Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın isminden Köyişleri kelimesi çıkarıldı. “Ayıklandı” 03.06.2011 tarihinde 639 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın adı; Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı olarak değiştirildi. Bu değişiklikle Bakanlığın teşkilat ve görevleri yeniden belirlendi ama bu konulan isim doğru mu?
Değişiklik daha çok serbest piyasa yanlılarının isteğiydi. Serbest piyasa yanlıları; “köylüler, tarımda yapılmak istenen atılımı engelliyor. Türkiye’nin ilerlemesinde en büyük sorun; köylüler! çünkü köylüler tutucu, üretken değil.
Türkiye’nin sırtında kambur” söylemleriyle köylü aleyhtarlığını çoktan bu yana sürdürüyorlardı. Tarımsal üretimi köylüler yapmasın, şirketler yapsın istiyorlardı. İstedikleri bu değişiklikle gerçekleşiyor.
Oysa, tarımsal üretim köylerde köylüler yapar. Bütün dünyada böyle. O zaman Tarım Bakanlığı isminde “Köyişleri”
niye çıkarıldı?
Bilindiği gibi, serbest piyasa politikaları dünya genelinde yayıldı/yaygınlaştı. çokuluslu şirketler, tüm ülkelere destursuz girdi. Fakat tarım kesimine girmesine köylülük kültürü engel. çünkü, köylü yaşamsal ihtiyacını üretebilen tek kesim. Köylüleri ayrıcalıklı kılan da bu. Bu üzerinden atlanılacak bir durum değil, çünkü, dünyada yaklaşık 3 milyar köylü var. Biz önemsemezsek, atlasak da, küresel gıda ve tarım şirketleri atlamıyor.
Şirketler, üreten köylüyü tüketici yapmazlar ise köylü yaşamsal ihtiyaçlarını üretmeye devam eder. Şirketlerin müşterisi olmaz. Şirketler de, pazar alanlarını köylere kadar genişletemez. Yayamazlar. Köylüleri sömürü ağlarına katamazlar. Gerçeklerden biri bu. Diğeri ise, şu anda üretim yapan köylülerin yerine şirketlerin üretim yapma isteği.
çünkü gıda yeni bir egemenlik biçimi. Bu nedenlerden dolayı köylülük ortadan kaldırılmak isteniyor. Bakanlık isminden çıkarılıyor.
Ne var bunda diyenler çıkabilir. Birincisi, tarımsal üretimi köylüler yapmaz ise ekolojik zincirin en önemli halkası olan çiftçiler kırsaldan kopar, doğa bekçisiz kalır. Ekoloji korunamaz. İkincisi çiftçilerin yerine şirketler üretim
yaparlarsa mecburen mono ekim (tek ürün) üretimi yaparlar. Bu da kimyasal kullanılmadan gerçekleşemez. Kimyasala dayalı yapılan üretim sonucunda da doğa zarar görür. Bu yöntemle elde edilen ürünlerin besin değeri düşük olur. İlaç ve gübre kalıntıları nedeniyle gıdalar sağlık değil, risk saçar.
Türkiye’de Kemal Derviş’le oluşturulan serbest piyasa tanrılarına (günde beş yerine yirmi beş sefer) secde etme kültürü, köylüleri sevmez ve istemez, diyelim ve bu konuyu burada kapatalım.
Gelelim bakanlığın yeni ismi olan “Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı” ismi doğru mu, sorusuna.
Hayvan yetiştiriciliğiyle, bitkisel üretimin bira arada yapıldığı işin adı tarımdır. Bakanlığın isminde tarım zaten var. O halde hayvancılık niye diyenlere cevabım şudur: Hayvancılıkla bitkisel üretim birlikte yapılırsa çıktıları birbirine kullanılır. çiftçi tedarikçi şirketlere muhtaç olmaz. Ayrılırsa tedarikçi şirkete muhtaç kalır. Köylüler buna, “ottan süt, sütten ot elde etmek” veya “sap saman hayvana, gübre tarlaya” der.
Evet, tarımın tanımına göre Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanl ığı ismi hatalı. çünkü tüm dünyada tarım terminolojisi ve tarım bilimi hayvancılık faaliyetini, tarım kavramının içerisinde ele almaktadır.
Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, öğrencilerimize, “Tarım ve Hayvancılık terimlerini bir arada farklı kavramlarmış gibi belirtirseniz, bu dersin/ mesleğin vermek istediği mesajı alamamışsınız demektir. Ve böyle olduğunda bu dersten geçseniz bile, başarılı kabul edilemezsiniz. çünkü bu konu mesleğin temel bilinenidir, bunu bilmemek ise sadece ayıp değil, büyük bir hatadır…” deriz, diyor.
Tarım Bakanlığının isminin değiştirilmesi talebi AB’den mi geldi? Onu bilemem. Bilebildiğim şudur ki; Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin hiçbirinin Bakanlık isminde “Hayvancılık” kelimesi yok!
*Yeni yılın çiftçiler için bereketli, halklar için barış dolu bir yıl olmasını diliyorum.
Kynak : Özgürgündem – 4 Ocak 2013