• Sonuç bulunamadı

AB nin Yeni Üyeleri ile Türkiye de Kamu Harcamaları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Dönemi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "AB nin Yeni Üyeleri ile Türkiye de Kamu Harcamaları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Dönemi"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Dönemi

AB’nin Yeni Üyeleri ile Türkiye’de Kamu Harcamaları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: 1996-2008 Dönemi

Ekrem GÜL

*

Hakan YAVUZ

**

Özet

Kamu harcamaları ve ekonomik büyüme ilişkisi, ekonomi sahasında üzerinde en fazla çalışmanın yapıldığı konulardan biri olarak uzun yıllardan beri incelenmektedir. Ülkelerin ekonomik yapısında yaşanan gelişmelere paralel olarak söz konusu ilişki üzerinde yapılan çalışmalar da özellikle 1960’lı yılların ortasından sonra hız kazanmıştır. Türkiye’de ise aynı çalışma konusu 1990’lı yılların ikinci yarısından sonra incelenmeye başlamıştır. Bu çalışmada AB’ye son üye olan ülkelerle1 Türkiye’de kamu harcamaları ile ekonomik büyüme ilişkisi ele alınmış ve panel veri tekniğiyle bu ilişki ortaya konulmuştur. Bu bağlamda, öncelikle IPS ve LLC Birim Kök Testleri sonrasında Pedroni Eşbütünleşme Testi yapılmıştır.

Kurulan ekonometrik model sonucunda AB’ye son üye olan ülkelerde ve Türkiye’de 1996-2008 döneminde gerek ekonomik büyüme ve kamu harcamaları ve gerekse kamu harcamalarının alt kalemleri olan (cari, yatırım, transfer) harcamalarla ekonomik büyüme arasında bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Ekonomik Büyüme, Kamu Harcaması, Panel Veri, Birim Kök Testi, Eşbütünleşme Testi

The Relationship Between Public Expenditure and Economic Growth in Turkey and the New Members of the EU: The Period of 1996-2008 Abstract

The relationship between public expenditure and economic growth has been researched in the economic field as one of the issues which has been studied most

*Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü , egul@sakarya.edu.tr

**Arş. Gör., Sakarya Üniversitesi, İİBF, Maliye Bölümü, hyavuz@sakarya.edu.tr

1 Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Romanya, Slovenya, Slovakya ve Türkiye.

(2)

for a long time. The studies about this relationship has accelerated especially since the middle of 1960 corresponding with the developments in the economic structures of the countries. Aside from the developed countries, in Turkey this issue got started to analyse after the second period of 1990th. In this study, the relationship between public expenditure and economic growth in the new member states of the EU and Turkey is handled and it is presented with panel data. In this sense, this relation is firstly tested with the unit root tests of IPS and LLC, and then with Pedroni Cointegration test. According to the econometric model which is produced in this study, both a correlation from economic growth to public expenditure and a correlation from the types of public expenditure (current, investment, transfer) to economic growth are determined in the new members of the EU and Turkey in 1996- 2008.

Key Words: Economic Growth, Public Expenditure, Panel Data, Unit Root Test, Cointegration Test

JEL Classification Codes: E60, H50, O40.

Giriş

Büyük buhran olarak nitelendirilen 1929 yılındaki ekonomik krizin, klasik iktisadın temel ilkeleri ile açıklanamaması ve ekonomik sorunların çoğuna çözüm üretememiş olması, klasik düşünceden Keynesyen düşünceye geçişin ana nedeni olarak kabul edilmektedir. Keynesyen düşüncede ya da diğer adıyla talep yönlü iktisadi düşüncede, klasik iktisadın görüşleri birçok yönden eleştirilerek, devletin ekonomide etkin bir şekilde rol oynaması gerektiği üzerinde durulmaktadır.

Talep yönlü iktisat “müdahaleci sosyal devlet” anlayışı özellikle 1950’li ve 1960’lı yıllarda önem kazanarak, birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede uygulama alanı bulmuştur. Bu yıllarda “genişleyici” maliye politikalarının uygulanmasının bir sonucu olarak kamu sektörü de giderek büyümüştür (Aktan, 2008:5). Kamu sektörünün giderek büyümesi, özellikle 1960 sonrası dönemde, kamu harcamalarını geçmiş dönemlere göre daha önemli bir konu haline getirmiştir.

1960 sonrası dönemde kamu harcamalarının giderek artması ise özel sektör yatırımlarının dışlanması (Artan kamu harcamaları çoğunlukla vergiler ve borçlanmayla finanse edilir. Bu da özel sektörün kullanılabilir gelirini azaltır.) anlamına geldiğinden bu yıllardan sonra harcamaların etkinliği ve verimliliği sorunu ile karşı karşıya kalınmıştır. Çünkü kamu harcamalarının yapısı ve niteliği itibarıyla özel kesim harcamalarına göre verimi ve etkinliği daha düşüktür (Gürdal, 2004:77, Işık ve Alagöz 2005:64, Gacener, 2005:103). Dolayısıyla da kamu harcamalarının artması harcamaların etkinliğini ve verimliliğini azalttığından ekonomik büyüme ve kalkınma bu durumdan olumsuz etkilenmektedir (Uzay, 2002:151, Ulutürk, 2001:132). Diğer taraftan dışlama etkisinin tersine, bazı durumlarda kamu harcamalarındaki artış, ekonomik büyümeyi hızlandırıp, daha fazla ekonomik büyüme için daha fazla kamu harcaması yapma gereksinimini ortaya çıkarabilir (Tanzi ve Zee, 1997:188).

1960’lı yıllardan sonra kamu sektörünün büyümesini, 1980 sonrası hız kazanan özelleştirme ve serbestleştirme çalışmaları fazla etkilememiş, gerek kıyı Avrupa ülkelerinde, gerek ABD’de, gerek Japonya’da, gerek İskandinav ülkelerinde ve

(3)

Dönemi

gerekse Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin çoğunda kamu sektörünün milli ekonomideki payı artış göstermiştir. Buna paralel olarak; insanların hayat standardının yükselmesi, bilimsel ve teknik gelişmeler, nüfusta meydana gelen değişmeler, vb. faktörler de kamu harcamalarının birçok ülkede yıllar itibarıyla artmasına neden olmuştur. Kamu harcamalarına olan talep ne kadar artarsa artsın netice itibarıyla kamu harcamaları kamu gelirlerine paralel olarak arttırılmalıdır.

Aksi halde ortaya çıkan kamu açığı beraberinde büyük makro ekonomik sorunlar getirebilir. Dolayısıyla, 1960 sonrası dünya konjonktüründe kamu harcamalarına paralel olarak kamu gelirlerinin arttığı da gözlenmektedir.

