• Sonuç bulunamadı

“Antepli Ahmet Efendi’nin evlatlarına yazdığı Vasiyetname’nin metin, tahkik ve tercümesi”

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "“Antepli Ahmet Efendi’nin evlatlarına yazdığı Vasiyetname’nin metin, tahkik ve tercümesi”"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

34

“ANTEPLİ AHMET EFENDİ’NİN EVLATLARINA YAZDIĞI

VASİYETNAME’NİN METİN, TAHKİK VE TERCÜMESİ”

THE ANNOUNCEMENT OF THE ANTEPLİ AHMET EFENDİ

TEXT, IMPROVEMENT, TRANSLATION AND PAPER

Doç. Dr. Abdülkerim SEBER

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Temel İslam Bilimleri ABD.

aseber@agri.edu.tr

Atıf Gösterme: Seber, Abdülkerim, (2018), “Antepli Ahmet Efendi’nin Evlatlarına Yazdığı

Vasiyetname’nin Metin, Tahkik ve Tercümesi”, Ağrı İslâmi İlimler Dergisi (AGİİD), 2018 (3), 34-48.

Geliş Tarihi: 12 Aralık 2018 Kabul Tarihi: 24 Aralık 2018 © 2018 AGİİD Tüm Hakları Saklıdır.

Özet: Bu çalışmada Antepli Ahmet Efendi’nin başta kendi oğlu Râsih Efendi

olmak üzere bütün ilim yolcularına yazdığı vasiyetnamesi ele alınmış ve değerlendirilmiştir. 1671-1672 yılında Osmanlı dönemindeki Uşak’ın en büyük eğitim kurumu Ayıntâbî Medresesi'nin kurucusu ve baş müderrisi olan

Ayıntâbîzâde Hacı Ahmet Efendi, bu vasiyetnamede ilim erbabının riayet etmesi gereken edeplerden meydana gelen bir takım tavsiyelerde bulunmuştur. Aslı Arapça el yazma bir nüshadan ibaret olan vasiyetname önce metin yönüyle tahkik edilmiş sonra da tercüme edilerek okuyucuya sunulmuştur. Bilhassa dini ilimlerle uğraşan herkesin kendisinden istifade edebileceği mezkûr vasiyetnameye dair bu çalışmamız, yazarın tanıtılması, vasiyetnamenin metni, tercüme ve değerlendirilmesi olmak üzere dört ana bölümden meydana gelmiştir.

Anahtar Kelimeler: Ahmet Efendi, Çocuk, Mektup, Tercüme

Abstract: In this study, the testament of Antepli Ahmet Efendi’s testament

written for all his students, especially his son Râsih Efendi, was handled and evaluated. In 1671-1672, Ayıntâbîzâde Hacı Ahmet Efendi, the founder and chief mudarris of Ayıntâbî Madrasa, the largest educational institution of Uşak in the Ottoman period, made some recommendations in his testament, which consisted of the civility decency that the scholars must follow.

The handwritten copy of the haing been analized regarding the text and tanslated into Turkısh, was presented to the readers. The present study on the testament, from which everyone dealing with in religious sciences can benefit consist of four main chapters: introduction from himself, consists of four main sections: introduction of author, text of the testament, translation, translation and evaluation of the text.

Keywords: Ahmet Efendi, Children, Letter, Translation

GİRİŞ

A. ANTEPLİ AHMET EFENDİ

1671-1672 yılında Osmanlı dönemindeki Uşak’ın en büyük eğitim kurumu Ayıntabî

(2)

35

tanınmış ailelerindendir. Zincirli Mahallesi’nde yaşayan ve “Külekçi Emir Oğlu” diye bilinen “Emirzade” ailesine mensuptur. Uşak'a 1835'te gelmiş ve 87 yaşında iken vefat etmiştir. Salnamelere göre Sabah Mahallesi’nde bulunan medrese Necati isimli bir kişi tarafından yaptırılmıştır. Halk arasında “Ayıntabîzade /Anteplioğlu Medresesi” olarak bilinse de kaynaklarda “Necatiye Medresesi” olarak geçmektedir. Günümüzde bu yapıdan hiçbir eser kalmamıştır. Medresenin baş müderrisi sırasıyla, Ahmet Efendi Oğlu Rasih Efendi ve oğlu Salih Efendilerdir.

Ayıntabîzâde Hacı Ahmet Efendi Gaziantep’te ilk eğitimini aldıktan sonra öğrenimine döneminde Anadolu’nun en muteber medreselerinden Isparta’nın Yalvaç kazasındaki Ahmed Rüşdü Efendi Medresesinde devam eder. Hocası, III. Selim devrinde yaşamış Nakşibendî tarîkatı şeyhlerinden, Şarkikraağaç (Yalvaç) Müftüsü Karaağaçlı Ahmed Rüşdü Efendi (ö.1251/1835)’dir.

II. Abdülhamid'in otuz üç yıl kaldığı padişahlık döneminde medreselerden oluşan klasik eğitim sistemini değiştirmek istemesi ve rüştiye ve idadi denilen modern okullara ağırlık vermesiyle Uşak Ayntabi Medresesi giderlerini karşılamada zorluk çekip öğrenci sayısını azaltmaya gider. Daha sonra Ayıntabî Medresesi; İttihad ve Terakki yönetiminin 1914’te ki medreseleri ıslah projesi kapsamında “Darü'l Hilafe Medresesi - İlahiyat Fakültesi”ne dönüştürülmüştü. Daru’l-Hilafeti’l-‘Aliyye mezunlarının kara ve deniz askerî kıta imamlıklarına, vilayet, sancak ve kasaba vaizliklerine tayin edilebilmeleri kararlaştırılmıştı. Anadolu’nun Avrupa devletleri tarafından paylaşıldığı ve işgal edildiği dönemde Uşak Ayıntabîzâde Medresesi Baş Müderrisi Başmuallimi Muhammed Salih (Uçar) Efendi, İstanbul Şeyhulislam makamına tayin edilmişti. Uşak Medresesi’nin Yunan işgaliyle beraber yıkıldığı bildirilmektedir. B. VASİYETNAME a. Vasiyetnamenin Metni ،ﮫﺒﯿﺒﺣ ﻰﻠﻋ ةﻼﺻو هﺪﻤﺣو ﮫﻤﺳﺎﺑ ﺔﯾﻮﻨﻌﻤﻟاو ﺔﯿﻘﯿﻘﺤﻟا هدﻻوأ ﺮﺋﺎﺳو ﺦﺳاﺮﻟا ﺪﻤﺤﻣ ﮫﻨﺑﻻ ﻲﺑﺎﺘﻨﯿﻌﻟا ﺪﻤﺣأ ﺮﯿﻘﻔﻟا ﺔﯿﺻو هﺬﮭﻓ .. ﻢﻠﻋ ﺎﻤﺑ ﻞﻤﻋ ﻦﻣ نﺈﻓ ًﺎﺤﻟﺎﺻ ﻞﻤﻋاو ،(*)تﺎﯿﻨﻟﺎﺑ لﺎﻤﻋﻷا ﺎﻤﻧﺈﻓ ﻢﻠﻌﻟﺎﺑ ﻞﻐﺘﺷا ﻢﺛ ،ﻰﻟﺎﻌﺗ ﷲ ﺎﺿر ﺐﻠﻄﺑ ًﻻوأ ﺔﯿﻨﻟا ﺢﺤﺻ ّﻲﻨُﺑ ﺎﯾ ﻢﻠﻌﯾ ﻢﻟﺎﻣ ﻰﻟﺎﻌﺗ ﷲ ﮫﺛ ّرو(*). ﺲﻤﺨﻟا تاﻮﻠﺼﻟا ﻰﻠﻋ مدو ﺎﮭﺑادآ ﻊﯿﻤﺟ ﻊﻣ ﺔﻋﺎﻤﺠﻟاو ءﻮﺿﻮﻟا غﺎﺒﺳﺈﺑ .

