• Sonuç bulunamadı

içindekiler ANAYASA HUKUKU insan HAKLARI idare HUKUKU TÜRKiYE NiN idari YAPISI MAHALLi idareler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "içindekiler ANAYASA HUKUKU insan HAKLARI idare HUKUKU TÜRKiYE NiN idari YAPISI MAHALLi idareler"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

iÇiNDEKiLER

ANAYASA HUKUKU

iNSAN HAKLARI

iDARE HUKUKU

TÜRKiYE’NiN iDARi YAPISI

MAHALLi iDARELER

06

103

207

297

355

(2)

KAYMAKAMLIK ANAYASA HUKUKU

DEVLET VE ANAYASA

Ön Bölüm DEVLET VE ANAYASA

I. DEVLET

Bir ülkede yaşayan insan topluluklarının bir siyasi iktidar altında örgütlenmesi sonucu oluşan kamu gücüne sahip hukuki kişiliktir.

Devletin üç temel unsuru vardır: İnsan, ülke ve egemenlik.

Devlet Biçimleri

Üniter Devlet

Siyasi otoritenin tek merkezde toplandığı, merkezi otoritenin tek bir anayasa ile sağ- landığı devletlerdir. Yasama organının yaptığı kanunlar tüm ülkede uygulanır. Türkiye, Fransa, Yunanistan gibi.

Federal Devlet

Ortak bir anayasa altında federe birimlerden ya da eyaletlerden oluşan devlet biçimi- dir. Bu tip devletlerde ayrıca her eyaletin kendi anayasası, yasama, yürütme ve yargı organları vardır. ABD, Almanya, Kanada, Belçika, Irak, İsviçre, Avustralya, Rusya gibi.

Bölgeli Devlet

Üniter devletle federal devlet arası bir ara modeldir. Özerk bölgelerden oluşur. Özerk bölgeler kendilerine ait yerel meclise ve belli şartlarda yasama yetkisine sahiptirler.

Ancak özerk bölgelerin kendilerine ait anayasası olmaz. İspanya, İtalya gibi.

Konfederal Devlet

Bağımsız devletler tarafından egemenliklerini koruma şartı ile oluşturulan ve üye dev-

letlere diledikleri zaman ayrılma hakkı tanıyan karma devlet biçimidir. Günümüzde pek

örneği yoktur.

(3)

9

DEVLET VE ANAYASA

www.akadroegitim.com / www.akadrouzaktanegitim.com / www.akadroyayinlari.com

9

ANAYASA HUKUKU

II. ANAYASA

Maddî Anlamda Anayasa

Devlet iktidarını tanımlayan (onun kim ya da ne olduğunu söyleyen); bireylerin sahip olduğu temel hak ve hürriyetleri devlet iktidarına karşı güvence altına alan ve aynı iktidarın (yasama-yürütme-yargı) örgütlenişi ve kullanımını belirleyen bir hukuksal me- tindir.

Şeklî Anlamda Anayasa

Normlar hiyerarşisinde en üst sırayı işgal eden ve yasalardan farklı bir usulle konulan ve değiştirilebilen hukuk kurallarının bütünü olarak tanımlanmaktadır.

Normlar hiyerarşisinde hiçbir hukuk kuralı anayasaya aykırı olamaz. Aykırılık sorununu çözen anayasa mahkemeleridir.

ANAYASA KANUN (YASA)

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ YÖNETMELİK

DİĞER: Genelge, Talimat, Tebliğ, Sirküler...

Anayasa’nın Yapımı ve Değiştirilmesi

Anayasalar asli kurucu iktidar tarafından yazılır. Bir darbe ya da işgal sonrası devleti kuran ve bütün hukuksal düzenin dışında olan iktidar sırf bir anayasa yazmak amacıyla kurucu meclisler oluşturur. Anayasaları kaleme alan bu kurucu meclislerdir. Daha genel olarak bir anayasa yapan iktidara asli kurucu iktidar adı verilir. Asli kurucu iktidar tara- fından yazılan anayasa, belli kayıtlar altında değiştirilebilir.

Anayasa değişikliği yapma yetkisine sahip iktidara tali kurucu iktidar denir. Ancak

tali kurucu iktidar anayasayı değiştirirken asli kurucu iktidarın koyduğu kurallara ve

usullere bağlıdır. Anayasa değişikliği yapma yetkisi hukukumuzda TBMM’ye aittir. An-

cak belli durumlarda Cumhurbaşkanı ve seçmenler de (halkoylaması yolu ile) değişiklik

sürecine katılırlar.

