• Sonuç bulunamadı

Bunun sonucunda gelişmiş ülkeler, giderek eğitimde daha fazla bilgisayar ve ınternet kullanmaya başlamış ve hatta, eğitimde odak noktası haline gelmiştir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Bunun sonucunda gelişmiş ülkeler, giderek eğitimde daha fazla bilgisayar ve ınternet kullanmaya başlamış ve hatta, eğitimde odak noktası haline gelmiştir"

Copied!
130
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1. GİRİŞ

Yirminci yüzyılın en önemli buluşlarından olan bilgisayar; bir çok alanda olduğu gibi, eğitimde de önemli değişim ve gelişmelere yol açmıştır. Bilgisayar ve ona dayalı bilişim teknolojileri, 20. yüzyılın son çeyreğine damgasını vurmuştur ve 21. yüzyılda da, eğitim dahil her sahada, temel unsur olmaya devam edeceğinin işaretlerini vermektedir.

Günümüzde, sanayi toplumuna geçişte buharlı makinelerin üstlendiği rolü, bilgi toplumuna geçişte bilgisayarların üstlendiği görülmektedir. Bu gün bilgisayar ve devamında oluşumunu en kuvvetli biçimde tamamlayan internet, toplumun sürükleyici temel unsuru haline gelmiştir. Bu durumun eğitime yansımaları, daha çok eğitimde verimlilik ve kalitenin yükseltilmesi, sürekli eğitim ve eğitimin zaman ve mekandan bağımsız olarak kitlelere yaygınlaştırılmasında bir araç olarak bilgisayar ve ınternetin kullanımı şeklinde olmuştur. Bunun sonucunda gelişmiş ülkeler, giderek eğitimde daha fazla bilgisayar ve ınternet kullanmaya başlamış ve hatta, eğitimde odak noktası haline gelmiştir.

Yaşamın bir parçası haline gelen bilgisayar teknolojisi ve devamında gelişen internet oluşumu, sadece geleceğin dünyasına birey yetiştirmede temel belirleyici olmakla kalmayıp, günümüzde de eğitim alanında ki sorunlara çözüm olarak, üzerinde önemle durulan bir seçenek haline gelmiştir. İnsanların giderek karmaşıklaşan toplumsal yaşama uyum sağlamaları, öğretme-öğrenme etkinliklerinin bireylerin gereksinimlerine uyarlanması ve verimli hale getirilmesi için de, eğitimde bilgisayardan ve internetten yararlanmanın bir gereklilik olarak ortaya çıktığı söylenebilir.

(2)

Eğitimde bilgisayar ve internet kullanımının, gerek bireysel, gerekse toplumsal gerekçeler açısından, çağa uyumunu sağlayabilmek adına kaçınılmaz bir gereklilik olduğu ortadır. Bilgisayar eğitiminin, okur-yazarlık eğitimi gibi, tüm bireylere verilmesi gerektiği belirtilmesi gereken bir gerçektir.

Bilgisayar teknolojisinin ve internetin eğitimde kullanılmasının gerekçeleri bunlarla sınırlı değildir. Öğrenmede bireysel ayrılıkların geçmişten çok daha fazla önemsendiği günümüzde, öğretme-öğrenme süreçlerinin bireyselleştirilmesi de, üzerinde durulan önemli bir konudur. Bu nokta da eğitim sürecinde geri bildirim sunumunun da bireyselleştirilmesi ve eğitim sürecinden faydalanan bireylere kullanımı en etkin olacak şekilde sunulması gerekmektedir. Bu konuda bilgisayar ve beraberinde ınternetin kullanılması günümüzde özellikle sağlayacağı zaman tasarrufu ile en etkili yöntemlerin başında görülebilmektedir.

1.1. PROBLEM

Günümüzde, toplumsal yaşamın bir parçası durumuna gelen internet, ortam olarak içinde birçok araç bulundurmaktadır. Bu araçların, toplumsal yaşamda kullanılan araçlara olan benzerliği ve kullanım kolaylığı nedeniyle, Internet kullanımı hızla yaygınlaşmıştır. Bu nedenle, Internet yerleşik her sistemi etkilediği gibi eğitim sistemini de çok boyutlu olarak etkilemiştir. Internet’in eğitim sistemini;

iletişim hızını artırma, eğitim hizmetini yaygınlaştırma, niteliği yükseltme, esneklik sağlama, etkileşimi artırma (Alkan, Deryakulu, Şimşek, 1995, ss.110-111) gibi pek çok yönden etkilediği söylenebilir. Bunlara ek olarak Internet, eğitim de yer ve zaman kavramlarını da değiştirmiş, eğitimi okula dayalı olmaktan çıkararak okul dışına taşımış; evlerde internet kullanılmasıyla birlikte evler birer öğrenme ortamına dönüşmüştür.

(3)

Günümüz eğitim sistemi, modern gelişmeleri takip ederek çağı yakalamayı hedeflemek zorundadır. Bu doğrultuda, milli eğitim sisteminde ve okul yapılarında Internet’in yer almasının bir gereklilik olarak ortaya çıktığı görülmektedir. Internet okul ortamında eğitim ve öğretimin gerçekleşmesine bir yardımcı ve okulun iç ve dış etkileşim ve iletişimini kolaylaştıran bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır.

Her birimiz, birçok ortak noktaları bulunan dairelerle iç içeyiz. İlk merkez noktası kendimizden başlar ve genişleyerek, ikinci dairede yakın çevre ve son dairede ise insanlığı alır. İnsanın çevresindeki değişmeler, insana, bilinenin dışında yeni etkiler yapar. Bireylerin, yeni etkilere, uygun yeni tepkilerle karşılık vermesi gerekir. Yeni etkileri, eski tepkilerle karşılamaya çalışmak, hem bireylerin hem de toplumların problemlerini çözemez. Bu durum, zaman, enerji ve emek kaybına yol açar. Bireyler, değişen, dünya ve çevre karşısında, çok çeşitli ve yeni problemlerle karşı karşıya kalmaktadırlar.

Bu problemlerin çözümünde, insandaki potansiyel kabiliyetlerin eğitim süreci ile açığa çıkarılması ve işlevsel kılınması temel esastır. Süregitmekte olan farklı yaşam boyutlarında, birey, aile, toplum ve evrensel medeniyeti geliştirme adına eğitimin bütün alanlarında birçok farklı yaklaşımların sergilendiğine şahit olunuyor (Sünbül, 2003, s.1).

Bu farklı yaklaşımlardan biri de günümüzde pek çok ilköğretim okulunu içine alarak hızla yaygınlaşmakta olan internet aracılığı ile sürdürülen geri bildirim sistemidir. Bu sistem esas olarak bünyesinde, öğrenci ile ilgili akademik ve sosyal başarı durumlarının değerlendirme sonuçlarını, öğrencinin okula devam ve devamsızlık sürelerinin takibini içermektedir. Bu sistem aracılığı ile öğretmenler ve öğrenciler karşılıklı olarak mesajlaşabilmekte, isterlerse bu sürece veliler de katılabilmektedirler.

(4)

Bu nedenle, ilköğretim okullarında öğrencilerin okul içi durumlarına ilişkin bilgilerin internet üzerinden iletilmesi araştırılması gereken bir konu olarak ortaya çıkmıştır.

Öğrencilerin okul içi eğitim durumları ile ilgili geri bildirimin internet aracılığı ile sürdürülmesinin konu olarak belirlendiği bu tez çalışmasında, örnek okul olarak seçilen Vehbi Koç İlköğretim Okulu’nda örnek uygulama olarak Karnem.Net adlı sistem kullanıldığından aşağıda bu sistem ile ilgili gerekli bilgiler sunulmuştur.

Internet Aracılığı İle Geribildirim Sistemi–Örnek Bir Uygulama Olarak Karnem.Net

Karnem.Net Nedir?

Karnem.net, öğretmen-veli-öğrenci iletişiminde sınırları ortadan kaldıran, öğrencilerin akademik ve sosyal başarı durumlarına ilişkin Internet aracılıklı geribildirim hizmeti sunan, güvenli bir eğitim portalıdır. Araştırmanın yürütüldüğü Vehbi Koç İlköğretim Okulu’nda internet aracılıklı geribildirim hizmeti bu eğitim portalı aracılığı ile sunulduğundan, araştırmada örnek uygulama olarak yer almıştır.

Okulda kullanılmakta olan yönetim programına kayıtlı öğrenci, öğretmen ve okul bilgileri portal için ikinci kez girilmesine gerek kalmadan otomatik olarak Karnem.Net'e aktarılmaktadır.

(5)

Velilere, şifresi ile sadece kendi öğrencisinin devamsızlık, not , öğretmen görüşleri ve diğer bilgilerini görme imkanı veren Karnem.Net aynı zamanda yönetici ve öğretmenlerin de bu bilgileri yetkileri ölçüsünde izlemesine olanak verir.

Karnem.Net'ten okul içinde kimler ne tür bilgileri izleyebilir?

Veli

• Öğrenciye ait notları, devamsızlıkları, haftalık ders programı, zayıf dersleri, sorumlu olduğu dersler, öğretmenlerin öğrenci hakkındaki düşünceleri ve başarı istatistiğini takip edebilir.

• Okul idaresi ve ders öğretmenlerine mesaj gönderip, öğretmenlerden mesaj alabilir.

Öğrenci

• Notları, devamsızlığı, haftalık ders programı, zayıf olduğu dersler, sorumlu olduğu dersleri ve başarı istatistiğini takip edebilir.

• Ders öğretmenlerinden gelen mesajları okuyabilir ve öğretmenlerine mesaj gönderebilir.

Öğretmen

• Ders verdiği sınıflara ait genel başarıyı görebildiği gibi öğrencilerine ödev, velilere mesaj gönderebilir. Ayrıca öğrencilerinin notlarını internetten girebilir.