(3)

36 ﺪﺠﮭﺘﻟاو ﻦﯿﺑاوﻷاو ﻰﺤﻀﻟاو قاﺮﺷﻹاو ءﻮﺿﻮﻟا ﺮﻜﺷ ﻞﺜﻣ ﻞﻓاﻮﻨﻟا ﻰﻠﻋو. ّيدو ُواﱠﺪﻟا ﻰﻠﻌﻓ َﺮّﺴﯿﺗ نإو ،عﻮﺒﺳأ ﻞﻛ ﻲﻓ ﺲﯿﻤﺨﻟاو ﻦﯿﻨﺛﻻا مﻮﯾ مﻮﺻ ﻞﺜﻣ مﺎﯿﺼﻟا ﻞﻓاﻮﻧ ﻰﻠﻋو. ﺐﻨﺘﺟاو ،ءﺎﺨﺴﻟاو ﻢﻠﺤﻟاو ﻊﺿاﻮﺘﻟا ﺎﻤّﯿﺳ ةﺪﯿﻤﺤﻟا قﻼﺧﻷﺎﺑ () ْﻖّﻠﺨﺗو ﺔﺛﻼﺜﻟا ﻒﻟﺎﺨﯾ ﺎﻣ ًﺎﺻﻮﺼﺧ ﺎھداﺪﺿأ ﻦﻣ (). ﻦﯿﻘﺘﻤﻟا ﺐﺤﯾ ﻰﻟﺎﻌﺗ ﷲ نﺈﻓ ﻚﻟﻮﺣأ ﻊﯿﻤﺟ ﻲﻓ ﷲ ِﻖﺗاو. ًاﺪﯿﮭﺷ تﺎﻣ ءﻮﺿﻮﻟا ﻰﻠﻋ تﺎﻣ ﻦﻤﻓ ()ءﻮﺿﻮﻟا ﻰﻠﻋ مدو(*). ءﻮﺿﻮﻟا ﻊﻣ ﻻإ بﺎﺘﻛ ﺮﯿﻐﺑ ﻮﻟو سﺎطﺮﻘﻟاو ﺐﺘﻜﻟا ّﺲﻤـﺗ ﻻو ،ﻚﻟاﻮﺣأ ﺮﺋﺎﺳو ﺔﻌﻟﺎﻄﻤﻟاو ﻢﯿﻠﻌﺘﻟاو ﻢﻠﻌﺘﻟا ﻦﯿﺣ ﺔﻠﺒﻘﻟا ﻰﻟإ ﮫﺟﻮﺗو. ﺎﮭﻣودأو ﺎﮭﻨﺳأو ﺎھﺎﻘﺗأو ﺎﮭﻋروأو ﺎﮭﻤﻠﻋأ ةﺬﺗﺎﺳﻷا ﻦﻣ ﺮﺘﺧاو. ىﻮﮭﻟا ﻞھأو () ﻦﯿﻟﺎّﻄﺒﻟاو نﻼﺴﻜﻟا () ﺐﺣﺎﺼﺗ ﻻو. ًﺎﻌﻓﺎﻧ ًﺎﻓﺮﺣ ﻚﻤّﻠﻋ ﻦﻣ ماﺪﻗﻷ () ًﺎﺑاﺮﺗ ﻦﻛو. ﻦﯾﺪﻟا ﻊﻔﻨﻟو ﻢﯿﻠﻌﺘﻟاو ﻢّﻠﻌﺘﻠﻟ ﻻإ سﺎﻨﻟا ﻊﻣ ﻂﻟﺎﺨﺗ ﻻو. رﺎﻨﻟا ﻚّﺴﻤﺘﻓ ﺔﻤﻠﻈﻟا ﻰﻟإ () ﻦﻛﺮﺗ ﻻو. ھأ ﻰﻟإ ﺮﻈﻨﺗ ﻻو كﻮﻠﻀﯿﻓ كﺮﺼﻋ ﻞ . ﺮﯿﻐﻟا ﻞﻤﻋ ﻦﻋ ﺮﻈﻨﻟا ﻊﻄﻗاو ﺮﯿﺨﻟا ﻞﻤﻋاو (). دﻮﻤﺤﻤﻟا عورﺰﻤﻟا ﻦﻣ دﻮﺼﺤﻤﻟا ﺖﺑﺎّﻨﻟا نﺈﻓ ﺔﻗﺎﻄﻟا ﺐﺴﺣ تﺎﮭﺒﺸﻟاو ماﺮﺤﻟا زﺮﺘﺣاو. ﺲﻜﻋ ﻻو ﺖﯿﻗاﻮﯿﻟﺎﺑ ىﺮَﺘﺸُﺗ ﻻ ﺖﯿﻗاﻮﻤﻟا نﺈﻓ () ،ﺪﯿﻔﯾ ﻻ ﺎﻤﯿﻓ ﻚَﺘﻗو ﻊِّﯿَﻀُﺗ ﻻو ،ًﺎﻨﯾﺰﺣ ًﺎﯿﻛﺎﺑ ًاﺪھﺎﺟ() ًﺎﯿﻋﺎﺳ ﻦﻛو. ﺮﺨﺘﻔﺗ ﻻو ﻒﯾﺮﺸﻟا ُءﺎﻤﻟا ِلﻮﺒﻟا َﻞﺻأ نﺈﻓ () ﻚﻠﺻﺄﺑ . ﻢﯿﻠﺴﻟا ﺐﻠﻘﻟا ىﻮﺳ نﻮﻨﺑو لﺎﻣ ﺔﻣﺎﯿﻘﻟا مﻮﯾ ﻊﻔﻨﯾ ﻼﻓ () ٍﻢﯿﻠﺳ ٍﺐﻠﻗ اذ ﻦﻛو .ﮫﻟﺎﻤﻛو ﻚﯿﺑأ ﻢﻠﻋ ثﺮﺗ ﻻ ﻚّﻧﺈﻓ لﺎﻤﻜﻟا ِﻞّﺼﺣو(). ﺮﻛاﺬﻟا ﺲﯿﻠﺟ رﻮﻛﺬﻤﻟا نﺈﻓ () ًاﺮﯿﺜﻛ ًاﺮﻛذ ﷲ ِﺮﻛذاو ،ﮫﺴﻧﺆﻣ ﷲ نﺎﻛ ةﺪﺣﻮﻟﺎﺑ ﺲﻧآ ﻦﻣ نﺈﻓ ةﻮﻠﺨﻟا ِﺮﺘﺧاو. ﻠﻛ ًﺎﻌﻔﻧ ﺎﮭﺑ ﻊﻔﺘﻨﺗو ﺔﯿﻟﺎﻌﻟا ﻢﮭﻤﻤھ لﺎﻨﺗو ﻢﮭﺑﻮﻠﻗ ﻲﻓ ﻞُﺧﺪَﺗ َﻚّﻠﻌﻓ ،نﺪﺒﻟاو لﺎﻤﻟﺎﺑ �ﺎﺑ ﻦﯿﻓرﺎﻌﻟا ﻦﯿﻠﻤﻜﻤﻟا ﻦﯿﻠﻣﺎﻜﻟا ﺦﯾﺎﺸﻤﻟا مﺪﺧاو ،ًﺎّﯿ ًاﺪﺑأ ﺢﻠﻔﯾ ﻻ ﻢھﺮﻜﻨﻣ نﺈﻓ ، () ﻢھﺮﻜﻨﺗ ﻻو. ،() ﻚﻤﺣر ْﻞ ِﺻو ،(*) تﺎﮭﻣﻷا ماﺪﻗأ ﺖﺤﺗ ﺔﻨﺠﻟا نﺈﻓ ،(*)ٍّفأ ﺎﻤﮭﻟ ﻞﻘﺗ ﻻو ﻚﯾﻮﺑأ ﻊطأو ﷲ ﺔﻤﺣر ﻦﻣ موﺮﺤﻣ ﻊطﺎﻘﻟا نﺈﻓ . ،مﻮﺼﻌﻤﻟا ﻲﻟﻮﻟا ﻦﻣ ﻰﻟوأ ﺐﺋﺎﺘﻟا نﺈﻓ ،هﺎﺿر ﻒﻟﺎﺨﯾ ﺎﻤﻣ ﻚﻨﻋ رﺪﺻ ﺎﻣ ﻞﻛ ﻦﻣ ًاءﺎﺴﻣو ًﺎﺣﺎﺒﺻ ﮫﯿﻟإ ﺐﺗو () ﻰﻟﺎﻌﺗ ﷲ ﺮﻔﻐﺘﺳاو ًاﺰﻋ ﺖﺛروأ ٍﺔﻋﺎط ﻦﻣ ٌﺮﯿﺧ ،ًارﺎﺴﻜﻧاو ًﻻذ ﺖﺛروأ ﺔﯿﺼﻌﻣ ًﺎﻀﯾأ ﻞﯿﻗو ،(*)ﮫﻟ ﺐﻧذ ﻻ ﻦﻤﻛ ﺐﻧﺬﻟا ﻦﻣ ﺐﺋﺎﺘﻟا ﻲﻟﻮﻟا ﻞﯿﻗ ﺪﻗو ًارﺎﺒﻜﺘﺳاو (*).

