• Sonuç bulunamadı

Metinlerin ve İmajların Analizinde Kullanılacak Araçlar Uygulamalı Göstergebilime Giriş

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Metinlerin ve İmajların Analizinde Kullanılacak Araçlar Uygulamalı Göstergebilime Giriş"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Louis Hébert, Dispositifs Pour L’Analyse Des Textes et Des Images, Introduction à La Sémi-otique Appliquée, Limoges-France: PULIM, 2009, 282 s.

Prof. Dr. Louis Hébert’in 2007 yılından beri me-tin ve imaj analiziyle ilgili internette yayımladığı yazılar, 2009 yılında PULIM (Presses Universita-ires de Limoges) Yayınları’nın NAS (Nouveaux Actes Sémiotiques [Yeni Göstergebilim Hareket-leri]) koleksiyonu kapsamında Dispositifs Pour L’Analyse Des Textes et Des Images başlığıyla Fransızca olarak yayımlanmıştır. Kitaba “Intro-duction à la sémiotique appliquée” (Uygulamalı Göstergebilime Giriş) şeklinde bir alt başlık da eklenmiştir. Metin ve imaj analiziyle ilgili son de-rece faydalı bilgilerin ve örneklerin verildiği bu kitabı belirli bir çerçeveye oturtmak için öncelik-le göstergebilimöncelik-le ve Louis Hébert’öncelik-le ilgili kısa bilgiler vereceğiz, daha sonra da kitapta ele alınan

konuları değerlendi-receğiz.

Göstergebilim

Nedir?

Doğal dil de dahil olmak üzere çok sa-yıda iletişim biçimi-nin genel bir bilimi olan göstergebilim

(İng. semiotics, Fr. sémiotique), göstergeleri1 ve gösterge sistemlerini konu edinir; kısaca temsilî olan her şeyi inceler. İnsan düşüncesi-nin ve bildirişimin göstergeler aracılığıyla işle-diği fi kri çok eskilere dayanmakla birlikte, bu fi krin daha sistematik bir hale dönüşmesi ve bir göstergeler bilimi kurulması ancak 20. yy.’da gerçekleşmiştir. Çağdaş göstergebilim,

İsviç-Yeni Türk Edebiyatı Dergisi, Sayı 5, Nisan 2012, s. 230-236

UYGULAMALI GÖSTERGEBİLİME GİRİŞ

Ebru Kabakçı

*

DISPOSITIFS POUR L’ANALYSE DES TEXTES ET DES IMAGES

INTRODUCTION À LA SÉMIOTIQUE APPLIQUÉE

* Arş. Gör., Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü.

1 Fransızca “signe” teriminin karşılığı olarak dilimizde “gösterge” ve “işaret” terimleri

(2)

reli dilbilimci Ferdinand de Saussure (1857-1913) ve Amerikalı mantıkçı Charles Sanders Peirce (1839-1914) öncülüğünde kurulmuş-tur. 1960’lardan sonra bağımsız bir bilim dalı haline gelen göstergebilim, L. Hjemslev, R. Barthes, J. Kristeva, A.J. Greimas, T. Sebeok gibi araştırmacılar tarafından geliştirilmiştir. Sunî, toplum tarafından yaratılmış her şeyin bir gösterge sayılabilmesi nedeniyle gösterge-bilimin sınırları tam olarak çizilememiştir.2 An-cak alanı her geçen gün biraz daha genişleyen göstergebilimin önemi, bilim ve teknolojinin baskın olduğu bilgi toplumunda giderek art-maktadır. Dünyanın dört bir tarafında bu alanla ilgili araştırmalar, çözümlemeler yapılmaktadır. Ülkemizde ise bu konuyla ilgili daha çok Batı dillerinden yapılan tercümeler ve az sayıda ta-nıtıcı telif eser mevcuttur. Edebî metinleri daha iyi anlamak ve sistematik bir anlayışla yorum-lamak için göstergebilimsel çözümlemeden faydalanmak gerekmektedir.3

