• Sonuç bulunamadı

İskemi-Reperfüzyon Hasarının Kas Flebi Üzerindeki Etkilerinin Mikrosirkulatuar Düzeyde Gösterilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İskemi-Reperfüzyon Hasarının Kas Flebi Üzerindeki Etkilerinin Mikrosirkulatuar Düzeyde Gösterilmesi"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İSKEMİ-REPERFÜZYON HASARININ KAS FLEBİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN MİKROSİRKULATUAR DÜZEYDE GÖSTERİLMESİ (DENEYSEL ÇALIŞMA)

Gökhan ADANALI, Mustafa NİŞANCI, Asuman TÜNCEL, Dilek ŞENEN, Murat TÜREGÜN

Ankara Numune Araştırma ve Eğitim Hastanesi 1. Plastik Cerrahi Kliniği, GATA Plastik ve. Rekonstrüktif Cerrahi Anabilitn Dalı, Ankara

ÖZET

Büyük ve komplike defektlerin tek seansta form ve fonksiyon açısından başarıyla rekonstrüksiyonunu sağlamaları kas fle p le rin in p la s tik cerra h i p ra tiğ in d e ya y g ın olarak kullanılmalarına yol açmıştır. Uzamış global iskemiye maruz kalan iskelet kası bunu takip eden repeıfüzyon süresince ciddi hasara maruz kalmaktadır. Son yıllarda yapılan deneysel çalışm alarda is kem i sonrası rep erfüzyona bağlı doku hasarının ve no-reflow fenomeninin gelişiminde lökositlerin anahtar role sahip olduğu gösterilm iştir. Bu deneysel çalışmada rat kremaster kas flebinde oluşturulan iskemi- reperfüzyon hasarının etkileri mikrosirkulatuar düzeyde incelenmiş ve global is kemi ve bunu taldp eden reperfüzyona m aruz kalan kas dokusunda, m ikrosirkulatuar düzeyde lökositlerin cıktive olarakflepte mikrosirkulatuar dolaşımı ve akım hemodinamiklerini istatiksel olarak anlamlı derecede olumsuz olarak etkiledikleri ortaya konmuştur

Anahtar Kelimeler: Kremaster, reperfuzyon hasarı,kas flebi

GİRİŞ

Büyük ve komplike defektlerin tek seansta form ve fonksiyon açısından başarıyla rekonstrüksiyonunu sağlamaları kas fleplerinin plastik cerrahi pratiğinde yaygın olarak kullanılmalarına yol açmıştır. Mikrocerrahi tekniklerin gelişimine ve artan cerrahi tecrübeye rağmen serbest kas aktarımı sırasında oluşan iskemik kas nekrozu balen ciddi bir komplikasyon olmaya devam etmektedir.

Uzamış global iskemiye maruz kalan iskelet kası bunu takip eden reperfuzyon süresince ciddi hasara maruz kalmaktadır. İskemi-reperfüzyon hasarı (IRH) olarak bilinen bu süreçte mikrosirkulatuar düzeyde nötrofıller aktive olarak hasarlanan endotele değişik mediatörlerin varlığında yapışmakta artan permeabilite ile damar dışına migre olmakta ve inflamasyona yol açmaktadırlar. Uzun süreli iskemiye maruz kalmış dokunun reperfüzyonu genellikle mikrovasküler disfonksiyon ve no-reflow fenomeninin gelişimi ile sonuçlanıl'. Kan akımı yeniden

SUMMARY

Effects o f Ischemia Reperfusion Injury on M uscle Flap at Mİcrocirculatory Level (An Experim ental Study)

Thefact that muscle flaps enable reconstnıction oflarge and complicated defects with satisfactoıy results in terms o f appearance and funetion at a single session led them to be em ployed commonly in the p ractice o f p la stic surgety teehnigue. Muscles exposed to prolonged global isehemia sustain severe damage during reperfusion process following isehemia. In recent experimenlal İnvestigaiions, it has been demonstrated that leukocyteplay a keypart in the development o f tissue damage and "no-reflovv ” phenom enon due to reperfusion. In the present stııdy, effects o f isehemia and reperfusion on rat cremaster muscle fla p were examined at microcirculatory level and it has been shown that leukocytes are activated in microcirculatory level in muscle tissue exposed to global isehemia and subseguently reperfusion and influence miero cireulation and flow hemodynamİcs adversely, with a statistical significcınce.

