• Sonuç bulunamadı

Glukoz Metabolizmas

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Glukoz Metabolizmas"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Glukoz Metabolizmas› Bozukluklar› Sonucunda Oluflan Distal Nöropatinin ‹ntraepidermal Sinir

Lifi Analizi Yöntemiyle Erken Tan›s›

Early Diagnosis of Distal Peripheral Polyneuropathy Due to Glucose Metabolism Disorders via

Intraepidermal Nerve Fiber Analysis

ÖZET

Amaç: Dünya genelinde çok yayg›n bir hastal›k olan diabetes mellitus (DM)’un en s›k komplikasyonu polinöropatidir. Bu komplikasy- onun erken dönemde tan›nmas› tedavi plan›n›n belirlenmesi aç›s›ndan çok önemlidir. Diyabetik nöropatinin erken teflhisinde son y›llar- da intraepidermal sinir lifi (‹ESL) analizi yöntemi kullan›lmaya bafllanm›fl ve hem geleneksel fasiküler sinir biyopsisine, hem de di¤er tan› yöntemlerine üstünlü¤ü gösterilmifltir. Bu çal›flmada, ‹ESL analizi kullan›larak erken dönem glukoz metabolizmas› bozukluklar›n›n periferik sinirler üzerindeki etkilerinin incelenmesi amaçlanm›flt›r.

Hastalar ve Yöntem: Prospektif olarak planlanan bu çal›flmada polinöropatiye ait flikayetleri olmayan, nörolojik muayeneleri normal olan ve bozulmufl glukoz tolerans› [impaired glucose tolerance (IGT)] tespit edilen 12 hasta ile 10 erken dönem DM hastas›nda deri biyopsisinde ‹ESL analizi ile asemptomatik dönemde lif kayb› araflt›r›larak sa¤l›kl› kontrollerle karfl›laflt›r›ld›.

Bulgular: DM hastalar›ndan oluflan grubun yafl ortalamas› 53.4 ± 10.9, IGT hastalar›ndan oluflan grubun yafl ortalamas› 50.8 ± 10.6 olarak saptand›. Hem IGT, hem de DM grubunda bulunan hastalar›n parestezi yak›nmalar› yoktu ve nörolojik muayeneleri normaldi.

DM hastalar›ndan oluflan grupta ortalama lif yo¤unlu¤u 6.4 ± 2.7 mm-1, IGT hastalar›ndan oluflan grupta 7.5 ± 3.2 mm-1, kontrol grubunda ise 13.7 ± 2.7 mm-1olarak saptand›. Kruskal-Wallis testi ile yap›lan istatistiksel analizde her üç grup aras›nda anlaml› farkl›l›k oldu¤u görüldü (p< 0.0001). Gruplar›n ikiflerli karfl›laflt›rmalar› sonucunda anlaml› farkl›l›¤› yaratan›n ayr› ayr› hasta gruplar› ile kontrol grubu oldu¤u saptand›. Ancak DM ile IGT grubu aras›nda lif yo¤unlu¤u aç›s›ndan anlaml› farkl›l›k saptanmad› (p= 0.5, Mann-Whitney U testi).

Yorum: Çal›flmam›zda erken dönem asemptomatik DM hastalar› yan›nda IGT hastalar›nda da ‹ESL say›s›n›n azald›¤› saptanm›flt›r. Bu sonuç glukoz metabolizma bozuklu¤u olan hastalarda prediyabetik dönemde bile lif kayb›n›n bafllad›¤›n› göstermektedir. Bu bilgi glukoz metabolizma bozukluklar›n›n erken teflhis ve kontrolünün nöropatik komplikasyonlar›n önlenmesi aç›s›ndan önemli oldu¤unu ortaya koymaktad›r.

Anahtar Kelimeler: Diabetes mellitus, glukoz intolerans›, polinöropati, sinir lifleri, deri, biyopsi.

O¤uzhan Kurflun1, Hülya Karatafl2, Kay›han Uluç3, Sevim Erdem Özdamar4, Tomris Erbafl5, Ersin Tan4

1 SB Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 1. Nöroloji Kliniği, Ankara, Türkiye

2Hacettepe Üniversitesi, Nörolojik Bilimler ve Psikiyatri Enstitüsü, Ankara, Türkiye

3Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye

4Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye

5Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Endokrinoloji ve Metabolizma Ünitesi, Ankara, Türkiye

Turk Norol Derg 2009; 15: 24-30

gelifl tarihi/received date 08/01/2009 • kabul edilifl tarihi/accepted date 30/01/2009

(2)

G‹R‹fi

Diabetes mellitus (DM) dünya genelinde yayg›n olan, maliyeti yüksek ve ciddi komplikasyonlara yol açabilen bir hastal›kt›r. Tüm dünyada insidans›, özellikle çocuklarda ol- mak üzere, art›fl göstermektedir. Dünya Sa¤l›k Örgütü (DSÖ) taraf›ndan 2010 y›l›na kadar tüm dünya genelinde 220 milyon insan›n diyabetten etkilenece¤i tahmin edil- mektedir (1). Diyabete ba¤l› geliflen periferik polinöropati hastalar›n yaflam sürelerini azaltan diyabet komplikasyon- lar› aras›nda, makrovasküler hastal›klar ve nefropatiden sonra 3. s›ray› almaktad›r (1,2). Diyabetik hastalar›n

%50’sinde polinöropati geliflti¤i ve hastaneye yat›fl›n önde gelen nedenlerinden biri oldu¤u bildirilmifltir (1,2). Diyabe- tik polinöropati geç fark edildi¤inde geriye dönüflsüz bir komplikasyon olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r.

