• Sonuç bulunamadı

CİLT II. ULUSLARARASI ipstf!:ktt:*!r Kasım 2016

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "CİLT II. ULUSLARARASI ipstf!:ktt:*!r Kasım 2016"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

iPstf!:ktt:*!r

02-05

Kasım

2016

CİLT II

Editörler

Yard. Doç. Dr. Ufuk BİRCAN

Yard. Doç. Dr. Aytaç COŞKUN

Mustafa TEMEL

Pınar GÜRHAN KILIÇ

T.C.

oıv.--ıııv~ı

Diyarbakır 2017

(2)

TÜRKİYE KÜTÜPHANELERİNDE

EL YAZMASI VE MATBU ESERi OLAN

DİYARBAKIRLI ALİMLER

[THE SCHOLARS FROM DlYARBAKIR WHOSE PRINTED AND MANUSCRIPT WORKS ARE

IN TURKISH LIBRARIES]

ÖZET

Tarihteki en önemli ilim ve kültür merkez- lerinden biri de, Diyarbakır ilidir. Bu bölgede- ki mevcut medreseler ile çeşitli bilim dallarında yetişen alimler, bu gerçeği açıkca göstermekte- dir. Bu yüzden Nadir Tabakat kitaplarından ve Turkiye ihtisas Kütüphanelerinden tesbit ede-

bildiğimiz aralarında Ali Emiri Amidi, İbrahim

Amidi, Muhammed Efendi Amidi, Molla Çelebi Aınidi, Ömer b. Hüseyn Amidi, Seyfeddin Ami- di, Abdülvahid Aınidi, Hüseyin b. Muhammed Arnidi ve Abdülvehhab Arnidi'nin de araların­

da bulunduğu Diyarbakırlı ilimierin hayatları

ile Tıp, astroloji, psikoloji, mantık, felsefe, fıkıh,

hadis, kelam, tasavvuf, Arap dili ve edebiyatı, ah- lak ve biyografi gibi sahalara dili kütüphaneler- de bulunan Arapça ve Osmanlıca elyazması ve m·atbu eserlerini topluca sunmak, bilim dünyası

için son derece faydalı olacaktır. Böylece Diyar-

bakır ili kültür tarihi ile ilgili ciddi bir boşluk

doldurulacak ve araştırmacılara bu hususta yön verilecektir. Maalesef böyle önemli bir konu, günümüze kadar hiç ele alınmamıştır. Nitekim Katip Çelebi merhUınun "Keşfu'z-zunun" adlı

eserinin mukaddimesi'nde naklettiği "Kim bir mü'minin hayat tarihini yazarsa, onu yaşat-

mış gibi olur?' mellindeki hadis-i şerif ile "Bi- zim eserlerimiz, bizi tanıtan belgelerdir. Bu- nun için, bizden sonra eserierimize bakınız."

mellindeki beyit, bu mevzlinun ne derece büyük önem arz ettiğini göstermektedir. Nitekim onla-

rın esasen fazilet ve kemallerine delalet edecek olan kitaplarının isimleri yazılarak, ilmi yük- seklikleri ve insanlığa yaptıklan hizmetleri ispat edilmektedir. Bunun yanı sıra "Büyüklerini tanı­

mayan bir millet, asla yükselemez." veciz söz de, burada hatırlatılmalıdır.

Bir milletin manevi kültür değerlerinin yekU- nunu din, dil, tarih, sanat, edebiyat, örf ve adetler ile düşünüş ve yaşayış tarzları meydana getirmek- tedir. Bu kültür değerleri, milletierin hayatında

önemli bir yer tutarlar. Milletler, bu tip kültür de-

ğerleri üzerinde hassasiyetle dururlar ve bunları

mümkün mertebe zedelemeden ve hatta geliştire­

rek kendinden sonraki nesillere devrederler. Di-

yarbakır kültür tarihini de gün yüzüne çıkarmak, şanlı milletimizin bu aziz değerlerine katkıda bu-

lunmaktır.

Anahtar kelimeler: Diyarbakır, Kütüphane, matbu, elyazması, alimler

• Selçuk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arap Dili ve Edebiyatı, 42030-Konya,1Urkiye, rdikici@selcuk.edu.lr.

