• Sonuç bulunamadı

Saray ve Babıali'nin iç yüzü:Bay Zati, Türk trupu direktörü oluyor, Yıldız'da yeni bir tiyatro yaptırılıyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saray ve Babıali'nin iç yüzü:Bay Zati, Türk trupu direktörü oluyor, Yıldız'da yeni bir tiyatro yaptırılıyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S A RA Y ve B A B I Â L İ H İ N İÇ Y Ü Z O

Yazan: SÜLEYM AN KÂNI IRTEM Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur Tefrika No. 597

Bay Zati, Türk trupu direktörü oluyor, Yıldızda

yeni bir tiyatro yaptırılıyor

Gümüşsüyü kışlasının muzika kısmında Aranda Bey için mükel­ lef bir oda döşenmişti.

Aranda Bey sonra ailesini de İstanbula getirtti. Yıldız civarın­ da oturan Aranda Bey ailesile mabeyinci Ragıp Paşa arasında sıkı bir dostluk hasıl olmuş, bu dostlukla Aranda Beyin muzika- da mevkii, sarayda itibarı çabuk kuvvetlenmişti. Aranda Bey dere­ ce, derece terfi ederek ferikliğe jkajdar çıkmıştır. Hazinei hassa- daki maaşından başka feriklikten de maaş ve tahsisatını alırdı.

Aranda Beyden sonra saray or­ kestrasına Avrupadan bir kaç ec­ nebi artist daha getirilmiştir.

Aranda Beyin gelmesi Bay Za­ tinin tefeyyüzüne başlangıç oldu. Aranda Bey kışlada yerleştiğinin ikinci günü Bay Zati klârnetile yanına girdi; fransızca bilmediği için işaretle anlaştılar.

Aranda Bey piyano, Bay Zati klarnet ile bir kaç parça çaldılar. Aranda Bey genç Türk musikişi­ nasını pek takdir etti.

O akşam mabeyinde:

— Bugün hiç beklemediğim bir şeye tesadüf ettim. Muzikada Za­ ti isminde bir artist gördüm. Te­ min ederim ki Avrupada olsa bi­ rinci sınıf bir müzisiyen sayılırdı. Maaşını sordum. 130 kuruş (1) ol­ duğunu anladım. Bu nasıl olur? Diy-e söylendi.

Yeni gelen bir ecnebinin bu takdiri muzikai hümayun teşkilâ­ tı arasında Bay Zatinin kıymeti­ ni bir kat daha arttırdı. Saray trupundan çıkarak Amerikaya gitmiş olan oyuncu Oskar orada Abdülhamıt aleyhinde gazeteler­ de yazılar yazıyordu.

Oskarın saray tiyatrosundan bahsederken (Bu tiyatroda dört defa düdük çalarak perde açan bir adam miralay, büyük bir klar­ net artisti ise çavuş rütbesindedır. Abdülhamidin adaletine bakın!) D:ye yazdığı da bu sıralarda şayi olmuştu. Fakat Bay Zatinin mü- lâ zımsaniliğe terfii ancak sarayda Türk trupunun tekrar işe başla­ ması üzerine kabil olmuştur.

Bay Zati Türk trupu direktörü

Bir defa huzurda hokkabaz Fuat Bey marifetlerini göstermiş, çavuşluktan mülâzim olmuştu; kolağası Mehmet ve Behçet Ah­ met Beyler de diğer bir arkadaş­ la birlikte bir bardak muzikası yapmışlar, bu da hoşa gittiği için ihsan ile taltif edilmişlerdi.

Bunların nail oldukları tevec­ cüh eserleri muzikai hümayunda­ ki tiyatro heveskârlarmı yeniden gayrete getirmişti.

Bu heveskârîar arkadaşları Bay Zatiye müracaatle:

— Biz de eski işi uyandıralım. Bir vasıta bul da esvapçı İlyas Beye tiyatro işini yaptıralım.

Dediler. Bay Zati:

— Beni direktör tanırsanız ya­ parım.

Cevabını verdi. Ötekiler de ka­ bul ettiler.

Sarayda tiyatro ve muzika iş­ leri ikinci esvapçı Hacı İlyas Be­ yin uhdesinde idi.

Bay Zati tanıdıklarından ve İlyas Beyin sevdiklerinden yüz­ başı Çerkeş Salih ve Mehmet E- min Beylere müracaat etti:

(1) AUın para.

Aranda paşa

— Biz piyes hazırlıyaîım; be­ yefendi seyretsin; beğenirse oy­ narız; beğenmezse kalır!

Dedi. İlyas Beyden: — Yapsınlar.

Emri geldi.

Necip Paşa öldükten sonra ye­ rine Süleyman Paşa tayin olun­ muştu. Heveskârîar Süleyman Pa­ şanın hizmetlerine bakan Osman Bey aracile kumandan paşanın rızasını tahsil ederek kışlada ku­ mandan odasında kendi kendile­ rine provalar yapmağa haşladı­ lar.

(Değirmenci) opereti, Obur berber, tercümesinde beş perde iken Bay Zati tarafından dört per­ deye indirilen (Hokkabaz) dra­ mı bu suretle hazırlandı.

Hokkabazda baş rol Bay Zati­ de idi. Bazıları (padişah dram is­ temez; Hokkabazı yapmıyalım.) Dedilerse de Bay Zati ilk hevesle bunu da repertuvara soktu.

