• Sonuç bulunamadı

Gaflet, zehi gaflet!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gaflet, zehi gaflet!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A h l â k B a h i s l e r i

G aflefzehliaflet!

C eçlm pro - ^ pogandala - rtnın alabildiğine azgınlaştığı şu son günlerde, İçtimaî

f

Y A Z A N ı

hastalıklarımız gö

riinür bir hale geldi. Gerçi geniş ve tarafsız halk yığınları, bunun bir hü­ kümet ve iktidar hastalığı olduğunun farkındadır. Fakat ne çare ki, bu ha kikati bilmesi icabedenler, günlük politikanın sinirleri bozmasından o- İacak, bilmiyorlar veya bilmez görü­ nüyorlar.

Asırlardan beri Türk milletinin gc riliğinden dem vuranlar ve onu ve­ sayete muhtaçmış gibi gösterenler, şunu artık bilmelidirler ki, bu mem­ lekette, her zaman en geri ve kara zihniyeti, iktidarı elinde tutan züm­ reler temsil etmişlerdir. Ve bütün kötülüklerin kaynağı millette değil, onlaıdadır. Hükümetler kendi bece­ riksizliklerini, kendi gaflet ve ceha - letlerini, milletin sırtına yüklemek suretiyle, işin içinden sıyrılmak is - temişlerdir. İnkılâp adına ağızları köpürerek konuşanların, Türk mil - lctiııe karşı aldıkları tavır, hangi duy guyu açığa vurmaktadır? Dostum Reşat Feyzi Yüzüncünün «hikmeti hükümeti» bu tarzda anlıyanlar için güzel bir tabiri var: «politika hacı ağaları»... Bu tâbir, bizde, par­ tilerin demokrasiyi nasıl ve ne şe - kilde anladıklarını açığa vurması ba­ kımından üzerinde durulmaya değer. Politika hacıağaları, hükümet idare­ sini bir aşiret idaresi sanmaktadır - lar. Neredeyse üfürükçülüğe dahi baş vuracaklar.

D r. C ahit T an yol I

etmek istiyen parti lerdedir. İnkılâbın hakikî koruyucu - su olan vicdanlı | Dünden daha felâketli bir dünya

fırtınasının şimşekleri çevremizde ça kıp dururken, memleketimizde, hâlâ bu cins politikacılar, umumî efkâra hitap etmekte ve küçük bir seçim mü cadelesi için, din istismar edilmek­ tedir. Türk halkının elinde kalan bu son mahrem duygu, görülmemiş bir tecavüz ve tehlike karşısındadır. Din en zalimane bir şekilde politikaya âlet edilmektedir. Vatandaşın vicda-j nını çürüğe çıkarmak pahasına da olsa, girişilen bu seçim savaşı mem - lckette mukaddes olan duyguları ya j vaş yavaş aşındırmaya sebep olacak; | ve bir gün ruhları, imansız, miite - reddî bir yığın haline getirecektir. Bu tarz bir propaganda meşru de - ğildir. Lâiklik «laicisme», devletle di­ nin vazife ve hudutlarını biribinin - den ayırmak gibi, medenî bir an­ layışa dayandığı halde, her vesile ile dini, devlet ve politika mesele - sinde, bir koz olarak ortaya siiren insanların vicdanlarından ve mede - niyet sevgilerinden şüphe etmemek için çok safdil olmak lâzım. Türk milleti kadar, partiler de inkılâbın bu ana umdesine riayet etselerdi, ce­ miyetimizin siyasî manzarası çok daha verimli ve şerefli olurdu.

münevverlerimi - zin hücum istikameti, bu olmalıdır; yoksa memleket umumî efkârını poli tika endişesiyle bulandırmaya çalı - şan habislerde değil... Halkın önün­ de ağlayıp sızlamayı yalnız seçim za­ manında akıl edenlerin, rey topla­ mak için köylülerin elini öpüp ap- destli veya apdestsiz namaz kılanla­ rın samimiyetsizliği, cahil bir softa­ nın riyakârlığından ne daha farklı ve ne de daha az tehlikelidir.