Göstergebilimin temel konusunu oluşturan “gösterge”yi (sign) anlamadan göstergebilimi anlamak imkansızdır. Gösterge, “genel olarak bir başka şeyin yerini alabilecek nitelikte ol-duğundan, kendi dışında bir şey gösteren her türlü nesne, varlık ya da olgu” dur. Daha geniş bir tanımla, gösterge, insanların bir topluluk yaşamı içinde birbirleriyle anlaşmak amacıyla yarattıkları ve kullandıkları doğal diller (Türk-çe, İngilizce, Fransızca vb.), çeşitli jestler (el, kol, baş hareketleri), sağır-dilsiz alfabesi, trafi k işaretleri, bazı meslek gruplarında kullanılan fl amalar, reklam afi şleri, moda, mimarlık dü-zenlemeleri, edebiyat, resim, müzik gibi çeşitli birimlerden oluşan ve ses, yazı, görüntü, hare-ket gibi gereçler vasıtasıyla gerçekleşen sistem-lerin oluşturduğu anlamlı bütünün birimleridir.

Mesela bir tablodaki bir renk öğesi ya da bir fi gür bir gösterge olarak değerlendirilebileceği gibi, edebî bir eserde bir kahramanın amacı ya da davranışı veya moda açısından bir bluz, bir etek, bir kazak vb. çevresindeki öbür birimlerle ilişkiye girmiş bir gösterge olarak değerlendi-rilebilir. Sonuçta göstergebilim, sadece dilsel göstergeleri değil, temsilî olan ve anlamlı bir bütün oluşturan her şeyi inceler. Bütün bu gös-tergeleri de dört şekilde inceleyebilir: Öznel bir gösterge türü olarak göstergeleri araştırır, gös-tergelerin anlamını araştırır, gösgös-tergelerin kul-lanımı üzerinde odaklanır, göstergelerin etkileri üzerinde odaklanır.4

Prof. Dr. Louis Hébert

Louis Hébert, 19 Aralık 1961 tarihinde Kana-da’da doğmuştur. Bakaloryasını 1985 yılında Kanada’nın Rimouski şehrinde yer alan Québec Üniversitesinde veren Hébert, yüksek lisansını yine Québec Üniversitesinde, doktorasını ise 1995 yılında Kanada-Laval Üniversitesinde tamamlamıştır. 1991 yılından beri Québec Üniversitesine bağlı Rimouski yerleşkesinde Edebiyat ve Sosyal Bilimler Bölümünde ho-calık yapan Prof. Louis Hébert, ağırlıklı olarak tiyatro, şiir ve edebiyat teorisiyle ilgili dersler vermektedir. Bilimsel çalışmaları ise daha çok metinsel ve görsel göstergebilim, yorumlayıcı anlambilim (interpretive semantics), onomas-tik, ressam René Magritte ve Budizm üzerinde yoğunlaşmıştır. Ayrıca Prof. Louis Hébert’in henüz yayımlanmamış bir romanı, iki tiyatro eseri, bir aforizma-şiir derlemesi, yirmi kadar şarkı sözü ve bir kısa öyküsü vardır. Louis Hé-bert aynı zamanda dünyaca ünlü anlambilimci, göstergebilimci ve dilbilimci François

Rasti-2 Rıza Filizok, “Gösterge (İşaret/Signe) ve Anlam”, http://www.ege-edebiyat.org

3 Bahar Dervişcemaloğlu, “Temel Göstergebilim (Semiyotik) Kavramları Üzerine Bir İnceleme”,

basılmamış yüksek lisans tezi, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yeni Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalı, İzmir, 2005, Önsöz.

(3)

er’nin öğrencisi ve dolayısıyla da Rastier eko-lünün temsilcisidir.

