• Sonuç bulunamadı

Bazı killerin astar olarak değerlendirilmesi ve indirgen ortamdaki etkilerinin araştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bazı killerin astar olarak değerlendirilmesi ve indirgen ortamdaki etkilerinin araştırılması"

Copied!
135
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SERAM K ANA B

M DALI

BAZI K LLER N ASTAR OLARAK DE ERLEND

LMES

VE ND RGEN ORTAMDAK ETK LER

N

ARA TIRILMASI

A.Melek TOLASA

YÜKSEK L SANS TEZ

Dan man

Prof. Mezahir AV AR

(2)
(3)

T.C.

SELÇUK ÜN VERS TES Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlü ü

MSEL ET K SAYFASI

Bu tezin proje safhas ndan sonuçlanmas na kadarki bütün süreçlerde bilimsel eti e ve akademik kurallara özenle riayet edildi ini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davran ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunuldu unu, ayr ca tez yaz m kurallar na uygun olarak haz rlanan bu çal mada ba kalar n eserlerinden yararlan lmas durumunda bilimsel kurallara uygun olarak at f yap ld bildiririm.

rencinin Ad Soyad mza)

(4)

T.C.

SELÇUK ÜN VERS TES Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlü ü

YÜKSEK L SANS TEZ KABUL FORMU

A.Melek TOLASA taraf ndan haz rlanan “Baz Killerin Astar Olarak De erlendirilmesi ve ndirgen Ortamdaki Etkilerinin Ara lmas ” ba kl bu çal ma 02/ 07 /2009 tarihinde yap lan savunma s nav sonucunda oybirli i/oyçoklu u ile ba ar bulunarak, jürimiz taraf ndan yüksek lisans tezi olarak kabul edilmi tir.

Ünvan , Ad Soyad Ba kan mza

Ünvan , Ad Soyad Üye mza

Ünvan , Ad Soyad Üye mza

(5)

ÖNSÖZ

Serami in hammaddesi olan kil, ya am n varl n özü de erinde olan topra n bir türü ve ayn zamanda topraktan farkl olarak çe itli mineraller içeren maddedir. Killer, içerisindeki minerallerin farkl oranlarda ve ate e dayan kl k ölçüsünde, farkl yap da, de ik kalite ve de erde türlerinin elde edilmesi ile birbirinden farkl kullan m alanlar olu turur.

Çal man n amac baz kil çe itlerinin astar yap nda kullan lmas için bu killerden elde edilen yeni astarlar n denenerek serami e uygun olup olmad tespit etmek ve bu astarlar n renk yelpazesini geni letmek amac yla çe itli oksitlerle zenginle tirilmesinin ara lmas r. Ayr ca indirgen ortam kullan larak astarlar n renk verme özelliklerindeki de imin gözlemlenmesi ve bulunan renklerin serami e kazand labilmesi ara lm r. Bu konuyu ele alman n nedeni, daha önceki çal malarda indirgen ortamdaki astarlar n günümüz seramik sanat nda çok fazla yer almamas ve oksidasyonlu ortamdaki astarlar n denenmi olup, ba ar sonuçlar vermesinden kaynaklanmaktad r.

Tarih boyunca kullan lan ve eski bir dekorlama yöntemi olan astardan esinlenilerek, Konya yöresinden farkl kil örnekleri al nm , astar haline getirilmi ve sanatsal serami e katk da bulunulmaya çal lm r.

Konuyla ilgili olarak çe itli üniversite kütüphanelerinde ara rmalar yap lm , yabanc dillerde kaynaklara rastlanm r. Elde edilen çeviriler, sistemli bir ekilde derlenmeye çal lm r. Ayr ca konu ile ilgili olarak deneyimli hocalar n görü lerine ba vurulmu tur.

Bu tez çal mas dört bölümden olu maktad r.

Birinci bölümde, konu ile ba lant olan seramik ve seramik tarihi, kil çe itleri, astarlar n tarihi, kullan mlar ve astar hatalar , f n ortamlar , raku ve sagar pi irimleri hakk nda genel bir bilgi verilmi tir. Burada amaç do ada bulunan killerden astar haz rlanabilirli ini ara rmakt r.

kinci bölümde, bulunan kil örnekleri temizlenmi , tart lm , ö ütülmü ve ana bünye olarak seçilen plakalarda denenmi ve elde edilen örnekler görsel olarak gösterilmi tir.

(6)

Üçüncü bölümde ara lan ve incelenen bu konu ele al narak tasar m ve uygulama a amalar olu turulmu tur. Farkl tasar mlardan göze ho görünenler seçilip uygulamaya geçilmi tir. Formlar farkl yöntemlerle ekillendirilip bulunan astar boyalar yard yla dekorlama i lemleri yap larak, raku ve sagar pi irimleri gerçekle tirilmi tir..

Dördüncü bölümde ise bu uygulaman n sonunda elde edilen formlar ile ilgili teknik bilgiler ve yorumlamalara yer verilmi tir. ekillendirilen formlar çizimlerle desteklenmi tir. Uygulamada deneme a amas nda kullan lan bünyelere ve bulunan astarlar n geneline yer verilmeye çal lm r.

Bu ara rmada tez dan manl yapan Say n Prof. Mezahir AV AR’a ve desteklerini esirgemeyen Yrd. Doç. Dr. Fikret HACIZADE ve Ö r. Gör. erife YALÇIN YASTI’ ya te ekkürü bir borç bilirim.

A.Melek TOLASA Konya 2009

(7)

T.C.

SELÇUK ÜN VERS TES Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlü ü

Ad Soyad A. Melek TOLASA Numaras : 074255001002 Ana Bilim /

Bilim Dal

Seramik Ana Bilim Dal

rencinin

Dan man Prof. Mezahir AV AR

Tezin Ad Baz Killerin Astar Olarak De erlendirilmesi ve ndirgen Ortamdaki Etkilerinin Ara lmas

ÖZET

Bu tez çal mas nda; günümüz seramik teknolojisinden yararlan larak, topra n do adan al nd hali ile astar üretiminde kullan lmas n ara lmas ve bu ara rma sonuçlar n sanatsal serami e uygulamas n gerçekle tirilmesi amaçlanm r. Bu amaçtan yola ç larak, Konya yöresinden al nan üç farkl kil üzerinde çal lm r. Killer pi me rengi beyaz olan dü ük dereceli döküm çamuru ve k rm çamurdan yap lan plakalar üzerine astar eklinde uygulanm r. Killere ayn zamanda %30-60 aras nda ergitici (Sülyen ve Boraks) ilave edilerek bir miktar rs özellik kazanmalar sa lanm r. Astarlanan plakalar elektrikli f n ortam nda pi irilerek gözlenmi , olumlu sonuç verenlere raku pi irimi ve sagar pi irimi teknikleri uygulanm r. Doku ve renk skalas geni letmek amac yla killere %1-3 aras nda renklendirici oksit ilave edilmi ve ayn pi irim artlar nda denenmi tir. Kullan lan killerden elde edilen verilerin sanatsal uygulamalar yap lm r.

Çal man n sanatsal uygulama a amas nda biçimsel olarak kutu formundan hareketle yap lan soyutlamalarda, elde edilen renkli astarlarla formlara doku ve renk özellikleri kazand lm r.

Yap lan ara rma ve uygulamalar, mevcut bilimsel ve sanatsal kaynaklar nda yaz ve görsel olarak sunulmu tur.

(8)

T.C.

SELÇUK ÜN VERS TES Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlü ü

Ad Soyad A. Melek TOLASA Numaras : 074255001002 Ana Bilim /

Bilim Dal

Ceramics Field of Study

rencinin

Dan man Prof. Mezahir AV AR

Tezin ngilizce Ad Using Of Some Clays As Slips And Researching The Artistic Effects Of Them in The Reduced Fired.

SUMMARY

In this study, we have the aim of examining whether the natural way of soil can be used in slips production with the help of ceramics technology, and whether the result of this study can be applied to artistic ceramics. With the aim in mind, three sort of clay collected from Konya region were studied. They were applied in the way of slips onto the plates made up of low degree red mud and cast mud whose baked color is white. The clays were made to have characteristic by adding % 30-60 melting Cinnabar and Borax. Lined plates were baked in an electrical oven, and for the ones that responded positively, raku and sagar baking techniques were applied. To enlarge color and tissue scales, colorant oxide was added between %1-3 and they were tried in the same baking conditions. The artistic applications of products obtained from the clays were studied.

In the abstractions made through box form stylistically in the artistic phase of the study, the forms were made to have tissue and color properties.

The surveys and applications in the study are presented written and visual under the light of current scientific and artistic resources.

(9)

NDEK LER

Bilimsel Etik Sayfas ...i

Tez Kabul Formu ...ii

Önsöz...iii Özet ...v Summary...vi çindekiler ...vii Resim Listesi... x Giri ...1 NC BÖLÜM 1.1.SERAM N TANIMI VE TAR HÇES ...3

1.2.SERAM K HAMMADDELER ...5 1.2.1 Özlü Seramik Hammaddeleri ...5 1.2.1.1 Kil ve Kaolenler... 5 1.2.1.1.1 Kaolinit Gurubu ...6 1.2.1.1.2 Montmorillonit Gurubu ...6 1.2.1.1.3 llit Gurubu ...6 1.2.2 Özsüz Seramik Hammaddeleri...6 1.2.2.1 Kvartz...7 1.2.2.2 Feldspat ...7 1.2.2.3 Dolomit ...7 1.2.2.4 Boksit ...8 1.2.2.5 Magnezit...8 1.3. ASTARIN TANIMI ...8

1.4. ASTARLI SERAM KLER N TAR HÇES ...9

1.5. ASTAR HAMMADDES OLARAK K N ÖNEM ...13

1.6. ASTAR B LE KLER VE ASTAR HAZIRLANMASI...14

1.6.1 Farkl Bile ikler Kullanarak Astar Haz rlanmas ...15

1.6.2 Ana Bünyeyi Kullanarak Astar Haz rlanmas ...15

(10)

1.6.3.1 Renk Veren Oksitler le Astarlar n Renklendirilmesi ... 16 1.6.3.1.1 Demir Oksit ... 16 1.6.3.1.2 Mangan Oksit ... 17 1.6.3.1.3 Kobalt Oksit ... 18 1.6.3.1.4 Krom Oksit... 19 1.6.3.1.5 Bak r Oksit ... 19 1.6.3.1.6 Kur un Oksit ... 21 1.6.3.1.7 Bor Oksit ... 22

1.7. ASTAR UYGULAMA YÖNTEMLER ... 23

1.7.1 Ak tma Yöntemi... 23

1.7.2 Püskürtme Yöntemi... 24

1.7.3 Dald rma Yöntemi... 24

1.7.4 F rça Yöntemi ... 25

1.8. ASTARLAMA HATALARI ... 26

1.9. FIRIN ATMOSFERLER ... 27

1.9.1 F n Atmosferlerine Göre Pi irme Yöntemleri ... 27

1.9.1.1 Oksidasyonlu Pi irim... 27 1.9.1.2 ndirgen Pi irim... 27 1.9.1.2.1 Raku Pi irimi... 28 1.9.1.2.2 Sagar Pi irimi ... 30 NC BÖLÜM 2.1.DENEYSEL UYGULAMALAR... 32

