M A R D İ N - C İ Z R E K I R M I Z I M E D R E S E
Cizre, Mardin'in bir kasabasıdn-. Dicle, Türkiye'yi buralarda terk ederek yorgun, yayvan, durgun akışı ile balçık yatağı içinde Suriye ve Irak toprakla rına girer. Ulu camii incelemek amaciy-le gittiğimiz Cizre'de diğer tarihi eser leri de araştırdık. Birçok yönleriyle il ginç olan bir eseri - Kırmızı Medrese yi-bu yazımıza konu seçmiş bulunu yoruz.
Kırmızı Medrese kasabanm batı yakasında, sokaklarm ve evlerin biti-mindedir. Kırk kadar basamakla bir dehlizden yerin altına girilen su sar mcından hemen kuzey - batıya bakınca tok görünüşlü, kırmızı tuğladan yapıl mış, harap medrese karşımıza çıkı ve rir (Fotoğraf : 1). Aslında burası kasa bayı çevreleyen dış surların bitim ye ridir. Yıkıntıları üstüne yapılmıştır Bunun için hemen batısında uzanıp gi den sur hendeği vardır. Bölgesel dille belki bunun için medrese i sor' (Kırmı zı) u Medrese i sur diye söyleyenler vardır (Çizim : 1).
Medreseye; doğu cephesinin aksın da bulunan 4 basamaklı merdivenlerle girilir (Fotoğraf : 2) 15,16x18,95 m. ölçüsündeki dikdörtgen avlunun uzun kenarları doğu ve batı yönlerdedir. Güney yüzü 3 eyvanlı olup, soldakinin açıklığı 3,42 sağdakinin 3,46 ve ortada-kinin 5,19 m. dir (Fotoğraf : 3). Avluya bakan bütün eyvanlarm köşelerinde 0,10 m. derinliğinde, 0,13 m. genişliğin de girintiler (niş) vardır. Orta eyvan dan, yanlanndakîne, üstü iki merkezli
O r h a n C . T U N Ç E R b i r k e m e r ile s o n u ç l a n a n 1,33 m . lik a r a k a p ı l a r l a g e ç i l i r ( F o t o ğ r a f : 4). S a ğ d a k i e y v a n ı n s a ğ ı n d a n , 0,93 m . e n i n d e b i r k a p ı y l a ; 2,44 x 2,45 m . k a r e p l a n l ı v e ü s t ü k u b b e ile ö r t ü l ü b i r a r a l ı ğ a g i r i l i r . I ş ı ğ ı n ı b u k a p ı ile ü s t ü n d e k i p e n c e r e d e n a l ı r ( F o t o ğ r a f •. 4). B u n d a n b a ş k a 2 k a p ı s ı d a h a v a r d ı r . Ü s t ü n de p e n c e r e s i de o l a n b a t ı y ö n d e k i k a p ı d a n 2,64 m . e n i n d e ve ü s t ü d o ğ u - b a t ı y ö n ü n d e u z a n a n t o n o z ö r t ü l ü b i r h a c m e g i r i l i r . D ı ş d u v a r ı n d a , s o n r a d a n a ç ı l d ı ğ ı b e l l i o l a n u f a k b i r d e h l i z pen c e r e s i v a r d ı r . İ ç o d a n ı n g ü n e y - b a t ı u c u n d a k i e n i 0,65 m . l i k a l ç a k b i r ka p ı s ı n d a n , ç a p ı 2,14 m . o l a n y a r ı m d a i r e p l â n l ı ve ü s t ü 1/4 k ü r e d i l i m i ile ö r t ü l ü b i r h a c m e g e ç i l i r . Y e r h i z a s m d a k i ü ç u f a k d e h l i z p e n c e r e s i n d e n ı ş ı k ve h a v a a l ı r . K a r e p l â n l ı i l k a r a l ı ğ ı n 0,78 m . lik k a p ı s ı n d a n , g ü n e y e t ü r b e y e g e ç i l i r . 5 . 0 0 x 4 . 9 3 m . i ç ö l ç ü s ü n d e k i b u h a c m i n b a t ı y ü z ü n d e 0,97 m . e n i n d e ve i ç i n d e b e t o n d i ş l i ğ i o l a n b i r p e n c e r e s i v a r d ı r . G ü n e y y ü z ü n d e k i ü s t p e n c e r e s i s o n r a d a n k a p a t ı l m ı ş t ı r ( F o t o ğ r a f : 5). B u h a c i m , ö r t ü s ü b a k ı m ı n d a n ö z e l l i k l e r g ö s t e r i r . Y e r d e n 2,14 m . y ü k s e k t e t u ğ l a b i r s ı r a p a r a p e t t e n s o n r a , a n a du v a r l a r d a k i 4 s a ğ ı r k e m e r ile, k ö ş e l e r e r a s l a y a n 4 a d e t t r o m b a b e n z e r k e m e r , ü s t ö r t ü o l a n k u b b e y e y a t a k y ü z e y i n i h a z ı r l a r , b ö y l e c e k a r e p l â n s e k i z g e n e d ö n ü ş m ü ş o l u r . S e k i z g e n i n h e r k ö ş e s i n d e n d ü ş e y o l a r a k b a ş l a y ı p y ü k s e l d i k ç e y e l p a z e g i b i a ç ı l a n m a l a k â r î k a
-426 ORHAN C. TtJNÇER vallar ikizkenar dörtgenler şeklinde
biçimlenerek birbiri üstünde aslan gö ğüslerini bezerler. Tromp durumunda olan iç bükey köşe kemerleri de kendi içlerinde bir kavalla daha bölünürler. Aşağıda ince olup yükseldikçe açılan sekiz adet üçgen tonoz dilimlerinde tuğlalar (V) şeklinde örülüdürler. Kö şelerde üstte her yüzde 2 şer dolap var dır. Duvarlar gibi kubbelerde de tuğla kullanılmıştır. Aslan göğüslerindeki malakârî ikizkenar dörtgenlerin, yuka: n çıkıldıkça basıldıkları ve ufaldıklan görülür. Halen oldukça yıpranmış ve yer-yer dökülmüş bir sıva kaplaması tuğlaları örter. Fakat kavallı bezemeler belirgindir. Taşıyıcı değillerdir. Tuğla larda bunlar için dış (çıkıntı) bırakıl mamıştır. Ancak örülürken dizilişleri ne özellikle dikkat edilmiştir.