Hébert’in Dispositifs pour l’analyse des tex-tes et des images. Introduction à la sémiotique appliquée ve Introduction à la sémantique des textes başlıklı iki kitabı vardır. Ayrıca tek ba-şına yönettiği Le plaisir des sens. Euphories et dysphories des signes dışında Lucie Guil-lemette ile birlikte üç kitabın yönetimine de katkıda bulunmuştur: Signes des temps. Temps et temporalités des signes (Zaman Gösterge-leri. Göstergelerin Zamanı ve Zamansallığı), Intertextualité, Interdiscursivité et Intermédia-lité (Metinlerarasılık, Söylemdeşlik ve Ortam-lararasılık), Performances et Objets Culturels (Performanslar ve Kültürel Objeler, basım aşamasında). Prof. Hébert, kitaplarını internet ortamında da okuyucularıyla paylaşmaktadır. Göstergebilim meraklılarının yakından takip ettiği www.signosemio.com internet sitesinin kurucusu ve yöneticisi olan Prof. Hébert’in iki dilde (Fransızca ve İngilizce) yayın yapan bu si-tesi ayda ortalama 15.000 ziyaretçi çekmektedir. Prof. Hébert’in bir diğer internet sitesi ise sürre-alist Belçikalı ressam René Magritte’in 2000’e yakın eserindeki göstergelerin envanterini tut-tuğu bir veritabanı olan www.magrittedb.com sitesidir. Bu sitede, Magritte’in resimlerinde toplamda 40.000 defa görünen 3500 farklı unsu-ru tanımlayan Prof. Hébert, her esere ait başlık, tarih, kopya vb. bilgileri de vermiştir. Veritabanı Fransızca olmasına rağmen Prof. Hébert, görsel dilin evrensel olduğunu vurgulamaktadır.5 Prof. Hébert, 2010 yılında Balıkesir Üniversi-tesi Fen-Edebiyat FakülÜniversi-tesi Türk Dili ve Ede-biyatı Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa

Özsarı tarafından Türkiye’ye davet edilmiş, aynı üniversitede bir hafta süren ve TÜBİTAK tarafından desteklenen “Greimas ve Semiyotik Günleri” programına katılmıştır.

Kitapta Ele Alınan Konular

Prof. Hébert’in de kitabın önsözünde belirttiği gibi bu çalışma, bir ya da birkaç teorik gösterge-bilimsel sistemi tanıtmayı değil, bu sistemlerden metinleri ve imajları analiz edecek ‘araçlar’ çı-karmayı, bunları açıklamayı ve bunların kulla-nımlarını göstermeyi amaçlamaktadır. Prof. Hé-bert’in araçtan kastı bir ‘analiz makinesi’dir. Bu araçlar nispeten basit bir kavramsal ağ etrafında oluşturulmuştur ve metinler, resimler vb. üze-rinde zengin ve doğru göstergebilimsel analizler yapılmasını sağlarlar. Yazar, kitabında açıkladığı araçların seçiminde okumalarını ve tecrübelerini esas aldığını belirtmiştir. Eğer göstergebilim di-siplininin işlevlerini göstergelerin tanımlanması, yorumlanması, formüle edilmesi ve açıklanması olarak düşünürsek, araç adı verilen analiz maki-nesi de göstergebilimin formülleştirme işlevini yerine getirir.

Kitap, toplam 12 bölüm, bir semboller dizini, sözlük, kaynakça ve dizin kısmından oluşmak-tadır. Genel olarak bakıldığında, bu çalışma, görsel göstergebilim ve göstergebilimsel metin analiziyle ilgili hem kuramsal hem de uygula-malı zengin bir içerik sunmaktadır. Kitaptaki her bölüm, ele alınan konunun özeti, konunun teorik olarak açıklaması, bir metin ya da resim üzerinde uygulanması ve sentez şeması olmak üzere dört alt bölümden oluşmaktadır. “Yapısal İlişkilerin Analizi: Homologation”6

5 Prof. Louis Hébert, Kişisel Görüşme, Balıkesir, Mayıs 2010.

6 Bu kelimenin dilimizde tam bir karşılığı yoktur. Greimas ve Courtés’in 1979 yılında yayımladıkları

göstergebilim sözlüğüne göre homologasyon, yapının genel prosedürünün bir parçası olan ve tüm göstergebilimsel alanlara uygulanabilen anlamsal analizlere verilen addır. Hébert’e göre ise bu kavram birbirine karşıt en az iki ya da daha fazla çift öğenin ilişkisini tanımlar. Sözgelimi A ve B karşıtlığında, genellikle ya da her zaman A B’ye göre ne ise, C de D’ye göre odur. Bunların yerine kavram koyacak olursak A’ya beyaz, B’ye siyah, C’ye hayat, D’ye ölüm diyelim. Beyaz ve siyahın birbirlerine göre

