• Sonuç bulunamadı

Mısır hidiv ve kralları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mısır hidiv ve kralları"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

I J I U H U R I Y E T

~ » ________________________________________________________________________________________________________________________

1

)

T A R İ H İ

B

A

11 İ S L

E

R

1

•****■ 3>a'<:«fW«ı

Yazan: Haiûh Y. Şehsüvaroğiu

1801 yılında Mısın Fransızlardan kurtarmak maksadile sevkedilen kuvvetlerimiz arasında Kavala Çor bacısı Hüseyin Ağanın gönderdiği iki yüz kadar asker de vardı. Bun­ lar arasında Hüseyin Ağanın yeğe­ ni Mehmed Ali Ağa da bulunuyor­ du.

Fransızlar Mısırdan çekilip git­ tikten sonra Rumeliden gelen as- erlerle, başlarında bulunan Tahir a ve Mehmed A li Ağa orada kal "dt. Vali Hüsrev Paşanın işi 'aşıbozuk askerlerin memle- *, dönmeleri hakkındaki rine bir ayaklanma olmuş, uş ve idare Tahir Pasçının, Mehmed Alinin eline iddet sonra Vah ir Paşanın -.sı ve İstanbı.ldan gönderi- ıi vali Hurşid Paşanın gene rgaşalığa kurban gitmesi ü-

« eşrafın ve halkın gönlünü

anmış olan zeki Mehmed Ali .-ndisinin vezaretini ve valiliğini j -stanbula teklif ettirmişti.

Böylece Kavala eşrafından Meh- I med A li Paşa 1805 yılında Mısırın | idaresini ele almış bulunuyordu. I Okuma, yazma bilmiyen bu dâiııi [ Vali, Mısırın süratle inkişafı için I derhal icraata girişmişti. Avrupa- j dan muallimler, mütehassıslar ge- I tirterek orduyu ıslah etti. Harbiye

ve Tıbbiye mektebleri açtırdı, ter- ' cüme heyetleri kurdurup, tesis et- , tiği matbaa ile Garb kültürünün I yayılmasına çalıştı. Nilde cetveller

yaptırdı, ziraî, ticarî kalkınmayı temin eyledi.

Mısır kısa bir zamanda kudretli, zengin bir memleket manzarası al­ mıştı. Osmanlı İmparatorluğu bazı ı dahilî gailelerin yatıştınlmasında Mehmed Ali Paşanın yardımını is­ tiyordu. Istanbulun arzusile Meh­ med Ali Paşa, Vehabi istilâsına : karşı kovmuş. Mora ihtilâlinde do­ nanma ve askerlerde, imparatorlu- ı ğun yardımına koşmuştu.

Mehmed Ali Paşa bu hizmetleri-

j

nin sonunda oğlu İbrahim Paşa için I Suriye valiliğini istemiş, Paşanın | nüfuz ve kudretinden ve ileri sür- I dıigii arzulardan şüphelenen Babı-

\ âli, İbrahim Paşayı Girid valisi ta-

j yin ederek Mehmed Ali Paşanın Mısırdan kaldırılması çarelerini a

rnştırmağa başlamıştı.

Vaziyeti haber atan Mehmed Ali P ’ sa P r-y-ıh a ve Babıâliye karşı gelerek 1831 de Akkâ kalesini zap- | tetmiş, üzerine gönderilen orduyu j m ıC,îûi>iy> le uğratıp Çamı, Hrdcbi, , Adajıavt ele geçirmişti. Sadırıazam ordularını da Konya önlerinde ye- | . nen İbrahim Paşa kumandasındaki j ! Mısır kuvvetleri Kütahyaya kadar ■ i ilerlemişti.

II. Mahmud bu vaziyet karşısında j Rus çarile bir anlaşma yaparak Bo­ ğazı Rus kuvvetlerine açmıştı.

Türk - Rus anlaşmasına karşı Avrupanm müdahalesi Nizibde ye- l

Sabık Kral Faruk, tahta çıktığı ilk günlerde o zaman da bugünkü gibi Başbakan olan Ati Mahir Paşa ile arabada

Mutaassıb bir zat olan Abbas Pa­ şa Avrupa medeniyetini Mısıra sok­ mak için çalışmış olan büyük pede­ rde, amcasının tecrübe ve hareket­ lerine devam etmemişti. Paşa Mısır için tehlikeli bulduğu Fransız siya­ setine de yüz çevirmiş ve memle­ kette bu siyasetin taraftan olanları iş başından uzaklaştırmıştı.

