• Sonuç bulunamadı

Wilson hastal›¤› ve gebelik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Wilson hastal›¤› ve gebelik"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SUMMARY Wilson’s disease in pregnancy

Wilson’s disease is inherited disorder of copper accumula- tion. It can be a cause of infertility. Since the introduction of new agents treatment successful pregnancies have been reported. I report the first case to document of neurologically impaired women with Wilson’s disease who refuse the therapy and who had a successful pregnancy.

Key words:Wilson’s disease, pregnancy Anahtar kelimeler: Wilson hastal›¤›, gebelik

Wilson hastal›¤› veya hepatolentiküler dejenerasyon, vücudun de¤iflik organlar›nda, özellikle beyin, ka- raci¤er, kornea ve böbrekte afl›r› bak›r birikmesi ile karakterize nadir bir metabolik bozukluluktur (1-3). Be- lirtileri bir çok hastal›kla kar›flabildi¤i için tan›s› güçtür.

Hastal›k otozomal çekinik olarak tafl›n›r (4). Hastal›¤a yakalanm›fl bireylerin ebeveynleri aras›nda akraba evli- li¤i s›kl›kla görülür. Irk ve co¤rafi özelik göstermez, 1/10.000 oran›nda rastlan›r.

OLGU

T.T., 31 yafl, G2 P0 Ab 1. Gebeli¤inin 25. haftas›nda polikli- ni¤imize baflvuran hastaya 4 sene öncesinde Malatya Ü. T›p Fakültesinde karaci¤er biyopsisi ile Wilson Hastal›¤› tan›s›

konmufl ve penisillamin-D tedavisine bafllanm›fl. Aile tarama- s›nda hastal›k day›s›n›n o¤lunda da saptanm›fl. Bir önceki ge- beli¤i düflükle sonuçlanan hasta bu baflar›s›z gebelik giriflimini ilaç kullan›m›na ba¤lad›¤› için bu gebeli¤inin tan›s›ndan sonra kendi iste¤iyle tedaviyi b›rakm›fl ve hiçbir sa¤l›k kurumuna baflvurmam›fl. Poliklinik baflvurusunda ultrasonografi ile nor- mal fetus geliflimi belirlenen, nörolojik olarak disartri sapta- nan hasta ilaç tedavisini reddetti. Poliklinik takibe al›nan hasta 33. haftada konuflma güçlü¤ü, yutamama, yürüme güçlü¤ü ve idrar kaç›rma flikayetleri ile yat›r›ld›. Solda hafif hemipleji, spastisite, disartri, disfaji, tremor ve serebellar testlerde bozul- ma belirlendi. Seruloplasmin düzeyi 21 mg/dl, karaci¤er ve böbrek fonksiyon testleri normaldi. Hastal›¤›n takibi ve

yap›lan konsültasyonlarda hastal›¤›n a¤›rlaflt›¤› ve gebeli¤in sonland›r›lmas›n›n uygun oldu¤u karar›na var›ld›. Ultraso- nografide BPD 33+, HC 34, AC 34, FL 32-hafta, AFI normal, plasenta fundal posterior yerleflimli saptand›. Fetal akci¤er maturasyonunu h›zland›rmak amac›yla celestone ampul bafl- land›. Bu dönemde hastada atefl yükseldi ve koreik hareketler bafllad›; saptanan üriner infeksiyon tedavisi için antibiyotik uyguland›. 34. haftada sezaryen do¤um ile 2460 g canl› k›z bebek do¤urtuldu. Postoperatif anne ve bebekte sorun olmad›, hastaya Metalcaptase (penisillamin-D) 150mg 3x1 baflland›.

Laktasyona izin verilmedi. Nörolojik bulgular zaman içinde geriledi.

TARTIfiMA

Bak›r, insan vücudunda sitokrom oksidaz, tirozinaz, eritroküprein ve seruloplasmin gibi baz› protein ve en- zimlerin esansiyel elementidir. Ortalama günlük bak›r al›m› 2 g’d›r. Bak›r dengesi hepatik bak›r›n seruloplas- min içine girerek k›smen ekskresyonu ve as›l olarak da safra yoluyla barsaklar ve fekal yolla at›l›m› ile sa¤lan›r

(1). Wilson hastal›¤›, yetersiz seruloplasmin düzeyleri, safrada bak›r at›l›m›nda azalma, plazma bak›r düzeyle- rinde art›fl ve bak›r›n çeflitli organlarda birikimi ile ka- rakterizedir. Otozomal resesif tafl›nan hastal›kta bak›r tafl›yan P-type ATPase (ATP7B) geninde mutasyon vard›r (5,6).