Ekonomik büyüme ve kamu harcamaları ilişkisi ve bu ilişkide kamu harcamalarının kalemleri olan cari, yatırım ve transfer harcamalarının ekonomik büyüme ile olan ilişkisi, bu çalışmanın temel konusunu oluşturmaktadır. Çalışmada öncelikle kamu harcamaları ve ekonomik büyümeyle ilgili teorik görüşlere ve bu alanda daha önce yapılmış çalışmalara yer verilmiş, Türkiye’de ve Avrupa Birliğine son üye olan ülkelerde kamu harcamalarının ekonomik büyümeyle olan ilişkisi 1996–2008 döneminde ele alınmıştır. Türkiye ve Avrupa Birliği ile ilgili söz konusu durumu karşılaştırmak için panel verilerine dayalı LLC ve IPS Birim Kök Testi ile Pedroni Eşbütünleşme Testinden yararlanılmıştır. Söz konusu modellere göre ekonomik büyüme ve kamu harcaması (cari, yatırım, transfer) arasında karşılıklı bir ilişki tespit edilmiştir.

1. Teorik Altyapı

Tarihsel süreç içerisinde devletin toplumsal hayattaki görev ve sorumlulukları, insanların beklentilerinde ortaya çıkan farklılıklara paralel olarak artış göstermiştir.

Devletin görev ve sorumluluklarında ortaya çıkan bu artış, beraberinde kamu harcamalarının da artmasına neden olmuştur.

Klasik iktisadi düşüncede, devlete fazla görev yüklenmediği için kamu harcamalarının özel kesimin karşılayamadığı harcamalar kadar yapılması gerektiği üzerinde durulmaktadır. Bu yüzden harcamalarda kısıtlamaya gidilmelidir. Bu düşüncede kamu harcamalarının basit bir tüketim gibi görünmeleri ve harcamaların milli geliri azaltıcı ve hatta yok edici bir nitelikte olduğu kabul edilmektedir (Ulusoy, 2007:45-46). Ancak bu düşüncenin 1929 yılında ortaya çıkan ekonomik sorunlara çözüm üretememesine kamu harcamalarına daha geniş bir perspektiften bakılmasına neden olmuştur. 1929 sonrası ekonomik ve sosyal değişikliklere paralel olarak kamu harcamalarının artması, bazı bilim adamları tarafından ele alınmış ve incelenmiştir. Çalışmamızı ilgilendiren kamu harcamaları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki ilk olarak 19.yy’ın ikinci yarısında Alman maliyeci Adolph Wagner tarafından ele alınmıştır. Wagner, kamu harcamalarının seyrine ilişkin yaptığı çalışmalar neticesinde, kamu harcamalarındaki artış hızının milli gelirdeki artış hızından daha yüksek olduğunu tespit etmiştir. Wagner’e göre, kamu harcamaları her yıl milli gelirdeki artış oranından daha fazla artar. Dolayısıyla Wagner’in bu görüşü maliye literatüründe “Kamu Harcamalarının Artış Kanunu” olarak nitelendirilmektedir.

Wagner, ekonomik büyümeden sonra kamu harcamalarının arttığını savunmaktadır. Buna göre kamu harcamalarının artış göstermesinin temel nedeni, devletin ekonomik ve sosyal yapı içersindeki rolünün zamanla artmış olmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle iletişim ve toplu taşımacılık hizmetlerinin yaydığı

(4)

dışsallık sonucu, özel ve kamu sektörü birlikte gelişerek, reel milli gelirin artmasını hızlandırmaktadır. Milli gelir artışı ise toplumsal ihtiyaçları arttırdığından kamu harcamaları artış göstermektedir (Gürsoy, 1978:84-86, Nemli, 1990:115, Nadaroğlu, 1992:145, Demir, 2001:22, Şener, 2008:31).

Wagner kamu harcamalarının artışına ilişkin tespitlerini uzun dönemli bir analiz sonucunda elde etmiştir. Buna karşılık, kamu harcamalarının kısa dönemde göstermiş olduğu dalgalanmalar da inceleme konusu olmuştur. Kamu harcamalarının seyrine ilişkin olarak, 19.yy’ın sonları ile 20.yy’ın ilk yarısını kapsayan bir araştırmada İngiliz bilim adamlarından Alan Peacock ile Jack Wiseman, kamu harcamalarındaki artışın sıçramalı bir seyir izlediğini savunmuştur. Maliye literatüründe “sıçrama tezi” olarak nitelendirilen bu görüşe göre, kamu harcamalarının artmasındaki temel neden olarak savaş ve benzeri olağanüstü olaylar gösterilmektedir. Buna göre olağanüstü dönemlerde vergiler ve kamu harcamaları zorunlu olarak arttırılır. Ancak, olağanüstü dönemdeki şartlar geçmesine rağmen devlet, bu şartlar nedeniyle yüksek düzeyde vergi ödemeye alışmış olan halktan, aynı düzeyde vergi almaya devam eder. Böylece, kamu harcamaları, savaş ve benzeri olağanüstü şartların oluşmasıyla aniden yükselir. Daha sonra, olağanüstü şartlar geçmesine rağmen, kamu harcamaları eski seviyesine düşmez. İşte bu gibi nedenlerle kısa dönemde de kamu harcamaları aniden yükselme trendine girebilir (Pehlivan, 2008:65-66).

Wagner’in aksine John Maynard Keynes, kamu harcamalarının ekonomik büyümenin bir sonucu olmadığını, aksine, kamu harcamalarının artması sonucu ekonomik büyümenin gerçekleştiğini savunmaktadır. Wagner Kanunu’nda kamu harcamaları içsel bir değişken olarak görülmekte ve nedenselliğin yönü, ekonomik büyümeden kamu harcamalarına doğru iken; Keynes Kanunu’nda dışsal bir değişken olarak görülen kamu harcamalarındaki artışın milli gelirde bir artışa neden olacağı ve dolayısıyla, kamu harcamalarından büyümeye doğru bir nedenselliğin olacağından bahsedilmektedir (Arısoy, 2005:64).

Monetaristler ise kamu harcamaları ile ekonomik büyüme ilişkisine farklı bir açıdan yaklaşmıştır. Monetarist görüşe göre, parasal uyum olmaksızın pür mali genişleme, kısa dönemde milli geliri etkileyebilir. Buna karşın, uzun dönemde, kamu harcamalarının özel harcamaların bazı unsurlarının yerini alacağını veya dışlayacağını ve böylece reel gelirin değişmeden kalacağını belirtmektedir.

Monetaristler, devletin, harcamalar yönüyle genel ekonomideki istikrarsızlıkları gidermede, uzun dönemde büyümeyi sağlamada aktif olarak kullanılmasının sakıncalarına işaret etmektedir. Monetaristler, uzun dönemde dışlama etkisinin tam olduğunu belirtmektedirler. Bu durumda kamu harcamalarını araç olarak kullanan bir istikrar programının, uzun dönemde ekonomik büyüme üzerinde etkisiz olduğu söylenebilir (Bakırtaş, 2003:46-47).

Monetarist görüşe ek olarak, diğer klasik iktisadi düşünce akımlarında da 1970 sonrası yaşanan ekonomik sorunların çözümüne ilişkin olarak, kamu harcamalarının azaltılması gerektiği öne sürülmüştür. Çünkü devletin ekonomiye müdahale etmesi, kaynakların etkin kullanılmasını engellediğinden, ekonomik büyüme üzerinde negatif bir etkiye sahip olacaktır. Dolayısıyla da kamu harcamalarının azaltılması gerekmektedir.