• Velilerden ve öğrencilerden gelen mesajları okuyup karşı mesaj gönderebilir.

(6)

Müdür Yardımcısı

• Okulunda kendine bağlı sınıflardaki öğrenci başarı ve istatistikleri ile bu sınıfların toplam ve detaylı başarı analizlerini sürekli görebilir.

• Velilerden gelen mesajları okuyup karşı mesaj gönderebilir.

• Öğretmenlerin ek ders saat girişini yapabilir.

Okul Müdürü

• Okulundaki öğrenci başarı ve istatistikleri ile sınıflar ve seviyeler bazında toplam ve detaylı başarı analizlerini sürekli görebilir.

• Branş bazında ders öğretmenlerinin başarısını izleyebilir.

• Okula ait genel bilgiyi görebilir.

• Okula ait demirbaş bilgisini toplu olarak görebilir

• Öğretmenlerin ek ders saatlerini görebilir.

• Okulun öğretmenleri ve velilere yazılı mesaj gönderebilir ve alabilir.

1.1.1. Internet Nedir Ve Internet’e Nasıl Bağlanılır?

Bugüne kadar Internet'in birçok tanımı yapılmıştır. Internet, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı şekillendirmeye aday bir ortam, birçok bilgisayar sisteminin birbirine bağlanmasıyla ortaya çıkmış, dünya çapında yaygın olan bir iletişim ağı (Berkmen ve Diğerleri, 2001, s.263) ve bir ortam, bir araçlar topluluğu (Akgül, 2002, s.12) olarak da tanımlanmaktadır.

Tanımlardan da anlaşılacağı üzere, Internet'in "dünya çapında bir ağlar ağı" ve

"bir ortam" olma özelliğine daha çok vurgu yapılmaktadır. Bu ağ ya da ortam içinde

(7)

birçok iletişim aracı bulunmaktadır. Bu anlamda Internet bir öğrenme, bir araştırma, bir iletişim, bir eğitim yada akla gelebilecek her türlü ortam olmaya adaydır.

1.1.2. Internet'in Eğitime Yansımaları

Internet kullanmanın yaygınlaşması ile iki kavramın ön plana çıktığı söylenebilir. Bunlar küreselleşme ve değişimdir. Küreselleşme aslında ekonomik içerikli bir kavram olarak ortaya çıkmıştır (Tezcan, 2002, s.57; Tombul, 2002, s.78).

Her ne kadar bilişim teknolojileri ve internetin ekonomik anlamda küreselleşmeye hizmet eden bir teknolojik gelişme olduğu söylense de, Internet ekonomik kullanmanın çok ötesinde amaçlara hizmet etme esnekliğine sahiptir. Çünkü Internet birçok sistemi değişime zorlamış ve değiştirmiştir. Internet'in sadece bir sisteme yada amaca hizmet ettiğini söylemek olanaklı değildir.

Bunun temel nedeni, internetin tüm dünyada hızlı bir gelişme içinde olmasıdır.

Internet, bilimsel ve teknolojik değişimi bizzat içinde taşımakta ve değişime olanak tanımaktadır (Akgül, 1997).

Bilişim teknolojileri, bir yandan birey ve toplum yaşamını değiştirirken, bir yandan da bilgi üretim ve kullanım süreçlerini değiştirmektedir. Her toplumsal yenilik ve başlayan yeni donem, tümden kültürel bir değişiklik yaratmakta ve artık hiçbir şey eskisi gibi kalmamaktadır (Oğuzertem ve Alptekin, 2001, s.26).

1990'lı yılların başında kişisel bilgisayarların fiyatlarının bir öncekine göre ucuzlaması, daha üstün yeteneklere sahip bilgisayarların ve yazılımların çıkması, bilgisayarların gerek kamu gerek özel kurum ve kuruluşlarda, gerekse de evlerde daha yayın olarak kullanılmasına neden olmuştur (Erdoğan, 2001, s.10).

(8)

Bilgi çağında, hiçbir ortam internetin sunduğu olanakları sunmamış ve ulaştığı kaynaklara ulaşmamıştır (Oğuzertem ve Alptekin, 2001, s.30). Internet, günümüzde toplumun her kesiminden insana hitap eder duruma gelmiştir. Internet'in sahibi olan ve onu kontrol eden tek bir kuruluş yoktur. Internet'in bir sahibinin olmaması, bir kurum yada kuruluş tarafından yönetilmemesi sonucu internet serbest, demokratik, sosyal ve teknik bir bilgisayar ağı olarak ortaya çıkmıştır (Akkoyunlu, 1999, s.79).

Bu nedenle, internet toplumsal yaşamda insan ilişkilerini, siyasal süreçleri, ekonomik yaşamı ve eğitim alanını çok boyutlu olarak etkilemiştir.

1.1.3. Bir Eğitim Ortamı Olarak Internet

Eğitimde bilgisayar kullanmanın yaklaşık 35 yıllık bir geçmişi olduğu söylenebilir. Bu uygulamalar, bilgisayar destekli eğitim, çevrimiçi öğrenme ve internet tabanlı öğrenme olarak anılabilir (Şentürk, 2000). Bu uygulamalar günümüzde internetin her düzeydeki eğitime yaygın bir biçimde girmesine neden olmuştur. Internet kullanımının yaygınlaşması, internetin eğitim için çekici bir ortam olarak keşfedilmesine neden olmuştur (Bülbül, 1997, s.25).

Internet'in, hemen her türlü eğitim hizmetlerinde kullanımı olanaklı görülmektedir. Ayrıca, internet söz konusu hizmetlerin gerçekleştirilmesinde iletişim hizmeti artırma, hizmeti yaygınlaştırma, niteliği yükseltme, esnekliği sağlama, etkileşimi arttırma gibi pek çok olanak sağlamaktadır (Alkan, Deryakulu ve Şimşek, 1995, ss.110–111). Bu nedenle internet, eğitimde yaygın bir biçimde kullanılma özelliğine sahiptir. Bu özelliğin giderek daha çok önem kazanması kaçınılmaz gözükmektedir. Çünkü internet bilgi toplumunu oluşturan insanların en önemli öğrenme ortamını yaratmaktadır (Odabaşı, 1998, s.95).

Internet ortamında dünya ile bütünleşen MEB ve dünyanın hemen her yerindeki bilgi, kurum, kuruluş ve kişilere ve bunlara ilişkin çalışmalara ulaşmak

(9)

olanaklıdır. Internet'in eğitimde kullanım alanına bakıldığında şu olanakları sağladığı görülmektedir.

Internet;

• Öğretmen ve öğrencilerin araştırmalarına bilgi sağlar.

• Eğitim camiasında olan herkese bilgilerini güncelleme olanağı sağlar.

• Öğretmenlere dünyanın her yerindeki meslektaşları yada alanlarıyla ilgili kişi, kurum ve kuruluşlarla iletişim kurma olanağı sağlar.

• Gelişmeleri anında, güncel ve hızlı bir biçimde izleme olanağı sağlar.

• Değişik konferanslara telekonferans sistemi ile katılabilme yada izleme olanağı sağlar.

• Uzaktan eğitim olanağı sağlar.

• Özellikle kişilerin kendi web sayfalana hazırlamada teknolojinin getirdiği kolaylıklar ile yaratıcılığı ve paylaşımcılığı artırmayı sağlar.

• E-posta aracılığıyla anında posta ve dosya alış-verişine olanak sağlar.

Internet'in eğitime sağladığı olanaklar bakımından bütün okul, bilgi teknolojilerinin birer kullanımcısı olmalıdır. Bunun gerçekleşmesi durumunda eğitimde yeni ve daha etkin bir ortam sağlamanın ötesinde eğitsel açıdan yeni bir öğrenim süreci gelişecektir. Böylece, öğretmen ve öğrenci arasıda daha yaratıcı bir iletişim ortamı doğarken, aynı zamanda öğrencinin bireysel kimliğinin gelişmesini ve onun gelecekteki işinde başarılı olmasını sağlayacak bir ortam oluşacaktır (Ceyhun, 1997, ss.86–87). Günümüzde kimi öğrenciler okula internete bağlanmayı öğrenmiş olarak gelmekte ve okulda kullanılacak teknolojinin de en azından bu düzeyde olmasını istemektedir. Bu nedenle, günümüz okul çağı öğrencilerinin okullarda yada ev ortamımda interneti etkili kullanabilmelerinde ilköğretim yönetiminin, öğretmenlerin ve ailelerin kimi sorumlulukları ve görevleri vardır. Öğrencilerin

(10)

evlerinde kullandıkları interneti, okullarda da etkili bir biçimde kullanabilmeleri için okul yönetiminin, bu konudaki tutumu ve çalışmaları önemlidir.

Öğretmenler, öğrencilerin anne-babaları ile öğrencilerin internet kullanımı konusunda işbirliğine gitmelidir. Bu yolla evde öğrencilerin neler yaptıklarını ve neler yapmaları gerektiği konusunda anne-babalarla paylaşımda bulunmalıdır.

Internet ortamında öğrenmenin temel felsefesi, öğretmen ve öğrencinin birlikte öğrenmesidir. Internet'ten öğretmenler de birçok bakımdan yaralanabilirler.

Öğretmenlerin mesleki gelişimi için sadece hizmet içi eğitim kurslarımdan yarar beklemek yetersiz ve pahalı bir yoldur. Çünkü hizmet içi eğitim olanakları hem dar, hem de sabitlenmiş konular içermektedir. Oysa öğretmenler hem kendi alanlarında, hem de öğretim yöntem ve teknolojileri konulanında aydınlanma gereksinimi duymaktadırlar. Öğretmenler, öğrencilerinin konuştuğu teknolojik dili ve bilgi erişim kaynaklarını bilmek ve etkin bir biçimde öğrenmek için interneti bir olanak olarak değerlendirmek durumundadırlar. Bunun da ötesinde öğretmenler meslektaşları ile ulusal ve uluslararası düzeyde internet aracılığıyla iletişim kurmak istemektedirler (Berkmen ve Diğerleri, 2001,ss.273–274).

