• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de Bilgi Teknolojileri Ve Üretimine Yeni Bir Yaklaşım: Kalkınma Ajansları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye’de Bilgi Teknolojileri Ve Üretimine Yeni Bir Yaklaşım: Kalkınma Ajansları"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

572

Türkiye’de Bilgi Teknolojileri Ve Üretimine Yeni Bir Yaklaşım: Kalkınma Ajansları

Đlkay KUTLAR1

Özet

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son yıllarda bilgi teknolojileri ve bilgi üretim merkezli yaklaşımlar, kırsal alanda yaşayan ve geçimini tarımsal faaliyetlerden sağlayan üreticilerin refah seviyesinin artırılmasında kullanılmaya başlanmıştır. Bu kapsamda Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin ve küreselleşmenin de etkisiyle bölgeler arası ve içi sosyo ekonomik dengesizlikleri gidermek, bölgesel gelişmeyi hızlandırmak ve sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla kalkınma ajansları kurulmuştur. Böylece yıllardır uygulanmakta olan teşvik sistemine dayalı bölgesel gelişme politikaları yerine yeni bir uygulamaya geçilmiştir.

Bu bildiride, kalkınma ajanslarının kuruluş amacı, özellikleri, görevleri ve kuruldukları günden bugüne kadar yaptıkları çalışmalar ortaya konulmuştur. Ayrıca özellikle kırsal bölgelerde faaliyet gösteren kalkınma ajanslarının daha etkili olabilmesi için önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Tarımsal Üretim, Bilgi Kaynakları, Kalkınma Ajansları

A New Approach To Information Technologies and Production Development Agencies

Abstract

As all around the world , in Turkey too, recently aproaches that are based on information technologies and production havee been used to increase the level of welfare for producers who live in rural areas and earn their living from agriculture. In this context,with the impact of europian union accession process and globalization, development aganecies are established to resolve the regional and interregional economic imbalances , accelerate the regional development and to ensure sustainability. This way regional develpoment policies which were based on incentive system for many years have been replaced by new implementations. In this paper, the purpose of development agencies, their feautures , functions and the studies they made since they had been established are introduced.

Key words: Agricultural production, Information resources, Development agencies

GĐRĐŞ

Günümüzün gelişmiş toplumlarında, genel büyüme oranı ve ortalama gelir düzeyi, kalkınmışlığın tek göstergesi olarak görülmemektedir. Artık bu gelirin nasıl bir yapıda, hangi kesimlerin katkısıyla üretildiği ve kesimler arasında ve mekanda nasıl dağıldığı da gelişmişlik göstergeleri arasında sayılmaktadır (Arslan,2010). Ayrıca kalkınma bir ülkenin siyasal, kültürel ve toplumsal kurumlarındaki değişimi kapsayan çok boyutlu bir kavram olarak anlaşılmaktadır. Ancak çoğu zaman bir ülkenin tamamının kalkınmasından söz etmek mümkün değildir. Özellikle kalkınmakta olan ülkelerdeki bireylerin tamamımın eşit şartlara sahip olmadığı ve bölgelerarası kalkınmışlık bakımından önemli farklılıklar ve dengesizlikler olduğu görülmektedir (Özer,Y.E.,2007).

Bölgesel dengesizlik denilince aynı ülkenin farklı yerlerinde görülen her türlü eşitsizlik anlaşılmaktadır. Çeşitli ülkeler arasında gelişme farklılıkları olduğu gibi, bir ülkenin bölgeleri arasında da coğrafi, iktisadi, sosyal ve kültürel bakımlardan da farklılıklar olabilir. Ancak bölgelerarası dengesizlikler gelişmiş ülkelerde giderek azalırken, gelişmekte olan ülkelerde artmaktadır (Gündüz, 2006). Bu noktada Türkiye’de “bölge”

kavramı, merkezi yönetimin taşra örgütlenmesi çerçevesinde ele alınan, birkaç ilin kümelendirilmesi ile oluşturulan, ilden daha geniş ölçekli bir coğrafi alan olarak tanımlanmaktadır (Parlak ve Özgür, 2002). Türkiye 1941 yılında yapılan I.Türk Coğrafya

1 Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü-Antalya

(2)

573

Kongresi’nde, 7 büyük coğrafi bölgeye ayrılmıştır. 2000’li yıllara gelindiğinde ise AB ülkelerinin yıllar önce uygulamaya başladığı “NUTS bölge sistematiği” kavramı ile tanışmıştır.