Wilson hastal›¤› klinik olarak farkl› iki flekilde görü- lebilir: Akut; çocuklukta ortaya ç›kan hepatik form ve subakut; geç bafllayan karaci¤er hastal›¤›, nörolojik semptomlar veya davran›fl bozukluklar›yla eriflkin dö- nemde ortaya ç›kan form. Karaci¤er, hastal›ktan etkile- nen sistemlerin bafl›nda gelir. Hastalar›n % 50’den faz- las›nda karaci¤er hastal›¤› belirtileri görülür. Tedavi edilmeyen hastalarda subakut hepatit ve siroz geliflebi- lir. Nörolojik semptomlar istemli tremor, spastisite, dis- faji, korea ve demansd›r. Distonik postür, davran›fl bo- zukluklar› ve disartri tedaviye en dirençli nörolojik be- lirtilerdir (7). Bak›r, s›kl›kla böbrekte de birikmesine

Wilson hastal›¤› ve gebelik

Ali R›za SÖZENO⁄LU (*)

Maltepe Üniversitesi T›p Fakültesi Kad›n Hastastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, Yard. Doç. Dr.*

OLGU SUNUMU Jinekoloji-Obstetrik

Göztepe T›p Dergisi 19: 113-115, 2004

113 ISSN 1300-526X

(2)

ra¤men böbrek yetersizli¤i nadiren geliflir. Korneada descemet membran› iç yüzünde bak›r birikmesi tipik Kayzer-Fleicher halkas› oluflumuna yol açar. Bu korneal birikimler görüflü bozmaz. Di¤er bildirilen etkiler he- molitik anemi ve osteoporozdur.

Tan› genelikle güçtür; nörolojik semptomlar, karaci¤er hastal›¤› veya K-F halkas› olan hastalarda Wilson has- tal›¤›n›n öngörülmesi ile konabilir (8). Belirtilerin bir çok hastal›kta görülmesi tan›y› geciktirebilir. Serum ser- uplasmin de¤eri (< 20 mg/dl), idrarda bak›r at›l›m› (100 µg/24 saat<) ölçülerek veya karaci¤er biyopsisinde do- kunun tart›larak (kuru doku) gram›nda 250 g Cu< gös- terilmesiyle tan› konur. Wilson hastal›¤› kesinleflti¤inde aile taramas›yla hasta bireyler yakalanabilir. Hastal›¤›n tan›s› geciktikçe karaci¤er ve beyinde kal›c› hasar olas›- l›¤› artar, erken tan› önemlidir (Tablo 1).

Wilson hastal›¤› tedavisi fazla doku bak›r›n›n at›lmas›na dayan›r. Penisillamie-D (B,B-dimetil sistein) Cu at›- l›m›n› art›rmak için seçilecek ilk tedavidir. Oral yoldan ilac›n al›nabilmesi dimerkaprol ve edetate kalsiyum gibi di¤er a¤›r metal antagonistlerine karfl› avantaj sa¤lar (9). Günlük 1-2 g’l›k dozlar uygulanabilir. Bu ilac›n anti-pi- ridoksin etkisi oldu¤u için 25 mg/gün piridoksin eklen- melidir. Tedaviye ek olarak düflük bak›r içeren diyet önerilir (<2 mg/gün). Çukulata, f›nd›k, midye, mantar, karaci¤er, brokoli gibi yüksek bak›r içeren yiyecekler yasaklan›r. Penisillamin-D’ye ba¤l› toksik reaksiyonlar (atefl, döküntü, LAP, lökopeni, trombositopeni ve optik nöritis) bildirilmifltir. Bu durumda tedaviye ara verilir ve steroidlerle desensitizasyon sa¤land›ktan sonra tekrar düflük dozlarla bafllan›r. Tedavide di¤er alternatiflerden trientine (triethylene tetramine) de penisillamine gibi kelasyon yapar ve üriner bak›r at›l›m›n› sa¤lar, h›zla ne- gatif bak›r dengesi sa¤lar. Penisillamin tedavisini tolere edemeyenlerde kullan›l›r (10). Çinko sulfat barsak hücrelerinde ve karaci¤erde metallotionein uyar›s›yla bak›r› ba¤lar ve kana transferini engeller, etkisi yavaflt›r

(1,11). Trientine ile çinkonun birlikte kullan›m› ile daha etkin tedavi sa¤land›¤› ve gelecekte seçilecek ilk tedavi

oldu¤u bildirilmifltir (10).

Bak›r fertilitede etkili olmaktad›r. Wilson hastal›¤›nda fertilite azalmaktad›r. Tedavi almayanlarda primer ame- nore ve oligomenore fazlad›r, ayr›ca bu grupta gebelik- lerde abortus oranlar› da s›kt›r (12). Wilson hastal›¤›nda baflar›l› gebelik raporu say›s› nadirdir; bu olgular da penisillamin-D, trientine ve çinko sulfat ile tedavi edil- mifllerdir (1-5,7,10-20). Ancak, literatür taramas›nda olgu- muz gibi gebeli¤i s›ras›nda bak›r düflürücü hiçbir tedavi almadan baflar›yla sonuçlanan gebelik saptanamam›flt›r.

