• Sonuç bulunamadı

4 Aralık'ı anımsamama

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "4 Aralık'ı anımsamama"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EVET/HAYIR

OKTAY AKBAL

Ç fjJ fX

.uv 4

Aralık'ı Anımsama...

' ' 4 Aralık 1945 günüydü...

53 yıl önce İstanbul’da korkunç bir olay yaşan­ dı. Gözü dönmüş, ya da bilerek, isteyerek, kışkır­ tılarak döndürülmüş bir kalabalık 'Tan', ‘Yeni Dün­

y a ’ ve ‘La Turque’ gazetelerine saldırdı. Yaktı yık­

tı, makineleri parçaladı. Kimdi bu insanlık, uygar­ lık dışı işlere kalkışanlar? O günlerin üniversiteli­ leri mi, yoksa yönetim başındaki gafil kişiler mi?

İyice gün ışığına çıkartılamadı. İyice olay aydın­ latılamadı. Suçlular yakalanmadı. Ama Zekeriye

Sertel, Sabiha Sertel gibi ünlü yazarlar yurtdışı-

na kaçmak zorunda kaldılar! Düşünün, polislerin içinde yer aldığı bir kalabalık basımevine girip her şeyi parçalıyor, ellerine geçse gazete yazarlarını, işçileri de linç edecek. Ama suçlu yok, soruştur­ ma yok. Ne var? Gazetenin sahibi iki yazar ner- deyse vatan haini ilan edilip adalete veriliyor, on­ lar da bir an önce ülkeyi terk edip gurbet ellerde uzun yıllarını geçirmek zorunda kalıyorlar.

1969’da çıkan bir yazımı okurlanma anımsatmak istiyorum:

“B ir gazetede o günlerin askeri savcısının anı­ ları yayımlandı. Beni de uzun yılların Ötesine sü­ rükledi. Nemli b ir kış sabahı kendim i Karaköy’de buluverdim: Köprü açılmıştı, Em İnönü‘ne geç­ mek önlenmişti. Tek yolu dolmuş kayıklarına bin­ mekti. Kalabalık b ir mavnaya atladım. B ir şeyler oluyordu, ama ne? Bir adam Tanin MatbaasTnın yıkıldığını duymuş, başka biri Hüseyin C ahit’in yazıları yüzünden dövüldüğünü söyledi! Her ka­

fadan ayrı ses çıkıyordu, kimse b ir şey bilmiyor, yalan yanlış konuşuyordu. Eminönü'ne çıktığım­ da ortalığın karmakarışık olduğunu gördüm. Kâ­ ğıt parçacıkları, bobin artıkları. Tan gazetesini p o ­ lis çevirmişti. Yerlerde kırık makineler, daktilolar, bin b ir türlü eşya!.. Fırtına az önce geçm işti!

Karmakarışık anılar: ABC Kitabevi’nin yıkılma­ sı kitapların oracıkta yakılarak yok edilmesi.. Han­ gi kitaplar? Istrati, Roth, Duhamel!.. Sonra gidip .Marmara Kitabevi’nin vitrinini göstericilerden sak­

layışımız! Bağıran çağıran b ir kalabalığın ‘Vatan’ gazetesine doğru gidişi!..

O gösteriye katı lanlar hep gençlerdi, ‘Üniversi­ te öğrencileri... Gençlik şahlandı’ diye yazdı ga­ zeteler... Necmettin Sadak’ın ‘Akşam ’t ay m gün

‘üzücü olaylar çıktı ’ diye yazmaktan çekinmemiş­ ti, nerdeyse orası da yerle b ir edilecekti! Gençle­ rin önüm sıra geçişleri belleğimde iyice. Yüzleri bile hatırlıyorum. Nerdeyse adlarını bile söyleye­ bilirim! O yılların üniversitelileri benim yaşımday­ dı lar. Yirmi-yirmi beş yaşları arasında... Büyük b ir iş yaptıklarını sanıyorlardı. Şim di nerde o genç­ ler? O günü ‘büyük b ir başarı’ olarak hatırlıyorlar mı hâlâ? Yoksa garip b ir sıkılma mı duyuyorlar o anıdan ötürü?

‘Tan’ gazetesini okurdum ben. Tan-Vatan cep­ hesi CHP iktidarına karşıydı. Saraçoğlu’nun dav­ ranışını eleştiriyorlardı. Yazdıkları hiç de ‘vatan hainliği’ diye adlandırılacak, hatta ‘sosyalizm p ro ­ pagandası’ sayılabilecek şeyler değildi. Bir gün okursanız, anlarsınız. Nerden gelip nereye ulaş­ mışız diye şaşarsınız. Ama o günkü yöneticiler muhalefetin güçlü organlarını ortadan kaldırma­ yı gerekli gördüler, bazı heyecanlı gençleri bu iş­ te kullandılar. Hikâye bu kadarcıktı!"

Otuz yıl önceki yazımda ‘4 Aralık’ adlı bir roman yazmak İstediğimi belirtmişim. Ama olmamış bir türlü. Doğrusu ya kimse de çıkıp bu olayı roman­ laştırmamış.! ‘Gerçekler bir türlü ortaya çıkama­ mış... Sabiha ve Zekeriya Sertel büyük bir suç iş­ lemişler gibi Paris’lerde, Moskova’larda, Bakü’ler- de uzun yılları geçirmişler. Sabiha hanım bir daha ülkesine dönememiş. Zekeriya bey bir gelişinde kapıdan çevrilmiş, ancak ölümüne yakın ülkeye ge­ lebilmiş...

Şimdi kızları Yıldız Sertel onların anısına bir ödül koydu. Ama yeter mi? 4 Aralık olayı dem ok­ rasi karşıtı bir cinayetti. Bir gün elbet biri çıkacak

“4 Aralık” romanını yazacak, gelecek kuşakları

aydınlatacak.

Referanslar

Benzer Belgeler

(Doğru cevap gönderen okurlarımız: M. Kemal Ardoğa, Vurol Zafer, Mert Yazgan, Yusuf Emre Köroğlu). RAKAMLAR VE

ma bayrakları vardır; o geceki oyunu bildi­ ren ağırbaşlı iki, ya da üç afiş asılıdır. Fakat daha güneş batarken ikinci balkon doluvermiş- tir. Birinci

Sa¤da tümörün bulundu¤u k›rm›z› bölge ›fl›nlama dozunun %90’n›n› kapsarken, solda fotonlarla ›fl›nlamada ayn› doz.. çok daha büyük bir bölgeye

On beĢ bölümden oluĢan kitapta sırasıyla; yazma kitap sanatları içerisinde tezhip, tezhibin tanımı, Türk tezhip sanatının kısa tarihçesi, tezhipte

Orta Asya’dan Küçük Asya’ya uzanan bu medeniyet, Anıtsal yapılarda mimarî düzen olarak; taşta ve ağaçta motif olarak, çeşitli medeniyetlerin beşiği

Eserleri en son Ocak 1977 de Akbank Osmanbey Sanat galeri­ sinde sergilenmiştir.. İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha

Tayin edildiği yeni görevi, Alman kökenli (General) Liman Von Sanders Paşa’dan devir aldı. Mustafa Kemal, Çanakkale Sa­ vaşları sırasında, su Alman Mareşali­

Cumhuriyet ö zel O- kulu 11e b ir stlre Belediye Kon- ■ervatuvarmda öğrenim gören Cahlde Sonku, sanat hayatına Halkevleri Tem sil Kolunda gö rev alarak