1981 yılında Avrupa Birliği Đstatistik Bürosu (EUROSTAT) tarafından, Avrupa Birliği ülkelerini istatistik bölgelere ayırmak amacıyla NUTS (ĐBBS-Đstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması) bölgeleri oluşturulması kararı alınmıştır. 1988 yılında AB mevzuatına dahil edilen bu karar ile birliğe üye ülkeler ile aday ülkelerde NUTS bölge sistematiğinin kullanılması zorunlu hale getirilmiştir (Arıkan, 2004). 1996 yılında imzalanan Maastrich anlaşması, yerindelik ilkesine vurgu yapmış ve bölgesel ölçekte yapılan planların yerinden yönetilmesini öngörmüştür (Goldsmith ve Klausen, 1997).

Böylece Avrupa Birliği, aday ülkelerle müzakerelere başlamadan önce, NUTS bölgelerinin oluşturulmasını ve tüm istatistiksel bilgilerin bu bölgelere göre oluşturulmasını zorunlu kılmıştır.

Avrupa Birliği, Türkiye’yi Aralık 1999’da yapılan Helsinki zirvesinde aday ülke olarak kabul etmiştir. Bunun üzerine Türkiye, Avrupa Birliği’ne Katılım Ortaklığı Belgesi’ni imzalamış ve adaylık için gerekli şartları hayata geçirmek amacıyla bir Ulusal Program hazırlamıştır. 2001 yılında ise bu ulusal programın gereği olarak ve Avrupa Birliği’nin de isteği üzerine istatistik bölgelerinin oluşumu için ilk adım atılmıştır. Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet Đstatistik Enstitüsü ve Đçişleri Bakanlığı tarafından oluşturulan bir komisyon, istatistik bölgelerinin oluşturulması için görevlendirilmiştir. Bu komisyon çalışmaları sonucunda Avrupa Birliği ülkelerindekine benzer 3 seviyeden oluşan bir bölge sistematiği oluşturmuş ve Đstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması(ĐBBS) adı altında Türkiye, Düzey 1’de 12(Harita: 2), Düzey 2’de 26(Harita: 3) ve Düzey 3’te 81 bölgeye ayrılmıştır. Düzey 3 bölgeleri, aynı zamanda Türkiye’nin en büyük mülki idari alanı olan illerden oluşmaktadır. Türkiye için, LAU denilen ve mahalli idarelerden oluşan bölge sistemine geçiş henüz söz konusu değildir. Hatta NUTS bölge sistematiği bile son halini almış değildir. Gelecek dönemlerde bölge ayrımında birtakım sıkıntılarla karşılaşıldığı taktirde, bölge sınırları yeniden revizyon edilebilecek ve son halini AB’ye tam üye olunduğunda alacaktır (Taş, 2006).

Türkiye, NUTS bölge sistematiğine göre 26 bölgeye ayrıldıktan sonra yine Avrupa Birliği’ne geçiş süreciyle birlikte yıllardır uyguladığı teşvik sistemine dayalı bölgesel gelişme politikalarını terk ederek, AB’nin eş finansmanı ile DPT tarafından bölgesel kalkınma politikasına uyum çalışmalarına başlamıştır. Bu kapsamda AB’ne uyum süreci müktesabatının bir gereği olarak dünyada ve AB ülkelerinde uzun yıllardır faaliyet gösteren “Kalkınma Ajanslarının” Türkiye’de de kurulmasına karar verilmiştir.

Böylece “Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri” hakkındaki 5449 sayılı kanun, 25.01.2006 tarihinde kabul edilmiş ve 08.02.2006 tarih ve 26074 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır (RG,2006).

Türkiye’de kalkınma ajansları büyük ölçüde AB fonları, Dünya Bankası, UNDP fonları ve yerli fonları kullanan, yöneten, yönlendiren ve bunları kullanmayı teşvik eden bir fonksiyona sahiptir. Đlk olarak Adana ili merkez olmak üzere Adana ve Mersin illerini kapsayan Çukurova Kalkınma Ajansı ile Đzmir ilini kapsayan Đzmir Kalkınma Ajansı kurulmuştur. Bu kalkınma ajanslarını diğer illerde kurulan kalkınma ajansları takip etmiş ve bugün itibariyle Türkiye’de 26 kalkınma ajansı faaliyetlerini sürdürmektedir (Çizelge 1). Kurulan bu ajansların bölgesel potansiyel ve dinamiklerin harekete geçirilmesi, büyümenin etkilerinin tabana yayılması, gelir dağılımının düzelmesi ve bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi açısından önemli roller üstlenmesi beklenmektedir (Tutar ve Demiral,2007).

