Pazar
10 K asım 1996
SABAH
21
Ölümün
yokladığı
anlar
ErtanÜNAL
ABC Basın Ajansı1
Atatürk, 1937 sonbaharında kaşıntıdan
rahatsızdı. Özellikle bacaklarında
beliren bu rahatsızlık, onu sabahlara
kadar uyutmuyordu. Köşktekiler buna
karıncaların neden olabileceğini
düşünerek, geniş temizlik
operasyonuna girişmiş, ancak
Atatürk’ün şikayetleri geçmemişti.
Saati
yaşamını
kurtardı
1915 yılında Atatürk, bir ölüm tehlikesi daha atlatmış, Anafartalar’da düşmanla çarpışırken, bit şarapnel parçası, göğsüne isabet ederek saatini parçalamıştı. Altın saati sayesinde mucize şekilde ölümden kurtulan Mustafa Kemal, olayı maneviyatları bozulmasın diye askerlerine duyurmamıştı.intanın sim
Konut sahibi olmak için;
Kooperatif çilesi çekmek,
gecekondu yıkımına
uğramak ve yıllarca
banka faizi altında ezilmek,
artık kaderimiz olmayacak.
JETMONUT
Türk Lirası
veya $ (Dolar) la
60 ay sabit taksit
ödeyin, 1 yılda
evinize sahip olun.
Bugüne kadar yüzbinlerce aileyi küçücük taksitlerle, elektronik, beyaz eşya ve otomobil gibi büyük yatırımların sahibi yapan JET PA, şimdi de sizi, sadece %10 kâr marjı içeren gerçekçi fiyatlarla ev sahibi olmaya davet ed iyor*
21. yüzyılın konforuna sahip konutları görmeniz için, bugün mutlaka, sizi JETKENT sitelerine bekliyoruz.
Unutmayın!.. İstediğiniz daireyi seçmek için yarın çok geç olabilir.
SABİT FİYAT GARANTİLİ ÖRNEK TAKSİT ÖDEME TABLOSU
(DİĞER DAİRELERİN TAKSİT ÖDEME TABLOLARINI JET PA ŞUBELERİNDEN ALABİLİRSİNİZ)
9 8 m 3 A t i p i G i r i ş K a t ı
Y e r i : İ S T A N B U L / B e y I i k d ü z ü T e s l i m T a r i h i : 3 1 A ğ u s t o s 1 9 9 8 I T L ( T ü r k L i r a s i ) Ö d e m e l i & ( A m e r i k a n D o l a r ı ) Ö d e m e l i P e ş i n F i y a t ı : 1 . 3 9 0 . 0 0 0 ( x 1 OOO) TL P e ş in F i y a t ı : 1 4 . 1 9 0 $ P E Ş İ N A T 1 2 a y 2 4 a y 3 6 a y 4 8 a y 6 0 a y P E Ş İN A T 1 2 a y 2 4 a y 3 6 a y 4 8 a y 6 0 a y 6 9 .5 0 0 1 7 0 .6 9 2 1 2 0 .2 3 5 10 6.89 1 9 6 .1 8 8 9 0 .3 5 0 710 1.2 83 721 538 44 8 397 2 0 8 .5 0 0 152.761 1 0 7 .5 8 6 9 5 .6 3 2 8 3 .9 5 6 7 7 .4 2 3 2.1 2 9 1.1 48 6 4 6 481 402 355 3 4 7 .5 0 0 1 3 4 .8 3 0 9 4 .9 3 7 8 4 .3 7 3 72.141 6 6 .4 4 2 3.5 48 1.013 5 6 9 424 355 314 4 8 6 .5 0 0 1 1 6 .7 6 0 8 2 .2 8 8 7 3 .1 1 4 6 1 .7 1 6 5 5 .8 7 8 4.9 67 877 49 4 368 307 272 6 2 5 .5 0 0 9 8 .8 2 9 6 9 .6 3 9 6 1 .8 5 5 1 5 1 .5 6 9 4 5 .8 7 0 6.3 8 6 742 41 7 311 2 6 0 230 7 6 4 .5 0 0 8 0 .8 9 8 5 6 .9 9 0 5 0 .5 9 6 41.561 3 6 .4 1 8 7.8 05 607 342 254 213 189 9 0 3 .5 0 0 6 2 .8 2 8 4 4 .341 3 9 .3 3 7 31 .970 2 7 .3 8 3 9.2 2 4 473 265 199 165 146 1 .0 4 2 .5 0 0 4 4 .8 9 7 3 1 .6 9 2 2 8 .0 7 8 2 2 .5 1 8 1 9 .0 4 3 1 0 .643 338 190 142 118 105 1 .1 8 1 .5 0 0 2 6 .9 6 6 1 9 .0 4 3 1 6 .8 1 9 1 3 .3 4 4 10.981 1 2 .062 203 114 85 71 62J E T K O N U T FİYAT L İS TE S İ
Bütün
DAİRENİN TİPİ PEŞİN FİYATI TESLİMTARİHİ SİTENİN
YERİ SİTENİN ÖZELLİKLERİ
s ite le rd e
TL (Türk Lirası) $ (Dolar)98 m2 A Tipi Giriş Katı 1.390.000.000 14.190 ® 0)
98 m2 A Tipi Normal Kat 1.770.000.000 17.990 ı ¡3 • S it e d e m e rk e z i ıs ıtm a s is t e m i » S a lo n p a r k e .