Gebelik s›ras›nda hastal›k manifest hale gelebilir. Ge- beli¤in plasma proteinlerine olan özgül olmayan etki- siyle seruloplasmin düzeyleri de artar (sci). Kandaki bak›r düzeyleri yükselir (4). Seruloplasmine ba¤l› bak›r plasentay› geçemez, serbest bak›r ise basit diffüzyonla plasentadan fetusa geçer. Baz› yay›nlarda gebelik s›ra- s›nda hastal›k seyrinde bir iyileflme oldu¤u, bunun da gebelikte annedeki bak›r›n fetusa geçmesi ve seruloplas- min düzeylerindeki art›flla ilgili oldu¤u belirtilmifltir (19). Gebelik s›ras›nda bak›r düflürücü tedaviye devam edil- mesi konusunda genel bir görüfl birli¤i oluflmufltur. Be- beklerini teratojen etkilerden korumak için penisillamin tedavisini durduran hastalarda ciddi kötüleflmelr ve ba- k›r toksisitesine ba¤l› ölümler bildiren yay›nlar vard›r

(11). Maternal olumsuz etki görülmemifltir. Karaci¤er yetersizli¤i ve portal hipertansiyonu olan gebelerde pe- nisillamin önerilmez. Penisillamin dozu gebelik s›ra- s›nda azalt›labilir. Plasental bariyeri geçti¤i için baz› ya- zarlar organogenez döneminde 6-12. haftalar aras›nda ilaca ara verilmesini önermektedirler. Sezaryen ile do-

¤um planlananlarda yara iyileflmesini olumsuz etkile- memesi için 6 hafta önce ilaç dozunun azalt›lmas› da önerilmektedir (21). Gebelikte penisillamin ile tedavi edilmifl bir olgunun bebe¤inde minor konjenital anomali (cutis laxa ve inguinal herni) bildirilmifltir (3).

Mjolnerod, sistinürisi olan ve penisillamin tedavisi alan, ayn› flekilde Solomon da penisillamin tedavisi gören bir gebenin bebe¤inde yayg›n ba¤ doku hastal›¤› sapta- m›fllard›r (8). Tedavi gören bir çok hasta ise sa¤lam be- bekler do¤urmufltur. Walshe, annesi trientine tedavisi gören izokromeks kromozom anomalili bir bebek bildir- mifltir. Trientine tedavisi ile anne demir depolar› da bo- flalmaktad›r (22). Çinko tedavisi uygulanan 19 gebenin birinin bebe¤inde cerrahi olarak düzeltilebilir kalp ano- malisi, bir di¤erinde de mikrosefali saptanm›flt›r.

Tablo 1. Normal, gebe ve Wilson hastal›¤›nda bak›r ve seruloplas- min de¤erleri.

Total plasma Cu (µg/dl) Seruloplasmin (mg/dl) KC Cu konsant. (µg/g) Üriner Cu at›l›m› (µg/24h)

Normal 87-153 20-30 20-45 5-25

Gebe 240-320

48-84

Wilson Hastal›¤›

0-20 94-1800

Göztepe T›p Dergisi 19: 113-115, 2004

114

(3)

Wilson hastal›¤› olan ve penisillamin tedavisi gören annelerin bebeklerinde normal seruloplasmin ve bak›r seviyeleri gösterilmifltir. Do¤umda serum seruloplasmin seviyeleri eriflkinlerde oldu¤undan belirgin olarak dü- flük, doku bak›r konsantrasyonlar› ise daha yüksektir.

Yaflam›n ilk y›l›n›n sonunda bu seviyeler eriflkinin nor- mal de¤erlerine yaklafl›r.

Emzirme dönemi için bebek üzerine etkileri yeterince bilinmedi¤inden emzirme önerilmemektedir. Penisil- lamin kullan›m› için laktasyon kesin kontrendikasyonlar aras›nda gösterilmifltir (9). Her iki bebe¤ini 3 ay emziren tedavideki bir olguda uzayan sar›l›k d›fl›nda olumsuz bir etki görülmemifltir (2).

KAYNAKLAR

1. Brewer GJ: Practical recommendations and new therapies for Wilson’s disease. Drugs 50(2):240-9, 1995.

2. Messner U, Gunter HH, Niesert S: Wilson’s disease and pregnan- cy. Review of the literature and case report. Z Geburtshilfe Neonatol 202(2):77-9, 1998.

3. Scheinberg IH, Sternlieb I: Pregnancy in penicillamine treated patients with Wilson’s disease. N Eng J Med 293:1300, 1975.