(4)

37 ﺮﺋﺎﺳو ،ﻚﺑﺮﺷو ﻚﻠﻛأو ﻚﺘﻌﻟﺎﻄﻣو ،() كدﻮﻌﻗو ﻚﻣﺎﯿﻗو ،ﻚﻤﯿﻠﻌﺗو ﻚﻤّﻠﻌﺗ لاﻮﺣأ ﻊﯿﻤﺟ ﻲﻓ ﻰﻟﺎﻌﺗ ﷲ ءﺎﺿﺮﻟ ﻚﺘﯿﻧ ﺮﻀﺣأو لﻮﻘﺗ نﺄﺑ ،ﻚﺗﻻﺎﺣ ﺮﯿﺼﺗ ﺔﯿﻨﻟا ﻦﺴﺤﺑ () ﺔﯾدﺎﻌﻟا رﻮﻣﻷا نﺈﻓ ،ﻰﻟﺎﻌﺗ ﷲ ءﺎﺿر ُﺖﯾﻮﻧ :ﻚﺒﻠﻘﻟ ًﺎﻘﻓاﻮﻣ رﻮﻣﻷا هﺬھ ﺪﺣﻷ عوﺮﺸﻟا ﻲﻓ ﺎﮭﻧأ ﺎﻤﻛ ،تادﺎﺒﻋ تﺎﯾﺎﻨﺟ ﺮﯿﺼﺗ ﺎﮭﺤﺒﻘﺑ . ﺔﺒﻌﻜﻟا مْﺪَھ ﻦﻣ ﱡﺪﺷأ هﺮﺴﻛ نﺈﻓ ﺐﺟﻮﻣ ﺮﯿﻐﺑ () ﺪﺣأ ﺐﻠﻗ ﺮﺴﻛ ﻦﻋ رﺬﺤﻟا لﺎﻤﻛ رﺬﺣاو () . ﺎـــھاﺮﺒﺘﺗ سﺎﻨﻟاو ﺔﺣار لﻮﻤُﺨـﻟاو ،ﺎھﺎﻨﻤﺘﺗ سﺎﻨﻟاو ﺔﻓآ ةﺮﮭﺸﻟا نﺈﻓ ،لﻮﻤُﺨـﻟا مزﻻو ةﺮﮭﺸﻟا ﺐّﻨﺟو (*). ﻟا ﻦﻋ رﺬﺣاو ،ﻊﻔﻨﺗ ﻻ ﺎھﺮﯿﻏ نﺈﻓ () ﺔﻌﻓﺎﻨﻟا مﻮﻠﻌﻟﺎﺑ ﻞﻐﺘﺷاو ﺐﺟﻮﻣ ﻦﻋ ﺐّﻨﺟو ،ﺎﮭﻌﻔﻧ ﻦﻣ ﺮﺒﻛأ ﺎﮭﻤﺛإ نﺈﻓ ﺔﺜﺣﺎﺒﻤﻟاو ةﺮظﺎﻨﻤ ﻞﯿﻗ ﺪﻗو ،نﺎﯿﺼﻋ ﮫﺒﺟﻮﻣو نﺎﯿﺴﻧ ﮫﺘﻓآو ناﻮﺿر ﻢﻠﻌﻟا نﺈﻓ ،نﺎﯿﺴﻨﻟا: ﻲﺻﺎﻌﻤﻟا كﺮــﺗ ﻰﻟإ ﻲﻧﺎـــــــــﺻوﺄﻓ ﻲﻈــﻔﺣ َءﻮـﺳ ٍﻊﯿﻛو ﻰﻟإ ُتﻮﻜـــﺷ ﻲﺻﺎﻌﻟ ﻰﻄﻌُﯾ ﻻ ﷲ ُﻞﻀـــــــﻓو () ٍﮫـــــــــــﻟإ ﻦﻣ ٌﻞﻀﻓ ﻢﻠﻌﻟا نﺈﻓ (*) :ﻞﯿﻗ ﺪﻘﻓ ،() ﺔﺑﺎﺘﻜﻟﺎﺑ ﮫﺘﻌﻤﺳ ﺎﻣ ﺪِّﯿﻗو » عﺎﺿ سﺎطﺮﻘﻟا ﻲﻓ ﺲﯿﻟ ﻢﻠﻋ ﻞﻛ ،عﺎﺷ ﻦﯿﻨﺛﻻا زوﺎﺟ ﺮﺳ ﻞﻛ « نﺈﻓ () ﮫﺗﺪﯿﻗ ﺎﻣ ﻆﻔﺣا ﻢﺛ ، ﻌﺘﺑ ةﺎّﻤﺴﻤﻟا ﺔﻟﺎـــــــــﺳﺮﻟا ﻲﻓ ﺎﻤﺑ ﻞـــــﻤﻋا ﺔﻠﻤﺠﻟﺎﺑو ،رﻮﻄــــﺴﻟا ﻲﻓ ﺎﻣ ﻻ () روﺪـــــﺼﻟا ﻲﻓ ﺎﻣ ﻢﻠـــﻌﻟا ﻢﻠﻌﺘﻤﻟا ﻢﯿﻠ (*). ،ةﺮﯿﺜﻛ ﺪﺋاﻮﻓ ﺎﮭﻟ نﺈﻓ ﺎھﺪﻨﻋ عداو ،ﺔﻛرﺎﺒﻤﻟا ﻢھﺪﻗاﺮﻣ ﺾﻌﺑ ًﺎﻧﺎﯿﺣأ ر ُزو ﻢﮭﺗﺎﯿﻧﺎﺣور ﻦﻣ ﻦﻌﺘﺳاو ﺔﺳﺪﻘﻤﻟا حاورﻷا ﻦﻣ ّﺪﻤﺘﺳاو ﺪﺣأ ﻒﯾﺮﺸﻟا صﻼﺧﻹاو ،ةﺮﻣ ﺔﻔﯾﺮﺸﻟا ﺔﺤﺗﺎﻔﻟا أﺮﻗاو ،تاﻮﻣﻷا رﻮﺒﻗ ﻰﻟإ ﻚﺘﻟﺎﺣ ﺮﺋﺎﺳو ﻚﺘﻌﻟﺎﻄﻣو ﻚﻤّﻠﻌﺗ ﻦﯿﺣ ﺮﺑﺪﺘﺴﺗ ﻻو اﻮﺛ ﺪھاو ،ةﺮﻣ ﺮﺸﻋ ﺎﮭﯿﻟإ كروﺮﻣ ﻦﯿﺣ ﻢﮭﺣاورأ ﻰﻟإ ﺎﮭﺑ . (*)ﻢﻈﻋﻷا بﺰﺤﻟاو (*)ﺔﯿﺋﺎﮭﺒﻟاو (*)ﻞﺋﻻﺪﻟﺎﻛ قاروﻷا ﺾﻌﺑو ﺪﺣاو ءﺰﺠﺑ مﻮﯾ ﻞﻛ ﺎﮭﻘﺤﻟ ًﺎﯿﻋاﺮﻣ نآﺮﻘﻟا ةوﻼﺘﺑ ﻞﻐﺘﺷاو ارﻮﻛﺬﻤﻟا ﻲﻓ نﺈﻓ داروﻷا ﻦﻣ ﺮﺜﻜُﯾ ﻻو ،()ﺔﻣﺎﯿﻘﻟا مﻮﯾ ﮫﻟ دراو ﻻ ﮫﻟ َد ْرِو ﻻ ﻦﻣ نﺈﻓ ،(*)رﺎﻨﻟا ﻦﻣ ةﺬﻘﻨﻤﻟا تارﺎﻔﻐﺘﺳﻻاو ﺔﯾﺎﻔﻛ ت ﺔﯾاﺪھ ﷲ ﺮﻛذ ﻲﻓو. ﺔﻨﺴﺤﻟا تﺎﺑوﺮﺸﻤﻟا ﻒﻟﺎﺨﺗ ﻲﺘﻟا ةﻮﮭﻘﻟا بﺮﺷ ﻦﻋو ،ﺔﺒﻠﻄﻟا ﺮﺜﻛأ ﻞﺑ سﺎﻨﻟا ﺮﺜﻛأ ﺎﮭﺑ ﻒّﯿﻜﺗ ﻲﺘﻟا تﺎﻔّﯿﻜﻤﻟا ﻦﻋ رﺬﺤﻟا ﻞﻛ رﺬﺣاو فﺎﺻوﻷا ﺮﺜﻛأ ﻲﻓ. :رﻮﮭﺸﻤﻟا ﺮﺒﺨﻟا ةدﺎﮭﺸﺑ رﻮﻜﺸﻤﻟا ﻰﻨﻐﻟاو (*) رﻮﺒﺼﻤﻟا ﺮﻘﻔﻟا ﻦﻣ ﺮﯿﺧ ﮫﻧﺈﻓ ،() لﻼﺤﻟا ﻦﻣ فﺎﻔﻜﻟا ﻊﻨﻗاو » ﻠﻟا لآ تﻮﻗ ﻞﻌﺟا ﻢﮭ ًﺎﻓﺎﻔﻛ ﺪﻤﺤﻣ» (*). ،ﺰﯾﺰﻋ ﻊﻧﺎﻘﻟاو ،() ﻞــﯿﻟذ ﻊﻣﺎﻄﻟا نﺈﻓ .نﻻﺬﺨﻟا ﻲﻧﺎﺜﻟاو ،ﺔﻋﺎﻔﺸﻟا ﻦﻣ نﺎﻣﺮﺤﻟا لوﻷا ﺐﺟﻮﻣ ذإ ﻊﻤﻄﻟاو صﺮﺤﻟا رﺬﺣاو ﻞﯾزر ﺺﯾﺮﺤﻟاو. ﻟا ةرﻮﺳ ءﺎﺸﻌﻟاو ،ﺔﻌﻗاﻮﻟا ةرﻮﺳ بﺮﻐﻤﻟاو ،ﺄﺒﻨﻟا ةرﻮﺳ ﺮﺼﻌﻟاو ،ﺢﺘﻔﻟا ةرﻮﺳ ﺮﮭﻈﻟاو () ﺲﯾ ةرﻮﺳ ﺮﺠﻔﻟا ﺪﻌﺑ أﺮﻗاو ﻚﻠﻤ . ءﺎﺴﻨﻟا ةدﺎﻋ ﻦﻣ ةﺮھﺎﻈﻟا رﻮﺼﻟا ﻦﯿﯾﺰﺗ نﺈﻓ ﮫﺗﺪﺟو ﺎﻣ ﺲﺒﻟاو ،ةﺮﺧﺎﻔﻟا ﺔﺴﺒﻟﻷا ﻰﻟإ ْﻞِﻤَﺗ ﻻو (). ﮫﻨﻣ ﻲﺗﺄﯾ ﻻ ﮫﻣﻮﻧ َﺮُﺜﻛ ﻦﻣو ﮫُﻄَﻘَﺳ َﺮُﺜَﻛ ﮫﻣﻼﻛ َﺮُﺜَﻛ ﻦﻣو ،ﺔَﻨﻄِﻔﻟا ﺐھﺬُﺗ ﺔَﻨْﻄِﺒﻟا نﺈﻓ ،ﻦﻜﻣأ ﺎﻤﮭﻣ ﻚﻣﻼﻛو ﻚﺑاﺮﺷو ﻚﻣﺎﻌط ﻞّﻠﻗو ءﻲﺷ.