Son y›llarda diyabetin bafllang›ç bulgusu olarak nöro- pati ve hafif glukoz metabolizma bozuklu¤unda görülen nöropati konular›yla ilgili yap›lan çal›flmalar›n say›s› art- maktad›r (2,3). Bu çal›flmalar küçük çapl› duyusal lifler

üzerinde yo¤unlaflm›flt›r. Son yay›nlarda nöropatinin di- yabetin erken evreleriyle veya bozulmufl glukoz toleran- s› ile ilgili oldu¤u bildirilmektedir (2,3). Yani, nöropati di- yabetin veya glukoz intolerans›n›n ilk bulgusu olarak or- taya ç›kabilir. Ayr›ca, glukoz tolerans› bozuklu¤u ile ilifl- kili nöropatisi olan hastalar, nöropatinin daha hafif ve geriye dönebilir seviyede olmas› nedeniyle, rejenerasyon çal›flmalar› için çekici bir hedef popülasyonu oluflturmak- tad›r.

Polinöropati tan›s›nda vazgeçilmez olan sinir iletim ça- l›flmalar› seçici olarak büyük çapl› miyelinli lifleri incelemek- tedir. Küçük çapl› miyelinli lifler ve miyelinsiz lifler, de¤er- lendirmek için kullan›lan metodlar›n s›n›rl›l›¤› nedeniyle çok fazla çal›fl›lmam›flt›r. Bu lifler standart olarak miyelinli lifleri de¤erlendiren iletim çal›flmalar› ile de¤erlendirilme- mektedir. Sural sinir biyopsisinde miyelinsiz liflerin de¤er- lendirilmesi için elektron mikroskopi tekni¤i gerekmekte- dir. Ayr›ca, sinir biyopsisinde küçük bir pencere içindeki lif- ler sadece o an› yans›tmaktad›r; süreç hakk›nda bilgi ver- ABSTRACT

Early Diagnosis of Distal Peripheral Polyneuropathy Due to Glucose Metabolism Disorders Via Intraepidermal Nerve Fiber Analysis

O¤uzhan Kurflun1, Hülya Karatafl2, Kay›han Uluç3, Sevim Erdem Özdamar4, Tomris Erbafl5, Ersin Tan4

1 Department of Neurology, Ankara Numune Education and Research Hospital, Ankara, Turkey

2 Institute of Neurological Sciences and Psychiatry, University of Hacettepe, Ankara, Turkey

3 Department of Neurology, Faculty of Medicine, University of Marmara, Istanbul, Turkey

4 Department of Neurology, Faculty of Medicine, University of Hacettepe, Ankara, Turkey

5 Endocrinology and Metabolism Unit, Department of Internal Medicine, Faculty of Medicine, University of Hacettepe, Ankara, Turkey

Objective: Polyneuropathy is the most frequent complication of diabetes mellitus (DM), which is a common disorder worldwide. Early diagnosis of this complication is critical for treatment planning. Recently, intra-epidermal nerve fiber (IENF) analysis has been used for the early diagnosis of diabetic neuropathy and was reported to be superior to both conventional fascicular nerve biopsy and other diagnostic tests. The present study aimed to determine the effect of early glucose metabolism disorders on the peripheral nerves using IENF analysis.

Patients and Method: This prospective study compared IENF nerve fiber density in 10 patients with early-stage DM and 12 patients with impaired glucose tolerance (IGT) to that of healthy controls in order to investigate fiber loss in the asymptomatic stage.

Results: Mean age of the DM and IGT groups was 53.4 ± 10.9 years and 50.8 ± 10.6 years, respectively. Neither the IGT nor DM patients had paresthesia. Neurological examination results of the patients were all in the normal range. Mean fiber density was 6.4

± 2.7 mm-1in the DM group, 7.5 ± 3.2 mm-1in the IGT group, and 13.7 ± 2.7 mm-1in the control group (p< 0.0001). Paired analy- sis of the groups showed a significant difference between the 2 patient groups and the control group. There was a statistically sig- nificant difference in mean nerve fiber density between the DM and control groups (p< 0.0001, Mann-Whitney U test), and between the IGT and control groups (p< 0.0001, Mann-Whitney U test); however, there wasn’t a significant difference between the DM and IGT groups (p= 0.5, Mann-Whitney U test).

Conclusion: The results show that IENF density in the IGT and DM groups decreased in the asymptomatic stage of DM. This means that polyneuropathy can begin in the prediabetic period in patients with glucose metabolism disorders. This critical information high- lighs the importance of the early diagnosis and treatment of glucose metabolism disorders in preventing neurological complications.

Key Words: Diabetes mellitus, glucose intolerance, polyneuropathies, nerve fibers, skin, biopsy.