Key f Vords: Cremaster, reperfusion injuıy and muscle flap.

sağlandığında, yeterli perfüzyon basıncının tekrar oluşturulmasına rağmen kapillerlerin önemli bir miktarı tekrar perfüze olmaz 1. İskelet kasındaki postiskemik bir perfüzyon def ektin e ait ilk tanımlama 1948 yılında yapılm ış ve uzun süreli iskem inin iskelet kasının reperfüzyonu esnasında no-reflow fenom eninin gelişimesine neden olduğu ortaya konmuştur. Bundan 20 yıl sonra yapılan çalışmalar ile, bu postiskemik perfüzyon bozukluğunun mikrovasküler yatağa lokalize mekanizmalar meydana geldiği ve postiskemik iskelet kasında büyük dam arlar patent kalırken kapiller perfuzyonun azaldığı ortaya konmuştur2"4. Son yıllarda no-reflow fenomeninin gelişimine neden olabilecek veya katkıda bulunabilecek mekanizmalar konusunda çok fazla sayıda ve çok detaylı deneysel çalışma yapılmış ve önemli sonuçlar elde edilmiştir. Bu sonuçlara göre iskemi sonrası reperfüzyona bağlı doku hasarının ve no- reflow fenomeninin gelişiminde lökositlerin anahtar role

(2)

sahip olduğunu göstermektedir 2'5~12.

Bu deneysel çalışmanın amacı global iskemi ve bunu takip eden reperfüzyona bırakılan rat kremaster kas flebinde mikrosirkulatuar düzeyde akım hemodi- namikleri ve IRH nda çok etkili olan lökosit-endotel ilişkisi üzerine etkilerini değerlendirmektir.

GEREÇ VE YÖNTEM

Bu deneysel çalışma “Cleveland Clinic Foundation”

Plastik Cerrahi Kliniği mikrocerrahi labaratuarlarmda yapılmıştır. Deney hayvanlan ayrı kafeslerde, oda sıcaklığında laboratuar yemleri ve su ile beslenerek bakılmış ve kafesler 12 saat gündüz/geceyi oluşturacak şekilde ışıklandırılmıştır. Cerrahi prosedür ve ölçümler için hayvanlar pentobarbital (50mg/kg) intraperitoneal olarak kullanılmış deney sonunda hayvanlara aşırı doz pentobarbital (100 mg/kg) ile ötanazi uygulanmıştır. Bu deneysel çalışmada ağırlıkları 150-175 gr. arasında değişen Sprague-Dawley cinsi 12 erkek rat iki gruba ayrılarak kullanıldı. Grup I kontrol grubu olarak düzenlendi ve kremaster kas ada flebi iskemi reperfüzyon hasarına maruz bırakmadan cerrahi disseksiyonu takiben intravital ölçümler yapıldı.Grup II Kremaster kas ada flebi disseksiyonunu takiben flep dört saat global iskemi ve bunu takiben bir saat süre ile reperfüzyona bırakıldıktan sonra intravital ölçümler yapıldı.

CERRAHİ TEKNİK

Deneyde kremaster kas flebi kullanılmıştır. Ventral inguinal keşi ile kremaster kası testis ve spermatik kord ile birlikte ciltten disseke edildi. K asa yapılan insizyondan testis ve spermatik kord çıkarıldıktan sonra krem aster kası iliak arterden kaynaklanan pudik- epigastrik pedikülü üzerinde izole edildi ve pediküle uzak tarafından elektrokoter ile yapılan longitudinal insizyonile ada flebi haline getirildi ve gruplarına göre

Şekil 1: Rat kremaster kası için oluşturulan iskemi reperfüzyon modelinin şematik gösterimi.

deney protokolü uygulandı.

Grup I (kontrol) de sadece cerrahi disseksiyon yapıldı. İskemi oluşturmadan kas flebi disseksiyonunu edilmiştir.