(5)

38 ﻼﺴﻟاو ةﻼﺼﻟا ﮫﯿﻠﻋ ﻲﺒﻨﻟا لﺎﻗو :م » ﺔﺣاﺮﻟا مﻮﻧو ﺔﺑﻮﻘﻌﻟا مﻮﻧو ﺔﻤﺣﺮﻟا مﻮﻧو ةوﺎﻘﺸﻟا مﻮﻧو ﺔﻠﻔﻐﻟا مﻮﻧ(*)ﮫﺟوأ ﺔﻌﺒﺳ ﻰﻠﻋ مﻮﻨﻟا ةﺮﺴﺤﻟا مﻮﻧو ﺔﻨﻌﻠﻟا مﻮﻧو». ﻞﺒﻗ ﺔﺣاﺮﻟا مﻮﻧو ،ﺮﺠﻔﻟا ﺪﻌﺑ ﺔﺑﻮﻘﻌﻟا مﻮﻧو ،ﺮﺼﻌﻟا ﺪﻌﺑ ﺔﻤﺣﺮﻟا مﻮﻧو ،ةﻼﺼﻟا ﺖﻗو ﻲﻓ ةوﺎﻘﺸﻟا مﻮﻧو ،ﺮﻛﺬﻟا ﻲﻔﻓ ﺔﻠﻔﻐﻟا مﻮﻧ ﺎﻣأ ﺖﻗو ﻲﻓ ﺔﻨﻌﻠﻟا مﻮﻧو ،ﺮﮭﻈﻟا ﺔﻌﻤﺠﻟا ﺔﻠﯿﻟ ﻲﻓ ةﺮﺴﺤﻟا مﻮﻧو ،حﺎﺒﺼﻟا . عﺪﺒﻟا دﻮﺟﻮﻣ ،ﻦﻨﺴﻟا دﻮﻘﻔﻣ ،ءﺎﮭﻔﺴﻟا ﺮﯿﺜﻛ ،ءﺎﺤﻠﺼﻟا ﻞﯿﻠﻗ ،تﺎﻓوﺮﻌﻤﻟا ﻞﯿﻠﻗ ،تاﺮﻜﻨﻤﻟا ةﺮﯿﺜﻛ ةﺪﻠﺑ ﻰﻟإ ﻢﻠﻌﻟا ﻞﯿﺼﺤﺘﻟ ﺐھﺬﺗ ﻻو. :لﺎﻗ ﻦﻤﻓ ىﻮﻋﺪﻟا كﺮﺗاو » ﻚﺘﺑﺎﺻإ ﻰﻠﻋ ﺢﱠﺟﺮُﻣ ﻢھﺄﻄﺨﻓ () ةﺬﺗﺎﺳﻷا ﻞﺑﺎﻘﺗ ﻻو ،ﻞھﺎﺟ ﻮﮭﻓ ﻢﻟﺎﻋ ﻲﻧإ . ﺐﺣﺎﺼﺗ ﻻو ٌﺔﯾرﺎﺳ ﺔﱠﻣﺎﻄﻟا نﺈﻓ ﺔﻟﺎﻄﺒﻟاو ﺔﻠﻔﻐﻟا ﻞھأ (*). نﺎﯾدﻷا ﻊﯿﻤﺟ ﻲﻓ ماﺮﺣ ﮫﻧﺈﻓ () بﺬﻜﻟا رﺬﺣاو. ﻰﻘﺗا ﻦﻤﺑ ﻢﻠﻋأ �ﺎﻓ ()ﻚﺴﻔﻧ ِّكﺰﺗ ﻻو. قزﺮﻟا حﺎﺘﻔﻣ ﺎﮭﻧﺈﻓ ﺔﺑﺎﺘﻜﻟﺎﺑ ﻞﻐﺘﺷاو. ﺮّﺴﯿﺗ ﺎﻤﮭﻣ ةﻼﺼﻟا ﻲﻓ َﺖْﺴَﻠَﺟ ﺎﻤﻛ ﺔﻌﻟﺎﻄﻤﻟا ﻦﯿﺣ ﺲﻠﺟاو. ْﺖﻜﺳﺎﻓ ﻻإو() َﺮﯿﺨﻟا ِﻞُﻗو (*). ﮫّﺒﺸﺗو ﺐﺣأ ﻦَﻣ ﻊﻣ ءﺮﻤﻟﺎﻓ ءﺎﺤﻠﺼﻟا ﺐﺣأو ،(*) ﻢﮭﻨﻣ ﻮﮭﻓ ًﺎﻣﻮﻗ ﮫّﺒﺸﺗ ﻦﻤﻓ ﺔﺌﯿﮭﻟاو سﺎﺒﻠﻟا ﻲﻓ حﻼﺼﻟا ﻞھﺄﺑ (). ًﺎﻤﻠﺴﻣ ﻦﻜﺗ () ﻚﻧﺎﺴﻟو كﺪﯾ ﻦﻣ ﻦﯿﻤﻟﺎﺳ سﺎﻨﻟا ﻞﻌﺟاو(). ﮫﺑ ﻰﻠﺘﺒُﺗ ﻼﯿﻛ ﮫﻨﻋ بﺎﺗ ﺎﻤﺑ ًاﺪﺣأ ﻢﻠﺗ ﻻو .مﻮﺴﻘﻣ قزﺮﻟا نﺈﻓ ﷲ ﻢﺴﻗ ﺎﻤﺑ ضراو. و ،() ﮫﯿﻓ ﻊﻘﺘﻓ ﻚﯿﺧﻷ ًاﺮﺌﺑ ﺮﻔﺤﺗ ﻻو سﻮﻔﻨﻠﻟ ﺔﺣار ﻒﯿﻔﺨﺘﻟا ﻲﻓ نﺈﻓ هﺪﻨﻋ ()سﻮﻠﺠﻟا ةﺮﺜﻜﺑ ًاﺪﺣأ ذﺆﺗ ﻻ (). ﻞﯿﻗ ﺪﻘﻓ ،ﺲﯿﻠﺑإ رﺮﺿ ﻦﻣ ﺮﺜﻛأ هرﺮﺿ نﺈﻓ ِناﺮﻗﻷا ءﻮﺳ ﻦﻋ رﺬﺤﻟا ﻞﻛ رﺬﺣاو: يﺪـــــﺘﻘﯾ نرﺎﻘﻤﻟﺎﺑ ﻦﯾﺮﻘﻟا نﺈﻓ ﮫﻨﯾﺮﻗ ﺮﺼﺑأو ءﺮﻤﻟا لﺄـــــــــﺴﺗ ﻻ يﺪﺘﮭﺗ ُﮫْﻧ ِرﺎﻘﻓ ﺮﯿﺧ اذ نﺎﻛ نإو ًﺔــَﻋ ْﺮــــُﺳ ﮫّﺒﻨﺠﻓ ﺮﺷ اذ نﺎﻛ نﺈﻓ (*) ﺐﻌﺘﻟا رﺪﻘﺑ ﺮﺟﻷاو ،ﻦﯿﻤﯿﻟا ﺮﺠﺤﻟا ﺪﺳﻮﺗو باﺮﺘﻟا شاﺮﺘﻓا ﻦﻣ ()ﮫﯿﻓ ﺪﺑ ﻻ ذإ ،جﺮﻔﻟا حﺎﺘﻔﻣ ﮫﻧﺈﻓ ﻞﯿﺼﺤﺘﻟا قﺎﺸﻣ ﻰﻠﻋ ()ﺮﺒﺻاو. ﻲﻓ ًاﺮﻘﻓو ﺔﻘﺸﻣو ًﺎﺒﻌﺗ ﺔﺒﻠﻄﻟا ﺮﺜﻛأ نأ تﺎﺑ ّﺮﺠﻤﻟا ﻦﻣو ًﺎﻀﯿﻓو ًاﺮﺸﻧو ًﺎﻤﻠﻋ ﻢھﺪﯾزأ ﮫﻠﯿﺼﺤﺗ (). نﺎﺴﺣﻹاو صﻼﺧﻹا ﻊﻣ ﻻإ ﺔﻣﻼﺳ ﻻو ةﺎﺠﻧ ﻻو لﺎﻤﻋﻸﻟ لﻮﺒﻗ ﻼﻓ ،ءﺎﯾﺮﻟا ﻮھ يﺬﻟا () ﻲﻔﺨﻟا كﺮﺸﻟاو(*)ﻦﯿﻓﺪﻟا ءاﺪﻟا رﺬﺣاو كاﺮﯾ ﮫﻧﺈﻓ هاﺮﺗ ﻦﻜﺗ ﻢﻟ نﺈﻓ هاﺮﺗ ﻚﻧﺄﻛ ﷲ ﺪﺒﻌﺗ نأ) :ﻮھ يﺬﻟا) (*). ﻋ تاﻮﻠﺼﻟاو قﺮﻄﻟاو ﺲﻟﺎﺠﻤﻟا ﻲﻓ ْمﱠﺪَﻘﺗ ﻻو بدﻷا ءﻮﺳ ﻰﻟإ ُﺐَﺴْﻨُﺘﻓ ﻢﮭﻠﺒﻗ مﻼﻜﻟا ردﺎﺒﺗ ﻻو ،ﻚﻨﻣ ﱡﻦَﺳَأو أﺮﻗأو ﻢﻠﻋأ ﻮھ ﻦﻣ ﻰﻠ .