(3)

memektedir. Bu fonksiyonel nedenler ve bunlara ek olarak hastalar›n duyusal semptomlar tarif etmesi nedeniyle deri- de bulunan miyelinsiz liflere ulaflmay› sa¤layan yöntemler gelifltirilmifltir.

Deri biyopsisi kütanöz vasküler ve sinir dokusunu tu- tan sistemik hastal›klar›n tan›s›nda geçti¤imiz 10 y›l bo- yunca yayg›n olarak kullan›lmaya bafllanm›flt›r (2-10). ‹n- san epidermis ve dermisinde bulunan küçük çapl› sinir lif- lerinin de¤erlendirilmesinde kullan›m› kolay ve emniyetli bir tetkik olarak kabul görmektedir. Bu teknik, özellikle somatik miyelinsiz intraepidermal sinir lifleri (‹ESL)’nin kantitatif ve kalitatif olarak de¤erlendirilmesinde kullan›- labilmektedir. Epidermal sinirler rahatça ulafl›labilirli¤i, iz- lem ve karfl›laflt›rma kolayl›¤› nedeniyle nöropati model- leri oluflturulmas› için iyi bir hedef olarak görülmektedir (2-5). Deri biyopsisi, sadece küçük çapl› liflerin tutuldu¤u duyusal nöropatinin, nöropatinin farkl› evrelerinin ve otonomik nöropatiler gibi farkl› alt tiplerin tan›s›n›n ko- nulmas› amac›yla kütanöz innervasyonun de¤erlendiril- mesini sa¤lar (7).

Bu çal›flmada, gönüllü diyabet hastalar› ve oral glukoz tolerans testi (OGTT) bozuklu¤u olan hastalar ile sa¤l›kl›

kontrollerden al›nan deri biyopsilerinde immünfloresan yöntemle ‹ESL sonlanmalar›n›n say›s› ve yo¤unlu¤una ba- k›larak erken dönem glukoz metabolizmas› bozukluklar›- n›n periferik sinirler üzerindeki etkilerinin incelenmesi amaçlanm›flt›r.

HASTALAR ve YÖNTEM Hasta Seçimi

Prospektif olarak tasarlanan bu çal›flma Hacettepe Üni- versitesi Endokrinoloji Ünitesinde bozulmufl glukoz tole- rans› [Impaired Glucose Tolerance (IGT)] saptanan hasta- lar dahil edilerek Aral›k 2005-May›s 2006 tarihleri aras›nda gerçeklefltirilmifltir. Hastalarda DM ya da IGT tan›lar› koyu- lurken Amerikan Diyabet Akademisi kriterleri kullan›lm›flt›r (11). Buna göre sa¤l›kl› bireylerde açl›k plazma glukozu- nun 100 mg/dL’nin ve glukoz yüklemesi sonras› glukoz de¤erinin 140 mg/dL’nin alt›nda olmas› gerekir. Plazma glukozunun yükleme sonras› 2. saatte 140 mg/dL’nin üze- rinde olmas› IGT, 200 mg/dL’nin üzerinde olmas› DM ola- rak kabul edilmifltir.

IGT saptanan hastalardan oluflan grup (n= 12) ayn› yafl aral›¤›nda bulunan, DM hastalar› (n= 10) ve laboratuvar›- m›z kontrollerinin oluflturdu¤u gruplar (n= 18) ile karfl›lafl- t›r›lm›flt›r.

Çal›flmaya al›nmadan önce hastalardan ayr›nt›l› hi- kaye al›narak (hastal›k ve aile hikayesi), sistemik ve nöro- lojik muayene yap›larak periferik nöropatiye ait yak›nma-

lar› olup olmad›¤› de¤erlendirilmifltir. Hastalar›n yafllar›, duyusal yak›nmalar›n›n süresi, niteli¤i ve muayene bulgu- lar›nda saptanan pozitif bulgular not edilmifltir. Periferik sinir tutulumunun klinik olarak de¤erlendirilmesi amac›y- la hastalara Michigan Nöropati Tarama Sorgusu uygu- lanm›flt›r.

Çal›flmaya kat›lmay› kabul eden hastalardan bilgilendi- rilmifl onam formu al›nm›flt›r. Bu çal›flma için Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi T›bbi, Cerrahi ve ‹laç Araflt›rmala- r› Etik Kurulundan izin al›nm›flt›r (LUT 05/105-3).

Çal›flmada kullan›lan kontrol grubu, hasta grubu ile ay- n› yafl aral›¤›nda bulunan, hiçbir nörolojik yak›nma tarifle- meyen, nörolojik muayeneleri normal olan ve öz geçmiflle- rinde nöropati aç›s›ndan risk tafl›mayan (diyabet, alkolizm, nörotoksik ilaç kullan›m› gibi) laboratuvar›m›z kontrolleri kullan›larak oluflturuldu. Bu hastalar›n hepsinden daha ön- ceden bilgilendirilmifl onam formu al›nm›flt›.