Türbenin doğu duvarında mescide açılan penceresinde, çok yumuşak, ça kı ile rahatlıkla çizilebilen beyaz taş tan bir şebeke vardır (Fotoğraf : 7) Üst penceresinin fotoğraf 6 ve 7 görül düğü gibi her iki yüzüde sıvanmıştır. Avlunun batı kanadında 5 açıkhk bulunur. Güneyden kuzeye doğru sıra ile 1. açıkhk 2,63, 2. açıklık 2,79, 3. açıklık 3,46. 4. açıkhk 2,99, 5. açık hk 2,88 m. dir. Görüldüğü gibi açık lıklarda bir düzensizlik vardır. 2,63 m, 4. açıklıktaki 1. eyvanın arkasına ras-layan oda doğu-batı yönünde uza nan aynalı bir tonoz ile örtülüdür. Eşya dolu olduğu için ölçüsünü ala madığımız odanın güney duvarında bir ocak yeri vardır. Batı ve kuzey duvar larında birer dolabı bulunur. Kapınm üstünde aydınlık penceresi varsa da sonradan ufaltılmıştır (Fotoğraf : 8).
2,79 m. enindeki ve 1,50 m. derin liğindeki 2. eyvandan 0,87 m. Hk bir kapıyla (Fotoğraf : 8) 3,23 m. x 2,80 m. lik odaya geçilir. Güneyindeki gibi bu rası da doğu - batı yönünde uzanan ay nalı bir tuğla tonoz ile Örtülüdür. Ba tı yüzünde penceresi yoktur. Sonradan bir dehliz penceresi açılmıştır. Güney
ve kuzey duvarlarında dolap boşlukları vardır. Bunlardan güneydekinin ocak iken değiştirilebileceği akla gelmekte dir. Bu oda da, sonradan k ü ç ü l t ü m ü ş - kapı üstündeki - üst penceresinden ışı ğını alır.
3,46x5,15 m. ölçüsündeki 3. açık hk, medresenin batı eyvanıdır (Fotoğ raf : 9). Yanındaki hacimlerden belirli oranda büyük ve yüksektir. Giriş kapı sı karşısına raslayıp, medresenin doğu-batı akşındadır. Üstü; doğu-doğu-batı yönün de uzanan teğet kemerli tuğla bir to noz ile kapatılmıştır. Güney duvarın da 0.80 X 0.30 m. lik bir dolabı vardır. Kuzey duvarındaki böyle bir girintinin sonradan kapı şekline sokulduğu açık tır. Eyvanın g ü n e y - b a t ı köşesindeki 0.60 m. lik dar bir kapıdan çapı 2,45 m. olan yarım daire plânlı ve üstü 1 /4 küre ile örtülü bir hacme girilir. Dö şeme hizasındaki 3 ufak dehlizden ha va ve ışık alır. Eyvana da batı yönün de sonradan ufak bir pencere açılmış tır.
2,99 m. açıklıktaki 4. açıklığın oda duvarı yıkılmış, avlu yüzüne örülmüş, (Fotoğraf : 10) böylece derinlemesine tek hacimli bir oda elde edilmek isten miştir. Asıl duvarın kökleri kaybolma mıştır. Buraya şimdi batı eyvanından geçilmektedir. 0,65 m. eninde bir batı penceresi vardır. Sonradan açılmıştır.
5. açıklıktaki 2.88 m. lik eyvan 1,50 m. derinligindedir. Batısındaki hacme açılan kapının üstündeki penceresi sonradan kapatılmıştır (Fotoğraf : 11) 3.02x3.36 m. ölçüsündeki bu oda da diğerleri gibi, doğu-batı yönünde uza nan aynalı bir tonozla örtülmüştür. Ba tı duvarı yırtılmış pencere haline geti rilmiştir. Güney ve kuzey duvarında dolap girintileri vardır. Kuzeydeki ka pı haline sokulmuştur.
Avlunun batı yüzü, bu 5. açıkhkla söna erer. Dişlerin ayni ölçü ve
biçim-MARDİN - CİZRE KIRMIZI MKDRESE de kuzey yüze doğru dönüşü bu yönde
de eyvanların varhğmı göstermektedir (Fotoğraf : 11). Eyvan derinliğince tuğ la duvardaki düzgün işçilikte bunu doğrulamaktadır. Bu izlere dayanarak avlunun batı yüzünün 18.95 m. lik bo yunu ölçebilmekteyiz.
Avlunun doğu yüzünde de ayni ey van ve oda düzeninin devam ettiği gö rülmektedir. Bugün sadece bu kana dın, güney uçtaki iki odası, önündeki eyvanların izleri, özengi ve tonozundan bir parçası kalmıştır (Fotoğraf : 12-13). Duvardaki izlerinden ilk eyvanı ta mamlamak olanağı vardır. 1. eyvan ile 2. eyvan arasındaki bölmenin duvara saplandığı yerler belli olmaktadır (Fo toğraf : 13). Odalara; açıklığı ortasına raslayan ve üstünde pencereleri bulu nan 0,85 m. lik kapılardan girilir. Gü ney ve kuzey duvarlarında dolap boş lukları vardır. Doğu duvarlarında ocak ları var iken kuzeydekinin arkası deli nerek pencere şekline getirilmiştir. Yaşmakları yoktur.
Doğu kanatta bulunan g i n ş eyva m 3,72 m. açıklıkta olup medresenin doğu batı akşındadır. Avlu sokağa gö re yüksek olduğundan bu yüzde ortala ma 1.10 m. yükseklikte subasman gö rünür (Fotoğraf : 2). Kapının bulundu ğu duvar yenilenmiştir. Merdivenler düzensizdir. Subasman duvarlarında oynamalar vardır. Özellikle bu jöizün kuzey kanadı çok harabolmuştur (Fo toğraf : 14). Arkasına raslayan oda ve eyvanlar da tamamen yıkılmıştır.
Avlunun güneyini çevrek-yen ve derinliği diş dahil 3,10 m. olan 3. eyva nın arkası, medresenin enine mekânh mesciddir. 2 adet teğet kemer hacmi 3 parçaya böler. 3 ayrı kubbe ile örtülü dür. Orta eyvanda 0.10 m. lik girinti içine alman kapısından (Fotoğraf : 15) mescide girilir. Yazıtı ve yuvası yoktur. Girişe göre sag bitişik eyvanın mesci' de açılan penceresinde ahşaptan bir parmaklık vardır (Fotoğraf : 16). Ayni
427 parmaklıktan kapı üstündeki pencere yede de konmuştur.
14,48 X 4,65 m. ölçüsündeki enine mekânh mescidin 3 kubbesinin otur duğu teğet kemerli 2 ana bölme ayak lan duvardan 0,10 m. çıkıntı yapaı. Giriş kapısının iç yüzünde, batı ve do ğu duvarlarında sağlı-soUu dolap girin tileri bulunur (Fotoğraf : 7). Orta kub benin aksında bulunan mihrabın sa ğında bir dolap girintisi, solunda ise türbeye geçiş kapısı vardır. Yan hacim lerin güneye açılan altlı - üstlü bireı penceresi vardır. Sağdakinin alt ve üs tü, soldakinin yanhz üstü bugün kapa tılmıştır.