(4)

KAYMAKAMLIK İNSAN HAKLARI

Bölüm Bir

İnsan Hakları Kavramı

İnsanların, insan olması dolayısıyla sahip olduğu temel hak ve özgürlükler olarak tanım- lanan insan hakları insan onurunu korumayı amaçlar. İnsan hakları kavramı, herkesin dokunulamaz bir takım hakları olduğu anlayışı üzerine kuruludur. Bu hakların temelin- de, insanın değerli bir varlık olduğu anlayışı yatar. İnsan hakları terimi, insan haklarının hem kaynağını hem de niteliğini gösterir.

İnsan haklarının kaynağı; insanın doğası, insan olma niteliğidir. İnsan hakları, onurlu bir yasam surdurebilmek için insanların doğası gereği sahip olduğu insan onuruna da- yanır. İnsan onurunu güvenceye alan bütün haklar, İnsan hakları kapsamına girer. Diğer bütün hukuk kuralları da bu temel değere bağlı olmak zorundadırlar.

İnsan hakları kavramı, gerçekleşmiş durumdan çok, gerçekleştirilmesi gerekeni, bir ide- ali deyimler, olması gerekeni anlatır. İnsan hakları, ırk, din, dil ayrımı gözetmeksizin tüm insanların yararlanabileceği haklardır. Bu haklardan yararlanmak bakımından va- tandaş ve yabancı arasında ayrım yoktur. İnsan hakları, felsefi nitelikli, etik değerli bir kavramdır. Diğer yandan insan hakları terimi bir ideali içerir. İnsan hakları kavramının düşünsel açıdan en temel boyutu toplumda adaletin sağlanmasıdır. İnsan hakkı; hangi ulusal, etnik, dini, zümrevi veya mesleki topluluktan olursa olsun, her kişinin yalnızca insan olmak itibariyle sahip bulunduğu değerin ve tercih özgürlüğünün, siyasi otorite tarafından tanınmasını ve her çeşit dış müdahaleye karşı korunmasını gerektiren en üstün ahlaki iddia veya taleptir.

1. İnsan Hakları ve İlgili Kavramlar

İnsan hakları kavramı çoğu kez bir ayrım yapılmaksızın; “temel haklar”, “temel hak

ve özgürlükler”, “anayasal haklar”, “kamu özgürlükleri”, “hak” ve “özgürlük (hürri-

yet)” kavramları ile birlikte ele alınmaktadır. Çoğunlukla bunlar eş anlamda kullanılan

kavramlardır. Ancak bunlar arasında bazı farklılıklar vardır. Bu kavramlardan hiç biri in-

san hakları kavramı kadar geniş kapsamlı değildir. İnsan hakları kavramı, pozitif hukuk

tarafından tanınmış olsun olmasın, insanların insan olmak dolayısıyla sahip olmaları

gerekli tüm hak ve özgürlükleri ifade etmektedir. Bu kavramlar aşağıda ele alınacaktır.

(5)

208

KAYMAKAMLIK İDARE HUKUKU

İDARE HUKUKUNA GİRİŞ

İDARE HUKUKUNA GİRİŞ

A. İDARE – İDARİ FONKSİYON Organik (Yapısal) Anlamda İdare Yürütme (+), Yasama (–), Yargı (–)

Organik anlamda idare, devletin yasama ve yargı organları dışında kalan kuruluş- ları ile kamu tüzel kişilerini ifade etmektedir.

Organik Anlamda İdare = Devlet tüzel kişiliğine sahip olanlar (yasama ve yargı ha- riç) + Kamu tüzel kişileri

İdareyi teşkilat (örgüt) düzeyinde açıklar.

Yasamanın TBMM işlemleri, milletvekili ve yasamaya ilişkin diğer işlemlerin dı- şındakiler (memurlar, diğer çalışanlar) ile ilgili her şey organik anlamda idarenin kapsamındadır.

Yargının da yine hakim, savcıya ilişkin işlemlerin dışındakiler (memurlar ve diğer çalışanlar) ile ilgili her şey organik anlamda idarenin kapsamındadır.

Fonksiyonel (İşlevsel) Anlamda İdare

Yasama (–), Yargı (–), Yürütmenin Salt Siyasal Nitelikteki İşlemleri (–)

Fonksiyonel anlamda idare, devletin yasama, yargı ve yürütmenin salt siyasal ni- telikteki işlemlerinin dışındaki görevlerini kapsamaktadır.

İdareyi görev (hizmet) düzeyinde açıklar.

İdari Fonksiyonun (İşlevin) Özellikleri

Temel amacı kamu yararıdır.

Konusu kamu hizmetidir.

Kamu gücü kullanılarak yerine getirilir.