Grup II de (I/R grubu) cerrahi disseksiyonu takiben pediküle mikroklempler konarak 4 saat süre ile global iskemi oluşturuldu. İskem iyi takiben flep 1 saat reperfüzyona bırakıldı ve bunu takiben intravital mikroskobi ölçümleri yapıldı (Şekil 1,2).

İNTRAVİTAL MİKROSKOBİ ÖLÇÜMLERİ Gruplara göre deney protokolü uygulandıktan sonra kremaster kas flebi intravital ölçümler için doku banyosu içinde transillümine edildi ve mikrosırkülasyon intravital mikroskop (Nikon oprithop-2) altında 1800 büyütme ile renkli video kamera (Sony CCD-IRIS) ve renkli monitor (Panasonic AG-1730) kullanılarak kaydedildi (Şekil 3-6).

Yapılan ölçümler;

Damar çaplan kremaster kasını besleyen arteriol ve post kapiller venüllerin çaplan “video image system”

kullanılarak Ölçüldü (V IA -150, Boeckler, Tucson- Arizona)

Eritrosit kan akım hızı optik doppler velosimetre kullanılarak arteriol ve venüllerde kan akım hızları ölçüldü (Texas A&M, College station).

Lökosit aktivasyonu flep proksimal orta ve distal kısmında çapı 30-40 mikron arasında değişen birer postkapiller venül belirlenerek her birinde iki dakika süre ile dolaşan, endotele yapışan ve damar dışına migre olan nötrofıller sayıldı.

P erfüze k a p ille r sayısı gözlem yapılan her postkapiller venülün çevresindeki dokuz mikroskop alanında yani kasın proksimal, orta ve distalindeki toplam 27 alanda perfüze olan kapillerler sayıldı.

Endotelıyal ödem indeksi endoteldeki hasarın gösterilmesi için, ölçüm yapılan postkapiller venüllerin

Şekil 2: Rat kremaster kas flebi pediküiüne mikroklempierin konulması

(3)

İSKEMİ REPERFÜZYON

Şekil 3: İskemi-reperfüzyon uygulandıktan sonra intravital ölçümlerin yapılması için ratın mikroskop altına yerleştirilmesi

Şekil 5 i Rat krema ster kas f leb in in şematik olarak gösterilmesi

iç ve dış çaplan “video image maker” (VIA-150) ile ölçülerek birbirine oranlandı ve endoteliyal Ödem indeksi belirlendi.

İstatistiksel Metod

S onuçlar o rtala m a ± stan d art sapm a olarak sunulmuştur. Gruplar arası karşılaştırma için student-t testi kullanılmış ve p<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.

Sonuçlar (Şekil 7-8) Lökosit aktivasyonu

DolaşanNötrofıller: Kontrol ve İskemi-reperfüzyon (İ/R ) grubu arasın d a dolaşan n ö tro fil say ıları karşılaştırıldığında İ/R grubunda yaklaşık 2 katlık bir artış olduğu görüldü. (4.83±0.81: 8.39±0.94, p<0.05).

YapışanNötrofıller: Kontrol ve İskemi-reperfüzyon (İ/R) grubu arasın d a dolaşan n ö tro fil sayıları karşılaştırıldığında İ/R grubunda yaklaşık 6 katlık bir artış olduğu görüldü. (2.08 ±0.65: 12.41 ± 1.82p<0.05).

T ransm i gre olan Nötrofıller: Kontrol ve İskemi- reperfüzyon (İ/R) grubu arasında dolaşan nötrofil

Şekil 6: İntravital mikroskobik incelemeler için hazırlanan rat kremaster kas flebinin görünümü

sayıları karşılaştırıldığında İ/R grubunda yaklaşık 5 katlık bir artış olduğu görüldü. (1.91 T 0.22 : 10.08 ±2.54 p<0.05).

Fonksiyonel kapiller perfüzyonu: Fonksiyonel kapiller sayılan karşılaştınldığmdaİ/R grubunda yaklaşık

%50 oranında bir azalma olduğu görüldü. (9.06 ±0.93 : 4.6 ±1.9 p<0.05).