2,82x3,78 ölçüsündeki taş mihrab ın köşegeni 55° olup Selçuklu oranı ile 3x4x5 oranlan arasındadır (Fotoğ raf : 17). Çevresini iç bükey üçgenler den (mihrabiyle) sıralı bir dizi ters U şeklinde sararak altlarda da içe doğru döner. Yarım daire kemerli, sütunccli ve sade üst başlıklı birinci girintinir içine 2. girinti yerleştirilmiştir. Mihrap boşluğu yarım daire plânlıdır. Kemeı-1er, sütunce üst başlığından bir sıra sonra başlar. Sütuncelerin alt kısımla rı bozuktur (Fotoğraf ; 18). Dr^laki sağ sütunce üst başlığı alnında okunamı-yan bir (eskiyazı) vardır. îç başlıklar özellikle güney-doğu Anadoluda sık raslanan cinstendir. Diyarbakır ve Mardin'de çok bulunurlar. Van Tunce li-Pertek, Adıyaman, ve Bit1ı.'='te dc örnekleri vardır. Köşelerine yerleştiri len birer rozetten başka aralarında dü şey oluklu kıvrık yüzevleri vardn-. Dış kemerin yüzü onduleli işlenmiştir. Özengi hizalarında da vatav öndüleler, üst üste dizilmiştir. Bitlis - Adikevaz eski cami mihrabını biraz andırır.
Mihrab aksının üstü basık bir tuğla kubbe ile örtülüdür. Özen silerden baş layan, yükseldikçe açılan malakârı ka bartma kavallar kilit hizalarında 4 ana yönde üçgen biçiminde tonoz dilimlcıi meydana getirerek kubbenin oturacağı yüzeyi hazırlarlar. Aslan
göğüslerinde-428 ORHAN C. TUNÇER ki İkizkenar dörtgenler kubbe eteğine
doğru yükseldikçe küçülür ve basıkla-şırlar. Batıdaki türbede olduğu gibi burada da bu bezeme durumundadır lar. Her gözde tuğlarlar (V) şeklinde örülmüşlerdir (Fotoğraf : 19).
Mescidin doğusunda, bir kapı ile bağlantısı olan 4,10x4;i0 m, plân ölçü sünde ve sade bir mihrabı bulunan 2, bir mescid daha vardır. Kuzeyindeki hacim ile arasım üstte teğet kemerli bir bölme ayırır. Yanlarda ayaklar du varlardan bir çıkmtı yaparlar. Üst ör tüleri basık kubbelidir. Mihrabı sıvalı, sade, profilsiz ve yanm daire plânlıdır. Sağ ve solunda birer dolap girintisi bulunur. Doğuya açılan 0.80 m. eninde bir penceresi vardır. Kuzeydeki hacmin ise doğu penceresi 0,71 m. enindedir. Burada da 2 tane dolap girintisi vardır. Batısındaki kapıdan avlunun güneyini çevreleyen 1. eyvana çıkılır (Fotoğraf :
13).
Ana mihrabın solundaki kapıdan iki basamakla türbeye geçilir. 2 katlı dır. Döşemedeki delikten cenazeliğe inilir. Mescid hacmi (üst kat) sekiz gen plânlı olup her yüzünde (içeride) kenarlarda 0,36 m. derinlik ve genişlik bırakacak şekilde, üstleri teğet kemer le örtülen girintileri vardır. Doğu, gü ney ve batı yönlerde birer pencereleri olduğunu tahmin ediyoruz. Duvar bu ralarda oldukça ellenmiş olduğundan kesin bir ize raslayamamaktayjz. An cak dış jrüzlerde bizi bu yoruma götü ren belirtiler vardır. Sonradan açılmış fakat bugün tekrar kapalı bulunan ya nıltıcı izler de olabilirler. Güney'de de kilit hizasında 1 tepe penceresi daha vardır. Sekizgen plândan aslan göğüs-leriyle kubbe oturak yüzeyi hazırlanır (Fotoğraf : 20). Burada da her yüzde, yükseldikçe genişleyen üçgen biçimin de tonoz dilîmcikleri ve ikizkenar dört genler vardır. Yükseldikçe küçülür ve basıklaşırlar. Ancak diğerlerinden fark-h olarak burada malakâri fitiller çıkm-tıh değil oluk şeklinde girintilidirler.
Sıvalan yer-yer dökülmüştür. Tuğla kullanılınışür.
Cenazelik te eşkenar sekizgendir. KarşdıkU kenarlar arası 5,28 m. gelir. Her kenarı çok az farkla 2,13 m. yöre sindedir. Burada da; köşelerde özengj olarak başlayan, yükseldikçe açılan yelpaze biçimindeki malakâri kavallar kiht hizalarında küçük üçgen tonoz di limleri meydana getirirler, ikizkenar dörtgenlerin alt uçlarına uyarak tuğla 1ar V şeklinde örülmüşlerdir. Yukarıya çıkıldıkça bu dörtgenler küçülür ve basıklaşır. 4,10 m. çapındaki kubbesi basıktır. Mescit döşemesinin zamanla oturması nedeniyle basık kubbe tepe deliğine doğru iyice yataylaşır. Bu; za manın bir sonucudur. Cenazelikte se kizgen ana duvarın malzemesi, siyah bazalt taşıdır. înce yonu işlenmişler dir. Teğet kemerlerle sonuçlanırlar. As lan göğüsleri ve kubbe gene tuğladır Doğu cephesinde 0.70 m. eninde 1,35 m. derinliğinde (Duvar kalınlığı) biı kapısı vardır. Dışarıdan toprakla kapa tıldığı için yukarıda sözünü ettiğimi? gibi cenazeUge bugün mescid katından (tepeden) girilmektedir. Bu da plâna uyarak eşkenar sekizgen olup ensiz bir taş sırası ile çevrilidir.
Medresenin kuzey kanadı ile doğu kanadın kuzey yöndeki y a n s ı n ı n , ta mamen bir yıkıntı halinde olduğundan sözetmiştik. tik anda; doğu kanadın da batı gibi ve kuzey kanadın da, gü ney kanadı gibi olduğu kanısında idik. Hatta güney kanadındaki geniş açıklı ğa karşılık, kuzeyde bir eyvan buluna bileceğini düşünmüş idik. Eylül 1972 sonlarında, araştırma kazısı yaptığı mızda, plânda (Çizim : 3) taranmış yer leri bulmak mümkün oldu. Buna göre kuzey kanadı 4 eyvanhdır. Eyvan ara ayaklan güneydekiler gibi parçalı olup kapı boşluklan vardır. E n sağdaki ey vandan, bugün kapalı olan kapı ile ba tısındaki odaya geçilmesi gerekir (Çi zim : 2) Bu odanın güneye açılan kapı-smm bir dolap yuvası olduğu açıktır.