2.2.ELDE ED LEN ÖRNEKLER N RENKLEND KATILMAMI HALLER ………...38

2.3.ELDE ED LEN ÖRNEKLER N RENKLEND KATILMI HALLER ... 46

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Tasar m Ve Uygulama A amalar ... 57

3.1. Tasar m... 57

(11)

3.2.1. ekillendirme... 75

3.2.2. Dikdörtgen Tipli Formlar...77

3.2.3. Üçgen Tipli Formlar ...79

3.2.4. Yuvarlak Tipli Formlar ...81

3.3. Pi irim ...83

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM YAPILAN UYGULAMALARLA LG AÇIKLAMALAR 4.1.Yorumlama 1...86 4.2. Yorumlama 2...88 4.3. Yorumlama 3...90 4.4. Yorumlama 4...92 4.5. Yorumlama 5...94 4.6. Yorumlama 6...96 4.7. Yorumlama 7...98 4.8. Yorumlama 8...99 4.9. Yorumlama 9...101

DE ERLEND RME VE SONUÇ ...104

KAYNAKÇA ...108

SÖZLÜK...113

(12)

RES M L STES

Resim 1: M.Ö. 6000 y llar na ait Hac larda bulunan astarl kap………4

Çobanl ,Zehra(1995). Seramik Astarlar. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Yay nlar .no:15. Sayfa:3 Eski ehir. Resim 2: Tap nak A. III. 1 in do u duvar ndaki dans sahnesi……….9

MELLAART, James (2001). Çatalhöyük Anadolu’da Neolitik Bir Kent. Yap Kredi Yay nlar . 1.bask , sayfa:125 stanbul Resim 3: Bo azköy/ Büyük kale, k rm , beyaz astarl ,bo a ritonlar ………10

Darga,A.Mubibbe10 (1992), Hitit Sanat , Akbank Kültür ve Sanat Kitaplar , sayfa: 41 stanbul Resim 4: Anadolu Medeniyetler Müzesi – Hac lar………...11

(1983),The Anatollan Civisations-I Prehistoric/Hittite/Early Iron Age. Sayfa:39 stanbul Resim 5: Elaz Müzesi – Erken Bronz Ça ……….12

(1983),The Anatollan Civisations-I Prehistoric/Hittite/Early Iron Age. Sayfa:39 stanbul Resim 6: Demir oksit………...16

Resim 7: Mangan oksit………17

Resim 8: Kobalt oksit………..18

Resim 9: Krom oksit………19

Resim 10: Bak r oksit………..20

Resim 11: Kur un oksit (Sülyen).………...21

Resim 12: Bor Oksit………22

(13)

Çobanl ,Zehra(1995). Seramik Astarlar. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Yay nlar .no:15. Sayfa:50 Eski ehir.

Resim 14: Püskürtme yöntemi………24

Resim 15 : Dald rma Yöntemi………25

Çobanl ,Zehra(1995). Seramik Astarlar. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Yay nlar .no:15. Sayfa:50 Eski ehir. Resim 16: Raku f ………..30

Resim 17: Sagar kutusundan bir görünüm………..31

Resim 18: Deneysel uygulamalarda kullan lan killer………32

Resim 19: ESC-1 Döküm çamurunun kal plara dökülmesi………....33

Resim 20: Killerin tart lmas ………...34

Resim 21: Killerin de irmenden ç km hali………..34

Resim 22: Kilin kapa aktar lmas ……….………...34

Resim 23: lk a amada elenen denemeler………….………..35

Resim 24: ESC-1 Döküm çamuru üzerine uygulanan denemeler………...35

Resim 25: ESC-1 Döküm çamuru denemeleri……….………...36

Resim 26: Uygulanan astarlar n f nlanmas ……….………36

Resim 27: ESC-1 Döküm çamuru - %30 Sülyen – Ladik kili (L-30)...38

Resim 28: ESC-1 Döküm çamuru - %50 Sülyen – Ladik kili (L-50)………..…...38

(14)

Resim 30: ESC-1 Döküm çamuru - %60 Sülyen – Ladik kili(L-60)………..…....39

Resim 31: ESC-1 Döküm çamuru - %30 Sülyen – Karatay Kili(K-30)………….……39

Resim 32: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Karatay Kili(K-40)……….…39

Resim 33: ESC-1 Döküm çamuru - %55 Sülyen – Karatay Kili(K-55)………….……40

Resim 34: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Kampus Kili(A-40)……….……...40

Resim 35: ESC-1 Döküm çamuru - %60 Sülyen – Kampus Kili(A-60)………....40

Resim 36: ESC-1 Döküm çamuru - %30 Boraks – Ladik Kili(L-30)…………..……...41

Resim 37: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Boraks – Ladik Kili(L-40)………..………...41

Resim 38: ESC-1 Döküm çamuru - %45 Boraks – Ladik Kili (L-45)…………..……..41

Resim 39: ESC-1 Döküm çamuru - %30 Boraks – Karatay Kili (K-30)………....42

Resim 40: ESC-1 Döküm çamuru - %35 Boraks – Karatay Kili (K-35)…………..…..42

Resim 41: ESC-1 Döküm çamuru - %30 Boraks – Kampus Kili (A-30)...………42

Resim 42: ESC-1 Döküm çamuru - %35 Boraks – Kampus Kili (A-35)…...…………43

Resim 43: rm çamur - %45 Sülyen – Ladik Kili (L-45)………...43

Resim 44: rm çamur - %55 Sülyen – Ladik Kili (L-55)……...………..43

Resim 45: rm çamur - %60 Sülyen – Ladik Kili (L-60)………...………..44

Resim 46: rm çamur - %35 Sülyen – Karatay Kili (K-35)………...………..44

Resim 47: rm çamur - %40 Sülyen – Karatay Kili (K-40)………...………..44

(15)

Resim 49: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Kampus Kili (A-40) %1 K rm Demir Oksit……….46

Resim 50: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Kampus Kili (A-40) %3 K rm Demir Oksit……….46

Resim 51: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Kampus K. (A-40) % 1 Kobalt Oksit...46

Resim 52: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Kampus Kili (A-40) % 3 Kobalt Oksit……….47

Resim 53: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Kampus K. (A-40) %1 Mangan Oksit……….47

Resim 54:ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Kampus Kili(A-40) %3 Mangan Oksit……….47

Resim 55: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Kampus Kili (A-40) %1 Bak r Oksit……….48

Resim 56: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Kampus Kili (A-40) %3 Bak r Oksit……….48

Resim 57: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Kampus Kili (A-40) %1 Krom Oksit……….48

Resim 58: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Kampus Kili (A-40) %3 Krom Oksit……….49

Resim 59: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Karatay Kili (K-40) %1 K rm Demir Oksit……….49

Resim 60: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Karatay Kili (K-40) %3 K rm Demir Oksit………...………..49

(16)

Resim 61: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Karatay Kili (K-40) %1 Kobalt Oksit………50

Resim 62: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Karatay Kili (K-40) %3 Kobalt Oksit……….50

Resim 63: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Karatay Kili (K-40) %1 Mangan Oksit……….50

Resim 64: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Karatay Kili (K-40) %3 Mangan Oksit……….51

Resim 65: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Karatay Kili (K-40) %1 Bak r Oksit……….51

Resim 66: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Karatay Kili (K-40) %3 Bak r Oksit……….51

Resim 67: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Karatay Kili (K-40) %1 Krom Oksit………52

Resim 68: ESC-1 Döküm çamuru - %40 Sülyen – Karatay Kili (K-40) %3 Krom Oksit………52

Resim 69: ESC-1 Döküm çamuru - %55 Sülyen – Ladik Kili (L-55) %1 K rm Demir Oksit……….52

Resim 70: ESC-1 Döküm çamuru - %55 Sülyen – Ladik Kili (L-55) %3 K rm Demir Oksit……….53

Resim 71: ESC-1 Döküm çamuru - %55 Sülyen – Ladik Kili (L-55) %1 Kobalt Oksit…...53

(17)

Resim 72: ESC-1 Döküm çamuru - %55 Sülyen – Ladik Kili (L-55) %3 Kobalt

Oksit…...53

Resim 73: ESC-1 Döküm çamuru - %55 Sülyen – Ladik Kili (L-55) %1 Mangan Oksit……….54

Resim 74: ESC-1 Döküm çamuru - %55 Sülyen – Ladik Kili (L-55) %3 Mangan Oksit……….54

Resim 75: ESC-1 Döküm çamuru - %55 Sülyen – Ladik Kili (L-55) %1 Bak r Oksit……….54

Resim 76: ESC-1 Döküm çamuru - %55 Sülyen – Ladik Kili (L-55) %3 Bak r Oksit……….55

Resim 77: ESC-1 Döküm çamuru - %55 Sülyen – Ladik Kili (L-55) % 1 Krom Oksit……….………55

Resim 78: ESC-1 Döküm çamuru - %55 Sülyen – Ladik Kili (L-55) % 3 Krom Oksit……….55 Resim 79: Tasar m1………58 Resim 80: Tasar m2………58 Resim 81: Tasar m3………59 Resim 82: Tasar m4………60 Resim 83: Tasar m5………61 Resim 84: Tasar m6………62 Resim 85: Tasar m7………63 Resim 86: Tasar m8………64

(18)

Resim 87: Tasar m9………65 Resim 88: Tasar m10………..66 Resim 89: Tasar m11………..67 Resim 90: Tasar m12………..68 Resim 91: Tasar m13………..69 Resim 92: Tasar m14………..69 Resim 93: Tasar m15………..70 Resim 94: Tasar m16………..71 Resim 95: Tasar m17………..71 Resim 96: Tasar m18………..72 Resim 97: Tasar m19………..72 Resim 98: Tasar m20………..73 Resim 99: Tasar m21………..74

Resim 100: Plaka yöntemiyle ekillendirme………..75

Resim 101: Plaka yöntemiyle ekillendirme………...76

Resim 102: Yap m a amas ……….77

Resim 103: Yap m a amas ……….77

Resim 104: K rm çamurlu bünyenin f rça ile dekorlanmas ………...78

(19)

Resim 106: Yap m a amas ……….79

Resim 107: Form 1 üzerindeki kompozisyon……….80

Resim 108: Form üzerindeki kompozisyon çal malar ………..80

Resim 109: Form üzerindeki kompozisyon çal malar ………..81

Resim 110: Formun yap m a amas ………81

Resim 111: Formun yap m a amas ………82

Resim 112: Yap lan çal malar n astarl halleri………..82

Resim113: Rakudan ç kan ürünler………..83

Resim114: Varilden bir görünüm………...84

Resim115: Rakudan ç kan ürünler………..84

Resim116: Sagar kutusu……….85

Resim 117: Sagar kutusunun elektrikli f nda f nlanmas ………...85

Resim 118: Yorumlama 1 detay……….86

Resim 119: Yorumlama 1………...87

Resim 120: Yorumlama 1………...87

Resim 121: Yorumlama 2 detay……….88

Resim 122: Yorumlama 2 detay……….89

Resim 123: Yorumlama 2………...89

(20)

