• Sonuç bulunamadı

Yeni ve yeniden önem kazanan infeksiyon hastalıkları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni ve yeniden önem kazanan infeksiyon hastalıkları"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Güncel Gastroenteroloji

Yeni ve yeniden önem

kazanan infeksiyon

hastal›klar›

Dr. Yusuf ÇAPAR

Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve ‹nfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›, Ankara

Y

eni infeksiyon hastalıklarının ortaya çıkması ya da eski hastalıkların tekrar görülmeye baülaması yeni deùildir. Global ekosistem sürekli deùiümekte ve bu da insanların ve mikro-biyal organizmaların yaüadıkları ve birbiriyle etk-ileütikleri mikro ve makro çevreleri etkilemektedir. Bazen çevresel faktörler patojen için uygun ortam saùlar ve bu da hastalık aktivitelerinde beklen-meyen bir artıüa ya da yeni bir infeksiyonun ortaya çıkmasına neden olur. Yine mikrop tarafından kazanılan patojenite faktörleri de yeni hastalıkların oluümasına ya da eski bir hastalıùın öneminin artmasına neden olabilmektedir. únfek-siyon hastalıklarının oluümasına ya da tekrar ortaya çıkmasına neden olan sebepler çeüitlidir fakat insanların global ekosistem üzerindeki etki-leri genellikle merkezi bir öneme sahiptir.

‹NFEKS‹YON HASTALIKLARININ

GÜNÜMÜZDEK‹ DURUMU

únfeksiyon hastalıkları dünya çapında hala en önemli ölüm nedenidir. dünyadaki bütün ölüm nedenlerinin %45’i ve erken çocukluk çaùındaki ölümlerin %65 kadarı infeksiyon hastalıklarına baùlıdır. Dünya çapında en öldürücü 6 hastalık akut solunum yolu infeksiyonları gastroenteritler, kızamık malarya, AúDS ve tüberkülozdur.

Yeniden ortaya çıkan infeksiyon hastalıkları Yakın zamanda bilinen bazı infeksiyon hastalıkları bazı bölgelerde yeniden ortaya çıkmıütır. Örneùin Sovyetler birliùinin yeni baùımsızlık kazanan ülkelerinde (990) difteri, Hollanda’da (990) boùmaca, Orta ve Güney Amerika’da (99) ve Afganistan’da (2000) kolera, Zaire’de de (995), Uganda’da (2000)Ebola hemorajik ateüi, Kosova’da da (2000) Tularemi, Suudi arabistanda (2000) Rift Vadisi ateüi

Bazı infeksiyon hastalıkları ise eski öldürücülükleri-ni korumaktadır. Özellikle tropikal iklimlerde yaüayan kiüiler infeksiyon hastalıklarına hala kendi atalarının olduùu kadar duyarlıdır. Yalnızca subsaharan Afrika’da yılda 000 000 dan fazla çocuk malariadan ölmektedir. Dünya çapında üistozomiyazis 200 000 000 insan vardır. Ve her yıl 35-60 milyon insan Dengue virüsü bulaümaktadır. Ancak infeksiyon hastalıkları ve ona baùlı sorun-lar yalnızca tropikal iklimlerle sınırlı deùildir. Örneùin ABD de her yıl 600 000 pnömoni olgusu oluümakta ve 25 000-50000 ölüme yol açmaktadır. Yeni infeksiyon hastalıkları

Yeni infeksiyon hastalıkları ve etyolojik ajanlar üaüırtıcı bir sıklıkla keüfedilmeye devam etmekte-dir. Son çeyrek yüzyılda çok sayıda infeksiyon

(2)

hastalıùı ve etyolojik ajan saptanmıütır. Önceden bilinen hastalık ve sendromların etyolojik ajanları saptandıùı gibi yeni saptanan hastalıklar ve infek-siyon etkenleri de olmuütur.

Antimikrobiyal direnç nedeniyle önemi artan infeksiyon hastalıkları

Antimikrobiyal ilaçların kullanımıyla oluüturduk-ları infeksiyonların tedavisinde önemli baüarılar elde edilmiü olan bazı mikroorganizmaların antimkrobiyal ilaçlara karüı direnç geliütirmesi kazanılmıü mevzilerin kaybedilmesine yol açmıütır. Mycobacterium tuberculosis, Streptococcus pneumoniae, staphylococcus

aureus ve Neisseria gonorrhoeae günümüzde önemli tedavi sorunlarına yol açan çok sayıda patojenden yalnızca birkaçıdır. Klorokine dirençli malaria yaygın hale gelmiütir ve çoklu ilaç dirençli malaria artmaya devam etmektedir. Antimikrobiyal direnç nedeni ile yeniden sorun olan infeksiyon etkenleri Tablo ’de gösterilmiütir. únfeksiyon etkenlerinin kronik ve neoplazik hastalıklarla iliükisi

Gün geçtikçe infeksiyoz ajanların kronik hastalıklar ve neoplazi ile iliükilendirilmesi artmak-tadır. Kronik hastalıklarla iliükilendirilen infeksiyon etkenleri Tablo 2’de, neoplazik hastalıklarla Tablo. Antimikrobiyal direnç nedeni ile yeniden sorun olan infeksiyon etkenleri