MARDIN - C I Z R E KıRMıZı MEDRESE
Kuzey-batı köşedeki küçük oda bir basık kemerle güneyindeki büyük oda ya bağlanır. Sıvalar, duvarlardaki eğri likler ve örtüsü bakımından bu iki oda nın bir hayli şekil değiştirdiği anlaşıl maktadır. Zaten batı yüzü de yenilen miştir. Yarım daire plânlı çıkmtılara geçiş bozuktur. Şimdi subasmadan sonrası yıkık olan bu hacimde 1/4 kü re ile kaplanmalıdır.
Medresenin kuzey eyvanları arka smda odaları olmalıdır. Kapılan bu lunmuştur. Ancak bir özellik gösteren doğu ucdaki eyvandan 45° lik bir sap ma ile kuzey-doğu köşeye doğru iler-lendiginde, döşemeden 1 taş sırası yük
sekliğinde bir doluluğa raslanır. Bur-dan yukarısı yıkık olduğu için, söve kapı boşluğu, basamak gibi herhangi bir mimari ayrıntıya raslayamadık. K a nımızca burası medresenin dama çıkış merdiveni yeridir. Nitekim, doğusun daki odanın küçük oluşu, yalnı.7: güne yindeki odayla bağlantısı ve duvann burada geniş tutulması bu düşüncemi zi kuvvetlendirmektedir. Bugün medre senin doğu yöndeki kapısından girin ce, eyvan alam içine raslayan soldaki merdivenin sonradan yapıldığı malze mesinden ölçülerinden anlaşılmakta dır.
Doğu yüzde kapıdan itibaren ku zey de, (ön yüzleri kazı sonucu ortaya çıkan) 2 eyvan vardır. Bunlarında diğer eyvanlaı gibi, arkalannda birer oda hacminin olduğunu tahmin ediyoruz
(Fotoğraf : 14). Yanlız bugün kÜ WC. lerin batısına raslayan bir koridor hac mi ortaya çıkmaktadır ki bir mana ve
rilememektedir.
Medresenin ü s t örtüsü topraktır. Batı eyvanı, yanlarmdakinden yüksek
tir. Ancak bu fark şimdi eğimli toprak dolğu ile giderilmiştir. Güneydeki orta eyvan da yanlarmdakinden yüksek olup ayni şekilde örtülüdür. Yarım se
kizgen plânlı türbenin ü s t ü basık bir kubbe üe örtülüdür. Burmalı basit bir
429 a l e m i v a r d ı r . Ç i m e n t o i l e s ı v a l ı o l a n k u b b e n i n h a k i k i k o t l a r ı n ı v e b i t i ş i n e a i t b i r b i l g i e d i n i i e m e m e k t e d i r . G ü n e y k a n a t t a b u l u n a n 3 h a c i m l i m e s c i d i n ü s t ö r t ü s ü i s e ( G ü n e y - b a t ı k ö ş e d e k i t ü r b e h a c m i de d a h i l ) d i ğ e r b ü t ü n h a c i m l e r d e n y ü k s e k t i r . B u g ü n g ü n e y - d o g u k ö ş e d e k i m e s c i d i n d a m ı , d o ğ u k a n a d ı n ö r t ü s ü n d e n d e a l ç a k t ı r . B a c a l a r ı n hep s i ö r t ü a l t ı n d a k a l m ı ş t ı r . M e d r e s e n i n y ü z l e r i n i d e b i r l i k t e i n c e l i y e l i m . K u z e y y ü z d e i l k d u r u m u y a n s ı t a n h i ç b i r i z k a l m a m ı ş t ı r . H a t t a y ı k ı n t ı l a r n e d e n i y l e t a b i i z e m i n y ü k s e l m i ş , s u b a s m a n d u v a r ı b i l e k a y b o l m u ş t u r . D o ğ u y ü z ü n d e s a ğ y a n k a n a t t a d a b i r ö z e l l i k k a l m a m ı ş t ı r ( F o t o ğ r a f : 14). B u g ü n k a p ı o l a r a k k u l l a n ı l a n h a c m i n , z a m a n ı n d a d a k a p ı y e r i o l d u ğ u d ü ş ü n c e s i , y a p ı l a n k a z ı d a n s o n r a k u v v e t l e n m i ş t i r . Z a t e n b u r a d a s u b a s m a n d u v a r l a r ı n d a 9 0 ° d ö n e r e k i ç e r i gi r e r l e r . G i r i ş i n n a s ı l b i r ö r t ü s ü o l d u ğ u n u b i l e m i y o r u z . 4 b a s a m a k l ı m e r d i v e n i o l d u k ç a b o z u k v e b a s i t t i r ( F o t o ğ r a f : 2 ) . İ l k b a s a m a k l a r ı d e ğ i l d i r . B a s i t ç a k m a k a p ı k a n a d ı d a d a h i l b u d v ı v a r s o n y ı l l a r d a y a p ı l m ı ş t ı r . T u ğ l a d a n ve be t o n a r m e l e n t o d a n y a p ı l a n k a p ı b o ş l u ğ u n u n b u r a d a , f a k a t b u ö l ç ü l e r d e ol m a d ı ğ ı m u h a k k a k t ı r . G i r i ş e y v a n ı n d a s a ğ d u v a r y ı k ı k t ı r ( F o t o ğ r a f : 2 ) . S o n r a d a n ö r ü l e n b a s i t b i r d u v a r l a i z l e r d-^ k a y b o l m u ş t u r . S o l d u v a r d a b a z ı d e ğ i ş i k l i k l e r g e ç i r m e s i n e r a ğ m e n a s l ı n ı ko r u m u ş g ö r ü n m e k t e d i r . H e m e n - h e m e n d a m h i z a s ı n a k a d a r d ü ş e y ç ı k t ı ğ ı n a b a k ı l ı r s a ö z e n g i k o t u y ü k s e k t e o l m a s ı ge r e k i y o r . Y ü k s e k t u t u l a n b i r k a p ı d ü ş ü n ü l e b i l i r . K a n ı m ı z c a b u e y v a n b o ş l u ğ ' . : a v l u l a r d a k i g i b i o l u p b i n a y ü r ü n e ay n e n y a n s ı y o r d u . . B a z ı g i r i n t i l e r i (pro f i l ) , b e l k i d e d i ğ e r l e r i n d e k i g i b i s a d e i d i . K a p ı e y \ ' a n ı n d a a ç ı k l ı k 3,72 m . dir. K a r ş ı s ı n a r a s l a y a n b a t ı e y v a n ı i s e 3,46 m . d i r . G ö r ü l ü y o r k i f a r k a z d a o l s a ka p ı , e y \ ' a n d a n d a h a g e n i ş t u t u l m u ş t u r . B u ö n e m i n d e n i l e r i g e l m e k t e d i r .
