• Sonuç bulunamadı

DARÇIN, Emine Selcen-AKGÜL, Pınar-AVCI, Dilek Erduran-BADEM, Özlem-FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ KÜRESEL ÇEVRE PROBLEMLERİ HAKKINDA BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "DARÇIN, Emine Selcen-AKGÜL, Pınar-AVCI, Dilek Erduran-BADEM, Özlem-FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ KÜRESEL ÇEVRE PROBLEMLERİ HAKKINDA BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ KÜRESEL ÇEVRE PROBLEMLERİ HAKKINDA

BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

DARÇIN, Emine Selcen-AKGÜL, Pınar-AVCI, Dilek Erduran-BADEM, Özlem TÜRKİYE/ТУРЦИЯ ÖZET

Teknolojik gelişmelere paralel olarak; doğal kaynakların tükenmesi, hava ve su kirliliği, küresel ısınma, ozon tabakasının incelmesi, asit yağmurları ve radyoaktif kirlilik gibi çevre problemleri de giderek artmaktadır. Çevreye karşı duyarlılığı arttırmayı sağlamanın en önemli basamağı ise eğitimdir. Çevre eğitiminin temel amacı, çevre ve problemleri hakkında bireyleri doğru ve tutarlı bilgilerle donatmak, temel kavramlar ve ekosistem ile ilişkilerini kavramalarını sağlamaktır. Bu araştırmada, sera etkisi, ozon tabakasının incelmesi, asit yağmurları, radyoaktif maddeler ve biyolojik çeşitliliğin yok olması gibi küresel çevre problemleri hakkında fen ve teknoloji öğretmen adaylarının bilgi düzeylerinin ve kavram yanılgılarının tespit edilmesi amaçlanmıştır.

Araştırmada veri toplama aracı olarak, 20 ifadeden oluşan 3’lü derecelendirme ölçeği kullanılmıştır. Bu ölçeğin Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı 0,70 bulunmuştur. Ölçek, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü’nde öğrenim gören 385 Fen ve Teknoloji Anabilim Dalı öğrencisine uygulanmıştır. Veriler öğrencilere ait demografik faktörlere göre değerlendirilmiştir. Elde edilen verilere göre etkili bir çevre eğitimi için bazı önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Çevre eğitimi, kavram yanılgısı, küresel çevre problemleri.

ABSTRACT

A Study of Misconception and Knowledge Level of Pre-Service Science Teachers About Global Environment Problems

Environmental problems such as consumptions of natural resources, air pollution, water pollution, global warming, ozon layer, acid rains and radioactive pollution gradually increase with technological developments in paralel. The most important step is education for providing to develop environmental sensitivity. Basic aim of environmental education is to provide people to equip right and coherent knowledge and compass relationship between basic environmental conceptions and ecosystem. The aim of this research was to find out misconceptions and knowledge level of pre-service science teachers about global environmental problems such as global warming,

(2)

ozon layer, acid rains, biodiversity and radioactive pollution. Three scale type questionnaire with 20 statements was used as data collection tool. The reliability coefficient of measurement result was calculated as α=0.70. Questionnaire was answered by 385 pre-service science teachers at Gazi University. Finally, data was analysed by frequency/percentage of each statement with some demographical factors. Some suggestions were gave for effective environmental education.

Key Words: Environmental education, global environmental problems, misconception.

1. Problem Durumu

Teknolojik gelişmelere paralel olarak; doğal kaynakların tükenmesi, hava ve su kirliliği, küresel ısınma, ozon tabakasının incelmesi, asit yağmurları ve radyoaktif kirlilik gibi çevre problemleri de giderek artmaktadır. Bu nedenle teknolojik gelişmeler ilerlerken insanların öncelikle doğayı, doğal çevreyi ve ekolojik dengeyi korumayı düşünmesi gerekmektedir (Darçın et. al., 2006).

Çevreye karşı duyarlılığı arttırmayı sağlamanın en önemli basamağı ise eğitimdir.

Çevre eğitiminin temel amacı, çevre ve problemleri hakkında bireyleri doğru ve tutarlı bilgilerle donatmak, temel kavramlar ve ekosistem ile ilişkilerini kavramalarını sağlamaktır (Andersson & Wallin, 2000). Çevre eğitimi ile bireylere etkili, bilişsel, metabilişsel ve davranışsal seviyelerde çevreye karşı doğru tutumu kazandıracak hedeflere ulaşmak mümkündür (Senera, 1998).

