• Sonuç bulunamadı

Özel Eğitim Öğretmenlerinin Aile Eğitim Programlarının Hazırlanması ve Uygulanmasına İlişkin Görüşlerinin Belirlenmesi (Ankara İli Örneği)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Özel Eğitim Öğretmenlerinin Aile Eğitim Programlarının Hazırlanması ve Uygulanmasına İlişkin Görüşlerinin Belirlenmesi (Ankara İli Örneği)"

Copied!
134
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)
(3)

ÖZEL EĞİTİM ÖĞRETMENLERİNİN AİLE EĞİTİM

PROGRAMLARININ HAZIRLANMASI VE UYGULANMASINA

İLİŞKİN GÖRÜŞLERİNİN BELİRLENMESİ (ANKARA İLİ ÖRNEĞİ)

Merve Özdemir

YÜKSEK LİSANS TEZİ

GÖRME ENGELLİLERİN EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(4)

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren yirmi dört (24) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Merve

Soyadı : ÖZDEMİR

Bölümü : Görme Engellilerin Eğitimi ABD

İmza :

Teslim tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı: Özel Eğitim Öğretmenlerinin Aile Eğitim Programlarının

Hazırlanması ve Uygulanmasına İlişkin Görüşlerinin Belirlenmesi (Ankara İli Örneği)

İngilizce Adı: Determination Of Views Of Special Education Teachers With Regard To The Preparation And Implementation Of Parenting Education Programs (Example Of City Of Ankara)

(5)

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Merve ÖZDEMİR İmza : ………

(6)

JÜRİ ONAY SAYFASI

Merve ÖZDEMİR tarafından hazırlanan “Özel Eğitim Öğretmenlerinin Aile Eğitim Programlarının Hazırlanması ve Uygulanmasına İlişkin Görüşlerinin Belirlenmesi (Ankara İli Örneği)” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Görme Engellilerin Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Salih ÇAKMAK

Görme Engellilerin Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi ……… Başkan: Yrd. Doç. Dr. Salih ÇAKMAK

Görme Engellilerin Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi ………

Üye: Yrd. Doç. Dr. Pınar ŞAFAK

Görme Engellilerin Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

……… Üye: Yrd. Doç. Dr. Zehra ATBAŞI

Zihin Engelliler Eğitimi Anabilim Dalı, Necmettin Erbakan Üniversitesi

……… Tez Savunma Tarihi: 23/08/2017

Bu tezin Görme Engelliler Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Prof. Dr. Selma YEL

(7)
(8)

TEŞEKKÜR

Öncelikle tez konusunun belirlenmesinden, araştırmanın tamamlanmasına kadar geçen sürede bana yol gösteren, desteğini ve bilgisini esirgemeyen değerli danışmanım Sayın Yrd. Doç. Dr. Salih ÇAKMAK’ a sadece akademik hayatıma değil, sosyal ve mesleki hayatıma sağladığı katkılar ve hoşgörüsünden dolayı teşekkürlerimi sunarım.

Öğrencilik hayatımdan bugüne ne zaman kapısını çalsam, ihtiyacım olsa ya da yeni bir adım atsam, yanımda olduğunu ve olacağını bildiğim, hep yeni şeyler öğrendiğim, anlattığı şeyler ile hayatımda yeni ufuklar açan güzel insan; kıymetli hocam Dr. Mahmut ÇİTİL’ e özel bir teşekkür sunuyorum.

Tezin nihai haline getirilmesine önerileri ve yapıcı eleştirileri ile katkı sağlayan tez jüri üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Pınar ŞAFAK ve Yrd. Doç. Dr. Zehra ATBAŞI hocalarıma teşekkür ederim.

Tez hazırlama süreçlerindeki yardım ve desteklerinden dolayı sevgili çalışma arkadaşlarım Arş. Gör. Cansu YILMAZ’a, Arş. Gör. Cem ASLAN’a ve Arş. Gör. Pınar DEMİRYÜREK’e teşekkürlerimi sunarım.

Ayrıca ne zaman arayıp bir ricada bulunsam kırmayıp hemen yerine getiren ve yardıma koşan M. Alparslan KILINÇ kardeşime özellikle teşekkür ederim.

Araştırmanın uygulama süreci boyunca, gösterdikleri anlayış ve sağladıkları katkılardan dolayı değerli özel eğitim öğretmenlerine çok teşekkür ederim.

Tüm hayatımın boyunca her an sevgi, güven ve desteklerini hissettiğim başta babaannem olmak üzere babama, anneme ve sevgili kardeşlerime ne kadar teşekkür etsem azdır. İyi ki varsınız.

İlk günden beri hayatıma ve bana kattığı tüm güzellikler ve tez sürecindeki desteğinden dolayı kısa bir süre sonra hayatlarımızı birleştireceğimiz sevgili nişanlım Eren KILIÇ’ a da çok teşekkür ederim.

(9)

ÖZEL EĞİTİM ÖĞRETMENLERİNİN AİLE EĞİTİM

PROGRAMLARININ HAZIRLANMASI VE UYGULANMASINA

İLİŞKİN GÖRÜŞLERİNİN BELİRLENMESİ (ANKARA İLİ ÖRNEĞİ)

(Yüksek Lisans Tezi)

Merve Özdemir

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ağustos 2017

ÖZ

Araştırmanın genel amacı görme engelliler okullarında, rehberlik ve araştırma merkezlerinde, özel sınıflarda, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan özel eğitim öğretmenlerinin, aile eğitimi programlarının hazırlanması ve uygulanmasına ilişkin görüşlerini belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu otuz dört özel eğitim öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, nitel araştırma tekniklerinden olan yarı-yapılandırılmış görüşmeler aracılığı ile toplanmıştır. Veriler içerik analizi tekniği ile analiz edilerek dokuz tema elde edilmiştir. Temalar haline dönüştürülen veriler, araştırmanın bulgularını oluşturmuştur. Araştırma bulgularına göre, özel eğitim öğretmenlerinin çalıştıkları kurumlarda aile eğitim uygulamalarına yer verilmemektedir. Öğretmenlere göre özel gereksinimli çocuğa sahip anne-babaların ihtiyaçları, çocuklarının yetersizlik türü ve özellikleri ile gelişim özellikleri alanlarında yoğunlaşmaktadır. Öğretmenlerin aile eğitimi olarak nitelendirdikleri uygulamaların alan yazında ifade edilen uygulamalarla örtüşmediği görülmektedir. Öğretmenler aile eğitimi programlarına yoğun ihtiyaç duyulan alanların özbakım becerilerinin öğretimi, cinsel eğitim ve davranış kontrolü sağlama olarak belirtmişlerdir. Öğretmenler aile eğitim programı planlama işlem basamaklarında standart bir süreç izlemediklerini sonucu ortaya çıkmıştır. Aile eğitim programlarının değerlendirilmesine ilişkin bulgular ise öğretmenlerin değerlendirme sürecine yer vermediklerini göstermektedir. Öğretmenler aile eğitimi uygulamaları sırasında yaşadıkları kolaylık ve zorlukların ailelerin tutumlarından, öğretmen yeterliliklerinden ya da fiziksel ortam ve koşullar kaynaklı olabildiğini belirtmişlerdir. Bulgular sonucunda, alan yazına katkı sağlayabilecek ileri araştırmalara gereksinim duyulmaktadır. Araştırma sonuçları ışığında uygulamaya yönelik öneriler geliştirilmiştir.

(10)

Anahtar Kelimeler : Aile eğitimi, özel eğitim, öğretmen görüşleri, içerik analizi

Sayfa Adedi : 134

(11)

DETERMINATION OF VIEWS OF SPECIAL EDUCATION

TEACHERS WITH REGARD TO THE PREPARATION AND

IMPLEMENTATION OF PARENTING EDUCATION PROGRAMS

(EXAMPLE OF CITY OF ANKARA)

(Master’s Thesis)

Merve Özdemir

GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

August 2017

ABSTRACT

The study aims to determine the views of special education teachers working in schools for visually impaired, counseling and research centers, special classes, special education and rehabilitation centers regarding the preparation and implementation of parenting education programs. The study group of the research is composed of thirty-four special education teachers. The data of the study were collected through semi-structured interviews from qualitative research techniques. The data were analyzed by content analysis technique and nine themes were obtained. The data converted into the themes constituted the findings of the research. According to the research findings, the institutions that special education teachers work in do not have parenting education applications. According to teachers, the needs of parents who have children with special needs vary according to the types and characteristics of children's disabilities and their developmental characteristics. It is seen that the practices that teachers describe as parenting education do not overlap with the practices expressed in the literature. Teachers stated that the areas where parents need to be educated intensely are self-care skills, sex education and behavioral control. Teachers stated that they did not follow a standard process in the planning process steps of parenting education program. Findings regarding the evaluation of parenting education programs

(12)

they experience during parenting education practices may be due to family attitudes, teacher inadequacies, or physical environment and conditions. The findings also indicate that further research is needed which can contribute to the literature. In the light of the findings of the research, some suggestions have been developed for application.