Internetin öğretim sürecinde kullanılmasıyla birlikte sınıflar, öğretmenin rehber olduğu ve işbirliğine dayalı öğrenmelerin gerçekleştiği ortamlara dönüştürülebilir.

(Akkoyunlu, 1999, s.78). Internetin okullarda kullanımı öğrencilere şu kazanımları sağlar (Altın, 2000, s.23):

• Internet bilgileri karşılıklı paylaşma ortamı yaratır ve diğer kullanıcılar ile fikirlerini tartışma olanağı sunar.

• Internet, belli bir öğrenci ve öğretmen grubuna, ortak ilgi çerçevesinde farklı bölgelerdeki insanlarla iletişim kurma olanağı sunar.

• Internet, öğrencilere kendi kendilerine dünya çapında bu ağ üzerinde arama

(11)

ve araştırma yapma becerisi kazandırır. Uygun tekniklerle elde edilen bu kazanımlar, erişilen bilgileri etkin kullanma davranışlarına da dönüştürülebilir.

Internet, okullarda okuma-yazma becerilerinin geliştirilmesinde de etkin bir biçimde kullanılabilir. Örneğin, öğrenciler okudukları bir metin hakkındaki düşüncelerini internet üzerinden paylaşabilirler. Okuma becerilerini geliştirici etkinlikler ile öğrencilere okudukları metinler hakkında yorum, analiz ve sentez yaptırılabileceği gibi bu yolla öğrencilerin ilgileri hakkında da bilgi sahibi olunabilir (Altun, 2001, s.24). Ancak bunun için öğrencilerin internete ilişkin temel kullanım becerilerini kazanmış olmaları gerekmektedir.

Internet'in eğitsel yararları şu şekilde de sunulabilir (Yıldırım, 2001):

• Erişim

• Paylaşım

• Olanak eşitliği

• Etkileşim

• Bireysel farklılıklar

• Özel eğitim

Erişim: 21. yüzyılda temel olan, bireylerin bilgiye erişimini sağlamak ve kolaylaştırmaktadır. Bu anlamda internet bilgiye ulaşmanın en etkili ortamlarından biridir (Yıldırım, 2001). Internet'e isteyen istediği yerden erişebilir. Bu coğrafi serbestlik internette yer alan bilgilere erişimi kolaylaştırmaktadır (Şentürk, 2000).

Internet zengin bir bilgi kaynağı olarak materyal sağladığı gibi, öğrenciler için değişik seçenekler sunar. Öğrenciler ev ödevleri ve projeleri için internetten bilgi ve materyal toplayabilir (Ali ve Franklin, 2001, s.58). Ayrıca, öğrenciler öğretmen ya da ders kitaplarından elde edemeyecekleri bilgileri internetten elde edebilirler.

(12)

Paylaşım: Toplumsal kalkınmanın itici gücü olan bilginin paylaşılmasındaki rolü bakımından internet önemli ve etkili bir ortam olarak değerlendirilebilir (Yıldırım, 2001). Web üzerinden bilginin paylaşım olanakları ve eşzamansız iletişim, öğrenme becerisini belli bir zamandan bağımsız hale getirmektedir. Ayrıca, internette yer alan bilgilerin indekslenmesi ve depolanması, arama, dönüştürme ve paylaşım işlemlerini kolaylaştırmaktadır. (Şentürk, 2000).

Olanak eşitliği: Sosyal devlet kavramı içinde devletin temel görevi, her birey için eşit oranda ve aynı nitelikte eğitim hizmeti sunmaktır. Bu anlamda internet, eğitimde olanak eşitliğinin sağlanmasında önemli bir ortamdır (Yıldırım, 2001).

Sınıflardaki zaman kısıtlaması nedeniyle öğrencilere öğrenecekleri bilginin iskeleti verilmekte ve çoğu zaman öğrenciler diğer öğrenme kaynaklarına başvurmak zorunda kalmaktadır. Bu anlamda internet tüm öğrencilere eşit olanaklar sunmaktadır (Ali ve Franklin, 2001, s.58). Internet ortamında eşzamansız iletişim de kurulduğu için öğretmen ve öğrenciler 24 saat haberleşme olanağına sahiptir (Şentürk, 2000).

Etkileşim: Bilginin çoğalmasında ve paylaşımında temel olan bireyler arasındaki etkileşimdir. Internet etkili bir etkileşim ortamıdır (Yıldırım, 2001). Ali ve Franklin'in (2001, s.58) yaptıkları araştırmaya göre, gerek öğretmeler gerekse öğrenciler internet ortamından öğrenirken güdülendiklerine inanmaktadırlar.

Bireysel farklılıklar: Bireylerin farklı öğrenme alışkanlıkları ve stilleri vardır.

Bireylerin bu farklılıklarını dikkate alan öğrenme ortamlarının hazırlanması gerekmektedir. Birçok iletişim aracı içinde barındıran internet, öğrenme açısından oldukça zengin olup bireysel farklılıklara uygun bir öğrenme ortamıdır (Yıldırım, 2001). Ayrıca, internet öğrenmeyi bireyselleştirmektedir. Internet kullanan öğrenciler birbirlerinin öğrenme stilleri ve yeteneklerinden de öğrenebilmektedir (Ali ve Franklin, 2001, s.58).

(13)

Özel eğitim: Çağdaş toplumlarda, toplumu oluşturan her birey kendi becerisi ve kapasitesi oranımda toplumsal kalkınmaya katkıda bulunur. Bu anlamda kimi nedenlerden dolayı özel eğitime gereksinim duyan bireylerin bu gereksinmelerinin karşılanmasında ve toplumsal üretime katkıda bulunmalarında internet bu bireyler için de önemli olanaklar sunmaktadır (Yıldırım, 2001).

Bu yararların yanında, internete dayalı eğitimin sınırlılıkları da söz konusudur.

Bu sınırlılıklar söyle sıralanabilir (Yıldırım, 2001):

• Teknik altyapı

• Kullanıcıların yeterliliği

• İçeriğin kalitesi

• 'Tasarım surecinin kalitesi

• Bireysel farklılıklar

Teknik altyapı: Internete dayalı eğitimin yararlı olabilmesi için, güçlü ve yeterli bir teknik altyapıya gereksinim vardır. Internetin etkili bir öğrenme ortamı olabilmesinin on koşulu bireylerin internete sorunsuz erişim sağlayabilmeleridir (Yıldırım, 2001). Internet kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır. Internet üzerinden bilginin bir noktadan başka bir noktaya iletim hızı bant genişliği ile ilgilidir. Eğer Internet kullanıcıları artarken, bant genişlikleri de buna koşul olarak genişletilmezse bilgi alış-veriş hızı azalır. Bu durum internetin eğitim amaçlı kullanımı olumsuz etkiler (Şentürk, 2000).

Kullanıcıların yeterliliği: Internet'in eğitimde etkili bir ortam olabilmesi için bu ortamın etkili bir biçimde kullanılması gerekmektedir. Bunun için de Internet ortamındaki iletişim ayarlarının kullanımının öğrenilmesi bir amaç olmalıdır. Bu amaca ulaşabildiği zaman Internet eğitimde etkili kullanılabilir. Bu nedenle,

(14)

öğrencilerin, öğretmenlerin ve ailelerin Internet kullanımı konusunda eğitilmeleri ve yönlendirilmeleri gerekmektedir (Yıldırım, 2001).

İçeriğin kalitesi: Bireylerin Internet'e erişim sağlamak onların daha nitelikli bir eğitim almaları için yeterli değildir. Internet ortamında eğitim amaçlı sunulan içerik kullanıcıların gereksinmelerini karşılamalı ve toplumsal kalkınmaya da katkı sağlayacak nitelikte olmalıdır. Internet ortamındaki içeriğin daha çok İngilizce olması, Türkçe içerik geliştirme çabalarının yetersizliği, bu sorunun daha da artmasına ve Türk eğitim sistemini olumsuz etkilemesine neden olmaktadır (Yıldırım, 2001). Internet'te yer alan bilgilerin doğruluğu kontrol edilmemektedir.

Internet'te herkes yayım yapabilmektedir. Bu durum, Internet'te, öğrenciler için uygun ve güvenli olmayan bilgilerin yer almasına yol açmaktadır. Öğrenciler uygun ve güvenli olmayan bu bilgilere ulaşabilir ve kullanabilirler ( Franklin, 2001, s.58).

Bireysel farklılıklar: Hiç bir öğretim yöntemi yada öğretim ortamı her öğrenci için aynı etkide değildir. Bu nedenle Internet ortamı her birey için öğrenme açısından uygun olmayabilir. Bu durumun göz ardı edilmesi, bireysel farklılıkların öğretim tasarımında dikkate alınmadığı gerçeğini otaya çıkarır. Bu nedenle, Internet'e dayalı eğitim ortamları her birey için bazen geleneksel ortamlar kadar etkili olmayabilir (Yıldırım,2001).

1.1.5. Öğrenme Yaşantısının Bir Parçası Olarak Geribildirim

Dönüt yada sonuçların bilgisi de diyebileceğimiz geribildirim, genel anlamda yapılan bir iş ile ilgili bilgi edinmedir( Demirel ve Kaya, 2002, s.94 ). Geribildirim, sisteme her işlemin sonunda bilgi vermek yani sonuçların bilgisini gerekli yer ve zamanda sisteme ulaştırmak olarak tanımlanabilir(Sönmez, 2004, s.15).

(15)

Geribildirim, öğrenciye eğitimin amaçlarına uygun davranımda bulunup bulunmadığının bildirilmesi yada hedef davranışın kazanılıp kazanılmadığının bildirilmesidir. Bu bildirimin sonucuna bakarak öğrencilerin eksiklik ve yanlışlıkları belirlenir(Demirel, 2000, s.143).

