• Sonuç bulunamadı

19. Yüzyılda Osmanlı Siyasal Toplumsal Yapısına Bir Bakış 3. HAFTA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "19. Yüzyılda Osmanlı Siyasal Toplumsal Yapısına Bir Bakış 3. HAFTA"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

3. HAFTA

19. Yüzyılda Osmanlı Siyasal Toplumsal Yapısına Bir Bakış

(2)

• Bu hafta Oryantalizm ve Şark Meselesi’nin dikte ettiği ve asimetrik bir güçler dengesinin karakterize ettiği bir tarzda Batı dünyası ile yeniden büyük bir karşılaşma yaşacak ve hayatta kalmak için bir yüzyıl boyunca çeşitli stratejiler benimseyecek olan Osmanlı devletinin toplumsal-siyasal- ekonomik planda nasıl bir görünüm arz ettiğine hızlı bir bakış atacağız.

• On dokuzuncu yüzyıl başında Osmanlı İmparatorluğu’nda yönetilenler ile devlet arasındaki ilişkiyi belirleyen kurumlara baktığımızda karşımıza çıkan ve bilhassa üzerinde durulması gerekenler şunlardır:

(3)

• Daire-i Adliye

• Millet Teşkilatı

• Kulluk Sistemi

• Hisbah

(4)

• Daire-i Adliye anlayışı Osmanlı klasik yönetim felsefesinin temel ilkelerinden birisi olarak yürürlükteki sistemin meşruiyetinin ve tebaanın rızasının sağlanması bağlamında önemli bir konumda bulunmaktaydı.

• Adalet yoksa dünya olmaz, devlet yoksa adalet olmaz, hükümdar yoksa devlet olmaz, ordu yoksa hükümdar olmaz, zenginlik yoksa ordu olmaz, reaya yoksa zenginlik olmaz, adalet yoksa reaya olmaz (ya da adaletle yönetilen reaya zenginlik üretir, zenginlik orduyu besler, ordu hükümdarı ve devleti ayakta tutar, devlet adaleti sağlar ve reayaya adaletli davranır) şeklinde bir döngüye dayanan bu anlayışa göre yönetilenlere adaletli davranılmazsa devletin devamlılığının tehlike altına gireceği kabul edilirdi.

(5)

• Millet Teşkilatı denilen sistem Osmanlı devletinin yönetilenler ile kurduğu ilişkinin temel esaslarını belirlemekteydi. Buna göre Osmanlı tebaası dini aidiyet temelinde kategorilere ayrılmış durumdaydı. Devlet tek tek bireylerle değil ait oldukları milletin dini temsilcileri aracılığıyla ve bir kategori olarak ilişki kurmaktaydı. Ortodoks milleti, Yahudi milleti, Müslüman milleti gibi milletlerin devlet nezdinde hiyerarşik bir sıralamaya tabi şekilde değerlendirilmesi ve Müslüman milleti millet-i hakime olarak kabul edilirken zimmî statüsünde kabul edilen gayrimüslim milletlerin ise millet-i mahkûme olarak muamele görmesi ve bu doğrultuda her milletin haklar ve ödevlerle donatılması söz konusuydu.

(6)

• Kulluk Sistemi Osmanlı devlet adamlarının yönetme işini yaparken devlet karşısında bulundukları konumu ve devletin kendileriyle kurdukları ilişkiyi tarif eden esasları anlatmak için kullanılan bir ifadedir. Tüm Osmanlı yöneticileri kul statüsünde kabul edilmekte, var oluşları devlete hizmet üzerinden anlam kazanan bu grubun siyaseten katl ve müsadere gibi can ve mal güvenliğini her an ortadan kaldıracak tarzda bazı kurumlarla bağlı şekilde hizmet etmesi beklenmekteydi.

(7)

• Siyaseten kâtl süreci kul statüsündeki yöneticilerin mutlak iaatle sorumlu olduğu Padişah’ın otoritesini ve gücünü tehdit edecek, ona rakip olabilecek bir potansiyele erişmesi durumunda söz konusu yöneticinin hayatına son verilmesi uygulamasıdır. Mevcut siyasi düzeni ve otoriteyi tehdit edebilecek bir potansiyele ulaştığı varsayılan yöneticinin sahip olduğu zenginliğe el koymayı sağlayan kurum olarak müsadere ise bir kulun olağan sayılandan fazla zenginleşmesi ile ortaya çıkan değeri devletin hazinesine aktarmaya yarardı.

(8)

• Hisbah Osmanlı yönetim felsefesine damgasını vuran İslami kurumlardan birisi idi ve hükümdarın hükmetmeye devam edebilmesi için tebaasının iyiliğini çoğaltması ve tebaa için kötü olan ne varsa onlarla mücadele etmesi esasına dayanmaktaydı.

• Yukarıda açıklanan bu esaslar çerçevesinde kadim Türk yönetim geleneği, Doğu Roma İmparatorluğu menşeili kimi kurumlar ve İslami yönetim felsefesinin bir bileşkesi ile tebaasını yönetmekte olan Osmanlı Devleti, hızla modern ulus devletlere dönüşmekte olan ve yönetilenlerle Liberalizmin yurttaşlık esaslı devlet-birey anlayışı çerçevesinde ilişki kurmaya başlayan Batı dünyası ile son derece eşitsiz koşullarda ve asimetrik güç dengesinin zayıf tarafında yer alarak karşı karşıya kaldığında eski gücünü restore etmek için yeni yöntemler arayışına girecektir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Araştırmada kül oranı, yağ oranı, lif oranı, protein oranı, nişasta oranı, bitki boyu, bintane ağırlığı, salkım boyu, salkımda başakçık sayısı, salkımda

Ancak tam da bu noktada basın yasasının olmadığı bir durumda Medya Etik Kurulu’nun sektöre yapacağı katkı daha da önem kazanmaktadır.. Kurulun

Neyse... O günden sonra ben özellikle teknoloji ile ilgili mimarlık konuları üzerinde uzmanlaştım. Konuya bugünkü konumumdan bakarak Ayşe Teyze’nin

Ayrıca uyku ihtiyacının en fazla oldu- ğu anın başında dalgalar daha büyükken, daha son- ra yavaş yavaş küçülüyor.. Normalden fazla süre uy- kusuz kalındıktan sonra

Bana kattığı- nız her şey için TÜBİTAK ve Bilim ve Teknik ailesine çok teşekkür ediyor başarılarınızın devamını diliyorum.. İyi ki varsın Bilim

Getirilen bu tür normlar, yapısal adaletsizliği ve bununla ilişkili olarak toplumsal cinsiyet adaletsizliğini önlemek bakımından önemlidir� Ancak tam anlamıyla

Nozick, mutlak olarak gördüğü bireysel hakları ihlal edici hiçbir evresi bulunmayan görünmez el süreciyle zuhur ediyor olacak bir devletin ahlaki açıdan meşru

O, ikiz sülüslerde kubbe, cim gölgesi kadar yakın durup elif kadar huzur bahşettiğinde, müsaade et, nun’unda mahpus kalanın adı, can olsun....