Öğrenciler küresel ısınma, ozon tabakasının incelmesi, asit yağmurları ve radyoaktif kirlilik gibi çevresel problemleri birbirlerine karıştırmaktadırlar (Boyes, Chambers&Stanisstreet, 1995). Bu karışıklığın sebebi ise, aileler, öğretmenler, arkadaşlar, yazılı ve görsel basın yolu ile edinilen hatalı bilgilerdir (Pekel & Özay, 2005). Çevresel konulara ait kavram yanılgılarının giderilmesi için, bilimsel anlayışa odaklı ve daha geniş düzeyde eğitim araştırmaların yapılması gerekir. Bu araştırmalar öğrencilerin kendi bilgilerini nasıl daha iyi yapılandıracakları konusunda yardımcı olur (Cordero, 2001). Bununla birlikte, öğretmenler de öğrencilerinin düşüncelerini ve potansiyellerini geliştirmek için rehberlik edebilirler (Mahakki, Khalick&Boujaoude, 2003).

Çevre ve çevresel problemlere karşı duyarlı bireylerin yetiştirilmesinde öğretmenlerin rolü çok büyüktür. Bu yüzden, öğretmen adaylarına verilecek etkili ve uygulamaya yönelik çevre eğitimi büyük önem taşımaktadır. Öğretmen adaylarını çevre eğitimi konusunda yetiştirirken sadece bilgi yüklemek yerine bu öğrenilenleri davranışlarıyla sergilemeleri sağlanmalıdır. Gerekli donanıma sahip olarak yetiştirilen öğretmen adaylarının verdikleri nitelikli çevre eğitimi ile bilinçli bireyler yetiştirmeleri mümkün olacaktır. Böylece, gelecek nesillerin daha sağlıklı ve güvenilir bir ortamda yaşamalarını sağlanacaktır.

(3)

Bu araştırmada, sera etkisi, ozon tabakasının incelmesi, asit yağmurları, radyoaktif maddeler ve biyolojik çeşitliliğin yok olması gibi küresel çevre problemleri hakkında fen ve teknoloji öğretmen adaylarının bilgi düzeylerinin ve kavram yanılgılarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Veriler, öğrencilere ait cinsiyet, sınıf düzeyi, baba ve annenin öğrenim durumu, kardeş sayısı, ailelerinin aylık geliri, yaş, nüfusa bağlı oldukları bölgeler gibi demografik faktörlere göre değerlendirilmiştir.

2. Araştırmanın Yöntemi 2.1. Örneklem

Araştırma, 2006-2007 eğitim-öğretim yılında Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Fen ve Teknoloji Anabilim Dalı’nda uygulanmıştır. Araştırmanın örneklemini Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü’nde öğrenim gören 385 Fen ve Teknoloji Anabilim Dalı öğrencisi oluşturmaktadır.

2.2. Veri Toplama Aracı

Araştırmada veri toplama aracı olarak, 20 ifadeden oluşan 3’lü derecelendirme ölçeği kullanılmıştır. Ölçeğin bir kısmı çeşitli araştırmalardan yararlanarak hazırlanmış olup çeşitli araştırmacıların hazırladığı (Boyes ve Stanisstreet, 1992; Dove, 1996; Khalid, 1999; Darçın ve başk., 2006) diğer kısmı araştırıcılar tarafından hazırlanmıştır. Öğrencilerin ölçekte yer alan ifadelere verecekleri cevaplar “Doğru.”, “Yanlış” ve “Bilmiyorum.” şeklinde düzenlenmiştir. Daha sonra bu ölçeklerden alınan ifadeler örneklemle aynı özellikleri taşıyan 60 kişilik bir gruba uygulanmıştır İfadelerin kapsam geçerliliği için uzman görüşlerine başvurulmuştur. Ölçme sonuçlarının Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı α=.70 olarak hesaplanmıştır. Bu ölçekten alınacak en yüksek puan 20’dir.

2.3. Verilerin Toplanması

Veriler, 2006-2007 eğitim-öğretim yılında toplanmıştır. Ölçeği cevaplama- ları için öğrencilere toplam 20 dakika süre verilmiştir. Bu süre içinde ölçeği tamamlayamayan öğrencilere ek süre verilmemiştir.