(6)

KAYMAKAMLIK İDARE HUKUKU

KOLLUK FAALİYETLERİ

KOLLUK TÜRLERİ

KOLLUKADLİ

(Düzen bozulduktan sonra)

(Bastırıcı) (Düzen bozulmadan önce) (Önleyici)

İDARİ KOLLUK

MİT SİYASİ KOLLUK

GENEL İDARİ KOLLUK

Kara, deniz, hava trafik hudut ve orman muhafaza... gibi

İçişleri Bakanı D, B Vali D, B Kaymakam B

Polis Jandarma Bekçi

İl Özel İdaresinin kendisine özgü kolluk teşkilatıda personelide yoktur.

MAHALLİ İDARE KOLLUĞU

ÖZEL İDARİ KOLLUK (Hizmet Kolluğu)

İL ÖZEL KOLLUĞU

KOLLUĞUKÖY MAKAMLAR PERSONEL

BELEDİYE KOLLUĞU

Zabıta PERSONEL

Belediye Başkanı B Belediye Başkan Yardımcısı B Belediye Meclisi D Belediye Ercümeni D

MAKAMLAR

Korucular

Gönüllü Güvenlik Korucusu Güvenlik Korucusu Silahlı

Köy Korucusu

D : Düzenleyici İşlem B : Bireysel İşlem

PERSONEL

Muhtar B İhtiyar Heyeti D

MAKAMLAR

(7)

299 299

TÜRKİYE'NİN İDARİ YAPISI

www.akadroegitim.com / www.akadrouzaktanegitim.com / www.akadroyayinlari.com

MERKEZİ İDARE 1. BAŞKENT TEŞKİLATI A. CUMHURBAŞKANI

Cumhurbaşkanı Seçilme Koşulları

40 yaşını doldurmuş olmak

Yükseköğrenim görmüş olmak

Milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmak AÇIKLAMA:

İlk kez 1982 Anayasası’yla meclis dışından bir kimsenin Cumhurbaşkanı seçilebi- leceği düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Seçim Usulü

Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilir.

Seçim genel, eşit ve gizli oyla, bütün yurtta aynı günde, yargı yönetim ve dene- timi altında yapılır.

Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır.

Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Ancak Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi hâlinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.

Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev sürelerinin dolmasından önceki son Pazar günü oy verme günüdür. Görev süresi, birlikte yapılan bir önceki seçim tarihi esas alınarak belirlenir. Oy verme gününden geriye doğru hesaplana- cak altmış günlük sürenin ilk günü seçimin başlangıç tarihidir.

Seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi hâlinde bu karar kırksekiz saat içinde Resmî Gazete’de yayımlanarak ilân olunur. Bu kararın verildiği günden sonra ge- len altmışıncı günü takip eden ilk Pazar günü Cumhurbaşkanı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi birlikte yapılır.

Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması ve Türkiye Büyük

Millet Meclisi genel seçimine bir yıl veya daha az süre kalması hâlinde, Cum-

hurbaşkanı seçimi, makamın boşaldığı günden sonra gelen altmışıncı günü takip

eden ilk Pazar günü Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimiyle birlikte yapılır.

(8)

KAYMAKAMLIK

MAHALLİ İDARELER

MAHALLİ İDARELER

Mahallî idareler; il, belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını kar- şılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanun- da gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir.

Mahallî idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.

Mahallî idarelerin seçimleri, beş yılda bir yapılır. Kanun, büyük yerleşim merkez- leri için özel yönetim biçimleri getirebilir.

Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin iti- razların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur. An- cak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahallî idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.

Merkezî idare, mahallî idareler üzerinde, mahallî hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, top- lum yararının korunması ve mahallî ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idarî vesayet yetkisine sahiptir.

Mahallî idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi arala-

rında Cumhurbaşkanının izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve

kolluk işleri ve merkezî idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu

idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır.

(9)

KAYMAKAMLIK

MAHALLİ İDARELER

420

İL GENEL MECLİSİ KARARLARININ KESİNLEŞME SÜRECİ

İl Genel

Meclisi Vali Kesinleşme Halka Duyuru

Yürürlük Koşulu

5 gün 7 gün

7 gün içinde iade

7 gün

BELEDİYE MECLİSİ KARARLARININ KESİNLEŞME SÜRECİ

Yürürlük Koşulu Belediye

Meclisi Belediye Başkanı Kesinleşme Mülki Amir

Israr ile kesinleşen karara karşı Belediye Bşk idari yargıya başvurabilir.

Halka duyuru 5 gün

10 gün

7 gün 5 gün içinde iade

Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğu ile ısrar

7 gün

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİ KARARLARININ KESİNLEŞME SÜRECİ

Yürürlük Koşulu Büyükşehir

Belediye Başkanı Büyükşehir

Belediye

Meclisi Kesinleşme Mülki Amir

Büyükşehir Belediye Başkanı Meclisin ısrar ile kesinleşen karar aleyhine idari yargıya başvurulabilir.

