• Sonuç bulunamadı

Ressam Faruk'un ardından

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ressam Faruk'un ardından"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GAZET8—

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Ressam Faruk’un

ardından...

*7 Haziran 1970’de kaybettiğimiz genç portre ressamı Faruk Alpkurt çizgileri ile sayılı otoriteler arasına girmişti. 1956’da gittiği ve 5 yıl kaldığı Amerika’da bir çok ünlü kişinin portrelerini çizen Faruk Alpkurt, yukarıdaki fotoğrafta meşhur artist John Wayne ile birarada görülmektedir..

Bana, politikacılarla, sanatkârlar arasında ne fark var?

diye sorsalar, şu cevabı veririm: Sanatkârların ekserisi

öldükten sonra yaşarlar. Politikacıların ekserisi ise ya­

şarken ölürler...

Ressam Faruk A lpkurt’un fırçasından

| Günseli B aşar

İm w

D urul Gence

■ ;

Sema özcan öztürk Serengil. ;

27 Haziran 1970 günü daha tale­

beliğimde tanıdığım, genç bir sanat­

kârı, ressam Faruk Alpkurt’u bütün

tazeliğine gençliğine san’atta en ve­

rimli devresine rağmen, toprağa ver­ miştik O günden bugüne kadar ara­ dan geçen zaman zarfında- matbuatı­ mızda, san’at sevenlerden biri hiç ol­ mazsa genç ressam F aruk’u anar diye bekledim. Günlerce gazete sütunların­ da boş yere onu aradım, ölüm ilânı ile,

ailesinin, ölümüne saygı gösterenlere

teşekküründen başka bir satıra rastla­ yamadım.

Faruk, çizgileriyle portre ressamlığı­ nın sayılır otoriteleri arasına girmişti. K a­ rikatür ve resim kabiliyeti daha çocukluk yaşlarında başlamış, eline geçirdiği paslı çi­ vi vs. ile, kum ve topraklara hayalindeki çizgileri saatlerce çizmiş ve silmiştir. Bi­ lâhare çalışmalarıyla insanların hayat deni­ zinde dalgalanmış, yoğurulmuş yüz çizgile­ rini, portrelerini en manâlı,

en içten görüşüyle kâğıt üze­ rine geçirmesini başaran bir portre ressamı olmuştur.

Sevda Ferdağ Yılmaz Güney

SANAT HAYATI

Akademiye devam ederken, Vatan ve Tasvir gazetelerinde uzun yıllar gazete ressam­ lığı yapmıştır. Daha sonra Şaka, Akbaba karikatür mec mualarında çıkan karikatürle­ ri sürekli olarak, yer almış ve aranmıştır.

Faruk, ilk defa Türkiye’de bir dakikada nortre çizerek, meşhur olmuştur. E psriyi.E z­ giye, çok defa da çizgilerini espriye çevirebilir ender güç­ lerdendi. Onu, talebeyken ta­ nımıştım. Toplantılarımıza ka tılır, portreler çizer, fakülte­ lerin espri mecmualarında çiz gileri portreleri yer alır, zevk le aranır, takdirle karşıla­ nırdı. Faruk’un portre res­ samlığı yanında yağlıboya tab­ loları da şöhretinin basama­ ğını teşkil etmiştir. Bütün meziyetlerine rağmen tek bahtsız tarafı hayatını

ida-mede portre ve resme istinad etme mecburiyeti olmuştur.

Faruk’u, 1956 yıbnda A - merika’da görüyoruz. Ame­ rika’da Broodway’de meşhur­ ların portrelerini çizerek, da­ ha çok meşhur olduğunu, hu arada, bu meşhurlar arasın­ da Eisenhower’in portresinin de bulunduğunu kaydetmek isterim.

New Orleans, Las Vegas, Miami ve Hollywood’da sinema ve san’at dünyasının en bü­ yüklerinin portrelerini çiz­ miştir ve New York Times gazetesinin, şöhretli karika­ türistinin, Faruk için söyle­ diği şu sözler şayanı dikkat­ tir. «Dünyada portre çizen üç meşhur karikatür ressamı var ise, bunlardan biri Fa­ ruk’tur.»

ÖLDÜKTEN SONRA YAŞAYANLARDAN

Faruk 1961 yılında Türki­ ye'ye dönmüş, Türkiye’de muhtelif atölyeler kurarak, çalışmasına devam etmiştir.

Faruk, çizgileriyle halk ara­ sına girmiş, halk arasında yaşamasını bilmiş, mütevazı bir sanatkârdı.

Onu, toprağa verdiğimiz anda, atölyesinin kapı kom­ şusu olan, Camcı İhsan Kara- oğlan’ın, bana ve Prof. Dr. Sabahattin Kerimoğlu’na nem li gözlerle sarılışında ve ku- caklaşıyındaki, samimiyette içinin derinliğinden kopup ge len acıda, Faruk’un büyük­ lüğünü bir kere daha hisset­ tim. Elbette ki, Faruk’un san at kabiliyetini, büyüklüğünü dehasını anlatmak ve yazabil­ mek, benim çok dışımda ka­ lır. San’at çevrelerinin, ka­ lemlerinin Faruk için yaz­ mış olmaları en yerinde er doğru ve onu en iyi anlatar kaynak olurdu.

Ben, sadece arkadaşlık dostluk histerimle, onun san’ at tarafını gücüm nispetinde belirtmeye çalıştım. Şunu biı kere daha anlatmak isterim ki: Faruk, öldükten sonra yaşayanlardandır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunun içindir ki, tüm ar­ kadaşlarının hapsi boylamış olmalarına rağmen kendisinin hiç hapse atılmamış olması onun için nerede ise bir nevi aşağılık kompleksi

Kapatı­ lan TSİP Yönetim Kurulu ve Ya­ zarlar Sendikası üyesi olan eski DP Milletvekili Samet Ağaoğlu’nun oğlu Tektaş Ağaoğlu, kendisini karşılamak

— önce şunu belirtmek isterim ki bu vakıf ile sadece Türk çocuklarının eğitimi hedef alınmamıştır, bunlara ilaveten bu vakıf, Batıdaki bazı çok yük­ sek

Beni bugüne dek, polise karşı, hü­ kümetlere karşı, öteki sınıflara karşı, benim sı­ nıfımdan olup da bana karşı olanlara karşı, be­ ni hep halk destekledi..

Böyle fevkalâde -musiki âlemlerinde insan çalman şey­ lere yalnız kulakla doyamıyor, sazlarından gönüllere güzellik iksirleri akıtan san’atkârların

sel öğelerin grup ya da toplumsal ölçekte sosyal normun oluşma- sında etkide bulunması doğaldır. Dolayısıyla, toplumun dinî alanda norm olarak gördüğü

Serada köklenmeye alınan çelikler ortamdan söküldükten sonra yeterince köklenme elde edilemediğinden köklenme oranları dışındaki diğer parametreler (canlılık oranı,

Afife Jale hakkında.kovusturma başlattı.(Ölümü: IstanbulBata/köy Ruh ve Siniı#fS§üaık)arı ttastahanesi’nde, 24 Em m üz 1941} 24 TEMMUZ Sahneye çıkan ilk