İslâm Ansiklopedisi Abbas Paşa­ nın, Mehmed A li Paşanın Garba dönüş siyasetinden ayrılmış olması keyfiyetine karşı (onun bu hareke­ ti tasarruf maksadile değil ancak frenkiere olan nefret ve kültüre o- lan husumetinden ileri gelmiştir.) demektedir.

Günden güne vesvesesi ve huşu­ neti artan Abbas Paşa çölde muta­ sarrıf olduğu bir kasra çekilmiş ve 1854 yılında orada bazı iddialara göre zehirlenmiş olarak hayata göz­ lerini kapamıştı.

Abbas Paşanın vefatı üzerine Mısır Valiliğine Mehmed AJi Pa­ şanın dördüncü oğlu Said Paşa ge­ tirilmişti. Cevdet Paşa (Maruzatın­ da) yeni Mısır Valisinden şu şekil­ de bahsetmektedir; (Said Paşa, AboaS Taşanın mes! ğiue mühaUî bir meslek tuttu ve Fransa politi­ kasına meyletti, Abbas Paşa büyük pederinin zamanından kalma usulü muhafaza ediyordu. Said Paşa ise bütün bütün bir alafranga yola dö­ küldü. Mısırın varidatı, masarifine mukabil gelmez oldu..)

Reşid Paşanın ve bazı Osmanlı ricalinin muhalefetine rağmen Said Faşa, Süveyş kanalının açılması için Fransızlarla anlaşmıştı. Deniz­ cilik tahsili yapmış bulunan yeni Vali, malî, ticarî ve ziraî sahalar­ da muvaffak tedbirler almıştı. Ni* lin cetvelleri de devrinde tamam­ landı.

Veraset fermanına göre Said Pa­ şadan sonra valilik Mehmed A li Paşanın diğer oğlu Halim Paşaya değil, ondan büyük olan İbrahim Paşa oğlu Ahmed Beye intikal ede-Sabık Kıal Faruğun İran Şalımın kızkardeşi Fevziye ile

evlenmesinden bir hatıra: Düğün sofrası ni bir bozgun, H. Mahmudun vefa­

tı, Osmanlı donanmasının Mısıra teslimi gibi hâdiselerden sonra 1840 ta Londrada toplanan konferans Mehmed Ali Paşaya Mısır üzerinde büyük salâhiyetler veriyordu.

Valilik Mehmed Ali ailesinin ir­ sen . büyük evlâdına geçecek, Vali,

Padişah namına hareket etmek üze- j y ° llma gitmemesini, İkincisi impa- re Mısır dahilî muhtariyete malik «to rlu ğ u n devlete aid boş arazisi- olacak, basılacak sikkelerin bir ta- , n'n t°Prsks,z köylüye dağıtılması- rafı Padişahın, bir tarafı Valinin ! m vc boşuboşuna akan nehirlerin

Londrada İngiliz diplomatlarile mü zakerelerde bulunuyordu.

Mısırda yeni bir devletin temel­ lerini atan Mehmed Ali Paşa İstan- bulda gene hükümdar Abdülmeci- de, tecrübelerine dayanarak üç şey arzetmişti: Birincisi vükelâ lüzum gösterse bile ecnebilerden istikraz

namına bâkkediiecek, Mısır ordu ve donanması Osmanlı kuvvetle­ rinden sayılacaktı. Bu suretle Mısır meselesi kapanıyor ve itaat dairesi­ ne giren Mehmed Ali Paşa 1845 y ı­ lında İstanbula gelerek gene hü­ kümdar Abdülmecidi ziyaret edi­ yordu. Mehmed Ali Paşa İstanbul- da Padişahla. Reşid Paşa v e diğer devlet adamlarile görüşmeler yap­ tığı sırada oğlu İbrahim Paşa da

ıslahile, arazinin sulatılmasını ve memlekette büyük bir ziraî kalkın­ ma yapılmasını, işsizliğin de önüne geçilmesini, son olarak da Avrupa- nın fen ve maarif sahasında aldığı mesafeye hemen yetişilemese bile köylerden başlayarak, kasabalara kadar her tarafta mektebler açıl­ masını ve bir maarif seferberliği yapılmasını (1).