Kamu harcamaları ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki ülkelerin yapısal, sosyal, ekonomik vb. faktörlerine bağlı olarak farklılık gösterdiğinden, çoğu alanda

(5)

Dönemi

ikiye bölünen iktisatçılar bu alanda da ikiye bölünmüş ve iki değişken arasındaki ilişkiyi farklı şekillerde açıklamaya çalışmışlardır.

2. Literatür İncelemesi

Kamu harcamaları ve ekonomik büyüme ilişkisini Wagner ve Keynes hipotezleri çerçevesinde inceleyen sayısız çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalar ortak bir sonuca ulaşamamış; bazı çalışmalarda kamu harcamalarının ekonomik büyümeyi hızlandırdığı, bazılarında ise ekonomik büyümenin kamu harcamalarını arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu durumun aksine bu iki değişken arasında anlamlı bir sonuca ulaşamayan çalışmalar da bulunmaktadır.

Jones (1990), iki değişken arasındaki ilişkiyi ABD’de 1964-1984 yılları arasında kukla değişkenlerle kurulan kamu harcamaları dengesizlik modeli ile ele almış, transfer harcamaları ve sağlık harcamalarının ekonomik büyümeyi azalttığı diğer harcamaların, özellikle de yerel yönetimler tarafından yapılan harcamaların büyümeyi teşvik ettiği sonucuna ulaşmıştır. Shantayanan (1996) Doğu ve Güney Asya, Sub-Saharan Afrika ve Latin Amerika’yı kapsayan 43 gelişmekte olan ülkeyi (Arjantin, Bolivya, Brezilya, Şili, Kolombiya, Togo, Türkiye, Nijerya, Venezüella, Kenya, vb.) 20 yılı aşkın bir süreçte panel veri modeliyle ele almış ve genel olarak bu ülkelerde cari harcamalardaki artışın ekonomik büyümeyi pozitif yönde etkilediği sonucuna ulaşmıştır. Kweka ve Morrisey (1999) ise Tanzanya’da 1965-1996 yıllarını kapsayan incelemesini Kointegrasyon (Eşbütünleşme) ve Granger Nedensellik Testleriyle ele alarak, verimli harcamalardaki artışın düşük büyüme hızıyla, tüketim harcamalarındaki artışın ise negatif büyümeyle sonuçlandığını tespit etmiştir. Aynı ekonometrik yöntemi kullanan Kolluri vd. (2000), G7 ülkelerinde 1960-1993 periyodunda Wagner Kanunu’nu destekleyen sonuçlara ulaşmışlardır.

2000 yılında yapılan diğer çalışmada ise Arghyrou, 1970-1990 döneminde, yine Kointegrasyon ve Granger Nedensellik Testleriyle Yunanistan’da kamu ve kişisel tüketim harcamalarının büyümeyi arttırmadığını tespit ederken, kamu yatırım harcamalarının uzun dönemde büyümeyi pozitif yönde etkilediği sonucuna ulaşmıştır. Al Faris (2002) ise, içlerinde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Umman, Bahreyn ve Katar’ın bulunduğu ülkeleri ele almış ve iki değişken arasındaki ilişkide Kointegrasyon ve Granger Nedensellik Testlerinin sonuçlarına göre Wagner hipotezini doğrulayan sonuçlara ulaşmıştır. Sadece Bahreyn’de diğer ülkelerdeki gibi kuvvetli bir ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir. Örneğin; Bahreyn’de cari harcamalarla büyüme arasında anlamlı bir sonuca ulaşılamamıştır.

2003 yılına gelindiğinde Ramayandi, 1969–1999 arasında, iki değişken arasındaki ilişkiyi Endonezya’da kointegrasyon yöntemi ile ele almış ve hükümet boyutunun genişlemesinin büyümeyi uzun ve kısa dönemde negatif etkilediği sonucuna ulaşmıştır. Aynı yılda Sjöberg ise, sıradan en küçük kareler yöntemiyle İsveç’te 1960-2001 yıllarını kapsayan çalışmasında, özel yatırım harcamasının büyümeyi pozitif yönde etkilediği, bu yüzden de özel yatırım harcamalarına önem verilmesi gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Ayrıca yapılan analizde, özel yatırım harcamalarının yanında özel tüketim, kamu tüketim ve yatırım harcamalarının büyümeyi pozitif yönde, faiz harcamalarının ve kamu transfer harcamalarının ise olumsuz yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Abu Bader ve Abu-Qarn (2003)’ın Mısır, İsrail ve Suriye’deki durumu tespit etmek için kullandıkları Kointegrasyon ve Granger Nedensellik Testleri sonucunda, uzun dönemde hükümet harcamalarının

(6)

büyümeyi iki yönlü de (pozitif/negatif) etkilediği, ayrıca üç ülkede de savunma harcamalarının ekonomik büyümeyi engellediği sonucuna ulaşılmıştır. Yukarda özetlenen çalışmaların aksine; Schaltegger ve Torgler (2004), İsviçre’yi 26 farklı bölgede panel veri tekniğiyle 1981-2001 döneminde ele alarak, hükümetin boyutu ve yapmış olduğu harcamalarla büyüme arasında negatif yönlü ve kuvvetli bir ilişki tespit etmişlerdir. Loizides ve Vamvoukas (2005) ise iki değişken arasındaki ilişkiyi Yunanistan, İngiltere ve İrlanda’da Kointegrasyon ve Granger Nedensellik Testlerini kullanarak, ayrı ayrı ele almış, Yunanistan’da 1948-1995 döneminde Wagner hipotezini doğrulayan sonuçlara ulaşırken, İrlanda’da da (1960-1995) kamu sektörünün genişlemesinin büyümeyi engellediği, İngiltere’de ise Yunanistan’a benzer bir durum tespit edildiği sonucuna ulaşılmıştır. 2007 ve 2008 yılında yapılan iki çalışmada da ABD ele alınmış ve farklı sonuçlara ulaşılmıştır. İlk olarak Guerrero ve Parker 1972-2004 dönemini ele almış ve bu dönemde yapılan Kointegrasyon ve Granger Testleri sonucunda Wagner Kanunu’nu destekleyici sonuçlara ulaşılırken, Liu vd. (2008) daha kısa bir dönemde (1947-2002) Wagner Kanunu’nu destekleyen sonuçların aksine Keynesyen teoriyi destekleyen sonuçlara ulaşmıştır.

Kamu harcamaları ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin Türkiye’de ne şekilde cereyan ettiğini tespit eden çalışmalar da bulunmaktadır. Yapılan çalışmalarda Eşbütünleşme ve/veya Granger Nedensellik Testini kullananların ulaşmış olduğu sonuçlara göre; Yamak ve Küçükkale (1997), kamu harcamaları ve ekonomik büyüme arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu ve bu iki değişkenin yıllar itibarıyla (1950-1994) birlikte hareket ettiği sonucuna ulaşmışlardır. Terzi (1998), uzun dönemde (1938-1995) GSMH’de yüzde bir değişiklik olduğu zaman kamu harcamalarında da hemen hemen aynı oranda bir değişiklik olduğunu tespit etmiştir.

