• Sonuç bulunamadı

Türkçede Yardımcı Fiil-Ek Fiil Meselesi ve Bir Terim Önerisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkçede Yardımcı Fiil-Ek Fiil Meselesi ve Bir Terim Önerisi"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Vural, H./ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi. II, (2013): 42-49

Türkçede Yardımcı Fiil-Ek Fiil Meselesi ve Bir Terim Önerisi

Hanifi Vural1 Özet

Türkçemiz için hazırlanmış olan gramer kitaplarında geçen ve Türkçenin öğretiminde kullanılan kimi kavramlar, terimler zaman zaman birbirinin kesişen alanlarından/özelliklerinden hareketle biri diğerinin yerine kullanılarak bazı kavram kargaşalarına yol açmaktadırlar. Bu iç içe gibi duran terimlerden iki tanesi de ‘yardımcı fiil’ ve ‘ek fiil2 terimleridir. Bu yazıda bu iki terimin kapsam alanları tartışılacak ve yeni bir terim önerilecektir: i- yardımcı fiili.

Anahtar Kelimeler: Yardımcı fiil, ek fiil, i- yardımcı fiili.

The Issue of Auxiliary and Complementary Verb in Turkish and a Suggestion of a Term Abstract

Some concepts and terms mentioned in our Turkish grammar books and made use of in the teaching of Turkish, which from time to time used interchangably due to their intersecting features, lead to ambiguity for some terms. Two of these terms that appear to be intertwined are “auxiliary verb” and “ “complementary verb”. In this study, the scope of these two terms will be discussed and a new term, “i-auxiliary verb” will be offered.

Key Words: Auxillary verb, complemantary verb, i-auxiliary verb.

GİRİŞ

Birçok dilde dil terimleri ile ilgili kimi adlandırma farklılıkları vardır fakat Türkçede bu türden çeşitliliğin daha çok olduğunu söyleyebiliriz. Türkçenin kader programının kod şifrelerinde kendi dışındaki unsurların varlığı ve etkin coğrafi hareketliliğinin iz düşümleri önemli bir yer tutmaktadır. Daha yerinde bir ifadeyle Türkçe, tarih boyunca karşılaştığı, alış verişte bulunduğu diller lehine davranmış, hep kendinden fedakârlıklar yapmıştır. Son bir asırdan beri Türkçe üzerine, Türkçenin grameri, gramer terimleri adına birçok önemli, gerekli çalışmalar yapılmış/yapılmakta fakat bu anlamda hâlâ birtakım karışıklıklar, yetersizlikler göze çarpmaktadır. Bu çerçeveden bakıldığında ‘yardımcı fiil’ ve ‘ek fiil’ isimlendirmelerinde de bir bulanıklığın varlığı dikkat çekmektedir.

1 Prof.Dr., Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

(2)

Vural, H./ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi. II, (2013): 42-49

Temel dilbilgisi kaynaklarımıza ve ilgili makalelere baktığımızda her iki terim için şu bilgilere yer verildiğini görmekteyiz:

Yardımcı fiil

Zeynep Korkmaz, “Anlamları Bakımından Fiiller” başlığı altında fiilleri “esas fiiller” ve “yardımcı fiiller” olmak üzere ikiye ayırmakta ve yardımcı fiiller için şunları söylemektedir:

“Yardımcı fiiller, et- (alay et-, el et-), ettir- (tamir ettir-), edil- (kabul edil-), edin- (evlât

edin-), eyle- (arz eyle-, insaf eyle-), ol- (iyi ol-, memnun ol-, gitmiş ol-, atacak ol-), olun- (kabul olun-), bul- (son bul-, şifa bul-), bulun- (evde bulun-, ricada bulun), (namaz , mecbur kıl-), kılın- (icra kılın-kıl-), buyur- (ifade buyur-, kabul buyur-) örneklerinde görüldüğü gibi, ancak kendinden önceki adlar ile birleşerek birer anlam kazanmışlardır.” (Korkmaz:2009, s.534)