430 ORHAN C. TONÇER Bugün medresede belâların yerini
de bilemiyoruz. Şimdiki uydurma î helâ, çağrışım yoluyla, ilk yerlerinin de burası olduğu fikrini aklımıza ge tirebilir. Binadaki su donanımı bilin medikçe kesin bir söz söylemek doğru olmayacaktır. Bir çok yapılarımızda olduğu gibi kitlenin dışında da düşü nülmüş olabilir. Bugün bu hacim için den geçen ve doğu yüzdeki sokağa açı lan bir kanal var olup, binanın ordu tarafından kulanıldıgı yıllara ait oldu ğu söylenmektedir. Ayrıca, sokaktan yüksek oluşu da dikkati çeker. 1971 yılında, ilçe halkının, içme sularını, bitişiğindeki Dicle nehrinden sağladık larını görüyorduk. Kadınlar, omuzla rında testiler akm-akm nehre gidip ge liyorlardı. 1972 yılındaki gidişimizde su sorunu çözümlenmiş ve borularla ilçeye getirilmişti. Bugün avlunun or tasını kapayan, yerden 0.90 m. kadar yüksek yazlık namazgah kısmı altında bir araştırma yapmak, belkide havuz ve su konusunda bazı izler bulmak ba-kımmdan oldukça yararlı olacaktır. Şimdi medresenin avlusunda bir kuyu su vardır. Suyu derindir. Biz bu sıcak çöl bölgesinde bir orta havuzu beşliye-cek devamlı bir suyun, zamanında da olduğuna pek ihtimal vermiyoruz. Med. resenin batı cephesindeki yarım daire kesitli yerlerin helâ olarak kullanıla bileceği akla gelebilir. Anadolu sivil mimarimizde bu tür örnekler vardır. Üst katlar da çıkıntı biçiminde yapı lan böyle hacimler, özellikle sokak ta rafına getirilmekte ve pis suyun düşey bir boru ile kolaylıkla evden dışan atılması sağlanmaktadır. Ufak bir şah nişin çıkıntısı görünümünde olup dar yüzlerinde küçücük pencerleri vardır. Burada da acaba aynı uygulama düşü nülebilir mi? Döşemeler de bu göreve uygun ayrıntılar bulamadık. Dehliz pencerelerinin döşeme hizasında olu-şuda buna engeldir. Plândaki yerleri de helâ olmaya elverişli değildir. Batı eyvanının bu sirkülasvona aynlacağmı kabul edemiyoruz. Diğer 2 odanın da
bu durumda umuma aynima.sı gerek mektedir. Medresenin batı yakasında tabii zeminin (hendek) düşük olduğu-nu yazmıştık. Kanımızca temel duvar larına destek görevi yapan bu ufak burçlar, zemin kat hizasında içi boşal tılarak cep kiler gibi kulanılmakta idi. îçine konan yiyeceklerin, serin de ko runabilmesi için 3 adet dehliz pencere si de yer hizasında tutulmuştur de nebilir. Ayrıca Cizre'inin ve medresenin konuş durumuna da dikkat edilirse, do ğu yönü çöl olup batı ve kuzey-batı yön leri Cudi dağı silsilesine bakar. Elbet serin hava bu yönden eser. Diğer y ö n lerde bu desteklerin olmayışını, arazi nin topografyasına bağlamaktayız. K a nımızca doğu ve kuzey yöndeki odalar da talebeler, batıdakilerde öğretmenler
(Müderrisler) oturmakta idi. Güney . batı köşedeki bugünkü türbe yeri za manında Müderrisin odası ve sınıfı idi, kuzeyindeki 2 ufak hacim ile bir loj man şeklinde düşünülmüştür. Kuzey Batı köşeyi de bu hizmete ayırdığımızı söyleyebiliriz. Bu durum da bu yarım plânlı hacimler müdderrislerin mutfa ğı ve abdest alma yerleri idi. Batı ey vanı yazlık dershane olup testfIer bu raya bağlı çıkıntılı yerde serin olarak bulun durul abiliyordu.
Doğu kanattaki mesid hacminin, köklü bir değişikliğe uğradığı anlaşıl maktadır. Duvar örgüsü yanındakine benzememekte ve subasmandan 0.30 m. içeride bozuk olarak devam etmek tedir (Fotoğraf : 22). Güney duvarının üst kısımları da moloz taşı ile onanl mıştır (Fotoğraf : 23). Bizce plân yapı sı da değişmiştir, örneğin güneydeki hacmi ayıran ara bölme duvarı ince olup doğudaki ayak cephedeki orta pencereyi kapamaktadır. Kare hacimli bir oda olarak düşünmek ve kapı ile kuzeyindeki odaya bağlamak daha ak la yatkındır. Tıpkı simetriği gibi. Bel ki zamanla medresenin önemini yitir diği bir dönemde, müdederrisleri aza-lınca lojman da kademeli olarak
de-MARDİN - CİZRE KIRMIZI MEDRESE ğişiklikler yapıldı. Köşe oda şafiler
için mihrap eklenerek mescid şeklinde kullanılmaya başlandı. Ayrıca dershane olarak yorumladığımız güney - batı kö şe odası da türbe oldu. Bugün burada yatan zâtın kim olduğu, adı, ünvanı bi linmemektedir. B u 2 odanın doğrudan doğruya mescid hacmine kapı ile bağ lantısı da bu düşüncemizi destekler sa nırım.
Medresenin güney yüzü çok bozul muş, tuğlaları dökülmüştür. Türbe çı-kıntısmm köşelerinde plâna uyan diş lere bakılırsa, her yüzünde girintiler (Niş) vardı (Fotoğraf : 24). Kanımızca doğu, batı ve güney yöndeki pencere leri kapatılmış, yanlız doğu yöne ufak bir pencere bırakılmıştır (Fotoğraf : 25). Güney-batı türbe hacminin dış yü rü ise tamamen elden geçmiştir (Fotoğ
raf : 26).