Resim 125: Yorumlama 3 detay……….91

Resim 126: Yorumlama 3………...91

Resim 127: Yorumlama 4 detay……….92

Resim 128: Yorumlama 4 detay……….93

Resim 129:Yorumlama 4………93

Resim 130: Yorumlama 5 detay……….94

Resim 131: Yorumlama 5 detay……….95

Resim 132: Yorumlama 5 ………..95

Resim 133: Yorumlama 6 detay……….96

Resim 134: Yorumlama 6 ………..97

Resim 135: Yorumlama 6………...97

Resim 136: Yorumlama 7 detay……….98

Resim 137: Yorumlama 7………...99

Resim 138: Yorumlama 8 detay………...100

Resim 139: Yorumlama 8 detay………...100

Resim 140: Yorumlama 8……….101

Resim 141: Yorumlama 9 detay………...102

Resim 142: Yorumlama 9……….102

(21)

Serami in hammaddesi olan kil, ya am n özü niteli inde olan topra n bir türü ve ayn zamanda topraktan farkl olarak çe itli mineraller içeren bir tür balç k yada tortul kayaçt r. Kil kolayca ekillenebilmesinden dolay , milyonlarca y l süren jeolojik de im sonucunda olu an dünya üzerinde yakla k yirmi bin y ll k serüveni olan insano lunun çe itli amaçlar için ilk olarak kulland birkaç malzemeden biri olmu tur. Seramik sanat n ve endüstrisinin bu vazgeçilmez hammaddesi, niteliklerine ba olarak sanatç lara ve tasar mc lara al lm n d nda olanaklar sunmaktad r. Seramik sanatç lar , kilin avuçlar içinde kolayca biçimlenebilmesinin verece i hazla sanatç ki iliklerini ifade ederlerken, seramik tasar mc lar daha çok bilinçli olmak ve kullan m kolayl klar dü ünmek durumundad rlar.

Seramik kili, yarat dü ünceyi an nda görünür hale getirmek için son derece ideal bir malzemedir. Kil ile yap lan ekillendirme ve renklendirme öylesine s rs zd r ki, seramik sanatç bu sonsuzlu un içinde kaybolmadan kendini anlatabilmek için seramik bilim alan n küçük bir kolundan yakalad zenginli e yönelmesi gerekir. Bu, kimi sanatç için çarkta çal mak, kimisi için çamuru elle ekillendirmek, kimisi için de çanak yapmak olabilir.

Ça da seramik sanat ekillendirme, kurutma, pi irme ve dekorlama i lemlerinde, her gün geli en teknolojiden yararlanmaktad r. Tüm bu yönleriyle seramik teknolojiden belki de en çok yararlanmak zorunda kalan sanat dal r. Teknolojik geli im, sanatsal üretimin kalitesini ve gücünü do rudan etkiler. Bu geli meleri kullanmak yada kullanmamak seramik sanatç n olanaklar na ba r. Kimi zaman sanatsal bir anlat dev bir f n gerektirir, kimi zaman salt pi memi çamur olarak kalmas ve sunulmas yeterlidir. Bu durum do rudan sanatç n özgür iradesine, sanatsal duyarl na ve bunu sunma yetene ine dayan r (Dizdar, 1996 :4).

Astar yap nda çevreden sa lanan renkli killer kullan r. Astarlar farkl s r veya oksitlerle kar larak de ik renklendirmeler olu turulabilir. Do al ortamda bulunan killerin yap nda rüzgâr, ya mur, s cak, so uk gibi birçok faktörün etkisi ile farkl renk ve damarlar ortaya ç kar. Bu renkli killer seramik yüzeyler için hem kolay bulunur bir mamul hem de farkl kar mlar için farkl olu umlar ortaya ç karabilir.

(22)

Astar do al yollardan dü ük maliyetle elde edilebilir. E er do ada haz r bulunan kil plastiklik özelli ini yitirmemi ve renk olarak seramik yüzeye uygulanabiliyorsa, ö ütme lemi haricinde ba ka bir i leme tabi tutulmadan astar olarak kullan labilir. Bu ekilde yeni seramik form yüzeylerinde kullan lan astarlar n içerisine baz maddelerin ilavesi ile çok farkl renklerde astarlar elde edilebilir.

Bu çal mada Konya yöresinde do adan elde edilen be çe it kil içerisinden üç kil özenle seçilerek, temizlendi, ö ütüldü ve astar olarak haz rland . Astar olarak tercih edilen bu killerin içerisine iki farkl ergitici (boraks ve sülyen) ilave edilerek denemeler yap ld . Denemelerde oksidasyonlu ve redüksiyonlu pi irme yöntemlerinin her ikisi de uyguland . Uygulanan bu yöntemlerden daha iyi sonuç al nan, sanatsal serami e uygun olan, günümüzde astarlarla birlikte fazla kullan lmayan redüksiyonlu pi irme yöntemi tercih edildi. Günümüzde redüksiyonlu pi irimin astarlarla birlikte çok fazla kullan lmamas n nedeni, bu pi irme ortam ndaki astarlar n ev e yalar n kullan nda zararl olmas r. Bu pi irme yönteminin seçilmesinin nedeni, redüksiyonlu ortamda pi irilerek elde edilen astarl sanatsal seramiklerde böyle bir problemin olmamas r. Bu denemelerde astar n tek pi irimde olumlu sonuç vermesi hedeflendi. Astar, ergiticilerle denendikten sonra, olumlu sonuç verenler (yani astar özelli i gösteren bünyeler) ayr ld . Ayr lan bu astarlar n renk skalas geni letmek amac ile her bir kil grubundan (L grubu, A grubu, K grubu) birer tane seçilerek içerisine be farkl oksit ilavesi yap ld .

Deneme a amas nda ise pi irme s cakl belirlemek amac yla 900-1100 °C farkl cakl k dereceleri denenerek, standart olarak 1000°C kabul edildi. Astar k rm çamur ve ESC-1 Döküm çamuru (1000-1030COde pi irilen, Eczac ba ’n n üretti i döküm çamuru markas ) ile haz rlanan seramikler üzerine uyguland . ki farkl çamur (bünye); astar n farkl yüzeylerde hangi sonuçlar verece ini tespit edebilmek amac yla kullan ld .

Bu çal ma; ham seramik yüzeyler üzerinde daha önce kullan lmam killer ve bilinen oksitler kullan larak astar haz rlamay , elde edilen astarlardan farkl sonuçlara ula ma amac yla yap lm r.

(23)

NC BÖLÜM

1.1.SERAM N TANIMI VE TAR HÇES

Seramik sözcü ünün kökeni, Yunanca “kil, çömlekçi topra ” veya “topraktan yap lm kap” anlam na gelen “keramos” sözcü ünden gelmektedir (Tekin, 2005: 183). “Keramos” sözcü ü ayn zamanda arap içilmesi gelenekle mi törenlerde ve ölenlerde, arap ve di er ba ka içkileri içmek için bardak yerine geçmekte olan boynuz kaplar içinde kullan lmaktayd . Bu sözcük bat dillerinde; Frans zca, ceramique; Almanca, Keramik; ngilizce, ceramic; Rusça, keramika; Türkçe de ise seramik olarak bilinmektedir. (Özen, 2002:5).

Türkçede zengin bir tarihsel gelene e dayanan kilden yada çamurdan biçimlendirilerek f nda pi irilen, yüzeyleri s rlanan yada mat b rak lan her türlü toprak, çini yada porselen i lerin tümü için seramik yada keramik deyimi kullan lmaktad r ( Özen, 2002:5). Arseven(1995:1027); ise eski Türklerin kurudu u vakit sertle en ve damlar üzerine örtülen özlü balç a ‘keren’, güne te kurutulan toprak tu laya ‘kerpiç’, damlara örtülen pi mi toprak levhalara da ‘keremit’ veya ‘kiremit’, yo rulmu ve kar lm balç a ‘karma’, kuruyunca kat la an baz cisimlere de ‘kerme’ ad verdiklerini ifade etmektedir. Bu tabirlerin ‘keramik’ sözüyle bir münasebeti göze çarpmaktad r. Türklerin bu nevi çanak çömlek yapan eski bir millet olmas itibariyle, bu kelimenin kökenini Türkçede aramak dil bilimcilerimize dü en bir görev olarak belirtilebilir. “Keramik” sözcü ünün Türkçe de geçen “keremit” yada “kiremit” sözcükleriyle yak n ili kisine kar n, bugün dilimizde seramik olarak, Frans zcadan Türkçeye geçmi biçimiyle kullan yor olmas Frans z kültürünün Ça da Türk Kültürü üzerindeki etkisinin pay olarak dü ünülebilir (Özsezgin, 1998: 28).

Seramik su ile hamur haline getirilen her nevi topraktan yap p f nda pi irilerek sertle tirilen çanak, çömlek ve bu gibi e yaya ve bunlar yapma sanat na verilen add r (Karadeniz,1997: 1).

Teknolojik aç dan seramik sözcü ü anorganik maddelerin belirli ölçüde haz rlan p harmanlanmas , biçimlendirilmesi ve kurutularak pi irilmesi yoluyla elde edilen ürünler eklinde bir tan m yap labilirken (Ayda,2001: 7), di er taraftan hammaddesi kil olan elle, kal pla yada tornada biçimlendirilmi ve f nlanm her tür obje olarak da söylenebilir (Sözen-Tanyeli, 1986:213). Ayn zamanda seramik, metaller ve bunlar n ala mlar d nda

(24)

kalan tüm anorganik malzemelerden üretilen ürünlerdir. Bununla birlikte seramik günümüzde öyle de tan mlanabilir; Metal ve ala mlar d nda kalan inorganik say lan tüm mühendislik malzemeleri ve bular n ürünlerinden olan her ey seramiktir (Karadeniz, 1997: 1).

Kullan lan hammadde, ekillendirme yöntemleri, pi irme ve s rlama gibi üç ana özelli e sahip olan seramik, insano lunun tan ilk malzemelerden birisi olmu tur. Bu üç ana özellik, pi irilmeden balç k denilen çamurdan yap lm kap-kacak ve basit tu lalar

eklinde günümüze gelmektedir (Uysal,2004: 8).

