• Sonuç bulunamadı

ZİRAAT FAKÜLTESİ BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ. BAH 702-Bahçe Tarımında Büyümeyi Düzenleyici Maddelerin Kullanımı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ZİRAAT FAKÜLTESİ BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ. BAH 702-Bahçe Tarımında Büyümeyi Düzenleyici Maddelerin Kullanımı"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ

ZİRAAT FAKÜLTESİ

BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ

BAH 702-Bahçe Tarımında Büyümeyi Düzenleyici Maddelerin Kullanımı

BAHÇE BİTKİLERİNDE BÜYÜME VE GELİŞME OLAYLARINDA HORMONLARIN

ROLLERİ

12. Hafta

(2)

HASAT ÖNÜ MEYVE DÖKÜMÜ

Elma, armut ve diğer türlerin olgun meyveleri sık sık hasat öncesinde dökülür. Düşen meyve çoğunlukta zararlanır ve bu yüzden değeri düşer. Yetiştiriciler böyle zararlanmaları önlemek için bazı türlerin ağaçlarının altına saman veya yaprakları yayma yöntemine başvururlar. Hasat önü meyve dökümü hasadın bazı zamanlar istenilenden daha erken başladığını ve bu meyvelerin fakir ve kötü kalitede olduğunu ifade eder.

Gardner ( 1939 ) , hasat öncesinde elma ağaçlarına büyüme regülatörlerinin uygulanmasıyla meyve dökümünün azaldığını bildirmiştir.

Elma: İlk araştırmalarda, elmalarda meyve dökümünü önlemede en etkili kimyasallar NAA ve 2,4 D olarak bulunmuştur. Doğu Wanshington State’ de bu amaçla NAA ve 2,4,5 –T kullanılmıştır. Delicious ve Winesop gibi varyetelere uygulandığı zaman NAA’ın 3-4 hafta etkisi devam etmiştir. Bunlar farklı zamanlarda olgunlaştıkları için, her bir varyete için en büyük korumayı elde etmek için ayrı ayrı püskürtmelere gerek vardır. En fazla etkili olması için NAA, elmaların dökümünün başlamasından önce 20 ppm konsantrasyonun da uygulanmalıdır, bu uygulamadan 2-3 gün sonra etkili olur. Toprağa uygulandığında etkisizdir, püskürtme dönüme 48 g oranında uçakla yapılmalıdır. İki uygulamadan fazları yapılmamalı ve 2,4,5 TP’nin etki periyodu, NAA’in yere uygulama yapıldığı zamanki etki süresinden daha uzundur ( 5-7 hafta ). 2,4,5 TP’nin bu avantajı Delicious ve geç olgunlaşan Winesap’a aynı zamanda kimyasal püskürtmeyi mümkün kılar ve her iki varyetede de meyve dökümünün önlenmesinde büyük başarı sağlanır. Her iki varyetede de Delicious’ ın olgunlaşmasından önce uygulama yapılırsa bu varyetedeki meyve dökümü önlenir ve Winesop’ta olgunlaşma olduğu zaman meyve dökümünü önlemek için kimyasal yeterince uzun süre kalır. 2,4,5- TP’nin etkisi uygulamadan 7-20 gün sonra başlar. Bu madde 20 ppm konsantrasyonunda kullanılmalıdır, fakat böyle uçaklarla uygulandığı zaman bileşik sık sık terminal büyümedeki (sürgündeki ) lateral tomurcuklara zarar verdiği için konsantre olmamalıdır. Ertesi yıl ağaçların tepesindeki terminallerin 6-8 ınch’lik bir kısmı çıplak kaldığı zaman bu zararın farkına varılabilir.

Washington State’deki elma bahçelerindeki McInthos elmalarının renk ve olgunluğu teşvik etmek için 2,4,5 TP nispeten yüksek konsantrasyonlarda uygulanmadıkça sonuç alınmaz. Early McIntosh, Delicious ve Winesap elmalarının olgunluğu, yüksek konsatrasyonlarda püskürtme yağıldığı halde bile ilerlememiştir. McIntosh’da olgunluğun hızlanması yalnızca 50 ppm konsantrasyondaki erken püskürtmelerde tespit edilmiştir.

United States’in doğusundaki bahçelerde, McIntosh’un renk ve olgunluğunu teşvik etmek için 2,4,5 TP’nin hasattan 20-25 gün önce 20 ppm konsantrasyonunda püskürtülmesi gerekir.