únfeksiyon etkeni Direnç geliüen antimikribiyal Staphylococcus aureus Metisilin ve glikopeptidler Enterokoklar Vankomisin

Streptococcus pneumoniae Penisilin ve sefalosporinler Neisseria gonorrhoae Penisilin ve tetrasiklin Gram –basiller Çoklu ilaç direnci Mycobacterium tuberculosis Çoklu ilaç direnci Herpes simpleks ve Varisella Zoster Virüs Asiklovir

HúV Antiretroviral ilaçlar Plasmodium falsiparum Çoklu ilaç direnci

Tablo 2. Kronik hastalıklarla iliükilendirilen infeksiyon hastalıkları

únfeksiyon etkeni Kronik Hastalık

Chlamydia pneumoniae Koroner arter hastalıùı ve stroke Lassa ateüi virüsü Saùırlık ve iüitme kaybı Helicobacter pylori Mide ve duodenım ülseri Chlamydia trachomatis únfertilite, reaktif artrit

Hepatit C virüs Krioglobulinemi, lökositoklastik vaskülit, poliartrit Borrelia burgdorferi Lyme artriti, kranial nöropati

HTLV- Poliartrit HSV- Kranial nöropati Varicella zoster virüs Kranial nöropati

Campylobacter jejuni Guillain-Barre sendromu, reaktif artrit Bortenella basilliformis Verruga peruana

Toxoplazma gondii Koryoretinit/üveit Salmonella spp. Reaktif artrit Shigella spp. Reaktif artrit Yersinia spp. Reaktif artrit

(3)

iliükilendirilen infeksiyon etkenleri Tablo 3’te gös-terilmiütir.

Yeni Ortaya Çıkan únfeksiyonlar Kavramının Geliüimi

ABD’de Institute Of Medicine (IOM), 99 yılında infeksiyon hastalıklarının ortaya çıkıüıyla iliükili konuları araütırmak için bir komite toplamıü. Yayınlanan raporda ortaya çıkan infeksiyonlar insanlardaki son iki dekat içinde artan veya yakın gelecekte insidansısnın artması beklenen yeni , yeniden ortaya çıkan veya ilaca dirençli infeksiy-onlar olarak tanımlanmıütır.

únfeksiyonların ortaya çıkıüından sorumlu olan faktörler

úOM tarafından 992 yılında yayınlanan raporda infeksiyon hastalıklarının ortaya çıkıüında altta yatan 6 faktör tanımlanmıütır

azı kentlerde yaüıyorken 2000 yılında nüfusun yaklaüık %50 sinin kentlerde yaüadıùı ve 25 kadar kentin  milyonu aüan nüfusu olduùu tahmin edilmektedir. Geliümekte olan ülkelerde artan kentleüme sıklıkla aüırı kalabalık, yetersiz temizlik ve hijyen, temiz içme suyu kaynaklarının yetersi-zliùi ve malnütrisyonla birliktedir ki bu faktörler infeksiyon hastalıklarının ortaya çıkıüına katkıda bulunur. Endüstrileümiü ülkelerde kreüe giden çocuk sayısının fazlalıùı bu çocuklarda hepatit A solunum yolu infeksiyonları ve dirençli organiz-malarla oluüan orta kulak infeksiyonları riskini arttırmaktadır. Aynı zamanda endüstrileümiü ulus-ların nüfusu yaülanmakta ve bu yaülı nüfus influenza, pnömoni ve diùer infeksiyonlara daha duyarlı hale gelmektedir. únsanların sexüel davranıülarındaki deùiüiklikler ve intravenöz ilaç kullanımı baüta AIDS olmak üzere cinsel temasla geçen hastalıkların yayılımını arttırmaktadır. Yeni teknolojiler ve endüstrilerin etkisi

Teknolojik ve endüstriyel deùiüiklikler de infeksiy-on hastalıklarının ortaya çıkıüına katkıda bulun-abilirler. Örneùin havalandırma sistemlerinin soùutma kulelerindeki ve süpermarketlerdeki ürün buùulandırıcı cihazlardaki kontamine su lejyoner hastalıùı salgınlarına yol açmaktadır. Örneùin elma suyu ve hamburger tüketimiyle etkeni Escherichia coli O57:H7 olan besin kaynaklı salgın ortaya çıkmıü ve hastaların bir kısmında hemolitik üremik sendrom geliümiütir. Hastanelerde geliüen teknolojiye paralel olarak artan invaziv giriüimler kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu, transplantasyon, antibiyotiklerin ve immünsupresif tedavilerin kullanımında artıü infeksiyon hastalıklarının artıüına yol açmaktadır. Tablo 3. Neoplazik hastalıklarla iliükilendirilen infeksiyon etkenleri

únfeksiyon etkeni Neoplastik hastalık

Ebstein-Barr virüs Burkitt lenfoma, B-cell lenfoma, nazofarenks kanseri, postransplant lenfoproliferatif hastalık Human papillomavirüs Serviks kanseri

Helikobacter pylori Mide kanseri, mukoza iliükili lenfoid doku lenfoması Hepatit B ve C virusları Hepatoselüler karsinom