in ş a a t k a lite s i
105 m2 A1 Tipi Giriş Katı 1.520.000.000 15.490 0>y- 3 J o d a la r d u v a r d a n d u v a r a h a lı, a n t r e v e h o l 105 m2 A1 Tipi Normal Kat 1.890.000.000 19.290 (0 « S s e r a m ik » S ite y e a it o t o p a r k
• H e r b lo k t a ç if t a s a n s ö r » in ş a a t m a lz e m e le r i v e im a la t b ir in c i s ın ı f » T e n is k o r tla r ı , v o le y b o l s a h a s ı v e ç o c u k p a r k la r ı » S ü p e r m a r k e t v e
134 m2 D Tipi Giriş Katı 1.950.000.000 19.890 O Z x
<
-b irin ci s ın ıf
134 m2 D Tipi Normal Kat 2.420.000.000 24.690 0)3 H >tn®
138 m2 C Tipi Giriş Katı 1.990.000.000 20.290 >W< — CÛ k a fe te r y a » Y ü z m e h a v u z u
138 m2 C Tipi Normal Kat 2.490.000.000 25.390 T*
• 2 4 s a a t b o y u n c a ü c r e ts iz s e r v is y a p a n , s ite y e
143 m2 B Tipi Giriş Katı 2.070.000.000 21.090 <0 a it o t o b ü s
o lu p , fiy a tla r
143 m2 B Tipi Normal Kat 2.590.000.000 26.390
108 m2 G Tipi Giriş Katı 2.390.000.000 24.390 • S ite d e m e rk e z i ıs ıtm a s is t e m i » S a lo n p a r k e ,t
108 m2 G Tipi Normal Kat 2.990.000.000 30.490 N0) ı ! 3 o d a la r d u v a r d a n d u v a r a h a lı, a n t r e v e h o l
te s lim
154 m2 H Tipi Dubleks G iriş Katı 3.190.000.000 32.490 0) 3 N
¡3 s e r a m ik » H e r d a ir e y e b ir ö z e l k a p a lı o to p a r k
154 m2 H Tipi Dubleks Normal Kat 3.690.000.000 37.690 e Z -* ffl-o < =
• H e r b lo k t a ç if t a s a n s ö r » İn ş a a t m a lz e m e le r i v e im a la t b ir in c i s ın ı f » H e r d a ir e n in 1 b a n y o s u n d a ja k u z i » T e n is k o r tla r ı , v o le y b o l s a h a s ı v e ç o c u k p a r k la r ı » S ü p e r m a r k e t v e
185 m2 C Tipi Giriş Katı 3.390.000.000 34.590 c
ta rih le rin e
185 m2 C Tipi Normal Kat 4.190.000.000 _42 790 İÜ H > <j)®
185 m2 B Tipi Giriş Katı 3.990.000.000 40.690 r*
(0
•rica k a fe te r y a » Y ü z m e h a v u z u » 2 4 s a a t b o y u n c a
185 m2 B Tipi Normal Kat 4.990.000.000 50.890 ü c r e ts iz s e r v is y a p a n , s it e y e a it o t o b ü s
■■
114 m2 B Tipi Giriş Katı 1.190.000.000 12.090 O)
fi
< = ı r 2
•S ite d e m e rkezi ısıtm a s iste m i »D a ire n in b ü tü n o tu rm a
göre
114 m2 B Tipi Normal Kat 1.470.000.000 14s990 a b ir im le r i d u v a rd a n duva ra halı, a ntre v e h o l se ra m ik
124 m2 C Tipi Giriş Katı 1.330.000.000 13.590 < I •S ite y e a it açık o to p a rk »H er b lo kta ç ift a sansör •İn ş a a t m a lze m e le ri v e im a la t b irin c i s ın ıf »H er
d a ire n in 1 b a n yosunda jakuzi »Tenis ko rtla rı, v o le y b o l
d e ğ iş m e k te d ir
124 m2 C Tipi Normal Kat 1.660.000.000 16.990; ra * ®
z £