Key Words : Parenting education, special education, teachers' views, content analysis Page Number : 134

(13)

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

... i

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

... ii

JÜRİ ONAY SAYFASI

... iii

TEŞEKKÜR

... v

ÖZ

... vi

ABSTRACT

... viii

İÇİNDEKİLER

... x

TABLOLAR LİSTESİ

... xiv

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ

... xv

BÖLÜM I

... 1

GİRİŞ

... 1 Problem Durumu ... 1 Araştırmanın Amacı ... 8 Araştırmanın Önemi ... 8 Varsayımlar ... 10 Sınırlılıklar ... 10 Tanımlar ... 11 Özel Eğitim ... 11 Aile... 11 Aile Eğitimi ... 11

Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) ... 11

Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi ... 11

Özel Eğitim Sınıfı ... 12

Özel Eğitime İhtiyacı Olan Birey ... 12

BÖLÜM II

... 13

KURAMSAL ÇERÇEVE

(14)

Aile Eğitimi ve Önemi ... 13

Aile Eğitimine İlişkin Yasal Mevzuat ... 16

Aile Eğitiminde Karşılaşılan Sorunlar ... 19

Mevzuat Açısından Karşılaşılan Sorunlar ... 19

Öğretmen Açısından Karşılaşılan Sorunlar... 21

Okul/Kurum Açısından Karşılaşılan Sorunlar ... 23

Aile Açısından Karşılaşılan Sorunlar ... 24

Aileye Götürülecek Hizmet Çeşitleri ... 26

Bilgi Verici Danışmanlık... 26

Psikolojik Danışmanlık ... 27

Aile Eğitim Programları ... 28

Aile Eğitim Programı Çeşitleri ... 29

Programa Katılan Kişi Sayısına Göre Düzenlenen Aile Eğitim Programları . 29 Grup Eğitimi Yoluyla Düzenlenen Aile Eğitim Programları ... 29

Bire Bir Eğitim Yoluyla Düzenlenen Aile Eğitim Programları ... 30

Programların Uygulandığı Ortama Göre Düzenlenen Aile Eğitim Programları ... 31

Eve Dayalı Aile Eğitim Programları ... 31

Kuruma Dayalı Aile Eğitim Programları... 33

Ev ve Kuruma Dayalı Aile Eğitim Programları ... 34

Programın Amacına Göre Düzenlenen Aile Eğitim Programları ... 35

Anne-Babalara Uygulamalı Davranış Analizi İlke ve İşlem Süreçlerini Kazandırmaya Yönelik Aile Eğitim Programları ... 35

Anne-Babalara Çocuklarına Beceri ve Kavram Öğretmeyi Kazandırmaya Yönelik Aile Eğitim Programları ... 36

Aile Eğitimine İlişkin Alan Yazın ... 38

BÖLÜM III

... 48

YÖNTEM

... 48

Araştırmanın Yöntemi ... 48

(15)

Veri Toplama Aracı ... 50

Verilerin Toplanması ... 51

Verilerin Analizi ... 52

Verilerin Dökümü ... 53

Veri Dökümünün Güvenirlik Çalışması ... 53

Verilerin Kodlanması ... 54

Kodlama Sürecinde Güvenirlik Çalışması ... 54

Kodlama Sürecinde Güvenirlik Çalışması ... 55

Tema ve Alt Temaların Oluşturulması Sürecinde Güvenirlik ... 55

Tema ve Alt Temaların Yazılması ... 56

Tema ve Alt Temaların Okunması ve Gerekli Düzeltmelerin Yapılması ... 56

BÖLÜM IV

... 57

BULGULAR VE YORUM

... 57

Aile Eğitim Programlarının Uygulanma Durumuna İlişkin Bulgular ... 58

Öğretmenlere Göre Ailelerin Gereksinim Alanları Temasına İlişkin Bulgular ... 60

Öğretmenlerin AEP Uygulama Alanlarına İlişkin Bulgular ... 61

AEP Uygulamalarına İhtiyaç Duyulan Alanlar Temasına İlişkin Bulgular ... 62

Aile Gereksinimlerini Belirleme Temasına İlişkin Bulgular ... 64

AEP Planlama İşlem Basamakları Temasına İlişkin Bulgular... 65

Uygulanan AEP’nın Süreç ve Sonuç Değerlendirmesi Temasına İlişkin Bulgular .... 67

AEP Uygulamaları Sırasında Yaşanan Kolaylıklar Temasına İlişkin Bulgular ... 68

AEP Uygulamaları Sırasında Karşılaşılan Zorluklar Temasına İlişkin Bulgular ... 70

AEP Uygulamalarına İlişkin Öneri ve Beklentiler Temasına İlişkin Bulgular... 72

BÖLÜM V

... 74

SONUÇ VE TARTIŞMA

... 74

sonuç ... 80

Öneriler ... 81

İleriki Araştırmalara Yönelik Öneriler ... 81

Uygulamalara Yönelik Öneriler ... 81

KAYNAKLAR ... 83

EKLER ... 108

(16)

Ek 2: Katılımcı Sözleşmesi ... 110

Ek 3: Görüşme Formu ... 111

Ek 4: Ayrıntılı Analiz Formu ... 113

(17)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Çalışma Grubu Özellikleri ... 50

Tablo 2. Tema ve Alt Temalar ... 57

Tablo 3. Özel Eğitim Öğretmenlerinin Çalıştıkları Kurumda AEP Uygulanma Durumu .. 59

Tablo 4. Öğretmenlere Göre Ailelerin Gereksinim Alanları ... 60

Tablo 5. Öğretmenlerin AEP Uygulama Alanları………61

Tablo 6. AEP Uygulamalarına İhtiyaç Duyulan Alanlar ... 62

Tablo 7. Aile Gereksinimlerini Belirleme Yöntemleri ... 64

Tablo 8. AEP Planlama İşlem Basamakları ... 66

Tablo 9. Değerlendirme ... 67

Tablo 10. Yaşanan Kolaylıklar ... 68

Tablo 11. Karşılaşılan Zorluklar ... 70

(18)

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ

AEP Aile Eğitim Programı MEB Milli Eğitim Bakanlığı

ÖEHY Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği RAM Rehberlik ve Araştırma Merkezi

(19)

BÖLÜM I

GİRİŞ

Bu bölümde; araştırma konusunu oluşturan problem durumuna, araştırmanın amacına, araştırmanın önemine, araştırmanın sınırlılıklarına, araştırmaya başlarken yapılan varsayımlara ve kullanılan önemli tanımların hangi anlamlarda kullanıldığına ilişkin bilgilere yer verilmiştir.

Problem Durumu

Her çocuğun yaşamında önemli bir yere sahip olan aile, çocuğun ilk yaşam deneyimlerini kazandığı ortamdır. Anne-babalar bireyin büyümesinde, gelişmesinde ve yetiştirilmesinde hayat boyu önemli bir etkiye sahiptir. Çocuklar yaşadıkları topluma uyum sağlayabilmek ve bağımsız şekilde yaşamlarını sürdürmek için kendilerine gerekli olacak temel becerileri aileleri ile olan etkileşimleri sonucu kazanmaktadırlar (Akkök, 1984; Cavkaytar, 1998; Tavil, 2005; Varol, 1995). Bu kapsamda çocuğun ilk eğitimcileri anne-babalarıdır. Çocuğun dünyaya geldiği ilk andan itibaren ona hayatı boyunca kullanacağı becerileri ve davranışları kazandıran ya da bu becerileri ve davranışları öğrenebilmesi için model olan kişiler anne-babalardır. Böylece çocuk ailede kazandığı uygun becerileri ve davranışları hayatının her alanında sergileyecek ve toplumla uyumlu bir halde yaşamına devam edebilecektir.

Ailenin çocuğa sağladığı her olumlu destek çocuğun hayatı ve geleceği için önem taşımaktadır. Bu durumda aile eğitimi, anne-babaların çocuğun gelişiminde gerekli bilgi ve becerileri kazanması için önemlidir. Günümüzde ailenin içinde yer almadığı bir eğitim sürecinin amaca ulaşmasının çok zor olduğu araştırmalarla desteklenmekte ve aile

(20)

eğitimine gün geçtikçe daha fazla önem verilmektedir (Berbercan, 2010; Boyraz, 2015; Cavkaytar, 1998; Çakmak, 2011; Demircioğlu, 2012; Diler Sönmez, 2008; Güzel, 2006; Koca, 2016; Korucu, 2005; Özcan, 2004; Şeker, 2013;Tavil, 2005; Yakın, 2009).

Tipik gelişim özellikleri sergileyen çocuğa sahip anne-babalar çocukları için daha fazla imkâna kolayca ulaşabilirlerken, özel eğitime ihtiyacı olan bir bireye sahip olan anne-babaların ulaşabileceği imkânlar oldukça sınırlı kalmaktadır. Anne-anne-babaların bilgiye ulaşmada maruz kaldığı kısıtlı imkânlar yine eğitim materyalleri, eğitim kurumları, istihdam, ulaşım, sağlık hizmetleri, çevrenin fiziki yapısı, sosyal kabul gibi alanlarda da kendini göstermektedir. Bu durumda özel eğitime ihtiyacı olan bireye sahip anne-babaların desteğe olan ihtiyaçları artmaktadır. Bu desteğin niteliği eğitim, psikolojik ya da maddi olabilmektedir (Ahmadi, Khodadadi, Anisi ve Abdolmohammadi, 2011).

Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitiminde ailenin yeri normal gelişim gösteren çocukların eğitiminde olduğundan çok daha büyük bir öneme sahiptir. Araştırmalar, özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin aileleri tarafından desteklenmesinin bu bireylerin gelişimine olumlu yönde etki yaptığı ve anne-babaların herhangi bir aile eğitim programına katılımlarının yaşamsal bir öneme sahip olduğunu belirtmektedir (Cavkaytar, 1998; Diler Sönmez, 2008; Güzel, 2006; Koca, 2016; Özcan, 2004; Şeker, 2013; Tavil, 2005). Ancak aileler neyi, nasıl yapacaklarını bilmedikleri için ya da aşırı koruyucu tutumlarından dolayı çocuklarının eğitim ve gelişimlerine yeterli katkıyı sağlayamamaktadırlar. Dolayısıyla bu konuda gerekli bilgi ve beceriyi kazanmaya ihtiyaç duymaktadırlar (Altuğ Özsoy, Kahraman ve Çallı, 2006; Barnard, 2003; Blietz, 1988; Boyraz, 2015; Cavkaytar, 1998; Ersoy ve Çürük, 2009; Güzel, 2006; Goldman ve Burke, 2017; Hoover Dempsey, Walker, Jones, Reed, 2001; Sucuoğlu, 1995; Yakın, 2009). Bu ihtiyaçlar doğrultusunda anne-babalara, çocukları bir eğitim kurumuna başlayana kadar olan süreçte ve çocukları eğitim almaya başladıktan sonraki süreçte gerekli becerileri kazandırmak ya da kazanılan becerileri ve davranışları desteklemek konusunda yapabileceklerinin aktarılması gerekmektedir. Bu da ancak düzenli ve planlı bir şekilde sunulacak olan aile eğitim

(21)

programları aracılığıyla gerçekleşebilmektedir. Anne-babalar uygulamaların başarılı olmasında en etkili öğeler olarak kabul edilmekte, çocuğun okul dışı performansı ile ilgili bilgiler vermekte, eğitim programlarının amaçlarının belirlenmesine katkıda bulunmakta, eğitim programının evde uygulanması gereken boyutunda öğretmen rolü oynamakta ve dolayısıyla eğitimde ev-okul iş birliğini sağlamaktadırlar (Çakmak, 2011; Demircioğlu, 2012; Diler Sönmez, 2008; Dallos ve Draper, 2010, s. 32-33; Güleç Aslan, Özbey, Sola Özgüç ve Cihan, 2014; Güzel, 2006; Koca, 2016; Korucu, 2005; Özcan, 2004; Şeker, 2013; Tavil, 2005; Turan, 2002). Anne-babaların çalışmalarda aktif rol alması birçok çocuk için eğitim programlarının başarısını belirleyici olmakta, bu nedenle uzmanlar anne-babaları ekip çalışmasının içinde tutmaya gayret göstermektedirler (Sucuoğlu, 1996). Özel eğitime ihtiyacı olan bireye sahip olan ailenin psikolojik ve sosyal özellikleri etkilenmekte ve böylece aile ekonomik, sosyal, kültürel, eğitsel ve sağlık alanlarında çeşitli güçlüklerle karşılaşabilmektedir. Yetersizlikten etkilenmiş çocuğa sahip aileler, tipik gelişim gösteren çocuğa sahip ailelerle benzer sorunlar yaşayabildikleri gibi engelliliğin doğası gereği farklı sorunlar da yaşayabilmektedirler. Bu sorunlar psikolojik, toplumsal, eğitsel, ekonomik sorunlar, sağlık ve bakım sorunları olarak gruplanabilir (Çitil, 2016; Gündüz ve Akın, 2014). Özel eğitime ihtiyacı olan birey kadar onların anne-babalarının eğitimi konusu da önem arz etmektedir. Bu kapsamda özel eğitime ihtiyacı olan bireylerde davranışsal problemler, okuma güçlükleri, özbakım becerilerinde eksiklik ya da bağımsız hareket etmede sınırlılıklar gözlenebilmektedir. Bu nedenle anne-babaların çocukları bir eğitim kurumuna başlamadan önceki ve eğitim kurumuna başladıktan sonra da evde geçen zamanlarda çocuklarına bazı temel becerileri kazandırmaları ve çocuklarının toplumsal kabulü açısından davranışsal kontrol sağlamaları gerekebilmektedir. Bu doğrultuda ise aile eğitimi kavramı ön plana çıkmaktadır. Aile eğitimi özel eğitime ihtiyacı olan bireyin hayatında da çok önemli düzeyde etkiye sahip desteklerden biridir. Bu nedenle anne-babalara karşılaşacakları sorunlarla nasıl başa çıkabilecekleri öğretilmedir (Akçamete, 1989; Akkök, 1984; Boyraz, 2015; Cavkaytar, 1998; Çakmak, 2011; Fox ve Binder, 1990;

(22)

gösteren çocukların anne-babalarından farklı olarak, özel eğitime ihtiyacı olan çocukların anne-babalarının çocuğun eğitimine daha aktif ve daha fazla katılım sağlamaları beklenmektedir (Czapanskiy, 2013).

Tipik gelişim gösteren çocuklar öğrenmeyi gözlemleyerek ya da taklit ederek gerçekleştirebilirken, özel eğitime ihtiyacı olan bireylerde öğrenme bu yolla gerçekleşememekte ya da sınırlı kalmaktadır. Bu durumda özel eğitime ihtiyacı olan bireye sahip anne-babaların çocuklarının okul ortamındaki öğrenme yaşantılarını evde de desteklemeleri gerekliliği doğmaktadır. Dolayısıyla ailenin eğitime katılması için sahip olması gereken ön koşullar, planlanacak olan aile eğitim programı uygulamaları aracılığıyla kazandırılabilecektir.

Aile eğitimi hizmetleri, anne-babalara çocuklarının eğitimine etkin bir şekilde katılımlarını sağlayarak çocukları ile ilgili belirli amaçlara ulaşmalarını ya da belirli bilgileri edinmelerini amaçlayan, bir uzman tarafından sistemli bir şekilde planlanan ve sürdürülen etkinliklerden oluşmaktadır. Aile eğitiminin temel hedefi, anne-babaların bilgi ve beceri düzeylerini geliştirerek çocuğun gelişimi üzerinde olumlu ve destekleyici nitelikler kazanmalarını sağlamaktır (Brookman Frazee ve Koegel, 2004; Brookman Frazee, Vismara, Drahota, Stahmer ve Openden, 2009; Jacobson ve Engelbrecht, 2000; Kaiser ve Hancock, 2003; Mahoney, Kaiser, Girolametto, Macdonald, Robinson, Safford ve Spiker, 1999; Stahmer ve Gist, 2001). Cavkaytar (2012)’a göre aile eğitiminin amacı; ebeveynleri anne-babalığın değişik yönleriyle ilgili bilgilendirmek ve beceri sahibi yapmaktır. Bu amaca yönelik olarak, aile eğitim programları anne-baba ve çocuk gereksinimleri doğrultusunda geliştirilip planlanmaktadır (Boyraz, 2015; Cavkaytar, 1998; Çakmak, 2011; Çitil, 2016; Diler Sönmez, 2008; Güzel, 2006; Tavil, 2005; Turnbull, 1984; Vuran, 1997; Yakın, 2009).

Anne-babaların çocuklarını en iyi tanıyan insanlar olması, evde uzman ya da öğretmenden çok daha fazla çocukları ile vakit geçirebilmeleri, çocuklarının eğitimine evde destek sağlayabilmeleri ortak görüşleri aile eğitim programlarının gerekliliği için kabul

(23)

edilmektedir (Diler Sönmez, 2008; Fox ve Binder, 1990; Gültekin, 1999; Özcan, 2004; Snell, 1993; Varol, 1996). Bu görüşler dikkate alındığında anne-babaların evde çocuğunu destekleyecek bilgi ve beceriye sahip olması okul-aile iş birliğinin kurulmasında bir köprü olacak ve çocuğun eğitim etkinlikleri kalıcı olacaktır. Bunun yanı sıra daha hızlı bir öğrenme sürecine de katkı sağlanacaktır. Son yıllarda yapılan araştırmalar göstermektedir ki anne-babaların özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitimlerine dâhil olmaları giderek artan bir önem kazanmaktadır. Bununla beraber aile ile uzman iş birliğinin de çocuğun eğitimindeki başarıyı olumlu yönde etkileyeceği görüşü yaygınlaşmaktadır (Erdoğan ve Demirkasımoğlu, 2010). Özel eğitime ihtiyacı olan bireyler çoğu beceri ya da davranışı anne-babaların sürece katılımıyla daha hızlı kazanmakta, farklı ortamlarda sergileyebilmekte, böylece kazanılan beceriler daha kalıcı olmaktadır (Akkök, 1991; Cavkaytar, 1998; Tavil, 2005; Can Toprakçı, 2006; Cumniingham, 1985; Varol, 1996). Alan yazın incelendiğinde, özel eğitim gerektiren bireylerin anne-babalarına sağlanacak destek hizmet çeşitlerinin, bilgi verici danışmanlık, psikolojik danışmanlık ve aile eğitim programları olarak gruplandırıldığı görülmektedir (Kargın, 1990; Kuloğlu Aksaz, 1992; Tavil, 2005; Varol 2005).

Ülkemizde aile eğitimine yönelik olarak yürütülen araştırmalar zihinsel yetersizliği olan çocukların anne-babaları üzerinde yoğunlaşmaktadır (Altuğ Özsoy vd., 2006; Akkök, 1984; Ayyıldız, Konuk Şener, Kulakçı ve Veren, 2012; Berbercan, 2010; Boyraz, 2015; Cavkaytar, 1998; Can Toprakçı, 2006; Diler Sönmez, 2008; Evcimen, 1996; Eylenen, 1999; Gültekin, 1999; İçmeli, Ataoğlu, Canan ve Özçetin, 2008; Kargın,1990; Özcan, 2004; Özen, 1999; Özen, Çolak ve Acar, 2002;Sucuoğlu, Küçüker ve Kanık, 1993; Tavil, 2005; Vuran,1997; Yakın, 2009; Yıldırım ve Conk, 2005). Bu alanda yapılan araştırmaları otizmden etkilenen bireylerin aileleri ile yapılan araştırmalar takip etmektedir (Acar, 2015; Ardıç, 2013;Ertürk Mustul, 2015; Karpat ve Girli, 2012; Koca, 2016; Sözdinler Karahan, 2002; Sucuoğlu ve Kuloğlu, 1992; Şirin, 2015; Üstüner Top, 2009; Vardarcı, 2011; Yakın, 2009; Yassıbaş, 2015;). Yine işitme yetersizliğine sahip çocuğu olan aileler ile yürütülen

(24)

araştırmalar da yoğunluktadır (Acar, 2017; Acar, 2015; Aktaş, 2015; Ardıç, 2013; Olçay Gül, 2012; Ünlü, 2012; Vardarcı, 2011; Yücel, 2006). Üstün yetenekli çocuğa sahip aileler ile yapılan aile eğitimleri çok az sayıdadır (Afat, 2013; Arslan, 2017; Avcı, 2005; Çitil, 2016; Özkan, 2009; Uyaroğlu, 2011).Alan yazında görme engelliler ve anne-babalarına yönelik olarak hazırlanan aile eğitim programı sayısı oldukça sınırlı sayıdadır (Çakmak, 2011). Yine ağır ve çoklu yetersizliği olan çocuğa sahip ailelerle yapılan araştırmaların da sınırlı sayıda olduğu görülmektedir (Kadı, 2016; Sardohan Yıldırım, 2017).