Deri Biyopsisi

Deri biyopsisi yap›lmas› ve incelenmesi anabilim dal›- m›z Nöromusküler Hastal›klar Araflt›rma Laboratuvar›nda gerçeklefltirilmifltir. Hastalardan steril flartlar alt›nda baca-

¤›n d›fl yüzünden, lateral malleolün 10 cm proksimalinden ve orta hatt›n 2 cm medialinden subkütan lidokain ile sa¤- lanan lokal anesteziyi takiben, 3 mm’lik 2 adet dairesel

“punch” deri biyopsisi al›nm›flt›r. Deri biyopsisi sonras›nda hiçbir hastada veya kontrol grubunu oluflturan bireylerde herhangi bir komplikasyon meydana gelmedi. Hastalar›n takiplerinde iyileflmenin 7-10 gün içerisinde gerçekleflti¤i görülmüfltür.

‹mmünfloresan Boyama Tekni¤i ve Epidermal Sinir Lifi Say›m›

Deri biyopsileri al›nd›ktan sonra 1 gün Zamboni fiksa- tifinde bekletilip, ertesi gün %20 sukroza transfer edildi ve en az 1 gün buzdolab›nda tutuldu. Bu ifllemleri takiben dokular, “cryocut” ile 50 µm kal›nl›kta kesilerek, PBS solüs- yonunda bekletildi, ard›ndan keçi serumu ile bloke edildi.

Ayn› evrede primer antikor solüsyonu haz›rland›. ‹ESL’lerin görüntülenmesi için poliklonal “rabbit anti-human PGP 9.5” (Chemicon, 1:600) ve bazal membran›n görüntülen- mesi için monoklonal “mouse anti-human collagen IV”

(Dako, 1:200) primer antikorlar› kullan›ld›. Ard›ndan se- konder antikor solüsyonuna [“goat anti-rabbit Cy3” (No- vocastra, UK, 1:100) ve “goat anti-mouse FITC” (Dako, 1:100)] konuldu.

Haz›rlanan deri biyopsisi örnekleri Nikon (Eclipse E600) immünfloresan mikroskobu ile incelendi. Epidermis uzun- lu¤u, ‹ESL say›s› ve ‹ESL yo¤unlu¤u (epidermisin mm’si ba- fl›na düflen lif say›s›= ‹ESL/mm) hesaplanm›flt›r. ‹ntraepi- dermal lif say›m› Avrupa Nöroloji Dernekleri Federasyonu

(4)

[European Federation of Neurological Societies (EFNS)] ta- raf›ndan tarif edilen say›m kurallar›na uygun flekilde yap›l- m›flt›r (7). Say›mlar›, çal›flmaya ve hastalara kör olan, ala- n›nda uzman bir kifli yapm›flt›r. ‹ntraepidermal lif say›s› he- saplan›rken, epidermise girdikten sonra ayn› life ait birden fazla dal hesaba kat›lmam›fl, ancak epidermise girerken bir dallanma söz konusu ise bunlar ayr› lifler olarak de¤er- lendirilmifltir.

‹ESL analizi için gerekli olan sarf malzemeleri (kit ve kimyasallar), Hacettepe Üniversitesi Tez ve Araflt›rma Destek Fonunun katk›s›yla sa¤lanm›flt›r (Proje no: 06 T03 101 001).

‹statistiksel Yöntemler

‹nceleme yap›lan gruplardaki epidermal lif say›s› ve lif yo¤unluklar› Kruskal-Wallis testi ile karfl›laflt›r›lm›flt›r. Grup- lar aras›ndaki farkl›l›klar Mann-Whitney U testi ile de¤er- lendirilmifltir. ‹statistiksel yöntemler için SPSS 10.0 versiyo- nu kullan›lm›flt›r. ‹statistiksel olarak anlaml›l›k p< 0.05 ol- du¤unda kabul edilmifltir. Mann-Whitney U testinde ise p de¤eri karfl›laflt›rma say›s›na bölünerek Bonferroni düzelt- mesine göre bulunan p de¤erleri kullan›lm›flt›r. Sonuçlar ortalama ± standart sapma olarak verilmifltir.

BULGULAR

Demografik Özellikler

Prospektif olarak gerçeklefltirilen bu çal›flma IGT ve di- yabet tan›s› konulmufl 22 hasta üzerinde gerçeklefltirilmifl- tir. Bu çal›flmada iki hasta ve bir kontrol grubu oluflturul- mufltur. Hasta gruplar›ndan DM grubunda 10 hasta (7 ka- d›n, 3 erkek), IGT grubunda 12 hasta (10 kad›n, 2 erkek) yer alm›flt›r. Kontrol grubu 6 kad›n, 12 erkek olmak üzere 18 kifliden oluflmufltur. IGT olan hastalar›n oluflturdu¤u grubun yafl ortalamas› 50.8 ± 10.6 y›l, DM tan›s› alan has- talar›n oluflturdu¤u grubun yafl ortalamas› 53.4 ± 10.9 y›l idi. Kontrol grubunun ise yafl ortalamas› 41.1 ± 8.8 y›l (28- 59 yafl aras›) idi. IGT ve DM tan›s› olan hastalar aras›nda yafl da¤›l›m› aç›s›ndan istatistiksel olarak anlaml› farkl›l›k tespit edilmedi (p= 0.5, Mann-Whitney U testi). IGT’si olan grup ve kontrol grubu aras›nda yafl ortalamalar› aç›s›ndan fark yoktu (p= 0.06, Mann-Whitney U testi). DM grubu ile kontrol grubu aras›nda yafl ortalamalar› aç›s›ndan anlaml›

farkl›l›k saptand› (p= 0.003, Mann-Whitney U testi).