7 gün

60 gün 7 gün içinde iade

Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğu ile ısrar

7 gün

(10)

iÇiNDEKiLER

MiKRO iKTiSAT

MAKRO iKTiSAT

TÜRKiYE’NiN SOSYO-EKONOMiK YAPISI

iNKILAP TARiHi

TÜRKÇE

06

193

449

509

643

(11)

7 7

MİKRO İKTİSAT

www.akadroegitim.com / www.akadrouzaktanegitim.com / www.akadroyayinlari.com

İKTİSADIN TEMEL KAVRAMLARI

Bazı iktisatçılara göre ise, piyasa mekanizmasının iktisadi meseleyi her zaman en etkin şekilde çözmesi mümkün değildir ve bu nedenle piyasa mekanizmasının yetersiz kaldığı durumlarda, hükümetin piyasa mekanizmasının işleyişine müdahale etmesi gerekir. Bu yaklaşımın benimsen- diği piyasa ekonomilerine karma ekonomiler denir.

İktisat kavramının daha iyi anlaşılabilmesi için ilk önce tanımda yer alan istek ve kaynak kavram- larının incelenmesi gerekir.

İSTEK

Tatmin edildiğinde haz ve doyum tatmin edilmediğinde ise acı ve üzüntü veren duyguya is- tek denir. İstekler iktisadi ve iktisadi olmayan istekler olmak üzere ikiye ayrılır. Giyinmek ve barınmak gibi mal ve hizmetler kullanılarak karşılanabilen isteklere iktisadi istekler, sevme ve sevilme gibi mal ve hizmetler kullanılarak karşılanamayan isteklere ise iktisadi olmayan istekler denir. İktisat bilimi sadece iktisadi istekleri karşılamaya yönelik bir bilimdir. İktisadi istekler zo- runlu ve kültürel istekler olmak üzere ikiye ayrılır. Beslenmek, giyinmek ve barınmak gibi insan yaşamının devamı için karşılanması zorunlu olan iktisadi isteklere zorunlu, sinemaya gitmek ve kitap okumak gibi insan yaşamının devamı için karşılanması zorunlu olmayan iktisadi isteklere ise kültürel istekler denir. İktisadi isteklerin tekrarlanır olmak ve sınırsız olmak üzere iki önemli özelliği vardır.

1. Tekrarlanır Olmak

İktisadi istekler bir kere karşılanarak or- tadan kaldırılamazlar. Örneğin öğle ye- meği yiyen bir insan akşam olduğunda tekrar yemek yemeyi isteyecektir. Do- layısıyla iktisadi istekler sürekli olarak tekrarlanırlar.

2. Sınırsız Olmak

İktisadi istekler de bir istek karşılandığında yeni bir istek ortaya çıkmaktadır. Örneğin beslenme isteği- ni karşılayan bir insan giyinme, barınma, sinemaya gitme, seyahat etme gibi çok sayıda başka isteğini de karşılamak ister. Dolayısıyla iktisadi istekler sınır- sızdırlar.

İktisadi istekler mallar ve hizmetler kullanılarak karşılanabildiğinden dolayı şimdi de mallar ve hizmetler kavramlarını inceleyelim.

MALLAR VE HİZMETLER

Maddi istekleri karşılamaya yarayan nesnelere mallar ve hizmetler denir. Aslında mallar ile hizmetler arasında da bir fark vardır. Malların stoklanması ve mülkiyetinin başka bir kişiye dev- redilmesi mümkünken, hizmetlerin ise stoklanması ve dolayısıyla mülkiyetinin başka bir kişi- ye devredilmesi mümkün değildir. Diğer bir ifadeyle malların üretildikten sonra stoklanabilme özelliğinden dolayı üretildiği tarihten farklı bir tarihte tüketilebilmesi mümkünken, hizmetlerin malların tersine üretildikleri anda tüketilmeleri gerekir.

Buzdolabı, televizyon ve araba mallara birer örnek iken, eğitim, sağlık ve ulaşım da hizmetlere birer örnektir. Ancak mallar ve hizmetler arasındaki bu farklılığa rağmen iktisatta mallar kavramı ile mallar ve hizmetler kavramı genelde eşanlamlı olarak kullanılır. Böylece tersi belirtilmediği sürece mallar kavramı mallar ve hizmetler kavramlarının ikisini de kapsamaktadır. Mallar serbest mallar–iktisadi mallar ve tüketim malları–üretim malları olmak üzere iki gruba ayrılırlar.

(12)

KAYMAKAMLIK MİKRO İKTİSAT

TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI TEORİSİ

Talebin fiyat esnekliğinin sonsuz olması durumunda ise fiyat tüketim eğrisi elde edilemez.