Serami in tarihsel süreci ile ilgili farkl bilgilere rastlanmaktad r. lk serami in M.Ö. 4000 ve 2000 y llar aras nda ortaya ç kt belirten ara lar (Arcasoy,1983) yan nda M.Ö. 6000’ de Çatalhöyük’te seramik e yalar n yap lmaya ba land belirten ara larda (Kaya, 2009: 1) vard r. En eski seramik buluntulara Türkistan’ n A kava, Filistin’in Jericho bölgelerinde ve Anadolu’nun çe itli höyüklerinde rastlanmaktad r. Anadolu da en eski seramik buluntular Çatalhöyük ve Hac larda kar za ç kar (Resim1). Bunlar Neolitik ça a ait ilk kültür kal nt lar r. ran, Mezopotamya ve M rda yap lan kaz larda M.Ö. 4000-3000 y llar na ait çe itli seramikler bulunmaktad r (Arcasoy,1983).

Resim 1: M.Ö. 6000 y llar na ait Hac larda bulunan astarl kap.

Kaynak: Çobanl , 1996: 3.

M.Ö. 2000 y llar nda f n atmosferindeki indirgen-yükseltgen tekniklerinin bulunmas ve oldukça iyi kullan larak ilk seramik drenaj borular n üretilmesi dikkate de er çal malardand r (Özen, 2002:7).

(25)

M.Ö. 6000-5000 y llar nda seramik e yalar s rlanmaya ba lanm r. Serami in tarihçesinde serami in dekorlanmas , seramik s n bulunmas ndan daha önceki devirlere kadar uzan r. lk dekor tekni inin uygulanmas nda yard mc araç insan elidir. Çanaklar parmak bast rarak, kaz yarak süsleyen insan, sonradan do adaki renkli topraklar kullanm ve giderek astar tekni ine ula an dekor yöntemleri geli tirmi tir.

Seramik f nlar n geli mesi, yap mlar , ekilleri, yap malzemeleri ile ça lara ve bölgelere göre de iklikler gösterir. Deneyimler sonucu insan aç k ate i, kapal mekanlara ta yarak Milattan önceki y llarda. ilk seramik f n örne ini yapm r (Karadeniz, 1997: 3).

1.2.SERAM K HAMMADDELER

Seramik hammaddeleri, özlü ve özsüz hammaddeler olmak üzere, iki gruba ayr rlar.

1.2.1.Özlü Seramik Hammaddeleri

Özlü seramik hammaddelerini kaolinler, killer ve bentonitler olarak grupland rabiliriz. Bunlar su ile yo rulabilen, ekil verildi inde o ekli da lmadan koruyan hammaddelerdir. Kendi aralar nda olu um ko ullar na göre olu turduklar tane irilikleri, yo rulmalar için alabildikleri su miktarlar yla özlülük derecelerine göre ralan rlar. Buna göre en özlü hammadde olarak bentonit, daha az özlü olarak çe itli yap lardaki killer ve en özsüz olarak da kaolinleri gösterebiliriz (Çobanl , 1996: 24). 1.2.1.1. Kil ve Kaolinler

Killer kimyasal bile iklerine ve yap lar na göre s fland r. Bu gruba plastik seramik hammaddelerde denir. Kil ve kaolinler olu um bak ndan birbirlerine benzerler. Yap lar na göre; ekilsiz (amorf) ve kristalli olmak üzere iki ana grupta toplan r. Kristalin killerinde atomlar n iç dizili leri iki tabaka halindedir. Tabakalardan biri SiO2,di eri ise

Al2O3 tabakalar eklindedir (Kibici, 2005: 21).

Killer ve Kaolinler aras nda baz belirgin farklar vard r;

Kaolinlerin yap nda yabanc maddeler az oldu undan pi me renkleri beyazd r. Kaolin kristalleri, kil kristallerinden daha büyüktür. Bu nedenle killer daha plastiktir ve kuru mukavemetleri daha fazlad r.

(26)

Killer çabuk zinterle ir. Kaolinler ise ate e daha dayan kl r (Karadeniz, 1997: 5). 1.2.1.1.1. Kaolinit Gurubu

Al2O3.2SiO2.2H2O bile imli olup, elektron mikroskopta ince levhalar halinde

görülür. Kuru küçülmesi ile plastisitesi azd r. Çaplar 1-5000 mikron aras ndad r. Saf kaolinit kristali 1750°C de erir. Do ada saf kaolinit yataklar na pek fazla rastlanmaz. Genellikle bu yataklar demir oksit, silisyum dioksit, kalsiyum karbonat ve silikat türünden mika gibi yabanc maddeler içerir. Kaolin genellikle beyaz seramiklerde kullan r. Bu sebeple kaolinin saf olmas istenir (Karadeniz, 1997: 4). Bu gurubun mineralleri kaolinit, dikit, halloysit ve narkittir (Kibici, 2005: 22).

1.2.1.1.2. Montmorillonit Gurubu

(OH)4.(Al4Fe4Mg)4.Si8O202H2O bile imindedir. Üç tabakad r. Bu kil mineralleri

daha çok alkali ve toprak alkali tuzlar ndan olu ur. Bunlar tabakalar aras na girerek o tabakalar n hacimlerinin artmas na sebep olur. Renkleri çok de iktir. Beyaz, sar , aç k ye il, mavimsi ve siyah mt rakt r (Kibici, 2005: 22).

Bu gruptaki kil minerallerinin genel yap lar kaolinit gibi alüminyum silikat olmalar na kar n farkl bir görünüm içindedirler. Yap lar nda Mg, Ca, Fe ve Zn gibi elementler ta rlar (Karadeniz, 1997: 5).

1.2.1.1.3 llit Gurubu

(OH)4.K4(Al4Fe4Mg4).(Si8-4Al).O20 bile imindedir. llit gurubu, Montmorillonit

gurubu ile kaolinit gurubu aras ndad r. Genellikle kil mineraline benzerler. Yani üç tabakad rlar. Atom say Montmorillonit’e benzerlik gösterir. Potasyumca zengin ortamlarda olu urlar (Kibici, 2005). Plastiklik ve uzun bir vitrifikasyon aral na sahip olmas n getirdi i olumlu pi me özelli i nedeni ile çe itli oranlarda seramikte kullan rlar (Karadeniz, 1997: 5).

1.2.2 Özsüz Seramik Hammaddeleri

Çok ince ö ütülebilseler bile, su ile kolayca ekil verilemeyen, ekil verilmeye çal ld nda bir d etken taraf ndan eklini kolayl kla kaybedip da lan maddelerdir. Anorganik özsüz maddeler kat ld klar seramik çamurunu özsüzle tirerek plastisitesini azalt rlar. Genelde çamurun kuru direnç, kuru küçülme ve pi me küçülmesini de

(27)

azaltarak, su emmeyi artt rlar. Ayn zamanda çamurun kuruma süresini k salt rlar ve pi me özellikleri ve pi me s cakl n aral da etkilerler (Çobanl , 1996: 27).

Özsüz seramik hammaddelerin baz lar ergitici olarak da kullan r. Kvartz, Feldspat, Dolomit, Boksit, Magnezit gibi baz hammaddeler özsüz olarak bilinir.

1.2.2.1 Kvartz

Oksijenden sonra dünyada en çok rastlanan maddedir. Silisyumun bir bile eni olup, SiO2 kimyasal formülüyle bilinir. Yeryüzünün bilinen k sm n %25 ‘ini olu turur

(Karadeniz, 1997). Kvartz sert bir madde olup, suda hemen çözülmeyen silikat tanecikleri ve kristalleri ta lar n parçalanmas nda serbest kal r ve su ile bir yerden di er bir yere ta lar nda yontulur (Çobanl , 1996). Saf kvartz daima renksiz ve saydamd r. Volkanik kayaçlar n bile iminde % 12 oran nda bulunur. Ufalan p da lmas yla belli irilikte çak l ve kumlar meydana gelir. Topraklarda ise önemli miktarda kvartz’a rastlan r. Kvartz kumlar kireç ile kar larak harç yap nda, çimento ile kar larak ince ve kal n

valarda da kullan lmaktad r (Uz, 2000: 388).

Kvartz 1500-1700°C de erime noktas ula r (Çobanl , 1996: 28). Kvartz katk çamurlarda u etkileri gösterir;

Pi mi çamurda gözeneklilik ve su emme kapasitesini art r. Kuru ve pi me küçülmesi de erlerinde azalma ortaya ç kar r. Katk oran n çok artmas ile birlikte küçülme yerine büyüme görülür (Karadeniz, 1997: 6).

1.2.2.2 Feldspat

çerisinde belli say da alkali bulunduran alümina silikat olarak tan mlanmaktad r. Do al feldspatlarda Na, K, C, Li, Ba, Cs gibi elementler farkl oranlarda yer almaktad r (Karadeniz, 1997: 6).

Feldspat dünya yüzeyini olu turan kabukta en fazla bulunan mineraldir (Canduran,2004: 8).

1.2.2.3 Dolomit

Kalsiyum karbonat ile magnezyum karbonat n do ada e it ekilde kar sonucunda dolomit meydana gelmektedir. CaCO3.MgCO3 bile imindedir. Dolomitin

içerisinde % 56 CaCO3, % 44 MgCO3 bulunmaktad r. Dolomitten genellikle ate e

(28)

1.2.2.4 Boksit

Al2O3.2H2O bile imindedir. Su içeren bir alüminyum oksittir. Do ada % 25’e kadar

Fe2O3 ile kar k olarak bulunmaktad r. Esas yap n Al2O3 olmas ndan yararlan larak,

boksitten ate e dayan kl tu lalar n yap için kullan lmaktad r (Karadeniz, 1997: 7). 1.2.2.5 Magnezit

MgCO3 bile imindedir. Do ada sert parçalar eklinde, kristal ve amorf olarak

bulunmaktad r. Saf magnezit’in zinterle me ve erime noktalar birbirinden uzakta bulunmaktad r. Bu özelli inden yararlan larak magnezitten, ate e dayan kl tu lalar yap lmaktad r (Karadeniz, 1997: 7).

1.3. ASTARIN TANIMI

Seramik teknolojisinde, kuru kil ve suyun belirli oranlarda kar mas ile elde edilen, ince taneli tabakaya astar denir.

Astar, bir seramik ürünün yüzeyine uyguland nda onun rengini de tiren, ürüne baz dekoratif de erler katan renkli bir kil tabakas r (Çobanl , 1996: 1).

Renkli çamur, yar s halde ürünün yüzeyine dekoratif amaçlarla kullan ld nda astar yada angop olarak, kat yada s renklendirilmi çamurlar ile yap lan ekillendirmeler ise renkli çamur tekni i olarak tan mlan r. Bu tan m ngiltere de Coloured Clay, Almanyada Farbiger Ton, Fransa da Argile Colore, Japonyada, Neriage yada Nerikomi olarak bilinir (Uzuner, 2005: 99)

Seramikte astar olarak tan nan madde, esas ürünü olu turan çamurun üzerine çekilen ince çamur tabakas r. Seramik çamurunu kaplayan bir malzeme olarak dü ünüldü ünde, astar n seramik s ndan ayr lan belirgin özelli i vard r; Örne in astar s r gibi cams bir madde olmay p, yap ve doku özelli i ile topraks ve matt r. Bu özeli i ile astarlar, seramik s n aksine, renk veren maddeler için iyi bir çözücü ortam yaratmazlar. Astar n renklendirilmesindeki ba ar , renk verici madde ile astar n mümkün olan en iyi düzeyde homojen kar lmas ile elde edilir (Arcasoy, 1988: 145).