Yukarıda sözünü ettiğimiz gibi, medresede yalnız dört ocak bulabildik. Güney kanadındaki hacimlerde ocak gereksizdir. Diğer odalarda sıva raspa sı yapılarak ayrıntılı bilgiler elde edile bilir. E n güvenilir kaynak toprak örtü nün damdan kaldırılmasiyle elde edile bilecektir. Cizre sıcak bir bölgedir. Kış lar, mangalla geçirilebilmektedir. An cak bu medresenin bazı bölümlerinin zaman-zaman misafirhane olarak ta kulanılabilecegi düşünülürse ocakları genelleştirmek gerekir.
Doğu yüze bakan ocak tonoz alnı na geldiği için sonradan kolaylıkla açı labileceği düşünülebilir. Nitekim baca deliğinde is yoktur. Oysa batıdaki oda nm ocağı özengı yönünde olup islidir. Sonradan açıldığına ait bir iz de yok tur.
Medresede aydınlanma konusuda oldukça ilginçtir. Plândan da anlaşıla cağı tizre doğu yüzdeki iki oda ile batı yüzdeki 4 odanm kapılan üstünde bi rer pencereleri de vardır. Buna daya narak kuzey ve doğu kanadadaki oda
431 l a n n d a a y n i b i ç i m d e a y d ı n l a n d ı ğ ı n ı s ö y l e y e b i l i r i z . B a t ı e y v a n ı n d a d ı ş a açı l a n b i r p e n c e r e i z i y o k t u r . B u y ö n d e k i d i ğ e r i k i o d a y a d a p e n c e r e l e r i n o n a r ı m e s n a s ı n d a a ç ı l d ı ğ ı d ü ş ü n ü l e b i l i r . B a t ı d u v a r l a r ı t a m a m e n y e n i l e n m i ş t i r . Y a n l ı z 3 h a c i m U m e s c i d i n s o l k a n a d ı n d a , b u g ü n g ü n e y e b a k a n a t h - ü s t l ü p e n c e r e s i o l u p ü s t t e k i s o n r a d a n k a p a t ı l m ı ş -t ı r ( F o -t o ğ r a f : 2 3 ) . S a ğ d a k i h a c i m d e , ş i m d i k i g i r i n t i ( n i ş ) n i n p e n c e r e y e n o l a c a ğ ı k a n ı s ı n d a y ı z . B u n u n d a ü s t pen c e r e s i ş i m d i k a p a l ı d ı r ( F o t o ğ r a f : 26). B u d u v a r ı n d ı ş y ü z ü y e n i l e n m i ş t i r . Çat l a ğ a r a s l a y a n y e r d e k i t ü r b e ü s t pence r e s i n i n ( F o t o ğ r a f : 26 v e 5) d e s o n r a d a n a ç ı l d ı ğ ı k a n ı s ı n d a y ı z . S o l d a k i mes c i d e m i h r a b y e r l e ş t i r i l d i ğ i i ç i n p e n c e r e d ü ş ü n ü l e m e z . Ş i m d i ü s t ü n d e b i r deh l i z p e n c e r e s i v a r d ı r . P l â n d a k i d e ğ i ş i k l i k t e n ö n c e b e l k i d o ğ u y ü z d e p e n c e r e s i v a r d ı . M e d r e s e n i n d o ğ u o d a l a r ı n d a k a n ı m ı z c a d ı ş a a ç ı l a n p e n c e r e l e r y o k t u r . 2 o d a d a k i o c a k l a r ı n d ı ş d u v a r d a o l u ş u b i z i b u y ö n e i t m e k t e d i r . G ü n e y k a n a t t a t ü r b e n i n , b a t ı y a a ç ı l a n v e b e t o n b i r d i ş l i ğ i o l a n p e n c e r e s i v a r d ı r . B u h a c m i n s o l d a k i s i m e t r i ğ i g i b i o r t a m e s c i d e b a ğ l a n a n b i r a r a k a p ı s ı v e ü s t ü n d e d e b i r p e n c e r e s i v a r d ı r . Ş i m d i b u k a p ı n ı n a l t k ı s m ı d o l d u r u l a r a k p e n c e r e h a l i n e s o k u l m u ş t u r ( F o t o ğ r a f : 7). B e l k i -d e o r i j i n a l t a ş -d i ş l i ğ i , b a t ı p e n c e r e s i n e a i t i d i . B i z ; o d a l a r ı n k a p ı ü s t l e r i n d e k i p e n c e r e l e r l e a y d ı n l a n d ı ğ ı , d ı ş a r ı l a r a p e n c e r e l e r i o l m a d ı ğ ı k a m s m d a y ı z . M e s c i d h a c m i n e g e l i n c e ; a v l u y ü z ü n d e , y a n h z o r t a k a n ı n ı n ü s t ü n d e b i r p e n c e r e s i v a r d ı r . K ı b l e y ö n ü n ü t ü r b e k a p a m a k t a d ı r . B u b a k ı m d a n v a n h a c i m l e r i n g ü n e y e a ç ı l a n a l t l ı - ü s t l ü p e n c e r e l e r i o r i j i n a l k a b u l e d i l e b i l i r . M e d r e s e d e s o l d a n m e n t u ğ l a d ı r . T ü r b e d e v a n l a r d a , o d a l a r d a t u ğ l k a p l a m a k u l a n ı l m ı ş t ı r , ş e k i l l e r u y g u l a n m ı ş t ı r , g i b i g ö r ü n e n , s a ğ ı r t u ç e v r e l e d i ğ i b i r i ç a v l u , y u k a r ı s ı t a m a m e s c i d d e , ey-a ö l ç ü s ü n d e t ey-a ş A v l u d a ç o k g e n D ı ş a r ı d a n k a l e ğ l a d u v a r l a r ı r , g ü n l ü k y a ş a n t ı
432
O R H A N C. T U N C E R
lun canlılığım taşır. Güney illerde özel likle uygulanan içe dönük plân yapısı nı burada da görürüz. YeşiÜk için ayrı l a n parçalar, kuyu, gölge sağlayan ağaç lar yanında, avlunun böyle değişik öl çü ve biçimde bir taş malzeme ile kap lanması doğayı yansıtması yönünden daha uygundur.
Medresenin iki katlı olabileceği düşüncesine yer vermiyoruz. Görüldü ğü gibi güney ve batı eyvamnm, mes-cid ve türbenin yükseklikleri, iki katı kapsayacak kadar değildir.