Geribildirim, öğrencinin yaptığı davranış hakkında ona bilgi vermek olarak tanımlanabilir. Öğrenciye dönüt verilirken, öğrenci aşağılanmamalı, azarlanmamalı, ceza olacak herhangi bir uyarıcı verilmemeli, tersine yüreklendirici uyarıcılar işe koşulmalıdır. (Sönmez, 2000, s.102).

Geribildirimin yönlendirici, güdüleyici ve pekiştirici olmak üzere üç temel iş görüsü olabilir. Öğrencilerin akademik ve sosyal anlamda ortaya koyduğu tepkilere,

“doğru, tamam, eksik, yanlış” gibi bildirilen özel yargılar birer geribildirimdir. Bu tür geribildirim yönlendiricidir. Öğrencilerin doğruları, davranışların pekiştirilmesinde ve yeni davranışların öğrenilmesinde güdüleyici bir rol oynayabilir. Sonuncul olarak, bir değerlendirme sonunda performansı yüksek olarak açıklanan öğrenci için dönüt pekiştireç görevini görür(Sönmez, 2000, s.102).

Geribildirim, sistemin yönetim, planlama, yetişek, seçme, koruma, denetleme ve değerlendirme, uygulama, rehberlik ve hizmetler alt sistemleriyle birlikte analiz edilmeli; yani bilimsel ve kubaşık çalışılmalı; kararlar demokratik etkileşim ortamında alınmalı ve vakit geçirilmeden yerinde uygulanmalıdır. Böyle bir tutum, örgüt içindeki çatışma ve gerginlikleri de önleyebilir(Sönmez, 2000, s.13).

Olumlu ve olumsuz geribildirim olduğu gibi, iç ve dış geribildirimler de vardır.

Herhangi bir dersin öğretmeninde görülen her davranış olumlu, istenmedikler ise olumsuz geribildirimdir. İç geribildirimler sistemin girdiler, işlemler ve çıktılar bölümlerinden, yönetim, seçme, koruma, denetleme ve değerlendirme, uygulama, yetişek, planlama, rehberlik ve hizmetler sistemlerinin her birinden ve her alt sistemin girdi, işlem ve çıktılarından elde edilen bilgilerden oluşabilir. İç geribildirimler, sistemin iç dinamiğini sağlar ve düzenler; büyük kayıplar ve

(16)

yıkımları önler. Dış geribildirimler ise, okulun içinde bulunduğu ve bağlı olduğu kurum ve kişilerden aldığı bilgilerden oluşur. İç geribildirimlere eğitim durumlarında (işlemler) öğretmenin “işe koşulan pekiştireç, ipucu, dönüt, düzeltme yada strateji, yöntem ve tekniklerin işlemediğini gördüğü zaman, bunları değiştirip yerine işleyenleri anında koyması” örnek olarak verilebilir. Dış geribildirimlere ise, öğrenci hakkında okulun aldığı her türlü bilgi örnek olarak verilebilir. Eğitim sistemi, yeri ve zamanı gelince hem olumlu ve olumsuz, hem de iç ve dış geribildirimleri etkili bir biçimde kullanmalı, bunlar için bilgi bankaları kurmalıdır. Bu, onun açık sistem olmasının gereğidir(Sönmez, 2004, ss.16-17).

Geribildirim, açık sistemin en canlı öğesidir. Eğer geribildirim olmazsa, sistem kısa zamanda bozulur ve iş görüsünü yitirir. Yapılan yatırım, zaman ve emek boşa gider. Bu nedenlerden dolayı, eğitim sisteminin her basamağında geribildirim işe koşulmalıdır( Sönmez, 2000, s.102).

1.1.6. Geribildirim Sisteminde Okul-Aile İletişiminin Önemi

Aile, yüz yüze ve samimi ilişkilerin en güçlü olduğu birincil gruplardandır. Bu nedenle bireyin tutum ve değerlerinin oluşumunda birincil etkileşimi sağlaması yönünden ayrı bir öneme sahiptir. Onun temel kurumlar arasında yer almasının nedenlerinin birisi de budur.

Eğitim sistemi açısından ailenin birkaç işlevi aşağıdaki biçimlerde ele alınabilir (Tezcan, 1984, ss.139-142):

• Biyolojik İşlev

• Ekonomik İşlev

• Sevgi İşlevi

• Koruyucu İşlev

(17)

• Toplumsallaştırma İşlevi

• Eğitim İşlevi

• Ailenin Boş Zamanları Değerlendirme İşlevi.

Öğrenci veliliği, esaslı bilgi ve anlayış işidir. Öğrenciler, günlük hayatlarının büyük bir kısmını okul dışında, aile ve çevre içinde geçirirler. Bunun için, öğrencilerin yetişmesinde okul ile ailenin görüş ve işbirliği yapması zorunludur.

Öğretmenler, yetiştirme sorumluluğunu üzerine almış bulunduğu öğrencilerini türlü özellikleriyle tanıma işinde en büyük yardımı aileden beklerler. Okul ile ailenin birbirine göstereceği anlayış ve yakınlık, öğrencileri başarı ve mutluluğa götürür.

Öğrencilerin fikir, beden ve ruhça gelişimi, okula uyması, okul içi ve okul dışı hayatlarının kontrolü; okul ile ailenin yapacakları işbirliği ile disiplin altına alınabilir.

Her okul bu hususları dikkate alarak, veli ile sıkı işbirliği yapmanın faydasına inanır ve velilerle sık sık görüşerek öğrenciler hakkında bilgi ister. Her velinin çocuğunun okul içi ve okul dışındaki davranışlarını, disiplinini, çalışma durumunu, devamını adım adım takip etmesi gerekir (Aksoy, 1972, ss.5-6).

Veli-öğretmen işbirliğinin olumlu olabilmesi için, her velinin sık sık okula uğrayarak öğretmenlerle görüşüp, hangi alanlarda ve ne tarzda yardım edebileceklerini öğretmenlere sorması gerekir. Velisinin sık sık öğretmenlerle ve okul idaresi ile görüştüğünü anlayan öğrenci, kendisinin kontrol altında bulunduğunu hissedeceğinden, derslerine daha iyi çalışır ve her hususta iyi bir öğrenci olmaya gayret eder (Aksoy, 1972, s.8).

1.1.7. Eğitimde Internet Ve Geri Bildirim Arasındaki İlişki

Geribildirim ile ilgili yapılan tüm bu açıklamalar, geribildirimin eğitim-öğretim süreci içinde, bu sürece katılan tüm bireyler için ne derece önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Geribildirim ilgili bireylere en kısa ve en doğru biçimde iletilmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda eğitimde geri

(18)

bildirim ve eğitimde ınternet kullanımını ilişkilendirecek olursak, bu ilişkiyi açıklarken ınternetin bireyler arasındaki iletişimin kuvvetli biçimde gerçekleştiği, ortak amaca sahip bireylerin buluştuğu sanal bir ortam olduğunu açıklamakla işe başlamak gerekmektedir. Internet, zaman ve mekan problemini yıkan, bireylerin karşılıklı bilgi almasını kolaylaştıran bir imkandır. Bu anlamda, ınternet eğitim sürecine katılan bireyler arasında ki bilgi alışverişini daha hızlı kılan ve amaca ulaşmayı kolaylaştıran bir unsur olarak değerlendirilebilir.

Günümüzde, pek çok veli günlük yaşamın yoğunluğu nedeniyle çocukları ile ilgili olarak görüşmeler yapmak üzere okullarla olan iletişimlerine vakit ayırmakta güçlük çekmektedir. Internet aracılığı ile sağlanan geribildirim sistemi bu konuda okul-aile iletişimine yenilikçi, zaman ve mekan avantajı içeren alternatif bir uygulama olarak değerlendirilebilir.

1.2. ARAŞTIRMANIN AMACI

Bu araştırmada, İnönü Vehbi Koç İlköğretim Okulu’nda görev yapan sınıf öğretmenlerinin, 5. sınıf öğrencilerinin ve öğrenci velilerinin öğrenciye ait akademik ve sosyal özelliklerinin değerlendirilme sonuçlarının ınternet üzerinden iletilmesine yönelik görüşlerin belirlenmesi amaçlanmıştır.

1.3. ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ

Son yıllarda, ilköğretim basamağında ınternet kullanımı Türkiye gündemindedir. Bununla birlikte, ilköğretimde öğrencilere ınternet aracılığıyla araştırma becerisinin kazandırılmasının yanı sıra internetin bir geribildirim sistemi

(19)

olarak kullanılabildiği vurgulanmaktadır. Çünkü her düzeydeki eğitim basamağında araştırma için, bilgi elde etme, bilgiyi düzenleme ve paylaşma açısından ınternet ortamı günümüzde çok daha geniş olanaklar sunmakla birlikte, ınternet fiziksel ortam sınırlarını aşarak geniş bir iletişim ortamı da sağlamaktadır. Bu olanaklardan yararlanmak için, ilköğretim basamağından başlanarak öğrencilere ınternet temel kullanım becerilerinin kazandırılması bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.

Kişisel kullanım alanlarının dışında, ilköğretim okullarında öğrencilere bu imkânı sunmak ve interneti gerçekleştirilen eğitim sisteminin bir parçası haline getirmekle yükümlü olmaktadır.