Astar, bünyenin rengini gizlemek ve yüzeyde pürüzsüz görünüm sa laman n yan nda dekoratif amaçla ya çamurlar üzerine uygulanan dekor yönteminde de kullan r. Ya çamurlar üzerine kullan lan dekor yönteminde kendi renklerinde

(29)

uygulanabildi i gibi belirli oranlarda oksit ve boya ilavesi ile renkli olarak haz rlanarak da uygulanabilir (Sevim, 2003: 236).

Astar yap nda, do adan ç kan renkli killer, özenli temizleme ve süzme leminden geçirilerek kullan labilir. Bundan ba ka çe itli bile imlerden haz rlanan ve çok ince ö ütülen seramik çamurlar da astar olarak kullan labilir (Karadeniz, 1996: 10).

1.4. ASTARLI SERAM KLER N TAR HÇES

Tarih boyunca hemen hemen her kültürde seramik sanat n, toplumsal kimlikle hayati bir ba olmu tur. Bu ba müzelerin ço unda sanatç lar n kendilerini toprakla nas l ifade ettiklerini gözlemleme imkân sa lar. Seramik çal malar nda kullan lan baz teknikler, tarih öncesi dönemlerden günümüze dek, de meden gelmi tir.

lk astar boyal seramikler, dokuma ve sepet endüstrisinin daha da önemlisi, an tsal boyuttaki duvar resim örneklerinin ola anüstü bir ekilde geli ti i Anadolu’daki yerle im alanlar nda görülmektedir (M.Ö. 5000-5500). Bu yerle im alanlar , geçmi te büyük bir seramik endüstrisinin merkezi aras nda oldu una ili kin deliller bulunan, seramik kaplar ,

rm a boyalar ile resimleyen Hac lar ve Çatalhöyük yöreleridir (Resim 2).

Resim 2: Tap nak A. III. 1 in do u duvar ndaki dans sahnesi (Çatalhöyük).

(30)

Bu yörelerde krem rengi astar üzerine k rm a boyas ile bir cins demirli k rm kil kullan larak yap lan geometrik desenli ürünler zaman zaman perdahlanm , mükemmel örneklerdir (Çobanl , 1996: 2) (Resim 3).

Resim 3: Bo azköy/ Büyük kale, k rm , beyaz astarl ,bo a ritonlar

Kaynak: Darga, 1992 : 41.

Seramik sanat nda renk kullan n astar ile ba lad söylenebilir. Bunun yan s ra büyük miktarda renklendirici oksit ve pigment boyalar n kat lmas yla hamurlar n kütle halinde boyanmalar henüz M.Ö. 2100 y llar nda Eski M rda bilinen bir yöntemdir. r çamuru veya M r cam olarak da tan mlanan bu bünye, bilinen en eski renkli bünye ve seramik s n da atas olarak kabul edilmektedir (Uzuner, 2005: 100).

Paleolitik Ça da insanlar entelektüel hayatla ilgili birtak m sanat eserleri yapmaya ba lam lard . Ma ara duvarlar na ve çe itli objeler üzerine baz bitkilerin sular , hayvan ya ve k rm veya sar topra n kar lmas ile olu an bir boya kullan larak yap lan; boyal resimler, gravür, alçak kabartmalar ile heykelcikler, Paleolitik sanat n örneklerindendir.

(31)

Anadolu’da bugüne kadar tan nan en geli mi Kalkolitik ça kültürü Hac larda kar za ç kmaktad r. Teknik ve form aç ndan ileri bir düzeye eri mi parlak perdahl , tek renkli çanak çömleklerin yan s ra zengin bezeklere sahip boyal çanak çömlekler giderek art göstermektedir. Boyal olanlar krem yada pembemsi sar renkte zemin üzerine k rm ms kahverengi ile yap lm çömlekler, iri vazolar, dikdörtgen çanaklar, küpler ve testiler de ik kap formlar aras ndad r (Resim4).

Resim 4: Anadolu Medeniyetler Müzesi - Hac lar

Kaynak: The Anatollan Civilisations-I Prehistoric/Hittite/Early Iron Age, 1983:39.

Eski Tunç Ça nda çanak çömlek yap lm , ancak tek renkli ve çok az boya ile süslenmi tir. Boyal kaplar daha çok k rm ve aç k zemin üzerine koyu renkle süslüdür. Gerek kaz ma gerekse boya ile süslü olan kaplarda motif daima geometriktir. Bu dönemde pi mi toprak kaplar n basit olmas n nedeni, madeni kaplar n ço almas ndan kaynaklan r. Eski Tunç Ça kaz merkezlerinde madeni kap taklidi seramikler bulunmaktad r. Kaplar n genel görünümü madeni kaplara benzetilebilmesinin kayg ndan perdahlama do mu tur. Bronz kaplara benzetilmeye çal lan seramik

(32)

kaplarda siyah astar ve çok kuvvetli perdah görülmesi, bu rekabetin serami e yans mas n en güzel örne idir.

Koloni Ça nda çömlekçilik çark yayg n bir ekilde kullan lmaya ba lan r. Ça n boya ile bezeli seramikleri krem zemin üzerine siyah, kahverengi ve k rm olup, geometrik ekillerle süslenmi tir (Karadeniz, 1996: 11-23) (Resim5).

Resim 5: Elaz Müzesi – Erken Bronz Ça

Kaynak: The Anatollan Civilisations-I Prehistoric/Hittite/Early Iron Age, 1983:39.

Dünya seramik tarihinde astar örneklerine bak ld nda Klasik Yunan kültüründe yüzey süslemesi özelli i ön plana ç kmaktad r. S n kullan lmad Yunan seramiklerinde, bu gün hala parlakl kaybetmeyen s ra benzer bir astar kullan lmaktad r. Yüksek oranda demir oksit kullan yla ortaya ç kan bu etki, bol oksijenli pi irim ortam nda indirgeme yap larak ferik oksidin ferrous okside dönü mesinden ötürü k rm renkli astar n siyaha dönü türülmesinden elde edilir. Romal lar astar kullanmay Yunanl lardan ö renirler. Ö rendikleri astar, alkali eklenen ince taneli astar “K rm Parlak ler”, “Samanian Seramikleri” ve “Terra Sigillata “ isimlerini al r (Canduran, 2005: 22).

Bizans serami inde de astar kullan yayg nd r. K rm çamurdan yap lan i ler, beyaz astar ile astarlan r ve sgrafitto ile süsleme yap r. ngiltere de demir ça s ralar nda

(33)

geli memi olan seramik talya Gaul’den gelen istilac lar taraf ndan geli meye ba lam r. slam serami i ise M r ve Mezopotamya’n n seramik gelene inin bir devam r. Do u ran’da Afganistan, Semerkant ve Ni apur’da 9 ile 11. yüzy llar aras nda astar boyal tabaklara rastlan r (Çobanl , 1996: 12).

M.S. 918-1392 y llar aras nda Kore de farkl bir astar süsleme yöntemi ortaya km r. Bu teknik geli erek Japonya ve di er ülkelere yay lm r. Orta Amerika’da spanyollar n 16. yy’daki istilas na kadar Avrupa ve di er dünya ülkelerinden farkl astar dekorlar kullan lm r. talya’da Mayolika tekni inin 16. yy da yayg nla mas na kadar astar kullan çok yayg nd r. Almanya’da astarl seramiklerle birlikte kur unlu s r ortaça dan beri kullan lmaktad r. Bununla birlikte siyah, beyaz, k rm , ye il astarlar ile yap lan astar ak tma yöntemi kullan lm r. Bu astarlar n üzerine demir, bak r ve mangan oksit kullan larak da dekorlama yap lm r (Çobanl , 1996: 12).

Günümüzde astar sanatsal aç dan belki de bir seramik sanatç n en çok kullanabilece i tekniklerden biri olmas na ra men tarihteki ihti aml dönemlerini koruyamamaktad r.

1.5. ASTAR HAMMADDES OLARAK K N ÖNEM

Seramikte kullan lan hammaddelerin içinde hem teknolojik, hem de miktar aç ndan en önemli madde kildir. Killerin bir çok kullan m alanlar vard r. Seramik, çimento, petrokimya, tu la, ka t, kiremit, elektrot, refrakter, cam, in aat ve izalatör endüstrileri bu alanda say labilir. Dünyada ve Türkiye literatürlerinde seramik killer; kil, kaolin, refrakter killeri, bentonit ile birlikte de erlendirilmektedir (Çiçek, 2003: 5).

Seramik Çamurunun ana maddesi olan kil, su ile plastiklik kazan p biçimlendirilen, kurutuldu unda belli bir oranda dayan kl k kazanan, önceden belirlenen larda pi irilerek sertlik kazanan do al bir maddedir. Seramikte kullan lan kil, en eski ve en yararl hammadde olarak do ada kolayca bulunmaktad r ( Çiçek, 2003: 5).

Killer, sulu alüminyum silikatlar olup bu s flama içerisindeki tüm mineraller için partikül boyu 1/256 mm. veya 4 mikron olarak verilmektedir. Daha büyük boyutlar kil kavram na dahil edilmemektedir (Çiçek, 2003: 5).

Kil; çok ince taneli bir mineral olup, tane boyu 0,02 mm. den küçüktür. Kili olu turan ana eleman alüminyum içeri i yüksek olan minerallerdir. Kil minerallerinin ba nda kaolin gelmektedir (Uz, 2000: 408).

(34)

Kil, kimyasal bile imindeki olu um zaman ve olu um eklindeki farkl k, kristal yap lar n büyüklüklerinden dolay farkl özellikler göstermektedir. Kil minerallerinin olu abilece i bir ortam n bulunmas , kil mineralinin olu umunda çok önemli bir etkendir. Kil yataklar n olu umu s ras nda ortam alkali olursa, kil minerallerinden sadece montmorillanit meydana gelmektedir. Ortamda potasyum hakim olursa, potasyumca zengin mikal kil mineralleri olu maktad r (Kibici, 2005: 21). Seramik yap nda kullan lacak killerin e it tane boyutunda olacak ekilde ö ütülmesi gerekmektedir (Uz, 2000: 411).

Killer, esas olarak granit türü feldspatik kayalar n, zaman içinde a nmas ndan meydana gelmektedir. Bunlar bulunduklar yere göre iki ana grupta toplanabilir;

Kal nt Killeri ( Birincil Killer ) Çökelti Killeri ( kincil Killer )

Ana kayan n oldu u yerde bulunan killere Kal nt Killeri ad verilir. Burada bulunan kil yataklar yüksek oranda kaya parças içerdi inden buralardan saf kil elde etmek için bir temizleme süresine gerek duyulmaktad r. Bu killerin en belirgin özellikleri kaba dokular , ya dirençleri, di er killere oranla daha az plastik olu lar ve pi me sonundaki beyazl klar r. Kaolin kal nt killerinin en yayg n görüneni ve en de erli olanlar r (Karadeniz, 1996: 27).