Endoteliyal ödem indeksi:I/R grubunda endoteliyal ödem indeksinde %10 artma saptandı. (0.7±0.02:

0.8±0.01)(p<0.05).

TARTIŞMA

Serbest kas transferleri esnasında aktarılacak kas flebi mecburi bir iskemiye maruz kalmaktadır. Normal şartlarda tolere edilebilen bu süre komplike vakalarda iskemik süre uzadığında yada diğer bir deyişle kritik iskem süresi aşıldığında flepte öncelikle iskemi ve bunu takip eden rep erfüzyon dönem inde hasara yol açm aktadır. Y apılan araştırm alard a kas gibi metabolizması çok aktif dokunun iskemiye toleransının diğer dokulara göre toleransının daha az olduğu

(4)

Şekil 7: Grup 1 de rat kremaster kasında yapılan intravital gözlemde post kapiller venülde normal bir mikrosirkulasyon

gösterilmiştir. İskemik dönemde oksijenden yoksun h ücrelerde m eto b o lizm a anaerobik yoldan gerçekleşmektedir. Buna bağlı olarak mikrosirkulatuar düzeyde nötrofillerde NADPH ve intrasellüler CA birikimi olurken endotel hücresinde hypoxanthine seviyeleri artmaktadır.Normal koşullarda lökositler ile endotel arasında fizyolojik bir ilişki vardır. Buna göre nötrofıller serbest olarak mikrosirkulasyonda dolaşımda dolaşmakta ve bunların ancak %10 kadarı endotel duvarına yapışarak diapedez yapm aktadırlar. Kas aktarımı sırasında maruz kalman iskemik dönem ve bunu takip eden reperfüzyon döneminde serbest oksijen radikallerinin birikim i, nötr o fi f endotel hücreleri, mast hücreleri, plateletler gibi hücrelerden salman TXA2, LTB4, PAF gibi m ediatörler, TNFalfa, IL-1 gibi sitokinlerin etkisi ile notrofil-endotel ilişkisi aktive olmakta ve oluşan bu inflamasyonun sonucu olarak nö tro fillerin adheransı artm akta ve hasarlanm ış endo t eldeki v asküler p erm e ab ilite artışı ile ekstravaskuler dokuya nötrofıl göçü oluşmaktadır 1. Bu da akut bir inflamasyon tablosunu ortaya çıkarmaktadır.

Yaptığımız deneyde iskemi reperfüzyon oluşturulan grup 2 deki deneklerde dolaşan, endotele yapışan ve transm igre olan löko s its ay darındaki anlamlı artış leteratür bu inflamasyon tablosu ile uyumlu olmuştur.

Schm id-Schönbain enflam e bir dokudan salm an proenflamatuar ajanlar ile aktive olan nötrofillerin kapiller damarlar içinden geçecek kadar sertleştiklerini ortaya koymuştur13. No-reflow fenomeninin gelişiminde n ö tro fille rin anahtar ro lü üstlen d iğ i kavram ını destekleyici diğer gözlem ler şöyle özetlenebilir;

a) Nötr öpeni kalp beyin ve iskelet kasında İRHnm neden olduğu kapiller no-reflow ’u hafifletmiştir 2*4,6>7,11'12 b) TCAM -1'(“Intracellular Adhesion M olecule”) lokositlerin yüzeyindeki C D lla/18 ve C D llb/18 için karşı reseptör olarak işlev gören ve endoteliyal hücre yüzeyinde oluşan yapışma glikoproteinidir. IRH na

Şekil 8: İskemüreperfüzyon uygulanan grupta lokositlerin aktive olarak postkapiller venülde damar duvarına yapışıp, endotel dışına transmigre olmaları ve oluşan inflamasyon.