(6)

39 ﺮﺴﯾو ﻚﻠﻀﻓ باﻮﺑأ ﺢﺘﻓا ﻢﮭﻠﻟا ،ﻢﮭﻔﻟا رﻮﻨﺑ ﺎﻨﻣﺮﻛأو ﻢھﻮﻟا تﺎﻤﻠظ ﻦﻣ ﺎﻨﺟﺮﺧأ ﻢﮭﻠﻟا) :ﺔﯿﻋدﻷا هﺬھ ﺔﻌﻟﺎﻄﻤﻟاو سرﺪﻟا ﻞﺒﻗ أﺮﻗاو ا ﻒﺷﺎﻛ ﺎﯾ ﻢﮭﻠﻟا ،ﻦﯿﻤﺣاﺮﻟا ﻢﺣرأ ﺎﯾ ﻚﺘﻤﺣﺮﺑ ،ﻚﺘﻤﺣر ﻦﺋاﺰﺧ ﺎﻨﯿﻠﻋ و ﺮﺴﻟا ﻢﻟﺎﻋ ﺎﯾو تﻼﻜﺸﻤﻟ بﺎﺠﺤﻟا ﻒﺸﻛا ﻢﮭﻠﻟا ،تﺎــــﯿﻔﺨﻟا بﻮﯿﻐﻟا مﻼﻋ ﺖﻧأو ٍﺮﻣأ ﻞﻛ ُﻖِّﻓﻮُﻣ ﺖﻧأو لﻼﻀﻟاو ﺄﻄﺨﻟا ﻦﻋ ﻲﻨﻈﻔﺣاو ،ﻲﻧﺎﻌﻤﻟا ﻊﯿﻤﺟ ﺔﻘﯿﻘﺣ ﻰﻟإ ﻊﻠّطأ ﻰﺘﺣ ﻲﻧﺎﻌﻤﻟا هﻮﺟو ﻦﻋ ﻦﯿﻤﺣاﺮﻟا ﻢﺣرأ ﺎﯾ ﻚﺘﻤﺣﺮﺑ ﺮﯾﺪﻗ ءﻲﺷ ﻞﻛ ﻰﻠﻋ ﺖﻧأو). ﺪﻨﻋو ﻰﻟﺎﻌﺗ ﷲ ﺪﻨﻋ ًﻻﻮﺒﻘﻣ ًﻼﻣﺎﻛ ًﺎﻤﻟﺎﻋ ﻦﻜﺗ ﺎﮭﺑ ﺢّﺼﻨﺗو ،ﺎﮭﻠﺒﻗاو ﺎﮭﺑ ﻞﻤﻋﺎﻓ كﺮﯿﻐﻟو ﻚﻟ ﻲﺘﯿﺻوو ﻲﺘﺤﯿﺼﻧ هﺬھ ﻲﻨﺑ ﺎﯾ نﻮﺒﻐﻣ() هﺎﻣﻮﯾ ىﻮﺘﺳا ﻦﻤﻓ ،ًﺎﻧﻮﺒﻐﻣ ﻦﻜﺗ ﺎﮭﺘﻔﻟﺎﺨﻣ رﺬﺣاو ،سﺎﻨﻟا(*). ﺑ ﻻإ ةﻮﻗ ﻻو لﻮﺣ ﻻو ،نﺎﻌﺘﺴﻤﻟا ﻮھو ،نﻼْﻜــﱡﺘـﻟا ﮫﯿﻠﻋ ،ﺮﻣأ ﻞﻛ ﻖﻓﻮﻣ ﻮﮭﻓ ﻰﻟﺎﻌﺗ ﷲ ﻦﻣ ﻖﯿﻓﻮﺘﻟاو ﻰﻟﺎﻌﺗ ﷲ نﺎﻣأ ﻲﻓ ﺖﻧأو �ﺎ ﻰﻠﻋ مﻼﺳو ،نﻮﻔﺼﯾ ﺎﻤﻋ ةﺰﻌﻟا بر ﻚﺑر نﺎﺤﺒﺳ ،ﻦﯿﻌﻤﺟأ ﮫﺒﺤﺻو ﮫﻟآ ﻰﻠﻋو ﺪﻤﺤﻣ ﺎﻧﺪﯿﺳ ﻰﻠﻋ ﷲ ّﻞﺻو .ﻢﯿﻈﻌﻟا ﻲﻠﻌﻟا ـــﯾرﺎﺗ ﺮﯿﺼﻘﺗ ﻞﻛ ﻦﻣ ﷲ ﺮﻔﻐﺘﺳأو ،ﻖﯿﻓﻮﺘﻟا ﻰﻠﻋ � ﺪﻤﺤﻟاو ،ﻦﯿﻠﺳﺮﻤﻟا 1206 ﺦــ . ﻞـــــﯿﯾﺬﺗ ﻐﻟاو ﻞﮭﺠﻟا ﺮﻄﻤُﯾ ٌبﺎﺤﺳ ﻊﺒﺸﻟاو ،ﺔﺣﺎﺼﻔﻟاو ﻢﻠﻌﻟا ﺮﻄﻤُﯾ ٌبﺎﺤﺳ عﻮﺠﻟا ﺔﻓآ عﻮﺠﻟا .()ﺔﻠﻔ (). ﮫﻟ ةﺮﻤﺛ ﻻ نﺎﺘﺴﺒﻛ ﻮﮭﻓ ﮫﻟ ﺮﻛذ ﻻ ﺲﻠﺠﻣ ﻞﻛو ﮫﻟ مﺎﺠﻟ ﻻ سﺮﻔﻛ ﻮﮭﻓ ﮫﻟ بأ ﻻ بﺎـــــﺷ ﻞﻛ ﮫﻟ رﻮﻧ ﻻ جاﺮﺴﻛ ﻮﮭﻓ ﮫــﻟ عرو ﻻ ﻢﻟﺎﻋ ﻞﻛو ﮫـــﻟ ﺢﻠﻣ ﻻ مﺎﻌﻄﻛ ﻲﮭﻓ ﺎﮭﻟ ءﺎﯿﺣ ﻻ ةأﺮﻣا ﻞﻛو ـــﻣ ﻻ ﺮﮭﻨﻛ ﻮﮭﻓ ﮫﻟ ةوﺎﺨﺳ ﻻ ﻲﻨﻏ ﻞﻛو ﮫﻟ رﻮﻧ ﻻ تﺎﻤﻠﻈﻛ ﻮﮭﻓ ﮫﻟ لﺪﻋ ﻻ ﺮﯿﻣأ ﻞﻛو ﮫﻟ ءﺎ ﺮﺒﻛأ ﻲھ ﻞﺑ لﺎﺒﺠﻟا ﻞــــــــــﺜﻤﻛ ﺮـــﺜﻛأ ﻲھ ﻞﺑ رﺎﺤﺒﻟا جﻮﻤﻛ ﻲﺑﻮﻧذ ﺮﻐﺻأ ﻞﺑ بﺎﺑﺬﻟا ﻮــــﻀﻋ ﻞﺜﻣ ﺎــــــــــــﻔﻋ اذإ ﻢﯾﺮﻜﻟا ﺪﻨﻋ ﺎﮭﻨـﻜﻟو b. Vasiyetnamenin Tercümesi

Allah Teâlâ’nın ismini zikrederek, kendisine hamd ederek, Habibi Muhammed Mustafa (sav)’e salavat ederek başlıyorum. Bu yazı Allah Teâlâ’ya muhtaç Antepli Ahmed’in başta Oğlu Rasih Efendi olmak üzere hakiki ve manevi bütün evlatlarına yazdığı bir vasiyetnamedir.