Çökelti killeri ise, yükseklerdeki kaya kütlelerinden su, rüzgar yada buzul hareketlerinin etkisiyle sürüklenerek, alçak yerlerdeki çukurlarda biriken taneciklerin olu turdu u killerdir. Bunlar ta nma s ras nda toplad klar serbest silis, demir oksit, organik maddeler, kireç ve benzeri yabanc maddelerin miktar na ba olarak renk, doku ve bile im farklar göstermektedirler. Bu killer ate e dayan kl , kolay eriyen ve camla abilen killer olarak adland lmaktad rlar (Karadeniz, 1996: 28).

1.6. ASTAR B LE KLER VE ASTAR HAZIRLANMASI

Astarlar fiziksel görünümlerine, kimyasal yap lar na ve içeriklerine göre fland rlar. Ayr ca astar n kullan laca bünye, bünyenin ya , kuru, bisküvi olmas , pi irme haz rlayaca z astar n yap belirlemektedir. Buna göre astar ana bünyeden veya farkl bile ikler kullan larak haz rlanmaktad r.

(35)

Farkl killer, tebe ir, kaolin, feldspat, kvartz, boraks, renk veren oksit ve seramik boyalar gibi farkl bile imleri kullanarak farkl renk ve özelliklerde astarlar haz rlanmaktad r (Çobanl , 1996: 23).

1.6.1 Farkl Bile ikler Kullanarak Astar Haz rlanmas

Farkl bile ikler kullanarak astar haz rlamada genellikle astar n içerisine konulan maddeler; ince taneli killer, kaolinler, ergiticiler (flux), dolgu maddeleri, ba lay lar, opakla lar ve renklendiriciler olarak grupland r (Çobanl , 1996: 23).

1.6.2 Ana Bünyeyi Kullanarak Astar Haz rlanmas

Ana bünye kullan larak astar haz rlamada renk, ton, çamurun çekmesi gibi faktörler uygun ise en yayg n tekniktir. Bu yöntemde ortaya ç kabilecek olan küçülme farkl klar olmayaca ndan daha rahat bir çal ma ortam sa lan r. Bu tür astarlar ürün üzerine püskürtme, ak tma, dald rma ve f rça ile boyama yöntemleri uygulanabilir. Astar n iyi tutunmas için ürünün nemli ve çekmeye ba lamam olmas r. E er astar kil deri sertli inde iken uygulan rsa ürün kendi bünyesinde küçülme eylemine girmi olaca ndan astar gev er ve ürün küçüldü ünde çatlar, kabuklan r. Di er bir zorluk ise koyu renk bünyelerde ortaya ç kar. Bu tür bünyeler ile aç k renkli bir astar haz rlamak mümkün de ildir. Böyle durumlarda farkl bir astar bünye kullan r. Kullan lan astar n ana bünye ile ayn oranda çekme küçülmesine sahip olmas gerekir.

Ana bünyenin yap olu turan kilden yararlanarak astar yap laca nda kullan lacak kil suland ld ktan sonra, istenilen inceli e gelene kadar dinlendirilir. Dinlendirilen çamur elekten geçirilir ve tekrar dinlenmeye b rak r. E er kil içerisinde silis oran yüksek ise bir süre de irmende ö ütülesi yararl olur (Çobanl , 1996: 31 ). 1.6.3 Astarlar n Renklendirilmesi

Farkl yap ve renklerde do al killer ile renk veren metal oksitlerin katk yeni astarlar olu turur. Renklendiriciler astar çamuruna kar lmadan önce 1/10 oran nda renksiz astar çamuru ilavesi ile küçük de irmenlerde ö ütüldükten sonra kalan astara kar r. Bu i lem ile renklendirilen astar içinde boyalar n da lmayan noktac klar halinde yay lmalar önlenerek, boya zerreciklerinin astar içinde ayn uyumda da lmalar sa lanm olur. Astara ekleyece imiz renklendirici boya ve oksitleri ö ütme olana yoksa, porselen havanlar içinde dövüp, arkas ndan su ilave ederek birlikte kar rmak

(36)

gerekir. Bu i lemden sonra astar 200’lük eleklerden geçirilir. Haz rlama i lemi sonunda astar birkaç gün dinlenmeye b rak r. Kullan lmadan önce tekrar 100’lük elek ile süzülerek haz r hale getirilir (Çobanl , 1996: 34 ).

1.6.3.1 Renk Veren Oksitler le Astarlar n Renklendirilmesi

Astarlar n renklendirilmesinde s rlarda kullan lan oksitler kullan r. En yayg n olarak kullan lan oksitler, demir oksit (FeO, Fe2O3, Fe3O4), kobalt oksit (CoO, Co2O3,

Co3O4), krom oksit (Cr2O3), mangan oksit (MnO2), bak r oksit (Cu2O, CuO) ve kalay

oksit (SnO2)’ d r.

Bu oksitlerin ilavesi sonucu ortaya ç kan astar renkleri, pi irilmi effaf s r alt nda görüldü ünde, renklendirici oksidin s ra direk katk ile meydana getirilen renklere benzer, hemen hemen ayn etkiyi verir. Yak n etkiyi alabilmek için astara kat lan renk verici oksit oran renkli s r elde etmek için kat lan oksitlerin, farkl oranlarda ve farkl oksitler ile kar p kullan ld klar nda çok zengin bir renk skalas elde edilebilir (Çobanl , 1996: 34).

1.6.3.1.1 Demir Oksit

Demir oksit, neredeyse dünya üzerinde bulunan en yayg n renklendirici oksittir. Do ada de ik ekillerde % 7 oran nda bulunur. Dünyada insano lunun yaratt tu la, kiremit, beton ve camda az yada çok demir bile ikleriyle renklendirilir (Güngör, 2002: 3).

Resim 6: Demir oksit

Demir oksit renk veren oksitlerin en önemlilerindendir. Seramik astarlarda demir oksit genellikte Fe2O3 olarak s kça kullan r. Demirin bu oksiti k rm renkte olup

(37)

(Fe2O3), mineral ismi Hematit olarak bilinir (Resim 6). Fe3O4 olarak astarlar n

renklendirilmesinde kullan lan siyah demir oksidini mineral ad ise Magnetitdir.

Astarlar n renklendirilmesinde demir oksit ile katk oranlar ve pi irim türlerine göre sar dan kahverengiye, griden siyaha kadar de en renkler elde edilir. K rm demir oksit indirgen pi irimde bir flux olarak da kullan r. Astar bünye içine % 2-40 oran nda k rm demir oksit katk yla kahve-sar renklerden, koyu kahve hatta siyaha yak n renk elde edilir. Demir oksit ile renklendirilen astar s rlanmad nda tu la k rm , kahverengi tonlarda görülür (Çobanl , 1996: 36 ).

Demir oksit Çin serami inde s r renklendiricisi olarak yayg n bir ekilde kullan lmaktad r (Güngör, 2002: 3).

1.6.3.1.2 Mangan Oksit

Mangan, siyah toz halinde mangan dioksit, MnO2, pembe renkte mangan karbonat,

MnCO3 olarak iki biçimde kullan r. Her iki biçimde de ayn rengi vermesine ra men

mangan karbonat daha ince, saf oldu undan dü ük s cakl klarda daha az benekli bir görünüm verir. Astar s rs z kullan ld nda kahverengi ve griyi an msatan mat bir renke bürünür. Mangan dioksit 1200°C lerde ergitici görevi üstlenir. ndirgenmi atmosferde ise, buharla maya yönelik bir yap gösterir.

Mangan oksit genellikle seramik astar ve s rlar renklendirilmesinde kullan r (Çobanl , 1996: 38) (Resim7).

(38)

1.6.3.1.3 Kobalt Oksit

Kobalt cevherinin mavi renk vermesi 1540 y nda bir cam imalatç olan Christopher Schurer taraf ndan ilk defa bulundu u baz kaynaklarda belirtilmektedir. Buna ra men ortaça da kullan ld bilinir (Çobanl , 1996: 38 ).Bununla birlikte kobalt elementi 1742’de Brant taraf ndan ayr lm r (Dayton, 1978: 349).

Kobalt oksit ile seramik astarlar nda aç k maviden, koyu laciverde hatta siyaha kadar de en renkler elde edilir. Siyah kobalt oksit (Co3O4) ve pembe renkte kobalt

karbonat (C°CO3) biçiminde bulunur. Farkl pi irim ko ullar nda mavinin tonlar verir.

En kuvvetli renk veren oksittir. Astar n içerisine % 2 oran nda kobalt oksit kat lmas bile koyu mavi rengini vermeye yeterlidir.

Kobalt bir ergiticidir. 1000°C-1040°C gibi dü ük s cakl kta eriyebilir, s r içerisinde da r.yüksek dereceli bisküvi i lerde kobalt çok fazla zinterle ir ve sertle ir. Bu yüzden yüzeyi s rlamak güçle ir (Çobanl , 1996: 40) (Resim8).

(39)

1.6.3.1.4 Krom Oksit

Seramik s rlar ve astarlar n renklendirilmesinde kullan lan en de ken oksittir. rlarda farkl pi irim ko ullar , farkl oranlar ve farkl bile ikler ile kullan ld nda rm , sar , pembe, kahverengi ve ye ilin tonlar vermektedir. Krom oksit koyu ye il renktedir. Kuvvetli bir renklendiricidir. %2 oran nda çamura kar rsa koyu ye il bir renk verir. Daha fazlas astar mat, donuk bir ye ile dönü türür. Astar içinde % 0,5’den % 10 oran na kadar kullan ld nda sar dan koyu ye ile de en renkler elde edilir. Astar n içerisine ilave edilen oran pi irimin türüne, rengine ve yap na, pi irim derecesine göre ayarlanmaktad r (Çobanl , 1996: 40) (Resim9).

Resim 9: Krom oksit

1.6.3.1.5 Bak r Oksit

Ça lardan beri bak r kullan lan metallerden biri olan, onun bronz ala mlar ndan dolay ile bir ça a ad veren ve tarih öncesinden bu yana ya am zdaki önemini

(40)

yitirmeden gelen bir maddedir. Bak n bu kadar önemli olma nedeni, demir ve ala mlar ndan sonra en çok kullan lan metal olmas nedeniyle, çok yüksek iletkenli i, tel ve levha halinde çekilebilme, kolayca dövülüp ekillendirme, a nmaya kar dayan kl k, güzel rengi ve özellileri bir arada toplanmas r (Uz, 2000: 410).