Çünkü fiyat tüketim eğrisi denge noktalarının birleştirilmesi ile elde edilen bir eğridir. Ancak esnekliğin sonsuz olması durumunda talep eğrisi yatay eksene paralel olduğundan, fiyattaki küçük bir artış durumunda satın alınmak istenen miktar sıfıra düşerken, fiyattaki küçük bir azalış durumunda ise satın alınmak istenen miktar sonsuz olmaktadır. Dolayısıyla fiyattaki artış ya da azalış durumunda yeni bir denge noktası oluşmadığından fiyat tüketim eğrisi de elde edilemez.

TÜKETİCİNİN GELİRİNDEKİ DEĞİŞMELER (GELİR TÜKETİM EĞRİSİNİN ELDE EDİLMESİ)

X ve Y mallarının fiyatları ve tüketicinin tercihleri sabitken gelir arttığında bütçe doğrusu sağa doğru paralel bir şekilde kayarken, gelir azaldığında ise bu defa sola doğru paralel bir şekilde kayar. M1 kadar gelire sahip olan tüketici, gelirinin tamamını harcayarak Y malından 0–Y1 ve X malından ise 0–X1 kadar tüketerek I1 farksızlık eğrisi üzerindeki D1 noktasında dengededir.

Tüketici gelirinin M2 düzeyine yükselmesi durumda, Y malından 0–Y2 ve X malından 0–X2 kadar tüketerek I2 farksızlık eğrisi üzerindeki D2 noktasında dengeye ulaşır. Tüketici gelirinin M0 düze- yine düşmesi durumunda ise Y malından 0–Y0 ve X malından 0–X0 kadar tüketerek I0 farksızlık eğrisi üzerindeki D0 noktasında dengeye gelir.

Y M2/Py

M1/Py M0/Py

M0/Px M1/Px M2/Px X0 X1X2

I2 I1 I0

X Y2

Y1

Y0

D1 D2

GTE

D0

Görüldüğü gibi tüketicinin geliri değiştikçe her yeni gelir düzeyinde, yeni bir denge noktası oluşmaktadır. Tüketicinin gelirindeki değişmeye bağlı olarak oluşan bu denge noktalarının bir- leştirilmesi ile elde edilen eğriye gelir–tüketim eğrisi denir. Gelir–tüketim eğrisi elde edilirken gelir ile tüketim arasındaki ilişki incelendiğinden, dikey ve yatay eksende yer alan mallar üstün ya da düşük maldır. Dolayısıyla eksenlerde yer alan malların üstün ya da düşük mal olmaları gelir tüketim eğrisinin şeklini belirlemektedir.

Pozitif eğimli bir gelir tüketim eğrisi üzerinde yukarıya doğru gidildikçe ü Her iki mala yönelik reel gelir artar.

ü Tüketicinin nominal geliri artar.

ü Tüketicinin faydası artar.

ü Bütçe doğrusunun eğimi değişmez.

ü Farksızlık eğrisinin eğimi değişmez.

ü Farksızlık eğrisinin eğiminin mutlak değerine eşit olan MRSX,Y değişmez.

(13)

194

KAYMAKAMLIK MAKRO İKTİSAT

TEMEL KAVRAMLAR I

1. BÖLÜM TEMEL KAVRAMLAR I MAKRO İKTİSADİ MODELLER

Makro iktisadi modellerde ekonominin; hanehalkı sektörü, işalemi sektörü, hükümet sektörü ve dış ticaret sektörü olmak üzere dört sektörden; mal piyasası, para piyasası, tahvil piyasası ve emek piyasası olmak üzere dört piyasadan oluştuğu ve tüketim, yatırım ve tasarruf olmak üzere de üç temel kavram üzerine inşa edildiği kabul edilir.

Ekonomideki Sektörler Ekonomideki Piyasalar Kullanılan Temel Kavramlar Hanehalkı Sektörü

İşalemi Sektörü Hükümet Sektörü Dış Ticaret Sektörü

Mal Piyasası Para Piyasası Tahvil Piyasası Emek Piyasası

Tüketim Yatırım Tasarruf

Hanehalkı Sektörü

Hanehalkı sektörü ekonomideki tüm aile- leri kapsar ve aile üyelerine tüketici denir.

Tüm tüketicilerin amacı faydasını maksimi- ze etmektir. Hanehalkı sektörü tüketim ve tasarruf olmak üzere iki ekonomik faaliyet- te bulunurken, emek piyasasında arz eden ancak mal, para ve tahvil piyasalarında ise talep eden konumdadır.