Ulusal ve uluslararası alan yazın incelendiğinde aile eğitimi denilince, hep farklı tür ve gruplarda özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin anne-babalarının eğitimi üzerine olan çalışmalara odaklanılmıştır. Aslında özel eğitim hizmeti veren kurumlarda çalışan eğitim personelinin planlayıp uygulaması gereken aile eğitimine, öğretmenler boyutundan yaklaşan araştırma sayısı oldukça sınırlıdır. Ülkemizde öğretmenlerin aile eğitimi algısı üzerine yapılmış bir araştırmaya göre öğretmenlerin büyük bölümü aile eğitim programlarını ailelerin çocuğuyla ilgili bilgilendirilmesi olarak algıladıkları, benzer olarak öğretmenlerin büyük çoğunluğunun programın içeriğinin bilgilendirme, tutumlarının değiştirme ve cinsel eğitime yönelik olması gerektiğini düşündükleri ifadeleri yer almaktadır. Bu araştırma sonucunda öğretmenlerin aile eğitim programları hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları ve bu kapsamda öğretmenlerin aile eğitimi programlarıyla ilgili olarak hizmet içi eğitime gereksinim duyduklarına ulaşılmaktadır (Metin, Karaahmetoğlu, Boyraz ve Tavil, 2016). Öğretmenlerin aile eğitimine ilişkin görüşlerini incelediğimizde Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı’nın (2011) yaptığı araştırmaya göre; özel eğitim kurumunda çalışan rehber öğretmenlerden araştırmaya katılanlar arasında aile eğitimi konusunda lisans düzeyinde ders alamayanların oranının alanlardan daha yüksek olduğu, yine aynı grubun yarısından fazlasının aile eğitimi konusunda hizmet içi eğitim almadığı ve bu konuda hizmet içi eğitime ihtiyaç duydukları sonucuna ulaşılmıştır. Özel eğitim okullarında aile eğitimi için yıllık plan yapılması konusunda programlı faaliyetlere ihtiyaç duyulmaktadır. Yine bu araştırma sonuçlarına göre özel eğitim okullarında aile eğitimi programlarının planlı bir şekilde uygulanmadığı

(25)

görülmektedir. İncelenen araştırmalarda, öğretmenlerin özel eğitimin etkililiğini arttırmak için önemli bir etken olan aile işbirliğini sağlamak amaçlı araştırmalar yaptıkları görülse de, bu araştırmaların daha çok bireysel görüşmeler ve toplantılar şeklinde olduğu, alan yazında tanımlanan aile eğitiminden uzak olduğu dikkat çekmektedir (Güleç Aslan vd., 2014). İlgili mevzuatlar ve araştırmalar göz önünde bulundurulduğunda aile eğitimi vermekle yükümlü olan kişiler ilgili kurum personeli olan öğretmenlerdir. (Bakker ve Bosman, 2006; Blackman ve Mahon, 2016; Brownell ve Jones, 2015; Dubis ve Bernadowski, 2014; Gültekin Seylan ve Özyürek Varol, 2015; Pınar, Tekinarslan ve Sucuoğlu, 2012; Sargın ve Hamurcu, 2010; Sivrikaya ve Yıkmış, 2008 ).

Ancak öğretmenler ile yapılan araştırmalar öğretmenlerin de aile eğitim programlarına yönelik algıları ve yeterliliklerinin istenilen düzeyde olmadığını ve konu üzerinde daha çok eğilmenin gerekli olabileceğini göstermektedir. İlgili kurumlarda aile eğitim uygulamalarını öğretmenlerin planlayıp uygulaması gerektiği düşünüldüğünde öncelikli olarak öğretmenlerin aile eğitim programı hazırlama ve uygulama konusunda uzmanlaşmaları ve uygulamalar için hazır bulunmaları aile eğitim programlarının olması gereken şekilde uygulanması açısından önemli olacaktır.

Tüm bu bilgiler ışığında aile eğitimi çalışmalarının sadece akademik araştırmalar aracılığıyla yapıldığı ve bunlarla sınırlı kaldığı, özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin devam ettikleri eğitim kurumlarında aile eğitiminin ihmal edildiği düşünülmektedir. Bu nedenlerden dolayı bu araştırma kapsamında özel eğitim alanında farklı eğitim kurumlarında hizmet vermekte olan öğretmenlerin aile eğitimine ilişkin görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. Özel eğitim öğretmenlerinin görüşleri doğrultusunda kurumlarda aile eğitim programı uygulamalarının mevcut durumunun ortaya çıkarılmasıyla aile eğitimine yönelik düzenlemelere katkı sağlanabileceği ve etkili uygulamalar için yol gösterici olacağı düşünülmektedir.

(26)

Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın genel amacı görme engelliler okullarında, rehberlik ve araştırma merkezlerinde, özel sınıflarda, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan özel eğitim öğretmenlerinin aile eğitimi programlarını hazırlanmasına ve uygulanmasına ilişkin görüşlerini belirlemektir.

Bu genel amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara cevap aranacaktır:

1. Araştırmaya katılan öğretmenlerin görev yaptıkları kurumlarda aile eğitim programları uygulanmasına ilişkin görüşleri nelerdir?

2. Araştırmaya katılan öğretmenlere göre, ailelerin çocuklarının gelişimleri ile ilgili bilgi ve beceri eksiklikleri ilişkin görüşleri nelerdir?

3. Araştırmaya katılan öğretmenlerin aile eğitimi uygulamalarındaki konulara ilişkin görüşleri nelerdir?

4. Araştırmaya katılan öğretmenler hazırlayıp uygulayacakları aile eğitim programları öncesinde anne-babaların ihtiyaçlarını nasıl/neye göre belirlemektedir?

5. Araştırmaya katılan öğretmenler aile eğitimi programlarını planlarken nasıl bir yol izlemektedir?

6. Araştırmaya katılan öğretmenler uyguladıkları aile eğitim programının süreç ve sonuç değerlendirmelerini nasıl gerçekleştirmektedir?

7. Araştırmaya katılan öğretmenlerin aile eğitim programı hazırlama ve uygulama sürecinde yaşadıkları kolaylıklar ve zorluklara ilişkin görüşleri nelerdir?

Araştırmanın Önemi

Özel eğitim alanındaki gelişmeler ve ilerlemelerle birlikte, aile eğitimiyle ilgili yapılan araştırmalar sonucunda aile eğitimi, ülkemizde yürürlüğe giren yasal düzenlemelerde de yer almıştır. Ülkemizde özel eğitim alanında aile eğitimi ile ilgili yasal mevzuat

(27)

incelendiğinde özel eğitim hizmetlerinin nitelik ve etkililiğini arttırmak amacı ile yürürlüğe konulmuş olan yasal düzenlemede 26184 sayı ve 31.05.2006 tarihli resmi Gazete’de yayınlanan Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde Özel Eğitim ilkelerinin ifade edildiği 6.maddenin f bendinde “Ailelerin, özel eğitim sürecinin her boyutuna aktif olarak katılımları ve eğitimleri sağlanır.” ifadesi yer almaktadır. Birçok ülkede özel eğitime ihtiyacı olan bireye sahip anne-babaların eğitimde aktif rol almaları yasalarla belirlenmiş zorunluluktur. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nin dördüncü bölümünde aile eğitimi,

“Tüm eğitim kademelerinde bireyin eğitimine katkı sağlamak amacıyla aileye verilecek her

türlü rehberlik ve danışmanlık hizmetlerini içeren bir eğitimdir” şeklinde tanımlanmaktadır.

Yönetmelikte de açıkça ifade edildiği üzere, özel eğitime gereksinimi olan bireylerin ailelerine yönelik olarak aile eğitim programlarının hazırlanması ve uygulanması zorunludur. Bu zorunluluk doğrultusunda yönetmelikte görevle yükümlü kılınan ilgili kurumlar ve personeller yeterliliklerini geliştirmeli, plan ve programlamalarını tüm yılı kapsayacak şekilde yapmalı, kurumun fiziksel şartlarını eğitimlere uygun hale getirmelidirler.

Türkiye’de özel eğitime ihtiyacı olan bireyler, MEB’e bağlı okullarda ve özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde özel eğitim almaktadırlar. Çocuk büyüdükçe ihtiyaçları farklılaşmakta ve anne-babaların da bu doğrultuda ihtiyaçları artmaktadır. Ailede özel eğitime ihtiyacı olan bir bireyin bulunmasının tüm aile bireyleri üzerinde farklı etkileri görülmektedir (Karpat, 2011). Bu nedenlerle, özel eğitime ihtiyacı olan bireye sahip anne-babalar için daha özel bir aile eğitimi programları planlanmalı ve bu programlar çocukların ve anne-babalarının gereksinimlerine cevap verecek şekilde geliştirilmelidir (Cavkaytar ve Diken, 2007). Bu alanda yapılan araştırmalar incelendiğinde, anne-babaların gereksinimlerine uygun eğitimi aldıklarında çocuklarının gelişimine daha olumlu katkılar sağlayabildiklerini göstermektedir (Acar, 2015; Afat, 2013; Aktaş, 2015; Boyraz, 2015; Cavkaytar, 2012; Çakmak, 2011; Diler Sönmez, 2008; Erdoğan ve Demirkasımoğlu, 2010; Konuk Er, 2011; Ünlü, 2012; Vuran, 1997; Yakın, 2009; Yıldırım, 2012; Yücel, 2006).