Bak r oksit ye il ve ye ilin tonlar vermektedir. Bak r oksit katk ile yap lan astarlarda, kur unlu s rlar alt nda çimen ye ili ve tonlar , boraksl s rlar alt nda mavimsi-ye ilimsi renkler elde edilir. Oksidasyonlu pi irimde parlak turkuaz renk olu turur. Redüksiyon pi irimde ise, astara % 1 yada daha az bak r oksit ilave ederek boraks ve kalsiyum içeren s rlarda k rm , kan rengi elde edilir. Di er redüksiyon s rlar nda sonuç, daha mat ve kahverengimsi k rm olur.

Bak r oksit zengin bir renk potansiyeli için s ra gereksinim duyar. % 2 bak r oksit ilavesi ile haz rlanan astar, üzeri s rlanmadan pi irildi inde uçuk grimsi bir ye il olur. Ayn astar kur unlu s r alt nda parlak çimen ye ili rengini al r. % 8 bak r oksit kat lan astar koyu siyaha yak n ye il bir renk verir. Bak r oksit de demir oksit gibi çok kuvvetli bir ergiticidir (Çobanl , 1996: 42).

(41)

1.6.3.1.6 Kur un Oksit

Silikat kar mlar n içinde çok iyi bir ‘ergiticilik’ görevi yapan kur un oksit, renk veren oksitler için iyi bir çözücüdür. S rlarda çok fazla kullan r. Erime noktas 880°C’dir. Kur un bile iklerinin ço u zehirlidir. G da maddeleri için üretilen seramik kaplar n rlar n içinde PbO kullan lacaksa, gerekli olan Kur un hiçbir zaman sülyen (Pb3O4),

mürdesenk (PbO) ve kur un karbonat (PbCO3) bile ikleri eklinde olmamal r. Bunlar n

yerine, kur un oksidin genellikle silisyum dioksitle birle erek kur un silikat bile imi (PbSiO3) eklinde s rçala ld ve zehirsiz olan kur unlu s rçalar kullan lmal r

(Arcasoy, 1983: 166).

Kur unlu s rlarda SiO2 art larak kur un çözünürlü ünü azaltmak için ara rmalar

yap lm r. Kur un silikat kökenli s rlar n kullan nda s olu turan cam n rengini sar ya dönü türür. Sar rengin giderilmesinde kur unun k smen SiO2 ve B2O3 ile

ba lanmas önerilebilir. Kur un bünyeyi yumu atarak esneklik kazand r, erime noktas dü ürür. Kur un oksit katk ile istenildi i kadar ak kan yap labilen s rlar artistik ak

rlar olarak kullan rlar (Arcasoy, 1983: 166) (Resim11).

(42)

1.6.3.1.7 Bor Oksit

Bor oksit, kalsiyum borat (CaO.B2O3.6H2O), çinko borat(ZnO.2B2O3) veya çe itli

borlu s rçalar eklinde kullan r. B2O3, erime s cakl klar kolayl kla dü üren en yayg n

oksitlerden biridir. Ancak çok fazla kullan ld nda beyaz örtücü bir tabaka olu turur. Bu örtücülük s rda ZnO ve CaO’in bulunmas ile birlikte “bor tülü” ad alt nda çok bilinen bir beyazl a sahiptir. Bor tülünün giderilerek s n saydamla mas sa lamak için s rdaki Al2O3oran artt rmak yeterlidir. S r çatlaklar n giderilmesi içinde bor oksit kullan r.

Az miktarda kullan lan bor oksit (B2O3) olumlu sonuçlar verebilece i gibi % 12’nin

üzerinde kullan lan bor oksit olumsuz sonuçlara yol açar. Yap lar nda B2O3bulunan s rlar

çizilmeye kar dirençli, parlak yüzeyli ve geni bir erime gücüne sahip olmalar gibi özelliklerde gösterir (Arcasoy, 1983: 171) (Resim12).

(43)

1.7. ASTAR UYGULAMA YÖNTEMLER

Astar uygulamalar ak tma, püskürtme, dald rma ve f rça ile dekorlama eklinde uygulan r. Sanatsal çal malarda bu yöntemlerin yan s ra sgrafitto, misina, ka t yap rma, mum eritme gibi yöntemlerle de astarlama yap lmaktad r (Çobanl , 1996: 51 ). Bu yöntemlerin bir k sm nemli veya deri sertli inde bünye’ye, bir k sm bisküvi pi irimi yap lm ürünlere ve bir k sm da kurumu yüzeyler üzerine kullan rken, di er bir k sm da bu üç a amada da kullan lmaktad r (Shafer, 1976: 86)

Astarlama i leminden önce seramik ürün rötu lanmal ve hafif nemli bir sünger ile silinmelidir. Bisküvi pi irimi yap lan ürünlerde astarlama bünyenin tozu al nd ktan sonra yap lmaktad r (Çobanl , 1996: 51 ).

1.7.1 Ak tma Yöntemi

Ak tma yöntemi genellikle ya ürünlerin astarlanmas nda s kça kullan lmaktad r. Genellikle endüstriyel ürünlerde özellikle karolarda yürüyen bantlar üzerinde ak tma

lemi yap lmaktad r.

Astarlama i leminde normal ko ullarda haz rlanan, yo unlu u belirlenen astar bir kap içerisine al r. Geni çe bir kap üzerine konulan ürünün üzerine di er elle astar ak r. Bu i lem yava yap ld nda astar ürün taraf ndan daha çok emilece inden kal n astarlan r. Astar n kal n olmas , bünyede dökülme veya çatlama ortaya ç karabilir (Çobanl , 1996: 52) (Resim13).

Resim 13: Ak tma Yöntemi

(44)

1.7.2 Püskürtme Yöntemi

Pistole ile astarlama, teknoloji geli melerin ortaya ç kmas yla gündeme gelen bir uygulama yöntemidir. Bu yöntemde astar pistole ile bas nçl hava verilerek ürün üzerine püskürtülür. Püskürtme i leminin yap labilmesi, bas nçl hava tabakas n çal mas için komprasör, pistole havaland rma kabini gibi di er alet ve gereçler olmal r. E er bu sistem sa lanmazsa en basit püskürtme i lemi yakla k 100 gr.l k cam haznesi bulunan pompal el aleti ile yap labilir. Sinek ilaçlamak için kullan lan pompalar bu amaçla kullan labilir.

Püskürtme yönteminde ya , kuru yada bisküvi pi irimi yap lm bünye astarlanabilir. Astarlama yap rken püskürtülen astar havaya kar aca ndan maske kullan lmas gerekir. Ürün döner Turnet üzerinde astarlanmal r (Çobanl , 1996: 52) (Resim14).

Resim 14: Püskürtme yöntemi

1.7.3 Dald rma Yöntemi

Dald rma yöntemi genellikle deri sertli inde, kuru yada bisküvi pi irimi yap lm ürünleri astarlamakta kullan r. Ya ürün astar içine dald ld nda yumu ay p, deforme olaca ndan bu yöntem ile astarlanmaz.

(45)

Bu yöntemde, haz rlanan astar geni a zl bir kap içine al r. Ürünler el veya ma a ile tutularak kap içindeki astara dald r. Ürünün kap içindeki bekleme süresi çok iyi ayarlanmas gerekmektedir. Gere inden fazla bekletildi inde olu an kal n astar tabakas nda çatlamalar meydana gelir. Bunun tam tersi olarak az bekletildi inde ise ince astarlanan yüzey bünyenin rengini kapat lamayaca ndan astar hatalar meydana gelir (Çobanl , 1996: 51)(Resim 15).

Resim 15: Dald rma Yöntemi

Kaynak: Çobanl , 1996: 50.

1.7.4 F rça Yöntemi

rça yöntemi kuru ve bisküvi pi irimi yap lm ürünlerin astarlanmas nda kullan ld nda daha iyi sonuçlar verir. Ya ürün üzerinde, astar yeterince emilmedi inden, f rça izleri olu ur. Bu yöntemle ürünün tümünü yada bir k sm astarlamak mümkündür.

(46)

Astarlamada f rça kullanarak çe itli ekiller yapmak olas r. Çizgisel, noktasal, naturalistik tekrarlar, vuru lar ve f rça darbeleri ile basit, ilginç desenler yap labilir (Çobanl , 1996: 53).

1.8. ASTARLAMA HATALARI

Astarlamada dikkat edilmesi gereken noktalar vard r. Bu yüzden astarlarda çe itli astar ve astarlama hatalar ortaya ç kabilir.

Astar ve astarlama i leminde astar bile imi, ö ütme süresi, dinlendirme süresi, pi me süresi, astarlanacak bünyenin ve astar n saklanaca kaplar n kirli, tozlu olmas , astar n bünye üzerine çok ince yada kal n uygulanmas , iyi süzülüp, süzülmemesi gibi pek çok neden astar hatalar na sebep olur.

Astarlar kullan lmadan önce dinlendirilmeleri gerekir. Dinlendirilmeden kullan lan astarlarda i ne deli i denilen gözenekler olu ur.

Astarlanacak ürünün yüzeyini nemli sünger ile nemlendirip, tozunu almadan astarlama i lemine ba lanmaz. Bu i lemde ürünlerin yüzeylerinde olu an nemli tabaka, astar n daha iyi oturmas sa lar, yüzey temizlendi inden toplanma gibi hatalar önlenir.

Astarlama i lemi s ras nda astar n yo unlu una dikkat edilmesi gerekmektedir. Astar pi irimden önce pullan r ve dökülürse bu astar n uyguland bünyenin küçülmesinin, astardan daha fazla olmas ndand r. Astar n uyguland bünye kapat larak küçülmesi azalt rsa bu sorun giderilmi olabilece i gibi astar çok ince uyguland nda yada kuru ürün üzerine uyguland nda da sorun çözülebilir.

Astar çok ince yada inceli kal nl bir ekilde sürüldü ünde bünyeyi iyi örtemeyece inden, alttan farkl renkli bünyenin görünmesine neden olur.

Astarlanacak seramik ürün çok ya ise dald rma yöntemi ile astarlanmaz, püskürtme yada ak tma yöntemi ile astarlanmas tercih edilir. Astar pistole ile püskürtülüyorsa üç kez püskürtmek yeterli olacakt r.

Astarlanacak ürün astar içerisinde fazla bekletilmemelidir (Dald rma Yöntemi). Fazla bekletilen astarda çökme tehlikesi meydana gelebilir.

Astarda kullan lan killerin fazla ö ütülmeleri de pullanmaya sebep olabilir.

Plastik olan killerde astar çatlama yapabilir. Plastikli i az olan killerde ise s r matla mas meydana gelir. Bu nedenle fazla plastik killere % 60 oran nda kum, amot

(47)

yada özsüz ba ka bir kil kat labilir. Kaolin kat lmas daha iyi sonuçlar verebilir (Çobanl , 1996: 57).

Astar n dayan kl sa lamak için iki ayr kilin kar larak haz rlanmas yararl olabilir (Arcasoy,1983: 145).