(4)

başlıklı birinci bölümde, birbirine karşıt olan iki ya da daha fazla kavram arasındaki ilişki-lere değinilmiştir. Anlamlı her birimin yapısal açıdan incelenebileceği ve her yapının da ara-larında en az bir bağ bulunan kavramlara ayrış-tırılabileceği iddiasından yola çıkarak, bir yapı oluşturabilecek kavramların sayısının sınırsız olduğu ancak bu kavramlar arasındaki bağların sayısının sınırlı olduğu gerçeği örneklerle açık-lanmıştır. Bölümün uygulama kısmında, Mag-ritte’in “Argonne Savaşı” adlı tablosundan ve Reinhard Döhl’ün bir resimli şiirinden faydala-nan Prof. Hébert, tablolar ve sentez şemasıyla konuyu somutlaştırmıştır.

Kitabın “Göstergebilimsel Dörtgen” başlığı-nı taşıyan ikinci bölümünde, Algirdas Julien Greimas ve François Rastier’nin “herhangi bir anlamsal kategorinin mantıksal eklemlenmesi-nin görsel temsili” olarak tanımladıkları7 “gös-tergebilimsel dörtgen” üzerinde durulmaktadır. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse “göstergebilimsel dörtgen”, doğal dillerde bulu-nan ve anlam olarak ayrılmaz bir ikili oluşturan karşıtlıkların (sözgelimi yaşam/ölüm, eril/dişil, sol/sağ) analitik sınıfl arının sayısını ikiden dör-de (yaşam, ölüm, yaşam ve ölüm: mesela bir yaşayan ölü), sekize hatta ona çıkararak karşıt-lıkların analizini genişletmeye yarayan bir araç-tır. Prof. Hébert, Greimas ve Rastier’nin ortaya koyduğu bu araç hakkında iki konuyu özellikle vurgulamıştır: Birincisi, dörtgenin muhakkak bir esnekliği olduğu gerçeğidir; çünkü terim sayısı değişebilmektedir. İkincisi, dörtgenin başarısını ve yaygınlığını içerdiği kavramlar

ağına ve görsel temsiline borçlu olduğudur. Bu bölümün sonunda bir göstergebilimsel dörtgen örneğine yer veren yazar, uygulamayı İncil’den bir pasaj ve Magritte’in “L’explication” (Açık-lama) adlı tablosu üzerinde yapmaktadır. “Le Carré Véridictoire”8 başlıklı üçüncü bölü-me adını veren araç, herhangi bir göstergebi-limsel üründe özellikle de bir metinde ‘doğru/ yanlış’ karşıtlığını incelemeye yaramaktadır. Yine Greimas ve Rastier tarafından geliştirilen bu araç, aslında ‘olmak/var olmak’ karşıtlığın-dan meykarşıtlığın-dana getirilerek yapılmış bir “göster-gebilimsel dörtgen” olarak değerlendirilebilir. Doğru ve yanlışı ifade eden metinlere uygun-luk gösteren bu araç, başta büyük ilgi görse de homojenliği daima şüphe götürmüş ve terimle-rinin göstergebilimden çok felsefeye ve feno-menolojiye ait olduğu söylenmiştir. Söz konusu dörtgenin metinleri çözümlemek yerine onlarda daha çok sorun meydana getirdiği de yapılan bir başka eleştiridir. Yazar, bu bölümün uygula-ma kısmında Molière’in “Tartuffe” (Tartüf) adlı oyunundan bir parçayı örnek olarak seçmiştir. “Le Schéma Tensif”9 başlıklı dördüncü bölüm-de, Jacques Fontanille ve Jean-Claude Zilber-berg tarafından öne sürülmüş aynı adlı araç ele alınmaktadır. “Le Schéma Tensif” adı verilen bu araç, göstergebilimsel dörtgenin ikinci pla-na attığı boyutlara vurgu yapmaktadır. Yine bu konunun da tıpkı göstergebilimsel dörtgen gibi görsel bir temsil ile anlaşılırlığı sağlanmıştır. “Eyleyenler Modeli” başlıklı beşinci bölüm, Greimas’ın en önemli kuramlarından biri-ni açıklamaktadır. 1960’li yıllarda Vladimir

durumları ne ise, hayat ve ölümün de birbirlerine göre durumları odur. Bunun formülleştirilmiş hali şudur: A:B::C:D

7 A.J. Greimas ve F. Rastier, Sémiotique, Dictionnaire Raisonné De La Théorie Du Langage, Paris:

Hachette Livre, 1993.