(3)

574 Çizelge 1.Türkiye’deki Kalkınma Ajansları

Adı Merkezi Kapsadığı Đller

Đzmir Kalkınma Ajansı Đzmir Đzmir

Çukurova Kalkınma Ajansı Adana Adana, Mersin Đstanbul Kalkınma Ajansı Đstanbul Đstanbul

Mevlana Kalkınma Ajansı Konya Karaman, Konya

Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı Samsun Amasya, Çorum, Samsun, Tokat

TRA1 Erzurum Bayburt, Erzincan, Erzurum

Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı Van Bitlis, Hakkari, Muş, Van Đpekyolu Kalkınma Ajansı Gaziantep Adıyaman, Gaziantep, Kilis Diyarbakır Şanlıurfa Kalkınma Ajansı Diyarbakır Diyarbakır, Şanlıurfa

Dicle Kalkınma Ajansı Mardin Batman, Mardin, Şırnak, Siirt

TR21 Tekirdağ Edirne, Kırklareli, Tekirdağ

TR22 Balıkesir Balıkesir, Çanakkale

TR32 Denizli Aydın, Muğla

TR33 Kütahya Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa,

Uşak

TR41 Bursa Bilecik, Eskişehir, Bursa

TR42 Kocaeli Bolu, Düzce, Kocaeli, Sakarya,

Yalova

TR51 Ankara Ankara

TR61 Isparta Antalya, Burdur, Isparta

Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı Hatay Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye Ahiler Kalkınma Ajansı Nevşehir Aksaray, Kırıkkale, Kırşehir, Niğde,

Nevşehir

TR72 Kayseri Kayseri, Sivas, Yozgat

TR81 Zonguldak Bartın, Karabük, Zonguldak

Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı Kastamonu Çankırı, Kastamonu, Sinop

TR90 Trabzon Artvin, Giresun, Gümüşhane, Ordu,

Rize, Trabzon

TRA2 Kars Ağrı, Ardahan, Iğdır, Kars

TRB1 Malatya Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli

Kalkınma Ajanslarının Dünyadaki Gelişimi

Dünyada kalkınma ajanslarının 1930’lu yıllardan itibaren kurulmaya başlandığı bilinmektedir (Apan, 2004). Bu konudaki ilk örnek 1933 yılında ABD'de Tennessee Valley Authority (TVA)’nin 1930’larda kurulmasıdır. Daha sonra Avusturya, Belçika, Brezilya, Almanya, Hollanda, Đtalya, Portekiz, Đspanya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya’da da birçok Bölgesel Kalkınma Ajansı kurulmuştur (Ergun, 1993).

Đkinci Dünya savaşını izleyen yıllarda bu konuya verilen önem artmıştır. Savaşın yıkıcı etkileri ve hızlı teknolojik gelişmeler, Avrupa’nın Batı ülkelerinde farklılıklar yaratmıştır. Fransa’da, Paris ve çevresinin diğer bölgelerinin toplamından daha büyük bir gelişme göstermesi, Đtalya’da kuzey güney ayrımının iki farklı dünya yaratacak düzeye çıkması, Đngiltere Đskoçya ve Galler’de eski sanayilerin çökmesi sonucu bu bölgelerde yeniden yapılanma probleminin olması diğer Avrupa ülkelerinde bölgesel kalkınmaya yönelik politikaların oluşturulmasına yol açmıştır (Parlak ve Özgür, 2002).

Avrupa’da ise ilk kez bölgesel gelişmişlik farklarının yüksek olduğu Đtalya ve Birleşik Krallıkta ortaya çıkan kalkınma ajansları, II. Dünya Savası’nın yıkıcı etkilerini silmek ve ekonomik kalkınmayı sağlamak amacıyla Avusturya, Fransa, Đrlanda ve Belçika’da 1950’li yılarda, Almanya, Đngiltere, Đtalya, Hollanda, Đskoçya ve Galler’de 1960’lı yıllarda, Yunanistan, Đspanya, Danimarka ve Finlandiya’da ise 1980’li yıllarda kurulmaya başlanmıştır.