Klinik Özellikler

DM grubundaki hastalar›n diyabet tan›s› almalar›ndan sonra geçen süre 6 ile 120 ay aras›nda de¤ifliyordu (38.4 ± 39.4), IGT grubunda ise hastalar›n hepsi yeni tan› alm›flt›.

IGT’si olan grupta bulunan hastalar›n herhangi bir nö- rolojik yak›nmas› bulunmamaktayd›. Befl hasta hipertansi- yon nedeniyle antihipertansif ilaç kullan›yordu. Hastalar-

dan biri koroner arter hastal›¤› nedeniyle izlenmekteydi;

koroner stent uygulanm›flt› ve antiagregan tedavi al›yor- du. Di¤er hastalar›n ek sistemik hastal›¤› veya sürekli kul- land›klar› ilaç yoktu. Bu gruptaki tüm hastalar›n nörolojik muayeneleri normaldi. Duyu defisiti bulunmayan hastala- r›n aflil refleksleri de dahil olmak üzere derin tendon ref- leksleri normaldi.

DM hastalar›ndan 6 tanesi oral hipoglisemik ajanlarla tedavi ediliyordu. ‹nsülin kullanan hasta yoktu. Gruptaki di¤er hastalara diyet tedavisi uygulanmaktayd›. Befl hasta hipertansiyon nedeniyle antihipertansif tedavi almaktayd›.

Yine bu grupta bulunan hastalar›n herhangi bir nörolojik yak›nmas› bulunmamaktayd›. Tüm hastalar›n duyu ve ref- leks muayeneleri de dahil olmak üzere ayr›nt›l› nörolojik muayeneleri normal s›n›rlarda idi.

IGT’si olan grupta Michigan Nöropati Testi (MNT) pu- anlar› 1 ile 9 aras›nda de¤ifliyordu (5 ± 2.4), DM grubun- da ise MNT puanlar› 1 ile 11 aras›ndayd› (7.6 ± 3.2); grup- lar aras›nda MNT puanlar› aç›s›ndan istatistiksel olarak an- laml› farkl›l›k vard› (p= 0.04, Mann-Whitney U testi).

‹ntraepidermal Sinir Lifi Analizi

IGT’si olan hastalar›n oluflturdu¤u grupta ortalama lif yo¤unlu¤u 7.5 ± 3.2 mm-1, DM grubunda 6.4 ± 2.7 mm-1, kontrol grubunda ise 13.7 ± 2.7 mm-1 olarak saptand›.

Kruskal-Wallis testi ile yap›lan istatistiksel analizde her üç grup aras›nda anlaml› farkl›l›k oldu¤u görüldü (p<

0.0001). Gruplar›n ikiflerli karfl›laflt›rmalar› sonucunda an- laml› farkl›l›¤› yaratan›n ayr› ayr› hasta gruplar› ile kontrol grubu oldu¤u saptand›. DM grubu ile kontrol grubu ara- s›nda ortalama lif yo¤unlu¤u aç›s›ndan anlaml› farkl›l›k var- d› (p< 0.0001, Mann-Whitney U testi). Yine IGT grubu ile kontrol grubu aras›nda da lif yo¤unlu¤u aç›s›ndan istatis- tiksel olarak anlaml› farkl›l›k saptand› (p< 0.0001, Mann- Whitney U testi). Ancak DM ile IGT grubu aras›nda lif yo-

¤unlu¤u aç›s›ndan anlaml› farkl›l›k saptanmad› (p= 0.5, Mann-Whitney U testi).

Hem IGT grubunda, hem de DM grubunda lif say›s› ve yo¤unlu¤unda kontrole göre anlaml› azalman›n d›fl›nda, baz› liflerin epidermise ulaflamad›klar› ve bazal laminan›n hemen alt›nda sonland›klar› dikkati çekti. Ayr›ca, baz› lif- lerde Wallerian benzeri dejenerasyonu yans›tt›¤› düflünü- len ve baflka yazarlar taraf›ndan da belirtilen, fliflmifl termi- nal sinir sonlanmalar›n›n varl›¤› gözlendi (4,5). Resim 1A’da kontrol, Resim 1B’de DM ve Resim 1C’de IGT gru- buna ait birer bireyin immünfloresan mikroskobu ile elde edilen görüntüleri sunulmufltur.

TARTIfiMA

Diyabete ba¤l› polinöropatinin patofizyolojisini anla- maya yönelik çok say›da çal›flma yap›lm›flt›r, ancak tüm bu

(5)

çal›flmalara ra¤men hastal›¤› durdurmaya veya yavafllat- maya yönelik standart bir tedavi yöntemi gelifltirilememifl- tir. Diyabetik nöropatinin prevalans› hasta yafl›, hastal›¤›n süresi ve kötü diyabetik kontrol ile artmaktad›r. Son za- manlarda yay›nlanan çal›flmalar, DM’de glukoz intolerans›

evresinde bile polinöropatinin geliflebilece¤ini ve polinöro-

patinin diyabetin bafllang›ç bulgusu olarak karfl›m›za ç›ka- bilece¤ini göstermektedir (4-7). Diyabete ba¤l› nöropati erken bir komplikasyon olarak ortaya ç›kabilmekte olup, erken dönemden itibaren dikkatli bir diyabetik kontrolün sa¤lanmas›n› gerektirmektedir.