Human herpesvirus-8 Kaposi sarkomi HIV Lenfoma

Human T-hücreli lösemi virusu T-cell lösemi Clonorchis sinensis Kolanjiokarsinom Schistosoma haematobium Mesane kanseri

■ únsanların nüfus yapısı ve davranıülarndaki deùiüiklik

■ Yeni teknolojiler ve endüstrilerin etkisi ■ Ekonomik geliüme ve toprak kullanımındaki deùiüiklik

■ Artan uluslararası seyahat ve ticaret ■ Halk saùlıùı önlemlerinin çökmesi ■ Mikrobiyal adaptasyon ve deùiüim

únsanların nüfus yapısında ve davranıülarındaki deùiüiklikler

únsan nüfusunun artıüı ve buna paralel olarak artan kentleüme milyonlarca insanı infeksiyon hastalıùı riskine atmaktadır. Ondokuzuncu yüzyılın baülangıcında dünya nüfusunun %2 den

(4)

Ekonomik geliüme ve toprak kullanımında deùiüiklik

Ekonomik geliüim için Güney Amerikada’ki ormanlar kesilince kemiriciler ve insanlar arasındaki temas artmıütır. Bu temas ile kemirici popülasyonu arasında binlerce yıldır zararsızca dolaüan hanta virüsler çok sayıda öldürücü insan infeksiyonuna yol açmıütır. Ormanların tüketilmesi yanında yeniden aùaçlandırma da infeksiyon-ların ortaya çıkıüına katkıda bulunabilir. 9. Yüzyılın ilk yarısında ABD nin kuzeydoùusundaki eski çiftlikler yeniden aùaçlandırılmıü, bu deùiüiklik geyik nüfusunun artmasına olanak saùlamıü. Bu durum sonradan Lyme hastalıùının vektörü olan keneleri üehir dıüındaki topluluklar-dan yaüayanların yakınına getirmiütir. Hastalıùın vektörüyle bu yakın temasa yol açan aùaçlandırma lyme hastalıùının ortaya çıkıüından sorumlu tutulan en önemli faktördür. Tarım, baraj yapımı ve sulama için toprak kullanımında deùiüiklikler yapılması üistosomiazis, rift vadisi ateüi, Arjantin hemorajik ateüi, Kore hemorajik ateüi gibi hastalıkların ortaya çıkıüına katkıda bulunmuütur.

Artan uluslararası seyahat ve ticaret

Modern ulaüım araçlarıyla bir hastalıkla infekte bir kiüi saatlerle ifade edilebilen bir süre içinde her-hangi bir ülkeye gidebilir ve immünolojik olarak bu hastalıùa karüı savunmasız ve böyle bir hastalık tehdidinden kuükulanmayan bir toplu-luùa infeksiyonu ilk kez getirebilir. Günümüzde özellikle geliümiü ülkelerden çok sayıda insan turis-tik amaçlarla dünyanın daha geri kalmıü böl-gelerine seyahat etmektedir. Turizm dıüında ekonomik nedenler, savaülar ve siyasal sorunlar nedeni ile de gerçekleüen seyahat infeksiyon hastalıklarının yayılmasına olanak saùlamak-tadır. Günümüzde insanların yanında besinlerin seyahati de önemli boyutlara ulaümıütır. Özellikle endüstrileümiü uluslarda insanların diyeti giderek artan oranda ithal edilen besinlerden olu ümak-tadır ve bu durumda infekiyon hastalıklarının ortaya çıkıüına katkıda bulunabilir. Örneùin 996’da ABD ve Kanada’da büyük cyclospora infeksiyonu salgını Guatemala ‘dan ithal edilen ahududu ile iliükilendirilmiütir.

Halk saùlıùı önlemlerinin çökmesi

Halk saùlıùı alt yapısının sürekli aüındırılması da infeksiyon hastalıklarının ortaya çıkıüına katkıda bulunmaktadır. Küreselleüme nedeniyle artan

uluslararası rekebet ülkeleri saùlık harcamalarını azaltmaya iterken bu durumdan özellikle halk saùlıùı alt yapısı zarar görmektedir. ABD’de tüberküloz ve kriptosporidiozis, Sovyetler birliùinde difteri, Afrika’da mülteci kamplarında kolera salgını dünyanın her yerinde halk saùlıùı alt yapısının yetersizliùini ortaya koymaktadır. Mikrobiyal adaptasyon ve deùiüim

Mikroorganizmaların kısa üreme zamanı ve muta-syon hızı onlara deùiüen ekolojik koüullara olaùanüstü bir uyum saùlama yeteneùi vermekte-dir. Antimikrobiyal direnç geliüimi bunun iyi bir örneùidir. Penisilin baülangıçta özellikle pnömokok pnömonisi olmak üzere çok sayıda infeksiyonun tedavisi için aynı etkinlikte iken günümüzde penisilin ve türevlerine karüı olan direnç sıradan birüey haline gelmiütir. Önceden duyarlı olan bak-teriler kendiliùinden genetik mutasyonun indük-lenmesi veye yakın türlerden direnç genlerini edinerek antimikrobiyal bileüiklere dirençli hale gelmektedir. Yeni direnç kazanan türler sonra insanlarda ve hayvanlarda antibiyotik kullanımıyla seçilmektedir. Sonunda dirençli mikroorganizmalar kiüiden kiüiye yayılımla veya kontamine besin veya suyla yaygın hale gelmek-tedir.