(4)

575

Kalkınma ajansların yasal konumları ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir.

Almanya’da sınırlı sorumlu şirketler (kamu hukuku organizasyonları), Đspanya’da kamu özel hukuk kuruluşları, Fransa’da karma ekonomi şirketleri, Belçika’da belediyeler arası ajanslar, Romanya’da vakıflar, Portekiz ve Polonya’da kamu özel sektör ortaklı şirketleri, Đsveç’te limited şirketler, Çek Cumhuriyeti’nde anonim şirketler, Hollanda, Đtalya ve Đrlanda’da kamu limited şirketleri seklinde yapılandırılmışlardır. ABD’deki yapı ise Avrupa’ya nazaran daha farklıdır (Demirci, 2005).

Günümüzde Avrupa ülkelerinde kendi bölgelerinin kalkınması amacıyla ulusal ve uluslar arası düzeyde faaliyet gösteren farklı nitelik, yapı ve statüde iki yüzün üzerinde kalkınma ajansı faaliyet göstermektedir. Bölgesel kalkınma ajanslarının kurulma amaçları olarak bölgesel stratejilerin uygulanması, yerel ve bölgesel girişimciliği desteklemek, alt yapı hizmetlerinin sunulmasına yardımcı olmak, özel sektörün yakın geleceği için yerel- bölgesel çözümler araştırmak ayrıca bölgesel talepleri karşılayacak yeni urun ve hizmet üretimi için finansal garantiler ve çözümler aramaktır (Demirci, 2005).

Türkiye’deki Kalkınma ajanslarının kuruluş amacı

Türkiye’nin ekonomik yapısının hala tarıma dayalı olması, kırsal alanda sermayenin kıt, nüfus artış hızının yüksek ve büyükşehirlere göçün hala devam etmesi gibi nedenlerden dolayı kalkınma ajanslarının kurulması ülke ekonomisinin geleceği açısından önemlidir. Bu kapsamda Türkiye’de kalkınma ajanslarının kuruluş amacı;

“kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle, ulusal kalkınma plânı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak üzere oluşturulacak kalkınma ajanslarının kuruluş, görev ve yetkileri ile koordinasyonuna ilişkin esas ve usûlleri düzenlemek”

olarak belirlenmiştir (RG,2006). Kısacası yerel yönetimler, işletmeler, sivil toplum kuruluşları, yerel, istihdam büroları, sosyal taraflar, eğitim ve öğretim kurumları, yerel politikacılar ve finans çevreleri gibi aktörleri bir araya getiren kalkınma ajansları, bölgede mevcut olan doğal, ekonomik, kültürel ve teknolojik kaynakların kullanılması yoluyla, yerel fırsatlardan en üst düzeyde yarar sağlamayı amaçlamaktadır.

Türkiye’deki kalkınma ajanslarının hedefler bakımından dünyadaki diğer birçok ajansla uyum gösterdiğini görmekteyiz. Çünkü kamu, sivil ve özel ortaklığını geliştirmek, yerel potansiyeli ortaya çıkarmak ve bu potansiyele ilişkin ulusal hedeflerle uyumlu olarak bölgenin gelişmesini hızlandırmak ve bölgelerarası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak dünyadaki birçok kalkınma ajansının hedefleri arasındadır. Ancak AB’deki kalkınma ajansı uygulamalarında inisiyatif daha çok özel sektör temsilcilerine ve sivil toplum kuruluşlarına bırakılmıştır. Türkiye’deki yapılanmaya bakıldığında görünen tablo şudur: Özel sektör ve sivil toplum örgütleri yapılanmanın içinde olmakla birlikte son söz Devlet Planlama Teşkilatı’na (DPT) bırakılmıştır. Bu haliyle Türkiye’deki kalkınma ajansları AB’dekilerden farklı bir yapılanma içinde olup DPT’nin Taşra Teşkilatları görüntüsünü vermektedir.

