• Sonuç bulunamadı

Değerler Eğitiminde Öğretmenin Rolü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Değerler Eğitiminde Öğretmenin Rolü"

Copied!
33
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Değerler Eğitiminde Öğretmenin Rolü

(2)

 Okullarda değerler eğitiminin gerekliliği ve kapsamı konularına yer verdikten sonra, bu konuda öğretmenlerin görev ve sorumluluğuna değinmeden geçmek bu bölümün eksik kalması anlamına gelir. Çünkü pek çok araştırmacı ve eğitimci öğretmenlerin değerler öğretimindeki fonksiyonunu önemle vurgulamıştır. Akbaş’ın ifade ettiğine göre, insan hayatının bir parçası olan okullarda, öğretmenler öğrencilere sadece öğretim programlarında yer alan bilgileri öğretmekle kalmaz; bunların yanı sıra neyin doğru, neyin iyi, neyin güzel olduğunu da öğretir.

Öğretmen sınıf içinde sadece dersin konularını anlatıp geçen bir kişi değil; öğrencilerinin karşısında karakteriyle, benliğiyle dimdik duran kişidir. Bu sebeple

öğretmen mesleğine hem aklını hem de gönlünü vermelidir.

(3)

 Değerler eğitiminin başarıya ulaşmasında temel unsurlardan biri öğretmenin rolüdür. Bütün öğretmenlerin sorumluluğu altında olan öğrencilerinin davranışlarını denetlemesi ve kontrol etmesi gerekir. Sınıfta iyi ile kötünün ayrımını yapmayı öğrenciye göstermek öğretmenin görevidir. Öğretmen bunu örnekler vererek, öğrencinin davranışını onaylayıp onaylamadığını işaret ederek ve gerekçelerini açıklayarak yapması sorumluluğu dâhilindedir. Ayrıca bu durumu destekleyen pek çok araştırma mevcuttur. Yetişkin insanların yüzde 78’i öğretmenlerin öğrenciler için iyi bir örnek olduğunu düşünmektedir.

 Bu konuda önemli olan hususlardan biri de öğretmenlerin nasıl bir sosyalleşme ve kültürlenme içerisinde olduğudur. Öğretmenlerin

öğrenciler için bir rol‐model olduğu bilinen bir gerçekliktir.

(4)

 Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olan bütün ilköğretim ve ortaöğretim okullarının birer değer ve kültür organizasyonu olduğu göz önüne alındığında, öğretmenlerin okulların benimseyeceği değerlerin belirlenmesindeki önemi ihmal edilemeyecek kadar büyüktür.

 Öğretmenler çocukların davranışlarını liderlik yoluyla şekillendirir. Öğretmenlerin sahip oldukları konum nedeniyle benimsemiş oldukları değerler sisteminin önemi büyüktür.

Öğretmenler öğrencilere sınıf içerisinde bir şeyler öğretse de aslında öğretmenlerin rolleri tüm okulu kapsamaktadır. Bundan dolayı öğretmenlerin öğrencilere değer vermesi ve onları bir birey olarak değerlendirmesi gerekir. Öğretmenler öğrencilerin

bireysel ve kültürel farklılıklarının ve ilgilerinin farkında olarak, öğrencilerin maksimum seviyede öğrenmeleri ve gelişmeleri için mücadele etmelidir.

(5)

 Benzer şekilde öğrencilerine hangi değerleri ve davranışları öğretmek istiyorsa onları kendi eylemleriyle göstermelidir. Yapılan pek çok araştırma da öğretmenlerin değerlerin öğrenci davranışlarını etkilediğini tespit etmiştir.

 Öğrenciler güvenli, sevgi dolu, kararlı ve üzerlerine titreyen bir çevrede huzur ve mutluluğa sahip olur.

Böyle bir ortamın sağlanmasında öğretmen hayati bir konuma sahiptir. Tüm çocukların ortak paydası;

öğütlere kulaklarını kaparken gözlerini örneklere açmasıdır . Bundan dolayı öğretmenlerin değer öğretiminde başarılı olması tanımlanmış değerlere sahip olup bunları davranışlarına yansıtması ile mümkün olur. Öğretmen iyi bir model olduğu zaman okulda, sınıfta öğretim sürecinde ve toplum içerisinde yol gösterici ve yönlendirici olabilir. Öğrenciler çoğunlukla öğretmenlerinin hayran oldukları özelliklerinden etkilenirler. Bu özellikler hoşgörü, adalet,

saygı, cömertlik, nezaket, özgürlük, öğrencilerin ihtiyaçlarına duyarlılık gibi özellikleri içerir.