8 Véridictoire’ ya da ‘véridiction’ kelimesinin dilimizde tam bir karşılığı olmamakla beraber, gerçeğe

sadık, gerçeğe uygun, doğru anlamlarını içermektedir.

9 Bu kelimenin dilimizde tam karşılığı yoktur. Ancak Greimas ve Rastier’nin sözlüğünden hareketle bu

kelimenin isim halinin (tensivité) “bir sürecin süreğen anlam birimciğiyle durağan anlam birimciğinin sözleşmesiyle oluşan ilişki”yi ifade ettiğini söyleyebiliriz. Mesela ‘neredeyse’ zarfı ile ‘..üzere’ ifade-sinin görünüşündeki ilişki gibi. Ayrıntı için bk. Greimas ve Rastier, age., s. 388.

(5)

Propp’un teorilerinden etkilenerek önerdiği bu modelde Greimas, bir metindeki hareketleri/ aksiyonları, eyleyen/aktan10 adını verdiği altı parçaya ayırır: Özne, nesne, gönderici, alıcı, destekleyici ve karşı-çıkan. Bütün metinler bu modele göre analiz edilebilir. Bu altı eyle-yen/aktan arasında üç eksen vardır: Özne ile nesne arasındaki istek ekseni, destekleyici ile karşı-çıkan arasındaki güç ekseni ve gönde-rici ile alıcı arasındaki aktarma/bilgi ekseni. Küçük bir örnekle açıklayalım: Özne (Prens) nesne (Prenses) ile birleşme isteğindedir ya da değildir (istek ekseni). Gönderici (Kral), aksi-yonun gerçekleşmesi için ısrar eden, alıcı ise (burada Kral, Prens ya da Prenses) aksiyonun gerçekleşmesinden çıkar sağlayacak olandır. Bir destekleyici (sihirli kılıç, prensin atı ya da cesareti) aksiyonun gerçekleşmesine yardımcı olurken, bir karşı-çıkan (cadı, ejderha, Prensin yorgunluğu ya da korkusu) buna zarar verir. Prof. Hébert, ne kadar çok aksiyon varsa o ka-dar çok eyleyenler şeması vardır gerçeğinin altını çizmiştir. Konuyla ilgili uygulamayı ise Kanadalı yazar Louis Hamelin’in “Sans Amour Ni Trompette” (Aşksız ve Trompetsiz) adlı ese-rinden bir parça üzerinde yapmıştır.

Kitabın altıncı bölümünü oluşturan “Anlatı Programı” başlıklı kısımda, bir aksiyonu ta-nımlamaya yarayan soyut bir formül olarak nitelenebilecek “anlatı programı” üzerinde du-rulmaktadır. Konu, Jean de La Fontaine’in “Le Corbeau et Le Renard” (Karga ile Tilki) fablın-dan örneklerle açıklanmaktadır.

“Kanonik Anlatı Şeması” başlığını taşıyan ye-dinci bölümde, “manipülasyon, kifayet, perfor-mans, aksiyon, yaptırım” bileşenlerinden oluşan kanonik anlatı şeması incelenmektedir. Yine