Daha yakın zamanlarda alınan sonuçlar, 1,000-2,000 pmm konsatrasyonlarındaki SADH’ın hasat önü dökümünü azaltmada çok etkili olduğunu gösterilmiştir ( Batjer ve Williams, 1967 ) . Kuzeydoğu United States’de SADH, Winesap ve Delicious’da iç sulanması gelişimini geciktirmiştir. İç sulanması sulı ya da yarı saydam bir görünüşe sebep olan meyvenin loculus’larının etrafını çevreleyen dokulardaki bir değişimdir. Depolama sırasında sonraları dokular kırılır ve kahverengileşme meydana gelir. İç sulanması çoğunlukla olgunluğun ilerlemesiyle birlikte gelişir. SADH uygulanan meyve, uygulamaya yapılmayanlara göre daha düşük miktarda suda çözünebilir kuru madde içerir, daha küçük ve sert olur,

(3)

olgunlaşmada bir gecikme meydana gelir, böylece uygulama yapılan meyvelerde iç sulanmasının gelişiminde bir gecikme olur. Erken SADH uygulaması geç yapılana göre daha etkili olmaktadır.

New York’da tam çiçeklenmeden hasattan birkaç gün öncesine kadar McIntosh elmasına göre 500-2,000 ppm konsantrasyonundaki SADH uygulaması meyve dökümünü inhibe etmiştir. ( Edgerton ve Haffman, 1966 ). Normal hasat zamanında kontrol ağaçlarındaki meyve dökümü %56 kadar yüksek olurken, 500 ppm konsantrasyonundaki SADH ile muamele edilen ağaçlarda mahsullerin %6 ‘sından daha azı dökülmüştür. Geç Ağustos’da, hasattan 1 ay önce yapılan bir uygulamada daha düşük konsantrasyonlarda çok fazla geciktirici etkisi olduğu görülmüştür. Fakat absisyondaki gecikmeye tek başına sebep olmadığı Edgerton ve Haffman tarafından gösterilmiştir. SADH kullanımı daima antosiyanin oluşumu ve meyve eti sertliğini artırmıştır.

Bu araştırıcılar, hasattan hemen önce yapılan SADH uygulamalarının dökümü önlemede etkisiz olduğunu bulmuşlardır.

Armut: 10 ppm konsantrasyonundaki NAA, Bartlett armudunda dökümü önlemek için sık sık kullanılmaktadır. Bu ağaçlar 2,4,5-TP ile muamele edilmemelidir çünkü yaprak ve meyvede zarara sebep olabilir.

SADH Bartlett armudunda hasat önü dökümünü önlemek için oldukça ümit verici görülmüş, bu amaçla kullanıldığında etkisi NAA kadar çabuk görülmüştür ( Martin and Griggs, 1970 ). SADH kabul edilebilir esnekliğe müsaade eder çünkü yıl içinde uygulama yapılabilmektedir. Martin ve Griggs, 1,000 ppm konsantrasyonunda geç mevsimde tek bir defa uygulanan SADH’ ın, erken mevsimde veya geç mevsimde 2 kere yapılan uygulamalar kadar etkili olduğunu bulmuşlardır.

Sert Çekirdekliler

Yapılan denemeler, çekirdeğin sertleşmeye başlamasından 2 hafta sonra yaklaşık Mayıs ortasında 15-20 ppm konsantrasyonunda 2,4,5 TP uygulamasının sert çekirdeklilerin hasat önü dökümünü azalttığını veya döküme engel olduğunu göstermiştir. Erken uygulamalar aşırı bir meyve yüküne sebep olabilir. Bu bileşik diğer kimyasallarla kombine halde uygulanmamalıdır.