(6)

 Aktepe ve Yel de aynı şekilde öğretmenlerin hem okul içinde hem de okul dışında öğrencilere iyi bir model olmasının zorunluluğunu ortaya koymuştur. Öğretmenlerin hangi değerlere sahip olduğu önemlidir. Çünkü okuldaki eğitim‐öğretim sürecinde öğrencilere hem bilgi ve becerileri öğretir hem de değer yargılarını aktarır. Veugelers’e göre öğrencilere değerleri analiz etme ve iletişim kurma becerisini öğretirken öğrencilere değerlerin belli yapılar olduğunu göstermek gerekir ki böylece belli değerleri seçebilsinler. Öğretmen öğrencilere önemli bulduğu değerleri aktarırken tarafsız pozisyonunda olmaktan kaçınmalıdır, açık ve net olmalıdır. Değerler konusunda tarafsız olmak, bir evredir ancak; aslında hiçbir öğretmen bunu başaramaz. Çünkü öğretmenler kendi derslerindeki değerleri mutlaka ifade edeceklerdir.

(7)

 Değerler eğitimim şu iki özel durumun birleşimidir; öğrencilere kendi değerlerini geliştirme becerilerinin öğretilmesi ve öğretmenlerin sosyo‐kültürel davranışlarını belirleyen kendi değerlerini teşvik etmesi. Aktepe ve Yel öğretmenlerin değer yargılarını tespit etmek için ilköğretimde çalışan öğretmenler üzerinde bir çalışma yapmıştır. Çalışmada öğretmenlerin en çok toplumsal adalet, dürüst olmak, ulusal güvenlik, aileye değer vermek, gerçek arkadaşlık, sağlıklı olmak, sorumluluk sahibi olmak ve eşitlik gibi değerleri tercih ederlerken en az ise dünya islerinden el ayak çekmek, zengin olmak, otorite sahibi olmak, hırslı olmak, sosyal güç sahibi olmak, heyecanlı bir yaşantı sahibi olmak, itaatkâr olmak ve istek ve arzularının doyurulması anlamına gelen zevk gibi değerleri tercih ettiklerini

tespit etmiştir.

(8)

 Öğretmenlerin sözleri ile eylemleri birbiri ile tutarlı olmalıdır. Örneğin öğretmen hoşgörüden söz ediyor ancak öğrencilerin fikirlerine saygı duymuyorsa ya da eşitlikten söz edip öğrencileri arasında ayrım yapıyorsa böyle bir ortamda öğrencilerin değerleri kazanma ihtimali düşüktür.

Bu açıdan öncelikle öğretmenin kendisinin değerleri içselleştirmiş olması gerekir. Öğretmen öğretmesi istenen değerleri benimsememişse ya da nasıl öğreteceğini bilmiyorsa; öğrencilere değerleri öğretemediği gibi öğrencilerin mevcut değerlerini körelmesine ve hatta yok olmasına neden olabilir.

(9)

Lickona sınıfta kapsamlı bir değer öğretiminin gerçekleşebilmesi için öğretmenlerin şu ilkelere başvurabileceğini ifade etmiştir:

1.Öğretmen model ve yetiştirici olmayı kendine gerçekten vazife edinmelidir.

2.Sınıfta ahlaki bir topluluk yaratmalıdır.

3.Öğretmen sorumluluklar vererek disiplini elinde tutmalıdır.

4.Demokratik bir sınıf atmosferi oluşturmalıdır.

5.Eğitim programları aracılığıyla değer öğretimi yapılmalıdır.

6.İşbirlikçi öğrenme yöntemine başvurmalıdır.

7.Ahlaki yansıtmaları için öğrencileri desteklemelidir.

8.Anlaşmazlıkların nasıl çözümlenmesi gerektiğini öğretmelidir.

9.Sınıf dışında da hızlı gelişim için olumlu modeller kullanılmalıdır.

10.Okulda olumlu bir ahlaki kültür yaşatılmalıdır.

11.Velilerle iyi ilişkiler kurmalıdır.

(10)

 Ryan öğretmenin değerleri öğretirken öğrencileri motive ederek harekete geçirmesi gerektiğini ve öğrencilere rehberlik ve danışmanlık yapması gerektiğini ifade etmiştir. Başarılı bir şekilde rehberlik edebilmesi içinse öğrencileri yapabileceklerine dair cesaretlendirmeli ve öğrencilerin ilgilerinin farkında olmalıdır. Öğretmen kendi değerlerini tatbik ederek, alışkanlık haline getirerek bunları öğrencilerle ve veli ile iletişimine aksettirmelidir. Kısaca öğretmen meleğine, okula, öğrencilerine ilgi gösterip kendini mesleği ile bütünleştirmelidir.