Söz arasında (evlâd) tabirini çok kullanan Mehmed Ali Paşa, hüküm larla yaptığı görüşmelerden birin­ de de bu tabiri ağzından kaçırmış, derhal Padişahın ayağına eğilerek kusurunun affını istemiş. Abdülme- cid de (Siz Devleti Aliyenin pederi makamında sayılırsınız) cümlesile Paşanın hatırım almıştır.

Mehmed Ali Paşanın, Istanbulda bulunduğu sırada Sadaret makamı­ na getirilmesini ve Mısır Valiliğinin bir münasibine verilmesini bir isti­ da ile Padişahtan istediği de bazı tarihlerimizde yazılıdır (2).

Seksen yaşını aşmış bulunan Mehmed Ali Paşa Mısıra giderken vapurda hastalanmış ve zihnen ra­ hatsızlığı Rrtmıştı. Mehmed A li Pa­ şadan sonra oğlu İbrahim Paşa da İstanbulu ziyaret etmişti. Ateh ge­ tiren Mehmed Ali Paşanın son de­ virlerinde valiliğe İbrahim Paşa v e­ kâlet ediyor, pek sinirli ve sert bir zat olan Paşa aynı zamanda ciğer­ lerinden rahatsız bulunuyordu.

İbrahim Paşanın babasından ev­ vel vefatı üzerine Mısır Valiliğine 1841 fermanı mucibince Mehmed Ali Paşanın 1816 da dünyaya gelen torunu Abbas Paşanın geçmesi ıcab ediyordu.

Bu maksadla Mazlum Paşa Mısı­ ra gönderilmiş ve Abbas Paşayı İstanbula davet eylemişti.' Yeni va­ li, Padişah tarafından kabul olun­ muş, vezaretln üstünde bir pâyeyle ve iyi intibalarla memuriyet m er­ kezine dönmüştü.

Abbas Paşa, Babıâliye mutavaat ediyor, İstanbula fazla malî yardım­ larda bulunuyor ve bu hallerde İmtiyazlarını da genişletiyordu. Ab- baa Paşa Kırım harbinde de sada­ katini göstermiş ve on beş bin M ı­ sır Rskerile, Mısır donanmasını Osmanlı imparatorluğunun emir ve hizmetine vermişti.

(1, 2)- Memduh Paşa Mir'ati şü-

unat.

K ral Fııad I

çekti. Ahm ed Bey bir köprü kaza­ sında ölünce Said Paşanın vefatın­ da yerine İbrahim Paşanın ikinci oğlu İsmail Paşa valiliğe geldi.

İsmail Paşanın valiliğinin ilk y ı­ lında 1863 nisanında Sultan A b- dülâziz Mısırı ziyaret etti. Mısır Valisi, Padişahı pek mutantan bir şekilde karşılamış, bu ziyaret şere­ fine İskendeıiyede, Knhirede muh­ teşem alaylar, donanmalar tertib o- lunmuştu. Abdülâziz. Mısırda, a- çılması bitmek üzere olan Süveyş kanalile de meşgul olmuş, bir cuma günü de Mehmed Ali Paşa türbesi­ ni ziyaret ederek kendisinden (H a­ tırası hiç ölmiyecek büyük adam) diye bahsetmişti.

İsmail Paşa İstanbula yaptığı se­ yahatlerde bir çok hediyeler ve pa­ ralar dağıtıyor ve hanedanı lehine Padişahtan yeni fermanlar alıyor­ du. 26 mayıs 1866 fertnanile vera­ set usulünü kendi çocukları lehine değiştirmiş ve hariçle istikraz yap­ ma hakkı, ticaret mukaveleleri im­ zalama salâhiyetleri kazanmıştı. 1867 de aldığı bir fermanla da Va* lilik unvanım Hidivliğe çevirtmişti.