Turunçgiller

Citrus’larda hasat önü dökümünün azaltılması veya önlenmesinde 2,4-D çok etkilidir., çünkü bu bileşik meyve sapının absisyon bölgesinde gelişmeyi geciktirir. Bileşik bir ot öldürücü olduğundan bitkiye zarar vermesinden kaçınmak için dikkatli bir şekilde elle uygulanmalıdır. Kaliforniya’da yalnızca yüksek derecede buharlaşan bir esteri tavsiye edilmiştir, çünkü diğer tipleri ağaçlara zarar verebilir ( Hield ve ark, 1964 ). 2,4-D citrus meyvelerine hasattan önceki 7 günden daha geç uygulanmamalı ve genç yaprak gelişimi periyotlarından kaçınmak için zamanlama iyi yapılmalı, çünkü tavsiye edilen konsantrasyonlarda bile genç yapraklarda kıvrılmalara ve düzensizliklere sebep olur. Büyüme regülatörleri 6 yaşından küçük ağaçlarda kullanılmalıdır. 2,4-D uygulamaları, uygulamadan yaklaşık 1 hafta sonra etkili olur, ve dökümü %60 oranında azaltması beklenebilir. Bir püskürmenin maximum etki periyodu 3-4 aydır. Meyve kısmen yeşilken yapılan

(4)

püskürtmeler renk gelişimini yaklaşık 10 gün geciktirebildiği için, hasadın erken yapılması istendiğinde bu bileşik uygulanmamalıdır.

Washington Navel Portakalı: Kaliforniya’da Washington Navel ağaçları baharda çiçeklenir ve meyveleri kışın olgunlaşır. Güney Kaliforniya’da meyve 15 Mayıs’a kadar geç hasat edilebilir.

Güney Kaliforniya’daki bahçelerin büyük bir kısmında meyve dökümünü azaltmak için 2,4-D uygulaması yapılır. Ya ekim-kasımda 16 ppm konsantrasyonunda ya da aralık-ocak aylarında 8 ppm’lik püskürtmeler tavsiye eldir.

Limon: Güney Kaliforniya’da 4 ppm konsantrasyonundaki 2,4-D yağ püskürtmeleriyle birlikte uygulandığında erken ilkbaharda meydana gelen meyve dökümlerini azaltmaktadır ( Hield ve ark, 1964 ). Bu hormon püskürtmeleri meyve kabuğunun sararmasını geciktirerek avantaj sağlar. Benzer sonuçlar Kasım- Aralık 8-12 ppm’lik püskürtmeleriyle 2,4-D uygulanarak elde edilebilmiştir.

MEYVE ABSİSYONU

Araştırmalar, meyve dökümü ve olgunluk öncesi yumuşama yani meyve bağlantısının zayıflaması probleminin yapılan uygulamalarda geniş oranda elimine edildiğini göstermiştir.

Buna karşılık bazı bitkilerin meyveleri aşırı şekilde sıkı tutunmaktadır, bunlarda mekanik hasat mümkün değildir. Meyveleri sık bir şekilde tutunan üzümler ve diğer bitkilerin ağaçlarını sarsarak meyvelerin düşürülmesi meyvenin ezilmesine, çürümesine sebep olabilir.

Dallarda, spurlarda, diğer bitki kısımlarında fazla miktarda kırılmalarda meydana gelebilir.

Hatta verimde azalma olabilir.

Elma: Etilen gazının bitkilerde absisyon işlemini teşvik edebildiği çok iyi bilinmektedir. Buna karşılık etilenin ticari maksatlar için geniş alanlara uygulanması zordur. Edgerton ( 1968), etephonun etilen gibi gevşemeyi ve meyve absisyonunu teşvik ettiğini ispatlamıştır. Etephon

<Melba Gravenstein> , < Milton> ve < Early McIntosh> gibi erken çiçeklenen çeşitlere hasattan 2-3 hafta önce uygulandığı zaman meyve bağlantısının zayıflamasını teşvik etmiştir ve olgunlaşmayı hızlandırmış, bu da meyvenin yumuşamasıyla, hızlı renk gelişimiyle ve daha yüksek kuru madde seviyesiyle ölçülmüştür. Uygulama sonrasındaki 1 hafta içinde çoğunlukla etki meydana gelmektedir. Genç Rome Beavty elma ağaçlarına 10-27 Ekim’de 1,000 ppm konsantrasyonunda etephon püskürtülmüş ve elmaların bağlantısının hissedilebilir derecede zayıfladığı görülmüştür. Sonuçta uygulama yapılan ağaçlarda döküm

% 20 olurken, kontrolde % 3 olmuştur.

Bu çalışmalar, absisyon işeminin çok yavaş meydana geldiği Ben Davis, Twenty Ounce, Rome Beavty ve Lortland gibi elma çeşitleri içinde yapılmıştır. Uygulama sonrasında 5-7 günde etephon tüm bu çeşitlerde meyveyi dökmek için gerekli olan kuvvetin miktarını azaltmış, çoğu çeşitlerin meyve bağlantıları yeterince zayıflamış ve daha kolay kopmuştur.