Korkmaz, Gramer Terimleri Sözlüğü’nde aynı konuda şu bilgilere yer vermektedir: “( Alm. Hilfsverb; Fr. verbe aıvciliaire; İng. auxiliary verb; Osm.fiil-i iane) Ad soylu veya adlaşmış fiil soylu Türkçe kelimelerle, yabancı kaynaklı ad soylu kelimelerin fiilleştirilmesinde kullanılan imek, etmek, olmak, eylemek, kılmak fiilleri ve esas fiile tasvir anlamı katan ver-, dur-, kal-, yaz- gibi yardımcı fiiller: yorgundum (<yorgun i-dim), hissetmek, yardım etmek, kanaat etmek, şükr eylemek, namaz kılmak, kabul kılmak, hasıl olmak, hazır olmak, iyi olmak, pişman olmak, disipline etmek, sosyal olmak, gidecek olmak okumuş olmak, yazmaz olmak, al-ı-ver-, sal-ı ver-, gid-e-dur-, bak-a-kal-, düş-e-yaz- vb.” (Korkmaz:2007, s.241).

Ahmet Topaloğlu örneklendirdiği tanımında şu bilgilere yer vermektedir:

“ (Osm. fi'l-i iâne; Fr. verbe auxiliaire). İsimlerin sonuna gelerek onların fiil gibi kullanılmalarını sağlayan, tek başına da anlamı olduğu halde genellikle bu görevi yerine getirmeye yarayan fiil. Bugünkü Türkçede kullanılan yardımcı fiiller etmek, eylemek, olmak, kılmaktır. Ör. yardım etmek, adam etmek, reddetmek; muavenet eylemek, hicret eylemek, mahrum eylemek; iyi olmak, hür olmak, kardeş olmak; namaz kılmak, mesut kılmak, müessir kılmak.” (Topaloğlu:1989, s. 159)

Tahsin Banguoğlu, “Karmaşık Fiiller” başlığı altında herhangi bir tanım yapmaksızın dolayısıyla yardımcı fiillere de yer vermektedir:

“Ermek durum fiilinin yanıbaşında olmak X bolmak oluş fiili yine salt fiil olarak Eski Türkçeden beri yardımcı fiil işleyişinde görülür. Olmak fiili bir yandan adlara ve sıfatlara gelerek birleşik fiil tabanları meydana getirmekle birlikte bir yandan da cevher fiili eklerine benzer bir tarzda bazı sıfatfiillere gelerek oluş ve kılışın zamanı ve tarzıyla ilgili özellik taşıyan birleşikler yaratmıştır :

(3)

Vural, H./ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi. II, (2013): 42-49

Türkçenin fiil tabanı kadrosunu daha da çeşitlendiren bu birleşiklere karmaşık fiiller (verbe complexe) adını veririz.

Karmaşık fiiller de dört fiil çekimi boyunca çekime uğrarlar ve çeşitli yatık fiiller meydana getirebilirler. Fakat anlam ilişkileriyle bunların ancak bazı kipleri kullanılır.

Yapıldıkları sıfatfiillerin ait oldukları zaman kesimlerine göre anlatım kazanan karmaşık fiiller üç çeşittirler: 1. öncelik fiilleri (verbe antérieur), 2. başlama fiilleri (verbe inclıoatif), 3. niyet fiilleri (verbe intentionnel).” (Banguoğlu:2007, s.482).

Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi adlı eserinde ‘yardımcı fiil’ teriminin tanımına yer vermez, sadece birleşik fiil dolayısıyla yardımcı fiillerden söz eder ve bunları iki alt başlıkta incelemektedir:

“ İsimle birleşik fiil yapan yardımcı fiiller

İsimle birleşik fiil yapan yardımcı fiiller et-, ol-, eyle-, bulun-, yap- fiilleridir. Bunlardan et-, eyle-, yap- isimlerden geçişli birleşik fiil, ol-, bulun- ise geçişsiz birleşik fiil yapar. (…)

Fiille birleşik fiil yapan yardımcı fiiller

Fiille birleşik fiil yapan yardımcı fiiller ise bil-, ver-, gel-, gör-, dur-, kal-, yaz-, koy- (ko-) fiilleridir. Bunların başına vokal nadir olarak da –ıp, -ip gerundiumu getirilerek birleşik fiil yapılır+ Asıl mana gerundium fiilinin manasıdır. Yardımcı fiiller manaları ile değil, sadece yardımcı fiil fonksiyonu ile çekim unsuru olarak vazife görürler.” (Ergin: 2009, s.386-387).