Mikroorganizmalar hızlı çoùalma, yüksek mutasy-on oranı ve genetik yapılarını karüılıklı deùiütire-bilme gibi özellikleri nedeniyle milyonlarca yıldır ekolojik sistem içinde saù kalmıütır ve küresel ekoloji deùiütiùi için böyle olmaya devam edecek-tir. Mikroorganizmalar baülangıçta toprak ve su içinde geliümiü, tek hücreli ve çok hücreli bitki ve hayvan hayatı evrimleüince bu yeni hayat form-larıyla kommensal ve parazitik iliükiler kurmuülardır. únsan ve diùer memeliler küresel ekosistemde egemen olmaya baüladıkları zaman mikroorganizmalar bu uygun ekolojik ortamı sömürmeye baülamıülardır.

Yeni saptanan infeksiyon etkenleri

Son 25 yılda tanımlanan major patojenler tablo 4’te sıralandıùı gibi çoùu virüsler, bazı bakteri ve protozoalar, ve en sonlarda bazı alıüılmadık ajan-lardır. Bu metinde bazı yeni infeksiyon ajanlarının özellikleri kısaca tanımlanmıütır.

ASTROV‹RÜSLER

únsan astrovirüsleri ilk kez 975’te diyareli bebek ve çocukların dıükı örneklerinde elektron mikroskobi ile tanımlandı ve üekilleri yıldıza benzediùi için bu

(5)

isim verildi. ûimdiye kadar 8 farklı insan astro-virüsü farkedildi . PCR ve ELúSA kullanılarak son zamanlarda astrovirüslerin gastroenterit salgını yaptıkları tespit edilmiütir.

PARVOV‹RÜS B19

Parvovirüs B9 infeksiyon ajanı olarak 975’te keüfedildi ve daha sonra hemolitik anemi hastaları içinde aplastik krizin bir nedeni olduùu tespit edil-di. Hemen ardından Eritema infeksiyozum, ve nonimmün hidrops fetalisin en sık nedeni olduùu anlaüıldı.

EBOLA V‹RÜSÜ

Bu virüs yüksek mortalite ile seyreden hemorajik ateüin sebebi olarak 970 ‘lerde Orta Afrikada bulundu ve 990’da yeniden ortaya çıktı. 995’te Ebola virüsünün Zairedeki Kikvit hastanesinde salgına neden olan ajanı olarak farkediliüi doktor-ların, virolojistlerin, epidemiyologların, ve halk saùlıùı doktorlarıın kapsamlı iübirliùi sayesinde oldu. Ebola virüsü Filaviridae ailesinin bir üyesidir. Bu virüs moleküler düzeyde kabaca karakterize edildi ve hayvan kaynaùı ile ilgili araüırmalar hala devam ediyor. Baüka hemorajik ateü etken-leri dünyanın deùiüik yerlerinde gözlenmektadir.

BUNYAV‹RÜSLER

Bunyaviridae ailesinin virüsleri yeni infeksiyon hastalıklarının etiolojik ajanları olarak iki kere keüfedildiler. 977’de Hantaan virüsü renal sendromla birlikte hemorajik ateüe neden olduùu

tespit edildi. 993’te bir baüka aile üyesi Sin nom-bre virüs hantavirüs pulmoner sendromunnun nedeni olarak tespit edilmiüti. Her iki vakada da konak hayvanın sıçan olduùu görüldü. . . .

‹NSAN T-HÜCREL‹ LEUKAEM‹A

V‹RUSÜ

Bu virüsün iki tipi HTLV  98 de T-hücresi lenfo-ma –lösemiye yakın baùından dolayı ve HTLV 2 982 de atipik T hücre lösemiyle baùından dolayı hastalık etkeni olarak tespit edildi. Ek olarak HTLV ’in tropik spastik paraparezilere sebebiyet verdiùi görüldü. Ayrıca HTLV ile ilgili myelopati (HAM) tanımlandı. Bu HTLV’ler Retroviridae ailesinin alt familyası (onkoviridea) nın üyesidirler ki bazı hay-valardaki (rous sarkoma virusu , mouse mamma-ry tümör virüs vs. )çok sayıda tümörle ilgili olduk-ları biliniyordu.

HIV

úlk olarak homosexuel bir hastadan izole edildi ve lenfadenopati ile ilgili virus olarak isimlendirildi (LAV) Bundan hemen sonra bu virüsün sebep olduùu infeksiyonun AúDS ile ilgisi gösterildi ve bu virüs HIV olarak yeniden adlandırıldı. En azından 2 tip . (HIV  ve HIV 2) ve bunlar içinde çok sayıda alt tipleri (klades) mevcut ve ortak sirkülasyon yaparlar.