%0,25 konsantrasyonundaki askorbik asit, Twenty Ounce, Ben Davis, Rome Beavty çeşitlerinde meyvenin kopmasını kolaylaştırmıştır, fakat etephondan daha az etkili olmuştur.

(5)

McIntosh elmasında yapılan çalışmalar, hasattan 1-2 hafta önce yapılan etephon uygulanmasının, SADH tarafından teşvik edilen absisyondaki gecikmeyi giderdiğini ortaya koymuştur. Etephon, SADH’ın meydana getirdiği sertliği azaltmaz, fakat çözünebilir kuru madde seviyesini artırmıştır ve kırmızı renk gelişimini hızlandırmıştır. NAA ilavesi absisyon üzerine etephonun etkisini önlemiş, ancak olgunlaşma üzerine etkisini önlememiştir.

Vişne: Michigan’da Montmorency vişne çeşidinin (Prunus cerasus ) ağaçlarına hasattan 3-15 gün önce yapraklarına etephon püskürtülmesi, meyveyi koparmak için gereken kuvveti azaltmıştır. Kontrolde bu kuvvet 503 g olurken, 500 ppm etephon uygulanmasıyla 6 gün sonra bu kuvvet 224 g ‘a düşmüştür. 2,000-4,000 ppm kadar yüksek etephon konsantrasyonları fazlaca yaprak dökümüne sebep olabilir. Buna karşın, 500-1.000 ppm konsantrasyonlarındaki etephon yalnızca çok az Fitotoksik olabilir ve bu yüzden ticari olarak kabul edilebilir.

Bukovac ve ark. (1968), 300 ppm konsantrasyonundaki Iodoacetic ve 500 ppm konsantrasyonundaki salisailik asidi test etmişler, ancak bu bileşikler ya etkisiz veya etephona göre çok az etkili olmuşlardır.

Utah’da Montmoreney vişnesi üzerine yapılan çalışmalar hasat öncesindeki etephon uygulamalarının kopmayı kolaylaştığını ve uygulama yapılan meyvelerin yüksek bir kuru madde içeriğine ve kontrole göre daha koyu bir renge sahip olduğunu ortaya koymuştur.

Bu testlerde, 1,000-2,000 ppm konsantrasyonundaki etephonun ağır bir şekilde yaprak dökümüne diğer fitotoksit etkilere sebep olduğu, fakat 500 ppm’in başarılı sonuçlar verdiği tespit edilmiştir.

Olgunluktan 10 gün önce vişnesinin ağaçlarının dallarına 0,5x10-6M ve 5 x10-5 M konsantrasyondaki ABA uygulamaları, absisyon tabakası gelişimini sitümüle etmiştir. İlk uygulamadan 48 saat içinde kopma için gereken kuvvette %25 oranında azalma olmuştur ( kontrole göre ). 5x10-5 M konsantrasyonundaki uygulama % 10-20 yaprak absisyonuna sebep olmuştur.

Ülkemizde Ç.Ü.Z.F de yapılan bir çalışma da etrel’in, meyvelerin daldan kopma ve bazı kalite özellikleri üzerine etkileri incelenmiş, çalışmada 100, 200, 400, 800 ppm konsantrasyonundaki etrel uygulaması bu düşme döneminde uygulanmıştır. 400 ppm konsantrasyonundaki etrel meyve döküm ve kalitesi açısından olumlu sonuç vermiştir.

600-800 ppm’de ise ;

- Erken döküm nedeniyle ağaç başına verim azalmıştır.

- Meyve iriliği azalmıştır.

- Bitkilerde yaprak dökümü olmuştur.

Yine 1984- 1986 yıllarında Etephonun 500, 750, 1,000 ppm’lik dozları, Bursa’da yetiştirilen bazı kestane çeşitlerine, hasadı kolaylaştırmak ve üniform bir olgunluk sağlamak amacıyla uygulanmıştır. Yapılan uygulamalar kontrole göre yumakların açılmasını % 40-50 oranında artırmış, açılmalarda erkencilik ve yeknesarlık sağlanmıştır. En etkili doz 1,000 ppm olarak tespit edilmiştir. Uygulamalar derimden 5-10 gün önce yapılmıştır.