Demirbaş (1999) iki değişken arasında (1950-1990) herhangi bir ilişki tespit edemezken, Günaydın (2000), 1950-1998 döneminde ekonomik büyümeden kamu harcamalarına doğru, Wagner Kanunu’nu destekleyen bir sonuca ulaşmıştır. 2003 yılına gelindiğinde, Kar ve Taban (1971-2000) eğitim ve sosyal güvenlik harcamalarının ekonomik büyümeyi pozitif, sağlık harcamalarının negatif etkilediği, altyapı harcamalarının ise istatiksel olarak anlamsız olduğu sonucuna ulaşmışlardır.

2003 yılında yapılan başka bir çalışmada ise Bakırtaş (1983-2000), iki değişken arasında karşılıklı ve aynı yönde bir etkileşim olduğunu tespit etmiştir. 2005 yılında yapılan üç çalışmadan ilkinde Gacener (1987-2003), iki değişken arasında uzun dönemli bir ilişki olduğunu tespit ederek ekonomik büyüme gerçekleştikçe kamu harcamalarının daha hızlı arttığı sonucuna ulaşırken; Arısoy, daha uzun bir periyotta konuyu ele almış (1950-2003) ve toplam kamu harcamaları hariç, uzun dönemde ekonomik büyümeden, ekonomik tasnife göre ayrıştırılmış cari, yatırım, transfer ve transfer dışı harcamalar gibi kamu harcamalarının unsurlarına doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi saptamıştır. Son olarak Işık ve Alagöz (1985-2003), ekonomik büyümenin kamu harcama değişkenini pozitif yönde etkilediğini ve ekonomik büyümeden kamu harcamalarına doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğunu tespit etmişlerdir.

2006 yılına gelindiğinde Kaya (1968-2004), Wagner Kanunu’nun aksine, kamu harcamalarından iktisadi büyümeye doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi tespit ederken, Mere (1963-2004) üç yıl gecikme ile ekonomik büyümeden altyapı harcamalarına doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit etmiş; ancak, eğitim, sağlık

(7)

Dönemi

ve altyapı harcamalarının ekonomik büyümeyi açıklamada yetersiz kaldığı sonucuna ulaşmıştır. 2007 yılında Hızarcı (1950-2005) iki değişken arasındaki ilişkiyi çeşitli modeller (Peacock-Wiseman modeli, Goffman-Mahar modeli, Musgrave modeli, Gupta-Michas modeli) çerçevesinde ele almış ve anılan dönemde sadece GSMH’den kişi başına kamu harcamalarına doğru tek yönlü bir ilişkinin (Gupta-Michas modeli) olduğunu tespit etmiştir. 2009 yılında Uysal ve Mucuk (1980-2006) yaptıkları çalışmada uzun dönemde kamu harcamaları ve ekonomik büyüme arasında karşılıklı bir ilişkinin olduğunu, kısa dönemde ise sadece kamu harcamalarından ekonomik büyümeye doğru negatif yönlü bir bağıntının bulunduğunu tespit etmişlerdir. Gül ve Yavuz ise (1963–2008) Birim Kök, Eşbütünleşme ve Granger Nedensellik Testini kullanarak, ekonomik büyüme ile kamu harcamaları, cari harcamalar, yatırım harcamaları ve transfer harcamaları arasında bir eşbütünleşme ilişkisinin olduğunu tespit etmişlerdir. Granger Nedensellik Testinin sonuçlarına göre; ekonomik büyümeden kamu harcamaları, cari harcamalar, yatırım harcamaları ve transfer harcamalarına doğru bir nedensellik ilişkisi bulunamazken, bir bütün olarak kamu harcamaları ile cari, yatırım ve transfer harcamalarından ekonomik büyümeye doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğu saptanmıştır. Bu durum, Türkiye’de incelenen dönemde, Keynesyen hipotezin geçerli olduğu sonucuna ulaşıldığını göstermektedir.

Eşbütünleşme ve/veya Granger Nedensellik Testi dışında farklı modeller çerçevesinde de iki değişken arasındaki ilişkinin boyutunu ele alan çalışmalarda ise;

Ulutürk (2001), iki sektörlü üretim fonksiyonu modeli ve en küçük kareler (EKK) yöntemini kullanarak (1963-1994), kamu harcamalarının ekonomik büyüme üzerinde pozitif yönde etkisinin olduğunu tespit etmiş ve kamu kesiminin büyük olmasının ekonomik büyümeyi hızlandırdığı sonucuna ulaşmıştır. Uzay (2002), söz konusu ilişkiyi iki sektörlü üretim fonksiyonunu esas alarak (1970-1999) test etmiş ve kamu büyüklüğünün kuvvetli olmamakla birlikte büyümeyi olumsuz yönde etkilediğini, ancak kamu harcamalarındaki artışın büyümeyi olumlu yönde etkilediğini tespit etmiştir. Son olarak Altay ve Altın ise (2008), iki sektörlü üretim fonksiyonu modelini esas alarak kullandıkları EKK yöntemi sonucunda (1980- 2005), kamu harcamalarındaki artışın ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediği ve incelenen dönemde özel sektörün faktör verimliliğinin kamu sektöründen daha fazla olduğu sonucuna ulaşmışlardır.

3. Veri Seti, Ekonometrik Yöntem ve Bulgular 3.1. Veri Seti

Türkiye’de ve Avrupa Birliğine son üye olan ülkelerde kamu harcamaları ile ekonomik büyüme ilişkisini ölçmek üzere ekonometrik analizlerde kullanılan 1996- 2008 dönemine ilişkin yıllık veriler Avrupa Birliği Komisyonunun resmi sitesi, DPT ve BÜMKO’dan temin edilmiştir. Panel veri tekniği ile derlenen verilere Levin, Lin&Chu (LLC) ve Im. Pesaran&Shin (IPS) Panel Birim Kök Testi ile Pedroni Eşbütünleşme Testi uygulanmıştır.

3.2. Ekonometrik Yöntem

Yatay kesit ve zaman serisi verilerinin birleştirilmesinden oluşan panel veri setlerinin analizinde, zaman serisi verilerindeki gibi değişkenlerin birim kök içerip içermediği ve aynı dereceden birim köke sahip değişkenler arasında eşbütünleşme olup olmadığı incelenebilmektedir (Altunkaynak, 2007:15). Klasik zaman

(8)

serilerinden farklı olarak panel veri setlerine Panel Birim Kök ve Panel Eşbütünleşme Testleri uygulanmaktadır.