(3)

ABSTRACT

Diyarbakır is one of the most important cent- re of science and culture in history. The scholars and authors growing in various science and the madrassas of this region show us this reality d e- arly. Because of this, we identified the scholars from Diyarbakır as Ali Emiri Amidi, İbrahim Amidi, Muhammed Efendi Amidi, Molla Çelebi Amidi, Ömer b. Hüseyn Amidi, Seyfeddin Ami- di, Abdülvahid Amidi, Hüseyin b. Muhammed Arnidi and Abdülvehhab Arnidi in Ottoman pe- riod and some saints from rare biography books and specialized libraries in Turkey, and their life.

At the same time, we identifıed Arabic, Persian and Ottoman books abaut canon law, kalam, İsla­

mic History, politics, mysticism, literature, religi- ous advices, good manners, morality; sand fortu- ne and tales in libraries. Offering all these works will be very helpful for the world of science. So, a big lack abaut culture and history of Diyarbakır

will be resolved and researchers will be led in this regard. At the same time enough examples will be

given from contents of im portant pieces. This ba- dith:"If someone write the biography of a muslim, he perpetuates him:' and this poem:"Our works are documents introducing us. Because of this, look at o ur works after

us:'

These words show that this issue is very important. We have to remind here this word: ''A nation who doesn't know his great persons, will never advance:'

Spiritual cultural values of a nation form from religion, language, history, art, literatüre, customs, style of life and thought. These cultural values are very important for nations. Nations care abaut these cultural values and withaut har- ming, by contrast with, improving, leave them to next generations. Finding out the cultural history of Diyarbakır contributes to precious values of our glorious nation.

Keywords: Diyarbakır, Library, Printed Book, Manuscript, Scholars.

(4)

GİRİŞ

Tarih boyunca medeniyetlerin beşiği olan

Diyarbakır, ülkemizin önemli bir kültür ve

ilim

merkezidir. Nitekim Osmanlının son döne- minde Diyarbakır'da yirmi yedi cami, otuz iki mescid, dokuz medrese, bir idadiye-yi mülki- ye, bir rüştiye-i askeriye, bir rüştiye-i mülkiye mektepleri ile bir ibtidai, yirmi kadar sıbyan mek- tebi, yedi kütüphane, beş tekke, on bir kilise, on dokuz hristiyan mekteb-i ibtidaisi, on dokuz han, üstü örtülü büyük bir çarşı, sekiz hamam, umum için yüz otuz ve hanelerde dört yüz otuz çeşme

mevcuttu. XIV.-XVI. asırda Osmanlılar döne- minde Diyarbakıröa ipekli kurnaşlar dokunup, hem dahilde hem de hariçte satılarak tüketiliyor- du. Mevzumuza zemin teşkil etmesi bakımından Diyarbakır tarihi hakkında kısaca bilgi vermek

yararlı olacaktır

Hazret-i Ömer'in halifeliği zamanında İran

(Acem-Sasaru) İmparatorluğuna son verildi. 639 senesinde hazret-i Ömer'in emri ile İyaz ibni Ga- nem kumandasındaki İslam ordusu Diyarbakır (Amid)ı ve çevresini fethetti Bu İslam ordusunun

kumandanlarından olan Halid bin Velid, Arnide

(Diyarbakır'a) ilk giren komutandı. Muhasarada

oğlu Süleyman ile sahabelerden hazret-i Sasaa şehid oldular. Diyarbakır bir eyalet olarak İslam devletine bağlandı. 869 senesinde Emir İsa, Ab- basi halifelerinin umılınl valisi olarak tayin edil- di. Fakat Emir İsa, halifeye bağlı olarak bağım­

sızlık ilan etti. 869-899 arasında 30 sene Şeyhiler

Hanedam olarak Emir İsa, Emir Ahmed ve Emir Muhammed bölgede hüküm sürdüler.

Halife Mütazıd, Anıide gelip Şeyhiler Hanedanını ortadan kaldırdı Bir müddet bu bölgeye Hamdaniler hakim oldularsa da, 990 senesinde bölgeye hakim olan Mervaniler, 1096 senesine kadar saltanat sürdü. Alparslan 1071 Malazgirt Zaferinden bir sene önce Diyarbakır'a

geldi. Mervaniler, Selçuklulara tabi oldu. Sultan

Melikşah'm ölümünden sonra bölge, Suriye

Selçuklularına kaldı. Bir süre sonra da Diyarbakır

ve havalisine İnaloğullan hakim oldular. 1 138öen sonra Vezir Emir Nisan idareyi ele geçirdi.

Selahaddin Eyyılbi, 1183'te Diyarbakır'ı aldı

ve Hısn Keyfa Emiri Artuklu Nfıreddin'e verdi.