(28)

Aile eğitim programlarının çoğunlukla beceri, kavram öğretimi ya da davranış kontrolü üzerine hazırlanıp sunulmakta olduğu görülmektedir (Batu, 2008; Cavkaytar, 1998; Cavkaytar ve Polland, 2009; Çakmak, 2011; Diler Sönmez, 2008; Özcan, 2004; Özcan ve Cavkaytar, 2009; Özen ve Kırcaali İftar, 2000; Özen, 1999; Tekin İftar, 2008; Yücel ve Cavkaytar, 2007). Ancak incelenen aile eğitim programlarının daha çok araştırma amaçlı ve kısıtlı süreler içerisinde yapıldığı dikkat çekmektedir. Araştırma, ilgili kurumlarda çalışan özel eğitim öğretmenlerinin aile eğitim programları ile ilgili uygulamalarının neler olduğu ve nasıl yapıldığına ilişkin görüşlerinin alınması amaçlanmıştır. Bu araştırma özel eğitim öğretmenleri ile yapılan görüşmeler sonucunda rehberlik ve araştırma merkezlerinde, özel eğitim okullarında, özel eğitim rehabilitasyon merkezlerinde ve özel sınıflarda aile eğitim programlarının hazırlanma ve uygulama süreçlerinin belirlenerek programların hazırlanmasında ve uygulanmasında karşılaşılan engellerin ya da eksikliklerin giderilebilmesi için yol gösterici olmasından dolayı önemli görülmektedir.

Varsayımlar

Araştırmaya katılan öğretmenlerin sorulan sorulara içten ve gerçekçi yanıtlar verdikleri varsayılmıştır.

Sınırlılıklar

Araştırmanın çalışma grubu, Ankara ilinde görme engelli çocukların eğitim aldığı dört özel özel eğitim ve rehabilitasyon kurumu, iki görme engelliler okulu, dört rehberlik ve araştırma merkezi ve özel eğitim sınıfı bulunan bir ilkokulda görev yapan toplam 34 öğretmen ile sınırlı olacaktır.

Veri toplama aracı olarak kullanılan görüşme formu soruları da bir sınırlılık olarak görülmektedir.

(29)

Tanımlar

Bu araştırmada sıklıkla kullanılan ifadelerin tanımları aşağıdaki gibidir: Özel Eğitim

Özel eğitime muhtaç çocukların, bağımsız yaşamlarını kazanmalarını hedefleyen bireysel eğitim planının, onlara sistematik olarak uygulandığı bir öğretim hizmetidir (Eripek, 1998).

Aile

Geniş anlamda aile; evlenme, kan ya da evlât edinme bağlarıyla birbirine bağlanmış, aynı evde yaşayan, aynı geliri paylaşan, birbirleri ile devamlı ilişki ve etkileşim altında olan, karı-koca, anne-baba, kız-oğul, kız kardeş-erkek kardeş gibi sosyal ilişkileri olan insanların oluşturduğu bir birliktir (Ağdemir, 1991).

Aile Eğitimi

Ebeveynlerin; çocuklarını daha iyi tanımalarına yardımcı olmak, onlarla iletişimlerini güçlendirmek, uygun tutum ve yaklaşımları öğrenmelerini sağlamak, olası riskler ve bu risklere yönelik uygun tedbir almalarına yönelik farkındalık yaratmak ve ailelerinin geleceğini daha sağlıklı bir şekilde planlamalarına destek olmak amacıyla geliştirilmiş aile eğitimi etkinlikleridir (Varol, 2005).

Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM)

Rehberlik Araştırma Merkezleri (RAM) Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak çalışan, özel eğitim ve rehberlik psikolojik danışmanlık konularında ailelerin ücretsiz destek alabileceği kurumlardır (ÖEHY, 2006).

Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi

Özel eğitime gereksinimi olan bireylere hizmet veren, özel olarak yetiştirilmiş personelin bulunduğu, geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemlerin uygulandığı özel okul ve kuruluşlardır (ÖEHY, 2006).

(30)

Özel Eğitim Sınıfı

Okul ve kurumlarda, durumları ayrı bir sınıfta eğitim görmeyi gerektiren öğrenciler için yetersizlik türü, eğitim performansları ve özelliklerine göre açılan sınıflarıdır (ÖEHY, 2006).

Özel Eğitime İhtiyacı Olan Birey

Çeşitli nedenlerle bireysel ve gelişim özellikleri ile eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından beklenilen düzeyden anlamlı farklılık gösteren bireyi ifade etmektedir (ÖEHY, 2006).

(31)

BÖLÜM II

KURAMSAL ÇERÇEVE

Bu bölümde sırasıyla; aile ve aile eğitimi, aile eğitimi ve önemi, aile eğitimine ilişkin yasal mevzuat, aile eğitiminde karşılaşılan sorunlar, aileye götürülecek hizmet çeşitleri, aile eğitim programı çeşitleri, programların uygulandığı ortama göre düzenlenen aile eğitim programları, programın amacına göre düzenlenen aile eğitim programları ve aile eğitimine ilişkin alan yazın başlıklarına yer verilmiştir.

Aile Eğitimi ve Önemi

Her birey anne-babasından aldığı ortak kalıtımsal özelliklerle dünyaya gelir. Toplumla uyum içinde olmak için ilk temel davranış örneklerini aileden edinilir. Bu açıdan aile, yaşamın ilk yıllarından itibaren çocuğun bakım ve eğitiminden sorumlu kuruluştur. Çocuğun ev ve toplum içinde bağımsız olarak yaşamını sürdürebilmesi ve toplumsal kaynaklardan yararlanmasını sağlayacak özellikteki birçok beceriyi ya da bu beceriler için gerekli önkoşul niteliği taşıyan başka becerileri, ilk olarak öğrenmeye başladığı ortam aile ortamıdır (Boyraz, 2015; Can Toprakçı, 2006; Cavkaytar, 1998; Çakmak, 2011; Diler Sönmez, 2008; Eylenen, 1999; Fox ve Binder 1990; Güzel, 2006; Kargın,1990; Özen, 2004; Tavil, 2005; Vuran 1997; Yakın, 2009).

(32)

olan bir çocuğa sahip ailelerin, çocukları için neler yapabilecekleri, onların eğitimlerine nasıl katkı sağlayacakları konusunda yardıma olan ihtiyaçları tipik gelişim gösteren çocuk ailelerine göre oldukça yoğundur. Ailelerin bu gereksinimleri sistematik olarak sunulan aile eğitim programları aracılığı ile karşılanabilmektedir (Berbercan, 2010; Cavkaytar 1998; Çakmak, 2011; Fox ve Binder 1990; Gültekin 1999; Varol 1996; Vuran 1997; Yakın, 2009).

Aile eğitimi, anne-babaların çocuğun ilerlemesi için sahip oldukları rolün farkına varmalarına, çocuklarının eğitimiyle ilgili gereksinimlerini (davranış yönetimi, akademik, sosyal, dil becerileri, yasal haklar vb.) karşılamak için gerekli becerileri kazanmalarına ve de çocukları hakkında olumlu tutumlar sergilemelerine etki etmektedir (Batu, 2008; Çankaya, 2013; Çakmak, 2011; Diler Sönmez, 2008; Özcan, 2004; Sarı, 2003; Tavil, 2005; Varol,2005).Aile eğitimiyle anne-babaların çocuklarının eğitimleri çeşitli teknik ve yöntemlerini öğrenmeleri ile çocukta ortaya çıkması olası yetersizliklerin ve problemlerin önlenebileceği ve ailelerin uzmanlarla birlikte etkin bir biçimde çalışmasına da yardımcı olabileceği kabul edilmektedir (Fox ve Binder; 1990, Elksnin ve Elksnin 1991; Sucuoğlu, 1994; Vuran, 1997). Verilen eğitim, anne-babaların çevrelerindeki olanaklardan yararlanabilme şansını arttırmaktadır.

Aile eğitimi, çocukların okuldan ya da çevreden öğrendiklerinin kalıcı olmasını da sağlaması nedeniyle, tipik gelişim gösteren çocukların yanında özel eğitime ihtiyacı olan çocuklar ve aileleri için de önemli derecede yarar sağlamaktadır (Vuran, 1997). Aile eğitimi, ailelere çocuklarının gelişimi için faydalı olacak yeni becerileri kazanmada ve uzmanlarla birlikte aktif bir biçimde çalışma konusunda da yardımcı olmaktadır (Elksnin ve Elksnin, 1991). Bununla birlikte aile eğitimi çocukların devam ettiği eğitim kurumlarında anne-babaların eğitime katılımlarını sağlamak, çocuklara sunulan eğitimi kolay, etkili, kalıcı ve genellenebilir hale getirmektedir (Akkök, 1984; Fox ve Binder, 1990; Varol, 1996; Evcimen, 1996; Eylenen, 1999; Özcan, 2004; Özen, 2004; Tavil, 2005; Vuran, 1997). Ailelerin, çocuklarının okulda öğrendiği becerileri evde sürdürmesi,

(33)

pekiştirmesi ve en önemlisi çocuklarının gelişimlerine yardımcı olmaktan duydukları hoşnutluk, aile eğitiminin önemini açıkça gözler önüne sermekte ve çeşitli aile eğitim programlarının geliştirilmesi ve uygulanması gerekliliğine vurgu yapmaktadır (Fox ve Binder, 1990).