Konuyu yardımcı eylem terimiyle ele alan kimi gramercilerimiz ise sırasıyla şunları söylemektedirler:

“(Fr. verbe auxiliaire; İng. auxiliary verb; Alm. hilfsverbum) Ad soylu kelimelerin veya

bazı eylemsilerin eylem gibi kullanılmalarını sağlayan imek, etmek, eylemek, olmak, kılmak eylemleri: Hasta idim, güzelsin, hasta etti, hükmetti, naz eyledi, zanneyledik, arz olunur, kahrolur, iyi olacak, kötü olmamalı, gelmez olmak, geçmiş olmak, gitmiş olmak, adam olmak, namaz.kılmak vb.”(Hatiboğlu: 1969, s.92).

“(Alm. Hilfsverb, Fr. verbe auxaliaire, İng. auxiliary verb). Bir başka öğeyle birlikte eylem işlevi yerine getiren kimi sözcüklerin eylem gibi kullanılmasını sağlayan eylem. Türkçe'de etmek, eylemek, olmak, kılmak ve ekeylem, yardımcı eylem olarak kullanılır.” (Vardar:2003, s.?).

Türkçede etmek, olmak, eylemek ve kılmak eylemlerine yardımcı eylem (Alm. Hilfsverbum; Fr. verbe auxiliaire; İng. auxiliary verb) denir. Çünkü bu eylemler ad soylu sözcüklerin sonuna gelerek birleşik eylem yapmaya yararlar. Birleşik eylemlerde ilk sözcük genellikle Türkçeye yabancı dillerden geçmiş sözcüktür.

Yardımcı eylemlerle kurulu birleşik eylemlerde anlam, ilk sözcük üzerindedir.”(Koç:1996, s. 343).

(4)

Vural, H./ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi. II, (2013): 42-49

Doğrudan örneklerle konuya giren Tahir Nejat Gencan, ayrıntılı bir tanıma yer vermemiştir:

“Düşkünlere yardım etmeliyiz. Sabret, muvaffak olursun. Tanrı muvaffak eylesin!.. Bir rahm kılmadın ciğeri kan olanlara

Gurbette rüzgârı perişan olanlara. (Fuzuli XVI.)

Bu örneklerde italik harflerle dizilen eylemler ikişer sözcüklüdür. Birinci sözcükler ad soyundandır. İkinciler onlara eylem anlamı katıyor; onun için bileşiktir.

Ad soylu sözcüklere iş, devim, oluş, kılış, yargı anlamı kalan asıl görevi bu olan sözcüklere yardımcı eylem denir.

Yardımcı eylemlerin başlıcaları şunlardır:

Etmek, eylemek, olmak, kılmak...” (Gencan: 1979, s.321).

H. İbrahim Delice, “Yüklem Olarak Türkçede Fiil” başlıklı makalesinde konumuzla ilgili olmak üzere şu bilgilere yer vermektedir: “Fiiller kullanım açısından iki kısımda incelenir: Asıl ve yardımcı. Asıl fiiller kılış ve oluş anlamlarının dışavurumlarını sağlarken yardımcı fiiller ya yabancı dillerden Türkçeye girmiş isimlerin fiil şekillerini vermek (arz etmek, rica olunmak vb.) ya da zarf-fiil ekleri veya bu eklerin yerine kullanılabilen kip ekleriyle birleşerek özel fiil kiplerini oluşturmak (düşeyazmak, bakıp durmak vb.) ya da isimlere eklenerek onların yüklem oluşlarını sağlamak (güzel turur> güzeldir, açık ermiş> açıkmış vb.) için kullanılır.” (Delice: 2002, s.192).

Ek fiil

Türk dilinin gramerini inceleyen araştırmacılar, bu terimin ifade ettiği anlamı farklı adlarla karşılamışlardır: Ek fiil, ek eylem, cevher fiil, cevherî fiil, imek fiili, varlık fiili, isim fiili, koşaç, er- fiili, asıl yardımcı fiil. İsimlendirmeleri ve tanımlamaları incelediğimizde sırasıyla şu bilgilere ulaşmaktayız:

Zeynep Korkmaz iki ayrı yerde benzer tanımlamalarda bulunmaktadır: “(Alm. Verbum Substantivum, Kopula, Verbum Prädikativum, Bindeglied; Fr. verbe substantif, verbe copule, verbe prédicatif; İng. substantive verb, predicative verb, verb of predication, copula, copulative verb; Osm. cevher fiili) Eski Türkçede er- yardımcı fiilinin er->ir->i- biçiminde ekleşmesinden oluşan, ad soylu kelimelerin yüklem olarak kullanılmasını sağlayan ve birleşik fiil çekimlerinde de görev alan fiil. Şahıslara göre çekiminde +Im/+Um, +sIn/+sUn, +sI-nIz/ +sU-nUz, DIrIAr/ +DUrlAr şekillerine girer: çalışkan+ım, çalışkan+sın, çalışkan+dır, çalışkan+ız, çalışkan+sınız, çalışkan+dırlar gibi. Yukarıdaki örneklerde görüldüğü üzere, ek-fiilin 3. şahıs teklik ve çokluk çekiminde eski bir tur- yardımcı fiilinin ekleşmesinden oluşan +DIr bildirme eki kullanılmaktadır. Ek-fiilin olumsuzu değil kelimesi ile kurulur: Eski değildir, rahat

(5)

Vural, H./ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi. II, (2013): 42-49

DI/ -DU, -mIş/-mUş, -sA ekleri ile kurulur: çalışkan-dım (<çalışkan i-dim), çalışkan değildim (<çalışkan değil i-dim); çalışkan-mışım (<çalışkan i-mişim) çalışkan değilsem (<çalışkan değil i-sem) vb. krş. bildirme ekleri.” (Korkmaz:2007, s.81).

“(Alm. Verbum Substantivum, Kopula, Verbum Predikativum, Bindeglied; Fr. verbe substantif, verbe copule, verbe predicatif; İng. substantive verb, predidicative verb, verb of pradication, copula, copulative verb; Osm. cevher fiili, cevheri fiil) Gramerlerimizde birbirinden farklı terimlerle adlandırılmış olan ek-fiil, Eski Türkçedeki er- “olmak” yardımcı fiilinin er->- ir->i- değişimi ile ekleşmiş olan biçimidir. Bugün bu fiili her ne kadar i- (imek) diye adlandırıyor isek de fiilin tek başına bir anlamı yoktur.

Asıl fiillerde olduğu gibi yalnız başına i- biçimiyle kullanılmaz ve yapım ekleri ile genişletilemez. Dolayısıyla fiilden bir ad ya da fiil gövdesi oluşturması mümkün değildir. Varlığını i-di, -imiş, i-se gibi zaman ekleriyle ortaya koyar.

“i- ek-fiilinin dildeki görevi, ad soylu kelimeleri fiil durumuna getirmek ve basit zamanlı kiplerden birleşik zamanlı kipler oluşturmaktır.” (Korkmaz:2009, s.702).

Kaya Bilgegil ayrıntılara inmeksizin şu kısa bilgilere yer vermektedir: “Ek fiil, eski irmek ve turmak mastarlarının fiil hâlindeki peszindelikleridir (= survivance). İsim soyundan bir kelimeye eklenerek onların yüklem olmasını, basit bir zaman veya kip ekini takip ederek onun bileşik hâle girmesini sağlar. Durum ve oluş, bu fiille ifade edilir.” (Bilgegil:1984, s.271) .

Vecihe Hatiboğlu ek eylem olarak isimlendirdiği terim için şunları söylemektedir: “(Osm. cevher fiili; Fr. verbe substantif, verbe copule, verbe prédicatif; İng. substantive verb, predicative, verb of predication; Alm. verbum substantivum, kopula, verbum prädikativum) (Derl. imek fiili, varlık fiili, ek fiil) Kelimelerin eylem görevinde kullanılmalarına yardım eden,

-dir ekinden yararlanarak çekimleri tamamlanan ve olumsuzu değil kelimesiyle kurulan

yardımcı eylem: Hastayım (hasta değilim), hastasın, hasta (hastadır); hastayız (hasta değiliz); hastasınız, hastalar (hastadırlar) örneklerinde olduğu gibi. Ek eylemin -di eki hikâye, -miş eki rivayet, -se eki koşul birleşik zamanlarını kurar.” (Hatiboğlu:1969, s. 34).