Türkiye’deki kalkınma ajanslarının yapısı, görev ve yetkileri

Türkiye’deki kalkınma ajanslarının yapısı “kalkınma kurulu, yönetim kurulu, genel sekreterlik, yatırım destek ofisleri” olmak üzere dörtlü bir yapıdan oluşmaktadır (RG,2006). Buna göre;

Kalkınma kurulu

Kalkınma kurulu, bölgesel gelişme hedefine yönelik olarak bölgedeki kamu kurum ve kuruluşları, özel kesim, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve yerel yönetimler

(5)

576

arasında işbirliğini geliştirir ve ajansı yönlendirir. Kalkınma kurulu, illerin dengeli şekilde temsilini sağlayacak yapıda, en fazla yüz üyeden oluşur. Kalkınma kurulunun görev ve yetkileri şunlardır:

a) Tek ilden oluşan bölgelerde yönetim kurulunda yer alacak özel kesim ve/veya sivil toplum kuruluşları temsilcilerini ve iki katı yedeklerini sırasıyla seçmek.

b) Ajansın yıllık faaliyet ve iç denetim raporlarını görüşmek, değerlendirmek ve yönetim kuruluna önerilerde bulunmak.

c) Bölgenin sorunlarına ve çözüm önerilerine, tanıtımına, potansiyeline ve önceliklerine yönelik olarak yönetim kuruluna tavsiyelerde bulunmak.

d) Toplantı sonuçlarını Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına raporlamak ve toplantıya ilişkin bir sonuç bildirisi yayımlamak.

Yönetim kurulu

Yönetim kurulu, ajansın karar organıdır. Yönetim kurulu, tek ilden oluşan bölgelerde vali, büyükşehir belediye başkanı, il genel meclisi başkanı, sanayi odası başkanı, ticaret odası başkanı ile kalkınma kurulu tarafından özel kesim ve/veya sivil toplum kuruluşlarından seçilecek üç temsilciden; birden fazla ilden oluşan bölgelerde il valileri, büyükşehir belediye başkanları veya büyükşehir olmayan illerde il merkez belediye başkanları, il genel meclisi başkanları ve her ilden birer kişi olmak kaydıyla ticaret ve sanayi odası başkanlarından oluşur. Ancak, birden fazla ilden oluşan bölgelerdeki illerde; ticaret ve sanayi odalarının ayrı ayrı kurulmuş bulunması halinde, yönetim kurulunda yer alacak temsilci Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu tarafından belirlenir. Ajansı, yönetim kurulu başkanı temsil eder. Yönetim kurulunun görev ve yetkileri şunlardır:

a) Yıllık çalışma programını kabul etmek ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının onayına sunmak.

b) Yıl içinde ihtiyaçlara göre bütçeyi revize etmek.

c) Yıllık malî raporu ve kesinleşen bütçe sonuçlarını onaylamak.

d) Taşınır ve taşınmaz mal alımı, satımı ve kiralanması ile hizmet alımına karar vermek.

e) Altı aylık ara rapor ile yıllık faaliyet raporunu Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına göndermek.

f) Ajans bütçesini onaylamak ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına göndermek.

g) Genel sekreterlik tarafından sunulan program, proje ve faaliyetlerin desteklenmesine ilişkin teklifler ile kişi ve kuruluşlara yapılacak yardımları onaylamak.

h) Ajansa yapılacak bağış ve hibeleri kabul etmek.

i) Personelin işe alınması ve işine son verilmesine karar vermek.

j) Genel sekreterce belirlenen çalışma birimlerini ve bunlar arasındaki işbölümünü onaylamak.

k) Genel sekreteri belirlemek ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının onayına sunmak.

l) Taşıt dışındaki taşınır malların alımı, satımı ve kiralanması ile hizmet alımı konularında genel sekreterin yetkili olacağı sınırları tespit etmek.

Yönetim kurulu gerekli gördüğü hallerde yukarıda sayılan yetkilerinden bir kısmını, sınırlarını açıkça belirlemek şartıyla genel sekretere devredebilir.

Genel Sekreterlik

Genel sekreterlik Ajansın icra organıdır. Genel sekreterliğin ve yatırım destek ofislerinin en üst amiri genel sekreterdir. Genel sekreter yönetim kuruluna karşı sorumludur.

