• Sonuç bulunamadı

SEBZE ve MEYVELER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "SEBZE ve MEYVELER"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SEBZE ve MEYVELER

Prof. Dr. Nurcan YABANCI AYHAN

(2)

Bitkilerin yenilebilen kök, yumru,

meyve, tohum ya da yaprakları meyve ve sebzelerdir. Pratik olarak yemek ve salatalarda tüketilenler sebze, tatlı

olarak tüketilenler ise meyve olarak

bilinmektedir. Ülkemiz sebze ve meyve

çeşitleri açısından zengin bir ülkedir .

(3)

Sebze ve meyveler bitkiden elde edilen kısımlarına göre;

Yumrular: Yer elması, patates

Kökler: Şalgam grubu, pancar, havuç, kereviz

Soğanlar: Sarımsak, soğan, pırasa

Sürgünler: Kuşkonmaz

Yaprak: Marul, lahana, ıspanak, semiz otu, roka.

Çiçekler: Enginar, karnabahar

Meyveler: Domates, patlıcan, biber, kabak, salatalık, bamya

Meyve ve tohumlar birarada: Taze fasulye,

bezelye, bakla

(4)

Sebze ve meyveler renklerine göre;

Yeşil renkli: Bileşimlerinde üst tabakada klorofil

altında ise karoten pigmenti bulunur. Yeşil yapraklı sebzeler ve brokoli

Kırmızı renkli: Antosiyanin pigmenti bulunur. Kırmızı

pancar ve kırmızı lahana

Sarı renkli: Karoten, lykopen ve ksantofil

pigmentlerini içerirler. Bu gruba havuç, bal kabağı, yeşil biber, kayısı, domates, bamya ve kabak

girer.

Beyaz renkli: Flavon pigmenti bulunur. Patates,

patlıcan, karnabahar, kereviz, beyaz lahana, elma,

armut ve şeftali

(5)

HÜCRE YAPISI VE BİLEŞİMİ

Taze sebze ve meyvelerde, metabolik tepkimelerin sürdüğü canlı hücrelerden oluşmuştur.

Hücrenin yapısı: Bitki hücresi temelde çekirdek,

kloroplast, stoplazma ve hücre zarından oluşmuştur.

Hücre duvarının yapısını selüloz, pektin, hemiselüloz ve lignin oluşturmaktadır. Bitki hücresi kesilse bile canlıdır, ancak pişirildikleri zaman canlılıklarını

kaybederler.

(6)

Hücrenin Bileşimi

Su, sebze ve meyvelere dirilik, gevreklik ve canlılık verir. Su miktarı sebze ve meyvenin

çeşidine göre değişiklik gösterir. Genelde sebze ve meyvelerin su oranları yüksektir. Özellikle yeşil yapraklı sebzelerin su içeriği daha

fazladır. YYS’de, hücre duvarı çok zayıf olduğu

için, sularını kolay kaybederler.

(7)

Hücrenin Bileşimi

Hücre duvarının esas bileşeni selülozdur. Bunun yanı sıra hemiselülloz, ligin ve pektin de bulunur. Elma, bazı erik türleri, turunçgiller, ayva, olmamış üzüm, domates ve salatalıkta pektin fazladır. Bu nedenle ayva, elma, üzüm ve turunçgiller marmelat-reçel yapımında jel oluştururlar.

Hücreler birbirlerine pektik maddelerle bağlıdır.

Sebzeler olgunlaştıkça propektin, pektine dönüşerek sebzenin yumuşamasını sağlar.

Sebzeler olgunlaştıkça nişasta miktarları, meyveler olgunlaştıkça da şeker miktarları artış gösterir.

Meyvelere tatlı tadı yapısında bulunan ve basit bir

karbonhidrat olan früktoz sağlamaktadır.

(8)

Tat ve Lezzet Verici Maddeler

Fenollü bileşikler, şekerler, organik asitler ve

kükürtlü bileşikler meyve ve sebzelere tat ve lezzet verici maddelerdir. Sebzelerde tat ve aromayı

organik asitler, eterik yağlar,tuzlar ve karbonhidratlar meydana getirir.

Okzalik asit kabak, ıspanak,fasulye,patates, domateste; malik asit,

domates,salata,ıspanak,karnabaharda; sitrik asit

salatada; tartarik asit, kırmızı pancarda; laktik asit turşusu yapılmış lahana ve hıyarda bulunur.

Okzalik asitin belli seviyenin üzerine çıkması, böbrek taşlarına neden olabilir. Pişirme esnasında kalsiyum ile birleşerek serbest asit haline dönüşür vücutta

kalmayarak kolayca dışarı atılır.

(9)

Sebzelerin içerdikleri tat maddeleri;

Uçucu tat maddeleri; Aromatik karbonhidratlar, terepenler,aldehitler,asetatlar,ketonlar, asitler, alkoller, esterler ve sülfür bileşiklerdir.

