Bilim ve Teknik
8
Uzay mekikleri, yörüngedeki gö- revlerini tamamlayıp yeryüzüne dö- nerken, kanatlı bir tuğlanın “zerafe- tiyle” uçuyorlar. Dönüşte pilotlar el- bette koca bir dizel kamyonu kulla- nıyormuş duygusundan hoşnut değil- ler. Ama şikayet etmeyi de akılların- dan geçirmiyorlar. Biliyorlar ki, ya- şamları, mekiğin koca burnuna bağlı.
Mekiğin görünümü fazla aerodina- mik değil; çünkü burnunun ve kanat uçlarının kalın olması gerekiyor. Böy- lelikle dönüş için atmosfere girdiğin - de, önünde bir şok dalgası oluşuyor ve bu da aracı sürtünmenin bir kıs- mından koruyor. Burun ve kanatlar biraz daha ince olsaydı, mekik üze- rindeki ısı tehlikeli derecelere yük- selecekti. Mekiğin gövdesini kapla- yan ve onu ısıdan koruyan binlerce seramik parçası ancak 1400 derece sı- caklığa kadar dayanabiliyor.
Ancak NASA araştırmacıları, haf- niyum ve zirkonyum metalleri kulla-
nılarak yapılan yeni bir dizi seramik geliştirmişler. Bunlar 2400 derece sı- caklığa dayanabiliyor. Buysa gelecek- teki mekiklerin, aerodinamik bir bi- çimde tasarlanmalarına olanak veri- yor. Yeni malzemeler kullanarak ge- lecek kuşak mekiklerin burun uçları birkaç milimetreye kadar indirilebi- lecek. Sesten hızlı uçakları andıran yeni tasarım, mekik pilotlarına roket- le fırlatılma yerine uçak gibi kalkma, ve dönüşte de bir planör değil de ma- nevra, yeteneği yüksek bir araç kul- lanma olanağı sağlayacak. Tasarımcı- lar heyecanlı. Kaliforniya’daki Law- rence Livermore Ulusal Laboratuva- rı mekik tasarımcılarından Pre s t o n Carter, Hypersoar adını verdiği yeni kuşak mekik için hazırladığı planları, yeni malzemeye göre değiştirmiş bi- le. Hypersoar, atmosferin üstünde sesten on kat hızlı seyredecek biçim- de tasarlanmış.
New Scientist, 13 Mart 1999
Mekiklere Burun Ameliyatı
Amerikan Uzay Ajansı NASA’nın, astronotların gü- venliği ile sorumlu biriminin görevlileri, kurumun başka- nı Dan Golding’den esaslı bir "zılgıt" yediler. Golding’I k ü p l e re bindiren gelişme, NASA’nın bilim adamları ve mühendislerden oluşan Da- nışma Konseyi’nin istemine karşın, uçuş güvenlik görev- lilerinin işi savsaklamaları.
NASA Danışma Konse- yi, geçtiğimiz Kasım ayında toplandığında, akla gelen onca tehlikeye rağmen kim- senin inşasına başlanan Ulu- sararası Uzay İstasyonu için bir "Olası Risk Değerlendir- mesi" hazırlamak zahmetine katlanmadığını "dehşetle
görmüş." Bunun üzerine yetkililer is- tenen raporun en kısa zamanda hazır- lanacağı konusunda söz verm i ş l e r.
Ama o zamandan bu yana fazla da bir şey yapılmayınca, Golding, Şubat so- nunda kendisinden yanıt isteyen Konsey yetkililerinden özür dilemek zorunda kalmış. Ve elbette, hırsını da kurumun güvenlik yetkililerinden al-
mış. NASA Uçuş Güvenliği Dairesi Başkanı Frederick Gregory ise acele- cilikten yakınıyor. Bir risk değerlen- dirme raporunun öyle hafife alınacak bir şey olmadığına işaret eden yetki- li, rapor için gereken sürenin, en az istasyonun geliştirilmesi için şimdiye kadar harcanan süre kadar olması ge- rektiği görüşünde.
Golding’in hoşnutsuzluğuy- sa, yalnızca uzay istasyonuy- la bitmiyor. Yeniden kulla- nılabilecek biçimde tasarla- nan bir fırlatma roketinde de, işlerin sarpa sarması ha- linde mürettebatın kurtul- masını sağlayacak herhangi bir önlem düşünülmemiş . NASA direktörü burnundan soluyor: "Rus kozmonot Vladimir Titov’un altında bir proton roketi patladı ama kendisinin sağlığı, key- fi yerinde... Daha sonra uzay mekiği ile uçtu, evlen- di, çoluğa çocuğa karıştı" di- yor. "Bunun da nedeni, Rus- ların güvenlikten asla taviz vermeme ilkeleri". “Bense”
diyor, dertli başkan, "Bizim- kilere roketin ilk ateşlenmesinden, fırlatım sonrası duruncaya kadar her adımının güvenceye alınmasını söy- ledim, ama ortada hiçbirşey yok".
1986 yılındaki Challenger faciasını hatırlatan Golding’e göre "NASA bu gidişle yeni bir felaketin eşiğine ge- lebilir."
New Scientist, 13 Mart 1999
NASA’da Güvenlik Zılgıtı