Diyabetik nöropatiler klinik bulgular›na göre, büyük çapl› lif veya küçük çapl› lif tutulumu tipinde olabilir. Fark- l› klinik bulgulara ek olarak laboratuvar tetkiklerinde de farkl›l›klar bulunmaktad›r. Sinir iletim çal›flmalar›yla büyük çapl› lif tutulumunun görüldü¤ü nöropatiler incelenebilir- ken, küçük çapl› liflerin tutuldu¤u duyusal nöropatilerde deri innervasyonu parametre olarak kullan›labilmektedir (10). Diyabetin süresiyle do¤ru orant›l› olarak deri dener- vasyonu art›fl göstermektedir (12). Diyabetik nöropati, kavramsal olarak hem büyük çapl›, hem de küçük çapl› lif- lerin tutuldu¤u mikst tip nöropatidir. Bunun yan›nda has- tal›¤›n evresine göre tutulan lifler de¤ifliklik göstermekte- dir. 2004 y›l›nda Shun ve arkadafllar› taraf›ndan 38 tip 2 diyabet hastas› üzerinde yap›lan çal›flmada oldu¤u gibi, yap›lan ayr›nt›l› çal›flmalar sonucunda, bafllang›ç semp- tomlar›n›n a¤›rl›kl› olarak ince lif tutulumuna ba¤l› oldu¤u belirtilmektedir (12).

Birçok çal›flmayla DM hastalar›nda oldu¤u gibi, IGT hastalar›nda da periferik sinir sisteminde de¤ifliklikler meydana geldi¤i gösterilmifltir. Küçük çapl› gruplarda ya- p›lan araflt›rmalarda bile %80’e yaklaflan oranlarda nöro- patiye rastlanm›flt›r (5). IGT ve erken dönem diyabet has- talar›nda görülen nöropati duyusal a¤›rl›kl› ve a¤r›l›d›r; kü- çük lif hasar›n›n ön planda olmas› ile karakterizedir (9,10,13,14). Cappellari ve arkadafllar›n›n bir çal›flmas›n- da, polinöropati aç›s›ndan asemptomatik 12 IGT ve 12 DM hastas›nda sural sinir iletim çal›flmalar› yap›lm›fl, IGT hastalar›nda distal sinir iletim h›zlar›nda ve DM hastalar›n- da sural sinir aksiyon potansiyel amplitüdlerinde asemp- tomatik dönemde düflme tespit edilmifltir (15). Yine bu bulguyu destekler flekilde Sumner ve arkadafllar› etyoloji- si bilinmeyen polinöropatisi olan hastalar üzerinde yapt›k- lar› araflt›rmada, 73 hastaya OGTT uygulam›fl ve bu has- talar›n %56 (41 hasta)’s›nda IGT tespit etmifllerdir. OGTT testi bozuk olan bu 41 hastan›n 26’s›na IGT, 15’ine ise DM tan›s› konulmufltur (10).

Diyabet hastalar›nda ‹ESL yo¤unlu¤u ile diyabet süresi, nörolojik tutulum skoru, duyusal de¤erlendirme puanlar›

aras›nda negatif korelasyon oldu¤u daha önce yap›lan ça- l›flmalarda gösterilmifltir (2-10,16). Özellikle ince lif tutulu- munun a¤›rl›kl› oldu¤u diyabetik ve IGT’ye ba¤l› nöropati- lerde standart testlerin duyarl›l›¤› %60-88 aras›nda de¤ifl- mektedir. Deri biyopsisinin standart testlerin geliflmekte olan bir nöropatiyi yakalamakta baflar›s›z kald›¤› durumlar- da çok belirgin olmayan nöropatolojik de¤iflikliklere olduk- ça hassas oldu¤u gösterilmifltir (5,7). Deri biyopsisinin yor- Resim 1. A. Kontrol grubuna ait bir hastada lateral malleolün 10

cm üzerinden al›nan deri biyopsisi örne¤inde intraepidermal sinir liflerinin PGP 9.5 antikoru ile boyanma sonras› immünfloresan mikroskop alt›ndaki görünümü. Liflerin subepidermal pleksustan orijin alarak epidermis içerisine girdikleri ve epidermisin üst tabakalar›na kadar ilerledikleri görülmektedir. B. Diabetes melli- tuslu bir hastan›n ayn› lokalizasyondan al›nan örne¤inde subepi- dermal pleksus izlenirken epidermis içerisindeki sinir liflerinin kay- boldu¤u görülmektedir. C. Bozulmufl glukoz tolerans› olan bir hastada epidermis içerisinde liflerin azald›¤› görülmektedir. Bu kesitte sadece bir lif epidermise uzanmaktad›r (Büyütme: x40).