Artuklular 1232 senesine kadar hüküm sürdüler.

ı232öe Eyyılbi Sultanı Melik Kamil Diyarbakır'ı

ele geçirerek Artukoğullanna son verdi. 1240'ta Anadolu Selçukluları Diyarbakır'ı aldılar.

EyyUbi Emiri Melik Kamil, 1258öe

Diyarbakır'ı Selçuklulardan geri aldı. ı259ö.a şehir, İlhanlılara geçti. İlhanlılar, bölgeyi

Artukoğullarına bıraktılar. ı 40 ı öe Timur Han,

Diyarbakır'ı Akkoyunlu Karayülük Osman Beye verdi. Karayülük Osman Bey Akkoyunlu Devleti başşehrini Diyarbakır yaptı. Uzun Hasan, başkenti Tebriz'e götürdü. İran Safevi Sultanı Şah İsmail, ı507Öe Akkoyunlu Devletini ortadan

kaldırarak Diyarbakır'ı ele geçirdi.

ı507-ı5ı5 arasında Türk-Memlük-Mısır-Su­

riye-İran-Safevi arasında bu bölge için mücadele devam etti. Fakat halkın çoğuuluğunu Türkler

teşkil ediyordu. Osmanlı hükümdan Yavuz Sul- tan Selim Han, ı515'te Diyarbakır'ı ve bütün Gü-

neydoğu Anadolu'yu Osmanlı Devleti toprakları­

na kattı. O tarihten bu yana hiç istila görmedi2.

Şimdi Türkiye kütüphanelerinde matbu ve elyazması eseri olan Diyarbakırlı alimleri ve eserlerini sırasıyla sunalım:

Ali Emiri el-Amidi:

ı857'de Diyarbakır'da doğdu. Seyyid Meh- med Şerif Efendinin oğludur. İlk tahsilini Diyar-

bakır'da Sülukiyye Medresesinde yaptı. Amcası

Fetbullah Feyziöen Farisi öğrendi. Mardin'e dayı- 2 Uzunçarşili !smail Hakkı, Osmanlı Tarihi, Turk Tarih Kurumu, Ankara, 1983. IV/2, 247; Şemseddin sam:i, Kamusu'l·Klo\m, Mihran Matbaası, Istanbul, 1955, [(, 2202-2203; Danişmend !smail Hami, lzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, Türkiye Yayınevi, Istanbul, 1925, ll, 22-23, 163, 180, 260; Komisyon, Rehber Ansiklopedisi, Istanbul, ı 993, VI, 4.

=::;)

::E:

=::;)

>-

r-J c:>

CL

::E:

ı_w C/)

0::::

::::s:::

<I:

co

0::::

~

c::ı C/)

<I:

0::::

<I:

0::::

<I:

_ J C / )

=::;) _ J

=::;)

ı..r:>

ı..r:>

c:::>

-

(5)

==>

2:::

==>

>-

r--J

c::>

CL

2:::

LJ...J ( / ' )

0::::::

:::::s:::

c::::ı::

co

0::::::

c::::ı::

>-

c:::ı ( / ' ) c::::ı::

0::::::

c::::ı::

0::::::

c::::ı::

__J ( / ' )

==>

__J

==>

larının yanına giderek bazı müderrislerden üç yıl

ders aldı. Arabi ve Parisiyi öğrendi Sekiz on yaş­

larında, eski yapılar üzerindeki yazıları okuyup anlamaya çalışıyordu. Ayrıca şiiri de seviyordu.

Güçlü bir hafızaya da sahip olan Ali Emiri, dokuz

yaşındayken, beş yüzden fazla şairin şiirlerinin

yer aldığı Nevadirü'l-Asar isimli eserdeki dört bin beyiti ezberlemişti bile. Gençliğinde hat sanatıyla

da meşgul olan Ali Emiri bu konuda oldukça ba-

şarılı sayılır. Çünkü, yazdığı bazı levhalar Diyar-

bakıröa camilere asılmıştı.

Ali Emiri çok yönlü bir şahsiyete sahipti .. Fa- kat, kitap okuma merakı her şeyin üstündeydi.

Durmadan ve büyük bir iştahla devarnlı surette kitap okuyordu. Bundan dolayı daha gençlik yıl­

larında Doğu Edebiyatı'na ait bir çok kitabı oku- yup ezberlemişti. Bu yıllarını kendisi şöyle anla- tıyor: "Eğlenmeye merakım yok idi. Üstadımızla gezintiye gittiğimizde, çocuklarla oyun oynarken, ben bir tarafa çekilir kitap okurdum:' Emiri, ozel- likle, tarih kitaplarını da okuruayı çok seviyordu.