Bu çalışmada serilerin durağanlığı Levin&Lin&Chu (LLC) ve Im. Pesaran&Shin (IPS) tarafından geliştirilen Panel Birim Kök Testleri ile tespit edilmiştir. Bu testlerden LLC Testi, sıfır hipotezi “Paneldeki her birim bütünleşik artıkları içerir”

önermesini, alternatif hipotezi olan “Tüm birimler durağan artıklar içerir”

önermesine karşı test etmektedir. Daha açık bir ifade ile LLC Testinde, paneldeki her kesite ait verilerin birim kök içerip içermediğinin analizi yapılmaktadır. Ancak LLC Testinin alternatif hipotezinde, “otoregresif katsayının homojen olması”

biçiminde bir sınırlaması bulunmaktadır (Çelik vd., 2008:5).

∆Υ

i, t=

α

i+

δ

Υi,t-1+

= n k 1

ϕ

k

∆Υ

i, t-k+

λ

t+

ψ

t+

ε

it (i=1,…,N t=1,……,T) (1) LLC Testinde, denklem 1’de birim kök sınaması yapılırken, Genişletilmiş Dickey-Fuller Test İstatistiği yardımıyla

δ

’nin anlamlılığına bakılmaktadır. Burada

0

0

: δ =

H

ve H1:

δ

<0 hipotezleri test edilmektedir. LLC Testinde

δ

katsayısı tüm yatay kesitler için ortak olarak alınmaktadır.

IPS Testinde, LLC Testinin alternatif hipotezinde yer alan “otoregresif katsayının homojen olduğu” şeklindeki sınırlaması bu testin zayıf yönü olduğunu belirtmiştir. IPS Testinde, LLC Testinin söz konusu sınırlayıcı özelliği genişletilerek alternatif hipotez “otoregresif katsayının heterojen olması” şeklinde oluşturulmuştur.

IPS Testinin sıfır hipotezinde, her bir yatay kesite ilişkin birim kök süreci dikkate alınmaktadır. Dolayısıyla IPS Testinde durağanlık sınamasında sadece

δ

’nın değil,

δ

i’lerin katsayıları incelenmektedir. Böylelikle LLC Testinin

δ δ δ

δ

1

=

2

= ... =

n

=

şeklindeki kısıtlaması IPC Testinde aşılmakta ve hipotezler

H

0

: δ = 0

ve H1 :

δ

<0 şeklinde oluşturulmaktadır.

∆Υ

i, t=

α

i+

δ

i

Υ

i,t-1+

= n k 1

ϕ

k

∆Υ

i, t-k+

λ

t+

ψ

t+

ε

it (i=1,…,N t=1,…,T) (2) Çalışmamızda IPS ve LLC Panel Birim Kök Testleri kullanılarak birim kök sınaması yapıldıktan sonra Pedroni Eşbütünleşme Testi yoluyla değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişki araştırılmıştır. Pedroni (1995,1999 ve 2004) Panel Eşbütünleşme Testi, panel veri setleri arasında ortak bütünleşmenin olmadığı sıfır hipotezi üzerine temellenen testleri önermektedir. Pedroni (1995), eşbütünleşme analizi için iki değişkenli modelden yararlanırken, Pedroni (1999 ve 2004) testinde, çok değişkenli regresyon modelleri kullanılmıştır. Bu test, eşbütünleşme vektöründeki heterojenliğe izin vermektedir. Diğer taraftan, yalnızca dinamik ve sabit etkilerin panelin kesitleri arasında farklı olmasına izin vermekle kalmayıp, aynı zamanda alternatif hipotez altında eşbütünleşik vektörün kesitler arasında farklı olmasına da izin vermektedir. Pedroni’nin önerdiği tüm testler aşağıdaki gibi bir denklemden elde edilen artıklar üzerinde kurulmuştur.

Υ

i t=

α

i+

ψ

it+

β

1i

Χ

1i, t+…+

β

ki

Χ

ki, t+

ε

it (i=1,…,N t=1,…,T) (3)

ε

it=

ρ

i

ε

i, t-1+

ν

it (4)

(9)

Dönemi

Burada β1i, β2i,…, βMi, eğim katsayıları paneldeki yatay kesitler arasında değişebilmektedir. αi parametresi paneldeki kesitlere özgü sabit ya da bireysel kesitler arasında farklı olabilen sabit etki parametresidir. Çoğu zaman ihmal edilebilse de, paneldeki kesitlere özgü

ψ

it deterministik zaman trendi terimi denkleme dahil edilebilmektedir.

Pedroni, 1995 ve 1999 yılında geliştirdiği Panel Eşbütünleşme Testlerine ek olarak 2004 yılında heterojen dinamikler ve grup dinamikleri üzerine temellenen bir test süreci önermiş ve oto korelasyon sorununun giderilmesi için üç tane parametrik olmayan test geliştirmiştir: (i) varyans oranı istatistiği, (ii) Philips ve Perron tipi istatistiği, (iii) Philips ve Perron tipi t istatistiği. Pedroni dördüncü olarak, modeldeki gecikmelerin direkt olarak alınmasını sağlayan ADF tipi parametrik bir test geliştirmiştir. Grup içi yaklaşım olarak adlandırılan bu dört teste benzer özellikte üç grup eşbütünleşme test istatistiği geliştirmiştir (Haris ve Sollis, 2003:202). Bu testlerin her biri, farklı kısa dönem dinamikleri, farklı zaman etkileri ve deterministik trendlerin yerini tutan istatistiklerdir. Testler, hata parametrelerinin ilişkisiz olduğunu ve standart normal dağıldığını varsaymaktadır.

Pedroni, yedi farklı istatistiğin küçük örneklem özelliklerini incelemiş ve asimptotik dağılımlarını türetmiştir. Bu yedi istatistiğin dördü grup içi, üçü ise gruplar arası yaklaşımla elde edilmektedir. Özellikle grup içi istatistikler N birim boyunca, payın ve paydanın her ikisinin de ayrı ayrı toplanmasıyla oluşturulur.

Gruplar arası istatistikler ise payın N grup boyunca toplanan paydaya bölünmesiyle elde edilir.

Eşbütünleşme testinde;

Panel Eşbütünleşme Testi için;

H

0

: ρ

i

= 1

ve

H

0

: ρ

i

= ρ < 1

(5) Panel Grup Eşbütünleşme Testi için;

H

0

: ρ

i

= 1

ve

H

0

: ρ

i

< 1

(6) hipotezleri test edilmektedir. Grup içi yaklaşıma dayalı testlerde

ρ

i

= ρ

gibi

ortak bir değer aldığı varsayılırken, gruplar arası testlerde alternatif hipotezi

ρ

i

değerinin her bir yatay kesit için değişik değer aldığı varsayılmaktadır. Dolayısıyla gruplar arasına dayalı testler, panelin bireyleri arasında potansiyel heterojenliğin modellenmesine de izin verir.

Yukarıda tanımları verilen istatistiklerden hangisinin test istatistiği olarak dikkate alınması gerektiği yine Pedroni tarafından ortaya konulmuştur. Yapılan Monte Carlo çalışmalarının sonucuna göre yatay kesit birim sayısının 100’den büyük olduğu durumlarda tüm istatistikler, dolayısıyla istatistiklerden alınan ortalamalar, yeterli derecede güçlü sonuçlar vermektedir. Ancak, örnek küçüldüğünde, grup parametrik ADF t-istatistiği en güçlü sonuçları vermektedir (Pelipas ve Chubrik, 2008:13). Ancak örnek küçüldüğünde parametrik olmayan “t”

istatistiği en olumlu sonuçlara sahip istatistik olmakta, ardından sırasıyla da grup içi

“v” istatistiği ve grup içi “p” istatistiği gelmektedir (Sunal ve Aykaç, 2005).

