• Sonuç bulunamadı

Doç. Dr. Mustafa SAYGIN SDÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji ABD.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Doç. Dr. Mustafa SAYGIN SDÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji ABD."

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Doç. Dr. Mustafa SAYGIN

SDÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji ABD.

(2)

Retiküler Formasyonu açıklayabilmek

Uyanıklık ve uykunun düzenlenmesini anlatabilmek

Uyku ilişkili durumları sayabilmek

(3)

Uyku-uyanıklık döngüsünü öğrenmek.

(4)
(5)

Uyanıklık

Beyin sapı retiküler formasyonun hipotalamus ve bazal ön beyni uyaran nöronlarca sağlanır.

Uyku çevreye yanıt vermekten ve algılamadan giderek uzaklaşmasıyla karakterize ancak geri dönüşümlü bir davranıştır.

UYANıKLıK VE UYKUNUN DÜZENLENMESI

(6)

1940-1950 Gündüz gelişen yorgunluğun retiküler aktive edici sistemin (RAS) aktivasyonun

zayıflamasına bağlı olarak önbeyin aktivasyonun azalmasıyla ortaya çıktığı inanılıyordu.

Transeksiyon (Uzun eksene dik yapılan kesit) çalışmalarıyla beyin sapında uyku

rejenerasyonunda sorumlu olduğu anlaşılan önemli yapıların olduğu anlaşıldı.

Özellikle beyin sapından yapılan total kesilerde uykusuzluğun ortaya çıkması çığır açtı.

UYANıKLıK VE UYKUNUN DÜZENLENMESI

(7)

Asetilkolin bilindiği gibi uyanıklık davranışlarından bağımsız olarak hem uyanıklıkta hem de paradoksal uykuda kortikal aktivasyonda rol oynar.

Glutamat eksitatör nörotransmitter (nt) olarak uyanık beyinde aktif rol oynar.

Beyin sapında retiküler formasyonda çok yüksek konsantrasyonlarda bulunur.

UYANıKLıK VE UYKUNUN DÜZENLENMESI

(8)

Histamin uyanıklıkta önemli rol oynar tuberomamiller nucleus ve posterior hipotalamusta yer alır.

Uyku parasempatik regülasyona kaymayla ortaya çıkar.

Seratonerjik rafe uykuyu kolaylaştırır. GABA-erjik aktive edici sistemi inhibe eder.

UYANıKLıK VE UYKUNUN DÜZENLENMESI

(9)

EEG Paterni genellikle senkron uyku iğcikleri K Kompleksleri gibi özgün dalgalar ve yüksek

voltajlı yavaş dalgaların bileşiminden oluşur.

NREM’in ilk iki safhasında uyanma eşiği düşük üçüncü evresinde ise yüksektir.

NREM

(10)

EEG aktivasyonu kas atonisi ve episodik hızlı göz hareketlerinin olduğu bir tablodur.

REM’de hızlı göz hareketleri, kas seğirmeleri, kardiyo respiretuvar düzensizlik vardır. Mental aktivite rüya ile kendini gösterir.

Spinal motor nöronlar inhibisyonu ve postural (duruş) motor tonusunun baskılanmasını sağlar.

Uykunu başlangıcı normal koşullarda normal bir insanda NREM iledir.

REM uykusuyla uykuya giriş patolojiktir ve erişkin insanda

REM

(11)

Basit Davranışsal Task

NREM 1 Uykusu başlayıp devam eder kişi saniyeler içinde tekrar uyanır. En basit otomatik davranış kalıbıdır.

UYKUNUN BAŞLANGICI İLE

BİRLİKTE OLAN DAVRANIŞLAR

(12)

Görsel yanıt

Parlak ışık karşısında NREM 1 ve NREM 2’de % 85’inden fazlasına yanıt vermediği görülmüştür. Yanıt baskılanır.