 Değerler eğitimi verimli ve profesyonel bir şekilde yürütüldüğünde bireylerin gelişimine pozitif yönde katkı sağlar. Ancak yanlış ve tutarsız bir eğitim süreci yürütmek uyumsuzluk ve sorun kaynağı olabilir.

(11)

 Değer Aktarımında Öğretmenin Rolleri

 İdealist düşüncelere göre öğretmen ilk önce, kendi kişiliğiyle ve davranışlarıyla öğrencilerine rol model olmalıdır. Çünkü öğrenmenin en basit yollarından biri de öğreteni taklit etmektir.

Öncelikle öğretmenlerin yerel ve evrensel değerlere sahip olması, öğrencileri ve çevresi için örnek bir model olarak hareket etmesi gerektiğini bilmesi gerekir. Çağımızda sıkça söylenen;

öğretmenlerin dediğini yapın, yaptığını yapmayın tarzındaki düşünceler, değer eğitimi anlayışıyla çelişmektedir. Değerlerin okullarda kuru kuruya sözlü olarak öğretilmesi yerine, daha çok dış örneklerle ve modellerle desteklenmesi gerekir. Çünkü davranışlar sözcüklerden çok daha akılda kalıcıdır. Şüphesiz, okul yaşamanda ve değer

aktarımında hayatı unsura sahip eğitim çalışanlarının değer konularında yapmaları gereken birçok görev mevcuttur.

(12)

 Değerler konusunda en büyük etkiyi aileden sonra öğretmenlerin yaptığı bir gerçektir. Bu noktada başta okul öncesi ve ilkokul sınıf öğretmenleri olmak üzere bütün öğretmenlere büyük görevler düşmektedir. Değerler konusu, ahlaki bir konu olmasının ötesinde yaşamsal derecede önemli bir kavramdır. Okulda verilen değerler ile toplumda verilen değerler arasında tutarsızlık olursa, öğrencilerin kişilik gelişimi olumsuz yönde etkilenebilir. Tolstoy: "Çocuklar eğer gerçek hayatta tersini görüyorlarsa verilen bütün dersler fuzulidir." diyerek bu tutarlılığın önemini vurgulamaktadır. Yüksel (2004)'e göre okullar, öğrencilerin toplumda var olan mevcut sisteme uyması için toplum tarafından ihtiyaç duyulan bilgi, beceri, düşünce ve değerleri öğrencilere kazandırmalıdır. Öğretmenler, değerler aktarımı konusunda

öğrencilerin anne babalarından sonra ilk rol modelleridir.

(13)

 Yavuzer (2011) çalışmasında çocuğun okul çağıyla birlikte anne baba yerine öğretmeni model aldığını ve öğretmenle kendini özdeşleştirdiğini belirtir. İlkokul yaşantısı öğrencinin ileriki hayatında önemli roller oynar. Çünkü yaşamın ilk yıllarında kazanılan davranışların kalıcılığı yaşamın diğer dönemlerinde kazanılan davranışların kalıcılığı ile karşılaştırıldığında daha fazladır. İlk öğrenilenlerin doğru şeyler olması çocuğun ve toplumun geleceği bakımından çok özel bir yere sahiptir. İlkokul sınıf öğretmenleri, eğitim alan kişinin ebeveynlerinin ardından gördüğü ilk kişilerdendir. Bu dönemde alınacak eğitimin faydalı olabilmesi öğretmeninin özellikleriyle bağlantılıdır. Çocuk, günün büyük bir kısmını sınıf öğretmeniyle birlikte geçirir.

Eğitim alan kişi için model ve disiplin kaynağı olan birey eğitimcidir.

Dolayısıyla sınıf öğretmenleri, öğrencilerine sevgi duyan, hassas, 34

çelişmeyen, toleranslı, dingin, pozitif ve hareketli gibi özellikler barındırmalıdır.