Oğulcuğum! İlim tahsilinde öncelikle niyetini düzeltmeli sonra da o ilmi Allah Teâlâ’nın rızasını talep etmekle meşgul olmalısın. Çünkü ameller niyete göre değer kazanır. Sen Allah katında kabul görecek ameller işlemeye bak. Zira bildikleriyle amel eden kimselere Allah Teâlâ bilmediklerini de öğretir.

Abdesti tam manasıyla alarak beş vakit namazı bütün adabı ve erkânıyla cemaatle kılmaya devam etmelisin.

(7)

40

Abdest aldıktan sonra kılınan iki rekât şükür namazı kılmalısın. İşrak, duha, evvâbîn ve teheccüt gibi nafile namazları ihmal etmemelisin.

Pazartesi ve Perşembe orucu gibi haftanın bazı günlerini nafile oruç ile geçirmelisin. Şayet mümkün olursa günlerini Hz. Davut (as) gibi (bir gün oruçlu bir gün oruçsuz) geçirmeli ve gün aşırı oruç tutmalısın.

Bilhassa tevazu, yumuşaklık ve cömertlik gibi ahlak-ı hamide ile ahlaklanmalısın. Bunların zıddı olan özellikle de kibir, katılık ve cimrilikten sakınmalısın.

Bütün hallerinde Allah’tan kork. Çünkü Allah kendisinden korkan (muttaki) kullarını sever. Devamlı abdestli ol. Kim ki abdestli ölürse şehit olarak ölür.

Eğitim-öğretim mütalaa ve diğer bütün hallerinde kıbleye yönel. Hiçbir kitaba ve kâğıt parçasına abdestsiz dokunma.

Hocanın en bilgilisini, ilmiyle en iyi amel edenini, Allah’tan en çok korkanını, en yaşlısını ve derslere karşı en devamlı olanını seç.

Tembellerle, Allah’a itaat etmeyenlerle ve arzularına uyan kimselerle arkadaş olma. Sana faydalı bir harf öğreten kimselerin emrine amade (ayaklarına toprak) ol.

İnsanlar arasına sadece eğitim-öğretim vesilesiyle yahut dinin menfaatine olan işler için karış. Asla zulme meyletme. Aksi takdirde ahirette sana ateş dokunur.

Gününü gün edenlere bakma. Aksi halde seni de yoldan çıkarabilirler.

Gücün nispetince haramlardan ve şüpheli şeylerden uzak dur. Çünkü kıymetli bitkilerin güzel yerlerde yetiştiği gibi, değerli işler de değerli adamların elinden çıkar.

Daima hareket halinde ve çalışkan ol. Ağlamaklı, kırık kalpli olmaya gayret et. Vakitlerini faydasız şeylerde harcama. Vakitler parayla satın alınmaz. Ama paralar vakitlerle satın alınabilir.

Aslınla övünme. Zira idrar aslında şerefli bir su olmasına rağmen bak sana ne hale gelmiş asaletini kaybetmiştir.

(8)

41

Daima olgun davranışları elde et. Zira sen babanın ilmine ve olgunluğuna varis olacak değilsin. Çünkü kıyamet gününde insana mallar ve evlatlar değil, ancak (günahlara meyletmeyen) sağlam bir kalp fayda verecektir.

Yalnız kalmayı tercih et. Yalnızlığı seçenlerin arkadaşı Allah olur. Allah’ı çok zikret. Çünkü bir kimse kimi zikrederse onun meclisinde oturan arkadaşı sayılır.

Kendisi olgun ve insanları da olgunlaştırmaya çalışan kâmil, mükemmil hocalara hizmet et. Allah’ı tanıyıp, malıyla ve canıyla kendisini O’na adayan hakiki mürşitlere hizmet et, onların gönlünde yer eder, yüksek himmetlerine kavuşursun. Kendilerinden tam manasıyla istifade edersin. Sakın böyle hakiki mürşitleri inkâr etme. Onları inkâr eden kurtuluşu ebediyen bulamaz.

Anne ve babanın (meşru) isteklerine itaat et, onlara asla “öf” bile deme. Zira cennet annelerin ayaklarının altındadır. (Anne, baba ve diğer akrabaları ziyaret ederek) Sıla-i rahim yap. Sıla-i rahim emrini terk edenin Allah’ın rahmetinden nasibi kesilir.

Allah Teâlâ’ya istiğfarda bulun; senden O’nun rızasına aykırı olarak sadır olan her şey için

sabah-akşam daima tevbe et. Çünkü günah işleyip de tevbe eden kimse günah işlemeyen (ve

günah işlemedim diye övünen) kimseden daha iyidir.

Bundan dolayı tevbe eden velinin, hiç günahı olmayan veliden daha iyi olduğu söylenmiştir. Keza insanın hakirliğe, kırık kalpliliğe sebep olan günahkarlığın; gururlanmasına sebep olan itaatkarlıktan daha hayırlı olduğu söylenmiştir.

Bütün işlerinde Allah Teâlâ’nın rızasına niyet et. Öğrenirken, öğretirken, ayaktayken, otururken, kitap mütalaa ederken, yerken, içerken hâsılı bütün işlerinin başında Allah Teâlâ’nın rızasına niyet ederek başla ki, yaptıklarınla kalbin birbirine uysun. Sıradan işler güzel niyetler sayesinde ibadet olur. Tabi ki çirkin niyetlerle yapılan (önemli) işlerin cinayet olduğu gibi. Gereksiz yere bir kimsenin kalbini kırmaktan tamamıyla sakın. Zira kalp kırmak Ka’be’yi yıkmaktan daha kötüdür.

Şöhretten kaçın, sıradan bir insan gibi ol. Her ne kadar insanlar çok istese de şöhret afettir. Her ne kadar İnsanlar buna sıcak bakmasalar da sıradan birisi olmak daima rahatlıktır.

(9)

42

Faydalı ilimlerle uğraş, lüzumsuz bilgiler insana fayda sağlamaz. Tartışma ve münakaşadan kaçın. Bunun günahı faydasından büyüktür. Unutmaya sebep olan şeyleri terk et. İlim Allah’ın razı olmasıdır. Onun tehlikesi ise unutulmasıdır. Bu da Allah’a asi olmayı gerektirir.

Vekî’a hafızamın zayıflığından şikâyet ettim. O da bana günahları terk etmemi tavsiye etti.

Çünkü ilim Allah’ın verdiği bir fazilettir. Allah bu üstünlüğü günahkâra vermez.

Duyduklarını yazarak kayıt altına al. “İki dudak arasını aşan her sır şayi olur; kâğıda yazılmayan her bilgi de zayi olur” denilmiştir. Yazdıklarını da muhafaza et. Çünkü satırlarda olan değil, kalplerde olandır. Hülasa, “Ta’lîmü’l-Müteallim” isimli kitaptakilerle amel et.

Yüce insanların mukaddes ruhlarından medet iste. Bazen o mübarek insanların kabirlerini ziyaret et ve bazı kabirlerde Allah Teâlâ’ya dua et. Bunda pek çok faydalar vardır. başta ders ve mütalaa esnasında olmak üzere hiçbir zaman zamanlarda kabirlere sırtını dönme. Kabristandan geçerken birinde bir Fatiha üç İhlas okursan, diğerinde bir Fatiha onbir ihlas oku, sevabını da kabristanda yatanlara bağışla.

Hakkına riayet ederek Kur’ân-ı Kerim’den her gün bir cüz oku. Bunun yanında Delâilü’l-Hayrât, Evrâd-ı Bahâiyye, el-Hizbü’l-A’zam gibi cehennem ateşinden kurtulmaya vesile olacak muhtelif istiğfarları ve virtleri de oku. Bunun dışında (okumaya devam ettiğin) bazı virtlerin bulunsun. Çünkü dünyada virdi olmayanın ahirette sığınacağı bir yeri yok demektir. Daha fazla virdin de olmasın. Yukarıda saydıklarım insanın hidayeti için yeterlidir.