Güllü Agop efendi saray aktör­ lerine çok şey öğretmişti. Kışlada çalıştığı bugünlerde esvapçı İlyas Beyin müsaadesi ve emri ile dışa­ rıdan Manakyan efendi de kışla­ ya geliyor, rejisörlük ediyordu.

Arada Magakyan isminde bir artistin de gelip rejisörlük yaptığı oluyordu.

Sonraları artık Manakyana lü­ zum kalmadı; saray tiyatrosile münasebeti kesildi. Provalar bi­ tince Hacı İlyas Beye haber ve­ rildi. O da gelip seyretti ve be­ ğendi.

Yıldız tiyatrosu

Babası gibi Beyoğlundaki ti­ yatroya gitmek değil, Yıldız sara­ yından hiç bir suretle uzaklaş­ mak istemediği için Abdülhamıt Bertran trupunu teşkil ettikten sonra ve Almanya imparatoru ilk defa İstanbula geleceği sırada (1889) Yıldızda bir tiyatro bina­ sı bulunmasına lüzum hissetmiş­ ti.

Abdülhamidin fevkalâde güzel bir çift beyaz atı vardı; bunlar başka yere nakledilerek bulun­ dukları hususî ahır yıktırılmış, Vasilâki kalfanın oğlu Yanko marifetile bu ahır yerinde Yıldız sarayının küçük ve şirin tiyatrosu vücude getirilmişti. Bu tiyatro sahnesinde çeşme ve çoban görü­ sü ile gayet güzel ve kıymetli bir perde vardı.

(Bu perde ya eskidiği için ya­ hut diğer bir sebep ile değiştiril­ miş olacak, ki şimdi yerinde baş­ ka ve yabancı bir perde görülü­ yor.)

Bu bina padişahın mükellef lo­ casının iki tarafında beşer loca­ dan bir de parterden ibaretti.

Tiyatro elektrikle tenvir edilir­ di. Yalnız hünkârın locasında ten­ virat tayyedilmişti. Abdülhamit kimse tarafından görülmeden ge­ niş locasının bir köşesinde oyunu seyrederdi. Yanında kadın bulu­ nur ise locasının kafesi indirilirdi.

Tiyatronun mefruşatı zarif, tez­ yinatı altın yaldızlı idi, duvarları kırmızı peloş ile kaplanmıştı. .

Bu mefruşatın büyük kısmı Yıldız marangozhanesinde yapıl­ mıştı. Elli kişiden eksik olmıyan orkestra muzikacılarm padişaha arkalarını çevirmemeleri için sah­ nenin önünde bulunmazdı; hün­ kâr locasının solundaki locaların altında sahnenin sağında ayrılan perde dururdu.

Bu tiyatroda ilk oyunları Fran­ sız trupu oynadı.

(Arkası var)

ödemiş 27 (Akşam) — ödemiş kazasının Birgi nahiyesinde (Çakıroğlu köşkü) adile anılan bina 150 - 200 senelik tarihî bir

eserdir. Ahşap olmasına rağmen şimdiye kadar bozulmamış olan bu binanın tavan ve duvarlarında güzelliğini hiç kaybetmemiş, bozulmamış yağlıboya bir çok resimler vardır. Vaktile Bergl na­ hiyesinde yaşamış olan derebeyi Çakıroğlu Mehmed tarafından yaptırılan bu bina (Devrim müzesi) olarak kullanılacaktır. Buraya konacak olan eserlerin hazırlanmasına başlanmıştır. Asanatika itibarile çok zengin olan Birgi bu müze ile bir kıymet daha ka­ zanmış olacaktır. Resimde Çakıroğlu köşkü görünüyor.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu, ak›ldan say› tutma numaralar›nda pek rastlanma- yan bir durumdur ve nedeni, pozitif tam say›lar kü- mesinin ç›karma ifllemine göre kapal› olmamas›n- dan

Ön sahne elemanlarının bu değişkenliği, sah­ ne mekanik ve elektrik tesisatı ile bir­ likte, büyük opera ve müzikal tiyatro kü­ çük ve büyük tiyatro,

The most commonly determined causes of the disease etiology are skull and temporal bone traumas; the other less commonly detected causes are viral labirynthitis,

Cenaze 18 Haziran 2000 Pazar günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazına müteakip Mafyan.

Tam 98 yıldır yerli ve yabancı konuklarına tarihi Türk mutfağıyla birlikte, özel yemekler sunan Abdullah Efendi Lokantası, 60 dönümlük bir arazi üzerinde,

Grafik 2: Ağrı’da Mevcut ve Gelecek Durumda Olası Genel Bekleyişler Yukarıdaki grafikte görüldüğü üzere normal-iyi-çok iyi ölçüt üçlüsü içerisinde Ağrı’da

Ayaş mescidi civarında beylik dükkânlar adiyle 35 dükkân ve bunlardan başka şeh­ rin muhtelif yerlerinde darphane, kirişha- ne, Unkapanı çarşısı,

Tayin edildiği yeni görevi, Alman kökenli (General) Liman Von Sanders Paşa’dan devir aldı. Mustafa Kemal, Çanakkale Sa­ vaşları sırasında, su Alman Mareşali­