(14)

 Yavuzer (2011)' in çalışmasına göre birey, tüın detayları ile örnek olarak görebileceği, alanında uzman bir eğiticiye sahip olmalıdır. Yapılan araştırmalardan da anlaşıldığı üzere değerler aktarımında en önemli vazife eğitim kurumlarına ve bu eğitim kurumlarında da bu konudaki en büyük görev eğitim hizmetlerinin en önemli öğeleri olan öğretmenlere düşmektedir. Eğitim alanında öğretmenlerin daha etkili olabilmeleri için öğretmenlerin kuru kuru bilgiyi aktaran kişiler olmaktan, eğitimciler ve toplumun da yardımıyla uzaklaştırılmaları, değerler aktarımı bakımından çok hayatidir. Değerlerin aktarılmasında eğitim kurumu, eğitimci ve aile çok ‐ kıymetli öğelerdir. Bu unsurların tutarlı ve işbirlikli hareketi değerler aktarımının başarılı olmasını sağlar. Değerler aktarımında ilkokul sınıf öğretmeni, bir rol

modeli olarak okul yönetimi, özel ders (branş) öğretmenleri, okul çalışanları, aile ve etrafındakilerle uyumlu olmalıdır.

(15)

 Bugünlerde eğitim, vakit azlığı, sınavlara hazırlık ve müfredat yetiştirme gibi kaygılar nedeniyle bilişsel temel konulara ve değerlendirmeye odaklanmaktadır. Ancak bu kaygıların yanında eğitimciler, değerler aktarımını daha fazla dikkate alarak eğitimde yeni düzenlemeler yapmalıdır. Toplumun esenliğine ve sosyal huzura katkıda bulunabilmede, bireysel yaşamlarını daha anlamlandırabilmede ve ahlaksal bakımdan farkındalığa sahip yeni nesiller yetiştirilmesinde öğretmenler şüphesiz çok önemli bir vazifededir. Öğretmenler, sınıf ortamındaki eğitim‐öğretim faaliyetlerinin ders amaç ve öğrenci beklentilerine göre düzenlenmesinden, planlamasından ve yürütülmesinden sorumludurlar. Kişinin hayatında değerleri anlaması, bazı hallerde kişinin hareketlerinin önceden kestirilmesini sağlar. Bu bağlamda değer, kişilerin kararlarına etki ettiği için değer kavramının araştırılması önemli hale gelmektedir. Öğretmenlerin rolleri ve görevleri açısından öğretmenlerin

değerleri hayatidir. Eğitimcinin görev ve sorumlulukları, sadece sınıfa girip

ders anlatmayla bitmez, bu görevler bir yaşam biçimidir (Çalışkur, Demirhan ve Bozkurt, 2012).

(16)

 Öğretmenlerin gelecek nesilleri yetiştirmedeki görevleri, değerlerin önemini daha fazla ortaya koymaktadır. Öğrenciler, öğretmenlerinin değerlerini model alarak davranışa dönüştürürler (Şahin Fırat ve Açıkgöz, 2012). Çağımızın insanlarının büyük bir kısmının geleceğin mimari benzetmesi yaptıkları eğitimcilerden en büyük beklentileri: öğretmenlerin sahip olduğu ana etik değerleri eğitim verdikleri şahıslara 35 kazandırması, etik bir yol gösterici ve model olmasıdır. Eğitimci, eğitim verdiği kişilerin sergilediği olumsuz hareketleri atlamamalı ve bu olumsuz davranışları tedavi etmelidir. Öğretmenlerin çocuklara iyi karakter özelliklerini aktarabilmesi için bazı beceri ve anlayışların bilincinde olup bu bilince göre davranmaları gereklidir (Ekşi ve Katılmış, 2011).

(17)

 Değer eğitiminde başarılı olunabilmesi için öğretmenlere Akbaş (2008)'ın tavsiyeleri şunlardır:

• Öğretmen öğretici, model olma ve yetiştirici olma görevlerinin bilincinde olmalı ve bunları görev olarak bilmelidir. • Derslikte ahlaksal bir ortam ve grup var edilmelidir. • Eğitimciler, öğrencilere vazifeler atayıp düzen oluşturmalıdır. • Sınıf içersinde adilane bir ortam var edilmelidir. • Örtük ve açık programlar aracılığıyla değerler aktarımı yapılmalıdır. • İşbirlikçi öğrenme yönteminden faydalanılmalıdır. • Ahlaki çıkarımlar için öğrenciler güdülenmelidir. • Fikir farklılıklarının çözümlenme yöntemi öğretilmelidir. • Sınıf dışı deneyimlerde de süratli değişim için güzel örnekler gereklidir. • Eğitim kurumlarında ahlaksal bir kültür ortamı kurulmalıdır. • Ebeveynlerle düzgün bağlantılar yapılmalıdır.