Bu araştırma ile ilköğretim basamağında ınternet kullanma olanağı bulan öğrencilerin, kendileri, anne-babaları ve öğretmenlerinin görüşlerine göre, ınternetin sağladığı iletişim ve öğrencilerin eğitim yaşantılarına ilişkin geribildirim sisteminden ne oranda yararlanabildikleri belirlenerek ilköğretim öğrencilerinin bu konuda ınterneti daha verimli kullanmaları için öğrencilere, anne–babalara ve öğretmenlere yönelik önerilerin getirilmesi umulmaktadır. Bu öneriler doğrultusunda ilköğretimde internetin etkili ve verimli kullanılması bakımından bu konuda politika oluşturanlara ve uygulayıcılara yararlı olabilecek öneriler getirileceği beklenmektedir. Ayrıca, getirilen önerilerin gerçekleşmesine yönelik yeni araştırmaların yapılmasına da katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

1.4. SINIRLILIKLAR

Bu araştırmanın sınırlılıkları şunlardır:

1. Araştırma, 2006–2007 öğretim yılında İnönü Vehbi Koç İlköğretim Okulu’nda görev yapan öğretmenlerden alınan görüşlerle sınırlıdır.

2. Araştırma, evinde ınternet bağlantısı olan öğrenciler ve onların velilerinden alınan görüşler ile sınırlıdır.

(20)

1.5. TANIMLAR

Internet: Internet, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır(Gülümbay, 2006, s.26).

Geribildirim: Dönüt yada sonuçların bilgisi olarak da isimlendirilebilir. Genel anlamda, yapılan bir iş, gerçekleştirilen bir davranış ile ilgili bilgi edinimidir (Demirel ve Kaya, 2002, s.94)

(21)

2. YÖNTEM

Bu bölümde, araştırmanın modeli, katılımcılar, veri toplama süreci, verilerin analizi ve yorumlanması yer almaktadır.

2.1. ARAŞTIRMANIN MODELİ

İlköğretim okullarında 5. sınıf öğrencilerinin okul içi akademik ve sosyal durumlarına ilişkin bilgilerin ınternet üzerinden iletilmesine yönelik öğretmen, öğrenci ve velilerin görüş ve önerilerinin neler olduğunu belirlemeyi amaçlayan bu araştırma, tarama modeline dayalı olarak nitel araştırma yöntemlerinden görüşme tekniği ile gerçekleştirilmiştir.

Tarama modeli, geçmişte yada şu anda varolan bir durumu varolduğu biçimiyle betimlemeyi amaçlayan bir araştırma yaklaşımıdır. Tarama modelinde araştırmaya konu olan, birey yada nesne, kendi koşulları içinde ve var olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır(Karasar, 2003, s.77). Nitel araştırma, gözlem, görüşme ve doküman incelemesi gibi veri toplama tekniklerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırma olarak tanımlanabilir(Yıldırım ve Şimşek, 2004, s.19).

Nitel araştırmalar, araştırma konusu olan fenomenleri kendi doğal ortamlarında ele almaktadır. Olgular, nitel araştırma kapsamında yer alan insanların yada araştırmacının ona yüklediği anlam ile ifade edilmektedir. Nitel araştırmada, bireylerin araştırmaya sunduğu anlamlar tanımlanmaya çalışılmaktadır (Altunışık ve diğerleri, 2002, ss.199-200). Nitel araştırmalarda veriler betimsel olduğu için süreç ve anlamla ilgili olmaktadır. Amaç, oluşturulan hipotezi sınamak yada desteklemek

(22)

değil, verilerin sistemli bir biçimde incelenmesi ve araştırmaya yönelik kuram üretilmesidir (Ekiz, 2003, ss.27-29).

Nitel araştırmalarda yaygın olarak kullanılan üç tür veri toplama tekniği vardır.

Bunlar; gözlem, görüşme ve yazılı doküman incelemesidir (Yıldırım ve Şimşek, 2004, ss.19-20)

Görüşme, sözlü iletişim yoluyla veri toplama tekniğidir. Görüşmeler değişik biçimlerde gruplanabilmektedir. En yaygın gruplama biçimi yapılandırılmış görüşme, yarı yapılandırılmış görüşme ve yapılandırılmamış görüşme olarak üçlü sınıflamadır (Karasar, 2003, ss. 165-167).

Bu araştırmanın verileri görüşme türlerinden yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanmıştır.

Yarı yapılandırılmış görüşme tekniği, yapılandırılmış görüşme tekniğinden biraz daha esnektir. Bu teknikte araştırmacı önceden sormayı planladığı soruları içeren bir görüşme formu hazırlar. Yarı yapılandırılmış görüşme tekniği sahip olduğu belirli düzeydeki standartlığı ve aynı zamanda esnekliği nedeniyle eğitimbilim araştırmalarında daha uygun bir teknik görünümü vermektedir(Türnüklü, 2000, s.547).

2.2. ÖRNEKLEM SEÇİMİ

Bu araştırmanın evrenini 2006-2007 öğretim yılında Eskişehir ili, İnönü ilçesinde bulunan Vehbi Koç İlköğretim Okulu’nda görev yapan beş sınıf öğretmeni, 15 beşinci sınıf öğrencisi ve seçilen bu öğrencilerin velileri oluşturmaktadır.

(23)

Araştırmada, amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme kullanılmıştır.

Amaçlı örnekleme zengin bilgiye sahip olduğu durumların çalışılmasına olanak sağlamaktadır. Bu anlamda, amaçlı örnekleme yöntemi pek çok durumda, olgu ve olayların keşfedilmesinde ve açıklanmasında yararlı olmaktadır(Yıldırım ve Şimşek, 2005, s.107). Ölçüt örneklemede, önceden belirlenmiş bir ölçütü karşılayan bütün durumların çalışması temel amaçtır. Örneklem belirlenmesindeki ölçüt yada ölçütler araştırmacı tarafından belirleneceği gibi önceden hazırlanmış bir ölçüt listesi de kullanılabilir (Yıldırım ve Şimşek, 2005). Bu araştırmanın örneklem seçimindeki ölçütler araştırmacı tarafından belirlenmiştir. Bu ölçütler şunlardır:

• Araştırmanın bir ilköğretim okulunda yapılması,

• Araştırmanın yapılacağı ilköğretim okulunun öğrencilere ait sosyal ve akademik özelliklerine ait değerlendirme sonuçlarını ınternet üzerinden iletmesi,

• Araştırmaya ilköğretim okulunda görev yapan sınıf öğretmenlerinin katılması,

• Araştırmaya ilköğretim okulu beşinci sınıfa devam etmekte olan ve evlerinde ınternet bağlantısı bulunan öğrencilerin katılması,

• Araştırmaya ilköğretim okulu beşinci sınıfa devam etmekte olan ve evlerinde ınternet bağlantısı bulunan öğrencilerin velilerinin katılması,

• Öğrencilerin, sınıf öğretmenlerinin ve seçilen öğrencilerin velilerinin ınternet aracılığıyla geribildirim sisteminden yararlanması,

• Araştırmanın bu ölçütlerin tümünün karşılandığı bir ilköğretim okulunda yürütülmesi.

Bu ölçütlere göre araştırmada 5’i sınıf öğretmeni, 15’i beşinci sınıf öğrencisi ve 15’i seçilen öğrencilerin velileri olmak üzere toplam 35 kişi ile çalışılmıştır. Velilerin seçiminde, okulda bulunulan öğrenci kayıt dosyalarından faydalanılmış ve öğrenci velilerinin sosyo-ekonomik durumları ile ilgili bilgi edinilmiştir. Araştırmaya katılan velilerden alt, orta ve üst sosyo-ekonomik düzeydeki kişiler seçilerek araştırma konusuna ilişkin farklı görüşlerin yansıtılması amaçlanmıştır.

(24)

2.2.1. Araştırmanın Yapıldığı İlköğretim Okulunun Belirlenmesi ve Okulun Özellikleri

Araştırmanın İnönü Vehbi Koç İlköğretim Okulu’nda yapılma nedeni, okulda uygulanmakta olan ınternet üzerinden geribildirim etkinliklerinin etkililiğinin bilimsel bir araştırmaya dayalı olarak belirlenmesi gereksiniminden doğmuştur.

Araştırmacı, araştırma konusunu bu okulun yöneticilerine götürdüğünde, yöneticiler ınternet üzerinden geribildirim etkinliklerinin değerlendirilmesine ilişkin okullarında görev yapan sınıf öğretmenlerinin, ilköğretim 5. sınıfa devam etmekte olan ilköğretim öğrencilerinin ve öğrenci velilerinin ne düşündüklerinin belirlenmesinin kendilerinin de istediklerini belirtmişlerdir. Bunun üzerine araştırmacı, araştırmasını bu okulda yapabileceğini gözlemlemiştir.

Araştırmanın yapıldığı İnönü Vehbi Koç İlköğretim Okulu, Eskişehir ili İnönü ilçesinde 1999 yılında kurulmuştur. 2006–2007 öğretim yılında okul okulöncesi ve ilköğretim düzeyinde eğitim vermektedir. İlköğretim okulunda, 1 okul müdürü, 1 müdür yardımcısı, 10 sınıf öğretmeni ve 11 de farklı branşlardan öğretmen bulunmaktadır. İlköğretim birinci kademede öğrenim gören öğrenci sayısı 245’tir.

Ayrıca okulun bulunduğu İnönü ilçesi sahip olduğu sosyo-kültürel özellikleri ile, Vehbi Koç İlköğretim Okulu ise eğitim-öğretim standartları, kuvvetli donanımı ile araştırmanın yürütülmesi için uygun bir ortam oluşturmakta, araştırmaya dair genellemelerin yapılmasını kolaylaştırmaktadır.

(25)

2.2.2. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Özellikleri

Araştırmaya toplam 15 öğrenci katılmıştır. Bu öğrencilerden 7’si erkek, 8’i kızdır. Öğrencilerin tamamı 5. sınıfa devam etmektedir. Öğrencilerin 7’sinin evinde ınternet bağlantısı sürekli, 8’inin ise zaman zaman bağlantı halindedir. Araştırmaya katılan tüm öğrenciler ınterneti gündelik yaşamlarında kullanabilme yeterliliğine sahiptirler. Söz konusu bu öğrenciler okul içi geribildirim sistemini yürüten Karnem.Net sitesini sıklıkla kullanmaktadırlar. Öğrencilerin bu siteyi kullanabilmek için ortak bir kullanıcı kodu ve her birine ait özel şifreleri bulunmaktadır.