YEN‹ HERPESV‹RÜSLER HHV-6, HHV-7,

HHV-8

Tablo 3. Korozif endoskopik hasarın derecelendirilmesi

Derece Endoskopik bulgu Patoloji . Eritem Mukozal lezyon

Ödem

2a Frajilite M. Propriaya ulaüan lezyon Hemoraji , üiddetli eritem

Blister

Beyaz eksudalar

Erozyonlar , yüzeyel ülserler 2b 2a + derin veya çevresel ülserler

3a Küçük nekroz alanları Transmural hasar kahverengi-siyah renk deùiüiklikleri

derin ülserler 3b Yaygın nekroz

(6)

988’den beri 3 yeni insan herpesvirüsü keüfedildi. HHV-6 ilk baülarda insan B lenfotropik virüsü olarak adlandırılan (HBVL) lenfoproliferatif bozuk-lukları olan insanlarda keüfedildi ama daha sonra bebeklik ve çocukluk hastalıùı eksantema subi-tum (roseola infansubi-tum)’un sebebi olduùu ortaya çıktı. Çoùu eksanteme subitum vakalarının sebebi

varyant HHV6B lerdir. Primer infeksiyon genelde yaüamın ilk 3 yılında ortaya çıkar. Ensefalitle iliükisi nadir deùildir. 996’da yeni insan herpes virüsü saùlıklı bir taüıyıcıdan izole edildi ve HHV-7 olarak adlandırıldı. HHV –6 daki gibi bu virusün hastalıùının da çocukluk çaùında oluütuùu görüldü. HHV-7’nin exantema subitum ve pitriasis Tablo4. Yakın zamanda saptanan infeksiyon etkenleri ve neden oldukları hastalıklar

Yıl Etken Hastalık

973 Rotavirüs únfantil diarenin en sık nedeni

975 Parvovirüs B9 Beüinci hastalık ;kronik hemolitik anemilerde anemilerde aplastik kriz 976 Cryptosporidium parvum Akut enterokolit

977 Ebola virüs Ebola hemorajik ateüi 977 Legionella pneumophilia Lejyoner hastalıùı

977 Hantaan virüs Hemorajik ateü-renal sendrom

977 Campylobacter spp Dünya çapında yaygın enterik patojenler 980 HTLV T-hücreli lenfoma-lösemi

980 Staphylococcus tokxin Tampon kullanımı ile iliükili toksik üok sendromu 98 Escherichia coli O57:H7 Hemorajik kolit;hemolitik üremik sendrom 982 HTLV 2 Hairy cell leukomia

982 Borellia burgdorferi Lyme hastalıùı

982 HIV Edinilmiü immün yetmezlik sendromu (AúDS) 983 Helicobacter pylori Mide ülseri

983 Human hepesvirüs 6 Roseola infantum 988 Ehrlichia chafffeensis Human ehrliçhiosis

989 Hepatit C virüs Parenteral geçen non-A non-B hepatitis 990 Human herpesvirüs-7 Roseola infantum, pitriasis rosea 990 Hepatit E virüs Enteral geçen non-A non-B hepatit 99 Guanarito virüs Venezuella hemorajik ateüi 992 Vibrio cholerae Epidemik kolera yapan yeni suü

992 Bartonella hensale Kedi tırmıùı hastalıùı, basiller anjiomatosis 993 Hepatit G virüs Non A-C hepatit

993 Hantavirüs Hantavirüs pulmoner sendromu 994 Sabia virüs Brezilya hemorajik ateüi

995 Human herpesvirüs-8 AúDS’li hastalarda Kaposi sarkomu 995 Hendravirüs Menenjit, ensefalit

996 Prion protein Yeni varyant Creutzfeld-jakob hastalıùı 997 únfluenza A H5N únfluenza (Hong Kong)

997 TT virüs Transfüzyonla geçen hepatit 997 Enterovirüs Epidemik ensefalit

998 Nipah virüs Menenjit ensefalit 999 únfluenza A H9N2 únfluenza (Hong Kong) 999 Batı-Nil benzeri virüs Ensefalit (New York)

(7)

roseadan izole edilmesine raùmen insana bulaümasi ve insanda hastalık yapmasının boyut-ları net deùildir.

994 yılında HHV-8 adı verilen yeni bir herpesvirüs keüfedildi ve kısa bir süre sonra kaposi sarkomu-nun oluüumuyla iliükisi olduùu farkedildi. Araütırıcılar bu yeni virüse kaposi sarkomu iliükili herpes virüs ismini verdiler (KSHV). Viral genomik fragmanlar kullanılarak, klinik örneklerde viral DNA nın varlıùına yönelik PCR temelli deneylerle AIDS-KS tümörlerinde ve bir çok HIV negatif KS lezyonlarında HHV-8 genomu olduùu açıklandı. Böylece HHV- sıralamasının, KS’u lezyonlarının her tipiyle sıkı bir baùlantısı olduùu ortaya kondu. úlave olarak Castleman hastalıùı ve multple miyeloma patogenezinde rol oynadıùı yapılan lenf bezi ve kemik iliùi stromal hücre kültür-lerinden yapılan testlerle gösterilmiütir

HEPAT‹T G V‹RÜS

Bu virüs Flaviviridiae ailesinin bir üyesi olup 993’te kan baùıülarında klonlanmıü cDNA parçacıkları içinde keüfedildi. Ardından bu virüsün dizilimleri dünyanın farklı bölgelerdeki kan baùıülarının hepsinde %-3 olarak bulundu ve karaciùer hücrelerinde çaùaldıùı tespit edilerek hepatitle ilgili olduùu düüünüldü. Bununla beraber karaciùer hastalıùıyla bu virüsün sebep olduùu infeksiyon arasında yakın bir baù üu ana kadar tespit edilemedi ve karaciùer replikasyonu teyit edilemedi. Bu nedenle kan baùıülarının HGV dizilerinin varlıùı için test edilmesi üu an zorunlu deùildir.