Genel sekreterin görev ve yetkileri şunlardır:

(6)

577 a) Yönetim kurulu kararlarını uygulamak.

b) Yıllık çalışma programı ile bütçeyi hazırlamak ve yönetim kuruluna sunmak.

c) Ajans gelirlerini toplamak, 4 üncü maddeye göre belirlenecek usûl ve esaslar ile bütçe ve yönetim kurulu kararlarına uygun olarak harcamaları yapmak.

d) Yönetim kurulu tarafından tespit edilecek sınırlar içerisinde, taşıt dışındaki taşınır malların alımına, satımına, kiralanmasına ve hizmet alımına karar vermek.

e) Bölgedeki kişi, kurum ve kuruluşların proje üretme ve uygulama kapasitesini geliştirici faaliyetlerde bulunmak.

f) Özel kesim, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerin proje ve faaliyet tekliflerini değerlendirerek malî destek sağlamak üzere yönetim kuruluna öneri götürmek.

g) Bölgesel kalkınmayla ilgili yurt içindeki ve dışındaki ajans ve kuruluşlarla işbirliği yapmak ve ortak projeler geliştirmek.

h) Yerel yönetimlerin plânlama çalışmalarına teknik destek sağlamak.

i) Personelin performans ölçütlerini belirlemek ve performansını değerlendirmek.

j) Personelin işe alınması ve işine son verilmesini yönetim kuruluna teklif etmek.

k) Ajans genel sekreterliğini temsilen, bölgesel gelişme ile ilgili ulusal ve uluslararası toplantılara katılmak ve yurt dışı temaslarda bulunmak.

l) Ajansın sekretarya işlerini ve görev alanına giren diğer hizmetleri yürütmek.

m) Yönetim kurulunun devrettiği yetkileri kullanmak

Yatırım destek ofisleri

Bölge illerinde, yönetim kurulu kararı ile biri koordinatör olmak üzere, en çok beş uzmandan oluşan yatırım destek ofisleri teşkil edilir. Yatırım destek ofislerinde çalışan uzman personel sayısı, bölge ve ilin ihtiyaçlarına cevap veremez hale geldiği takdirde bu sayı, yönetim kurulu kararı ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının onayı ile artırılabilir. Yatırım destek ofisleri görevleri ile ilgili olarak genel sekreterliğe karşı sorumludur. Yatırım destek ofislerinde yatırımcılara sunulan hizmetler tamamen ücretsizdir. Yatırım destek ofislerinin görev ve yetkileri şunlardır:

a) Bölge illerinde, özel kesimdeki yatırımcıların kamu kurum ve kuruluşlarının görev ve yetki alanına giren izin ve ruhsat işlemleri ile diğer idarî iş ve işlemlerini ilgili mevzuatta belirtilen süre içerisinde, ilgili mevzuatta bir süre belirtilmemişse öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırmak üzere yönetim kurulu adına tek elden takip ve koordine etmek, yatırımları izlemek.

b) Đlgili mevzuattaki başvuru koşulları ve istenen belgeler doğrultusunda yatırımcıya bilgi vermek ve yol göstermek.

c) Başvurular hakkında ön inceleme yapmak.

d) 4 üncü madde uyarınca çıkarılacak olan düzenlemelerde belirtilen işlemleri yapmak.

e) Đş ve işlemler konusunda valiliğe ve genel sekreterliğe bilgi vermek.

Türkiye’deki kalkınma ajanslarının sorunları ve çözüm önerileri

1. Yerel-merkezi veya özel-kamu idaresi bakımından açıklık olmaması nedeniyle, kimliği belirsiz bir yapı oluşturulmuştur,

2.Kalkınma ajanslarının yönetim kurullarına valilerin başkanlık etmesi, genel sekreterinin DPT’nin onayı ile göreve gelmesi, merkeziyetçi anlayışı terk etmekte büyük zorluk çekildiğini bir kez daha ortaya koymaktadır.

3.Bölgesel dengesizliğin giderilmesi temel amaç olduğuna göre, daha az gelişmiş bölgelere daha fazla fon ayrılması gerekirken, yasa tasarısında bu açıkça belirtilmemiştir.

4.Kalkınma ajanslarında toplanacak fonların (esas olarak kamu kaynakları ve AB yardımlarının) hangi temel ilkelere, önceliklere ve sektörel teşvik politikalarına göre kullanılacağının yasada belli değildir.

(7)

578

5.Kamu gücünün ve kamu kaynağının aktarıldığı kalkınma ajanlarının kamu denetimi dışında bırakılmıştır.

6.Bölge çapında yatırımları harekete geçirecek herhangi bir kaynağın bulunmadığı durumlarda nasıl kaynak aktarılacağına açıklık getirilmemiştir.

7.Ülkemizde aynı ilin ilçeleri arasındaki gelişmişlik farkları giderilmemiş iken farklı illeri kapsayan kalkınma ajanslarının bu farkı nasıl gidereceği belirtilmemiştir.