Bu sevgi o kadar büyüktü ki, bazen uykusunu bile bu uğurda feda ediyordu. Geceleri kitabı okurken,

çoğu zaman sabahı ettiğinin farkına bile varmaz-

dı. Uyuduğu zaman da yanındakileri uyutmazdı.

Çünkü, uykudan önce okuduğu kitapları, uyku- sunda yüksek sesle tekrar ederdi. Okurnaları o dereceye vardı ki, vücudu zayıf düşüp hasta oldu.

Doktorların kitap okuruayı bırakıp gezmeye çık­

ma tavsiyesini de yerine getiremedi. Kitap okuma

merakı babasının ticari işlerine de zarar verdi.

Babası Ali Emiri'yi on beş yaşındayken, onu

çarşıda bir dükkan açarak ticarete hazırlamak

istedi. Fakat Ali'nin aklı parada pulda değil, kitaplardaydı. Dükkan içinde de kitap okumasını

sürdürdü. Dükkana bir müşteri girdiğinde, "Mal orada fiyatı da şudur alacaksanız indireyim, yok- sa beni boş yere meşgul etmeyin" diye sesleniyor- du. Bunun üzerine müşteri de mal almadan gi- diyordu. Babası oğlunun ticarete faydadan ziyade zarar verdiğini görünce, onu dükkandan uzaklaş­

tırmak zorunda kaldı.

1875'te telgrafçı oldu. Beşinci Murad'ın pa-

dişah olması üzerine bir cülusiyye kaleme aldı.

1878'de Diyarbakır'a gelen Abidin Paşanın yanı­

na Müsavvid olarak girdi. Abidin Paşa ile birlikte Harput, Sivas ve Selanik'e gitti. Daha sorıra Kozan

sancağı aşar müdürlüğü ile Adana aşar nezareti

başkatipliği yaptı. Elazığ ve Erzurum defterdarlı­

ğında, Yanya, İşkodra maliye müfettişliklerinde,

Halep defterdarlığı ile Yemen maliye müfettişli­

ğinde bulundu. 1908öe İkinci Meşrutiyetin ila-

nından sorıra emekliye ayrılıp Milli Tetebbular Encümeni, Tasnif-iVesaik-i Tarihiyye Encümeni

başkanlığı ile Tarih-i Osmani Encümeni üyeliği yaptı. Başbakanlık Osmanlı Arşivi Dairesi Tasnif Komisyonu başkanlığında iken ''Ali Emiri Tasni- fi"ni meydana getirdi. 23 Ocak 1924'te öldü. Kab- ri, Fatih Camii Haziresindedir.

Hayatı boyunca gittiği her yerde kıymet­

li kitapları topladı ve on altı bin cildi ihtiva eden kütüphanesini Fatih'te Feyzullah Efendi Medrese- sinde kendi adına kurduğu Millet Kütüphanesine bağışladı. Ölünceye kadar da bu kütüphanenin

müdürlüğünü yaptı. Yaptığı diğer bir hizmeti de,

Kaşgarlı Mahmud'un o zamana kadar ele geçme- yen Divanü Lügat-it-Türk adlı eserini bulması ve ilim alemine sunmasıdır.

Bazı telif eserleri şunlardır: Levamiu'l Hamidiyye (İstanbul, Alem Matbaası Ahmed İhsan ve Şürekası, 1312, 10+187 s.; Osman-

lı Vilayat-ı Şarkiyesi, İstanbul, Evkaf-ı İslamiye Matbaası 1337/1918, 112 s.) , Cevahirü'l-Müluk (İstanbul, Asır Matbaası, 1319, 60 s.) , Tezkire-i

Şuara-yı Arnid, Ezhar-ı Hakikat (İstanbul, Kader

Matbaası, 1918,46 s.), Lütfi Paşa'nın Asafnamesİ3.

Ebü'l-HasanAli b. MuhammedArnidi Seyfeddin (551-631/1156-1233):

İsmi, Ali bin Muhammed'dir. Künyesi Ebü'l-Hasen, lakabı Seyfüddin el-Amidi'dir.