UYKUNUN BAŞLANGICI İLE

BİRLİKTE OLAN DAVRANIŞLAR

(13)

İşitsel Yanıt

Kulaklıkla farklı tonlarda seslerin dinletildiğinde herbir ton’a verdiği yanıtların incelendiği deneylerdir.

Uykunun birinci safhasının başlangıcıyla yanıt süresi uzamaktadır.

EEG’de uyanıklık paternleri tekrar başladıktan sonra geri döner.

UYKUNUN BAŞLANGICI İLE

BİRLİKTE OLAN DAVRANIŞLAR

(14)

Koku Yanıtı

NREM 1 uykusunda nane gibi hoş piridin gibi hoş olmayan kokular koklatıldığında alınan yanıtlar değişkenlik gösterir.

NREM 2-3 ve REM’de nane kokusunu algılamadığı ve uykusuna devam ettiği görülmüştür.

1. Piridin’de NREM 3’de kesinlikle algılamamaktadır. Nadiren NREM-2 ve REM’de tolere edilebilmektedir.

UYKUNUN BAŞLANGICI İLE

BİRLİKTE OLAN DAVRANIŞLAR

(15)

ANLAMLI UYARANLARA YANIT

Kendi adı söylendiğinde çabuk uyanırken başka bir adla söylendiğinde uyanmamaktadır.

Anlamsız uyaranlar orta-temperol gyrus ve bilateral orbitafrontal kortekste aktivasyon gözlenir.

UYKUNUN BAŞLANGICI İLE

BİRLİKTE OLAN DAVRANIŞLAR

(16)

REM uykusunun motor inhibitör komponenti ile imajiner komponentleri arasındaki bağlantının kopmasından dolayı ortaya çıkmaktadır.

Bu imajiner tabloya yanıt ise harekete geçmektedir. Sıklığının artması uyku düzensizliğinden kaynaklanır. Uyanıklık-uyku geçitlerinde, REM olasılığının artmasından da kaynaklanabilir. Ne zaman uyuduğumuzu hatırlayamayız, gece uyanıp konuştuklarımzıı unuturuz, uykuda konuştuklarımızı sabah anımsamayız ve rüyalarımızı tekrar ederiz.

HİPNİK MİYOKLONİ

(UYKUDAKI SEYIRMELER)

(17)

Teşekkürler

(18)

TEŞEKKÜRLER

SORULAR?

(19)

saglikveuyku.com

adresinden indirebilirsiniz.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Genç erişkinlere göre, yaşlılarda uykuda beden hareketleri belirgin bir şekilde daha fazla uykuyu bölücü nitelik kazanır; bu nedenle uyku fazlarında daha sık

 Mikst apne; başlangıçta santral tipte olan apnenin solunum çabasının başlamasına rağmen devam etmemesidir..  Hipopne; 10 sn ve daha fazla süreyle hava akımında en az %50

▪ Konjuge, düzensiz, genellikle <500msn süren ilk defleksiyonu olan keskin zirveli göz hareketleri. ▪ Uyanıklık

 Büyüme hormonu geceleri yavaş dalgalı uyku periyodunda salgılanır,yavaş dalgalı uyku periyodu bebeklerde hakim olup yaşla azalır... YAVAŞ DALGA UYKUSU

Oyun yazarı, 1995 yılından itibaren genç izleyiciler için kaleme aldığı Big Brum eserlerinden biri olan At the Inland Sea oyunu ile oyunun ana karakteri olan erkek çocuğun

Kontraksiyon olayları aktif iyon pompalarınm faaliyetine bağlı ol ­ duğuna göre (4) anaerob enerji kaynaklarmm bertaraf edilmesi halin ­ de «E» ve «K» mekanizmalannın

 İlk olarak 1965’te Paris’te uyku ile ilgilenen bilim adamları bir ayara gelmiştir..  Yine 1965’te ilk olarak uyku sırasında nefes durması

gözlemlediği uyku apnesi veya gündüz aşırı uykululuk hali olup olmadığı uzman hekim tarafından OSAS olduğu düşünülen adaylardan PSG raporu istenir. 45 yaşından büyük