8.5449 sayılı kanunun 10. maddesine göre, kalkınma ajanslarının yönetim kurulunda sanayi odası başkanı ve ticaret odası başkanı bulunmaktadır. Ancak ziraat odasından herhangi bir temsilcinin bulunmaması büyük bir eksikliktir. Kalkınma ajanslarının halkın sosyal yapısının tarım sektörüne dayandığı bölgelerde kurulduğu düşünülürse, yönetim kurulunda herhangi bir ziraat odası temsilcisinin bulunmamasının alınan kararların uygulanmasını sekteye uğratacağı açıktır.

9.Kalkınma ajansı personel alım ilanlarında aranılan şartlar (KPDS’den en az 70, KPSS’den en az 80 gibi) oldukça ağırdır. Ayrıca personel alımlarında adayların hukuk, iktisat, maliye, işletme, kamu yönetimi, uluslar-arası ilişkiler, istatistik, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri, matematik, sosyoloji, mimarlık, şehir ve bölge plânlama ile mühendislik dallarından veya bunlara denkliği yükseköğretim kurulunca kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından lisans düzeyinde mezun olma şartı aranmaktadır. Ancak kalkınma ajanslarının kuruluş amaçları arasında kırsal alanı kalkındırmak olduğuna göre bu konuda eğitim almış ziraat mühendisi, veteriner hekim ve gıda mühendislerine de ihtiyaç duyulması gerekmektedir.

10.Kanunda ayrıca yerel anlamda kıt kaynakların yerel topluluklar arasında nasıl dağıtılacağı ve hangi yerel topluluğun ya da toplulukların kaynaklardan yararlanacağı sorusunun yanıtı verilmemektedir (Şahin, 2005).

11.Kalkınma ajansları 5449 sayılı kanunda açıkça belirtilmese de yasaya dayalı bir hüküm olmadığı için sayıştay denetiminin kapsamı dışındadır (Koçberber, 2006).

Yani bir iç denetimle kendi kendini kontrol edecek, hazırlanan raporlar bağımsız denetim kuruluşlarınca incelenecektir. Bu da kötü denetime, beraberinde de başarısızlığa neden olabilecektir.

SONUÇ

AB ülkelerinde bölgesel kalkınma ajansları ve kalkınma ajansları birbirinden ayrı kurulan yapılanmalardır. Ancak ülkemizde kurulan kalkınma ajanslarının bölgesel kalkınma ajansımı yoksa kırsal kalkınma ajansı mı olduğu konusunda kesin bir ayrım yoktur. Bu nedenle öncelikle ülkemizdeki kalkınma ajanslarının işlevi tam olarak tanımlanmalıdır.

5449 sayılı kanunun 10. maddesine göre, kalkınma ajanslarının yönetim kurulunda sanayi odası başkanı ve ticaret odası başkanı bulunmaktadır. Ancak tarım sektörü temsilcilerinin yer almadığı görülmektedir. Ayrıca yapılan incelemeler sonucunda kalkınma ajanslarının desteklediği projelerin birçoğunun tarım ve kırsal kalkınma gibi alanlarda olduğu, ancak yapı olarak tarım sektörünün dışlandığı bu projelerin denetim ve izlenmesinde ne kadar başarılı olacağı tartışma konusudur. Kurulan kalkınma ajanslarının bölge merkezlerinin neye göre belirlendiği de ayrı bir tartışma konusudur. Ayrıca kalkınma ajanslarında çalışan personelin tarım sektörüyle hiç alakası olmayan kişilerden oluştuğu görülmektedir. Durum böyle olunca tarım ve kırsal kalkınma ile ilgili proje tekliflerinde bu personelin nasıl bir insiyatif aldığı doğrusu düşündürücüdür. Özellikle tarımsal ürün yetiştiriciliği ve hayvancılığın yaygın olduğu bölgelerde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı taşra personelinin desteği alınmadan başarılı bir bölgesel kalkınma yapılacağı düşünülemez. Bu nedenle kalkınma ajanslarında mutlaka Tarım ve Köyişleri Bakanlığının taşra temsilcilerinden birinin yer alması uygundur. Böylece projelerin daha objektif ve daha anlamlı bir biçimde değerlendirilebilir. Aksi halde, tarım konusunda bilgi sahibi olmayan kişiler, tarım ve kırsal kalkınma ile ilgili değerlendirmeyi yapacaklardır ki bu durum, mantıklı ve etik olmaktan uzaktır.