551 (m. 1156)öe Amid'de doğdu. 631 (m. 1233) senesinde Şam'da vefat etti. Amid, Diyarbakır'ın

3 Danişmend !smail Hami, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, I, 363, 366; İbnülemin. Son Asır T"ıirk Şairler~ Mllli Eğitim Basımevi, İstanbul, Tarihsiz, ı, 298-301;

Şevket Beysaoo~Ju. Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları, İstanbul, 1959, ll, 139-142; Ahmed Refik [Altınay) , "Ali Emiri Efendi-Hayat ve Asan~ TOEM, ı /78 ( 1340).

s. 45·51; M. Serhan Tayşi, Ali Emir! Efendi, İstanbul, Diyaneı Ansiklopedisi, 1989, ll, 390-391.

(6)

eski ismidir. Oralı olduğu için Arnidi denilmiş, bu nisbeti ve lakabı ile, "Seyfuddin .Amidi" olarak tanınmıştır, İlim öğrenmeye kendi memleketinde başladı. Önce Kur'an-ı kerim okumayı ve mem- leketinde bulunan meşhfır kıraat ilimlerinden

kıraat ilmini öğrendi. Hanbeli mezhebi fıkıh bil- gilerini içine alan bir kitabı ezberledi. Bu tahsilin- den sonra Bağdad'a gidip, tahsiline orada devam etti. Bağdadaa yine kıraat ilmine dair ders aldı.

Ebü'l-Feth İbn-ül-Münadan fıkıh ilmini öğren­

di. Ebü'l-Feth Şatil'den hadis-i şerif dinledi. Şafıl

mezhebi fıkıh alimlerinden Şeyh Ebü'l-Kasım bin Fudlan'dan Şafıl mezhebi fıkıh bilgilerini öğrendi.

Bu arada Hanbeli mezhebinden Şafii mezhebine geçti.

Böylece Şafii mezhebi fıkıh bilgilerinde ve kelam ilminde alim olarak yetişti. Bağdadliaki bu tahsilinden sonra Şam'a gitti Şam'da fen ilimleri- ni de öğrenip, zamanının en meşhfır ilimi oldu.

Şam'dan da Mısır'a gitti. Mısıraa Mücavere Med- resesi'nde ve Zaferi C3.mii'nde ders verdi. Pekçok kimse onun derslerine devam edip, ondan icazet

aldı. Mısır halkı ve talebeler ondan çok istifa- de etti. Fakat kendisini yanlış anlayıp, aleyhin- de bulunanların tutumları sebebiyle, Mısır'dan ayrılıp Hama'ya gitti. Hama hükümdan Melik

Mensfırlian iyi bir himaye gördü. Ona yüksek bir vazife verdi. Böylece iki sene Hama'da kaldı.

Melik Mensfır ona çok ikramda ve yardımda bu- lundu. Amidi, daha sonra Şam'a gitti. Şam emi- ri Şerefüddin Isa bin el-Melik-ül-adil tarafından yardım ve himaye gördü. Aziziyye Medresesi'n- de müderrislik vazifesi verildi. Bu medresedeki

verdiği dersler çok dikkati çekmiştir. Bir müddet müdenislik yaptıktan sonra bu vazifeden alındı.

Medrese-i Adiiye yanındaki evine çekilip, ömrü- nün son zamanlarında yalnız olarak yaşadı.

Şafii mezhebinin meşhfır ilimlerinden Amidi, İmam-ı Gazali hazretlerinin "El-Vesit"

adlı eserini ezberlemişti. Bir defasında İmam-ı

Gazali hazretlerinin tab u tunu rü'yasında görmüş,

tabutu açıp, yüzünden öpmüştür. Uyanınca İmam-ı Gazali hazretlerinin "El-Mustasfa' adlı eserini ezberlemeye karar verdi ve çok kısa bir zamanda ezberledi.

Arnidi'nin kelam, fıkıh, mantık ve hikmette yirmi civarında kıymetli eserleri olup, bir kısmı şunlardır:

Kitabu't-Tercihat, 236 y. (Atatürk ilahiyat C0001200); Nuru'l-Bahir fi'l-Hükmi bi'z-Za- hir= Splendid light on bright wisdom, ed. by Fuat Sezgin, Frankfurt, Ma'hadü Tarihi'l-U- lumid'l-Arabiyye, 2001. Akaid-Kelam; Ebka- ru'l - Efkar fi Ustllili - Din, Kahire, Daru'l-Ku- tub ve'l-Vesaiki'l-Kavmiyye, [t.y.], 5 cilt; Kitabu Ebkarü'l-efkar, İstanbul, Türkiye Diyanet Vakfı, 1993; Gayetu'l-meram fi ilmi'l-kelam, Kahire, Metabiu'l-ehram, 1971, 459 s.; el-Mübin fı Şerhi

Meani Elfazi'l-Hükema ve'l-Mütekellimin ; tah.