Etrel*: Hem yaprak hem de meyve saplarında ayrım dokusu oluşumunu sağlayan etilenin bitki bünyesinde üretimini artırır. Etilen, ayrım dokusunda selülozu parçalayan <

(6)

sellülare > enziminin etkisini artırmakta ve bu enzimin sitoplazmadan hücre duvarına taşınarak burada birikmesinde görev yapmaktadır.

Zeytin: Zeytinin sarsıcılarla mekanik hasadı yalnızca kısmen başarılı olarak yapılmıştır, çünkü böyle sarsıcıların enerji çıkışı meyvenin çoğunu düşürmek için yeterli değildir. Bu yüzden meyvenin gövdeye bağlantısını azaltan kimyasal uygulamaları, çatıya dokunulmak suretiyle ağaçlar sarsılarak zeytinlerin kolayca düşmesini sağlar.

Meyve absisyonunu teşvik eden ilk başarılı uygulamalar, yaprak alanına kış aylarında yüksek nem şartlarında %1 konsantrasyonunda MH püskürtmelerinden elde edilmiştir. Bir denemede, uygulamadan 10 gün sonra dallar sarsılmış, uygulama yapılanlarda meyvelerin yalnızca %15’i dökülmüştür. Bununla birlikte nem düşük olduğunda çok az veya hiç absisyon meydana gelmemiştir, bu durum muhtemelen meyvelerin kimyasalı zayıf absorbe etmesinden kaynaklanmaktadır.

1,000-2,000 ppm konsantrasyonundaki ABA, uygulamalarından 16 gün sonra tamamen yaprak dökümüne sebep olmuş fakat absisyon üzerine etkili olmamıştır.

Sonbahardaki yaprak dökümü, zeytin ağaçlarına büyük zarar verir, çünkü bu zamandaki yaprak koparma çiçek tomurcuğu oluşumunu engeller.

Etephon daima meyve bağlantısının zayıflamasına sebep olmuştur. 2 Ekim’de 1,000- 2,000 ppm konsantrasyonundaki etephon uygulamaları Manzanillo çeşidinde kuvvetli bir şekilde meyve ve yaprak dökümüne sebep olmuştur.

Etephon, soğuk yağmurlu havalarda absisyonu teşvik etmekte fakat kuru, sıcak havalarda teşvik etmemektedir. Hartman ve ark, etephon-üre kombinasyonu 150 ppm konsantrasyonda NAA ilavesinin, hem yaprak hem de meyvede absisyonu teşvik edici etkiyi önlediğini tespit etmişlerdir. Buna karşılık eğer NAA etephon’dan 2-3 gün sonra uygulandığında, bileşik yaprak absisyonunu azaltmış fakat meyve absisyonunu etkilememiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye’de bahçe bitkileri tarımı çok yaygın yapılmasına rağmen gerek üretim gerekse pazarlama açısından istenilen oranda başarı sağlanamadığı için bu tarım

Dikey bahçeler (yeşil duvarlar), peyzaj mimarlığına yenilikçi ve farklı bir bakış açısı sunarak, kentsel tasarımda etkili hale gelmiştir.. Dikey bahçelerin

Diğer bir ifadeyle; bir meyve tür veya çeşidinden alınan göz yada kalemin anaç üzerine yerleştirilmesine aşı, yapılan bu işlemede aşılama denir.. Aşı, ancak iletim

Işıl BARUTÇU MAZI 2 +2 Kredi Bölüm Seçmeli ZGMS318 Duyusal Gıda Analizleri.

Üzeri bu şekilde çizili olan Seçmeli Dersler / Açılmamıştır Bu dersleri; devam zorunluluğu olmayanlar alabilir ve sınavlarına girebilir.. EÇ. ZBK306 Bitki Par.Nem.ve

Işıl BARUTÇU MAZI 2 +2 Kredi Bölüm Seçmeli ZGMS318 Duyusal Gıda Analizleri.

Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi” bildiri kitapçığındaki “Farklı yetiştirme yerlerinin bazı çilek genotiplerinin verim, meyve kalite özellikleri ve

6) Bir ana veya yardımcı dal üzerinde fazla miktarda meyve dalı oluşmuş ise bunlar arasında seyreltme yapılır. 7) Verim budamasında dal bükme ve eğmelerine yer verilmemeli