(8)

579 KAYNAKLAR

Apan, A.,2004. Bölge Kavramı ve Bölgesel Kalkınma Ajansları. Çağdaş Yerel Yönetimler, Cilt: 13, Sayı: 4, s. 39-58

Arıkan, E.A.2004.Bütünlesen Avrupa’da Yerel Yönetimler, Görüş, TÜSĐAD Yay., Đstanbul.

Arslan,E.,2010. Kalkınma Ajansları ve Kalkınma Ajanslarının Türkiye Ekonomisine Beklenen Katkıları. Kamu-Đş, C:11,S:3, sayfa 85-108.

Demirci,A.G.,2005.Farklı Ülkelerde Bölge Kalkınma Ajansları, Bölgesel Kalkınma Ajansları Nedir, Ne Değildir?, (Der.) Menaf TURAN, Paragraf Yayınları, Ankara.

Ergun,T.1993.Bölgelerarası Dengesizliklerin Giderilmesinde Bölgesel Örgütlenmelerin Önemi: Tennessee Valley Authority, Amme Đdaresi Dergisi, Cilt: 26, Sayı: 1, s.

71-82

Goldsmith, M.J.F., Klausen, K.K.,1997. European Integration and Local Government, Cheltenham, UK.

Gündüz, A.Y.,2006.Bölgesel Kalkınma Politikası, Ekin Kitabevi Yayınları, Birinci Baskı, Bursa.

Koçberber,S.,2006. Kalkınma Ajansları ve Sayıştay Denetimi”, Sayıştay Dergisi, Sayı:

61, s.37-55,Ankara.

Özer,Y.E.,2007. Küresel Rekabet - Bölgesel Kalkınma Ajansları ve Türkiye. Review of Social, Economic & Business Studies, Vol.9/10, 389-408

Parlak,B.,Özgür,H.,2002.Avrupa Birliği ile Bütünleşme Sürecinde Türkiye’de Yerel Yönetimler, I. Baskı, Đstanbul: Alfa Yayınları

RG., 2006. 08.02.2006 tarihli ve 26074 sayılı Resmi Gazete, Ankara.

Şahin,Y.E.,2005.Küreselleşme ve Bölgeselleşme Sürecinde Bölgesel Kalkınma Politikalarında Yaşanan Değişim”, l. Yerel Ekonomiler Kongresi Bildiriler Kitabı, s.135-143,Konya

Taş,B.,2006.AB Uyum Sürecinde Türkiye için Yeni Bölge Kavramı: Đstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (ĐBBS).Afyon Kocatepe Üniv.Sosyal Bilimler Dergisi, s:185-197,Afyon.

Tutar,F.ve Demiral M.,2007.Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ĐĐBF Dergisi,2(1),65- 83,Eskişehir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Her ne kadar İstanbul C. Başsavcılığı tarafından 26/04/2020 tarihinde www.istanbulbarosu.org.tr adresinde yayımlanan kamuoyunu ilgilendiren bir konudaki Avrupa

2021 yılında Vodafone'un katkıları ile düzenlenecek TOBB Türkiye 100 programında şirketlerin 2017 - 2019 dönemindeki yıllık ortalama satış gelirlerinin artış hızı

HAZIRLAYANLAR: F.ÖZTEL-Y.ÖZTEL A.HOTAMAN-C.ALSAN- İ.BAYTAR-S.UZUN-H.UZUNALİOĞLU ONAYLAYAN: MEHMET KARABAYIR, GENEL SEKRETER Hizmet alımı talebi. Gerçekleştirme

• 3305 Sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında karar kapsamında yatırım konusunun destek kapsamında olup olmadığı, destek kapsamında ise hangi destek

ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümlerini gözetmek, Üniversitenin bilgi yönetim sistemlerinden sadece kurumun tanımlanmış hizmetlerinin

 Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı ile Kalkınma Ajansları arasındaki işbirliği ve koordinasyonun güçlendirilmesi, yurtdışı örneklerin incelenmesi

 6 Mayıs 2011 tarihinde Kayseri Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen Kayseri ABİGEM’ in proje alanları, KOSGEB

İzleme ve değerlendirme birimi 2011 yılı içerisinde 2010 yılına ait İktisadi Kalkınma ve Küçük Ölçekli Altyapı Projeleri Mali Destek Programları, 2011 yılı