Berke Vardar ek eylemin yanı sıra koşaç sözcüğüne de yer vermektedir: “(Alm. verbum substantivum, verbum prädikativum, Fr. verbe substantif, verbe prédicatif İng. subtantive verb, predicative verb). Ad soylu dil birimlerinin yüklem işlevi üstlenmesini sağlayan eylem Türkçe'de ekeylem, eklerden oluşan bir yardımcı eylem niteliği taşır (im, sin, dir, iz, siniz, dirler). Olumsuzu değil biçimbirimiyle kurulan bu yardımcı eylemin di, miş, -se ekleriyle hikâye, rivayet ve koşul bileşik zamanları elde edilir. Belli bir eylemliği bulunmadığını belirterek söz konusu öğeyi imek eylemi olarak adlandırmaya karşı çıkanlar varsa da, yüzeysel yapıda görülmemekle birlikte dilsel düzenekte imek eylemliğinin var olduğu söylenebilir. Bak. koşaç.” (Vardar:2003, s.

(6)

Vural, H./ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi. II, (2013): 42-49

“koşaç (Alm. Kopula, Fr. copule, İng. copu la). Yüklemi özneye bağlayan öğe. Türkçe'de ekeylemin üçüncü kişi eki -dir, koşaç (bildirme koşacı) olarak kullanılır; değil biçimbirimi, olumsuzluk koşacıdır. (Vardar:2003, s.

Ek eylem olarak isimlendirdikleri terim için Tahir Nejat Gencan ve Nurettin Koç benzer şeyler söylemektedirler:

“Çelik serttir. Turgut öğrenci imiş. Biz Türküz. Orhan dün izinli idi. Bu dört tümcenin yüklemlerinden hiçbiri, anlamı bilinen eylemliklerden çekimlenmiş değildir. Sert, öğrenci, Türk, izinli sözcükleri ad soyundandır. Sonlarına gelen -tir, imiş-, -üz, idi sözleriyle yüklem olmuş; yani eylemleşmişlerdir.

Ad soylu bütün sözcüklerin sonlarına gelerek onların yüklem olmalarını sağlayan parçalara ek eylem diyoruz. Ek eylemin eylemliği İMEK’tir.” (Gencan:1979, s.344).

Ek eylem (Alm. Verbum substantivum, Verbum prädikativum; Fr. verbe substantif, verbe prédicatif; İng. substantive verb, predicative verb, verb of prédication), sözcüklerin sonuna gelerek onların eylem gibi kullanılmasına yarar:

hasta-y-ım hasta-y-mış yaralı-sın yaralı-y-mış

Türkçede bir tek ekeylem vardır: imek (i-mek). “i-” kök, “-mek” ektir. (Koç: 1966, s. 372)

Ahmet Topaloğlu ve Tahsin Banguoğlu terime cevher fiili adını vererek sırasıyla şöyle demektedirler:

“(Osm. fi'l-i cevherî, fi'l-i isnâdî; Fr. verbe substantif). İsim soylu kelimelerin yüklem görevinde kullanılmasını sağlayan fiil. Aslı Eski Türkçede ermek olan cevher fiili, irmek — imek şeklinde değişmiş ve kökü eriyip bugünkü Türkçe'de +(y)Im, +sIn, +DIr, +(y)Iz, +sInIz, +DIrlAr eklerinden ibaret bir yardımcı fiil durumuna gelmiştir. Olumsuzu değil kelimesiyle yapılır. Ör. iyi+y+im, iyi+sin, iyi+dir, iyi+y+iz, iyi+siniz, iyi+dirler; iyi değildim... Cevher fiili ayrıca -DI, -mIş, -sA ekleriyle hikâye, rivayet ve şart birleşik zamanlarını kurar. Ör. çalışır-dı-m (—çalışır+i-di-m), yapacak-mış-sın (—yapacak+i-miş-sin, soruyorsa (—soruyor+i-se); iyiydi (—iyi+i-di), iyiymiş (—iyi+i-miş), iyiyse (—iyi+i-se).” (Topaloğlu:1989, s.47)

“Dilimizde kökü erimiş, yalnız çekim ekleri halinde kalmış bir fiil vardır ki anlamca bir durum fiilidir, bir halde bulunuşu anlatır :

E.T. er-mek > E.O. i-mek > Y.T. . -mek

Buna cevher fiili (verbe substantif) adını veririz. Bununla beraber fiilin kökü hâlâ konuşma ve yazıda yer yer i-di i-miş i-se gibi fiil gövdelerinde ortaya çıktığından onu i-mek fiili diye de anarız. Bu cevher fiili, başka dillerde de olduğu gibi, yalın anlamlı bir durum fiili olduğu için salt fiil (verbe absolu) adını da alır. Bunun karşısında bütün öbür fiillere gerçek fiil (verbe réel) denir.” (Banguoğlu:2007, s.474)