Üzüntü ile söyleyelimki Kırmızı Medresenin tarihi konusunda; yerinde, yöresinde hiç bir yazıta, yazıt yuvası na rasiaxmyoruz. Belkide giriş eyvam nm veya kapısmm onarımında kaybo lup gitmiştir. Mescidin kapısmda da bir izi yoktur (Fotoğraf 3,15). Binayı plân yapısı bakımmdan incelemek bu bakımdan yararlı olabilir. Anadolu medreselerinin avlulu tiplerinde oda ların önünde revaklar vardır. Ara ayak lar geçişlere elverecek biçim ve Ölçü dedir. Diyarbakır Ali Paşa Medresesin de (M. 1534-37) oda önleride Kırmızı Medreseye benzer ara bölmeler vardır. Birinden diğerine geçilmez, eyvanlar bağımsızdır (Çizim : 4). Mir-i Arab Medresesi de (1530 -1536 arasmda ye niden restore edilmiştir) bu bakımdan benzerlik gösterir (Fotoğraf : 27). îki kath olup yahuz üst katlarda, ara böl melerde geçitler vardır. Buhara'da bu lunan 1417 M. tarihli Ulug beg Medrese si de bizlere güzel bir örnektir (Fotoğ raf : 28). Zemin katta oda Önlerindeki eyvanlar bağımsızdır. Avlu yüzünde, tO' nozlan dişler içine alınarak düşey ve yatay çizgiler, gölgeler elde edilmiştir. Kapı üstü pencerelerinde dışlıklar var dır. Kırmızı Medresede şimdi sadece mescid kapısı üstündeki pencerede ah şap bir dişlik vardır. Odalarda da ay nisi vardı belki.
Anadolu medrese mimarimizde, güney yüzdeki sekizgen çıkıntılara da T a s l a m a k t a y ı z . Camilerimizde, diğer bi
nalarımızda bu plân şeması bolca uy gulanmıştır. Örneğin 1291 tarihli E r zurum Çifte Minareli (Hatuniye) med resesinde türbe cenazelikte kare olup gövde 12 gendir. Milas - Peçindeki Ke pez (yelli) medresesinde (1344 -45), gi rişin karşısındaki batı eyvan dikdört gen plânh olup belirli bir çıkıntı ya par. Kayseri Çifte Medresede (Şifaha-ne 1205-6) gü(Şifaha-ney eyvanı dikdörtgen plânh olup kitlede bir çıkmtı yapar. Erzurum Yakutiye medresesinde Hoca Cemâleddin Yakub adına yaptırılan
1310-11 M. tarihli türbe batı yüzde 12 gen. bir gövdeye sahiptir. İsparta Atabey - Mübariziddin Ertokuş medre sesinde (1224 M.) türbe, doğu y ü z d s sekizgen bir çıkıntı yapar. Kırmızı Medresemizdeki yanm sekizgen çıkıntı bakımından Bitlis Gökmeydan Medre sesi iyi bir örnektir (1589 M.). Ayni çı kıntıyı Diyarbakır Hüsrev Paşa Med-resinde (1521-28) ve Ali Paşa medra sesinde (1534-1537) görmekteyiz. B u son 3 Osmanlı devri yapısında çıkıntı lar türbe için değil, kapalı m e s c î d ve ya yazlık dershane için yapılmışlardır. 3 yönde de pencereleri vardır. İstanbul Topkapı sarayı Çinili Köşkte de (1472 M.) ayni çıkıntıya raslamr.
Kızıl Medereseye özellik ve değer veren diğer bir ayrıntıda, cenazelikte, mescidlerde, türbede başarıyla kulanı-lan malakâri kavallardır. Yakın bir Ör neğini Mardin - Hasankeyf Zeynel Bey türbesinde (15 yy. başı) görürüz (Fo toğraf : 29). î ç plân sekizgendir. Her kenarda girintiler (niş) vardır. Kubbe ye geçişte benzer malakâri kullanılmış tır. Istanbul Çinili Köşkte de benzer likler göze çarpar (Fotoğraf : 30,31). Buhara'daki Hoca Zeyneddîn Mescidin de (16. yy.) kare plândan sekizgene ge çişte, medresemizdeki ayrıntılar aynen kullanılmıştır. E s k i bir örnek ise gene Buhara'da 1127 M. tarihli Müezzinet-i Gulan'dır. Y a n m sekizgen plânlı giriş eyvanında 1/4 küre için ikizkenar dört gen kavalh aslan göğüslerinden yarar lanılmıştır.
MARDİN • CİZRE KIRMIZI MEDRESE
433 Şeyh Ahmet Gezerinin bu medrese
de yattığı halk arasında kulaktan kula ğa sÖylenegelmektedir. Cenazelikteki 7 şahidede ismine raslanmamıştır. Al man Fon Hardman tarafından 1904 M. yıhnda Berlinde Farsça olarak bastırı lan «Gezeri divanı» nın sonuna. O'nun hakkında söylenen ve yazılan bazı bil giler de eklenmiş bulunmaktadır'. Bun lardan;
— Dr. Beliç Şirgoh'a göre : Şeyh Ahmedül Gezeri M. 1747 yılında ölmüş tür.
— Muhammed Emir Beg Zekiye göre : Gezeri, 1203 yılında Cizre'de idi. Divanından bir kopyayı Tebriz hakimi Han Hanan'a gönderdi. Musul hakim» îmadeddin Zengi idi.
— Rus müşteşriki Mösyö Ogüst Yaba ya göre : Îmadeddin Zengi dev rinde, Gezeri, Gizre'de (M. 1145- 1160) yıllarında sağ idi.
— Siirt'in Eruh köyünden olan Ahmet Ezzivingi'ye göre : Geziri 1631 M. yılında öldü.
— Seccadiye göre : Gezeri 1432 M. yılında 75 yaşında iken ölür. «El Bah-tiye» aşiretindendir. Babası Şeyh Meh met'ten okumuş, uzun süre eğitim için îmadiye, Hakkâri ve Diyarbakır'da bu lunmuş, icazetini Setrabas'ta almıştır Hasan Keyften gelip Gizre'de 1481 de 75 yaşında ölür. Kasidelerinden Timur-un (ölümü : 1404) ve Gengiz'in (Ölü mü : 1226) Anadoluya akınlarından söz etmiştir.
Ayni kitap sayfa (Z) de gene See-cadiden şu bilgileri de öğrenmekteyiz. «Şeref Han; bini Mir Abdal Min Ümera Azizan'm muasırıdır. 1005 H . (M. 1596> senesinde hayattadır. Şerefnamesinde-de bahşettiği gibi kendi özmahndan, Allah rizası ve ilmin yayılması için bu medreseyi yaptırmış, arazi ve köy vak fetmiştir. Kuvvetli ihtimale göre Geze ri, bu medresenin müderrislerinden idi. ömrünü burada geçirdi, ölünce oraya
gömüldü. Kapısı yer seviyesinden aşa ğıdadır. Medresenin güneyindedir. Tür be duvara yapışıktır.»