Sultan Abdiilâzizle, Ismail Paşa*

(2)

run münasebetleri gayet iyi bir şe­ kilde bulunuyor ve bu münasebet bir sıhriyet şeklini almak ihtimalini de gösteriyordu. Padişah, Hidivin kızı Prenses Tevhideyi görüp be­ ğenmiş ve kendisile izdivaç etmek istemişti. Fakat Sadrazam Fuad Paşa bazı siyasi mülâhazalarla bu izdivaca mâni olmuştu.

İsmail Paşanın veraseti kendi ço­ cukları lehine çevirtmesi Mehmed A li Paşa hanedanının diğer azala- rile arasının açılmasına ¡ebeb o l­ muştu. Eski fermana göre İsmail Paşadan sonra Hidivliğe geçmesi lâzım gelen Prens Mustafa Fazıl Paşa, Osmanlı imparatorluğunda­ ki Jön Türk hareketine karışmış, Mehmed A li Paşanın oğlu Halim Paşa da Türkiyede meşrutiyetin ilânına çalışanlar safında yer al­ mıştı. Her iki Prens de Osmanlı İmparatorluğunun mühim m evki­ lerinde bulunmuşlar ve memlekete hizmetler etmişlerdi.

Prens Mehmed Ali, Prens Said Halim Paşa da Türkiyede ikinci meşrutiyet hareketinin ileri gelen şahsiyetleri arasındaydılar (3).

Hidiv İsmail Paşa 1866 fermanına dayanarak geniş ölçüde istikrazlar yapmış ve borçları Mısır hâzinesi­ nin takatini aşmıştı. A ynı zamanda memlekette büyük imar hareket­ lerine de girişmişti. Kahirede m ek- tebler, opera, yollar, bahçeler inşa edilmişti. Kısa zamanda Hidivin e- lindeki Süveyş hisse senedleri İn - gilizlere geçmiş, Fransa v e İngil­ tere Mısırın malî işlerini kontrola beynelmilel bir komisyon memur etmişlerdi. Bir müddet sonra Fran- sızlar, İngilizler içlerinde kendi a - zalannın bulunacağı bir nazırlar heyetinin teşkilini istemişlerdi. N o- bar Paşanın riyasetindeki nazırlar heyeti bilhassa Hidivin etrafındaki eşraf sınıfı kendi nüfuzlarının k ay­ b ı korkusile bu heyete cephe almış lardı. Buna mukabil haklarını ala­ bilm ek ümidile halk tabakaları ve Fellâhlar bu hükümete müzahir ol­ muşlardı.

Fakat mâliyenin başında bulunan İngiliz Nazırın yerli memurlar ye­ rine İngilizleri doldurması. Nobar Paşanın tasarruf düşüncesile ordu­ da geniş bir tensikata kalkışması | bir isyan çıkarmış ve Hidiv bu is­ yandan faydalanmak istemişti.

Diğer taraftan Mısırın malî vazi­ yetini tetkik eden komisyon Mısı­ rın iflâsını ilân etmiş, Hidiv bu karara karşı teşebbüslere girişmiş, fakat İngiltere ile Fransanın vazi­ yeti karşısında istifaya mecbur kal­ mıştı. Babıâli de bu durumu kabul ederek 29 haziran 1879 tarihli fer­ manla İsmail Paşa yerine oğlu Tev- fik Paşayı Hidivliğe getirmişti. M ı­ sırdan çıkarılan, bir müddet İtalya- da oturan İsmail Paşa oğlu Haşan Paşanın verdiği teminat üzerine Is - tanbula gelebilmiş ve Emirgândaki yalısında ömrünün sonuna kadar sükûnetle oturmuştu (4).

Tevfik Paşanın samimiyetine ve bütün gayretlerine rağmen Mısır üzerinde başlayan Avrupa rekabeti yeni hâdiseler yaratmış, 1882 de haricî tesirlerle olduğu şüphesini veren Arabî vak’ası üzerine İngiliz­ ler Mısırı muvakkat kaydile askerî işgal altına almışlardı.