171 m2 D Tipi Dubleks Daire (+57 m2 Teras) 2.550.000.000 25.990 Z < Ui sahası v e çocuk p a rkları » S ü p e rm a rke t v e kafe terya
186 m2 E Tipi Dubleks Daire (+62 m2 Teras' 2.790.000.000 28.490 S •2 4 saat b oyunca ücretsiz servis ya p a n , site ye a it o to b ü s İSTANBUL / Mttldlyeköy: 0 (212)274 74 44-211 74 44 Bakırkey: O (212) 571 81 39 • 571 80 99-572 42 00 Kadıköy: 0 (216) 418 61 61
Aksaray. 0 (212) 512 82 50 • 512 85 51 Faildik: 0 (216) 491 17 00 ANKARA: 0 (312) 468 05 60 - 467 90 34 İZMİR: 0 (232) 463 60 00 ADANA: 0 (322) 457 54 70 ■ 457 97 53 BURSA: 0 (224) 224 85 85 KOCAELİ: 0 (262) 324 79 65-322 72 80 BALIKESİR: 0 (266) 243 62 62
245 95 00 D İD İM ( H o lü C ıp r lc a ): 0(256) 846 15 15 - 846 15 65 PAZAR GÜ NLER İ DE H İZ M E T İN İZ D E Y İZ
Ankara Numune Hastanesi nin ünlü cildiye mütehassısı Prof. Marchioini, 1937 yılının sonbaharında bir gün hastala rıyla meşgul olurken telefon çaldı. Çankaya Köşkü’nden ara nıyordu. Arayan kişi ise Cum hurbaşkanlığı özel Kalem Mü dürü Süreyya Anderiman’dı. Süreyya Bey, Atatürk’ün bazı şikayetleri olduğunu belirterek köşke gelip muayene etmesini istiyordu.
Prof Marchioini, tüm soğuk- kanlıkğına rağmen birden he yecanlandı. Herkes gibi Gazi nin son zamanlarda neşesiz ol duğunu o da duymuş, hatta bir kez halk arasında gördüğü za man yüzünün solukluğu ve za yıflamış olması bir hekim ola rak hemen dikkatini çekmişti... Ama onun döneminin en ünlü mütehassıslarından oluşan, özel doktorları varken, kendisi ni çağırmasına neden olan ra hatsızlığı acaba neden kaynak lanıyordu?
Suç karıncalarda mı?
Alelacele toparlanıp köşkün yolunu tuttu. Kendisini karşıla yan özel kalem müdürü, onu Ata’nın huzuruna sokmadan önce şikayetlerini anlattı. Cum hurbaşkanı özellikle bacakla rındaki kaşıntından şikayetçiy di. Bu kaşıntılar durmak bilmi yor, özellikle Gazi’yi sabahlara kadar uyutmuyordu.Hatta bu kaşıntıların, köşkü istila eden karıncalardan kay naklanabileceğini düşünerek, Gazi’nin bir İstanbul yolculu ğunu fırsat bilip, Yavuz Zırhlı- sı’ndan getirilen bir ekibin de yardımlarıyla köşkü baştan aşağı ilaçlatmış, ancak bu da bir fayda vermemişti.
Prof. Marchioini, bu ön bilgi leri aldıktan sonra Atatürk’ün huzuruna kabul edildi. Dehası na hayran olduğu, bu büyük komutan, bu büyük devrimci nin karşısındaydı şimdi... Heye canım yenmeye çahşarak, şika yetlerini bir kez de onun ağzın dan dinledi. Atatürk, bitmek bilmeyen kaşıntıların kendisini yorgun düşürdüğünden yakmı yordu. Daha sonra onu muaye ne etmek için izin istedi. Mua yene sırasında Atatürk’ün tır naklarının kaşıma sırasında ba caklarda bıraktığı yara izlerini de gördü.
Prof. Marchioini, o gün köşk ten ayrılırken bazı merhemler kullanılmasını salık vermiş, kendi hazırladığı özel bir bileşi mi de getireceğini söylemişti.