4. Scheinberg IH, Sternlieb I: Wilson’s disease: Major problems in Internal Medicine Vol.13. Philadelphia, WB Saunders, 1983.

5. Stapelbroek JM, Ploos van Amstel JK, van Hattum J, et al:

From gene to disease; Wilson’s disease: Copper storage due to muta- tion in ATP7B. Ned Tijdschr Geneeskd 147(13):603-5, 2003.

6. Yoo HW: Identification of novel mutation and the three most com- mon mutations in the human ATP7B gene of Korean patients with Wilson disease. Genet Med 4(6 Suppl):43S-48S, 2002.

7. Pellecchia MT, Criscuolo C, Longo K, et al: Clinical presentation and treatment of Wilson’s disease: a single–centre experience. Eur

Neurol 50(1):48-52, 2003.

8. Gow PJ, Smallwood RA, Angus PW, et al: Diagnosis of Wilson’s disease: an experince over three decades. Gut 46(3):415-9, 2000.

9. Campellone JV: Potential complication of multivitamin use in patient with Wilson’s disease. Am J Clin Nutr 61(1):162 1995.

10. Schilsky ML: Treatment of Wilson’s disease: what are the rela- tive roles of penicillamine, trientine and zinc supplementation ? Curr Gastroenterol Rep 3(1):54-9, 2001.

11. Brewer GJ, Johnson VD, Dick RD, et al: Treatement of Wilson’s disease with zinc. XVII: treatment during pregancy.

Hepatology 31(2):364-70, 2000.

12. Pierzchala W, Zamlylnski J, Rzempolush J: Pregnacy and delivery in a women with Wilson’s disease. Pol Tyg Lek, 49(8- 9):200:1 1994.

13. Hurtard C, Kunze K: Pregnancy in a patient with Wilson’s dis- ease treated with D-penicillamine and zinc sulfate. Eur Neurol 34(6):337-40 1994.

14. Devesa R, Alvarez A, de las Heras G, et al: Wilson’s disease treted with trientine during pregnancy. J Pediatr Gastroenterol Nutr 20(1):102-3, 1992.

15. Berghella V, Steele D, Spector T, et al: Successful pregnancy in a neurologically impaired women with Wilson’s disease. Am J Obstet Gyncol 176(3):712-4 1997.

16. Furman B, Bashiri A, Wiznitzer A, et al: Wilson’s disease in pregancy: five successful concecutive pregnancies of the same women. Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 96(2):232-4, 2001.

17. Mustafa MS, Shamina AH: Five successful deliveries following 9 consecutive spontaneous abortions in a patient with Wilson disease.

Aust N Z J Obstet Gynaecol 38(3):312-4, 1998.

18. Hlinst’ak K, Borovsky M, Hlinst’akova Z: Pregnancy, labor and early puerperium in a patient with Wilson’s disease. Ceska Gynekol 64(3):198-200, 1999.

19. Nunns D, Hawthorne B, Goulding P, et al: Wilson’s disease in pregancy. Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 62(1):141-3 1995.

20. Riely CA: Hepatic disease in pregnancy. Med 96(1A):18S-22S, 1994.

21. Elliot JR, O’Kell RT: Normal chemical values for pregnant women at term. Clin Chem 17:156, 1971.

22. Walshe JM: The management of pregnancy in Wilson’s disease treated with trientine. Q I Med 58:81, 1986.

A.R. Sözeno¤lu, Wilson hastal›¤› ve gebelik

115

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Her iki hasta grubunda da daha uzun süre hastalığı olanlar (ait olduğu çalışma grubunun ortalama hastalık süresinden daha uzun süredir hastalığı olanlar)

mab›n PV hastalar›nda uzun süreli remisyon sa¤lad›¤›n› göster- mektedir. 2005 y›l›nda yay›nlanan rituksimab güvenlik raporun- da tedaviyi kullananlar›n düflük

BP prognozunda en önemli belirleyiciler olan yafl ve genel durumu gösteren Karnofsky skoru göz önüne al›narak yap›lan hesapla- malarda özellikle hafif ya da orta fliddetteki

The sign results from a higher signal intensity in the tegmentum, and additionally, normal signal intensity in the red nucleus (panda’s eyes) and the lateral part of the

Bilateral bazal ganglionlarda ve serebral beyaz cevherde difüzyon a¤›rl›kl› görüntülerde (a) ve ADC haritalamas›nda (b) difüzyon k›s›tlamas› ya da art›fl›

Klinik bulguları komplekstir; tremor, disartri, psikiyatrik bozukluklar gibi nörolojik semptomlar yanı sıra akut karaciğer yetmezliği, kronik hepatit ya da karaciğer

Serum tiroid stimüle edici hormon (TSH) ile ortalama intravajinal ejakülatuar latens süresi (IELT) arasında anlamlı ilişki bulunmuş ve tiroid disfonksiyonun tedavisi sonucun-