(18)

 Eğitimciler olumlu örnek olması icap eden rollerini şu nedenlerden dolayı tam anlamıyla yerine getirememektedir (Ekşi ve Katılmış, 2011): •

 Bazı öğretmenlerin derslerinde verilmesi gereken bilişsel hedeflerden ve müfredattan geri kalacağı ve bunun sonucunda akademik başarı konusunda iyi bir eğitimci olmadığının düşünüleceğinden çekinmesi, • Bazı öğretmenlerin ahlaki değerler benimsemek veya bu değerleri açıklamak istememeleri, • Bazı öğretmenlerin öğrencilerine kendi siyasi veya öznel görüşlerini dikte etmeleridir.

Öğretmenlerin bazı kaygı ve düşünceleri okullardaki ahlak eğitimini olumsuz etkilemektedir. Bu olumsuzlukları gidermek için öğretmenlerle öğrencilerin zihinsel ve ahlaki gelişimi beraber ele almalıdır, Öğretmen, kendi ideolojik düşüncelerini ve bireysel çıkarlarını merkeze

almamalı, değer edindirme sürecinde planlamayı kabul 36 edebileceği ahlaki olgunluğa sahip olmalıdır (Ekşi ve Katılmış, 2011).

(19)

 Çocukların yaşadığı sosyal atmosferin yapısını şekillendirmektedir. Öğretmenlerin meslekleri bakımından taşıdıkları değerler old Eğitimcilerin vazifeleri, yalnızca sınıftaki akademik çalışmalar olm bütün okul sürecini içermelidir. Bu yüzden eğitimciler, eğitim verdi seviyelerini dikkate almalı, eğitim verdikleri kişileri daima geliştirmeye çaba harcamalıdır.

 Ekşi ve Katılmış (2011) adlı araştırmacıların görüşlerine göre ise örnek bir öğretmen, sınıfında iyi bir değerler sisteminin oluşmasını sağlayacak uygun davranışları özendirmelidir.

Öğretmenlerin değer kavramına ilişkin görüşlerinde değerin sosyal yapıdaki konumu, değerin kişiyi sosyalleştirmesi ve bu konumu itibariyle bireysel ilerlemedeki yeri üzerinde durulmuştur.

(20)

 Eğitimciler, değerlerin şahıs ve topluluklarını bir araya getiren yapıcı görevinden yola çıkarak değer ve davranışların toplumsal kurallar ve insan ilişkileri üzerindeki etkisine de vurgu yapmaktadırlar. Öğretmelere göre değer eğitiminin önemli görevleri: kişilik ilerlemesine, şahısların sosyal çevredeki konumunu kavramasına, sosyal sürekliliği devam ettirmeye, toplumun bir biriyle olan ilişkilerini örgütlemeye, sosyal yapıdaki değerleri sağlamlaştırmaya ve ulusun ilerlemesine katkıda bulunmaktır (Balcı ve Yelken, 2010).

(21)

A

 Şu anda akademik başarıya odaklı bir gençlik var. Fakat hayatta başarılı olabilmek için sadece akademik başarı değil hayat basarisi da önemsenmelidir. Hayat basarisi ile ilgili de bir plan veya birikim yok, eğitim sistemimizde. Bunu yapmaya çalışıyorlar. Burada ergenlik dönemine dikkat etmek gerek.

Ergenlik dönemine girmiş özellikle 12‐22 yas grubundaki gençlerin ana özellikleri kimlik arayışıdır, ‘ben kimim, nereye yönelmeliyim’ der. Bu yastaki gençler sorgulama yaşındadır. Bu yüzden bazı psikologlar bu çağa Normal Şizofrenik’ Dönemi diyor. Burada anne baba çok kontrolcü ve müdahaleci bir anne babaysa o çocuk ya anne babaya itaat ediyor çok pasif bir genç oluyor ya da protesto ediyor anne baba ve çocuk savaşları başlıyor. Bu dönemde anne ve babalar çocuğun onlardan koptuğunu sanıyorlar ancak bu ergenlik dönemindeki annelik ve babalık stilinin değişik olması gerekiyor, öğretmenin

yaklaşımı da farklı olmalı. Bunu basaramadigimiz zaman bu çocuklari kaybediyoruz veya yanlis yönlendiriyoruz. Çünkü bu çagda çocuklarin ön beyni gelismemis oluyor.