Uçucu olmayan tat maddeleri; Şekerler,amino

asitler,çeşitli organik asitler ve lipidler olmak üzere ikiye ayrılır.

Sebzelerin ısıtılmaları uçucu tat maddelerinin artmasına neden olur. Pişmekte olan karnabahar, lahana

yemekleri buna örnek verilebilir. Dondurma sırasında ise ısıtmanın tam tersi uçucu tat maddelerinin %75 azalır.

Soğan, sarımsak önemli kükürtlü tat bileşikleri içerirler. Bunlar thioller, sülfidler, disülfidler, trisülfidler ve thiosulfinatlardır. Allicin taze sarımsaktaki en önemli tat maddesini oluşturur.

(10)

Besin değerleri

Sebze ve meyvelerin su oranları yüksek olduğu için enerji içerikleri oldukça düşüktür. Genelde

sebzelerin 100 gramının enerjisi 10-50 kkal

arasındadır. Sebzeler az miktarda protein ve elzem amino asit, bol miktarda diyet posası içerirler. Pek çok sebze önemli düzeyde kalsiyum ve demir içerir.

Ancak ıspanak gibi bazı yapraklı sebzelerde bulunan oksalik asit, kalsiyum emilimini

engelleyebilmektedir. Bunun yanı sıra sebzelerde

bulunan askorbik asit, demir emilimini artırıcı etki

göstermektedir.

(11)

Askorbik asit de tüm sebzelerde bulunur fakat

miktarı farklılık gösterir ve hazırlama ve pişirme aşamalarında büyük oranda kayba uğrayabilirler.

Hemen tüm meyveler iyi birer vitamin kaynağıdır.

Meyveler sıklıkla çiğ olarak ve fazla miktarlarda tüketildiklerinde daha fazla vitamin sağlarlar.

Meyvelerde en çok bulunan vitamin askorbik asittir.

Turunçgiller, karpuz, kavun, çilek ve böğürtlen gibi meyveler çok iyi C vitamini kaynağıdırlar.

(12)

Enzimatik Renk Değişimleri

Meyve ve sebzelerde çarpma, kesme, soyma, dilimleme gibi mekanik tahribatlarla

pembeden siyaha kadar olan farklı tonlarda renk değişimleri oluşmaktadır (Örn. elmanın kesildikten bir süre sonra kahverengileşmesi gibi).

Enzimatik renk esmerleşmelerinden fenolik bileşikleri okside eden “polifenol oksidaz”

enzimi sorumludur.

(13)

Sebze-Meyvelerin Rengini Koruma İlkeleri

Enzim aktivitesini etkileyen tüm faktörler kontrol altına alındığında renk

esmerleşmesi önlenebilir. Bu faktörler sıcaklık, pH, inhibitörler, enzim ve

substrat konsantrasyonudur.

(14)

YEŞİL SEBZELERDE, klorofilaz enzimi bulunur.

Sebze pişerken tabağın bir kere açılması, uçucu

asitlerin sebzeye olumsuz etkisini azaltır.

(15)

Pişirme ile Meydana Gelen Değişiklikler

1. Yumuşama: Hücreler arası pektik ögeler, çiğ sebzelerde Ca ile birleşmiş olarak protopektin

halinde bulunur. Isı etkisiyle protopektin, pektine hidrolize olur. Aynı zamanda hücrenin kırılması ile normal yapı bozulur ve sebze yumuşar.

2. Nişasta parçacıkları su çekerek şişer. Hacmin

normalin üstüne çıkması ile hücreler kırılır ve

aralarında su toplayarak bir araya gelir. Bu

jöleleşme olayıdır.

(16)

3. Hücre su çekerek, hacmi genişler. Aynı zamanda ısı etkisi ileiç boşluktaki havanın hacmi de artar.

Bu, hücrenin kırılarak gerginliğini kaybetmesine neden olur.

4. Pişirirken asit etkisi ile klorofil pigmentinin

bileşiminde bulunan Mg ve H yer değiştirir. Bu olay yeşil rengin kahverengiye dönüşmesine neden olur.

Karotenoidler, pişirme ile etkilenmez.Antosyanin asitlik derecesine göre renk değiştirir. Kırmızı-mor renk, asit ile pembe, alkali ile mavi-yeşil renk

verir.

5. Sebzeye lezzet vern S’lü moleküller pişirilirken

değişikliğe uğrar, azalır.Soğan ve lahana gibi.

(17)

Sebze ve meyvelerdeki pişirme kayıplarını önlemek veya en aza indirmek için;

1. Satın alındıktan sonra yaralanıp ezilmeden serin yerde saklanmalıdır.

2. Vitamin ve mineraller sebze ve meyvelerin kabuk veya kabuğa yakın kısımlarında yoğunlaştığı için çiğ olarak tüketilebilen meyve ve sebzeleri çiğ olarak tüketmek, yenilebilen kabukları soymadan tüketmek, soyulması gerekenleri de çok ince soyarak tüketmek vitamin ve mineral kaybını önlemektedir.