Özel eğitime ihtiyacı olan çocukların eğitiminde belirlenen amaçların gerçekleşmesi, ailenin eğitime katılımıyla hız kazanmaktadır. Ailenin eğitim sürecinde yer almasıyla hem eğitimcinin işini kolaylaşmakta, hem de çocuğun daha çabuk ilerlemesi ve öğretilen becerileri genellemesi sağlanmaktadır. (Çelik, 2003; Doğan, 2015; Eylenen, 1999). Özel eğitime ihtiyacı olan çocuğun bebeklik, erken çocukluk, ilköğretim, ergenlik, erken yetişkinlik dönemleri için, aileler çevreden ve uzmanlardan farklı destek ve yardımlar almaya gereksinim duymaktadırlar. Çünkü anne-babalar özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarının eğitimsel programında yer almak istemektedirler (Tekin-İftar, 2008). Aile eğitimi, öğrenilenlerin kalıcı olmasını sağlamanın yanında çok fazla sayıda ve birbirinden çok farklı gereksinimleri olan özel eğitime ihtiyacı olan çocuk olduğu düşünüldüğünde, ailelere çocuklarıyla sürekli olarak kullanabilecekleri sağaltım yöntemleri öğretilirse, çocuklarının yeni problemlerini çözmek için gerekli becerilere sahip olmaları sağlanabilecektir (Fox ve Binder, 1990; Can Toprakçı, 2006). Bu nedenle, özel eğitime ihtiyacı olan bir çocuğa sahip aileler için eğitim etkinliklerinin geliştirilmesi son derece önemlidir. Eğitim bir bütündür, eğitimciler ve anne-babalar da bu bütünün parçasıdırlar (Eripek, 1991). Bu kapsamda çocuğunun eğitimini yakından takip eden anne-babaların, özel eğitim dersleri dışında, kendi öz yeterliliklerini ve çocuklarıyla geçirdikleri zamanın kalitesini arttırmak amacıyla düzenlenen aile eğitimlerine katılmaları gerekmektedir. Aile eğitimiyle anne-babalar evde sahip oldukları imkânlarla çocuklarının zihinsel, duygusal, sosyal, psiko-motor ve dil gelişimlerini destekleyebilirler.

Süreci ebeveynlerle birlikte takip eden ve çocukların gelişim düzeylerine uygun eğitim programları hazırlayan kişilerse özel eğitimcilerdir. Bu nedenle, özel eğitimciler ve aileler arasında kurulacak köprü, özel gereksinimli çocuğun, bağımsız yaşam becerileri

(34)

kazanabilmesi için zaruridir. Bu köprüyü oluşturmak için, özel eğitimcilerin, aileleri daha yakında tanıması; bu amaçla etkinlikler düzenlemesi ve aileleri de eğitim sürecine dâhil etmesi gerekmektedir (Brownell, Rosenberg, Sindelar ve Smith, 2004; Güleç Aslan vd., 2014; Özyürek, 2008; Gebbie, Ceglowski, Taylor ve Miels, 2012).

Aile Eğitimine İlişkin Yasal Mevzuat

Özel eğitim alanında aile odaklı uygulamaların artışıyla ailelere sunulan hizmetler de yasalarla güvence altına alınmaya başlanmıştır. Yurtdışındaki uygulamalara bu alanda Amerika Birleşik Devletleri’nin öncülük ettiği görülmektedir. 1970’li yıllardan itibaren özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitimleri ile ilgili gelişmeleri ailelere verilen hizmetler alanındaki gelişmeler takip etmiştir (Özdemir, 2012).

Amerika Birleşik Devletleri’nde; aileler, gönüllü kuruluşlar ve alan uzmanlarının girişimleriyle 1975 yılında çıkartılan PL 94-142 “Bütün Engelli Bireyler/Çocuklar İçin Eğitim Yasası (Education For All Handicapped Children)” ile özel eğitime ihtiyacı olan çocukların eğitim haklarının tamamından yararlanmaları ve eğitim süreçlerine anne-babaların katılımı ve anne-anne-babaların sorumlukları düzenlenmiştir. Amerika’da yürürlüğe giren bu yasa ile anne-babalar çocuklarının yeterlilikleri ve yetersizliklerinin yanında, çocuklarının davranışları noktasında temel kaynak olarak görülmüş, eğitimciler ve anne-babalar, çocuklarının eğitim sürecinden ortak sorumlular haline gelmiştir. Bu yasa sayesinde bireyin değerlendirilmesi, bir kuruma yerleştirilmesi ve bireyselleştirilmiş eğitim programının hazırlanması sürecinde, ailesi ile toplantılarının düzenlenmesi ve toplantıda aileden de alınan bilgiler ışığında karara varılması zorunlu hale getirilmiştir. Özel eğitime ihtiyacı olan bireyin eğitim sürecinin başlamasıyla anne-babaların da, çocuklarının eğitimi konusunda aktif katılım sağlamaları amacıyla özel eğitime ihtiyacı olan çocukların ailelerinin eğitimleri bağlamında ek düzenleme ve uyarlamaların yapılması gerekliliği belirtilmiştir (Snell, 1983; Akçamete, 1997; Gültekin, 1999). Aynı yasanın 1986 yılında revize edilen halinde ise 3-5 yaş aralığındaki çocukların eğitimleri için sağlanacak

(35)

hizmetler, bireyselleştirilmiş aile hizmet planı adı altında düzenlemelerde yer almıştır. Aile vurgusu ile odak noktası aile üzerine çekilmiştir. Daha sonra bu yasa 1990 yılında Yetersizliği Olan Bireylerin Eğitimi Yasası (Individuals with Disabilities Education Act, IDEA) şekline dönüştürülmüştür. Yasanın 2004 yılındaki düzenlemesiyle ise ailelerin özel eğitim hizmetlerine etkin katılımı ve okul aile işbirliği açık olarak belirtilmiştir.

IDEA’nın C bölümü okul tarafından sağlanan hizmetleri içermektedir. Bu hizmetler arasında aile danışmanlığı ve eğitimi, anne-babaların özel gereksinimli çocuklarının ihtiyaçlarını anlamasına yardımcı olma, çocuk gelişimi gibi konular bulunmaktadır (Smith, Gartin, Murdick ve Hilton, 2006).

Bunun haricinde, ABD’de çeşitli federal düzenlemeler de okulların ailelere yönelik eğitim yükümlülüklerini ortaya koymaktadır. 2000 Yılı Amaçları; 1994 Amerika’nın Eğitimi Yasası ( The Goals 2000: Educate Act America of 1994) ile okullar ailelere çocuklarının durumunu izleyebilmeleri için gerekli becerileri öğretmekle sorumlu tutulmuşlardır. Engelli Çocukların Ailelerini Destekleneme Yasası ( Families of Children with Disability Support Act) ile de ailelerin ihtiyaçlarını belirleyebilmesi ve kurumlardan gerekli desteği alabilmesi için gerekli olan şartlar belirtilmektedir (Smith, Gartin, Murdick ve Hilton, 2006, s. 13).

Türkiye’de ise Anayasasının, “Ailenin Korunması” başlığını taşıyan 41. maddesinde "Aile, Türk toplumunun temelidir. Devlet ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlanmasının öğretimiyle uygulamasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır ve teşkilâtı kurar." hükmüyle aile kurumu anayasal güvence altına alınmıştır.

Ülkemizde, özel eğitime ihtiyacı olan çocukların eğitim ortamlarının düzenlemesine hizmet edecek bireyselleştirilmiş eğitim programlarının hazırlanması ve çocukların eğitim sürecine ailenin katılımını zorunlu kılan düzenlemeler 6 Haziran 1997 yılında 573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlüğe girmiştir. Bu kararname

(36)

ile anne-babaların çocuklarının eğitimine katılmalarını sağlamak için destek hizmet sağlanması kararlaştırılmıştır.

31.05.2006 tarihli Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde özel eğitime ihtiyacı olan bireylere doğrudan ve dolaylı olarak sunulacak eğitim hizmetleri ayrıntılı bir şekilde planlanmıştır. Bu yönetmelikte, ailelerin özel eğitim sürecinin her boyutuna aktif katılımları ve eğitimlerinin sağlanmasına yönelik düzenlemelere yer verilmiştir.

Yönetmelikte aile eğitimi hizmetleri, “Aile eğitimi, tüm eğitim kademelerinde bireyin eğitimine katkı sağlamak amacıyla aileye verilecek her türlü rehberlik ve danışmanlık hizmetlerini içeren bir eğitimdir” şeklinde tanımlanmıştır (R.G. Sayı: 26184, Tarih, 31.05.2006). Aile eğitimi hizmetlerinin yürütülmesi, aile eğitiminde esas olacak genel ilke ve amaçlar doğrultusunda özel eğitim hizmetleri kurulu koordinasyonluğunda, bireyin yetersizliği, gelişim özellikleri, eğitim ihtiyaçları ve ailenin ihtiyaçlarına uygun olarak bireysel, grup ya da uzaktan eğitim şeklinde planlanması gerektiği belirtilmektedir.

Yönetmelik aile eğitim programlarının hazırlanması ve uygulanmasında; rehberlik ve araştırma merkezleri, özel eğitim okul ve kurumları, kaynaştırma uygulamaları yapılan okullarca, kurumlarda ve ihtiyaç hâlinde evlerde, gezerek özel eğitim görevi yapan öğretmen ve öğrencinin programını yürüten öğretmen tarafından, okul rehberlik ve psikolojik danışma servisiyle iş birliği içinde çalışarak uygulanmasına yönelik düzenlemeler yapılmasını gerektirmektedir. Görüldüğü gibi Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, özel gereksinimli bireylerin eğitiminde sürekliliği sağlamak amacıyla kurumlarda ya da evlerde aile eğitimi verilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu durumda özel eğitim öğretmenlerinin aile eğitimi programını hazırlama ve uygulamaya yönelik gerekli becerilere sahip olmaları da bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır (Gültekin Seylan, 2010).

(37)

Aile Eğitiminde Karşılaşılan Sorunlar

Aile eğitimi uygulamaları mevzuatlara dayanan, aile-eğitimci işbirliği içinde yürütülen, aile üyeleri, çocuk, öğretmen/yönetici/idareci tutumları, yetersizlik türü, uygulama ortamı, aile eğitim programının çeşidi, zaman gibi faktörlerden etkilenen, bütüncül ve kapsamlı bir süreçtir. Özel eğitim alanında yapılan araştırmalar incelendiğinde aile eğitimi sürecinde karşılaşılan sorunlar olduğu görülmektedir. Bu sorunlar aşağıda mevzuat, öğretmen, okul/kurum ve aile açısından değerlendirilmiştir.

