• Sonuç bulunamadı

Bursa Hapishanesi yıkılmamalı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bursa Hapishanesi yıkılmamalı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARADA BİR

OKTAY EKİNCİ - Yüksek M im ar________

Bursa Hapishanesi

Yıkılmamalı

>%

<•

Cumhuriyet DERGİ’nin geçen yıllardaki bir sayısında yer al­ mıştı: Amerikalılar, ünlü gangsterlerinin ve "azılı katillerinin” yattığı Alkadraz Hapishanesi’ni restore ederek otele dönüştürmüşler. Bazı mahkûmların hücre ve koğuşlarını ise onlara ait fotoğraf­ lar ve eşyalarla donatarak “ müze” gibi “ ziyarete” açmışlar. Yer­ li ve yabancı turistler, Amerikan filmlerinden tanıdıkları bu gangs terleri “ anmak” için akın akın Alkadraz’a gidiyorlarmış...

Yazıyı okuduğumda, gözümün önüne Bursa Hapishanesi ve Nâzım’ın şiirleri, fotoğrafları gelmişti. Elin oğlu, “soyguncularına” bile sahip çıkıp yattıkları hapishanelerini koruma altına alırken biz, tüm dünyanın saygı ile andığı ünlü ozanımızın, yıllarını ge­ çirdiği bir binayı, aynı şekilde “ müzeleştiremez miydik?” Üste­ lik, Bursa Hapishanesi salt Nâzım Hikmet’i değil, İbrahim Bala­ ban, Orhan Kemal gibi her biri “ ulusal övünç kaynağımız” olan daha nice şair, yazar ve ressamlarımızın, çok sayıda düşün adamı ve politikacımızın da tutuklu kaldığı, her açıdan “tarihi” bir yapıydı...

★ ★ ★

Geçenlerde, bu düşünceleri allak bullak eden bir haber ga­ zetelerde yer aldı. Bursa Hapishanesi’nin eylül ayı içinde yıkıla­ cağını ve yerine “Adliye Sarayı” yapılacağını okuduk.

Neresinden bakılırsa bakılsın böyle bir “ yapıtın” ortadan kal­ dırılmasına engel olmak, hem “ mimarlık tarihimiz” açısından, hem de “ kültürel geçmişimize saygı” bakımından ulusal bir gö­ revdir ve yıkım kararının mutlaka geri alınması gerekmektedir. Bursa Hapishanesinin, 1911 yılında, Alman uyruklu bir ba­ yan tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Yani 20. yüzyıl başları­ nın, kendini “ seksen yıl ayakta tutabilen” sağlamlığa ve "işlevselliğe” sahip bir uygulamasıdır. Yapıldıktan çok sonra, ha­ pishane olarak kullanılmaya başlanmıştır.

1911 yılları, Avrupa’daki mimari akımların ülkemize de yansı­ dığı; kültür ve sanattaki “ Batılılışma” eğilimlerine koşut olarak büyük kütleli sivil binaların cephe formlarında “estetiğe ağırlık veren” oran ve biçimlerin önem kazandığı yıllardır. Bursa hapis­ hanesi de bu yansımanın birçok özelliğini taşıyan özgün yapı­ lardan biridir. Giriş bölümündeki heybetli üçgen çatı alını, basık kemerli pencerelerini çevreleyen geniş taş söveler, saçaklarda­ ki taş kornişler vb. gibi ayrıntıları, yapıya “çağının tanığı” olma özelliğini vermektedir.

Nitekim Anıtlar Yüksek Kurulu’nun da bu tür “ Cumhuriyet öncesi” binaların, “ yapıldıkları dönemin mimarlık anlayışını yansıttıkları” için korunmaları gerektiğini belirleyen genel bir “ ilke kararı” vardır.

Öte yandan “ restore edilen” Alkadraz’ın ise benzer şekilde, “Amerikan mimarlık sanatı tarihi açısından önemli bir yapı olduğunu” söylemek olanaksızdır...