3.3. Ekonometrik Bulgular

Kamu harcamaları ve ekonomik büyüme ilişkisinin AB’ye son üye olan ülkelerde ve Türkiye’de ne düzeyde olduğunu tespit etmek amacıyla gerçekleştirilen Birim Kök Testinin sonuçları Tablo 1’de gösterilmektedir.

(10)

Tablo 1: Panel Birim Kök Testi Sonuçları

IPS LLC

t-istatistiği p-değeri* t-istatistiği p-değeri*

Sabitli -3,86170 0,0001 -10,1439 0,0000 GSYH 1.Farkı

Sabitli- Trendli

-4,94790 0,0000 -12,9108 0,0000 Sabitli -6,77608 0,0000 -8,88730 0,0000 Kamu

Harcamaları

1.Farkı

Sabitli- Trendli

-4,07903 0,0000 -9,59396 0,0000 Sabitli -4,04320 0,0000 -5,85023 0,0000 Cari

Harcamalar

1.Farkı

Sabitli- Trendli

-1,15108 0,1249 -5,81201 0,0000 Sabitli -5,74680 0,0000 -12,8014 0,0000 Yatırım

Harcamaları

1.Farkı

Sabitli- Trendli

-1,52378 0,0638 -4,86767 0,0000 Sabitli -6,57058 0,0000 -9,38794 0,0000 Transfer

Harcamaları

1.Farkı

Sabitli- Trendli

-3,74516 0,0001 -10,6315 0,0000

* p olasılık değerleri asimptotik normal dağılım varsayımı altında hesaplanmıştır.

Tablo 1’den de görüldüğü gibi AB’ye son üye olan 12 ülke ve Türkiye’de GSYH ile kamu harcamaları ve kamu harcamalarının alt kalemleri olan cari, yatırım ve transfer harcamalarına ilişkin 1996–2008 dönemi verilerine IPS ve LLC Panel Birim Kök Testi uygulanmıştır. Çalışmada Eviews 6 paket programı kullanılmış, gecikme uzunlukları Akaike kriterine göre otomatik olarak seçilmiştir. Veri setinde bazı ülkelerin söz konusu dönemin ilk yıllarına ait verilerinin olmaması nedeniyle

“Unbalanced Örnekleme” seçilmiştir. Tablo 1’de sunulmakta olan sonuçlara göre cari harcama ve yatırım harcamaları değişkenlerinin sabitli-trendli modelleri hariç tüm değişkenler, gerek IPS gerekse LLC Testi sonuçlarına göre, birinci farklarında durağan çıkmışlardır. Kullanılan değişkenler 1(I) seviyesinde durağan oldukları için ikinci aşama olan Eşbütünleşme Testine geçilmiştir. Tablo 2’de ise uygulanan Eşbütünleşme Testinin sonuçlarını göstermektedir.

(11)

Dönemi

Tablo 2: Panel Eşbütünleşme Testi Sonuçları

Panel v –istatistiği (varyans oranı istatistiği)

Panel ρ –istatistiği (Phillips ve Perron tipi

istatistiği)

Panel t-istatistiği (parametrik olmayan) Phillips ve Perron tipi t istatistiği)

Panel t-istatistiği (Parametrik) Dickey Fuller tipi t istatistiği) GRUP İÇİ

YAKLAŞIM

Test

İstatistiği p-değeri Test

İstatistiği p-değeri Test

İstatistiği p-değeri Test

İstatistiği p-değeri GSYH-

Kamu

Harcamaları 0,11033 0,4561 -4,03166 0,0000 -8,84616 0,0000 -8,76742 0,0000 GSYH-

Cari Harcamalar

4,28892 0,0000 -3,39587 0,0003 -23,4463 0,0000 -15,9537 0,0000 GSYH-

Yatırım

Harcamaları 2,88896 0,0019 -1,96406 0,0248 -6,04883 0,0000 -5,99438 0,0000 GSYH-

Transfer Harcamaları

-0,57766 0,7183 -2,09568 0,0181 -7,15774 0,0000 -7,16328 0,0000

Grup ρ –istatistiği (Phillips ve Perron tipi

istatistiği)

Grup t-istatistiği (parametrik olmayan) Phillips ve Perron tipi t istatistiği)

Grup t-istatistiği (parametrik) Dickey Fuller tipi t istatistiği) GRUPLARARASI

YAKLAŞIM

Test

İstatistiği p-değeri Test

İstatistiği p-değeri Test

İstatistiği p-değeri

GSYH-Kamu Harcamaları 0,652301 0,7429 -3,090952 0,0010 -3,10831 0,0009 GSYH-Cari Harcamalar 1,569720 0,9418 -4,946585 0,0000 -3,94551 0,0000

GSYH-Yatırım Harcamaları 1,357012 0,9126 -3,830571 0,0001 -2,64321 0,0041 GSYH-Transfer Harcamaları 1,717710 0,9571 -3,839405 0,0001 -3,37874 0,0004

Ekonometrik yöntem kısmında da bahsedildiği gibi Pedroni, eşbütünleşme ilişkisini dördü grup içi yaklaşım, üçü gruplar arası yaklaşım olmak üzere yedi farklı yaklaşımda test etmektedir. Çalışmamızda öncelikle GSYH ile kamu harcamaları arasındaki eşbütünleşme; ardında da GSYH ile sırasıyla cari, yatırım ve transfer harcamaları aralarında ikili eş bütünleşme ilişkisi test edilmiştir. Pedroni Eşbütünleşme Testi kullanılarak söz konusu değişkenler arasındaki eşbütünleşme ilişkisi araştırılırken gecikme uzunlukları Akaike kriterine göre otomatik olarak seçilmiş ve elde edilen sonuçlar Tablo 2’de gösterilmiştir. Kullanılan veri setinde ülkelere ait zaman kesiti serilerinin toplam 13 dönemi kapsaması nedeniyle grup t- istatistiği (parametrik) diğer testlere göre daha doğru sonuç vermektedir. Buna göre GSYH ile kamu harcamaları ve GSYH ile kamu harcamalarının alt kalemleri olan cari, yatırım, transfer harcamalarının ayrı ayrı eşbütünleşik olduğu görülmektedir.

Bu durum, değişkenler arasında uzun dönemli ilişki olduğunu göstermektedir.

Araştırılan her bir ikili eşbütünleşme ilişkisine ait elde edilen yedi ayrı istatistiğin çoğunda değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisinin olduğu tespit edilmiştir. Yani söz konusu dönemde ve adı geçen ülkelerde gerek ekonomik büyüme ve kamu harcamaları gerekse kamu harcamalarının alt kalemleri olan (cari, yatırım, transfer) harcamalarla ekonomik büyüme arasında bir eşbütünleşme ilişkisi bulunmaktadır.