Hasan Mahmud Şafii, Kahire, M. Vehbe, 1993,148 s.; İhkam fı usuli'l-ahkam, Beyrut, Daru'l-Kü- tübi'l-İlmiyye, 1405, c.1-2(1c), Fıkıh Usulü;, 39 y. Gayetü'l-emel fi ilmi'I-cedel (Atatürk ilahiyat C0000924). Mantık; Ebkaru'l-Efkar, 301 y. Ata- türk ilahiyat C0005974), Kelam; Hizbu'l-Vikaye, 16 y. (Marmara ilaluyat, 11825/Yz0114). Gizli İlimler; Münteha's-sul ilmi'l-usw, Beyrut, Da- rü'l-Kütübi'l-İlmiyye, 2003, 367 s.; Ebkaru'l-Efkar, 207 y. (Milli Ktb. Yz FB 86). Dekaik-ili-hakayık

fil-hikme; Rumuz-ül-kunuz; Menailiü'l-keraili;

Kitabü'l-Bahir fi ulUmi'l-evail ve'l-evahir;

Kitabü'l-Mübin fi şerhi mefuıi'l hükema ve'l-mü- tekellimin;El-Muahazat fı'l-hılaf, Lübabü'l-elbab;

Et-Ta'likat-üs-sagire vel-kebire fil-hılaf4.

Abdülvahid b. Muhammed

Teınimi Amidi:

İsmi, Abdülvahid bin Muhammed el-MahfUz bin Abdülvahid et-Tem1mi el-Amidi'dir. Lakabı ise Tacüddin'dir. Hayatı hakkında fazla bilgi bu-

4 İbn Hall~, Vefeyfttu'l·a'y~~· ~eyrut, ı 977, U. 293; lbn Hacer AskaiAnl, Llsanu'l-mizan, Haydarabad, ı329, lll, 134; Ib n Kestr, EI-Bidaye ve'n-nihaye, Mısır, ı 358, xnı. ı40,lbn lmad, Şezeratu z..zeheb,_~eyrut, 1978, V, ı44; KahhAic, Ömer Rıza, Mu<:emu'l-müellifin, Beyruı, ı957,VII, ı55; lbn Kesir, El·Bidaye vc'n·nihdye, Mı·

sır~ 135~, xr;!• ı40; l~n lmGd, Şezerôtuz-zebeb, Beyrut, ı978, V, ı44; BaAdatlı lsmaU Paşa, Hediyyetu'l.ftrlftn, Istanbul, ı940, ı, 707: Taşköprüzade Ahmed Efendi,

M~i\lı~s-seade, Kahıre, ı 968,11, 179; Subki Tacuddin, -:r•bakatu'ş·ŞAfıiyye, Mısır, 1964, VID, 306; Zehebi, Mtzanu'l-ı'tidAI, Kahi.re, 1963, ı ı, 259; SuyCııi CelAleddin, H~nu 1-muMd~a,_Mısır, 1967:1, 541; Ebu Şhne, Zeyl·ı Ravdateyn, Mısır, 1947, s.l61; Esnevl Abdürrahim, Tabakı\tu'ş·Ş!fiiyye, Bağdat, 1391,1, 137; lbn Kıft.l AU b. ~usuf, Abbaru 1-hilk.em~. Kahlre, 1326, s.l6l; Şeınseddin Sami, Kı\musu'l-a'l!m, I, 365; Brockelmann Car~ Geschichte Der Arabicben Llteratur, Supplememband,

I.Lıden, 1937, ı, 678.

(7)

lurunayan Abdülvahid el-Amidi, babası Kadı Ebu Nasr Muhammed, Şeyh Ahmed Gazali ve baş­

ka birçok alimden ilim öğrendi. Çeşitli yerlerde kadılık yaptı. Abdülvahid el-Amidi, h. 550 (m.

1 155) yılında vefat etti.

Gurerü'l-Hikem ve Dürerü'l-kelimi min kela-

Ali bin Ebi Talib adlı eserinde, Hazreti Ali'nin

huyurdukları veciz sözleri toplamıştır. Bu eserden

bazı bölümler:

Hazreti Ali buyuruyor ki: "Doğruluk vesi- ledir, aifetmek fazilettir. Cömertlik iyi huydur,

şeref meziyettir. Kararlı olmak metadır (Sahib olunan maldır), kararsız olmak ise zayi olmaktır.