maruz kalan dokularda sitokinlerin açığa çıkması ile aktive olan nötrofıller ve endotel arasında TCAM-1 ile CD11/18in aracılık ettiği etkileşim olmakta ve nötrofıller endotele yapışarak kapiller düzeyde mikrotıkaçlarm oluşmasına yol açmaktadırlar. İskemi reperfüzyon grubundaki deneklerde yapılan m ikro sirkulatuar ölçümlerde kapiller sayılarının kontrol grubuna göre %50 azalması da bu bulguları desteklemektedir. ICAM-1 ve C D lla/1 8 ’e özgü monoklonal antikorlar kullanıldığı taktirde IRH na maruz bırakılan dokularda no-reflow fenomeni gelişmemektedir iA'6A 4. Mikrosirkulasyondaki bu akut inflamasyon halinden sorumlu tutulan bir diğer m adde de P -selek tin adı verilen bir yapışm a glikoproteinidir. O k sidanlarra ve kom plem anın aktivasyonunım, postiskemikkas dokusunda İRHnm yol açtığı lokosit infıltrasyonu ile ilişkili olduğu ve bunuda P~selektin stimülasyonu ile yaptıkları ortaya konmuştur

4, i r i s , ı y Yine P-selektin monoantikorları kullanarak

yapılan çalışmalarda postiskemik kasa no-reflow’un azaldığı gözlenmiştir 4J2J7.

Özet olarak; İRH, postkapiller venüller boyunca CD11/18 ve ICAM-1 tarafından aracılık edilen kalıcı yapışma etkileşimlerinin ortayaöıkışma yol aÖan P- selektine bağlı lokosit yuvarlanmasını başlatır. Yapışok lokositler göçe başladığında endotelial bariyer yıkılır ve transendoteliyal sıvı akışı artar. Sıvı hücrelerarası boşlukta toplandıkça, jücrelerarası sıvı basıncı önemli derecede vasküler kompresyon oluşturmaya yetecek seviyelere yükselir. Bu kompresyon kapiller ve venüler çapta bir düşüşe böylece mikrosirkulatuar düzeyde akım durmasına yani no-reflow’a yol açar.Üzerinde yıllardır çalışılmasına rağmen, gelişen teknoloji ve moleküler biyoloji ile b erab er son y ılla rd a patogenezinin açıklanabilmesinde büyük mesafeler kaydedilen İRHna bağlı no-reflow’da gözlenen; 1) lokosit yapışma ve göçü 2) artmış mikro vasküler permiabilite 3) ödem formas­

yonu birbirine bağlı faktörlerdir ve hepsinde anahtar

(5)

İSKEMİ REPERFÜZYON

faktör lokositlerdir.

Sonuç olarak; Klinikte serbest kas aktarımı yapılan vakalarda uzayan cerrahiye bağlı olarak oluşabilecek iskemi ve bunu takip eden dönemdeki reperfüzyon dönemindeki kas dokusunda oluşacak doku hasarı (IRH), bu hasarda etkili mediatörlere spesifik antikorların kutanımı ve lökosit aktivasyonunun baskılanması ile önlenebilecektir.

Dr Gökhan ADANALI Kutlutaş Defne Sitesi I. Blok Daire no;40 06530 Ümitköy, ANKARA KAYNAKLAR

1. Kerrigan CL, Stotland MA: Ischemia-reperfLısion injury:

a review. Microsurgery, 14(3); 165-75, 1993.

2. B arras o -Ar and a J, Schmid-Schönbein GW, Zweibach BW, E ngler RL: G ran u lo cy tes and N o-R eflow Phenomenon in Irreversibl Hemorrhagic Shock. Circ.

Res., 63:437-447,1988.

3. Jerome SN, Smith CW, Korthuis RJ: P-selectin and ICAM-1 Dependent Adherence Reactİons. Role in the Genesis of Post ischemic no-reflow. Anı. J. Physİol 266:

H1316-H132I, 1994.

4. Jerome SN, Akımitsu T, Korthius R J: CD-18 Dependant Adherence Reactions Play an Important Role in the Development o f the No-reflow Phenomenon. Am J Physiol 264: H479-H483, 1993.

5. Bagge U, Amundson B, Laurİtsen C: White Biood Celi D efo n n ab İlity and P lngging o f S keletal M uscle Capillarİes in Hemorrhagic Shock. Açta Physiol Scand 108:159-163,1980.

6. B arker J, A cland RD , A n derson GL, P atel J:

Mİcrocİrculatory Disturbances Following Passage of Emboli in an Expeıimental Frce Flap Model. Plast Reconstr Surg 90(1): 95-102, 1992.

