• Sonuç bulunamadı

Epilepsi ve erektil disfonksiyon ilişkisi: Toplum bazlı bir çalışmanın kanıtları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Epilepsi ve erektil disfonksiyon ilişkisi: Toplum bazlı bir çalışmanın kanıtları"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Güncel Makale Özeti ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI

175 Epilepsi ile hem erkek hem de kadında cinsel fonksiyon

bozukluğu ilişkisi çoktan beri bilinmesine rağmen bu konu ile ilgili çalışma son derece azdır. Bu toplum bazlı çalışma iki durumun birlikteliğini ortaya koymak amaçlı planlanmış- tır. Çalışmada 6427 erektil disfonksiyonlu (ED) hastanın geçmişte epilepsi tanısı olup olmadığı araştırılmış ve 32135 ED olmayan kontrol grubu ile karşılaştırılmıştır. Yaş ortalaması 58, toplam 38 binin üzerindeki kişinin değerlen- dirilmesinde 584’ünün (%1.51) geçmiş yıllarda epilepsi tanılarının olduğu görülmüştür. Bu oranın ED tanısı olan hasta grubunda %2.44 (157 kişi) ve kontrol grubunda

%1.33 (427 kişi) olduğu tespit edilmiştir. Lojistik regresyon analizi yapıldığında ve iki grup sosyoekonomik parametre- leri ve ek hastalıkları açısından eşitlendiğinde ise ED gru- bunda epilepsi varlığının kontrol grubuna göre 1.83 kat daha fazla olduğu rapor edilmiştir. Farkın 30-39 yaş gru- bunda ise en üst düzeyde olduğu görülmüştür (3.04 kat).

Yazarların ifadesine göre bu çalışma ED ve epilepsi iliş- kisini araştıran ilk toplum bazlı araştırmadır. Hasta ve kont- rol grubunun demografik özellikleri ve eşlik eden hastalık- ları eşitlendikten sonra ED grubunda daha önce epilepsi tanısı konma oranı diğer grubun 1.83 katı olduğu tespit edilmiştir. Daha önceki küçük hasta gruplu çalışmalarda da benzer sonuçlar bulunmuş ve epilepsi tanılı hastalarda cin- sel fonksiyon bozukluğu etiyolojisinin endokrinolojik, nörolojik, psikolojik, farmakolojik ve sosyal nedenleri üze- rinde durulmuştur. Epilepsi hastalarının çoğunun enzim indükleyici özelliği olan ilaçlar kullanmasının hormonal değişikliklere (Serum testosteron miktarını azaltması gibi) neden olabileceğini savunan çalışmalar literatürde mev- cuttur. Bununla birlikte epilepsi tanısı almış henüz tedavi- ye başlanmamış hastalarda da cinsel disfonksiyona neden

olabilecek hormonal değişiklikler bulunabilmektedir ki bu değişikliklerin tedavi sonrası normal değerlere geldiği ifa- de edilmektedir.

Araştırıcılar, ulusal sağlık bilgi bankasından elde ettik- leri sayıca oldukça fazla veri ile yaptıkları çalışmanın ista- tistik değerlendirmeyi güçlü kıldığını belirtmektedirler.

Ancak ED tanısı için diğer çalışmalarda kullanılan uluslar arası erektil işlev sorgulama formu yerine bu çalışmada kişinin beyanı üzerine bilgi bulunmasının sakıncalarından bahsetmişlerdir. Çalışmanın yapıldığı yer olan Taiwan’da bireylerin cinselliklerini rahatça ifade edemeyecekleri oldukça geleneksel tabuları olan bir ülke olmasının ED tanısının beklenenden daha az olmasına neden olabileceği yorumu yapılmıştır. Ancak bu veriler ile ED’nin toplumda görülme sıklığı değil iki antite arasındaki ilişki araştırıldı- ğından bu eksikliğin çok da önemi yoktur (Özetleyenin yorumu).

Sonuç olarak; Epilepsi ve erektil disfonksiyon arasında daha önce de bilinen yakın ilişkinin sayı olarak istatistik biliminin kabul edebileceği sayılar ile ilk defa ulusal, top- lum bazlı bir çalışmada ortaya konması açısından oldukça değerli bir çalışma olması çalışmanın değerini artırmakta- dır. Ancak her ne kadar bu araştırmanın konusu olmama- sına rağmen iki hastalık arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşı- labilmesi için epilepsi ve cinsel disfonksiyon arasındaki ortak patofizyolojik mekanizmaların araştırılması gereklili- ği vardır.

Çeviri:

Doç. Dr. Cüneyt Adayener1, Yrd. Doç. Dr. Ercan Malkoç2

1Özel Hekimler Cerrahi Tıp Merkezi, İstanbul

2GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Üroloji Kliniği

Epilepsi ve erektil disfonksiyon ilişkisi: Toplum bazlı bir çalışmanın kanıtları

Keller J, Chen YK, Lin HC.

J Sex Med 2012, 9:2248-2255

Referanslar

Benzer Belgeler

Yapılan çalışmalarda, kök hücre kullanımı ile erektil yanıtın arttığı ve sinir rejenerasyonunun daha fazla görüldüğü bildirilmiştir.. MSC enjeksiyonundan 4 hafta son-

Erectile dysfunction as a predic- tor of cardiovascular events and death in diabetic patients with angio- graphically proven asymptomatic coronary artery disease: a potential

Vit D eksikliği olanlar ve olmayanlar iki gruba ayrıldığında bu iki grup arasında anlamlı klinik ve metabolik fark izlenmedi.. ED şikayetinin ciddiliği ile vit D

Talbot ve arkadaşları (11) 60 epilepsi be 60 kontrol grubunu içeren çalışmalarında, erkek epileptik hasta ve kontrol grubu arasında total testosteron, serbest testosteron ve

Dört haftadan daha uzun süre ilaç tedavisine ihtiyacı olan AR’li hastalar- da risk daha yüksek bulunmuştur.. Sonuç olarak AR, ED gelişimi için potansiyel bir risk fak-

Uluslararası seksüel tıp derneği (ISSM) prematür eja- külasyonu (PE), intravajinal ejakülatuar latens süresinin (IELT) 1 dakika veya daha az olması ve ejakülasyonda

Bir çalışmada, SKT’li olgularda erozyon ve enfeksiyona bağlı olarak olguların %25’inde protezin alındığı belirtilmektedir (154) İnfeksiyon ve doku reaksiyonları

Papaverin + Fentolamin + Prostaglandin E1 kombine tedaviler olarak çok sık bir şekilde erektil disfonksiyon ikinci basamak tedavisinde yer almaktadır. Papaverin + Fentolamin