(12)

Sonuç

Kamu harcamaları ve ekonomik büyüme ilişkisi teorik anlamda Wagner ve Keynes tarafından geliştirilmiş ve bu iki değişken arasındaki ilişki çeşitli açılardan açıklanmıştır. Wagner, belli bir dönemde gerçekleştirilen ekonomik büyümenin beraberinde kamu harcamalarını arttıracağını savunurken, Keynes belli bir dönemde kamu harcamalarının artmasının beraberinde ekonomik büyümeyi getireceğini savunmaktadır. Söz konusu ilişki Wagner ve Keynes tarafından farklı açılardan açıklanmış olsa da iki görüş de kamu harcamaları ve ekonomik büyüme arasında karşılıklı bir ilişkinin olduğunu savunmaktadır.

Diğer taraftan Wagner, kamu harcamalarının artmasının temel nedeni olarak devletin ekonomik ve sosyal yapı içerisindeki rolünün zamanla artmış olmasını göstermektedir. Wagner’e göre kamu harcamalarının artış süreci içerisinde iletişim ve toplu taşımacılık hizmetlerinin gelişmesine paralel olarak, özel ve kamu sektörü de eşanlı gelişerek, reel milli gelirin artma süreci hızlanmaktadır. Milli gelir artışı ise toplumsal ihtiyaçları arttırdığından kamu harcamalarının artış trendine girmesi ile sonuçlanmaktadır. Keynes ise kamu harcamalarının dışsal bir değişken olduğunu ve kamu harcamalarındaki artışın milli gelirde bir artışa neden olacağını dolayısıyla da kamu harcamalarından büyümeye doğru bir nedenselliğin olduğunu savunmaktadır.

Kamu harcamaları ekonomik büyüme ilişkisinde Türkiye’deki durumun ne şekilde cereyan ettiğine dair çok sayıda çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışmalarda kullanılan ekonometrik modellerin ve incelenen dönemlerin farklılığına bağlı olarak ortak bir sonuca ulaşılamamıştır. Bazı çalışmalarda Wagner hipotezini destekleyen sonuçlara ulaşılırken, bazılarında ise Keynes hipotezini destekleyen sonuçlar elde edilmiştir. Diğer taraftan kamu harcamaları ile ekonomik büyüme arasında bir ilişki olmadığı sonucuna ulaşan çalışmalar da mevcuttur.

Aynı şekilde AB’ye son üye olan ülkelerde kamu harcamaları ile ekonomik büyüme ilişkisinin ne şekilde cereyan ettiğini ele alan çalışmalar da bulunmaktadır.

Bu çalışmalarda da kullanılan ekonometrik modellerin ve ele alınan zaman diliminin farklılığına bağlı olarak iki değişken arasında ülkelere göre farklı sonuçlar elde edilmiştir.

Bu çalışmada ise AB’ye son üye olan ülkeler ve Türkiye’de, 1996-2008 döneminde ekonomik büyüme ve kamu harcamaları ilişkisi ortaya konulmuştur. Söz konusu ilişkiyi incelemek üzere IPS-LLC Panel Birim Kök Testleri ve Pedroni Panel Eşbütünleşme Testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, seçili dönemde (1996-2008) adı geçen ülkelerde ekonomik büyüme ile kamu harcamalarının eşbütünleşik olduğunu göstermektedir. Bu ilişki, kamu harcamalarının alt kalemleri olan cari, yatırım ve transfer harcamaları için de geçerlidir. Bu durum, iki değişkenin uzun dönemli bir ilişki içinde olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla da adı geçen ülkelerde kamu harcama miktarı ve bileşiminde yapılan bir değişikliğin ekonomik büyümeyi, ekonomik büyüme gerçekleşmelerinde meydana gelecek bir değişikliğin de kamu harcamaları ve bileşimini etkileyebileceği söylenebilir.

Kaynakça

Abu-Bader, S. ve Abu-Qarn, S. A. (2003), “Government Expenditures, Military Spending and Economic Growth: Causality Evidence from Egypt, Israel and Syria” Journal of Policy Modeling, Vol.25, Issues 6-7, September, 567-583.

Aksoy, Ş. (1991), Kamu Maliyesi, Filiz Kitabevi, İstanbul.

(13)

Dönemi

Aktan, C. C. (2008), Yeni İktisat Okulları, Ankara.

Al-Faris, A. F. (2002), “Public Expenditure And Economic Growth in The Gulf Cooperation Council Countries”, Applied Economics, 34,.1187-1193.

Altay, O. ve Onur, A.(2008), “Türkiye’de Kamu Harcamalarının Ekonomik Büyüme ve Yatırımlar Üzerine Etkilerinin Analizi”, Ege Akademik Bakış, 8/1, 267-285.

Altunkaynak, B.(2007), “Sektörel Panel Veri Analizi Yaklaşımıyla Türkiye’nin AB Ülkelerine İmalata Sanayi Bakımından İhracatının Belirlenmesi”, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara.

Arghyrou, G. M. (2000), “Public Expenditure and National Income: Time Series Evidence From Greece”, Ekonomia, Cyprus Economic Society and University of Cyprus, Vol. 4(2), 173-191.

Arısoy, İ. (2005), “Wagner ve Keynes Hipotezleri Çerçevesinde Türkiye’de Kamu Harcamaları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi”, ÇÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt:14, Sayı:22, 63-80.

Bakırtaş, İ. (2003), “Kamu Harcamalarının Temel Makroekonomik Göstergelerle İlişkisi ve Nedenselliği (1983-2000 Türkiye Örneği)”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 9, 41-66.

Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü,http://www.bumko.gov.tr, 20/12/2009 Çelik, S., Deniz, P. ve Eken, S. (2008), “Eşbütünleşme Analiziyle Altı Gelişmekte

Olan Ülke İçin İkiz Açıklar Hipotezi”, 2. Ulusal İktisat Kongresi-İzmir.

Demir, O. (2001), “Türkiye’de Kamu Açıkları ve Artış Sebepleri”, DEÜ, İİBF Dergisi, Cilt:16, Sayı:2, s. 11-30.

Demirbaş, S. (1999), “Cointegration Analysis Causality Testing and Wagner’s Law:

The Case of Turkey”, Discussion Papers in Economics, 99/3.

Devlet Planlama Teşkilatı, http://www.dpt.gov.tr, 20/12/2009.

European Commission Economic and Financial Affairs, http://ec.europa.eu/

economy_finance, 25/12/2009.

Gacener, A. (2005), “Türkiye Açısından Wagner Kanunu’nun Geçerliliğinin Analizi”, DEÜ, İİBF Dergisi, Cilt:20, Sayı:1, 103-122.

Guerrero, F. and Parker, E. (2007), “The Effect of Federal Government Size on Long-Term Economic Growth in the United States, 1792-2004”, UNR Economics Working Paper Series, Working Paper No. 07-002, August.

Gürdal, T. vd. (2004), Kamu Maliyesi Ders Notları, Sakarya Kitabevi, Sakarya.