(6)

day›c› gücünü di¤er tetkiklerle karfl›laflt›ran çal›flmalardan biri olan Hirai ve arkadafllar›n›n yay›nlad›¤› bir yaz›da diya- betik nöropatili hastalarda sural sinir iletim çal›flmas›yla epidermal sinir liflerinin uzunlu¤u korelasyon göstermek- tedir (8). Yine yap›lan çal›flmalarda ‹ESL yo¤unlu¤unun ›s›

ve a¤r› alg›s› efli¤i ile güçlü bir flekilde ters orant›l› oldu¤u gösterilmifltir (7). ‹ESL yo¤unlu¤undaki azalman›n kantita- tif sudomotor akson refleks testi ile ortaya konulan otono- mik anormallikle anlaml› bir korelasyon gösterdi¤i bildiril- mifltir (7). Literatürde bulunan bunun gibi birçok çal›flma deri biyopsisinin nöropati incelemelerindeki de¤erini orta- ya koymaktad›r.

Diyabetik nöropatilerde, deri biyopsilerinde anlaml›

derecede lif kayb›n›n DM tan›s› konulmas›ndan sonra 5 y›l geçmesiyle ortaya ç›kt›¤› öne sürülmektedir (5,7). Bu ya- z›larda ortalama dendritik uzunlu¤un, yani epidermis içe- risinde bulunan liflerin anatomik uzunlu¤unun sürecin ba- fl›ndan itibaren iyi bir gösterge oldu¤u üzerinde durul- maktad›r (5). Bu çal›flmalar sonucunda lif yo¤unlu¤u ve lif uzunlu¤unu etkileyen süreçlerin birbirinden farkl› zaman- lar› gösterdi¤i ve uzunlu¤un daha iyi bir gösterge oldu¤u vurgulanmaktad›r (5,7). Bu bulgularla uyumlu olarak bi- zim çal›flmam›zda da hem IGT hem de DM grubunda ba- z› liflerin epidermise ulaflamad›klar› ve bazal laminan›n hemen alt›nda sonland›klar› dikkati çekmifltir, yani lif yo-

¤unlu¤u yan›nda uzunlukta da de¤ifliklik oldu¤u görül- müfltür.

Literatürde IGT’li hastalarda nöropatiyi göstermeye yö- nelik birçok çal›flma olsa da bunlar›n çok az›nda deri biyop- sisi ile nöropati araflt›r›lm›flt›r. Sumner ve arkadafllar›n›n ça- l›flmas›nda 26 IGT ve 15 DM hastas›nda sural sinir ampli- tüdü, sural sinir iletim h›zlar› ve ‹ESL yo¤unlu¤u karfl›laflt›- r›lm›fl ve IGT ile iliflkili nöropatinin DM ile iliflkili olan nöro- patiden daha hafif oldu¤u, a¤›rl›kl› olarak ince liflerin etki- lendi¤i ve bu patolojik de¤iflikliklerin glukoz metabolizma bozukluklar›nda meydana gelen nöropatinin tespit edilebi- len en erken bulgular› oldu¤u vurgulanm›flt›r (10). Yine polinöropatisi olan IGT ve DM hasta gruplar›n›n karfl›laflt›- r›ld›¤› benzer bir çal›flmada Smith ve arkadafllar›, IGT has- talar›nda görülen nöropatinin DM’nin erken evrelerinde görülen ince lif tutulumlu nöropatiyle benzer oldu¤unu ve tüm nöropati hastalar›nda deri biyopsisinin anormal oldu-

¤unu göstermifltir (9).

Bu çal›flmada IGT’si olan asemptomatik hastalarda in- ce lif tutulumunun erken de¤iflikliklerini göstermek ama- c›yla deri biyopsilerinde ‹ESL analizini kulland›k. Bu pros- pektif incelemede ‹ESL yo¤unlu¤unda hem DM, hem de IGT hastalar›nda kontrollere göre istatistiksel aç›dan an- laml› azalma izlenmifltir (her iki grup için de p= 0.001). IGT hastalar›ndan oluflan grup ile aflikar DM hastalar›ndan olu-

flan grup aras›nda ‹ESL yo¤unlu¤u aç›s›ndan istatistiksel olarak anlaml› bir fark bulunmam›flt›r (p= 0.5). Bu sonuç, çal›flmaya al›nan diyabet hastalar›n›n erken dönem diya- bet hastalar› olmas›yla aç›klanabilir. Elde etti¤imiz sonuç- lar diyabete ba¤l› nöropatik hasar›n erken dönemden iti- baren geliflmeye bafllad›¤›n› göstermektedir.

DM ve IGT’nin toplumdaki yayg›nl›¤› ve komplikas- yonlar› olarak ortaya ç›kan periferik polinöropatinin has- talar ve sa¤l›k sistemi üzerindeki yükü göz önüne al›nd›-

¤›nda erken tan› ve korumaya yönelik önlemlerin al›nma- s› önemli hale gelmektedir. ‹ESL analizi nöropatiye ait pa- tolojik de¤iflikliklerin erken dönemde fark›na var›lmas›n›n yan›nda, nöropatik tutulumun derecelendirilmesinde ve rejenerasyon ile dejenerasyonun izlenmesinde, paylafl›la- bilir olan objektif ve kantitatif sonuçlar sa¤lamaktad›r.

Bu özellikle klinik araflt›rmalar s›ras›nda önem kazanmak- tad›r.

Sonuç olarak, diyabete ba¤l› nöropati komplikasyonu erken dönemde ortaya ç›kan bir komplikasyondur ve er- ken dönemden itibaren s›k› diyabet kontrolünü gerektirir.