“ölüm den kurtuldum”
Ama acaba, bu belirtiler basit bir cilt rahatsızbğımn ilk işaret leri miydi? Yoksa, o güne kadar savaş alanlarında defalarca ölü me meydan okumuş, IVansa’- da, Anafartalar’da, Sakarya’da ölümden kılpayı kurtulmuş o büyük inşam sinsi sinsi kemi ren, onu çok sevdiği, uğruna hayatım hiçe saydığı ulusunun arasından çekip almaya hazırla nan ciddi bir hastakğm tehlike sinyalleri miydi?
Yaşamı boyunca birçok kez ölüm tehlikesine maruz kalan, Atatürk, ilk büyük tehlikeyi,
Acaba bu belirtiler basit bir cilt hastalığının ilk
belirtileri miydi? Yoksa o güne kadar savaş alanlarında defalarca ölüme meydan okumuş Mustafa Kemal’i ulusunun arasından çekip almaya hazırlanan ciddi bir hastalığın tehlike sinyalleri miydi?
Daima kalbimizdesin
“Benim naçiz vUcudum elbet bir gün toprak olacaktır. Lâkin Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır”
Atatürk’ten anılar:
İLK H ED EF!
Atatürk’ün de katıldığı bir toplantının hayli ilerlemiş saatinde, bir vatandaş:
“A be Paşam!” dedi. “Ne vakittir hepten merak ederiz. Milli mücadelenin zaferi için ‘Ordular... İlk hedefiniz Akdeniz’dir, İleri!’ emrini vermiştiniz. Aradan bunca zaman geçti. Orduların son veya ikinci hedefini göstermediniz. Akdeniz ile hedef olunca ikinci hedef neresidir?”
Atatürk, kendisine teklifsizce “Abe Paşam” deyişinden bile Rumelili olduğu anlaşılan bu vatandaşa, dikkatle ve yumuşak bir tebessümle baktıktan sonra masadaki kadehini alarak kaldırdı:
“Abe hemşerim” diye cevap verdi. “Hele şimdilik ilk hedefin şerefine içelim!..”
henüz kolağası (ön yüzbaşı) iken, 1910 yılında iYansa’da at latmıştı.
Mustafa Kemal, o yıl Fransa’ da düzenlenen Picardie manev ralarına Ab Rıza Paşa ile birlik te Türk ordusunun temsilcisi olarak katılmıştı. Çeşith ülke lerden gelen subaylar, bu asrın en büyük buluşunu yakından görmek için önünde kuyruklar oluşturuyorlardı. Bunlar arasın da Mustafa Kemal de vardı.
Bundan sonrasını onun ağ zından, 1934 yık Cumhuriyet Bayramı balosunda Irak Hava Kuvvetlerine bağb subaylara hitaben yaptığı konuşmadan dinleyelim:
“Ben hemen uçaklardan biri ne doğru yönebyordum ki ya nımdaki Ab Rıza Paşa ‘Bilmedi ğin aş ya kamı ağrıtır, ya baş’ di yerek beni uyardı ve uçağa bin
memi önledi. Uçağa benim yeri me bir başka ülkeden bir subay bindi. Bu uçak havada bir dö nüş yaptıktan sonra düşüp yere çakıldı. İçindekiler de öldü! Ölümden kurtulmuştum!”
Evet, Ab Rıza Paşa olmasay dı belki de Atatürk, o gün öle cekti! Belki de yeni bir Musta fa Kemal çıkmayacağından, Türk ulusu ne Kurtuluş Sava şı verebilecek, ne Türkiye Cumhuriyeti kurulacaktı. Bir uyarı, tarihin akışım değiştir miş bulunuyordu.
Bazı çevreler, yaşamı boyun ca uçağa pek binmeyen Ata türk’teki bu çekingenbği, bu olaya bağlarlar. Ama buna kar şılık, geleceğin savaşlarında uçakların büyük rol oynayaca ğım sezen Atatürk, Cumhuri yetin barondan sonra ük uçak fabrikasını Kayseri’de
kurdurt-Hayatım kurtardı
Ab Rıza Paşa, Ata tü rk ’ün çok istediği halde uçağa binm e sini önlemiş, böyle- ce onun hayatını kurtarmıştı. İki kez Harbiye, bir kez Na fıa (Bayındırkk) Na zırlığı, yapan daha sonra da sadrazam olan Ali Rıza Pa- şa’nm bir önseziyle yaptığı bu davranış tarihin akışım de ğiştirdi. Ve belki de en büyük hizmeti bu oldu.