Bursa Hapishanesi’nin “ kültür kalıtı” olmasındaki öbür önemli neden ise yukarıda değindiğim gibi “ ağırladığı” konuklarının cumhuriyet dönemi kültür-sanat ve politika tarihimizdeki yadsın­ maz yerleridir. Başta Nâzım Hikmet olmak üzere bu konukları­ nın hemen tümü, "içerdeyken” de düşünceleri, yurtları ve halk­ ları için savaşımlarını sürdürmüşler; şiirlerini, resimlerini, öykü­ lerini, romanlarını üretmişlerdir. Dahası Bursa Hapishanesi salt bu “ kültürel kimliği” nedeniyle, yazınımızdaki pek çok yapıta da konu olmuştur...

Nâzım Hikmet, “ Memleketimden İnsan Manzaraları” adlı ki­ tabının önsözünde şunları söylüyor: “ İnsan Manzaraları'na 1941’de Bursa Hapishanesi'nde başladım, derken Alman Faşizmi Sovyetler Birliği’ne saldırdı... Başgardiyan haber verdi saldırıyı. Sonra "Yirminci yüzyılın tarihini yazmalı” dedim kendi kendi­ me... Hapisten çıktıktan sonra da ölene kadar her yıl bir kitap çıkarmalı. Faşizmin yenileceğinden, hapisten çıkacağımdan emindim demek...”

Alman faşizmi gerçekten yenilmiş, ama Nâzım, özgürlüğüne kavuşması için on yıl geçmesini beklemişti. Bu on yıllık tutsak­ lık boyunca da ünlü “ Kuvayi Milliye Destanı” nı tamamlamış, tü­ mü dünya yazın tarihine en başarılı yapıtlar olarak geçen şiirle­ rini yazmıştı.

Gangsterler yatağı Alkadraz sonsuza dek yaşatılırken biz kül­ türe de yuvalık yapmış olan Bursa Hapishanesini yıkamayız. Yık- mamalıyız.,

1911’lerin bu “gizemli” binasını restore edip bir “ bilim ve sanat” merkezi yapmalıyız. Nâzım’ın ve öbür “ sevdalı dostların” yattık­ ları, yazdıkları, yaşadıkları., odaları ise “ müze olarak" düzen­ lemeli, bir bölümünde de "Nâzım Hikmet Kütüphanesi ve Araş­ tırma Merkezi” kurmalıyız...

Biliyorum, gerçekleşmesi “ şimdilik” güç bir öneri bu, ama hiç değilse “ yıkımını önlemek" olanağı tümüyle yitirilmiş değil. Ta­ rihimize ve kültürümüze saygılı çevrelerin etkili bir kampanya baş­ latmaları yararlı olabilir.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a T o ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu jurnallara göre, yüz, yüz yir­ mi sene evvelki İstanbulda fazla suç işlenmez, bilhassa adam öldürmek vakalarına pek rastlanmazdı. Jur- nallarda görülen

Sonuç olarak, gerginlik yaratmadan ve aşırı sinir serbestleştirmesi yap- madan, uygun koşullarda yapılan primer nörorafi ve sinir grefti uygulamala- rından

•Provtagning utförs som annan provtagning med vacuumrör, men flödet är långsamt då rören bara ska dra 1 mL, blodet ska nå till den svarta markeringen på röret. Om

(BİA) Bursa Büyükşehir Belediyesi'yle Osmangazi Belediyesi, tarihi ve kültürel değerleri koruma altına almayı amaçlayan &#34;Hanlar Bölgesi Projesi&#34;ni hayata geçirdi..

Haldun Taner de, daha önce yitirdiğimiz büyük öykücüler gi­ bi, Sait Faik, Sabahattin Ali, Orhan Kemal gibi ölümsüzlük çiz­ gisine ulaşmış bir yazardır.. Bakın

L ondra’da bulunan Highview Power Stora- ge şirketi İskoçya’da 4,5 milyon dolardan da- ha fazla para harcayarak, sıvı hava kullanarak enerji depolamak için bir tesis

Tedavi alan bu grupta, tübüler dilatasyon ve tübül epitel hücre hasarı hafif derecede olup, tedavi almayan gruptan farklı olarak lümene dökülme

For determining the in-situ shear strength of masonry walls along the mortar bed joints and comparing the obtained results with the results of the shear tests