İnsanların hatta talebelerin ekseriyetinin düştüğü keyif veren alışkanlıklardan sakın. Pek çok vasıfları diğer içeceklerde de bulunan kahve alışkanlığından da kaçın. Çünkü her güzellik onda yoktur.

Yetecek kadar helal rızıkla yetinmeye çalış. Çünkü bu kendisine sabredilen fakirlikten ve şükredilen zenginlikten hayırlıdır. Bu durum, şu meşhur haberle de sabittir: “Allah’ım (Hz.) Muhammed’in Ehl-i Beyt’ine ve Müslümanlara yeterli miktarda rızık ver.”

Hırs ve tamahtan sakın. Hırs insanı şefaatten mahrum eder. Tamah ta insanın rezil olmasına sebep olur. Tamah eden insanlar içinde zelil, kanaat eden de aziz olur. Hırs ta insanı rezil eder.

(10)

43

Sabah namazından sonra Yâsîn, öğleden sonra Fetih, ikindiden sonra Nebe’ akşamdan sonra Vâkıa, yatsıdan sonra da Mülk Sûrelerini oku.

Övünç vesilesi olacak elbiselere meyletme, sahip olduklarını giy. Çünkü dış görünüşünü süslemek kadınların âdetidir.

Az ye, az iç, mümkün mertebe az konuş. Çok yemek, zekâya zarar verir. Çok konuşanın hatası çok olur. Çok uyuyandan da kimseye fayda gelmez.

Peygamberimiz (sav), gaflet uykusu, şekavet uykusu, rahmet uykusu, ukubet uykusu, rahatlık uykusu, lanet uykusu ve hasret uykusu olmak üzere yedi çeşit uykunun olduğunu haber vermiştir. Gaflet uykusu, insanı zikirden alıkoyar. Şakâvet uykusu, sabah vaktindeki uykudur. Rahmet uykusu, ikindiden sonraki uykudur. Ukubet uykusu, seher vaktindeki uykudur. Rahatlık uykusu, öğleden önceki uykudur. Hasret uykusu Cuma gecesi uyunan uykudur. İlim tahsili için (bilhassa) günahların çok işlendiği, sünnetlerin terk edilip bidatlerin işlendiği; iyileri ve salihleri az; yaramazları çok, olan memleketlere gitme.

İddiacılığı bırak. Çünkü kim ben âlimim derse o cahildir. Hocalarına karşılık verme. Çünkü onların hataları senin yanlışlarından iyidir.

Gafil ve tembellerle arkadaş olma. Çünkü kötülükler insana çabuk sirayet eder. Yalanı bırak. Zira yalan bütün dinlerde haramdır.

Kendini temize çıkarmaya çalışma. Allah Teâlâ kendisinden korkanları çok iyi bilir. Kitap-ilim mütalaası esnasında mümkün mertebe namazda oturduğun gibi otur. Ya hayır konuş yada sus.

Giyim-kuşamda salih kimselere benzemeye çalış. Çünkü kim bir topluluğa benzerse, o da onlardan birisidir. Salih kimseleri sev. Zira kişi (dünyada olduğu gibi) ahirette de sevdikleriyle beraberdir.

İnsanlar elinden ve dilinden zarar görmesin ki gerçek Müslüman olasın.

Rızık hususunda da Allah’ın taksimatına razı ol. Zira rızıklar ezelde taksim edilmiştir. Aynı günahı işlemek istemiyorsan hiçbir kimseyi önceden işlediği günahla kötüleme.

(11)

44

Din kardeşinin kuyusunu kazma. Aksi takdirde kazdığın kuyuya sen düşersin. Hiç bir kimsenin yanında haddinden fazla oturup da ona eziyet verme. Çünkü (dost ziyaretini) kısa tutmak karşıdaki insana rahatlık verir. Kötü arkadaştan şiddetle sakın. Onun vereceği zararın İblis’in vereceği zarardan daha tehlikeli olduğu bildirilmiştir.

Kişiyi sorma; arkadaşına bakıver - Çünkü insan arkadaşına uyar. Arkadaşı kötüyse ondan süratle kaç – Hayırlıysa yaklaş ki hidayet bul.

İlim tahsilinin zorluklarına katlan. Sabır, bütün zorlukların anahtarıdır. İlim tahsili esnasında toprağı döşek, taşı yastık yapmak gerekir. Elde edilecek fayda katlandığın yorgunluk kadardır. Talebelerin ilim tahsili sırasında yorgunluk, meşakkat ve fakirlik bakımından ileride olanları, daha sonraki hayatlarında ilim, hizmet ve feyiz bakımından en yüksek mertebede olanlarıdır. Gizli şirk olan riyadan sakın. Kendisinde ihlas olmayan amel makbul olmadığı gibi, amellerde ihlas olmadan kurtuluş da yoktur. İhsan da böyledir. “Allah’ın seni gördüğünü düşünerek ibadet etmendir. Çünkü her ne kadar sen O’nu göremiyorsan da o seni her an görmektedir.

Meclislerde, yolda, namaz esnasında senden daha çok bilen, daha güzel okuyan ve senden daha yaşlı kimselerin önüne geçme. Onlardan önce konuşma. Bu hareketin insanları, edepsiz olduğun düşüncesine sevk eder.

Dersten ve mütalaadan önce şöyle dua et:

“Allah’ım! Bizi vesvese ve kuruntulardan kurtararak, anlayış nurunu ver. Allah’ım! Bize lütuf kapılarını aç. Ey merhametlilerin en merhametlisi, bizi rahmet hazinelerine kolayca ulaştır. Ey müşkülleri çözen, gizlileri, saklıları bilen Allah’ım! Çeşitli manevi hakikatleri görmeme mani olan engelleri kaldırıver. Hata ve sapıklıktan beni koru. Her işte muvaffak kılan sensin. Gizlileri bilen sensin. Sen her şeye kadirsin. Ey Merhametlilerin en merhametlisi!” Oğulcuğum! Nasihatim ve vasiyetim olsun ki, bunlarla amel et. Bunları kendine rehber olarak kabul et. İnsanlara da bu nasihatleri yap ki Allah Teâlâ ve insanlar yanında kâmil ve makbul bir âlim olasın. Bu tavsiyelerime uymaktan kaçınırsan aldanırsın. Çünkü iki günü eşit olan aldanmıştır.

Allah Teâlâ’ya emanet ol. Muvaffakiyet O’ndandır. Her işte O’na tevekkül ediyor ve O’ndan yardım diliyoruz. Yüce ve büyük olan Allah Teâlâ’dan başka çare ve güç yoktur. Rasûllüllah (sav), onun güzide ashabı, Ehl-i Beyt’i ve bütün müminler üzerine olsun. Şeref sahibi olan Allah

(12)

45

Teâlâ’yı (müşriklerin ve kâfirlerin) kendisine yakıştırdıkları noksan sıfatlardan tenzih ederiz. Bütün peygamberlere de salat-ü selam olsun. Bizi bu vasiyetnameyi yazmaya muvaffak kılan Allah Teâlâ’ya tekrar hamdolsun. Bütün kusurlardan Rabbimizden mağfiret dileriz. Tarih: (Hicri) 1206 / Miladi 1791-1792.

C. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Eski âlimlerimiz okuma-yazmanın yanında cemiyetin irşadına adamış kimseler olarak da dikkat çekmektedir. Devlet tarafından kendilerine verilen resmi göreve ilaveten pek çok sahada bir takım fahri hizmetlerde bulunmuşlardır. Daha açık ifade etmek gerekirse fertlerin ve toplumun ahlaki konularda aydınlatılması gibi bir vazife onların daima fahri bir görevleri olmuştur. Onların bu nevi gayretlerinin sonucu olduğunu söylememiz mümkün olsa da bunda devletin kendilerine tanıdığı hakların ve yaptığı desteklerin rolü de inkâr edilemez. Biz bu ifadelerimizle günümüz yazarlarının, eğitim-öğretimle uğraşanların sadece yazıp çizmekle görevli olduklarını, bunun dışında bir sorumluluklarının bulunmadığını yahut olmaması gerektiğini iddia etmiyoruz. Aksine Antepli Ahmet Efendi gibi kimselerin yaptıkları fahri hizmetlerin günümüz ilim erbabının da görevleri olduğuna; mevcut kanunlar ve nizamlar dâhilinde bu görevlerin bugün de ifa edilmesi gerektiğine işaret etmek istiyoruz.