HEPAT‹T F V‹RÜS

ABD979-988 yılları arasında ciddi klinik seyirli sporadik olarak gözlenen 0 sinsityal büyük hücre-li hepatit vakası tanımlandı. Virolojik çalıümalar bir paramiksovirusu sözde neden olarak gösterdil-er. Çünkü paramiksovirüsü gibi nükleokapsitler hastaların karaciùerlerinde elektron mikroskopi ile bulundu. ûempanzeler measlesvirüs ve parain-fluenza tip 4’e kross reaktif olan bir antikor cevabı yükselten enfekte karaciùer ile inokule edildiler. Bununla birlikte hayvanlarda hepatit geliümedi. Zamanında hepatit F olarak isimlendirilmesine raùmen bu sözde viral enfeksiyon ile ilgili araütırma daha fazla sürdürülmedi.

‹NLUENZA V‹RÜSÜ

únfluenza orthomyxoviridae ailesinin bir üyesidir.

Bu virüslerin en karakteristik özellikleri olan genetik reassotment ya da antijenik deùiüiklik sık görülür.únfluenza 8 segmentli genomu olan nadir virüslerden biridir. Bu özellik influenza virüsünün rekombinant oluüturma potansiyelini arttırır, yeni influenza virusu suülarının ortaya çıkıüını kolaylaütırır, laboratuar suülarında duplikasyona yol açar. Kuü ve insan suülarının rekombinasyonu virulan insan suülarının geliümesine yol açar. únfluenza virusu, içerdiùi antijenik olarak stabil olan nüklekapsid protein virüs tipini, hemaglütinin ve noraminidaz virüsün subtipini belirler. únfluenza A, B ve C virüslerinin nükleokapsid protein anti-jenleri arasında çapraz reaksiyon yok iken hemaglütinin ve noraminidaz antijenik varyasyon gösterir.

YEN‹ PARAMKSOV‹RÜSLER

Eylül994’te ciddi bir solunum hastalıùı salgını 8 at yetiütiricisini ve bir ahır çalıüanını etkildi. Bir kiüi ve4 at ölmüütü. Bu hastalıktan etkilenenlerden Equinamorbillivirus veya hendravirüs adıyla bir virüs izole edildi. Takip eden aylarda menenjit ve ensefalit geliüen birçok insanın bu virüsle infekte olduùu serolojik testlerle gösterildi. Malezya ve Singapurda998 sonbahar ve 999 ilkbaharında domuz üreticileri ve mezbaha iüçileri arasında 250 den fazla vaka ve 00 den fazla ölümle sonuçlanan ensefalit salgını oldu. Vero hücrelerinde syneytia formu yapan ve Hendravirüs-spesifik antiserumla pozitif immünfler-ans üreten bir virüs tespit edildi. Bu virüs Nipah virüsü olarak isimlendirildi ve Hendravirüsle nük-leik yapı olarak %89 oranında homojen olduùu bulundu. Ancak diùer Paramiksovirüs türünden açıkça daha farklıdır, böylece yeni bir gen ortaya atıldı. Son zamanlarda sitopatik infeksiyon ajanı Bongkok’ta yakalanan saùlıklı iç kır faresinin böbreklerinden izole edildi. Bu, yeni insan mor-billovirüslerinin hayvan rezervuarlarından türeye-bilmiü olma ihtimali hipotezini destekliyor.

ENTEROV‹RÜS 71

Enterovirüs 7 el, ayak, burun hastalıùına sebep olan baülıca ajanlardan bir tanesidir ve bazen ciddi merkezi sinir sistemi hastalıùı yapar. Epidemileri 997’de Malesya ve Japonya ‘da ve 998’de Tayvanda belgelendi. Çocuklarda sık sık ensefalit ve pulmoner ödeme yol açıp ani ölüm-lere sebep olan virüsün A-2B genotipi olduùu belir-lendi.