Mevzuat Açısından Karşılaşılan Sorunlar

31.05.2006 tarihli Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği ile özel eğitime ihtiyacı olan bireylere doğrudan ve dolaylı olarak sunulacak eğitim hizmetleri ayrıntılı bir şekilde planlanmıştır. Aile eğitimi, tüm eğitim programlarında bireyin eğitimine katkı sağlamak amacıyla aileye verilecek her türlü rehberlik ve danışmanlık hizmetlerini içeren bir eğitimdir. Aile eğitimi anne-babaları ebeveynlik hakkında bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve davranışlarını geliştirmeye yönelik çeşitli düzeylerdeki sistematik uygulamalar olarak belirtilmektedir. Özel eğitim hizmetlerinde ise normal gelişim gösteren çocuklardan farklılık göstermekte ve çok büyük öneme sahiptir (Özdemir, 2013). Aile eğitim programları ise, aile eğitiminde esas olacak genel ilke ve amaçlar doğrultusunda bireyin yetersizliği, gelişim özellikleri, eğitim ihtiyaçları ve ailenin ihtiyaçlarına uygun olarak hazırlanır ve yürütülür (ÖEHY, 2006: madde 36). Yönetmelikte özel gereksinimli çocuğa sahip ailelerle işbirliği yapma bütün aşamalarda ve tüm personelin sorumluluğu olarak belirtilmiştir.

Yönetmelikte, ailelerin özel eğitim sürecinin her boyutuna aktif katılımları ve eğitimlerinin sağlanmasına yönelik düzenlemelere yer verilmiştir. Yönetmeliğin dördüncü bölümü aile eğitimi başlığına ayrılarak, aile eğitimi tanımlanmış; aile eğitim hizmetleri yürütülürken dikkate alınacak noktalar belirtilmiştir. Rehber öğretmenin görev ve sorumluklarını tanımlayan 63. maddenin a bendinde “Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin ailelerine

(38)

yönelik aile eğitimi hizmetlerini planlamak, yürütmek ve gerektiğinde ilgili kişi, kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapmak.” ifadesi yer almaktadır. Gezerek özel eğitim görevi yapan öğretmenin görev ve sorumluluklarını açıklayan 64. maddesinin c bendinde “Aile eğitimi çalışmalarını okul yönetimi, öğretmenler ve aileyle iş birliği yaparak planlamak ve yürütmek.” cümlesi bulunmaktadır. Eğitim programları hazırlamakla görevlendirilen öğretmenin görev ve sorumluluklarını düzenleyen 65. maddenin ç bendinde aile eğitimine ilişkin olarak “Aile eğitimi programlarının hazırlanması, uygulanması ve değerlendirilmesinde okul rehberlik ve psikolojik danışma servisiyle iş birliği içinde çalışmak.” ifadeleri kullanılmıştır (ÖEHY, 2006).

Ailelere yönelik eğitim programlarının hazırlanabilmesi için de öncelikle ailelerin temel gereksinimlerin belirlenmesi gerekir. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde anne-babaların çocuklarının eğitimi ile ilgili alınan kararlara katılımları ve alınan kararlarda onay yetkilerinin olması etkin katılımı destekleyen açıklamalar olarak görülmektedir (Sarı ve Atbaşı, 2017). Ancak anne-babaların etkin katılımını sağlayacak düzenlemeler yapılmalı ve bu düzenlemeler mevzuat çerçevesinde yasal hükümlere dayandırılmalıdır. Bu düzenlemelerden ilki aile eğimi bölümünün genişletilerek aile eğitimi programlarının hazırlanışına dair daha ayrıntılı bilgiler verilmesi doğrultusunda hem yöneticilere hem de eğitim personeline yol gösterici bir içerik hazırlanması olabilir. Bunun dışında yönetici ve öğretmenlerin görev, yetki ve sorumlulukları ayrıntılandırılmasıyla aile eğitim uygulamaları konusunda yapılması gerekenler ilgili maddelerde açıkça ifade edilebilir. Buna ek olarak okul/kurum ya da öğretmenlerin takip edecekleri yıllık planlar dâhilinde aile eğitim uygulamalarının süresi, ortamı, içeriği gibi düzenlemelere yer verilebilir. Özel eğitim alanında yetişmiş müfettiş sayısının artırılarak denetimlerin daha nitelikli bir hale gelmesiyle aile eğitim uygulamaları ve okulun/kurumun aile eğitim programı uygulamalarına uygunluk özellikleri denetlenebilir. Denetimler sonucu uygulanacak yaptırımlar da yine mevzuatta açık şekilde belirtilerek uygulamalar kontrol altında tutulabilir.

(39)

Öğretmen Açısından Karşılaşılan Sorunlar

Türkiye’deki üniversitelerin özel eğitim bölümü programında aile eğitimi ve rehberlik dersi yer almaktadır. Öğretmen adayları dersin içeriği doğrultusunda kuramsal bilgiler edinmektedirler. Aile eğitimi ve rehberlik dersi üç kredilik zorunlu bir derstir. Kuramsal dersler, öğretmen adayından yapması beklenenlerin ön koşulu niteliğindedir (Özyürek, 2008). Özel eğitim öğretmeni adayları aile eğitimi ve rehberlik dersi almalarına karşın, aile eğitim programını aktif olarak uygulama konusunda ailelerle çalışmayla ilgili olarak uygulama ortamı bulmalarının güçlüğünden kaynaklanan kısıtlamaların olması nedeniyle de çok fazla uygulama yapamamaktadırlar. Öğretmen adayları bu ön koşul niteliği taşıyan etkili yöntem, materyal ve işlem süreçlerine ilişkin bilgileri öğrenseler de bunları göreve başladıklarında okul ortamında uygulayamayabilirler. Bu nedenle, öğretmenlik öncesinde uygulama yapmaları önemli olmaktadır (Devrim Dayı, 2009).

Türkiye’de öğretmen yetiştiren üniversitelerin lisans eğitimi sırasında verdikleri özel eğitim ders içeriklerine bakıldığında bunun çalışma alanı için çok yetersiz olduğu görülmektedir. Ayrıca Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezlerinde özel eğitim derslerine özel eğitim bölümünden mezun olmayan alan dışı öğretmenlerin de giriyor olması bu niteliği düşürmektedir. Çünkü lisans eğitimi sırasında özel eğitim bölümü dışındaki bölümlerde özel eğitimle ilgili çok kapsamlı dersler verilmemektedir (Sarı, 2002).

Öğretmenlerin yeterliliklerinin inceleyen bir araştırmaya göre ise akademik becerilerin öğretimi, dil konuşma ve otizm alanlarında, öğretmen adaylarının ise bu konuların yanı sıra, davranış sorunları ve sınıf yönetimi alanlarında kendilerini yetersiz gördükleri saptanmıştır. Öğretmenlerin özel eğitim öğretmenliği lisans programlarında derslerin uygulamalı olmasını önerdikleri ve kendilerini yetersiz buldukları konularda hizmet-içi eğitime ihtiyaç duydukları da bulgular arasındadır. (Aslan, Özbey, Özgüç ve Cihan, 2014). Araştırma bulguları doğrultusunda yapılacak düzenlemelerle eksiklikler giderilip öğretmenlerin yeterliliklerini artırılabilir.

(40)

Özel eğitimin önemli unsurlarından birisi olan aile eğitimi kapsamında, öğretmenler aile katılımını, işbirliğini arttırmak amacıyla çeşitli araştırmalar yaptıkları belirtmişlerdir. Ancak aile eğitim programlarının en az haftada bir kez olmak üzere bir-bir buçuk saatlik oturumlar halinde düzenlenmektedir. Uygulanacak programlar içinse uygun ortamlara ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca oturum saatlerinin belirlenmesi ve düzenlenmesi uygulama güçlüğüne yol açmaktadır (Gültekin Seylan, Varol Özyürek; 2014). Karşılaşılan bu tür sorunlar öğretmenleri ve öğretmen adaylarını sınırlandırmakta aile eğitim programlarının hazırlanmasını ve uygulanmasını olumsuz etkilemektedir.

Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitiminde aile eğitiminin gerekliliği ve önemi göz önünde bulundurulduğunda, öğretmenlere hizmet-içi eğitim programlarıyla aile eğitim programlarını planlama ve uygulama becerisi kazandırılmasının, hem ailelere daha fazla hizmet sunulması hem de öğretmenlerin mesleki niteliklerini artırmaya yönelik bir gereksinim olduğu düşünülmektedir. (Gültekin Seylan ve Varol Özyürek, 2015). Ayrıca araştırmalar incelendiğinde özel eğitim öğretmenleri, materyal ve okulların fiziki koşulları, aile katılımının azlığı gibi konularda problemler yaşamaktadır (Aslan, Özbey, Özgüç ve Cihan, 2014; Griffin, Kilgore, Winn, Wilborn, Hou, ve Garvan, 2009).

Aile eğitim programlarının hazırlanması ve uygulanması sırasında karşılaşılan sorunlar aile eğitimin programını çeşidinden de kaynaklanabilmektedir. Örneğin eve dayalı bir aile eğitim programı planlandığında zaman, maliyet, personel sınırlılıkları, ev ortamının kontrol edilemeyişi gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Öte yandan kuruma dayalı bir aile eğitim programı planlanması durumunda da ev ortamı için yeterli genelleme fırsatının olmaması, çocuk ve aile için yeterine bireyselleştirilememesi ve aile uzman etkileşiminin sınırlı olması gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır (Özdemir, 2012).