Astarlama i lemi s ras nda Turnet, astarlanacak ürünü farkl aç lardan görmemize yard mc olaca gibi tasar n ürün üzerinde do ru uygulanmas da sa lar. Ayn zamanda ürünün bir platform üzerinde astarlamak, ta rken, pi irime kadar muhafaza ederken kolayl k sa lar (Çobanl , 1996: 58).

1.9. FIRIN ATMOSFERLER

I.9.1 F n Atmosferlerine Göre Pi irme Yöntemleri

Geleneksel seramik pi irimlerinde, f nda bulunan mamul, hava ile yan gaz kar ndan olu an bir ortam ile çevrelenmi tir. Bu gaz kar f na, çok hava verildi inde oksijenli, az hava verildi inde ise indirgen ortam olu turmaktad r (Sümer, 1992: 956).

1.9.1.1 Oksidasyonlu Pi irim

Pi me sonras f nda yanabilir yak t art gazlar n bulunmad pi irimler oksijenli pi irim ad al r. Yanma havas olarak çevreden emilen ve içinde oksijen bulunan hava, seramik çamuru ve s n içindeki çe itli renk veren oksitleri oksitle tirerek, onlar renk de ikli ine u ratmalar sa larlar (Arcasoy,1983: 101).

Oksijenli pi irim genellikle elektrikli f nlarda yap r (Hopper, 1984: 35). 1.9.1.2 ndirgen Pi irim

ndirgen pi irimin bir di er ad redüksiyonlu pi irimdir. Günümüz serami inde çok kullan lan bir yöntemdir. Kimyasal anlam ; f n atmosferinde oksijen iyonlar n azalmas ve bunun sayesinde oksitlerin de er kaybetmesidir. Bu nedenle “indirgenme” olarak adland r. Redüksiyon s ras nda bir redükleyici madde gereklidir. Bu madde redüksiyon s ras nda oksijenle birle ir ve okside olur (Arcasoy, 1983: 101). Bu teknik, n içine giren hava miktar keserek veya f n içini fazla miktarda yak tla doldurarak indirgen gazlar n f n haznesine dolmaya ba lamas yla ve etkisiz bir yanma sa lanmas yla olu ur (Güngör, 2002: 29).

(48)

Seramik redüksiyon, yanma havas n az oldu u ortamda pi menin yap lmas ve yüksek de erli oksitlerin dü ük de ere indirgenmesidir. Bunun için çe itli de erlilik basamaklar na sahip oksitlerin bulunmas gereklidir. ndirgen pi iriminde, çamur içinde eriticiler daha etkili oldu undan, çamurun yumu amas art r (Arcasoy, 1983: 101).

Redüksiyonlu atmosfer u ekilde sa lanabilir; hidrojen miktar maksimum % 18, karbon monoksit miktar maksimum % 11, karbondioksit miktar minimum % 40 ve nitrojen % 31 olmal r (Sümer, 1992). Pi irim s ras nda alev çe itli renklerde görünebilir. Bunun sebebi bünyede kullan lan oksitlerin fark ndan kaynaklan r. Örne in; bak r oksit

n içerisinde varsa alevin rengi ye ile dönebilir.

Redüksiyon pi irimde s cakl k ayarlar çe itli ekillerde kontrol etmek mümkündür. Bu kontroller sezgi yoluyla olabilir. Bununla birlikte redüksiyon derecesini ölçmekte karbon monoksit derecesini okuyan cihazlar da kullan labilir. Sezgiye göre cihazlar daha etkili bir yöntem olu turur (Hopper, 1984: 36).

Redüksiyonlu pi irim için en elveri li f nlar, aç k ate le lan kamara f nlar r. Ring ve tünel f nlar nda redüksiyon olay n önlenmesi güçtür. Gerek redüksiyonlu gerekse oksidasyonlu pi irimlerden, artistik seramik s rlar n yap nda çok yararlan r (Arcasoy, 1983: 101).

1.9.1.2.1 Raku Pi irimi

Raku pi irimi genelde kur un s rl olan, gözenekli ve az yo un seramik çamurunun dü ük s cakl klarda pi irilmesiyle elde edilen bir seramik tekni idir (Demirsu, 1991: 1)

Raku seramikleri ilk kez, babas Koreli bir seramik ustas olan C°Ciro taraf ndan yap ld bilinmektedir. Raku, ad C°Ciro’nun o lu Cokey’e babas n an için ogun Hideyo i taraf ndan sunulan alt n bir mühürden alm r. Bu mührün üzerinde zevk anlam na gelen Raku karakteri yaz r. C°Ciro’nun ailesinden gelen her seramik ustas Raku mührünü kullanm ve bu gelenek kesintiye u ramaks n günümüze kadar gelmi tir (Ba kaya, 1997: 133).

Raku serami i ilk kez 1580’lerde yap lm r. Siyah raku serami inin ilk defa 1579’da kullan lm oldu u bir çay (hat ra) defterinden geldi i bilinir. Raku serami i, Nonko (1599-1656) ad yla tan nan Donyu zaman nda alt n ça ya am r.Raku seramikleri çay tören gereçleriyle s rl r. Raku ailesi içinde çay törenlerinde kullan lmak üzere buhardanl klar, tütsü kutular , çay kutular , çiçek vazolar , su testileri

(49)

ve çay kaseleri gibi çe itler yer al r. Bunlar n aras nda en yayg n olan ve hayranl k uyand ran çay kaseleridir. Rakunun renk envanteri ve tasar , içine çay konulmadan tamamlanm say lmaz (Ba kaya, 1997: 133).

Raku seramikleri üç grupta toplanabilir. lki Aka Raku-yaki veya k rm raku serami idir. Bunlar n s salmon k rm , parlak k rm yada pastel bir k rm olabilir. kincisi Kuro Raku-yaki veya Siyah Raku serami idir. Kahverengimsi siyah bir

vard r. Üçüncüsü de iro Raku-yaki veya Beyaz Raku serami idir. Krem beyaz renkli bir s vard r (Güvenç, 1989 :89).

Raku serami inde kil, önemli bir faktördür. Raku’da kullan lan kilin oka ve ma a kullan na dayan kl olmas gerekir. Kil %50 oran nda stoneware veya ate kili içermeli, ayr ca %20 oran nda amot eklenmelidir. Raku yap lacak parçan n bisküvisinin yüksek derecede yap lmamas gerekmektedir. Bunun sebebi de yüksek derecede sinterle menin ba lamas ve parçalar n esnekli ini yitirmesi ile h zl ç lar na ve dü lerine dayanamamas r. Yüksek derecede bisküvi pi irimi yap lmas ndansa, normalden dü ük derecede yap lmas , yumu ak ve k labilir olmas daha iyi sonuçlar do urur. Raku pi iriminde s r alt na astar da kullan labilir. Raku s rlar nda özellikle dü ük erime derecesinden dolay kur un (sülyen) bol miktarda kullan r (Canduran, 2004: 36).

Raku yapan seramikçilerin baz lar bisküvi pi irimi yapmadan do rudan s rlayarak elektrikli veya gazl f nda tek pi irim yapmaktad rlar. Bu yöntemde s cakl k 5-6 saatlik bir süre içinde 925°C’ye kadar ç kar lmaktad r. Tek pi irim yönteminde kullan lan raku rlar nda %10-20 oran nda bentonit veya %25-30 oran nda bal kili kullan lmaktad r (Ba kaya, 1997: 133).

Raku s rlar piyasadan al nabilece i gibi seramik sanatç taraf ndan da haz rlanabilmektedir. S n haz rlanma süresi gerekli hammaddelerin gram cinsinden tart lmas , suyla kar lmas ve bu kar n elekten geçirilmesi gibi uzun bir süreci kapsar.

Raku f nlar di er f nlar gibi sa lamak amac yla tasarlanm r. Is , elektrikli nlarda oldu u gibi bir dirençten yay labilece i gibi odun veya gazl f nlarda oldu u gibi hava ve oksijenle kar lm bir yak t yanmas ile de elde edilebilir (Ba kaya, 1997: 133) (Resim 16).

(50)

Resim 16: Raku f

1.9.1.2.2 Sagar Pi irimi

Sagar tekni i, özel seramik kutular içerisinde oksijensiz bir ortam sa lamak suretiyle yap lan bir tür artistik pi irim tekni idir (K lcan, 2006: 87)

M.S. 1000 y llar nda Çin’de Sung ailesi için yap lan seledon s rl seramiklerin, odun içinde odun küllerinden korunmas için yap lan yüksek derecelere dayan kl silindir kaplara “sagar” denmektedir. Bu bisküvisi yap lm kaplar sayesinde kalitesi çok yüksek olan seledon s rlar n yap mümkün olmu tur. Günümüzde sagar kutular , artistik anlamda bisküvisi yap lm seramik parçalar n yüzeyinde özel efektler olu turmak için kullan r. Yüksek dereceye dayan kl killerden yap lan sagar kutular içinde tala , tuz, meyve, sebze gibi organik maddeler yan nda bak r karbonat, kobalt karbonat ve bak r oksit gibi oksit ve karbonatlar kullan labilir (Resim 15). Bu pi irim elektrikli, gazl ve odunlu f nlarda yap labilir. Sagar pi irim dü ük derecede gerçekle ece i gibi yüksek derecede de gerçekle ebilir. Sagar kutular genellikle %50 oran nda amot içeren

(51)

dayan kl killerden ekillendirilmektedir. Bunun yan nda yadayan kl metallerden de yararlan larak yap lan sagar kutular vard r (Canduran, 2004: 41).

Referanslar

Benzer Belgeler

Tarım iĢletmelerinde faaliyetler sonucunda ortaya çıkan iĢlemlerle ilgili kayıtların tutulması, onların analiz ve yorumlanması suretiyle iĢletme yöneticilerine

Yönetim kurulunda yer alan kadın üye oranı, denetim komitesinde yer alan bağımsız üye oranı, yönetim kurulunun ve denetim komitesinin toplantı oranlarının karlılık

ÇalıĢma bulguları ıĢığında ĠSG açısından hastane ortamında sağlık çalıĢanlarını kas ve iskelet sistemi rahatsızlıkları ve tükenmiĢliğin etkilerine

Yürürlüğe giren bu yasa hastanelerde verilen sağlık hizmetleri ile ilgili çok tehlikeli işler sınıfı olarak dâhil edilmiş olup, uygulamaların nasıl

İş zenginleştirme, iş genişletme gibi iş tasarımı yöntemleri ile işin yeniden düzenlenmesi, kararlara katılımın sağlanması, çalışanın kurumun strateji

We searched the answer of this question in our study by thinking about new market type (two-sided markets) which has -sided markets (especially Armstrong (2006)) and show

Benzer analizler Trieste ve civarı için yapıldığında İstanbul‟dan farklı olarak büyük ve küçük ölçekli olaylar orta ölçekli olaylarla birlikte NDVI zaman

Bu çalışmada yağ kusması problemini önlemek amacıyla, kakao yağının peynir altı suyu tozu ve maltodekstrin ile püskürtmeli kurutma işlemiyle enkapsülasyonu ve kakao