Taksim Dayanışması son yaşanan polis saldırılarına ve üyelerinin gözaltına alınmasına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Polis şiddetinin olağanlaştığını kaydeden Taksim Dayanışması, talep ve kararlarından vazgeçmediğini ilan etti. Dayanışma gözaltına alınan üyeleri ile dayanışmak için halkı adliyeye çıkartıldıkları gün çağlayan Adliyesi'ne çağırdı.
Son yaşanan saldırıların ardından 09 Temmuz Salı günü yaptığı toplantı notlarını basın ve kamuoyu ile paylaşan Taksim Dayanışması halkın haklı ve meşru mücadele sürecinde gözaltına alınan ve tutuklu bulunan tüm yurttaşların serbest bırakılmalarını talep etti.
Temsilcileri gözaltına alınan Taksim Dayanışması ev baskınlarına ilişkin, "Gözaltında olan Dayanışma
temsilcilerimizden ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesinden Mimar Mücella Yapıcı’nın ev araması; savcı olmadan, atılı suçlama ve ne arandığına dair hiçbir bilgi olmadan yapılmaktadır. Hukuksuzluğa itiraz eden avukatlar ise çevik kuvvet çağrılacağı tehditlerine maruz kalmışlardır. Dayanışma bileşenlerimizden İstanbul Tabipler Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin, HDK Yürütme Kurulu Üyesi Ender İmrek ve Haluk Ağabeyoğlu'nun evlerinde de bu hukuksuz aramaların devam ettiği bilgilerini almaktayız" ifadelerini kullandı. Taksim Dayanışması basın emekçilerini yaşanan hukuksuzluğu teşhir etmeye ve halkı bilgilendirmeye davet etti.
Yurdun ve İstanbul'un dört bir yanında gerçekleşecek forum ve etkinliklerin Dayanışmaya yapılan hukuksuz müdahaleye halkın cevabı olacağını kaydeden Taksim Dayanışması, "Saat ve günü daha sonra belirtilmek üzere, Dayanışma temsilcilerimiz adliyeye sevk edildiklerinde halkımızı birlikte durmaya ve tüm gözaltına alınan ve tutuklananlara sahip çıkmaya çağırıyoruz" dedi.
Bileşenleri ve etkinliklerinin bütünüyle yasal, meşru, Anayasa dâhilinde ve barışçı nitelikte olduğunu vurgulayan Taksim Dayanışması, "Bu süre içinde haklarımızı kullanmamızı hukuksuz ve zorla engelleyen, kamuoyunu yanıltan, halka şiddet uygulayan bütün kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacağız" ifadelerini kullandı.
Taksim Dayanışması yaptıkları bütün etkinlikleri halkla birlikte milyonlar olarak sahiplendiklerini kaydererek, "Eğer parkların, meydanların, kamusal alanların halka açılmasını istemek suç ise kendimizi ihbar ediyoruz. Halka uygulanan şiddetin durdurulmasını istemek suç ise kendimizi ihbar ediyoruz. Başta toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı olmak üzere, Anayasal haklarımızı kullanmak suç ise kendimizi ihbar ediyoruz" dedi.
Taksim Esnafı'nın mağduriyetinin ise önce masa/sandalye terörü, arkasından inşaat ve kepçelerle ve arkasından polis saldırıları sonucu oluştuğunu kaydeden Taksim Dayanışması son olarak, "Beş yurttaşımız ın hayatını kaybetmesinden,
binlerce insanın yaralanmasından, onlarcasının kalıcı sakatlıklarla karşı karşıya kalmasından doğrudan ve açık olarak siyasi iktidar ve onun kamu görevlilerinin suçlu ve sorumlu olduklarını ilan ediyoruz" dedi.