2.4. Verilerin Analizi

Öğrencilerin ifadelerle ilgili vermiş oldukları cevaplara ait frekans (f) ve yüzde (%) değerleri bulunmuştur. Elde edilen bulgular ışığında öğrencilerin küresel çevre problemleri ile ilgili bilgi düzeyleri ve kavram yanılgıları tespit edilmeye çalışılmıştır. Öğrencilere ait demografik faktörlerin başarı toplam puanlarının üzerine etkisini sınamak için bağımsız gruplar için t-testi veya tek faktörlü ANOVA testi kullanılmıştır.

(4)

3. Bulgular ve Tartışma

Fen ve teknoloji öğretmen adaylarının ölçekte yer alan ifadelere vermiş oldukları cevaplar Tablo 1’de özetlenmiştir.

Tablo 1: Fen ve Teknoloji Öğretmen Adaylarının Ölçekte Yer Alan İfadelere Vermiş Oldukları Cevaplar

İFADELER

Doğru Yanlış Bilmiyorum

f % f % f %

1. Biyolojik çeşitlilik ne kadar fazla ise diğer çevre sorunları o kadar azdır.

193 50,1 116 30,1 76 19,7

2. Enerji kaynağı olarak kömürün kullanılması asit yağmurlarının artmasına sebep olur.

318 82,6 13 3,4 54 14,0

3. Küresel ısınma biyolojik çeşitliliğin yok olma sebeplerinden biri değildir.

37 9,6 328 85,2 20 5,2

4. Küresel ısınma artarsa ozon

tabakasındaki incelme de artar. 282 73,2 54 14,0 49 12,7

5. Yok olma tehlikesi altındaki türlerin korunması küresel ısınmayı azaltır.

111 28,8 159 41,3 115 29,9

6. Fabrika bacalarından ve egzozlardan çıkan gazlar asit yağmurlarının oluşmasına sebep olur.

353 91,7 4 1,0 28 7,3

7. Atmosferdeki kirlilik artarsa ozon tabakasındaki incelme artar.

355 92,2 11 2,9 19 4,9

8. Radyoaktif maddeler, ozon tabakasının incelmesine neden olur.

292 75,8 26 6,8 67 17,4

9. Ozon tabakasındaki incelme arttıkça, küresel ısınma da artacaktır.

335 87,0 21 5,5 29 7,5

10. Asit yağmurları, yeraltı sularının kirlenmesine neden olur.

295 76,6 16 4,2 74 19,2

11. Asit yağmurları biyolojik çeşitliliğe zarar vermez.

24 6,2 338 87,8 23 6,0

12. Küresel ısınma ekosistem üzerinde olumsuz etkilere sahip değildir.

23 6,0 347 90,1 15 3,9

13. Radyoaktif maddeler, asit

yağmurlarının oluşmasında büyük rol oynar.

203 52,7 43 11, 2 139 36,1

14. Ozon tabakasının incelmesi, karasal

ekosistemi olumsuz etkiler. 361 93,8 8 2,1 16 4,2

15. Asit yağmurları göllerdeki biyolojik çeşitliliği etkilemez.

8 2,1 344 89, 4 33 8,6

16. Yağmurlardaki asit miktarının artması küresel ısınmayı da arttırır.

169 43,9 46 11, 9 170 44,2

17. Nükleer güç istasyonlarının sebep olduğu radyoaktif kirlilik sera etkisini daha da arttırır.

226 58,7 37 9, 6 122 31,7

18. Radyoaktif kirlenme biyolojik çeşitliliğin yok olmasına neden olur.

359 93,2 8 2,1 18 4,7

19. Deodorant ve spreylerden çıkan gazlar radyoaktif kirliliğe sebep olmaz.

87 22,6 237 61,6 61 15,8

20. Biyolojik çeşitliliğin korunması ozon

tabakasındaki incelmeyi azaltır. 195 50,6 99 25,7 91 23,6

Tablo 1 incelendiğinde; fen ve teknoloji öğretmen adaylarının % 50,1’i hatalı olarak biyolojik çeşitliliğin diğer bütün çevre problemlerinin azalmasına

(5)

sebep olduğunu görüşünde olduğu, % 19,7’sinin bu konu hakkında hiçbir bilgisi olmadığı ve % 30,1’inin bu durumun doğru olmadığının farkında olduğu görülmüştür. Darçın ve başk. (2006) tarafından yapılan bir araştırmada, benzer şekilde biyoloji öğretmen adaylarının % 60,7’sinin “Biyolojik çeşitlilik ne kadar çoksa diğer küresel çevre problemleri kadar azdır.” (radyoaktif kirlilik, ozon tabakasının incelmesi, sahillerin kirlenmesi vb.) şeklinde hatalı bir fikre sahip oldukları görülmüştür. Ancak, biyolojik çeşitliliğin fazla olması, küresel ısınmayı azaltan bir faktördür (Boyes & Stanisstreet, 1992; Daniel, Stanisstreet

& Boyes, 2004).