(22)

 Dur, düsün yap olmasi gerekirken önce yaparlar sonra düsünürler. Ergenlik ilerledikçe bu durum düzeliyor. Ancak erkek ve kadin beyninde farkli düzeliyor. Erkekler de ergenlik sag beyin sol beyinin baglanti kurdugu yer erkeklerde daha geç olgunlasiyor ve erkeklerde ergenlik bazen kirk yasina kadar uzuyor. Ergenlik firtinasinda ergene verilecek en güzel hediye ona deger verildigini hissettirmektir. Simartmadan ona tatli sözlerle yaklasilmali, incitmemeli ergen. Sol beyin, mantik, muhasebe, analiz, hesaplama gibi rasyonel beyin. Sag beyin duygular, heyecanlar, müzik, sanat gibi faaliyetleri yürütür. Sol beyin erkek beyin sag beyin de kadin beyni olarak kabul edilir.

(23)

 Kadin ve erkek beyni farkli yaratilmis ama kisi kendini gelistirerek ön beynini kullanarak iki beyni de kullanabilir. Ama onun için kisi çaba göstermeli. Erkek beyni bencillik yönünden daha önde yapilan arastirmalar, gözlemler bunu ortaya koyuyor. Öte yandan annelik yapabilmesi için birinin kendinden çok ikinci kisiyi düsünmesi lazim, bu nedenle korkuya, dirence daha az egilimlidirler kadinlar. Stresli bir durumda kadin ve erkek beyni farkli çalisir. Erkek beyni zihinsel siginagina çekilir orada düsünür, problemi çözer çikar, konusarak durumu çözmez.

Kadin beyni de stres altinda konusarak paylasarak rahatlamaya çalisir. Bu yüzden ön beyin önemli ön beynin egitilmesi gerekir bu farkliliklardan dolayi çikabilecek problemler için. Ön beyin duygularla degil mantikli hareket etmemizi sagliyor

(24)

“NASIL BIR GENÇ ISTIYORUZ DIYE DÜSÜNMEK GEREKIYOR”

‘Gençler neden macera ve trajediyi tercih ederler?’

“Genellikle, negatif duygular pozitif duygulardan daha yogun ve itirazsiz deneyimleriz. Bir melodram, duygularimizi komedinin bizi güldürmesinden daha çabuk harekete geçirir ve insanlar genellikle trajediyi tercih ederler. Internetin karakteristiklerinden de bahsedecek olursak internetin 7/24 ulasim imkâni, sürükleyici, onaylayici, elverisli, ucuz, tehdit hissi uyandirmaz, ödüllendirici özellikleri vardir. Internette oynanan oyunlar yapilan islerin sanal oldugu gözüküyor ancak beyindeki etkisi gerçek. Bu yüzden dikkatli olmak gerekir, özellikle de internete bagimlilik konusunda. Internet Bagimliligi ölçülerine baktigimizda internet ile ilgili așiri zihinsel ugras, sürekli olarak interneti düsünme, internette yapilan aktivitelerin hayalini kurma, internette yapilmasi planlanan bir sonraki etkinligi düsünme,

interneti kullanimini kontrol etme, azaltma ya da tamamen birakmaya yönelik basarisiz girisimlerin olmasi, internet kullaniminin azaltilmasi ya da tamamen kesilmesi durumunda huzursuzluk, çökkünlük ya da kizginlik hissedilmesi,

(25)

 Baslangiçta planlanandan daha uzun süre internette kalma, asiri internet kullanimi nedeniyle aile, okul, is ve arkadas çevresiyle sorunlar yasama, egitim veya kariyer ile ilgili bir firsati tehlikeye atma ya da kaybetme, baskalarina internette kalma süresi ile ilgili yalan söyleme, interneti problemlerden kaçmak veya olumsuz duygulardan örnegin çaresizlik, suçluluk, çökkünlük, kaygidan uzaklasmak için kullanma gibi ölçütler madde bagimliliginin aynisi, degisen bir durum yok sadece isim farkli. Bu yüzden bu bagimlilik türüne dikkat etmek gerekir gençlerde. Simdi kusaklara baktigimiza x, y, z kusagi var. X kusagini (55 yas) radyo, y kusagini(25‐55) TV, z kusagini (25 ve alti) da sosyal medya olarak düsündügümüzde teknoloji ile temas, örgütsel bagimlilik, özgüven, bireysellik, otoriteye itaat, ahlak duygusu, dürtü kontrol, sosyal medya kullanimi, çoklu dikkat, çalismayi sevme, sosyal

 normlara uyma, popüler kültür, aile degerleri, arkadaslik bagi,

 kendini ifade etme kusaklar arasinda farkliklar gösterir ve kusaklar

 arasinda çatismaya neden olur.