(7)

Vural, H./ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi. II, (2013): 42-49

Muharrem Ergin; “… Yalnız bir fiil vardır ki bu fiil bütün şekil ve zaman eklerini değil, ancak bir kısım şekil ve zaman eklerini alabilir; bu fiilin bütün kipleri değil, ancak bazı kipleri vardır. Bu fiil eskiden cevherî fiil, cevher fiili denilen, bugün isim fiili veya ana yardımcı fiil diyebileceğimiz i- fiilidir. Belirli çekim şekilleri ile vazife görerek bir yandan birleşik fiil çekimlerinin temelini kuran, öte yandan bütün isim ve isim şekillerini fiil kalıbına sokarak, onları fulleştirerek isim cümlelerini ortaya çıkaran bu fiilin Türkçede mühim bir yeri, çok hususi bir durumu vardır. Onun için bu fiili burada ayrıca ele alacak ve belirli çekim şekilleri ile oynadığı büyük rolleri yakından göreceğiz.

İsim fiili :Bütün isim ve fiil şekillerinin sonuna gelerek onlardan birleşik fiiller yaptığı

için ana yardımcı fiil, isimleri fiilleştirdiği için de isim fiili dediğimiz i- fiilinin tek başına kök olarak kesin ve belirli bir manası yoktur. Onun için imek şeklinde fiil ismi de kullanılmaz. Aynı şekilde başka hiçbir yapım ekini de almaz, hiç bir isim veya fiil gövdesi meydana getirmez. Yalnız kök olarak belirli çekim şekilleri içinde ortaya çıkar. Yalnız yanına geldiği isim veya fiil şekli ile birlikte açık bir mana kazanır, belirli bir vazife görür. Bu durumdaki mana ve vazifesinden anlaşılıyor ki i- fiilinin ol- fiiline çok yakın bir manası vardır.

i- fiilinin dört çekim şekli, dört kipi vardır. Bunlar şimdiki zaman, görülen geçmiş zaman, öğrenilen geçmiş zaman ve şart şekilleridir. Bunlardan şimdiki zaman şekli kelimeler hâlinde ortaya çıkan bir çekim değil, ekleşmiş bulunan, eklerden ibaret olan, böylece birleştiği isimlerle birlikte ortaya çıkabilen bir çekimdir. Diğer üçü ise kelimeler hâlinde lam bir çekim şekli olarak görünebildi, fakat kökünü kaybederek her an ekleşmeğe elverişli bulunan kiplerdir. (Ergin:1993, s. 297)

Haydar Ediskun ek fiili ilk sözlüğümüz ve bir bakıma ilk gramer kitabımızla irtibatlandırarak bu konuda şunları söylemektedir: Divanü Lûgat-it-Türk’de olmak anlamına gelen ermek mastarına rastlıyoruz. Bu mastarın, çağlar boyunca, yetişmek, gelişmek, olgunlaşmak, erişmek, dokunmak, isabet etmek, ulaşmak, mevcut olmak gibi anlamlarda kullanılmış olduğunu görmekteyiz.

Ermek mastarı, öteden beri, tek başına kullanılmamış; yapım ekleriyle başka kelimeler de türetmemiştir. Ama, başka kelimelerle birlikte kullanılageldiği için, onları fiilleştirmiş ve böylece kendi anlamı da az çok belirmiştir. (Ediskun:2004, s.187).

SONUÇ

Yardımcı fiil ve ek fiil konusunda söylenmiş olanları daha açık görmek adına ayrıntılı olarak aktardığımız görüşlerin kısmen de olsa farklılıklar içermeleri, bizim bu konuya yeniden değinmemizi haklı kılıyor denebilir. Şimdiye kadar yapılagelen tasniflerin iki ayrı noktadan bir tashihe ihtiyaç duyduğunu söyleyebiliriz:

(8)

Vural, H./ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi. II, (2013): 42-49

1. Yukarıda görüşlerine başvurduğumuz araştırmacılarımızın/alan uzmanlarımızın hemen hepsi, yardımcı fiil ve ek fiil konularını iki ayrı gramer kategorisi olarak ele alıp incelemişlerdir. Ancak birçoğunda bir başlık altında anlatılanların diğerine de dahil edildiğini görmekteyiz. Zeynep Korkmaz’ın imek, Tahsin Banguoğlu’nun ermek, Vecihe Hatipoğlu’nun irmek ve İbrahim Delice’nin ermek diye adlandırdıkları gramer unsurunu aynı zamanda yardımcı fiil kategorisi içinde değerlendirmeleri, söz konusu unsurun adeta iki işlevli olduğunu düşündürmektedir.