Gürsoy, B. (1978), Kamusal Maliye, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, No:426.

Gül, E. ve Yavuz, H. (2009), “Türkiye’de Kamu Harcamaları ile Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkinin Ekonometrik Bir Analizi: 1963–2008 Dönemi”, Uluslararası Davraz Kongresi, 24–27 Eylül, 4–15, Isparta.

Günaydın, İ. (2000), “Türkiye İçin Wagner ve Keynes Hipotezlerinin Testi”, İktisat, İşletme ve Finans, Sayı:175, 70-86.

Haris, R. ve Sollis, R. (2003), Applied Time Series Modelling And Forecasting, J.

Wiley, April.

Hızarcı, B. (2007), “Kamu Harcamaları ve Ekonomik Büyüme İlişkisinin Wagner Kanunu ile Analizi: Türkiye Örneği”, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Zonguldak.

Işık, N. ve Alagöz, M. (2005), “Kamu Harcamaları ve Büyüme Arasındaki İlişki”, Erciyes Üniversitesi İİBF Dergisi, Sayı:24, Ocak-Haziran, 63-75.

(14)

Jones, D. B. (1990), “Public Policies and Economic Growth in the American States”, The Journal of Politics, Cambridge University Press on Behalf of the Southern Political Science Association, Vol. 52, No.1, February, 219-233.

Kar, M. ve Taban, S. (2003), “Kamu Harcama Çeşitlerinin Ekonomik Büyüme Üzerine Etkileri”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Cilt:53, No:3, 145-169.

Kaya, E. (2006), “Kamu Harcamalarının Büyüme Üzerine Etkileri”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Balıkesir.

Kolluri, R., Michael, B. Panik J. ve Wahab, M. S. (2000), “Government Expenditure and Economic Growth: Evidence from G7 Countries”, Applied Economics, 32, 1059-1068.

Kweka, P. J. and Morrissey, O. (2000), “Government Spending and Economic Growth”, Credit Research Paper, Centre for Research in Economic Development and International Trade, University of Nottingham, No.00/6, May.

Liu, L. C., Chiehwen E. H. ve Younis, M. Z. (2008), “The Association Between Government Expenditure and Economic Growth: Granger Causality Test of Us Data,1947-2002”, Journal of Public Budgeting, Accounting & Financial Management, 20 (4), Winter, 439-452.

Loizides, J. ve Vamvoukas, G. (2005), “Government Expenditure and Economic Growth: Evidence From Trivariate Causality Testing” Journal of Applied Economics, Vol.VIII, No.1, May, 125-152.

Mere, M. (2006), “Kamu Harcamalarının Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkisi:

Türkiye Ekonomisi Üzerinde Bir Uygulama”, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Afyonkarahisar.

Nadaroğlu, H.(1992), Kamu Maliyesi Teorisi, Beta Yayınları, İstanbul.

Nemli, A.(1990), Kamu Maliyesine Giriş, Filiz Kitabevi, İstanbul.

Pehlivan, O.(2008), Kamu Maliyesi, Derya Kitabevi, Trabzon.

Pelipas, I.ve Chubrik, A. (2008), “Market Reforms and Growth in Post-Socialist Economies: Evidence from Panel Cointegration and Equilibrium Correction Model”, William Davidson Institute, No. 936.

Ramayandi, A.(2003), “Economic Growth and Government Size in Indonesia: Some Lessons for the Local Authorities”, Working Paper in Economics and Development Studies, No.200302, July.

Schaltegger, A. C. Ve Torgler, B. (2004), “Growth Effects of Public Expenditure on the State and Local Level: Evidence from a Sample of Rich Governments”, Center for Research in Economics, Management and the Arts, Working Paper No.2004-16.

Shantayanan, D., Swaroop, V.ve Zou, H. (1996), “The Composition of Public Expenditure and Economic Growth”, Journal of Monetary Economics 37, February, pp.313-344.

Sjöberg, P.(2003), “Government Expenditures Effect on Economic Growth: the Case of Sweden 1960-2001”, Bachelor’s Thesis, Lulea University of Technnology, 130 SHU, ISSN:1404-5508.

Sunal, S. ve Elçin, A. (2005), “Türk İmalat Sanayiinde İstihdam, İhracat ve Kapasite Kullanim Oranı İliskisi: Panel Koentegrasyon” 7. Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu, İstanbul.

Şener, O.(2008), Teori ve Uygulamada Kamu Ekonomisi, Beta Yayınları, İstanbul.

(15)

Dönemi

Tanzi, V. ve Zee, H. H. (1997), “Fiscal Policy and Long-Run Growth”, IMF Staff Papers, 44(2), Washington.

Terzi, H. (1998), “Kamu Harcamaları ve Ekonomik Kalkınma İlişkisi Üzerine Ekonometrik Bir İnceleme”, İktisat, İşletme ve Finans Dergisi, Yıl:13, Sayı:142, 67-78.

Ulusoy, A.(2007), Maliye Politikası, Mikro Yayıncılık, Trabzon.

Ulutürk, S. (2001), “Kamu Harcamalarının Ekonomik Büyüme Üzerine Etkisi”, Akdeniz İİBF Dergisi, (1), 131-139.

Uysal, D. ve Mucuk, M. (2009), “Türkiye Ekonomisinde Kamu Harcamaları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi”, Finans Politik & Ekonomik Yorumlar, Cilt:46, Sayı:527.

Uzay, N. (2002), “Kamu Büyüklüğü ve Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkileri:

Türkiye Örneği”, Erciyes Üniversitesi İİBF Dergisi, Sayı:19, Temmuz-Aralık, 151-172.

Yamak, N. ve Küçükkkale, Y. (1997), “Türkiye’de Kamu Harcamaları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi”, İktisat, İşletme ve Finans Dergisi, Yıl:12, Sayı:131, 5-14.

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Yapılan analizler sonucunda; öğretmen adaylarının duygusal zekâ düzeyleri puanları ile dinleme becerileri puanları arasında istatistiksel olarak negatif yönden çok

Red and black crystals of compounds 4 and 7 suitable for X-ray diffraction analysis were obtained by slow evaporation of an ethanol solution at room

Biz de bu amaçla, her biri önemli birer tarihi belge olan minyatürlerde resmedilmiş olan, sultan eğlence sahnelerinin ikonografyası içinde yer alan çalgı

Tunus Milli Ar~iv'ince haz~ rlanm~~~ bulunan ve &#34;Tarih Dizi&#34;nde yer alan belgelerin tan~ t~m~n' ihtiva eden Tarih Dizisi (Se'rie Histarique) Katalo~u ile Robert

The circuitry generating the pulse was designed to resolve a feedback problem causing high-frequency oscillations: A pulse generated for the FSO receiver PD, namely PD-r, is

David Lawrence expresses concern over a secrecy bill in consideration which would make it illegal to divulge information declared secret by statute or by the head of any

Kuramsal olarak adı konmamış biçimde farklı araştırmalarda, paranın kurumsal coğrafyası, sosyal rolü, mekansal süreçleri (finansal mekanın türdeşleşmesi, finansal