(26)

 Bu yillardan beri var ama kusaklar arasinda bu derece uçurum derecesinde bir çatisma insanlik tarihinde ilk defa oluyor. Çünkü bilgi hemen eskiyor, 1950’ de bilginin ömrü 50 sene iken yeni bir bilgi 3 ay içinde eskiyor. Bunlardan yol acikarak nasil bir genç istiyoruz diye düsünmek gerekiyor, ego ideali verebilmek, sadece basari degil hem mutlu hem basarili hem de erdemli olmayi ögretebilmek, farkindalik çalismalari, popüler kültür nereye götürür, 3F (futbol, festival, film) adi altinda. Ancak bu 3 f günümüzde 4 f oldu facebook yani sosyal medya da buna eklendi. 3 f yada 4 f kullanilarak gençlerin popüler kültürden tek kültür haline getirilmeye çalisiliyor

(27)

“REHBER ÖGRETMENLER KORUYUCU, ÖNLEYICI VE SAGLIK HIZMETI YAPIYOR”

“Egitimci demek beyindeki arizalari tedavi etmek demektir. Rehber ögretmenlerinin özelligi sinif ögretmenlerinden farkli olarak okullardaki sorunlu ögrencilerle ilgilenmek zorunda. Rehber ögretmen gençlerin sikintilarini daha küçükken çözme firsati olan egitimci grubu. O dönemde rehber ögretmenin bir sözü bir hareketi birçok olayi büyütmeden çözebilir. O yüzden akilli yöneticiler rehber ögretmenlerin rahat çalisabilmelerini saglamalidir. Rehber ögretmenlerin alan disi konulara fazla kaymamasina önem verirler çünkü sorunu tespit eden onlar ve dogru bir sekilde yönlendirecek olan da onlardir. Bu yüzden rehber ögretmenler koruyucu, önleyici ve saglik hizmeti yapiyor. Bunun için farkindalik çalismalari çok önemlidir.

(28)

Okul Öncesi Dönem Değerler Eğitiminde Öğretmenin Rolü

Değerlerin öğrenilmesinde model almanın etkili bir yöntem olduğu literatürde sıklıkla vurgulanan bir husus olarak görülmektedir (Sarı, 2005). Öğretmenin görevi; zihni boş olan öğrenciye bilgi ve beceriler yükleyen, sosyalleşme ve uyum sürecinde rehberlik eden, denetleyen, geleneksel değerleri, temel beceri ve konuları öğreten entelektüel liderlik olarak belirtilmektedir (Tozlu ve Yayla, 2006). Toplumun bir ferdi olarak öğretmen değerleri, tutumları, tavırları, duygusal yönleri, hayat felsefesi ve davranışları ile okulda bulunmaktadır. Bu durum öğretmenlerin, öğrencilerinin değerlere ulaşma düzeyleri hakkındaki değerlendirmelerini, okulda değer öğretimi konusunda görüşlerini önemli hale getirmektedir (Akbaş, 2004).

(29)

 Okullarda öğretim programlarının uygulayıcıları öğretmenler olmaktadır. Çünkü öğretmen, hem eğitim sürecinin düzenleyicisi hem de eğitim sürecinin bir parçası durumundadır.

Öğretmen derste sadece görevli olduğu içeriği öğretmekle kalmamakta aynı zamanda öğrencinin zihinsel, duygusal ve sosyal yönüne de etki etmektedir. Araştırmalar, okulda etkili öğretimi sağlayan öğelerin öğretmen ve 25 öğrenci olduğunu göstermektedir. Sınıfın büyüklüğü, öğretim stratejileri, fiziksel imkânlar ikinci derecede etkili olduğu belirtilmektedir (Balcı, 1991).

 McCrary, bu konuda öğretmenin rolünün kaçınılmaz olduğu gerçeğini şöyle vurgulamaktadır:

“Sınıf öğretmeni okul kapısına doğru yürümeye başladığı andan

itibaren istese de istemese de değerleri öğretmeye başlamıştır” (McCrary, 1999).

(30)

 Öğretmenler, okul içerisinde yürüttükleri eğitim ve öğretim faaliyetleri dışında sahip oldukları değer yargılarını da öğrencilere aktarırlar. Bu etkileşim döngüsü öğretmenlerin sahip oldukları değerlerin önemini arttırmaktadır (Aktepe ‐ Yel,2009). Ayrıca tüm okul kademelerinin sistematik birer kültür ve değer grupları oldukları düşünüldüğünde okulların benimsediği temel değerlerin belirlenmesinde en büyük payın öğretmenlere ait olduğu görülmektedir.