Vefakarlık fazilet, sevgi rahmettir, ismet, ni'met;

ihsan ise fazilettir. Akıl zinet, ahmaklık çirkindir.

Doğruluk emanet, yalancılık hıyanettir, insaf ra-

hatlık, şer küstahlıktır. Cömertlik riyaset, mülk siyasettir. Emanet imandandır, güleryüzlülük ih-

sandır. Fikir gerçeği gösterir. Doğruluk kurtarır,

yalan felakete sürükler. Kanaat insaru zengin ya- par, zenginlik azdırır. Fakirlik unutturur. Dünya

aldatır, şehvet kandırır. Lezzet oyalar, nefsin arzu-

ları alçaktır. Hased yıpratır, nefret çökertir:' Abdülvahid bin Muhammed'in "Gurerü'l-Hı­

kem ve Durerü'l-kelimi min Kelami Ali bin Ebi T'alib" (Tahran, Çaphaneki Danişgah,1339,

340+ 16 s.) ve "Cevahirü'l-kelam fı şerhi'l-hükmi

vel-ahkam min kıssati Seyyidi'l-Enam aleyhis- salatü vesselam" isimli eserleri vardırs.

Açıkbaş Mahmud b.Mehmet Urmevi Diyarbekri (I 077/1666):

Nakşibendi Tarikatı ariflerinden olan Açıkbaş

Mahmud Efendi, Diyarbakırlıdır.

ilim

aşkı sebe- biyle bir müddet seyahat ettikten sonra, Bursa'ya

yerleşmiştir. Burada Daye Hatun Camiinde ders okutarak ve halkı irşad ederek hayatını geçir-

miştir. Oniki ilimden bahseden kıymetli bir eser

hazırlayarak, Vezir-i Azam Köprülüzade Ahmed

Paşa'ya hediye etmiştir.

Evrad-ı Fethiyye'ye müdavim olan Açıkbaş

Mahmud Efendi, 1077 (1666) tarihinde vefat et-

miş ve adı geçen Carniin bahçesine defnedilmiş­

tir.

Eserleri şunlardır: ı. Şerh-i Evrad-ı Fethiye, 53b-110a (37 Hk 2191/2): Farsça'dan terceme

edilmiş bir şerhtir. 2. Güzide, ( 42 Kon 4217 /4): Bu eser, 29 bab üzer tertip olunmuş Türkçe mufassal bir tecviddir. 3. Bursa'da medfun bulunan Emir Sultan Hazretlerinin mensup oldukları Nurbalışi Tarikatının evrad ve silsilesini açıklayan "Risale-i Nur Bahşiyye" isminde bir risalesi vardır. Eserle- rinin hiçbiri basılmamıştır. "Resmi" mahlaslı üç dilde yazılmış bir de şiir mecmuası vardır.

Türkçe şiirlerinden:

Bu alem-ifanidene mirim ne emirim Üftade-i Vru-i fena merd-i hakirim El-Minnetü lillah ki olup can ile bende

Medan-ı mahabbette nazar kerde-i pirim Bariye şükr malik-i gencine-irazım

Yok sim ü zerim gerçi bu dünyada fakirim6.

KiifükAJımedzade FbCı Bekr el-Karl Amidi:

Küçük Ahmedzade diye tanınan Ebu Bekr Efendi, 1190 (1776) yılında Diyarbakıröa vefat

etmiştir.

Eserleri: Mutealika bi'l-Musabehat, 27a-29b (21 Hk 771/15). İslam Dini-Nübüwet.; Risale fi

Beyani'l-Mantık, 54a-55a (21 Hk601/7). Mantık.;

Envaru't-Tenzil ve Esraru't-Tevil, 18 y. (21 Hk 1036); Risaletu'l-Müteşabihat, 38b-47a (21 Hk 919/4); Ucale fi Tahkiki Ba'zi'l-Ayat, 107b-108a (05 Ba 1733/12). Tefsir; el-Havasu'l-İrticiliye ale'l-Havamişi'l-Celaliye, lb-32b (21 Hk 1779/1).