Ayrıca araştırmaya katılan bu öğrenciler yaşam koşulları ve içinde yetiştikleri her türlü sosyal ortam bakımından da genellemeler yapılmasına uygun, seçilmiş kişilerdir.

2.2.3. Araştırmaya Katılan Sınıf Öğretmelerinin Özellikleri

Araştırma sırasında beş sınıf öğretmeni ile görüşülmüştür. Araştırmanın sunumunda kendileri ile görüşülen öğretmenlerin gerçek isimleri kullanılmamış, bunun yerine görüşme sıralarına göre numaralandırılarak, öğretmenlerin isimleri kodlanmıştır.

Kendisi ile görüşülen, Öğretmen-1, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü mezunudur. Katılmış olduğu formasyon programı sonrasında Sınıf Öğretmeni olarak atanma ve çalışma hakkına sahip olmuştur. Sınıf öğretmeni, araştırmanın yapıldığı Vehbi Koç İlköğretim Okulunda 2 yıldır görev yapmaktadır. Sınıf öğretmeni, araştırma konusu olan ınternet aracılıklı geribildirim sistemini aktif olarak kullanmaktadır.

(26)

Kendisi ile görüşülen, Öğretmen-2, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü mezunudur. Katılmış olduğu formasyon programı sonrasında Sınıf Öğretmeni olarak atanma ve çalışma hakkına sahip olmuştur. Sınıf öğretmeni, araştırmanın yapıldığı Vehbi Koç İlköğretim Okulunda iki yıldır görev yapmaktadır. Sınıf öğretmeni, araştırma konusu olan ınternet aracılıklı geribildirim sistemini aktif olarak kullanmaktadır.

Kendisi ile görüşülen, Öğretmen-3, Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği Bölümü mezunudur. Sınıf öğretmeni, araştırmanın yapıldığı Vehbi Koç İlköğretim Okulunda bir yıldır görev yapmaktadır. Sınıf öğretmeni, araştırma konusu olan ınternet aracılıklı geribildirim sistemini aktif olarak kullanmaktadır.

Kendisi ile görüşülen, Öğretmen-4 kod isimli sınıf öğretmeni, Eğitim Fakültesi, Program Geliştirme Bölümü mezunudur. Sınıf öğretmeni, araştırmanın yapıldığı Vehbi Koç İlköğretim Okulu’nda üç yıldır görev yapmaktadır. Sınıf öğretmeni, araştırma konusu olan ınternet aracılıklı geribildirim sistemini aktif olarak kullanmaktadır.

Kendisi ile görüşülen, Öğretmen-5 kod isimli sınıf öğretmeni, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü mezunudur. Katılmış olduğu formasyon programı sonrasında Sınıf Öğretmeni olarak atanma ve çalışma hakkına sahip olmuştur. Sınıf öğretmeni, araştırmanın yapıldığı Vehbi Koç İlköğretim Okulunda 2 yıldır görev yapmaktadır. Sınıf öğretmeni, araştırma konusu olan ınternet aracılıklı geribildirim sistemini aktif olarak kullanmaktadır.

2.2.4. Araştırmaya Katılan Öğrenci Velilerinin Özellikleri

Bu araştırmaya katılan veliler ekonomik, sosyal ve eğitim durumu özellikleri bakımından uygun çeşitlilikler sunabilecek kişiler olmasına özen gösterilerek

(27)

seçilmiştir. Ayrıca velilerin bilgisayar kullanımında yeterliliklere sahip olan ve olmayan kişiler arasından seçilmesine de önem verilmiştir. Söz konusu bu durumların araştırma üzerine geliştirilebilecek genellemeleri kabul edilebilir kılacağı varsayılmıştır.

Öğrenci velilerine ait özellikler, yaş, eğitim durumu ve meslek grupları başlıkları altında toplanmıştır. Öğrencilerin anne-babalarının yaş grupları şu şekildedir; bayan grubunda; üç kişi 31-35 yaş, dört kişi 36-40, bir kişi ise 41-45 yaş aralığındadır. Erkek grubunda ise, bir kişi 31-35 yaş, üç kişi 36-40 yaş ve üç kişi 41- 45 yaş aralığındadır. Öğrenci velilerin eğitim durumlarına bakılacak olursa, bayanların, ikisi ilkokul, ikisi ortaokul, üçü lise ve biri üniversite mezunudur.

Erkeklerin ise, biri ortaokul, üçü lise ve üçü üniversite mezunudur. Öğrenci velilerinin meslek dağılımları ise şu şekildedir, bayanların, beşi ev hanımı, biri hemşire, biri işçidir. Erkeklerin ise, ikisi asker, biri işçi, biri memur, biri mühendis, biri sağlık teknisyeni ve ikisi çiftçidir.

2.3. VERİLER VE TOPLANMASI

Bu araştırma için öncelikle, alanyazın taraması yapılarak, kaynaklardan yararlanılarak araştırmanın kuramsal yönü oluşturulmaya çalışılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Öğretmen Görüşme Formu, Öğrenci Görüşme Formu ve Veli Görüşme Formu kullanılmıştır.

2.3.1.Görüşme Formlarının Hazırlanması

Araştırma verileri, araştırmacı tarafından hazırlanan, her bir katılımcı grubuna ait ve her bireye ayrı olacak şekilde “Yarı-yapılandırılmış Görüşme Formu” ve “Öğretmen Görüşme Bilgilendirme Formu”, “Veli Görüşme Bilgilendirme Formu”, “Öğrenci Görüşme Bilgilendirme Formu” aracılığı ile oluşturulmuştur. Sözü edilen formların hazırlanma süreci aşağıda açıklanmıştır.

Araştırmada veri toplama aracı olarak kullanılan görüşmeler için araştırmacı tarafından görüşme formları hazırlanmıştır.

(28)

Araştırmacı, görüşme formlarını hazırlarken kimi ilkeleri göz önünde bulundurmuştur. Bu ilkeler şöyle sıralanabilir(Yıldırım ve Şimşek, 2005, ss.128- 136):

• Kolay anlaşılabilecek sorular yazma, deneyimlerle ilişkilendirilen odaklı sorular hazırlama

• Açık uçlu ve yönlendirmeyen sorular hazırlama

• Yanıtı çok boyutlu olabilecek sorular sormaktan kaçınma

• Alternatif sorular ve sondalar hazırlama

• Farklı türden sorular yazma ve soruları konu bütünlüğüne bağlı olarak sistematik bir biçimde düzenleme.

Görüşme formlarının geliştirilmesi aşamasında uzman görüşleri alınarak görüşme formlarının araştırmanın amacına uygun olmasına çalışılmıştır. Görüşmelere başlanmadan önce araştırmacı tarafından birer ön görüşme gerçekleştirilmiştir. Ön deneme amacıyla yapılan görüşmeler, araştırma kapsamı dışında tutulmuştur.

Görüşme sonucunda ön görüşme için seçilen öğretmen, öğrenci ve veli tarafından görüşme sorularının anlaşıldığına karar verilmiştir.

Gerçekleştirilen görüşmeler uzmanlar tarafından incelenmiş, yöneltilen eleştiriler doğrultusunda gerekli düzenlemeler gerçekleştirilmiştir.

2.3.2.Görüşme İlkeleri

Görüşme formundaki sorular kesinleştikten sonra görüşmenin amaçlarına uygun olarak sıraya konmuş ve soruların görüşme yapılacak her öğretmene aynı sırayla sorulması kararlaştırılmıştır. Herhangi bir sorunun yanıtı tam olarak alınmazsa ya da sorunun yanıtını kapsamayan yanıtlar verilirse, “bu konuda başka söylemek istediğiniz ya da eklemek istediğiniz bir şey var mı?” biçiminde sorular yöneltilerek, sorunun daha açık olarak yanıtlanmasının sağlanmasına karar verilmiştir. Görüşme yapılan kişilerin açıklama yapılmasını istedikleri sorular olduğunda, onları yönlendirmeden gerekli açıklamaların yapılması uygun görülmüştür.

(29)

2.3.3.Görüşmelerin Yapılması

Araştırma verileri, katılımcıların uygun oldukları saatlerde görev yaptıkları okuldaki veli görüşme odalarında, öğrenciler ile 10 Ocak 2007 ile 25 Ocak 2007 tarihleri arasında, öğrenci velileri ve öğretmenler ile ise 3 Nisan 2007 ile 7 Mayıs 2007 tarihleri arasında yapılan yarı-yapılandırılmış görüşme tekniğiyle toplanmıştır.

Yarı yapılandırılmış görüşmede, araştırmacı görüşme sorularını önceden hazırlar, ancak görüşme sırasında oluşturulan soruların yeniden düzenlenmesi esnekliğine izin verilir (Ekiz, 2003, s.62). Yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği sahip olduğu belirli düzeydeki standartlık ve aynı zamanda sağladığı esneklik nedeniyle eğitim araştırmalarında kullanılan daha uygun görüşme tekniğidir (Türnüklü, 2000). Bu araştırmada, araştırmanın problemi doğrultusunda bir yarı-yapılandırılmış görüşme formu hazırlanmıştır.

Görüşmelerin tümü araştırmacı tarafından ve birebir gerçekleştirilmiştir.

Görüşme soruları tüm katılımcılara görüşme formlarında belirlenen sırada sorulmuştur.

Görüşme sürecinde görüşme yapılan yerde, araştırmacı ve görüşme yapılan katılımcı dışında hiç kimse bulunmamıştır. Görüşmelerde öğrencilere on, öğretmen ve velilere dokuz soru yöneltilmiştir. Görüşmeler yaklaşık 15-30 dakika arasında sürmüştür.