“Enerji kaynağı olarak kömürün kullanılması asit yağmurlarının artmasına sebep olur.” ifadesine öğretmen adaylarının % 82,6’sı doğru, % 3,4’ü yanlış cevap vermiş olup, % 14’ü bu konu hakkında hiçbir bilgileri olmadığını belirtmişlerdir.

Küresel ısınmanın biyolojik çeşitliliğin yok olma sebeplerinden biri olmadığını düşünen öğretmen adaylarının oranı % 9,6, bu konu hakkında hiçbir bilgisi olmadığını ifade edenlerin oranı % 5,2’dir. Ancak küresel ısınmanın biyolojik çeşitliliği olumsuz etkilediğinin farkında olan öğretmen adaylarının oranı % 85,2’dir.

Yanlış bir şekilde küresel ısınma arttıkça, ozon tabakasındaki incelmesinin de artacağı görüşünde olan öğrencilerin oranı % 73,2 olup, bu konu hakkında bilgisi olmayanların oranı % 12,7’dir. Öğretmen adaylarının sadece % 14’ü küresel ısınmanın, ozon tabakası üzerinde etkisi olmadığını bildikleri belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının büyük çoğunluğunun kavram yanılgısı içerisinde olduğu söylenebilir. Yapılan bazı araştırmalarda da, benzer şekilde öğrencilerin büyük bir kısmının küresel ısınma ile ozon tabakasının incelmesi arasında hatalı bir bağlantı kurarak kavram yanılgısına düştükleri belirtilmiştir (Boyes & Stanisstreet, 1992; Rye, Rubba & Weisenmayer, 1997; Groves &

Pugh, 2002; Darçın ve başk., 2005).

“Yok olma tehlikesi altındaki türlerin korunması küresel ısınmayı azaltır.”

ifadesine öğretmen adaylarının sadece % 28’i doğru cevap vermiş olup, % 41,3’ü yanlış cevap vermişlerdir. % 29,9’u ise bu konu hakkında hiçbir bilgileri olmadığını beyan etmişlerdir.

Fen ve teknoloji öğretmen adaylarının büyük bir çoğunluğunun (% 91,7) fabrika bacalarından ve egzozlardan çıkan gazlar asit yağmurlarının oluşmasına sebep olacağını bildikleri görülmüş olup, % 1’inin bu ifadeye yanlış cevap verdikleri ve % 7,3’ünün bu konu hakkında bilgileri olmadığı belirlenmiştir.

Fen ve teknoloji öğretmen adaylarının % 92,2’si: “Atmosferdeki kirlilik artarsa ozon tabakasındaki incelme artar.” ifadesini doğru cevap vermiş olup,

% 2,9’u bu ifadenin yanlış olduğunu ifade etmişlerdir. Öte yandan öğretmen adaylarının % 4,9’u atmosferdeki kirlilik ile ozon tabakasının incelmesi hakkında herhangi bir bilgilerinin olmadığını belirtmişlerdir. Yapılan benzer bir

(6)

araştırmada, ilköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin sadece % 10,5’inin atmosferin kirlenmesinin ozon tabakasına zarar verebileceği doğru bilgisine sahip oldukları belirtilmiştir (Darçın ve başk., 2005).

“Radyoaktif maddeler, ozon tabakasının incelmesine neden olur.” ifadesine öğrencilerin % 75,8’inin yanlış, % 6,8’inin doğru cevap verdikleri görülmüştür.

Öğrencilerin % 17,4’ünün ise, bu sorunlar hakkında fikirleri olmadığı şeklinde yorum yapılabilir.

Öğrencilerin % 87’sinin ozon tabakasındaki incelme arttıkça, küresel ısınmanın da artacağı gibi bir kavram yanılgısı içerisinde olduğu söylenebilir.