7. Carden DL, Smith JK, Korthius RJ: Neutrophil-mediated M icrovascular Dysfunction in Postischemic Canine Skeletal Muscle. Circ Res 66:1436-1444, 1990.

8. Engler RL, Dahlgren MD, Peterson MA, Dobbs A, Schm id-SchÖ nbain GW: A ccu m u latio n o f Polimorphonuclear Leukocytes duting3-h experimental Mycordİal Ischemia. Am J Physiol 251: H93-H100,1986.

9. Engler RL, Dahlgren MD, Morris DD, Peterson MA, Schid-Schönbain GW: Role o f Leükocytes in Response to Acute Myocardial Ischemia Refiow in Dogs. Am J Physiol 25LH314-H322, 1986.

10. Hemandez LA, Grİsham MB, Twohig B, Arfors KE, Harlan JM, G ranger DN: Role o f N entrophils in Ischemia-Reperfusion Induced Microvascular injury. Am J Physiol 253:H699-H703,1987.

11. Korthuis RJ, Grİsham MB, Granger DN: Leukocyte Depletion Attenuates Vascular injury in Postischemic Skeletal Muscle. Am J Physiol 254. H823-H827, 1988.

12. Korthius RJ, Anderson DC, Granger DN: Role of Neutrophil-Endothelial Celi Adhesion in Tnflammatory Dİsorders. J Crit Carc 9.1-26, 1994.

13. S chm İd-S chönbain GW: C ap illary P lugging by Granulocytes and the No-reflow Phenomenon in the Microcirculation. Federation Proc. 46:2397-2401,1987.

14. Jerome SN, A kım itsu T, K orthius RJ: Leukocyte Adhesion , Edema,and Development of Postischemiic Capillary No-reflow.Am J Physiol 266: HI329-H1336, 1994.

15. Bienvenu K, Granger DN: Molecular Determinants of Shear Rate D ependant L eukokcyte A dhesion in Postcapillaıy Venules, Am J Physiol 264. H1504-H1508, 1993.

16. Dore M, Korthius RJ, Granger DN, Entman ML, Smith CW: P-Selectin M ediates Spontaneous Leukocyte Rolling in Vivo. Biood, 82:1308-1316, 1993.

17. Ruhin BB, Smith A, Liauw S, Isenman De, Romaschin AD, Walker PM: Complement Activation and White Celi Sequestration in Postischemic Skeletal Muscle. Am .T Physiol 259: H525-H531, 1990.

Referanslar

Benzer Belgeler

Halk Sağlığı Uzmanı Raika Durusoy ve Avukat Yelda Kullap'ın bilgilendirme konuşmalarının ardından söz alan Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, çevreci bir

bulantı ve kusma, kasılma nöbetleri kardiyak aritmi, hipokalemi ve hipokalsemi gibi laboratuvar bulgularında anormali, hipertansiyon ile koroner ve serebral vazospazmlar görülür.

ödemesi gerektirmediği için de işletmeyi nakit sıkıntısına sokmaz. İşletmenin oto finansman olanaklarını artırır 20. g) Risk sermayesi şirketi pasif bir ortaklık

When the turtle was brought to our clinic, it’s phallus was seen to have extensive necrotic areas and, black and dark purple tissues and it was cold.. Therefore, it was decided that

#include &lt;gtk/gtklayout.h&gt; #include &lt;gtk/gtklinkbutton.h&gt; #include &lt;gtk/gtkliststore.h&gt; #include &lt;gtk/gtklockbutton.h&gt; #include &lt;gtk/gtkmain.h&gt;

Aslında Erme­ nice bir tiyatro dergisi çıkar­ mak için en uygun zamandır.. 1950’li yıllarda Hagop Ayvaz dergileri yükle­ nip Ortadoğu'ya

It then follows from the standard invariance arguments that (4.31) is asymptotically satisfied, see Appendix C. Hence, we can conclude that synchronization schemes

Kırsal kesimde görev yapan öğretmenlerin fiziki problemlerin cinsiyete, medeni duruma, yaşa ve kırsalda bulunma süresine göre aralarında anlamlı farklılık