İşalemi Sektörü

İşalemi sektörü ekonomideki tüm firmalar- dan oluşur ve tüm firmaların amacı kârını maksimize etmektir. İşalemi sektörü yatırım ve tasarruf olmak üzere iki ekonomik faali- yette bulunur. İşalemi sektörünün tasarruf- larına dağıtılmayan kurum kârları denir.

İşalemi sektörü mal ve emek piyasasında talep eden, mal ve tahvil piyasasında ise arz eden konumdadır.

İktisatta hanehalkı ve işalemi sektörleri bir- likte özel sektör olarak adlandırılır.

Hükümet Sektörü

Hükümet sektörü bir ekonomideki tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kapsar. Hükü- met sektörü mal ve emek piyasasında ta- lep eden, para ve tahvil piyasasında ise arz eden konumdadır.

Dış Ticaret Sektörü

Bir ekonominin diğer ülkelerle yani dış alemle olan tüm iktisadi ilişkilerinin toplu- laştırıldığı sektöre dış ticaret sektörü de- nir. Dış ticaret sektörü, bir ekonominin dış âleme mal satması anlamına gelen ihracat ile mal satın alması anlamına gelen ithalat ve ekonomiler arasındaki mali sermaye ha- reketlerini kapsar. Dış ticaret sektörü hem mal ve tahvil piyasasında talep eden hem de yine mal ve tahvil piyasasında arz eden konumdadır.

Sektörleri ve sektörlerin piyasalarla olan ilişkisini kısaca inceledikten sonra şimdi de üç temel kavram olan tüketim, yatırım ve tasarruf kavramları üzerinde durulacaktır. Bu kavramlar analiz edilirken ulusal tüketim, ulusal yatırım ve ulusal tasarruf olmak üzere üç başlık altında incele- nirler.

(14)

KAYMAKAMLIK MAKRO İKTİSAT

TEMEL KAVRAMLAR I

(15)

231 231

MAKRO İKTİSAT

www.akadroegitim.com / www.akadrouzaktanegitim.com / www.akadroyayinlari.com

TEMEL KAVRAMLAR I

DİKKAT TÜFE temel yıla göre, yıllık enflasyon oranı Aralık ayına ait TÜFE değerinin bir önceki yılın aynı ayına ait TÜFE değerine göre yüzde değişimi ile hesaplanır.

DİKKAT ü Sepetin fiyatının azalarak da olsa artmasına yani enflasyon oranının düşme- sine dezenflasyon denir.

ü Sepetin fiyatının düşmesine yani enflasyon oranının negatif çıkmasına def- lasyon denir.

Yıllık enflasyonun tek haneli olduğu duruma sürünen (ılımlı), çift haneli olduğu duruma dört nala (yüksek), üç haneli sayılara ulaşıp kontrol edilemez duruma gelmesine hiper enflasyon denir.

ZİNCİRLEME LASPEYRES

TÜFE sepetinin uzun yılları kapsayan anlamlı bir zaman serisi oluşturabilmesi için, tüketim ka- lıbındaki değişimleri yansıtması gerekir. Bunun için belirli aralıklar ile sepet güncellenmelidir.

Ayrıca TÜFE sepetinin ortalama bir hanenin satınalma gücündeki değişimi ölçebilmesi için mevsimsellik içeren fiyat hareketlerinden arındırılması gerekir. Bunun için yıl içerisinde harcama tutarı mevsimsellik gösteren harcama gruplarının ağırlıkları yıl içerisinde değiştirilmelidir. TÜFE sepetinin, her aralık ayında güncellenerek ve mevsimsellik gösteren harcama gruplarının ağır- lıklarının değiştirilerek hesaplanmasına zincirleme Laspeyres denir. Örneğin cep telefonunun olmadığı dönemlerde ankesörlü telefonlar kullanıldığından jeton ve telefon kartları ortalama bir tüketicinin harcamaları arasında önemli bir yer tutmaktaydı. Günümüzde jeton ve telefon kartla- rının yerini cep telefonu ve cep telefonu görüşme ücreti aldı. Benzer şekilde internet kullanımı için ödenen ücretler de ortalama bir tüketicinin harcamaları arasında önemli bir yer tutmaktadır.

Bu nedenle TÜFE sepetinden jeton ve telefon kartlarının çıkarılarak yerine cep telefonu, cep telefonu görüşme ücreti ve internet ücretinin eklenmesi gerekir. Ayrıca ortalama bir tüketici- nin yaz aylarında bol olduğu için meyve ve sebze harcamaları artarken, kış aylarında ise yakıt harcamaları artmaktadır. Dolayısıyla yaz aylarında meyve ve sebzenin ağırlığının yükseltilmesi gerekirken, kış aylarında yakıt harcamalarının ağırlığı yükseltilmelidir.