Tüm bunların yanında mevzuatta öğretmeni aile eğitimi konusunda teşvik eden ya da aksi takdirde uygulanacak bir yaptırımdan da söz edilmemektedir yani denetimle ilgili ortaya çıkan sorulardır. Sarı ve Atbaşı (2017)’nın araştırmasına göre öğretmenlerin büyük çoğunluğunun aile eğitimi kayıtlarının aile ve çocukla ilgili bilgi formlarından oluştuğu

(41)

gözlenmektedir. Görüşme yapılan çok az öğretmen aile eğitimi araştırmalarını kendi yeterliliği doğrultusunda düzenli olarak kaydetmektedir. ÖEHY ‘ne (2006) göre kurumun kayıtlı tutması gereken evraklar arasında aile eğitimi dosyası düzenlemesi zorunludur. Ancak kayıt tutmayla ilgili öğretmen görüşleri incelendiğinde bu yönetmelik maddesiyle çeliştiği gözlenmektedir.

Araştırma bulgularına göre müfettişlerin özel eğitim konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarından dolayı denetimlerin niteliği artırılmalıdır. Bakioğlu ve Selvi’ye (2009) göre özel eğitim alanından yetişen müfettiş yardımlarından yeteri kadar yararlanılmadığı, özel eğitim kurumlarının denetimlerinin bakanlık statüsüne alınması, farklı alanlardan yetişen müfettişlerin özel eğitimde öğretmen denetiminde problem yaşadıklarını belirtmişlerdir. Araştırma bulguları alan yazınındaki bu bilgileri destekler niteliktedir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin çoğu alan dışından gelen müfettişlerin denetimlerde yetersiz kaldıklarını eksikliklerin nerede olduğunu belirtmediklerini ve bir öneri getiremediklerini ifade etmişlerdir.

Bunların dışında özel eğitim öğretmenleri ailenin olumsuz yaklaşımı, okul yönetiminin olumsuz yaklaşımı, aile eğitimi ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmama ve yeterli materyalin olmayışı gibi konular nedeniyle sorunlar yaşamaktadırlar (Milli Eğitim Bakanlığı [MEB], 2011)

Öğretmelerin aile eğitim uygulamalarına yer vermeleri gerektiği vurgusu yönetmelikte ön plana çıkmış ancak konuyla ilgili öğretmenlere bir yol haritası çizilmemiştir. Bir çerçeve program dâhilinde aile eğitimi uygulamalarının nasıl ve ne zaman yapılacağı, program içeriğinde nelerin olacağı, hangi kurumda ne şekilde planlanacağı gibi bilgilerin sunulması öğretmenlerin, okul/kurum yöneticilerinin aile eğitim programlarına olan yaklaşımlarını ve tutumlarını olumlu yönde etkileyebileceği düşünülmektedir.

Okul/Kurum Açısından Karşılaşılan Sorunlar

(42)

gereken düzenlemeler de bulunmaktadır. Özel eğitim kurumlarının sayıca azlığı, bu kurumlardaki araç-gereç eksikliği, fiziksel koşulların öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap vermede yetersiz kalması bu kurumda çalışan öğretmenleri zor durumda bırakmaktadır (Billingsley ve Cross, 1991; Fimian, 1986).

Ülkemizde yapılan araştırmalarda özel eğitim okullarında aile eğitimi için yıllık plan yapma konusunda programlı faaliyetlerin olmadığı, okulların fiziki imkânlarının aile eğitimi için yeterli seviyede olmadığı, ev ziyaretleri için okul aracının bulunmadığını, okul/kurumun bulunduğu il ya da ilçenin büyüklüğü/küçüklüğü, bulunulan yerdeki toplumsal düzen, aile eğitimi konusunda kaynak ve materyal eksikliğinin olduğunu, ailelerin aile eğitimi konusuna ilgilerinin yeterli olmadığı bulguları ortaya çıkmıştır. Bu bulgular özel eğitim okullarını aile eğitimine uygun hâle getirmek için bazı araştırmalara ihtiyaç duyulduğunun bir göstergesi olması bakımından önemlidir (Güleç Aslan vd., 2014; Gündüz ve Akın, 2014; Korucu, 2005; MEB, 2011).

Aile Açısından Karşılaşılan Sorunlar

Aile eğitiminin amacı, anne-babaları, anne-babalığın farklı yönleri konusunda bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve bu bağlamda beceri sahibi yapmaktır. Bu eğitim ise anne-babalar tarafından ulaşılabilir nitelikte olmalıdır. Ancak aile eğitim süreciyle ilgili ailelerin de sorunlar yaşadığı görülmektedir. Aile açısından karşılaşılan bazı sorunlar anne-babaların okula ve öğrenciye yeterli zamanı ayıramamaları, çocukları hakkında olumsuz bilgi almaktan çekinmeleri, zaman sınırlılığı, ulaşımla ilgili güçlükler, okul yönetimini kendilerinden alt düzeyde görmeleri, anne-babaların çoğunlukla öğretmen ve yöneticilerle tanışmamaları olarak örneklendirilebilir (Aslan, 1984; Koçak, 1988; Doğan, 1995). Özel eğitime ihtiyacı olan çocuğa sahip aileler çocuklarının etkilendiği yetersizlik türü ve özelliklerini, yine çocuklarının normal gelişim gösteren çocuklardan farklı olarak izledikleri gelişimsel özellikleriyle ilgili yeterince bilgi sahibi değildirler. Düşük olan farkındalıkları nedeniyle çocuklarının sadece eğitim kurumlarında öğretmenler tarafından

(43)

eğitilebileceği, kurumdan ya da okuldan aldığı eğitimin yeterli olacağı yönünde bir düşünceye eğilimleri olan aileler; ailenin eğitime katılması gerektiği konusunda bilinçli tutumlar sergilememektedirler.

Aile eğitimdeki temel yaklaşımlar da ailelerin bir takım sorunlarla karşı karşıya gelmesine neden olabilmektedir. Örneğin anne babayı anne-baba olarak gören yaklaşımlar çerçevesinde anne-babalar; ebeveynlik rolleri, aile içi etkileşim ve iletişimin geliştirilmesi, çocuğun kardeşleriyle uyumu, sosyalleşmesi gibi konularda eğitimler içermektedir. Bu doğrultuda özel eğitime ihtiyacı olan çocuğa anne-babanın da rolleri ve sorumlulukları değişmektedir. Anne-babalar aynı anda birden fazla durumu kontrol etmek ve yönetmek zorunda kalmaktadır. Bunların yanı sıra eşler arasındaki ilişkiler de etkilenebilmekte ve anne-babanın tüm süreci yönetmesi gerekmektedir. Anne-babalar aynı zamanda zaman, para ve enerji konusunda sınırlılıklar yaşamalarından dolayı aile eğitimi uygulamaları ve çocuklarının eğitimine gerekli katkıyı sağlayamamaktadırlar (Özdemir, 2012). Anne-babaları öğretici olarak gören yaklaşımlara göre anne-Anne-babaların çocuklarının eğitimlerinde aktif rol alması ve evde öğretmen rolünü üstlenmesi beklenmektedir. Ancak anne-babanın rolleri ve sorumlulukları evde çocuğuna öğretmeni gibi yaklaşmasını zorlaştırmaktadır. Çitil (2016)’in araştırmasına göre ailelerin birçok konuda bilgi ve beceri gereksinimi bulunmaktadır. Yine annenin ev içindeki sorumlukları ve babanın ev dışındaki rolleri anne-babanın aile eğitimine katılım için yeterli imkân ve süreye sahip olamamasına neden olmaktadır Bu kapsamda çocukları örgün eğitim ortamındayken ya da özel eğitim merkezindeyken ailelere danışmanlık ve eğitim sunacak tedbirler alınabilir. Aile eğitimleri hizmetleri eve dayalı olarak planlanabilir. Aileler çocukları olmadan dışarı çıkamamaktadır. Bu kapsamda çocuklarını bırakabilecekleri güvenli yerlere ihtiyaç duyulmaktadır.

Anne-babaların bilgiye ulaşma alışkanlıkları incelendiğinde internet kullanımının oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. İnternet kullanım alanlarına bakıldığında anne-babaların sosyal medya, haberler, dizi ya da müziğe erişim amacıyla interneti kullandıkları ortaya

Şekil

Tablo  6  incelendiğinde  özel  eğitim  öğretmenlerine  göre  AEP  uygulamalarına  ihtiyaç  duyulan alanların öğretmenlerin çalıştıkları kurumlar temelinde sunulduğu görülmektedir
Tablo 9   Değerlendirme  Değerlendirme  N  %  Evet  Hayır  16 18  47,05 52,94  Görüşler Toplamı  34  100

Referanslar

Benzer Belgeler

a)Evet b)Hayır.. Çocukların cinsellikle ilgili sorularını mesleğim gereği rahat konuşurum. Çocukların cinsel içerikli sorularını yanıtlarken kendimi rahatsız

Öğretmenlerin cinsiyetlerine göre İş-Aile Yaşam Dengesi Ölçeği alt boyutları olan İşin Aileye Olumsuz Etkisi ve Ailenin İşe Olumsuz Etkisi alt

Özel eğitim öğretmenlerinin görüşlerinden elde edilen bulgulara göre araştırmaya katılan öğretmenler, hazırladığı aile eğimi programları için ebeveyn

 Hedef grupta yer alan anne-babaların eğitim ihtiyaçlarını belirleme  Eğitim programı sonucunda ulaşılacak hedefleri belirleme..  Belirlenen hedeflere uygun

Öğrencilerin hazırlamış oldukları taslak programların tartışılarak birlikte değerlendirilmesi ve etkinlik oluşturma çalışmaları sonucunda, aile eğitim programı

 Aile, aile yapıları ve aile özelliklerini daha iyi anlayabilmek için aileyi içinde. bulunduğu sistemin bütünü içinde ele

• Önceleri tıbbı model benimsendiği için çocukları iyileştirecek tek uzman kişiler hekimler olarak kabul ediliyordu, anababa katılımı çok sınırlıydı.. •

- Dahası babalar tipik bir şekilde ailenin gelirini sağlamakta birinci derecede sorumlu görülürler ve onlar özellikle engelli çocuğa bağlı parasal imkanlar konusunda