İlk müdahaleyi yaptı
Atatürk, 1923 yı- bnda bugünkü tıp verilerine göre ilk “Kalp krizi”ni, o za man konulan teşhi se göre de “Aşın yor gunluktan kaynak lanan” rahatsızkğı geçirdiği sırada dö nemin Sağlık Baka nı Dr. Refik Saydam da Çankaya Köş- kü’nde bulunuyor du. Saydam ilk mü- daheleyi yaparak Atatürk’ün bu krizi atlatmasını sağladı.T"
muş, burada yalın Türk yapısı ilk uçak, 1934 yılında Kayseri’- den Ankara’ya uçarak Türk mühendis ve işçilerinin neler yapabbeceğini tüm dünyaya göstermişti.
Atatürk, ikinci büyük ölüm tehlikesini bu tarihten 5 yb sonra, bu kez savaş alanında atlattı.
Altın saat
Çanakkale’de 1915’te eşsiz bir zafer destanı yazan Meh metçik, 9/10 Ağustos gecesi sa baha karşı Suvla’ya çıkarma yapan düşmanı püskürtme emri almıştı. Albay Mustafa Kemal komutanlarına sakin sesle son emirleri veriyordu:
“Arkadaşlar işte düşman, iş te alayınız! Ben şimdi beri gidi yorum. Oradan kırbacımla işa ret verince askerlerinize süngü taktırıp düşmanın üzerine hü cum edecek ve onu orada im ha edeceksiniz...”
Bundan sonrasını, Mustafa Kemal’le birbkte Anafarta lar’da savaşmış olan yaveri Emekli Süvari Binbaşı Sami Yanardağ’m, ölümünden kısa bir süre önce bu satırların yaza rına anlattıklarında okuyalım:
“Atatürk en yakın düşman siperine 30 metre uzakhkta ayakta taarruzu izliyordu. Ben ve diğer emir subayı Zeki Do ğan onun biraz gerisinde du ruyorduk. Birden ortahk ce henneme döndü. Düşman zır- hlları denizden m üthiş bir ateş açmışlardı. Tam bu sıra da bir mermi bizim bulundu ğumuz siperin önünde büyük bir tarakka ile infilak etti. Ben ve Zeki birden toprak altına gömüldük. Binbir zorlukla toprağı kazıp dışarı çıkınca Atatürk’ün biraz ileride yerde göğsünü silkelediğini gör düm. Hemen yanma koşup ‘Efendim, vuruldunuz!’ diye bağırdım. Bana ‘sus’ dedi. ‘As kerin maneviyatı bozulmasın’ sonra da ‘Baksana’ diyerek göğsünü gösterdi. Bir şarap nel göğsüne gelmiş, saatini ez miş, sekmiş gitmiş! Tanrı onu bize bağışlamıştı. Eğer saati altın olmasaydı belki de öl müş olacaktı!”
Atatürk, hayatım kurtaran bu saati, daha sonra Alman Ko mutan Liman Von Sanders’e hediye edecekti.
Kırık kaburgalar
Şimdi, bu tarihten 6 yıl son raya 1921 yılında gidelim... Mustafa Kemal, Sakarya Mey dan Savaşı’nı yönetmektedir. Her zaman olduğu gibi yine en ön safta, ateş hattında, atının üzerindedir. Birden hemen önüne düşen bir şarapnalle at ürküp şaha kalkarken Mustafa Kemal yere düşer.Tarihçi Enver Behnan Şapol- ya, o am şöyle anlatır:
“Mustafa Kemal Paşa, yerde baygın yatıyordu. Efevzi Paşa (Çakmak) heyecana düşerek ‘Bir matara verin’ diye bağırdı. Mataradaki su ile Mustafa Ke mal’in yüzünü yıkadı, bir yan dan da ‘Bir doktor bulun’ diye yüksek sesle bağmyordu. Bu sırada Mustafa Kemal hafifçe gözlerini açtı ve ‘Korkulacak bir şey’ yok diyerek doğruldu ve kalktı: ‘işte bir şeyim yok!’ dedi. Fhkat, birkaç kaburga ke miği kırılmıştı. Bu ıstırap için de atına bindi. Onun yarasım sardılar.”
Evet, talihi bir kez daha Mus tafa Kemal’e yardım etmiş, ölü mün eşiğinden dönmüştü. Ve o, doktorların uyarısını dinleme yip savaşı sonuna kadar kırık kaburga kemikleriyle yönete cek, Sakarya Zaferi’nden sonra TBMM kararıyla, kendisine “Gazi” ünvanı ve Mareşal rüt besi verilecekti...
Yarın: “Atatürk’e ilk
teşhisi ben koydum ”
Taha T oros Arşivi