2.4.VERİLERİN ANALİZİ VE YORUMLANMASI

İçerik analizinde temelde yapılan işlem, birbirine benzeyen verileri belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirmek ve bunları okuyucuların anlayabileceği bir biçimde düzenleyerek yorumlamaktır (Yıldırım ve Şimşek, 2005, 227).

(30)

Yarı yapılandırılmış görüşmede, öğretmenlerin görüşme sorularına verdikleri yanıtlar, betimsel analiz tekniği ile çözümlenerek, her bir soruya verilen yanıtların dökümü yapılmıştır.

Betimsel analiz, elde edilen verilerin daha önce belirlenen temalar doğrultusunda özetlenmesi ve yorumlanması yaklaşımıdır. Betimsel analizde, görüşme yapılan bireylerin görüşlerini uygun bir biçimde yansıtabilmek için doğrudan alıntılara yer verilmektedir. Analiz sonucunda elde edilen bulgular düzenlenmiş ve yorumlanmış biçimde sunulur.

Betimsel analiz için çerçeve oluşturma aşamasında, öncelikle görüşme kayıtlarının dökümü yapılmıştır. Kayıtların dökümü yapılırken, her katılımcı için ayrı bir görüşme döküm formu kullanılarak formlara görüşme numarası verilmiştir.

Görüşme dökümü formlarından, öğretmenler, öğrenciler ve velilerin her biri için bir tanesi yansız atama yoluyla seçilerek alandan bir doktora öğrencisi tarafından, bu görüşme döküm formları ile ses kaydının karşılaştırılması yapılmıştır.

Bulguların tanımlanması aşamasında, veriler anlaşılır ve kolay okunabilir duruma getirilmiştir. Bulguların yorumlanmasında, elde edilen bulgular açıklanmış, görüşme yapılan katılımcıların bulgulara yönelik görüşlerinden doğrudan alıntılar yapılmıştır. Aynı zamanda bulguların kendi aralarında karşılaştırılmasına yer verilmiştir.

(31)

3. KONU İLE İLGİLİ YAPILMIŞ ARAŞTIRMALAR

3.1. İLKÖĞRETİM BASAMAĞINDA INTERNET'İN KULLANIMI

Diğer eğitim basamakları ile karşılaştırıldığında, İlköğretim basamağı eğitim teknolojisine dayalı uygulamalarının yoğun olması gereken bir eğitim basamağıdır.

Çünkü bu basamaktaki öğrenciler, gelişim düzeyleri bakımından daha somut öğrenme yaşantıları istemektedirler. Bu yaşantılar ise, çok ortamlı, çok araç-gereçli öğrenme-öğretme uygulamalarına yer verilmesini gerektirmektedir (Hilal, 1992, s.l5). Bu anlamda Internet hizmetlerinden özellikle e-posta, web ve arama motorları ilköğretim basamağında yaygın olarak kullanılabilir. Belirtilen Internet hizmetlerinin çocukların gelişim ve öğrenme özelliklerine uygun olduğu söylenebilir.

İlköğretimde Internet'in kullanımında göz önünde bulundurulması gereken en önemli nokta, ınternetin öğretim programları ile bütünleştirilmesinde bir yardımcı ortam olarak düşünülmesinin gerekliliğidir. Burada öğretmene çok önemli görevler düşmektedir. Öğretmen sınıfında Internet kullanmanın yararlı olup olmayacağına karar vermeden önce, Internet kullanımının etkilerini düşünmeli ve gerçekten gerekli ise kullanmalıdır. Internet yerinde ve zamanımda kullanıldığında etkili bir öğrenme ortamıdır.

İlköğretim öğrencilerine web sitelerinin kullanımına örnek olarak görsel turlar önerilebilir. Görsel turlar öğretim açısından çok güçlüdür, ancak öğretmen tarafından kimi son hazırlıkların yapılması gerekmektedir. Kullanılacak web sitelerinin araştırılması ve görsel tur sırasında yapılacak etkinliklerin planlanması uzun zaman alabilir. Görsel turlar, ilköğretim öğrencileri için oldukça etkili olabilir ve gerçek öğrenmeye neden olabilir(Wilemon, 2001).

(32)

İlköğretim öğrencileri için arama motorunu kullanmak biraz güç olabilir.

Bunun temel nedenleri arasında, arama motoru kullanım becerileri, ulaştıkları bilgilerin doğru yada yanlış olduğunu değerlendirme, sınıflandırma, aradığı konu ile ilişki kurma ve sınırlandırma ve Türkçe içerik sayılabilir. Bu aşamada öğrenciye öğretmenin yardımcı olması gerekmektedir. Smith'in(2001), Mike'dan(1996) aktardığına göre, ilköğretim öğrencileri için bilgi aramak farklı bir öyküdür. Okuma- yazması düşük düzeyde olan öğrenciler ve iki dilli öğrenciler için Internet’te buldukları kavramları karşılaştırmaları çok güç olmaktadır. Internet'teki bilgilerin çoğu yetişkin eğitimciler tarafından diğer yetişkin eğitimciler için oluşturulmuştur.

Bu durumu çocuklar açısından olumlu hale getirmek için öğretmenler çocuklara uygun site adreslerini verebilir yada okuldaki bilgisayarlara bu adresleri indirebilir.

İlköğretim öğrencilerinin okullarda etkili Internet kullanmasını engelleyen kimi sorunlar yaşanabilmektedir. Bu sorunlar, öğrencilerden, öğretmenlerden ve okuldan kaynaklanmaktadır. Öğrencilerden kaynaklanan sorunlara öğrencilerin uygun olmayan sitelere erişebilmeleri, e-posta ve arama motorunu etkili kullanamamaları örnek verilebilir. Öğretmenden ve okuldan kaynaklanan sorunlara, öğretmenin teknoloji kullanmadaki yetersizliği ve okulda Internet kullanımının maliyet yüksekliği örnek verilebilir. Örneğin, öğrenciler kendilerine gelen e-postalardaki cümlelerin yarım olması, yazı karakterinin uyuşmaması gibi sorunlardan dolayı okumada güçlük çekebilir. Öğrenciler ödevleri yada projeleri için bilgi toplarken arama motorunda gereğinden fazla zaman harcayabilir. Yine arama motorunda ulaştıkları bilgileri indirmede sorunlar yasayabilirler. Bunlara ek olarak, öğrenciler okulda Internet kullanımının yoğunlaştığı anlarda Internet adreslerine daha yavaş erişebilirler.

Öğretmenlerden kaynaklanan engel ise, Smith'in(2001), Krachmer'den(2000) aktardığına göre, birçok öğretmenin öğretim sürecinde teknoloji kullanmadaki eksikliğidir. Öğretmenler sınıfta Internet kullanırken rahat değildirler. Maliyet ile

(33)

ilgili engel ise, okulun Internet erişim ticareti ve okulda kullanılan teknolojinin güncellenmesi için gerekli bilgilerin yeterli olmama durumudur.

3.2. TÜRKİYE'DE İLKÖĞRETİMDE INTERNET KULLANIMINA İLİŞKİN YAPILMIŞ ARAŞTIRMALAR

1980'li yıllarda başlayan eğitimde bilgisayar kullanma alanları, 1990'li yıllarda Internet kullanımının yaygınlaşması ve özellikle 1992'de web’in ortaya çıkmasıyla eğitimde bir devrim niteliğine bürünmüştür. Çünkü web ortamı sadece bir metin işleme aracı değil, bununla birlikte ses, resim, grafik, görüntü, video ve animasyon gibi uygulamalarını da içerdiğinden eğitim için çok zengin bir öğrenme ortamı sunmuştur. Bu ortamın zenginliği ve kullanım kolaylığı nedeniyle ilköğretimden üniversiteye değin her düzeydeki eğitim basamağında kullanılmaya başlanmıştır.

Nitekim yapılan araştırmalar, Internet kullanımı yaşının günden güne biraz daha aşağı doğru çekildiğini, ortaöğretim basamağından ilköğretim basamağına doğru inmekte olduğunu göstermektedir. Hedeflenen düzeyin çok altında kalsa da Türkiye’deki bilgisayar destekli eğitim çalışmaları ve Avrupa Birliğine uyum sureci kapsamada yürütülen etkinlikler, buna koşut olarak üniversitelerin, vakıfların, sivil toplum örgütlerinin sürdürdüğü girişimler, örgün eğitimde bilgi teknolojilerinden ve Internet'ten yararlanma çabalarının hız kazandığını göstermektedir (Yılmazçoban, 1999). Kuşkusuz, Internet'in örgün eğitimde kullanılmasındaki hız, kimi zaman olumlu anlamda olmamıştır. Hatta kimi zaman öğrenciler örgün eğitimden bağımsız alanlarda Internet kullanım olanakları bulmuşlardır.

Eğitimdeki sorunlara çözüm getirmek ve eğitimi teknolojik bir yapıya kavuşturmak üzere MEB, veli ve öğrencilerden gelen istekler, bilgisayarın yaygınlaşması sonucu ilgili firmaların baskıları ile hükümetlerin bilgisayar destekli

(34)

eğitimi kalkınmanın bir şartı olarak görmelerinin bir sonucu olarak, eğitimde bilgisayarı gündeme getirmiştir(Rıza, 2001, s.23).

Ancak bir çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de, bu konuda eğitim kurumları, toplumun gerisinde kalmışlardır. Yaşam, her alanda giderek daha fazla bilgi teknolojilerine dayalı hale gelirken, okullar, büyük oranda geleneksel bir görünüm arz etmektedir. Bilgi toplumu için gerekli donanım ve kapasitede elemanlar yetiştirmesi beklenen okullar, toplumun ihtiyaçlarını karşılayamama eleştirisi ile karşı karşıyadırlar. Bilgisayar eğitiminde gecikmenin en önemli nedeni, ekonomik yetersizlikler ve ilgililerin hazır olmaması gösterilmektedir. Türkiye, henüz sanayi toplumunun ihtiyaçlarına uygun insan modelini belirleyemeden, şimdi bilgi toplumunun insan tipini belirleme sorumluluğu altındadır(Özden, 1999).