Greimas’ın göstergebilimine dayanan bu aracı bir örnekle kısaca açıklamak gerekirse, bir ma-salda Kral, Prens’ten Prenses’i kurtarmasını ister (Kralın isteği manipülasyon, Prensin yapması gereken hareket ise aksiyondur). Prens, mücade-leye hazırlanır (kifayet) ve Prensesi kurtarır (ye-terlilik). Böylece Kral ona kızını ve krallığının yarısını verir (yaptırım: ödül). Bu, bütün metin-lere uygulanabilir bir araçtır. Bu araç, bir yandan ‘eyleyenler modeli’ne benzese de bazı açılardan farklılık gösterir: ‘Eyleyenler modeli’ bir özne ile nesne arasında dönerken, ‘kanonik anlatı şe-ması’ bir anlatı programı etrafında döner. Kano-nik anlatı şemasında, Eyleyenler modelinde bu-lunan destekleyici/karşı-çıkan karşıtlığı yoktur. Yine kanonik anlatı şemasında iki tür gönderici vardır: Manipüle eden gönderici (manipülasyon bileşeniyle ilişkili olan) ve karar-veren gönderici (işin sonunda ödül ya da cezayı veren yani yap-tırımı uygulama bileşeniyle ilgili olan). Bu iki gönderici aynı kişi/şeye de karşılık gelebilir. Kitabın sekizinci bölümünü oluşturan “Figür, Tem ve Duygu Yükü11 Analizi” başlıklı kısım-da, Greimas’ın anlambilimsel tipolojisine daya-nan “fi gür, tem ve duygu yükü analizi” ele alın-maktadır. Muhtevanın bir elemanı (bir sem12 ya da izotopi13) fi güratif, tematik ya da aksiyolo-jik/duygu yüklü olabilir. Dış dünyada beş duyu yardımıyla algılanabilen her şey fi güratiftir. Bunun karşıtı olan tematik ise tamamen kav-ramsal bir görünüş sergiler. Örneğin aşk, farklı duyusal belirtilerin çiçekler, öpücükler gibi fi -gürlere dönüştüğü bir temadır. Prof. Hébert, bu aracı açıklamak için, Greimas’ın söz konusu teorisi konusunda uzman olduğunu düşündüğü J. Courtès’in Analyse Sémiotique du Discours. De l’Enoncé à L’Enonciation adlı eserinden14

10 “Aktan” (actant), her zaman bir karaktere karşılık gelmeyebilir. Bu bir insan olabileceği gibi, bir

hay-van, konuşan bir kılıç gibi doğaüstü ya da sıradan bir cansız varlık hatta sadece bir kavram da olabilir.

11 Fr. Axiologie. Bu kavram, metindeki duygu tabakasını ifade ettiğinden dolayı, Prof. Dr. Rıza Filizok’un

bu kelimenin Türkçe karşılığı için önerdiği ‘duygu yükü’ terimini kullanmayı tercih ettik.

12 Kelimeden daha küçük anlambirimcik. 13 Metinde tutarlılığı sağlayan bütün, yerdeşlik.

(6)

faydalanmıştır. Uygulamayı ise G. Bouchard’ın “Je M’Ennuie de La Terre” (Dünyadan Sıkıl-dım) parçasının üzerinde yapmıştır.15

Kitabın dokuzuncu bölümünü oluşturan “Ti-mik16 Analiz” başlıklı bölümde, pozitif/negatif tiplerin değerlendirmesini içeren “timik analiz” ele alınmaktadır. Bu analizin ele aldığı temel unsurlar şunlardır: (1) değerlendiren özne, (2) değerlenen nesne, (3) nesneye atanan timik kip, (4) kipin yoğunluğu, (5) değerlendirmenin süresi, (6) timik elemanları etkileyebilecek de-ğişimler. Ağustos Böceği ile Karınca fablında, fablın başından sonuna kadar (zaman), karınca (özne), işini (nesne) olumlu olarak (kip), eğlen-ceyi ise (nesne) olumsuz olarak değerlendirir (kip). Prof. Hébert daha geniş bir uygulamayı Baudelaire’in “Le Chien et Le Flacon” (Köpek ve Kar Tanesi) hikâyesi üzerinde yapmaktadır. Onuncu bölüm, “Semik Analiz”17 başlığını ta-şımaktadır. Göstergebilimsel bir ürünün semik analizi, onu anlambirimciklerine ayırmayı, bunların gruplarını tanımlamayı ve bu gruplar arasındaki ilişkileri şartlandırmayı amaçlar. Esasen anlambilimde geliştirilen bu analiz F. Rastier tarafından göstergebilime uyarlanmış-tır. Prof. Hébert, Rastier’nin yorumsal anlambi-limini açıkladıktan sonra analiz kısmına değin-mektedir. Uygulamayı Nelligan’ın “Le Vaisse-au D’Or” (Altın Gemi) şiiri ve Magritte’in “La Clef Des Songes” (Rüyaların Anahtarı) tablosu üzerinde yapmaktadır.