Osmanlı âlimleriyle günümüz eğitim-öğretim görevlilerinin rol ve statülerinin devletin bu hususta kendilerine verdiği yetkilerin tıpa tıp aynı olduğunu da iddia edemeyiz. Elbetteki devletlerin yapılarından kaynaklanan bu farklılık, bu nevi bu görevleri yüklenen kimselerin görev sorumluluk sahalarına ve bunların tatbikatına da yansıyacaktır. Günümüz eğitim öğretim sisteminde ise daha ziyade teorik bilgiler ağır basmaktadır. Ne var ki dini irşat görevlerinde vazifeli kimselerin bu görevleri devletlerin değişmesiyle biten bir görev değildir. Bu nevi gönüllü hizmetler sayesinde eğitim ve öğretimin, ilim-amel ihlas şeklinde formüle edilen geleneksel formunun Türk maarif sisteminde asırlarca korumuş olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla günümüz din görevlilerinin memuriyet dışında fahri olarak bir takım vazife ve görevleri yürütmesi, sadece memuriyet ile iktifa etmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bundan dolayı da özellikle dini sahada eğitim - öğretimle görevli kimselere görevleri dâhilinde ve haricinde daha çok gayret etmelerinin gerektiğini ihsas ettirmesi bakımından bizce bu vasiyetname okuyucuya hem bir mukayese hem de yeni bir görüş açısı ve imkânı sağlaması bakımından önemlidir.

Makalemize konu ettiğimiz Antepli Ahmet Efendi’nin vasiyetnamesi bu nevi görevlerin nasıl icra edilmesi gerektiğini gösteren önemli bir vesika niteliğindedir. Onun bu vazifeyi layıkıyla

(13)

46

yapmaya çalışan âlimlerimizden birisi olduğu anlaşılmaktadır. O da diğer pek çok âlim gibi diliyle ve kalemiyle irşat vazifesini en güzel bir şekilde üstlenmiş ve yürütmeye çalışmıştır. Bu yönüyle bu vasiyetnamenin eğitim-öğretim, dini irşat sahasında günümüz için ayrı bir öneme sahip olduğunu düşünüyoruz.

KAYNAKÇA:

Adiy b. Zeyd, Dîvân, (Tahk. Muhammed Cebbar), Vezâretü’-Sekâfe ve’l-İrşâd, Bağdat 1965. Ahmed b. Hanbel eş-Şeybânânî, Müsned, (Tahk. Şuayip Arnavut, vd.) Müessesetü’r-Risâle, Beyrut 2001.

Antepli (Ayıntâbîzâde) Ahmet Efendi, Vasiyetnâme (Yazma Nüsha)

Askalânî, İbn Hacer, Fethu’l-Bârî Şerhu Sahihi’l-Buhârî (Tahk. Muhıbbüddib el- Hatîb), Mekebetü’s- Selefiyye, 1379.

---el-Metâlibü’l- liye bi Zevâidi’l-Mesânîdi’s-Semâniye, (Tahk. Sa’d b. Nasır b. Abdilaziz), Dâru’l- sıme, Suudi Arabistan 1998.

Beyhakî, Ahmed b. Hüseyin, el-Câmiu li Şuabi’l-Îmân, (Muhtar Ahmed en-Nedvî, Mektebetü’r-Ruşd, 2003.

Buhârî, Muhammed b. İsmail, el-Câmiu’s-Sahîh, (Muahammd b. Züheyr b. Nâsır), Dâru Tavkı’n-Necât, 2002.

Bursalı Ahmet Tahir, Osmanlı Müellifleri (Haz. M. A. Yekta Saraç), TÜBA Yayınları, Ankara 2016.

İbn Adiy el-Crücânî, el-Kâmil fi Duafâi’r-Ricâl, (Tahk. Adil Ahmed Abdü’l-Mevcûd), Daru’l-Kütübi’l- İlmiyye, Beyrut 1997.

Hımyerî, Nüşvan b. Said, Şemsü’l-Ulûm, (Tahk. Hüseyin b. Abdillah el-Umerî), Daru’l-Fikr, Beyrut 1999.

(14)

47

İbn Ebî Hâtim er-Râzî, el-İlel, Metâbiı’l-Hamîzî, Riyad 2006.

İbn Cevzî, Mevzûât, (Tahk. Abdurrahman Osman Muhammed), el-Mektebetü’s-Selefiyye), 1968.

İbn Receb el-Hanbelî, Camiu’l-Ulûm ve’l-Hıkem, (Tahk. Şuayib el-Arnavut), Müessesetü’r- Risâle, Beyrut 1999.

İbn Mâce el-Kazvînî, Sünen, (Tahk. Şuayib el-Arnavut ve Muhammed Kamil), (Daru’r- Risâleti’l- İlimiyye), Dimaşk 2009.

İsbahani, Ebu Nuaym, Hılyetü’l-Evliyâ ve Tabakâtü’l-Esfiya, Daru’l-Fikr, Beyrut 1996. Muhasibi, Hâris b. Esed, Risâletü’l-Müşterşidîn, (Tahk. Abdülfettah Ebu Gudde), Daru’s- Selam) Halep 1964.

Nisâbûrî, Hâkim Muhammed b. Abdillah, el-Müstedrek ale’s-Sahîhayn (Tahk. Muhammed Abulkadir Ata), Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2002.

Nisâbûrî, Müslim b. Haccac el-Kuşeyrî, el-Müsnedü’s-Sahih (Tahk. Muhammed

Fuad Abdulbaki), Daru İhyai’t-Türasi’l-Arabi, Beyrut 1991.

Sehâvî, Şemsüddin, el-Makâsıdü’l-Hasene, (Tahk. Muhammed Osman es-Sebt), Daru’l- Küttâbi’l-Arabî, Beyrut 1985.

Serrâc, Muhammed Ali, el-Lübâbü fi Kavâidi’l-Lüğa ve’l- lât Ve’l-Edeb, Daru’l-Fikr Dimaşk 1983.

Sicistânî, Ebu Davud Süleyman el-Eş’as, Sünen, (Tahk. Şuayib el-Arnavut), Daru’r-Risâleti’l- İlmiyye, Dimaşk 2009.

Şenkîtî, Muhammed Amır Abdullatif, Silsiletü Ehadis ve Merviyyat, fi’l-Mîzân, Mültekâ Ehli’l-Hadis, Mekke, 2005.

(15)

48 2005.

Taberânî, Ebu’l-Kâsim Süleyman b. Ahmed, el-Mu’cemü’l-Kebîr, (Hamdi b. Abdilmecid es- Selefî), Daru’n-Neşr, Kahire ts.

---el-Mu’cemü’l-Evsat, (Tarık b. Ivazillah), Daru’l-Haremeyn li’t-Tıbâati ve’n-Neşri ve’t-Tevzî, Kahire 1995.

Tarafe, b. el-Abd, Dîvân, (Tahk. Mehdî Muhammed Nâsır, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2002.

Tirmizî, Muhammed b. Îsâ, Sünen, (Halid Abdülğanî Mahfûz), Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye), Beyrut 1011.

İnternet Adresleri:

file:///C:/Users/akadir/Desktop/Ayntabi/(89)%20U%C5%9EAK%20ANTEPL%C4%B0%20 MEDRESES%C4%B0%20SIRALARINDAN%20%C4%B0DAM%20SEHPASINA%20SIR LI%20B%C4%B0R%20HAYAT.html.

Referanslar

Benzer Belgeler

MuǾįnü’l- Ĥükkām ve Įżāĥda yazar ki bir kimse bir ādemüň evine girüp śāĥib-i ħāneyi ķatle mübāderet ve mübāşeret eyledükde śāĥib-i ħāne ġālib gelüp

gibi unsurları saymaktadır (Eagleton, 2015: 105) dolayısıyla şiir hakkında özgün kanaatlere sahip olan Metin Güven, şiirin iç dinamiklerini değil biçimle ilgili

Büyük âlim, mütefekkir ve mutasavvıf El-Hâc Muhammed Emîn Abdu’l-Hay İbn-i Abdu’l-Âlî Alî İbn-i Abdu’l-Velî İbrâhîm İbn-i Muhammed İbn-i Alî İbn-i Muhammed

Ahmet Mithat, Cervantes’in roman kahramanı olan Don Kişot’un karşısına onun bir uyarlaması olarak görebileceğimiz Daniş Çelebi’yi çıkarır. Daniş Çelebi, birçok

Kızlara, “kocaya mocaya varmayarak, şu evceğizde, size bıraktığım hisse senetlerinin geliriyle hanımlar gibi yaşayıp gidersiniz” (A HMET M İTHAT , 2008, s. Evlilik,

Şu Ermeni taifesinin hem komşu hem de dindaşı olan Rusya Devleti ise vech-i meşruh üzere gamaz ve nifaktan başka bir meziyet ve fazileti olmayan şu Ermeni taifesini

İmam Kudûrî; ilim, irfan ve takva sahibi olan babası Muhammed b. Ahmet’in eğitiminde ilmi hayata başlangıç yaptı. Ahmet Kudûrî’nin kendilerinden eğitim ve öğretim

Şairin Mevlevî olduğu hususunda kaynaklarda herhengi bilgi rastlanmamıştır. Fakat onun Câhidî Ahmed Efendi'nin halîfelerinden Şeyh Ali Efendi'ye intisap ettiği