Öğrencilerin sadece % 5,5’inin ozon tabakasının incelmesi ile küresel ısınmanın artması arasında bir ilişki olmadığının farkında oldukları, % 7,5’inin bu ifade hakkında hiçbir fikirleri olmadığı belirlenmiştir. Boyes ve arkadaşları (1999) tarafından Yunanistan’daki lise öğrencileri üzerine yapılan bir araştırmada ozon tabakasının küresel ısınma ile karıştırıldığı şeklinde bir kavram yanılgısına sahip oldukları belirtilmektedir.

Fen ve teknoloji öğretmen adaylarının %76,6’sının asit yağmurlarının yeraltı sularını kirlettiğinin farkında oldukları görülmüştür. Benzer şekilde öğretmen adaylarının % 87,8’inin asit yağmurlarının biyolojik çeşitliliğe zarar verdiğini bildikleri belirlenmiştir.

“Küresel ısınma ekosistem üzerinde olumsuz etkilere sahip değildir.”

ifadesine öğrencilerin % 90,1’i katılmayarak doğru cevap vermişlerdir. Benzer şekilde öğrencilerin % 93,8’i ozon tabakasının incelmesinin, karasal ekosistemi kötü etkilediğini bildikleri görülmüştür.

Öğrencilerin %11,2’sinin radyoaktif maddelerin, asit yağmurlarının oluşmasında etkisi olmadığının farkında oldukları, öte yandan büyük bir çoğunluğunun (% 88,8) bu iki problem arasında hatalı bir ilişki kurdukları veya bu konular hakkında hiçbir fikirleri olmadığı belirlenmiştir.

“Asit yağmurları göllerdeki biyolojik çeşitliliği etkilemez.” ifadesine öğrencilerin % 89,4’ü doğru cevap vermiş olup, % 10,7’si yanlış cevap vermiş ya da bilgileri olmadığını beyan etmişlerdir.

Öğretmen adaylarının % 43,9’unun yağmurlardaki asit miktarının artmasının küresel ısınmayı da arttıracağı şeklinde bir kavram yanılgısına sahip oldukları belirlenmiştir.

“Nükleer güç istasyonlarının sebep olduğu radyoaktif kirlilik sera etkisini daha da arttırır” bu ifadeyi kabul etmeyerek doğru bilgiye sahip olduklarını gösteren fen ve teknoloji öğretmen adaylarının oranı % 9,6 iken, fen ve teknoloji öğretmen adaylarının % 58,7’si doğru seçeneğini işaretleyerek hatalı bir fikre sahip olduklarını göstermişlerdir. İlköğretim öğrencilerinin sera etkisi hakkındaki kavram yanılgılarının belirlenmesi üzerine yapılan bir araştırmada, doğru bilgiye sahip olan öğrencilerin oranının sadece % 29,8 olduğunu belirtmişlerdir (Darçın et al., 2006).

(7)

Öğretmen adaylarının % 93,2’si radyoaktif kirliliğin, biyolojik çeşitliliğin yok olmasına sebep olacağının farkında olduğu görülmüştür.

Öğrencilerin % 61,6’sı deodorant ve spreylerden çıkan gazların radyoaktif kirlenmeye sebep olacağı şeklinde bir kavram yanılgısı içerisinde olduğu belirlenmiştir.

“Biyolojik çeşitliliğin korunması ozon tabakasındaki incelmeyi azaltır.”

Ifadesini, öğrencilerin % 50,6’sı hatalı olarak doğru kabul etmiş olup, 25,7’si bu iki durum arasında bir bağlantı olmadığını fark etmişlerdir.

Öğrencilerin ölçekten aldıkları toplam puanların sınıf düzeylerine göre farklılaşıp, farklılaşmadığını belirlemek üzere ilişkisiz örneklemler için tek faktörlü varyans analizi (ANOVA) yapılmış ve sonuçlar Tablo 2’de gösterilmiştir.

Tablo 2: Öğrencilerin ölçekten aldıkları puanların sınıf düzeylerine göre ANOVA sonuçları

Varyansın

Kaynağı Kareler Toplamı Sd Kareler

Ortalaması F P Anlamlı Fark Gruplararası 34,755 3 11,585 3,459 ,017 I-IV Gruplariçi 1276,035 381 3,349

Toplam 1310,790 384

* p < . 05

Tablo 2’ye göre öğrencilerin ölçekten aldıkları toplam puanlar ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık görülmüştür [F (3-381)= 3,459, p < .05].

Sınıflar arasında farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla yapılan Scheffe testinin sonuçlarına göre IV. sınıf öğrencilerinin ( Χ =10,01), I.

sınıf öğrencilerine ( Χ =9,08) göre daha başarılı olduğu belirlenmiştir.