“Diyalojik” başlığını taşıyan on birinci bölüm-de, Rastier’nin yorumsal anlambiliminde lamsal birimlerin kiplikleriyle ilişkili olan

an-lamsal bileşeni ifade eden “diyalojik” kavramı üzerinde durulmaktadır. Bu kiplikler, gerçek/ gerçek dışı (ya da mümkün/mümkün olmayan), doğru/yanlış, olumlu/olumsuz vb. kiplikleri içerebilir. Rastier’nin yorumlayıcı anlambili-mine göre bir metnin anlamsal planını yapılan-dıran dört bileşen vardır: İçerik planı, gösteri-lenler, ifade edilenlerin karşıtı ve gösterenler. Hébert, anlaşılması oldukça zor olan bu soyut konuyu, “Dünya Güneş’in etrafında mı dönü-yor?” sorusundan hareketle 1500’lü yıllarda din ve bilim adamlarının ortaya attıkları görüşleri “önerme” haline getirerek somutlaştırmakta ve bütün bunları “diyalojik tablo” üzerinde göster-mektedir. Hébert’in üzerinde uygulama yaptığı bir diğer örnek, Baudelaire’in “Laquelle Est Vraie?” (Hangisi Doğru?) başlığını taşıyan mensur şiiridir.

On ikinci ve son bölüm olan “Anlambilimsel Grafi k”, herhangi anlambilimsel bir yapıyı18 yani semleri ve onları birleştiren ilişkileri ta-nıtmayı sağlamaktadır. Bu yapı, bir kelime olabileceği gibi, bir metin, karakter, aksiyon ya da imaj olabilir. Burada semler, semantik grafi -ğin düğüm yerlerini, ilişkiler ise bağları temsil eder. Basit bir örnek vermek gerekirse: [Prens] → (ERG)19 → [kurtarmak ] (ACC)20

[Prenses]

Bütün metinler üzerinde bu şekilde bir grafi k oluşturmak mümkündür. Prof. Hébert konuyla ilgili uygulamalar için La Fontaine’in “La Ciga-le et La Fourmi” (Ağustos Böceği iCiga-le Karınca) fablını ve Aude’un “Jeu D’osselets” (Kemikçik Oyunları) adlı küçük hikâyesini seçmiştir.

15 Bu araç hakkında daha fazla bilgi için bk. Rıza Filizok, “Figür, Tem ve Duygu Yükü Analizi”. http://

www.ege-edebiyat.org

16 Fr. Catégorie thymique: Kişinin kendi vücuduna karşı algısına doğrudan bağlı olan anlamı ifade

etme-ye yarayan kategoridir. Temel duygusal eğilimleri (ruh halini) ifade etmeetme-ye yarayan thymie kelimesin-den oluşturulmuştur.

17 Fr. Analyse sémique: Sözlüksel bir alanın anlambilimsel düzenine dikkat çekmeyi amaçlayan analiz. 18 Yapı, aralarında en az bir bağ bulunan iki kavramdan oluşan bütündür.

19 Ergatif: Aksiyonu gerçekleştiren kişi/şey. 20 Accusatif: Aksiyondan etkilenen kişi/şey.

(7)

Sonuç olarak Prof. Louis Hébert’in bu eseri, Algirdas Julien Greimas ve François Rasti-er’nin kuramları başta olmak üzere, metinlerin ve imajların (resim, fotoğraf, tablo vb.) göster-gebilimsel ve anlambilimsel analizinde büyük fayda sağlayan araçların ayrıntılı bir panora-masını sunmaktadır. Prof. Hébert’in açık ve anlaşılır dili, bilinmeyen kelimelerin anlamla-rını dipnotlarda ve eserin sonundaki sözlükte açıklaması, ayrıca açıklayıcı örnekler vermesi anlamayı kolaylaştırmaktadır. Zengin kaynak-çası, Magritte’in eserleri üzerindeki yorum-ları ve başta Greimas ve Rastier olmak üzere önemli kuramcıların eserlerine atıfl arı, konuya ilgi duyan araştırmacılar için ufuk açıcı bir ni-telik taşımaktadır.21 Göstergebilim, anlambilim ve dilbilim alanlarında çalışan araştırmacılar ve konunun meraklıları için temel bir eser sa-yılabilecek bu çalışmanın Türkçeye tercüme edilmesi son derece faydalı olacaktır.