2. “Yardımcı fiil” kavramı fiilin kullanımı ile ilgili yönünü, anlam öbeği oluşturma görevini merkeze aldığı hâlde, “ek fiil”, eklendiği çekimli fiilin veya ismin dilbilgisel kategorisini belirleme görevini üstlenir. Dolayısıyla bu iki kavramı aynı genel işlevin birbirine yakın iki ayrı dilbilgisel görevlisi gibi varsayarak bunları zaman zaman birbiri içinde veya yan yana getirerek incelemenin çok da yerinde olmayacağı kanaatindeyiz. Dolayısıyla söz konusu karışıklığı ortadan kaldırmak amacıyla, bir dil bilgisi unsuru olarak görevi esas alındığında “ek fiil” de “yardımcı fiil” grubuna dâhil edilebilir. Böylece, hem tasnifteki yerini hem de işlevini açık bir şekilde ifade etmesi bakımından bu dil bilgisi ögesine “i- yardımcı fiili” denmesinin daha uygun olacağını düşünmekteyiz.

KAYNAKLAR

Banguoğlu, T. (2007), Türkçenin Grameri, TDK Yayınları, Ankara.

Delice, H. İ. (2002), Yüklem Olarak Türkçede Fiil, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Aralık Cilt: 26 Nu: 2.

Ediskun, H. (2003), Türk Dilbilgisi, Remzi Kitabevi, 8. Baskı, İstanbul. Ergin, M. (2009), Türk Dil Bilgisi, Bayrak Yayınları, İstanbul.

Gencan, T. N. (1979), Dilbilgisi, TDK Yayınları, Ankara.

Hatiboğlu, V. (1969), Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara. Koç, N. (1996), Yeni Dilbilgisi, İnkılap Yayınları, Ankara.

Korkmaz, Z. (2007), Gramer Terimleri Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara.

Korkmaz, Z. (2009), Türkiye Türkçesi Grameri Şekil Bilgisi, TDK Yayınları, Ankara. Topaloğlu, A. (1989), Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğü, Ötüken, İstanbul.

Vardar, B. (2003), Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü, Multilingual Yabancı Dil Yayınları, İstanbul.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Neticeyi meydana gelmesine katkı sağlayan her sebep değil, neticeyi meydana getirmeye uygun ve elverişli sebep esas alınır.  Ortak beşeri deneyimden çıkarılan soyut

 Birden çok alacaklının varlığı durumunda, bu alacaklılardan her birinin borcun tamamının ifasını talep etme imkânına sahip olduğu, borçlunun da bu

grup nominal veya verbum finitum ~eklindc bulunan logique esas fiil bir yardimci fiil ile birlikte zamanl vcya modusu kip ve hatt2 arasira kilinigi d a gayet aqik olarak gosterir..

walh- “vurmak” → walhannai- “devamlı olarak vurmak, kesintisiz vurmak” parh- “kovalamak” →parhannai- “sürekli kovalamak”.. ***Bu şekilde türetilen fiillere

Alanyazındaki bu sınırlıktan hareketle yürütülen bu araştırmada kültürel sermaye ve akademik isteklilik arasındaki ilişkinin doğrudan değil, akademik öz

Herhangi bir fiilin zarf fiil, sıfat fiil ekleri vasıtasıyla cümlede yardımcı unsur olabileceği gibi, üzerine cevheri ek fiil gelerek fiil kategorisine geçmiş bir unsur

Turan (2007: 1839)‟ın Türkçenin eklerinin sınıflandırılması ile ilgili bildirisinde yaptığı izaha dayanarak fiilimsilerin, fiillerin anlamlarını muhafaza ederek

Yüklem durumundaki fiilin bildirdiği işi, öznenin kendisi yapıyorsa fiil