Analiz sonuçlarına göre, öğrenc ilere ait cinsiyet, baba ve annenin öğrenim durumu, kardeş sayısı, ailelerinin aylık geliri, yaş, nüfusa bağlı oldukları bölgeler gibi demografik faktörler ile öğrencilerin başarı toplam puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p >. 05).

SONUÇ

Fen ve teknoloji öğretmen adaylarının ölçme aracına vermiş oldukları cevaplar genel olarak incelendiğinde, çevresel kavram ve konular hakkında yetersiz bilgilere sahip oldukları görülmüştür. Bununla birlikte fen ve teknoloji öğretmen adaylarının ozon tabakasının incelmesi, küresel ısınma, asit yağmurları, radyoaktif kirlilik arasında hatalı bir şekilde neden-sonuç ilişkileri kurdukları için, bu konular arasında kavram kargaşası yaşadıkları belirlenmiştir.

Öte yandan, bu çevresel problemlerin biyolojik çeşitlilik üzerinde olumsuz etkileri olduğunun farkında olduklarıgözlenmiştir.

(8)

Elde Edilen Bulgular Işığında Şu Önerilerde Bulunulabilir:

– Çevresel konulara ait kavram yanılgılarının giderilmesi, bilimsel anlayışa odaklı, doğru ve tutarlı bilgiler içeren, disiplinler arası çevre eğitiminin verilmesi ile sağlanır.

– Çevre; politika, ekonomi, sosyoloji gibi diğer alanlarla birlikte incelenip değerlendirilmesi gereken hassasiyette bir konudur.

– Fen ve teknoloji öğretmen adaylarına, öğretmen olduklarında ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde çevresel konular hakkında doğru ve tutarlı bilgilerle donatılmalı, çevre problemlerinin sosyal yansımalarını doğru değerlendirebilecek şekilde eğitilmeleri sağlanmalıdır.

– Fen ve teknoloji öğretmen adaylarına, öğretmen oldukları zaman, deneysel ve görsel yöntemlere dayalı yaklaşımlar kullanarak çevre konularını öğrencilerine etkili bir şekilde aktarabilecekleri bilgi ve beceriler kazandırılmalıdır.

– Yapılacak araştırmalarda, katılımcıların çevre ile ilgili ilk bilgileri ve tutumları tespit edilerek kavranılması zor olan terimlerin öğretilmesine ve doğru tutum sergilemelerine yönelik eğitim stratejileri geliştirilmelidir.

– Oldukça karmaşık ve geniş kapsamlı olan çevre eğitiminde, sadece zihinle yapılan etkinliklere değil, gerektiğinde görsel (bilgisayar, tepegöz, slayt vs.) ve deneysel materyaller kullanmaya yönelik aktivitelere de yer verilmelidir.

Böylece öğrencilerin çevre ile ilgili temel kavramları ezberleme yerine kalıcı olarak öğrenmeleri sağlanabilir.

– Eğitim sürecinde okulların yanı sıra; aileler, sivil toplum örgütleri ve basının da aynı hassasiyet ile öğrencileri desteklemeleri gerekir.

KAYNAKÇA

Andersson, B. and Wallin, A., (2000), “Students’ Understanding of Greenhouse Effect, The Societal Consequences of Reducing CO2 Emissions and The Problem of Ozon Layer Depletion”, Journal of Research in Science Teaching, 37(10), 1096-1111.

Boyes, E. and Stanisstreet M., (1992), “Students’ Perceptions of Global Warming”, International Environmental Studies, 42, 287-300.

Boyes, E-Chambers, W. and Stanisstreet, M., (1995), “Trainee Primary Teachers Ideas About Ozon Layer”, Environmental Education Research, Vol.

1, 133-145.

Boyes, E.-Stanisstreet, M. and Spiliotopoulou, V., (1999), “The Ideas of Greek High School Students About the Ozone Layer”, Science Education, 83, 724-737.

(9)

Cordero, E. C., (2001), “Misconceptions in Australian Students’

Understanding of Ozone Depletion”, Melbourne Studies in Education, 41, 85- 97.

Daniel, B.-Stanisstreet, M. and Boyes, E., (2004), “How Can We Best Reduce Global Warming? School Students’ Ideas and Misconceptions”, Inter.