Öğrencilerin topluma uyum sağlamaları için gerekli bilgi, beceri ve değerleri kazandıran ayrıca onları yaşama hazırlayan öğretmenlerin toplum içerisinde farklı bir yeri bulunmaktadır.

Öğretmenler eğitim sürecinde farklı aşamalar gerçekleştirerek (eğitim ortamı analizi, çocukların akademik ve kişisel özelliklerini değerlendirmek,

çocukların edinmesi gereken davranış ve becerileri kazandırmak) eğitim programını uygulamaktadırlar.

(31)

 Okul öncesi dönemde de öğretmenler aynı ilkeleri benimsemektedirler. Hatta bu süreçte çocukların kurumsal eğitim kapsamında karşılaştıkları ilk öğretmenler okul öncesi öğretmenleri olduğu için bu alanda çalışan eğitimcilerin sahip oldukları mesleki sorumlulukları daha fazla olduğu görülmektedir. Öğretmenlerin sahip oldukları ve yaşantısında benimsediği temel değerler çocukların gözlem ve model olma yoluyla onların o değerleri kazanımlarını destekler.

Bu doğrultuda öğretmenler okul öncesi eğitim programında belirtilen değerleri farklı etkinlikler ve uygulamalarla çocuklara kazandırmaya çalışmaktadır ve bu süreç öğretmenin mesleki yeterliliği ve değerlere karşı tutumundan bağımsız olamamaktadır (Şen, 2011).

Değerlerin edinilmesinde aile ve çevreden sonra en etkili olan öğeler öğretmen, öğretmenin eğitim yaklaşımı ve çocuğun içinde bulunduğu eğitim ortamı olarak

belirtilmiştir (Şen, 2011). Öğretmenlerin rehberlik, liderlik, öğreticilik,

danışmanlık, ana‐babalık, arabuluculuk vb. birçok rolü bulunmaktadır (Dönmez, 2005).

(32)

Okul öncesi öğretmenlerinin değerler eğitiminde sahip oldukları rollerin başında model olmak gelmektedir. Model olarak görülen davranışlar çocuklar için 26 soyut olan değerlerin somutlaştırılması ve davranışa dönüştürülmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Öğretmenlerin sahip oldukları özellikler özellikle okul öncesi dönemde hem eğitimin hem de çocuğun gelişim alanlarını en çok etkileyen öğelerden biridir. Bu dönemdeki en temel ihtiyaç kendilerini güvende hissetmek, değer görmek ve sevildiğini hissetmek olan çocuklar bu birleşenler sağlandığında keşfetmeye ve yeni bilgiler ve deneyimler kazanmaya hazır hale gelmektedirler. Bu ortamın sağlanması için öğretmen ve öğrenci arasında güvenli ve dengeli bir ilişki kurulması esastır (Şen,2011).

(33)

TEŞEKKÜRLER

Referanslar

Benzer Belgeler

(RSPH) ve The Young Health Movement (YHM) adlı kuruluşlar tarafından yapılan #StatusOfMind adlı araştırmaya göre Instagram ve Snapchat gençlerin ruh sağlığına en çok

Yayımın başladığı Yedi Gün dergisinin 7.8.1948 tarihli ve yıl 16, sayı 21’de şu not yer almıştır: “Genç İngiliz edebiyatının en kuv­ vetli

İki yaşına kadar bu beşiklerde yatırılan çocukların sağlığına zararlı olmayan boyaları özellikle seçtiklerini belirten Fikri Usta, müşterilerinin modern

Selçuk Altun ve arkadaşları; periferal konumlarda kumarin ve kloro grupları içeren okta sübstitüe metalsiz, çinko ve kobalt metalleri içeren yeni tip ftalosiyaninleri

However young people are, or however old, most people want something. It may be something small like a toy or a book. It may be something expensive like a bicycle or a car.

Bu makalede, Toplam Kalite Yönelimi (TKY) ve Toplam Kalite Çevre Yönetimi (TKÇY), ISO 14000 Çevre Yönetim Sistemi Standartlan, bu standartlara göre belgelendirme

Ege Adaları, Karadeniz ve Kırım gibi Osmanlı hâkimiyetinde olan coğrafyada Hollanda gemilerinin kendi bayrakları altında ticaret yap- ması için Osmanlı sultanından

Đkinci akım ise, söz konusu dönemde bazı ülkelerde gelir eşitsizliğinin azalmasına karşın, özellikle 1970’li yıllardan sonra bu durumun tersine döndüğünü,