3. Sebzeler ayıklandıktan sonra bol su ile yıkanıp,

doğranır. Sebzenin özelliğine göre yeterli miktardaki (en fazla sebzenin üzerini örtecek kadar su

kullanılmalıdır) suda veya susuz (ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler su oranları yüksek olduğu için susuz pişirmeye uygundur) pişirilir.

(18)

4. Sebzeleri ince doğramak bıçağın metal kısmı ile temas yüzeyini artıracağı için vitamin kaybına neden

olmaktadır. Bu sebeple büyük parçalar halinde doğranması vitamin kaybını azaltmaktadır.

5. Sebzeler doğrandıktan sonra bekletilmeden daha önce hazırlanan sıcak karışıma (yağ, soğan, salça ve gerekirse su bulunan) atılmalı ve tencere kapağı

kapatılmalıdır. Isı, askorbik asit oksidaz enzimini inaktivite eder.

6. Sebzeler kısa sürede pişirilmelidir. Çünkü B grubu vitaminleri ve C vitamini ısı ile kayba uğrar.

7. Haşlama sularının dökülmesi suda eriyen vitaminlerin kaybına neden olacağı için kesinlikle dökülmemelidir.

8. Sebzelere pişirme süresini kısaltmak amacıyla kesinlikle soda eklenmemelidir. B1 vitamin kaybı

(19)

9. Meyvelerin suyundan ziyade kendisini tüketmek daha sağlıklıdır. Ancak meyve suyu tüketilecekse, meyve suyu taze olarak hazırlanmalı ve hiç

bekletilmeden hemen tüketilmelidir.

10. Salatalara sosları tüketilmeden hemen önce ilave edilirse yine vitamin kaybı önlenmiş olur.

11. Patates kabuğu ile pişirilirse vitamin kaybı azaltılmış olur.

12. Ispanak ve pazı gibi sebzelerin haşlanmadan çiğden pişirilmesi yine vitamin kaybını

azaltmaktadır.

(20)

Patates

Nişasta oranı yüksek, amiloz %15, protein %2

C vit. %20 mg, kabuğa yakın olan yerlerde daha fazla

K, Niasin, tiamin ve riboflavinden zengin

ALKOLOİD: En önemli alkoloid solanin, sinir sistemi için toksiktir. Patates yumrusunda, kabuk kısmından daha fazladır.

100 g da 20 mg solanin içerenler tüketilmemelidir

Normalde 100 g’da 5-8 mg

Işığa maruz kalanlarda, karanlıktakilere oranla 3-4 kat fazla. Güneş ışığında artar.

Solanin miktarı suda pişirme ile %30-40, kızartma ile

%50-55 azalır.

(21)

Patates

Beyaz rengi veren flavonoidlerdir.

SAKLANMASI: Hasattan sonra ince kabuklu, 18-25

C’de 20-25 günde kalınlaşır.Bu süre dolmadan

10C’nin altında saklama ile dayanıklılık azalır.

Yemeklik olarak sarı etli (nişasta az, prt fazla)

olanlar tercih edilir Beyaz patateste nişasta fazla,

prt az)

Referanslar

Benzer Belgeler

Meyve ve sebzelerin bileşiminde bulunan başlıca bileşenler (karbonhidratlar, azotlu bileşikler, lipitler, vitaminler, mineral maddeler, fenolik bileşikler, enzimler,

Meyve suyu endüstrisinde yaygın olarak kullanılan teknolojiye göre, gerek konsantreden meyve suyu ve nektarı, gerekse pulptan nektar üretiminde, ürün formülasyonuna göre

Tablo 3- Sektörel Birlikler Bazında Türkiye Geneli İhracat Değerleri (BİN $). 2017

“Domates Pazarlama Kanallarının ve Pazar Marjının Tespiti Üzerine Bir Araştırma” adlı peoje çalışması kapsamında Toplumsal Mutabakat ve Kalkınma vizyonu ile “Yaş

Endüstriyel meyve sebze kurutma tesisleri ise genellikle suni kurutma veya dondurarak kurutma yöntemini kullanmaktadır.. Bu fizibilite çalışmasında ise ısı pompası kurutma

Dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olarak Japonya söz konusu diplomasiyi G7, G20, APEC ve DTÖ gibi platformlar nezdinde aktif bir şekilde yürütmektedir.. Ayrıca, gerek bölgesel

COVİD-19 salgını nedeniyle Hollanda Hükumeti tarafından alınan ekonomik önlemlere bir yenisi daha eklenmiş, AB, AEA veya İsviçre'de ikamet eden ve Hollanda sınırları içinde

A report on the development and implementation of cleaning practices should be submitted to the Commission together with the monitoring data by 31 December 2021,