Dışardan bu hazin hale bakanlar, Türkiyede bir siyasî seçim değil, bir din ve mezhep mücadelesi var, zan­ neder, Bunlar, bilerek veya bilmiye - rek, Türk milletine hakaret ettik - lerinin bilmem farkında mıdırlaı? Bunlar, Türk halkını tenbel, avare bir derviş veya dağa çekilmiş tufeylî bir keşiş mi sanıyorlar? İşlerine gel­ dikçe, Türk halkının medeni bir halk olduğunu söyliyenlerin, onun karşı­ sına, nasıl kötü bir kanaatle çıktık­ larını görüyoruz. Gaflet! Zehi gaf­ let!...

Bütün bunlar memleketimizdeki parti hayatının maruz kaldığı derin buhranı açığa vurmaktadır.

I

Büyük Türk düşünürü Prens Sa- bahaddin, «İttihat ve Terakki Cemi­ yetine açık mektuplar» şeklinde yaz dığı «izah» larında, sadçee iktidara geçmeyi hedef tutan parti mücadele­ lerinin memleketi felâkete götürece - ğini, bundan yarım asır önce, bir yangın telâşiyle haber vermişti. A - radan yıllar geçti. Bu gurbet şehidi­ nin bütün dedikleri çıktı. Memleket perişan oldu; ve koca bir imparator­ luk, bu cins politikacıların elinde, bir anda battı. Ne hazindir ki, vak - tiyle Sabahaddin Bey gibi müstesna bir fikir ve ahlâk kahramanını, en şiddetli ithamlar altında bırakan o gü nün bazı profesyonel politikacıları, bugün de, bazı partilerin saflarında, aynı anlayışla hücumlarına devam etmekte ve aynı zihniyeti körükle - mektedirler.

Son hâdiseler bize gösteriyor ki, dini istismar edenler, çok zaman, din adamları değil, politika adamla­ rıdır. Bunlar, bu tarz hareketleriyle yalnız dinin değil, aynı zamanda in­ kılâbın da düşmanı olduklarım bil - mem farkediyorlar mı?. «İnkılâplar elden gidiyor!» diye yaygara kopa­ ranlar, şimdi hangi kovuktadırlar? İşte inkılâp şimdi elden gidiyor. Bu ■adamlar, bu inkılâp havarileri niçin din, aç^k bir şekilde, politikaya âlet edildiğrzaman susiıyprlar? Tabiî su­ sarlar; çünkü onlar içitı inkılâp, sa­ dece, bere .giyen .fakir bir vatandaşı tethiş etmek, din' adamlarını terzi1 etmek, isljmiyeti küçültmek ve verü olan bütün kıymetleri tahrip etmek­ tir. Ramazanda Eyübii ziyaret eden mâsum vatandaşları komünistlikle itham eden halk düşmanı adam ne­ rede? Niçin şimdi: «İnkılâp elden gi­ diyor!» diye bağırmıyor? Bağıramaz, Çünkü onun için politika ekmek ks pisidir. Havayı bulandırmak durur­ ken, havayı durultmak onların işine gelmez. Evet memlekette irtica var - dır; fakat bu irtica millette değil,

di-Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

İlk evresi T2bN0M0 olan iyi differansiye liposarkom tanılı, primer cerrahi uygulanan ve adjuvan radyoterapi uygulanmayan 40 yaşında kadın hastanın sol uyluk posteriorunda

Vakit Gazetesi’nin gerçekleştirdiği Türk kadınının seçim hakkına ilişkin anket 20 Ekim 1919’da başlamakla birlikte, aynı gazetede 18 Ekim 1919 tarihinde

Ayrıca top- lumsal refleks, taklit (ailede hazır halde bulunan mezhebi kabulleniş), o coğrafyada bulunan âlimin etkisi ve fikirleriyle oluşan mezhep, göçler, tarihi süreçte

â tatürk, değişik yerlerinde Söylevi gelecek kuşakların uyanıklık sağlamalarına yardım­ cı olmata İçin yazdığını söyler, Sait Molla Olayına değinirken

Öyküsünden yaklaşık iki yıl önce artritle ortaya çıkan ARA geçirdiği ve yaklaşık iki ay sonra sağ kol ve bacağını daha fazla etkileyen yaygın istemsiz

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

Bu makalede serebral venöz sinüs trombozu ve op- tik sinir tutulumu ile giden, miyelit gibi nörolojik klinik tablolarla baflvuran hastalarda kardinal bulgular› olmasa da sistemik

• Çokkültürlü toplumlarda & devletlerde dil, din ve mezhep kavramları, başat kültürel aidiyet ve tanımlama formları olarak tarih boyunca yaşamın hemen her alanında,