(8)

FLAV‹V‹RÜSLER

Flavivirüsler, sarı humma, dengue ateüi, Japon ensefaliti, St. Louis ensefaliti, Kunjin ve Batı Nil Ensefalitine neden olan yaygın insan patojen-leridir. Aùustos 999’da Mısır ve úsrail’den yeni iso-latlarla yakından ilgili Batı Nil Virüsüyle ortaya çıkan bir ensefalit patlaması New Yorkta mey-dana geldi. Kuülar baülıca hayvan reservuarıdırlar ve culex spp de ana sinek vektörüdür. Böylece bu ve buna yakın diùer virüslerin salgınları global sıkı takip gerektirdiùi için tanılarının doùrulanması önemlidir

TRANSM‹SS‹BLE BOV‹NE

SPONG‹FORM ENSEPHALOPATHY VE

YEN‹ VARYANT CREUTZFELDT-JAKOB

HASTALI⁄I

Bovine spongiform ensefalopati 980 ‘lerin ortasında, úngilterede sıùır sürülerinde hızlı yayılım gösterdi. Bu infeksiyonun muhtemel kaynaùı sıùır besiciliùi için kullanılan et ve kemik ürünlerinden bulaütıùı düüünülen prion proteinleridir. Bu hastalıùın ortaya çıkması için 4-5 yıllık bir inkübasyon periyodunun gerektiùi hesaplandı. ûu ana kadar çoùunlukla úngilterede olmak üzere 45 insan vakası kaydedildi. Önümüzdeki 3-5 yıl içinde kaç tane daha vakanın açıùa çıkabileceùini inkübasyon periyodunun kesin olmamakla birlikte uzun olmasaından kaynaklı tahmin etmek zordur. Bu ajanlar hakkında geliümeler sürerken prion hastalık iliükisinin moleküler genetiùi konusunda sorunlar devam etmektedir.

LYME BORREL‹OS‹S

Bu hastalık bir kronik infeksiyon olan eritema migrans ve oligiartrit olarak 00 yıldan daha fazla bilinmesine raùmen, neden olan ajanın 982’de úxoides türü bir kenenin sokması ile bulaüan bir spiroket olduùu belirlendi ve bu ajan Borellia burgdorferi olarak isimlendirildi. B. burgdorferi kan dolaüımına karıütıktan sonra endotel hücrelerine yapıüır ve endotel hücrelerini enfekte eder. Borellia türü ajanlar üzerinde kenelerin beslediùi, bulaütıùı ve mikroorganizmayı ince baùırsaklarına yaydıkları çok geniü bir hayvan rezervuarına sahiptir (kemirgenler, geyik gibi). Keneler yaygın olduùu için kontrolleri zordur . Kamp yaparken veya civarda yürürken kiüisel korunma önlem için son derece önemlidir.

HEL‹COBACTER

Helicobacter pylori 983-84 yıllarıda kronik aktif gastritin nedeni olarak tanımlandı ve o tarihten bu yana en yaygın infeksiyonlarda biri olarak kabul edldi. únfeksiyonların çoùu sesizdir. únfeksiyon oranı geliümemiü ülkelerde 0 yaü grubunda %50-60 iken 20 yaü grubunda %20-30 ve 50-60 yaü grubunda %50’dir. únfeksiyonun en sık bulaü üekli kiüiden kiüiye nakil üeklindedir. Mikroorganisma Campylobakteri’lerden bir dizi biyokimyasal ve yapısal farklılıklar ile ayrılır ve farklı hastalarda en az 4 türü vardır. Helicobacter pylori gastrik mukozada kolonize olur, çoùalır ve kronik hasara yol açarBu bakteri özellikle 50 üzerindeki hastalar-da 3 ile 6 kat oranında gastrik kanser yapma risk-ine sahiptir. Üçlü kemoterpi (bismuth, metronida-zol, amoxisilin/tetrasiklin, omeprazol) hastaların %90’nında mikroorganizmanın yok edilmesinde etkilidir.

BARTONELLA

Kedi tırmıùı hastalıùı yıllarca yıllarca farklı bir klinik olarak algılandı. Bir infeksiyon ajanından üüphe edilmesine raùmen bu ajan son yıllarda tanımlanabildi. DNA çaliümalarına baùlı olarak Bartonella geni tespit edildi. Bisiller angiomatosis Bartonella infeksiyonunun diùer bir manifestas-yonu olarak bulundu. Bu hastalık deri, karaciùer, dalak ve beyin dokusunda iltihaplı lezyonlar ile karakterizedir. Bartonella henselae ilk kez Slater tarafından 989’da immün sistemi baskılı (HúV-infekte) hastalardan izole edildi. Mikroorganizma bir gram negatif bakteridir ve kedilerde endemik-tir.únsana tırmık yoluyla geçtikten sonra lokal der-matit ve bölgesel lefadenopati yapar. Mikro-orga-nizmanın nakli pire ile aüınmıü deri üzerinde ve bazen bitler yoluyla çok yüksektir. Hastalık ABD’de 00 000 de 2-9 oranında görülür. Tedavide genelde rifampisin. siprofloksasin, trimetoprim-sul-fometoksazol , eritromisin kullanılır.

CRYPTOSPOR‹D‹UM

Kritosporidium 50 yıl önce tanımlanmasına raùmen önemi HúV infeksiyonlu hastalarda ölüm-cül kolera benzeri diarenin sık bir nedeni olarak farkedilmesi ile arttı. Mikroorganizma asıl olarak kirli sularla bulaüır. únsandan insana bulaü da sık görülmektedir. Bir çok büyük çaplı salgın úngilterede rapor edildi. ABD’de diareik dıükılarda %-3 oranında saptanırken AIDS’li hastalarda 0 kat daha fazladır.