TÜFE Sepetini Etkileyen Faktörler

ü TÜFE sepetinde yer alan mal ve hizmetlerin fiyatları, piyasa fiyatları olduğundan içerisin- de KDV ve ÖTV vb. dolaylı vergiler de bulunmaktadır. Dolayısıyla dolaylı vergi oranlarında meydana gelen değişimler TÜFE sepetini etkilemektedir.

ü Piyasa fiyatlarında meydana gelen dönemsel indirimler ve kampanyalar TÜFE sepetini etkilemektedir.

ü TÜFE sepetinin içerisinde yer alan enerji ürünleri, alkollü içecekler ve tütün ürünleri ve bazı gıda ve teknolojik ürünler ithal mallardır. Dolayısıyla kur ve gümrük tarifelerindeki değişiklikler TÜFE sepetini etkilemektedir.

ü Enerji ürünlerinde dışa bağımlı olduğumuz için bu ürünlerin fiyatları, ekonominin genel dinamiklerinden ve yerel piyasa koşullarından bağımsız olarak belirlenmektedir. Bu ne- denle enerji üreticisi ülkelerdeki siyasi gerginlikler gibi beklenmedik arz şokları TÜFE se- petini etkilemektedir.

(16)

KAYMAKAMLIK TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK YAPISI

IMF KURULDU (1944) 1944lında kurulan IMF faaliyetlerine 1947’de başla.

TÜRYE ÜYE OLDU (1947) rkiye, IMF’nin faaliyetlere başlağı 1947 yılında IMF’ye üye oldu.

İLK BO (1958) rkiye, IMF’den ilk borcunu 1958 yılında aldı.

İLK STAND-BY (1961) İlk Stand-by’a imzaatan Cemal Gürsel, anlmadan 4 n sonra hükümet değişikliği nedeniyle revi İsmet İnönü’ye bıraktı.

9 STAND-BY (1962 - 1970) 1962-1970 yılları arasında IMF ile 9 Stand-by anlması yaldı. Bu dönemde 351 milyon dolar kredi kullanıldı. YENİDEN IMF’Z YILLAR (1985 - 1994) 1984 sonra önce Turgut Özal ardından da Demirel IMF ile anlma yapmadan yola devam etti

1983 - 1984

TÜRKİYE’NİN IMF SERÜVENİ lent Ulusu ve Turgut Özal iki ayrı Stand-by geekleştirdi.

İLK UZUN SÜRELİ STAND-BY (1980) 1980’de IMF ile uzun reli (36 ay) ilk anlaşmaya leyman Demirel imza attı. Birk ay sonra 12 Eyl darbesiyle iktidardan uzaklaşılsa da yerine atanan lent Ulusu anlaşmayı sürdürdü.

IMF’Z YILLAR (1971 - 1978) Nihat Erim, İlhan Öztrak, Naim Talu, Bülent Ecevit, Sadi Irmak ve Süleyman Demirel metleri, IMF ile anlma yapmadılar. 5 NİSAN KARARI & IMF (1994) 1994lında Türkiye ile IMF’nin yollabir defa daha kesişti. Yeni Stand-by kapsamında krizin etkilerini yumatmakinrlüğe “5 Nisan” kararlakonuldu.

2000 - 2001 KRİZLE & IMF 57. Hümet neminde IMF ile 42 milyar dolar tahsisli anlmalar imzalan (35 milyar dolar kullaldı). rkiye bu nemde tarihin en k ekonomik krizlerinden birini yadı.

AKP’Lİ YILLARDA IMF (2003 - 2018) 2002’de yalan anlmanın sona ermesinden sonra 2005lında yeni bir üçllık 19. Stand’by anlması imzalan. (10 milyar dolar) AK Parti, 2008’de ise IMF ile Stand-by anlması yapmama karaaldı. 2013 itibarıyla rkiye’nin IMF’ye borcu kalmadı.

(17)

514

KAYMAKAMLIK İNKILAP TARİHİ

XX. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ

Osmanlı Devleti’nin Dağılmaktan Kurtarma Amacı ile Ortaya Çıkan Fikir Akımları

Fikir

Akımı Savunucuları Amaç Akımın Etkili

Olduğu Dönem

Akımın Sona Erdiği Dönem Batıcılık

• Abdullah Cevdet

• Celal Nuri

• Batı’nın bilim, Teknik ve as- keri alanlardaki üstünlüğün- den yararlanılarak devletin kurtarılacağı düşüncesi

Lale Devri Ve Tanzimat Dönemi

Osmanlı-

cılık Genç Osmanlılar

• Dağılmayı önlemek için dil, din, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin Osmanlı sınırları içinde yaşayan tüm toplulukları hak ve ödevler bakımından eşit duruma getirme ve bir “Osmanlı toplumu” oluşturma fikri