KAYNAKLAR

Hébert, L. (2009), Dispositifs Pour L’Analyse Des Textes et Des Images, Introduction à La Sémiotique Appliquée, Limoges-France: PU-LIM.

Greimas, A.J. - Courtès, J. (1993), Sémiotique, Dictionnaire Raisonné de la Théorie du Langa-ge, Paris: Hachette.

Dervişcemaloğlu, Bahar (2005), “Temel Gös-tergebilim (Semiyotik) Kavramları Üzerine Bir İnceleme”, basılmamış yüksek lisans tezi, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yeni Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalı, İzmir.

Filizok, Rıza, “Figür, Tem ve Duygu Yükü Analizi”, http://www.ege-edebiyat.org

, “Gösterge (İşaret/Sign) ve Anlam, http://www.ege-edebiyat.org

, “Dilbilim ve Gösterge (İşaret)”, http:// www.ege-edebiyat.org

Zilbergberg, Claude, Louis Hébert, Dispositifs pour l’analyse des textes et des images, Limo-ges, Pulim, 2007, 282 pages. Nouveaux Actes Sémiotiques. Comptes rendus, 2007. http:// revues.unilim.fr/nas/document.php?id=1890 (Erişim: 07.02.2012 17.13).

21 Bütün bu olumlu yönlerin yanı sıra, kitabın belki de tek eksiği, Claude Zilberberg’in de vurguladığı

gibi Prof. Hébert’in, bir metin ya da imajı ele aldığımızda, onun üzerinde hangi aracı kullanacağımızı nereden bileceğimiz konusunda bize pek yol göstermemesidir. Zilberberg’in görüşleri için bk. Zil-bergberg, Claude, Louis Hébert, Dispositifs pour l’analyse des textes et des images, Limoges, Pulim, 2007, 282 p. Nouveaux Actes Sémiotiques, 2007, http://revues.unilim.fr/nas/document.php?id=1890 (Erişim: 07.02.2012 17.13)

Referanslar

Benzer Belgeler

“Siyasi Eylem Alanı Olarak Kültür”, Kültür Sosyolojisi, Ed.: Köksal Alver & Necmettin Doğan, Hece Yayınları, Ankara, s.. ‘‘Kimlik Ve

Çeşitli kardiyak hastalıklarla ilgili ekokardiyografik görüntüleri inceleme ve bilgileri- mizi test etmenin yanında ilginç ekokardiyografik vaka takdimlerinde inceleme

 Okunacak eserler, Yarışma Şartnamesi, Başvuru Formu, Veli İzin Dilekçesi Kastamonu İl Millî Eğitim Müdürlüğü, Mustafa Kaya Anadolu Lisesi,

Slutligen bjöd Vyacheslav Berezhnyy, representerande regionen Dnipro- petrovsk (UA) alla medlemmar att ansluta sig till nästa plenarsammanträde som kommer att äga rum i den

T ürkiye Sıvılaştırılmış Petrol Gazı (LPG) Meclisi, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Engin Yeşil ve Meclis Başkanı Gökhan Tezel başkanlığında, EPDK Sıvılaştırılmış

mektedir. Şamanizm bir sistem olarak ele alınırsa, şamancıl öğeden söz etmek yeterli olamaz. Bilindiği gibi bir sistemin ayırıcı niteliği, kendi içinde yansız bir

nın koşuludur (kötü tanımlanmış problemler) Bu d urum da genel olarak, yüksek bir entellektüel paya sahip olan ortak eğilimli bireyler ve zorunlu olarak bir

Yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defterinin açılış onayları