J. Environ. Studies, Vol. 61, No. 2, 211-222.

Darçın, E. S.-Orhan, A. T.-Bozkurt, O. ve Yaman, S., (2005), “Sekizinci Sınıf Öğrencilerinin Ozon Tabakası Hakkındaki Algılama Düzeylerinin İncelenmesi”, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı: 10, 106- 116.

Darçın, E. S.-Atıcı, T.-Sarıkaya, S. & Katırcıoğlu, H., (2006a), “Biyoloji Öğretmen Adaylarının Biyolojik Çeşitliliği Algılama Düzeylerinin Tespit Edilmesi”, VII. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi, Ankara (Baskıda).

Darçın, E. S.-Hamalosmanoğlu, M.-Bozkurt, O.&Samancı, N. K., (2006b),

“İlköğretim Öğrencilerinin Küresel Isınma ve Ozon Tabakası Hakkındaki Bilgi Düzeylerinin İncelenmesi”, G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt: 26, Sayı:

2, 251-262.

Darçın, E. S.-Bozkurt, O.-Hamalosmanoğlu, M. and Köse, S., (2006),

“Misconceptions about Greenhouse Effect”, Internatinal Journal of Environmental and Science Education, Vol. 1, No: 2, 104-115, Erişim adresi: www.ijese.com.

Dove, J., (1996), “Student Teacher Understanding of the Greenhouse Effect, Ozone Layer Depletion and Acid Rain”, Environmental Education Research, Vol. 2, 89-100.

Groves, F. H. and Pugh, A. F., (2002), “Cognitive Illusions as Hindrances to Learning Complex Environmental Issues”, Journal of Science Education and Technology, Vol. 11, No. 4, 381-390.

Khalid, T., (1999), “Pre-Service Teachers Alternative Conceptions Regarding Three Ecological Issues”, Paper Presented at The Annual Meeting of The National Association for Research in Science Teaching, Boston, Massachusetts.

Mahakki, M. H.-Abd-El-Khalick, F. and Boujaoude, S., (2003), “Lebanese Secondary School Students’ Environmental Knowledge and Attitudes”, Environmental Education Research, Vol. 9, No. 1, 21-33.

Rye, J.-Ruba-P. and Wiesenmayer, R., (1997), “An Investigation of Middle School Students’ Alternative Conceptions of Global Warming”, Intenational Journal of Science Education, Vol. 19, No. 5, 527-551.

(10)

Pekel, F. and Özay, E., (2005), “Turkish High School Students’ Perceptions of Ozone Layer Depletion”, Applied Environmental Education and Communication, Vol 4, No: 2, 115-123.

Senera, M., (1998), “Environmental Education: Promise and Performance”, Canadian Journal of Environmental Education, Vol. 3, No. 3, 9-26.

Referanslar

Benzer Belgeler

Mantarlar, mantar benzeri protistler ve bakteriler gibi denizel organizmalar da içerdikleri, mikosporin benzeri aminoasitler, karotenoidler, yağ asitleri ve kitosan

Üçüncü bölümde ise; kurumsal kaynak planlaması sistemlerinin bir alt modülü olan insan kaynakları bilgi sistemleri fonksiyonlarının (planlama, personel bulma ve

Sembolik tüketim, ürünlerin taşıdıkları sembolik özelliklere göre değerlendirilerek satın alınması ve tüketilmesine denir (Azizağaoğlu ve Altunışık,

4.3.Veli Görüşmelerinden Elde Edilen Nitel Bulgu ve Yorumlar ... TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER ... Sınıf Görsel Sanatlar Dersinde Sanal Müze Uygulamasına İlişkin

Özel sektörün uzun vadeli dış kredileri Eylül 2014 itibarıyla 164 milyar dolara yaklaşırken, toplamı 402 milyar doları bulmuş olan dış kredi stokunun yüzde

Örneğin, DSM-IV kişilik bozukluklarının seyrini ve kararlılığını inceleyen çok merkezli bir çalışma olan Geniş Kapsamlı Longitudinal Kişilik

Uzmanlar, gezegenimiz konusunda bilgimiz artt›kça tahminlerin güvenilirlik derecesinin de yükseldi¤ini kaydetmekle birlikte, hala kesin bir tahmini engelleyen pek çok bilinmeyen ya

Ergin ve ark.’nın 2012 yılında Aydın’da tıp fakültesi altıncı sınıf öğrencilerinde yaptığı çalışmada, hepatit A %72,7 oranında seronegatif olarak