• Sonuç bulunamadı

İstiklal Marşımıza yeni bir beste

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstiklal Marşımıza yeni bir beste"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

istiklal Marşımıza Yeni Bir Beste

Atatürkümüzün çağdaş Türkiye imajına lâyık bir marş için

kolları sıv a m anın vakti çoktan geldi de geçiyor!___________

“ Korkma sönmez bu şafak, Larda yüzen al sancak,

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak o be, Nirn milletimin,

Yıldızıdır parlayacak o benim, Dir o benim milletimindir ancak!”

Mehmet Akif’in çok değerli şiirinin besteyle

söylendiğinde anlamını ne derece yitirdiği yu­ karıda açıkça görülmekte... Prof. Dr. Ayhan Ulubelen’in “ İstiklal Marşımız Değiştirile­

mez!” başlıklı yazısında, söylerken zaman za­

man heyecanlanıp ağladığımızı iddia ettiği marş için benim de yazmam gerekenler var: İstiklal Marşımızı söylerken anlayabilenleri miz. oluyor mu? Belki Mehmet Akif’in şiiri ya da Zeki Üngör’ün bestesi bazı insanları ağ­ latacak derecede duygulandırabiür; ama bu ikisinin birleşiminden ortaya çıkan yapıtın, ne kadar ulusçu, milliyetçi ya da Türkçü olunur­ sa olunsun kimseyi gururdan atlatabileceği­ ni sanmıyorum. Sayın profesörün böylesine

öfkeli yaklaşımına bir anlam veremedim. Biz her zaman tutuculuğa karşı, yeniliklere açık değil miyiz? Hele daha mükemmeli istiyorsak. Ayrıca bunun “ laik, özgür, demokratik

Türkiye’yle” ne ilgisi olduğunu da kavraya­

bilmiş değilim. Eğer marşın, küçücük çocuk­ lardan başlayarak hepimizi daha çok etkile­ mesini, duygulandırmasını istiyorsak, sözle­ re uygun bir bestelemeye hiç vakit kaybetme­ den gidilmeli. Saygım, Kodaliı, Baran, Erde-

ner, Say... Sîzlere çok iş düşüyor. Atatürkü­ müzün çağdaş Türkiye imajına lâyık bir marş

için kollan sıvamanın vakti çoktan geldi de geçiyor!

Sayın Saim Akçıl’m aynı köşede yayımla­

nan endişe dolu yazısını da büyük bir dikkatle okudum. Bilinçli insanlar olarak adım atm a­ dan önce her şeyi iyice ölçüp tartmanın ge­ rekliliği tartışılamaz. Yine de Sayın Akçıl’ın biraz daha iyimser gözlükler takınıp müste­ rih olmasını diliyorum. Zira Iskilal Marşımı­ zın bestesinin değiştirilmesinin Atatürk dev- rimlerine ters düşebileceği ya da bağımsızlık simgemize bir darbe olabileceği oldukça kö­ tümser bir yaklaşım... Ben tam tersini düşün­ mekteyim. Bizler için böylesine önemli olan bağımsızlık simgemiz, niye prozodi hataların­ dan tamamen arınıp daha mükemmele ulaş­ masın? Bunun ülke çapında benimsenip yay­ gınlaşması elbette ki zor, ama imkânsız de­ ğil.

Olası bir yeni bestenin başarısı ve ileşitim araçlarının yaygınlığı bunu kolaylaştıracak­ tır. Lütfen bu olumlu değişiklik önerisini, ger­ çek bir kültür mirasımız olan çok değerli yalı ve konaklarımızın korunması işleviyle karşı­ laştırmayalım, ikisi apayrı konular. Her za­ man daha mükemmele ulaşabilme dileğiyle...

DİCLE EKİNCİ Mimar /• İstanbul

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

İşte o en zorlu günlerimizde sarsılmaz imanımızın, hak yolundaki sadakatimizin, vatan sevgimizin, asalet ve cesaretimizin mısralara bürünmüş hali olan İstiklâl

Anahtar Sözcükler: firar, firari, asker kaçakları, Millî Mücadele, İstiklal

Evinde rahat koltuğu- j na uzanmış gazetesini okuyan, örgüsünü ören, uyuklayan- veya ‘ oyun oynayan bütün vatandaş­ ların, marşın nağmeleriyle bir­

Yirmi altı yaşında erkek hasta, yaklaşık bir haftadır olan ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı ve halsizlik yakınmala- rıyla İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik

Ancak depo potasyum ve toprak çözeltisi arasındaki dengeye gelme hızının oldukça düşük olması ve yavaş salınım nedeniyle topraklarda potasyum fiksasyonu artacak

Milli irade “yeni Türkiye”nin referansı olmuştur; “eski Türkiye” söylemi ise popülist bir söylem olarak milli iradenin antagonizması için gerekli olan elitleri

Araştırma sonucunda İmam-Hatip Lisesi öğrencilerinin dinî tutum ve okul aidiyet düzeyleri arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu ve bu düzeylerin il,

Ele alınan tüm yıllarda en çok kitap toplumsal (Sosyal) bilimler ve edebiyat alanlarında yayımlanmıştır. Aynı biçimde, en az kitap yayını ise bü­ tün yıllar