MEB, bilgi toplumunun ihtiyaçlarını karşılamak için bu konuda önemli adımlar atmasına rağmen, bilgisayarla eğitim ve okulların bilgisayarlaşması konusunun önemli sorunlarla karşı karşıya olduğu bilinmektedir. Bu sorunların önemli bir kısmı kaynak ve ekonomik zorluklara bağlı olarak ilköğretim okullarındaki bilgisayar ve ınternet donanımlarının sayı ve nitelik olarak yetersizliği ile ilgilidir.

Avrupa Birliği (AB), Türkiye’nin de dahil olduğu bir proje ile üye ülkelerde teknoloji kullanımı özendirmek için, “E-Avrupa Eylem Planı” oluşturmuştur.

Türkiye, e-Avrupa +Eylem Planı çerçevesinde, 2001-2023 yıllarını kapsayan bir zaman dilimi içerisinde, eylem planını uygulamayı taahhüt etmiştir. Ancak bu güne kadar gerekli çalışmalarda geç kaldığı için, AB fonlarından bu konuda yararlanamamıştır. Aday ülke olarak, her alanda olduğu gibi, eğitim alanındaki standartlarına yaklaşmayı hedef olarak kabul ettiğimiz AB de ilköğretim okullarında her 13.2 öğrenciye bir bilgisayar ve her 32.9 öğrenciye de ınternete bağlı bir bilgisayar düşmektedir. Türkiye’deki ilköğretim okullarında durum ise, 2001 yılı itibarıyla, 11.165.280 öğrenci, 127.000 bilgisayar ve 87 öğrenciye bir bilgisayar şeklindedir. MEB kısa vadede 4 bin, orta vadede 10 bin, 2023 yılına kadar ise, tüm

(35)

okulların bilgi ve iletişim teknolojileriyle donatılması, bu donanımın yaygın ve etkin olarak kullanımının sağlanmasını hedeflemektedir. Bu durum, AB ülkelerinin dört- beş yılda ulaştıkları hedefe bizim 20 yılda ulaşabileceğimiz anlamına gelir. Bu hızla, ülkemizin kalkınma hedefine ulaşması kolay görünmüyor. Bu açıdan, bütün kaynakların seferber edilerek, okullarımızın bu teknoloji ile donatılması, geleceğimiz için büyük önem arz etmektedir ( Esirgen ve diğerleri, 2002 ).

İlgili göstergeler, Türkiye’nin AB’ye uyum ve bilgi toplumu olma yolunda, eğitimde bilgisayar teknolojisi kullanma konusunda, önemli sorunlarla karşı karşıya olduğunu göstermektedir.

Bu konunun üzerinde hemen her hükümet döneminde ciddi şekilde durulmuş olmasına ve konu kalkınma planlarında ele alınmış olmasına rağmen, nüfus artışı, ekonomik zorluklar ve krizler sonucu, ilgili sorunlar devam etmektedir. Eğitimde bilgisayar teknolojisi kullanımı konusunda, gelişmiş ülkelerin hızlı atılımları karşısında, ülkemizin bu hızla eğitimde bilgisayarlaşma hedefine ulaşması kolay görünmemekte ve hükümetlerin bu konu üzerine atılımlar gerçekleştirmeleri bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır.

(36)

4. BULGULAR VE YORUMLAR

Bu bölümde kendileri ile görüşme yapılan öğrencilerin görüşme sorularına verdikleri yanıtlardan elde edilen bulgulara ve yorumlara yer verilmiştir. Bulgular, öğrenci görüşlerine ilişkin bulgular ve yorumlar başlıkları altında ve görüşme formundaki soru sırası dikkate alınarak sunulmuştur.

4.1. ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİNE İLİŞKİN BULGULAR VE YORUMLAR

4.1.1. Öğrencilerin; “Akademik ve Davranışsal Başarı Durumunuzla İlgili Her Zaman Bilgi Sahibi Olmak İster misiniz?” Sorusuna Verdikleri Yanıtlar

Öğrencilere görüşmeler sırasında birinci soru olarak, “Akademik ve Davranışsal Başarı Durumunuzla İlgili Her Zaman Bilgi Sahibi Olmak İster misiniz?” sorusu yöneltilmiştir. Öğrencilerin bu soruya verdiği yanıtlar ve dağılımları çizelge – 1’de gösterilmiştir.

(37)

Çizelge 1

Öğrencilerin; “ Akademik ve Sosyal Başarı Durumunuzla İlgili Her Zaman Bilgi Sahibi Olmak İster misiniz?” Sorusuna Verdikleri Yanıtlar ve Dağılımları

Öğrencilerin Akademik ve Sosyal Başarı Durumlarına İlişkin N Geribildirim Alma İsteklerine Yönelik Görüşler

a. Evet 15 b. Hayır - Görüşler Toplamı 15

Öğrencilerin tamamı yöneltilen bu soruta “Evet” yanıtını vermiştir.

Öğrenciler verdikleri yanıtların ardından “Neden?” sorusu yöneltildiğinde; Öğrenci-7 ve Öğrenci-2 kendileri ile ilgili aldıkları bilgilerin gurur duymalarını sağladığını ve böylece daha fazla çalışma isteği duyduklarını belirtmişlerdir. Öğrenci-3, Öğrenci-4, Öğrenci-9 , Öğrenci-15 , Öğrenci-8, Öğrenci-1 ve Öğrenci-14 kendileri ile ilgili bilgi aldıklarında hangi konularda eksikleri olduğunu fark ettiklerini ve böylece eksikliklerini gidermek için çalışabildiklerini söylemişlerdir. Öğrenci-6, Öğrenci-5, Öğrenci-13, Öğrenci-10, Öğrenci-12 ve Öğrenci-11 ise “Evet” yanıtının nedenini merak duygusu ile açıklamışlardır.

Kendileri ile görüşme yapılan tüm öğrencilerin, kendileri ile ilgili geri dönüt almak istedikleri görülmüştür. Öğrencilerin bu isteklerine ait nedenleri üç gruba ayrılmaktadır. Öğrencilerden 2’si nedenlerini, kendi durumlarından çok memnun olmaları ve kendileri ile ilgili duydukları bilgilerden memnuniyet duymaları olarak açıklarken, 7’si geri bildirim sayesinde kendilerini geliştirebileceklerini açıklamış, 6’sı ise geri bildirimin gerekliliğini merak duygusu ile açıklamıştır. Bu soruya verilen yanıtlarda çoğunluk kendisini geliştirme ihtiyacından söz etmiştir.

(38)

4.1.2. Öğrencilerin “ Akademik ve Davranışsal Başarı Durumunuzla İlgili Ailenizin Her Zaman Bilgi Sahibi Olmasını İster misiniz?” Sorusuna Verdikleri Yanıtlar

Öğrencilere görüşmeler sırasında ikinci soru olarak, “Akademik ve Davranışsal Başarı Durumunuzla İlgili Ailenizin Her Zaman Bilgi Sahibi Olmasını İster misiniz?” sorusu yöneltilmiştir. Öğrencilerin bu soruya verdiği yanıtlar ve dağılımları çizelge – 2’de gösterilmiştir.

Çizelge 2

Öğrencilerin; “ Akademik ve Davranışsal Başarı Durumunuzla İlgili Ailenizin Her Zaman Bilgi Sahibi Olmasını İster misiniz?” Sorusuna Verdikleri Yanıtlar ve Dağılımları

Öğrencilerin Akademik ve Sosyal Başarı Durumlarına İlişkin Ailelerinin Haberdar Olması İle

İlgili Görüşleri N

a. Evet 5 b. Notlarım İyi Olduğunda 6 c. Okulda Örnek Bir Davranışta Bulunduğumda 2 d. Hayır 2 Görüşler Toplamı 15

Görüşme yapılan öğrencilerden, Öğrenci-2, Öğrenci-3, Öğrenci-4, Öğrenci-7 ve Öğrenci-15 soruya “Evet” olarak yanıt vermiştir.

Öğrencilerden; Öğrenci-2, Öğrenci-3 ve Öğrenci-7, “ Ailelerinin kendileri ile ilgili olumlu bilgiler aldıklarında kendileri ile gurur duydukları” biçiminde görüş bildirmişlerdir. Örneğin; Öğrenci-2 “ Aslında ben ailem, derslerimle ilgili bilgi alınca

Referanslar

Benzer Belgeler

Beyine iki adet merminin girdiği, yarı otomatik silahla gerçekleştirilen sadece 8 intihar olgusu bildirilmiştir.. As a result of forensic examination, was understood to have

Retrospective analysis of autopsy records of the Council of Forensic Medicine between the years 2004–2006 revealed 117 fatalities resulting from cardiac tamponade..

Yıldırıma bağlı yaralanma sonucu acil servislere başvuran olgularda, subjektif yakınmalar veya stabil vital bulgular saptanabileceği gibi konfüzyon, amnezi, değişik

Berrin sözlerine devam etti, “Hepimiz beslenme çantamızdakileri tabaklarımıza koyalım.. Bu

Yapıştırma simgesi olan etkinliklerde öğretmen çocuklara yapıştırma konusunda model olur.. Tüm çocukların modeli tekrarlamalarına

Müşir Fuat Paşa ailesine ait bu küçük izahattan sonra gelelim, Esat Fuat Bey’e...Esat Fuat Bey, Türk m ut­ fağında çok muhafazakârdı.. Eski ye­ meklerin

Özell kle nesne yönel ml programlama kavramının gel şmes ne katkıda bulunan en akt f programlama d ller nden b r d r .NET platformunun anad l olduğu bazı kes mler tarafından

soruda verilen görsel temsilde (geometrik şekilde) belirtilen cebirsel ifadeye uygun olarak kurdukları problemler incelendiğinde, sözel matematik problemi kurabildikleri,