Diyabete ba¤l› nöropatik de¤ifliklikler aflikar diyabet hasta- l›¤› ortaya ç›kmadan glukoz intolerans› aflamas›nda bile tespit edilebilmektedir.

KAYNAKLAR

1. World Health Organization (WHO), 2006. www.who.int 2. Polydefkis M, Griffin JW, McArthur J. New insights into diabe-

tic polyneuropathy. JAMA 2003;290:1371-6.

3. Arezzo JC. New developments in the diagnosis of diabetic ne- uropathy. Am J Med 1999;107:9-16.

4. Smith AG, Singleton JR. The diagnostic yield of a standardized approach to idiopathic sensory-predominant neuropathy. Arch Intern Med 2004;164:1021-5.

5. Pittenger GL, Ray M, Burcus NI, McNulty P, Basta B, Vinik AI.

Intraepidermal nerve fibers are indicators of small-fiber neuro- pathy in both diabetic and nondiabetic patients. Diabetes Care 2004;27:1974-9.

6. Smith AG, Howard JR, Kroll R, Ramachandran P, Hauer P, Singleton JR, et al. The reliability of skin biopsy with measure- ment of intraepidermal nerve fiber density. J Neurol Sci 2005;28:65-9.

7. Lauria G, Cornblath DR, Johansson O, McArthur JC, Mellgren SI, Nolano M, et al. EFNS guidelines on the use of skin biopsy in the diagnosis of peripheral neuropathy. Eur J Neurol 2005;12:747-58.

8. Hirai A, Yasuda H, Joko M, Maeda T, Kikkawa R. Evaluation of diabetic neuropathy through the quantitation of cutaneous nerves. J Neurol Sci 2000;172:55-62.

9. Smith AG, Ramachandran P, Tripp S, Singleton JR. Epidermal nerve innervation in impaired glucose tolerance and diabetes- associated neuropathy. Neurology 2001;57:1701-4.

(7)

10. Sumner CJ, Sheth S, Griffin JW, Cornblath DR, Polydefkis M.

The spectrum of neuropathy in diabetes and impaired glucose tolerance. Neurology 2003;60:108-11.

11. American Diabetes Association. Diagnosis and Classification of Diabetes Mellitus. Diabetes Care 2008;31(Suppl 1):55-60.

12. Shun CT, Chang YC, Wu HP, Hsieh SC, Lin WM, Lin YH, et al.

Skin denervation in type 2 diabetes: Correlations with diabetic duration and functional impairments. Brain 2004;127(Pt 7):1593-605.

13. Smith AG, Russell J, Feldman EL, Goldstein J, Peltier A, Smith S, et al. Lifestyle intervention for pre-diabetic neuropathy. Diabe- tes Care 2006;29:1294-9.

14. Malik RA, Tesfaye S, Newrick PG, Walker D, Rajbhandari SM, Siddique I, et al. Sural nerve pathology in diabetic patients with minimal but progressive neuropathy. Diabetologia 2005;48:578-85.

15. Cappellari A, Airaghi L, Capra R, Ciammola A, Branchi A, Levi Minzi G, et al. Early peripheral nerve abnormalities in impaired glucose tolerance. Electromyogr Clin Neurophysiol 2005;45:

241-4.

16. Italian General Practitioner Study Group (IGPSG). Chronic symmetric symptomatic polyneuropathy in the elderly: A field screening investigation in two Italian regions. I. Prevalence and general characteristics of the sample. Neurology 1995;45:

1832-6.

Yaz›flma Adresi/Address for Correspondence Uzm. Dr. O¤uzhan Kurflun

SB Ankara Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi 1. Nöroloji Klini¤i C Blok

S›hhiye, Ankara/Türkiye

E-posta: ozikursun@hotmail.com

Referanslar

Benzer Belgeler

Keywords : Familial Mediterranean fever, coeliac disease, diagnosis, anti-gliadin antibodies, anti-endomysium antibodies, indirect immunofluorescence, enzyme-linked

Bunlardan Nazmi, Raşid ve Kırımi'nin şiirleri, Bodrum Kalesi'ndeki mezar taşı ve kitabelerde; Safvet’in şiiri, Marmaris Sarıana Türbesi'nde; Kesbi'nin şiirleri

Hafızalarda kötü izler bırakan, çoğunlukla siyasi mahkumları ağırlayan Sultanahmet Ce- zaevi’nin avlusunda artık, turistler volta atacak. 1993 yılında başlatılan

Tıpkı bir zamanlar sevgi­ li dostu Uğur Mumcu gibi o da, çeteleri çözmek için önce Abdi İpekçi cinayetini çözmek gerek­ tiğine inanıyor.. Bunun yirmi

The differences of urban areas compared to rural areas and other areas set requirements for the construction and operation of the government apparatus in urban

This paper has investigated the output voltage characteristics of 5 level cascaded MLID under open and short IGBT switch fault condition for the detection of faulty

Findings of the study are that primary school mathematics teachers use oral questions as formative assessments to gather information about student learning, make decisions on

C hpit Unit inventory holding cost for product “p” at plant “I” in period “t”.. C upit System unsatisfied penalty costs for the required quantity from the distribution