— Gene sayfa (K) da : Gezeri; «İbni Ömer adası şehri surunda bulu nan Kızıl Medresenin güneyinde yatar. H. 1050 (M. 1640) Nakşibendi tarikatin-dendir.
Görülüyorki Gezeri için 11. yy. den 18. yy. kadar tarihleme yapılmaktadır. Ancak, Cezeri'nin burada yattığı söy lentisi bu bilgilerle doğrulanmaktadır. Gezeri; divanın da Timur ve Gengiz'-den söz ediyorsa M. 1400 Gengiz'-den önce. Şe ref Han'ın Şerefnamesinde de adı geç tiğine göre 1600 den sonra yaşamamış tır. Bu iki asır arasında ömür sürmüş tür. Dolaylı olarak Kırmızı Medrese de en geç «1600'e kadar tarihlenebilir.
Medresenin cenazeliğinde 7 tane mezar vardır. Şahidelerinin her yüzü, mezarların yanları ve üstleri de süs lenmiştir. Selçuklu tipindedir. Altında tarih yoktur^. Şeyh Ahmet Gezeri adı da geçmez. Yanlız tam kapı ağzındaki (En son gömülen olmalıdır) mezarın şahidesinde net olarak H . 727 (M. 1326) tarihi okunmaktadır. Demekki medre se bu tarihten önce yapılmış olmalı dır. Bu duruma göre; 12 yy. ortaların dan sonra başladığını kabul ettiğimiz zemin kat pencereleri anlayışı henüz burada tam olarak oturmuş bir düzen de değildir. Oda önlerindeki bağımsız eyvan hacimleri anlayışına, revak anla yışıda bağlanmıştır. Böylece karma bir şama ayni katta uygulanmıştır. 16. yy ilk Gevreklerinde Diyarbakır'da gördü ğümüz bir uygulamanın öncüsüdür. Bel ki de Anadolumuzun «Bağımsız eyvan» örneklerinin ilkidir. Bu açıdan hareket edilirse ustalarının da Doğudan getiril miş olması gerekmektedir.
Kanımızca bu medresenin kıymetli müderrislerinden olan Şevh Ahmet Ge' zeri, güney-batı köşedeki lojmanda kalmakta ve burayı smıf olarak kullan makta i d i : Ölünce adına ve hatırasına hürmeten buraya gömdüler.
Kasîdele-434 OKKAN C. TONCER rin de Timur'dan bahseden birinin
1326 dan önce yaşaması mümkün de ğildir. Bmıun için mezan aşağıda değil diyebiliyoruz. Aynca Şeref Han için söylenen «bi imaret» sözü (emretti) ye rine (tmar etti. cmardı) şeklinde kabul edilse daha doğru olur sanınz.
Biz, Kırmızı Medreseyi - bu bilgileı ve mimari özelikleri bakımından - şim dilik 14. yy. başlan olarak tarihlemek-teyiz. înandıncı ve saptayıcı daha baş ka bilgilerinde bulunmasmı içten di leriz.
cızac
AB
MAULU M t Z A R L I R
çlriM -1. O no Joo 30o 4oo «oo
BtLtOlW IMAQ PLANı W.FTASINOAN KÛÇÛLTÛLDÛ
I • R e s i m : 1 — K ı r m ı z ı M e d r e s e
TUNCER MADDİN-CİZCE. İ^IIBMIZI M t D C t S t . V I U J O
/ .\ 1
/M£SCID\ . ...»aü.—^ a a w 2 • * T - - t ı r 1, I l \ I ! /M£SCID\İS ;
I \ / n ü : I ^ 5 X33:
J i
o
AVLU ıCUYU pVAZ.LIK NAMAZGAH1 1
o i 2 3 4 5 ti • z Mİ I ti D ,'-1n
r
-71 ı ı ÇÎ2İM 2m.
'CM
Resim : 2 Dofu yöndeki girig
İN
a iv'
dr
Rcsljn ; 3 — Avlunun güneyindeki orta eyvan ve meacld girişi
Realm: i — Avlunun güney yu2Ünd«ki orta ve yan eyvan
TUNCER v-ı' 1-4 o
rrrrn
•
3ı:
ı. I ; ] RU g
u-
Ö:^--firm
TTun
L l l
U İL
MADDİN-CİZCe
Ü I S M I Z I M t D t t t S t TAUMİNİ O t S T İ T L I S V O N UH
I I•
U
U
*
u
n
n
J UU
D»
U
I : I 1 • I I In
/ZD
1 I m. O -( 2 3 4 5 T A R A N M I Ş Y t U L C U k A Z I D A B U L U N M U Ş T Ü fT U N C E R
Resim : 8 — Avlunun baU yUzUndeki 1. ve 2. açıklıklar
Resim : 9 — Batı eyvanij
1^
Resim : 10 — Solda, batı e y v a n ı , önü örülü 4. açıklık ve sa^da 5. açıklık
Heaim : 5 — Güney - batı köşedeki türbenin İçten görUnUgU
Resim : 7 — Mescidin batı ytizü ve taq rnüşebl)ek
Resim : 6 — Medresenin güney - batı köşesindeki türbenin d o ^ İç yüzü
TUNCER
m
af*Resim : 14 - Medresenin sokağa bakan doğu yüzünde »ag (kuzey) yarı
af
Resim : I 5 — Mescıa Kapısı Resim : 16 — Mescidin avluya açılan sağ penceresindeki ahşap parmakhk
Resim : 11 — Batı eyvanlarından 5. acık'ık
^ 4
Resim : 12 — Avlunun güney - dogu köşesi
nr.ı
TUNCER
Resim : 20 - Y a n m sekizgen plânh türbede örtü '
Resim : 21 _ Dogu yüzde, girişin solu
mi
'i/
Resim : 17 — 1
Resim : 19 — Mlhrab üstü aslan göğüslerine Igleneıt malakfifl kavallar
Resim : 28 — Güney - B a t ı köşedeki türt>enln d ı ş ( g ü n e y ) y ü z ü
i
Resim : 2T — Mir-1 Arab Medresesi ( G r a b a f d a n )
r. *'
Resim : 28 — Buhara Ulug Beg Medresesi (Rusya'daki Isiftmî esW eserler kitabından,
Resim : 23 — Güney - dogu köledeki mescidin günçy dış yüzü
Resim : 24 — Y a n m sekizgen pl&nh türbenin Güney yOzU
Resim : 20 — Mardin . Hasankeyf Zeynel Be* Tttrbeel içi
Realm : 30 — Istanbul çInlU
\
\ .
:M i
4