonu gelmez ama, dilerseniz

biraz da Edirne’ye has mutfak kültüründen bahse­

delim. Padişah sofrasının değişmez yiyeceği olan

tarhana çorbası en ünlü yiyecektir burada. Helva­

nın ise ayrı yeri

vardır Edirne ev­

lerinde kuru lan

sofralarda. Hele

hele deva-i misk

helvasının. Edir­

n e ’nin yağlı k o ­

yun peyniri ise

bütün Türkiye’de

m eşhur.

Kent

üniversite çevre­

sindeki ve çarşı

m erkezlerindeki

kafeleri, gelenek­

sel tarzdaki kah­

vehaneleriyle de

cıvıl cıvıl. Dışa

d ö n ü k ,

g üler

yüzlü Edirneliler

genç yaşlı deme­

den

b u ra la rd a

toplanıyor; çay­

lar, kahveler içi­

lirken sohbetler koyulaşıyor... Ve Edirne dünyanın

dört bir yanından gelen ziyaretçilerini yüzyıllardan

süzülen bir konukseverlikle karşılıyor.

* Abdullah Kılıç, gazeteci.

dal heart o f Edime still beats in the old bazaars known as Bedesten, Arasta and Ali Paşa Çarşısı.

Much else could be related about the city, but perhaps we should conclude by looking briefly at Edime’s distinc­ tive cuisine. Tarhana soup, made o f yogurt, flour and herbs, is as popular here today as it was at the sultan's table, and there are several renowned varieties of helva, particularly deva-i misk helva, made o f high fat ewe’s milk cheese and fa­ m ous th ro u gho u t T u rk e y . Both the modern cafés and trad itio n a l co ffee houses around the u n ive rsity and in the central shop­ ping d istric ts are live ly m eeting places for people of all ages, Edime’s in­ h ab itan ts are friendly and socia­ ble, and the co n ­ versation hums as glasses o f tea and cups o f co ffee come and go. This is a city which has been accustom ed to v is ito rs from near and far o ver the centuries, and although times have changed in many ways, traditional hospitality is still very much a part of life

here. •

* Abdullah Kılıç Is a journalist.

Tarihî Karaağaç Tren İstasyonu bugün Trakya Üniversitesi Rektörlüğü olarak kullanılıyor (en üstte solda). Lozan Anıtı (en üstte sağda). Kentin girişindeki güreşçi heykeli, yalnızca Kırk- pınar Güreşleri’nin değil, Edirne’nin de sembolü (üstte). / The former Karaağaç train sta­ tion today houses the rectorate of Trakya University (top left). The Lausanne Monument (top right). The statue of two wrestlers reminds visitors that the famous grease wrestling tournament of Kirkpmar is held here (above).

8 4

Referanslar

Benzer Belgeler

ÖSYM, "Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı Adayların Yükseköğretim Programlarına İlişkin Tercihleri", ÖSYM yayınlan, Ankara, 1988. ÖSYM, "Öğrenci

Dün denecek denli yakın b ir tarih i konu alan eserde Sultan Abdülmecid geçmişin sıcak, heyecanlı, meraklı ibret öğeleriyle aktarılıyor..

Yıldızda zengin silâh koleksi­ yonlarından müteşekkil (Esliha-i Atika Müzesi) müzenin kurulma­ sına memur edilen komisyon âza- l'arından Hüsnü Tengüz

l*üstü, heykelci Hadi Bara yapmıştır. Güzel Sanatlar Aka- = demişi profesörlerinden olan Hâdl Bara, memleketimizin en ta- nııımış

TİP Genel Başkanı Behice Bo- ran’ın eşi olan Nevzat Hatko, 1972 yılından beri, son dört yılı Sofya'da olmak üzere felç teda­ visi görüyordu. Nevzat

Fırat Tıp Dergisinin 2007 yılı sayılarında hakem olarak görev yapan akademisyenlere teşekkür ederiz.. Many thanks to our referees for their kindly contribution to the journal

Yoğun bakım ve acil birimde çalışan hemşi- relerin önemli bir oranının EKG ile ilgili eğitim almadığı, eğitim alanların da EKG değerlendir- melerinin ve

Ç YDD Kırsal Alan Koordinatörü Çağdaş Yaşamı Destekleme Der­ neği’nin kırsal alan projelerinin en önemli yerini tutan, birçok kır­ sal alan çalışm asına