1892 de Tevfik Paşanın birden- j bire ölümü üzerine Mısır H idivliği- |

ne oğlu Abbas Hilmi Paşa getiril­ mişti. Abbas Hilmi Paşa Mısırda îngilizlere muhalif bir siyaset taki­ bine başlamış v e memleketin ya­ bancı kuvvetlerden kurtulması y o ­ lunda mücadeleye girişmişti. Fa­ kat bu mücadelesinde Saray ve Babıâli kendisine müzahir olm a­ mıştı.

Mücadele zamanla şiddetini kay­ betmiş ve Hidiv 1894 ten itibaren her sene Avrupaya seyahatler yap mayı âdet edinmişti. Paşa İstan- bula da gelir ve Yıldızı ziyaret e- derdi. Sultan Hamid aldığı jurnal- larm tesirile Hidivden çekinir ve hareketlerini vehimle takib ettirir­ di. Fakat bir gün aralarındaki şüp­ heler dağılmış, Hidiv, Padişaha, hakkında jurnal verenlerin kendi­ sine yazdıkları hulûskâr mektub- lan arzetmişti. O vakit araya gi­ renler anlaşılmış ve Hünkârla H i­ div arasında tekrar bir samimiyet başlamıştı (5).

Abbaa Hilmi Paşa, Türkiyeye bü yük bir muhabbetle bağlıydı. 1914 harbinde devlete sadakat göster­ miş, Mısıra Türk kuvvetlerile gi­ rerek ingilizleri oradan çıkaraca­ ğım bir beyanname ile yayınla­ mıştı.

İngilizler Abbas Hilmi Paşayı azil ile yerine amcası Hüseyin K â­ mil Paşayı (Mısır Sultanı) ilân et­ mişlerdi. Sultan Hüseyin Kâmilin oğlu veliahdliği ve pederinin vefa­ tında da Mısır tahtım kabul eyle­ mediğinden Hüseyin Kâmilin vefa­ tında yerine 1917 de İsmail Paşanın diğer oğlu Fuad geçmişti.

Yeni hükümdar 1922 de Kral un ­ vanım aldı. İyi bir tahsil görmüş olan Kral Fuad memleketinde top­ lanan müteaddid İlmî kongrelere riyaset etmiş, Mısırın İlmî ve İçti­ maî müesseselerile meşgul olmuş, 1928 de bir hükümet buhranına ve parti mücadelelerine karşı üç sene için parlamentoyu feshederek ka­ nun yapmak hakkını Krallık uhde­ sine almıştı.

Vefatında henüz on altı yaşında bulunan v e İngilterede okuyan o ğ ­ lu Prens Faruk, I. Faruk unvanile Mısır tahtına oturmuştu.

(3) İttihad ve Terakki fırkasının ileri gelenlerinden olan Prens Said Halim Paşa Sadrazam olm uş ve devrinde Osmanlı imparatorluğu Birinci Cihan Harbine katılmıştır.

(4) Haşan Paşa 93 harbinde Mısır kuvvetlerile İmparatorluk emrinde bulunmuş ve II. Abdülhamid ken­ disine ayrıca Türk kuvvetleri ko­ mutanlığını tevcih etmişti.

(5) Başkâtib Tahsin Paşanın Y ıl­ dız Hatıraları .

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Fakat İsmail Habib bu va­ dide de pervasızca dolaşmaktan zerre kadar çekinmemiş ve temas ettiği mes’eleler hakkında kat’î hükümler verecek derecede

For determining the in-situ shear strength of masonry walls along the mortar bed joints and comparing the obtained results with the results of the shear tests

Çalışma grubumuzdaki olgularda en sık gözlenen risk faktörü sigara kullanımı olmakla birlikte daha ciddi altta yatan majör bağışıklık baskılayıcı

In this study, antioxidant properties of casein, gluten, and soy protein hydrolysates are investigated after hydrolysing with an enzyme (because of the lack of solubility)

It was noted in the course of excavations that a sec- tion measuring 70 cm at the eastern end of the south aisle was reserved. The separation was done with a thin plaque placed on

(Meichenbaum)等人提出的壓力因應技巧,藉由了解壓力及焦慮的正確觀念,進

[r]

Reel sektörü temsilen kişi başına gelir, istihdam ve inşaat değişkenlerinin kullanıldığı Model I’e ilişkin elde edilen etki tepki analizi bulgularına