(9)

V‹BR‹O KOLERA 0139

Vibrio kolera 0 bilinen en eski diare etken-lerinden biri olmasına raùmen 992’de Güney Doùu Asya ve Hindistan’da V. colera 039 yeni bir tür olarak salgınlara yol açtı.

YEN‹ ORTAYA ÇIKAN ‹NFEKS‹YONLARA

YANIT

ABD’de Center for Disease Control and Prevention (CDC) 994 yılında ortaya çıkan infeksiyonlara karüı sürveyans, araütırma uygulamaları, önleme ve kontrol, ve alt yapının güçlendirilmesi olmak üzere dört ana amaçtan oluüan bir plan geliütirmiütir. Bu plandaki öneriler öncelikle CDC , Natıonal Instute of Health (NIH) ve Food and Drug Admiministration (FDA) gibi halk saùlıùı hizmeti veren kuruluülara yönelmiütir.

Dünya Saùlık Örgütü (WHO) 995 yılında ortaya çıkan infeksiyon hastalkları ile ilgili yeni bir bölümü oluüturmuü ve CDC tarafından benimse-nenlere benzer amaçları olan bir yeni ortaya çıkan infeksiyonlar planı geliütirmiütir.

Sürveyans bütün halk saùlıùı programlarının temelidir. Etkin süveyans sisteminin geliütirilmesi

klinisyenler, epidemiyolojistler, laboratuar teknisyenleri, iletiüim sistemi uzmanlarının birlikte çalıümasını gerektirir. Klinik tanının doùrulanması için laboratuar testi gerektiùinden, uygun klinik örneklerin toplanması ve testi gerektiùinden uygun klinik örneklerin toplanması ve test edilme-si bu sürecin önemli bir parçasıdır. Ulusal saùlık hedeflerinin gerçekleütirilmesi ve giriüim program-larının baülatılması için populasyona dayalı sür-veyans verileri gereklidir. Sürsür-veyans ayrıca önleme programlarının etkinliùinin deùerlen-dirilmesine olanak verir. Bazen, alıüılmamıü olay-ların veya hasta kümelerinin farkına varılması ve incelenmesi büyük hastalık salgınlarını saptaya-bilir.

SONUÇ

únsanların, potansiyel patojenler ve onların vektör-lerinin ekolojisini etkileyerek infeksiyon hastal ık-larının yeni ya da tekrar ortaya çıkmasındaki rolü göz ardı edilmemelidir. únfeksiyon hastalıkları yeni ya da tekrar tekrar çıkmaya devam edecektir; bu arada tanı koymada, tedavide, halk saùlıùı önlemlerinde yaüanan ilerlemeler saùlıùımızı tehdit eden hastalıklara karüı korunmamızda bir yol olabilecektir.

in southeastern Turkey: The potential for emergence of diseases. Emerg Infect Dis 1995;1:62-63.

6. Ahmad K. Cholera outbreak in Afghanistan lancet 2000;356:1177.

7. World Health Organisation. Removing Obstacles To Healty Development. Switzerland: Atar;1999.

8. Lederberg J. Infectious diseases threat to global health and security. JAMA 1996; 275:318-320

KAYNAKLAR

1. Desselberg U Emerging and re-emerging infectious dis-eases. J infect 2000 ;40: 1-15.

2. Lederberg J. Infectious history. Science 2000;288:287-293. 3. Çiftçi E, Doğru Ü. AÜTF Mecmuası 2001;cilt 54; sayı

3;263-271.

4. Pollard AJ, Dopson SR. Emerging infectious diseases in the 21st century . Curr Opin Infect Dis 2000 ;13:265-275. 5. Aksoy S, Aritürk S, Armstrong MYK et al. The GAP project

Referanslar

Benzer Belgeler

Ge- nel durumu ve döküntüleri h›zla düzelen hastan›n steroide iyi cevab›, göz bulgular› ve cilt biyopsisinin büllöz lupus eritema- tozus gelmesi, öncelikle SLE ve

Konağa ait Faktörler (Bağışıklık) Doğal Bağışıklık GeneFk Faktörler 1.  Türlere ait Direnç 2.  Irklara ait Direnç 3.  Bireylere ait Direnç 4. 

– çocuk hastanelerinde çocuk infeksiyon hastalıkları yan dal uzmanı, çocuk infeksiyon hastalıkları yan dal uzmanı yoksa çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlık

2013 yılında Fransız Polonezyası’nda ZIKV epidemisi görülmüş ve ZIKV genomu saptanan iki olgudan yapılan filogenetik analiz sonucunda Asya genotipi olduğu

Yeni ya da yeniden önem kazanan infeksiyonlar küresel düzeyde insan ve hayvan sağlığını tehdit etmektedir.. Daha dirençli ve/ya da daha virülan etkenlere bağlı

Örneğin gelişmekte olan ülkelerde uyuz tedavi- sinde daha ucuz olan benzil benzoatın losyon veya kremi (% 10-25’lik) öncelikle tercih edilir- ken, gelişmiş

– ≥38.5°C ateş ile birlikte diğer klinik bulgulardan en az birisinin bulunduğu veya. – sebebi açıklanamayan ölüm

mikroorganizmalar solunum yolu epiteline yapışıp dokuda hasara neden olurlar....