Tanzimat Dönemi

Ⅰ. Meşrutiyet

Ⅰ. Balkan Savaşı’nda Arnavutluk’un bağımsızlığını ilan etmesiy- le etkisinin kalmadığı anlaşılmıştır

İslamcılık

• Mehmet Akif

• Sait Halim Paşa

• Batı emperyalizminin dünya devletleri arasında yayıl- ması karşısında ülkelerinin sömürülmesine karşı tepki gösteren Müslümanları halifelik kurumu altında bir- leştirip birlik ve beraberliği sağlama isteği

Ⅱ.Abdülha- mit (İstibdat) Dönemi

Ⅰ. Dünya Savaşı’nda Arapların, Osmanlıya karşı İngiliz- lerin yanında yer almasıyla önemini yitir- miştir.

Türkçülük (Turancı-

lık)

• Ziya Gökalp

• Mehmet EminYurdakul

• Ömer Seyfettin

• Yusuf Akçura

• İsmail Gaspıralı

• Mehmet Emin Resulzade

• Osmanlı Devleti’nin son yıllarında Osmanlıcılık ve İs- lamcılık akımlarına karşı Türk milliyetçiliğinin esas alınması düşüncesi

Ⅱ. Meşrutiyet Dönemi

Osmanlı Devleti’nin

Ⅰ. Dünya Savaşı’nı kaybetme- siyle önemini yitirmiştir.

Ademi- merkezi-

yetçilik

• Ahrar Fırkası kurucusu Prens Sabahattin

• Fedaral yönetim ve liberal ekonomi ile devletin sürekli- liğini sağlamak

Ⅱ. Meşrutiyet Dönemi

(18)

SÖZCÜKTE ANLAM

Edebiyat: Makale, hikaye, şiir, uyak, beyit…

Müzik: Beste, nota, solfej, melodi…

Tıp: Pansuman, akne, bakteri, narkoz…

Matematik: Türev, açı, basamak, dikdörtgen, logaritma…

Astronomi: Atmosfer, gök taşı, meteor…

NOT 1: Bir sözcüğün terim olması için mutlaka bir bilim, sanat ya da meslek alanıyla ilgili kullanılması gerekir.

R Artık bu olaya bir nokta koyalım. (terim değildir.)

R Anlamca tamamlanmış cümlelerin sonuna nokta konur. (terim)

NOT 2: Bir sözcük birçok dalda terim olabilir.

R Bitkiyi toprağa kökleri bağlar. (Biyoloji) R Dokuz, kök dışına üç olarak çıkar. (Matematik) R Derste ek kök konusunu işledik. (Türkçe)

5) YANSIMA SÖZCÜKLER

Doğada çıkan seslerden türetilmiş sözcüklere denir. Bu sesler insan, hayvan ya da cansız varlıklardan çıkabilir.

R gıcırdamak, fısıltı, melemek, uğultu, patırtı, çıtırtı R * Şırıl şırıl akan sular insana huzur veriyor

R Dışarıdaki gürültüden ders çalışamıyorum.

R Sineğin vızıltısından uyuyamadım.

R Yan odadan tıkırtılar geliyor

R Köpeğimiz konuklarınızı görünce havladı.

R Köyde sabahleyin koyunların meleyişleriyle uyandık..

R Kardeşimin horultusundan uyuyamadım.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kanatlı eti üretimi içerisinde en fazla üretim piliç etinde olması nedeniyle en çok ihracat miktarı da yine piliç etinde gerçekleĢmiĢtir.. Türkiye Dünyada

Türkiye’de kiĢi baĢına yumurta üretim ve tüketimine ait veriler Tablo3’de, tavuk yumurtası miktarları ve değiĢim oranları Tablo 4’te ve kiĢi baĢına yumurta

Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Türkiye’nin tarım politikasına uygun olarak çay ziraatını geliştirmek, serbest pazar koşullarında en çok faydayı temin etmek,

2013 yılında beklenen konut talebi ve yeni konut arzları çerçevesinde konut fiyatlarında artış yine enflasyona paralel olarak sınırlı kalacaktır. 2013

• Kalkınma ve yatırım bankası: Mevduat veya katılım fonu kabul etme dışında; kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren ve/veya özel kanunlarla kendilerine

• Kalkınma ve yatırım bankası: Mevduat veya katılım fonu kabul etme dışında; kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren ve/veya özel kanunlarla kendilerine

[r]

Bursa Tekstil Sektörünün Tarihi günümüzden 1500 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Eski çağların en değerli hammaddelerinden olan ipeğin Çin’den getirilerek, ilk defa