Ayrıca Tefsir-i Fatiha, Şerhu Buhari, Hişiye

ale'l-Hüseyniyye, Risale-i Müteşabihat, Risale- tün fi'n-Nusubi Beyne'l-Kazaya, Risale fl'l-Farkı 5 el-Hansari, Ravdaıu'l-cennat, Mısı.r, 1307, s. 464-465; Kahhale. Mueemu'l-müellifln, VI, 213;Bağdatlı, Hediyyetu'l-arifin. ı, 635; Katip Çelebi, Keşfu'z.zünün,

!stanbul, 1940,1, 616; U, 1200; Bağdaılı !smail Paşa, lzahü'l-mcknun, lsıanbul, 1972, !, 414; el-Amidi Abdülvahid b. Muhammed, Gurerü'l-hıkem ve dürerü'l-kelim min kelamı Ali bin Ebi T'alJb, Süleyma.tıiye Kütüphanesi Bağdatlı Vehbi kısmı No: 1685.

6 BursalıMehmet Tahir, Osmanlı Müelliflcri, Meral Yayınlan, İstanbul, 1995, 1. 29-30.

(8)

beyne' ş-Şeyi ve naklzihi, Risale fi'l-Farkı -s-Selbi

ve'l-Udılli adlı eserleri vardıf7.

Molla Mustafa b. Abdiilah Diyarbekri:

Tenbilı-i Fenl'iz-i Hacc, 45 y.(Milli ktb., Yz.

A 3072); Tenbih fi ziyaret seyyid el-murselin (s.a.v), ı 78b-ı80a yk. (Atatürk kitaplığı OE_

Yz_0670/09); Menasik-i Hac, 86 y. (R3.şid Efen- di Eki 26ıoı); Şerhü Dibaceti't-Terldbi Avami- li'l-Mi'e, DVD Numarası: ı443 (Milli Ktb., 06 Hk 4517.)

Muhammed b.AbdillahAmidi (ö.1175/1761):

Talika ala Ciheti'l-Vahde, 8ıb-83a (19 Hk 4672/2). Mantık; Şerh u Beytey Nasiruddin et-Tusi fi Menazili'l-Kamer, 183b-186b (42 Kon 2607/ı5).

Gök cisimleri; Risale li Tahkiki Mebh3asi'l-İlm, ıb-13a (Milli Ktb. Yz A 9553/l); Risale fi Tahki- ki'l-Kaziye, ı 7b-2ıb (Milli Ktb. Yz A 9553/3). Bilgi teorisi; Risale fi Tahldki'l-Kaziye, ı7b-2ıb, DVD

Numarası: 2043(Milli Ktb. Y z A 9553/3 ); Haşiye ala

Şerhi Risaleti'ş-Şemsiye, 36b-49, DVD Numarası:

ı5ı8 (Milli Ktb.26 Hk 576/3); Risaletü't-taavvuz,

İstanbul, Mahmud Bey Matbaası, 1307, ı6 s.; Risa- le li-Tahkiki Mebhasi'l-İlm, 1b-13a, DVD Numa-

rası: 2043 (Milli Ktb., Yz A 9553/1); Şerhü'r-Risaale

fiFennni'l-Münazara, 14y. (MilliKtb. YzA372/2);

Haşiye ala Şerhi Tehzibi'l-Mantık ve'l-Kelam, ı9b-

56 (19 Hk 2510/2); Seyfu'n-Nutk fi ilmi'l-mantık,

28 y.(05 Gü 205). (1175/ı76ı'de sağ); Haşiye ala

Şerhi'r-Risaleti'ş-Şemsiye, 36b-49b (26 Hk 576/3).

Mantık; Şerhu Tahlili Kelimeti ila La Tahşevunne,

27b-33a (34 Sü-Aşir 439/4). Arapça Gramer; Hallu

Müşkilat, ı5b-23b (37 Hk 655/3). Arapça Gramer;

Risale fi Hakkı Teaddüdi'z-Zevcat, 25b-26a ( 45 Hk 5973/3).

Abduvehhhab b. Hüseyin b. Veli ed-din el- Amidi ( 1179/1765'te sağ):

Risale fi İzah Ravzatü'l-Cennat, ıb-4b,Kelam

(Milli Ktb. Yz A 9667/1);Risale fi izah Ravza- ti'l-Cennat, ıb-4b (Milli Ktb. Yz A 9667/ı). Ke-

7 Bursalı, Osmanlı Müellifleri, ı, 311.

lam; Şerhu Risaleti'l-Velediye, 55b-131b (Milli Ktb. Yz A 301/7); Haşiye al Şerhi'l-İstiare, 13bb- 37b (19 Hk 4811/2), Retorik; Risaletü'l-İmtihan, 67b-67a(42Kon 1054/11; 134y. (ı5 Hk 1013).

Tasavvuf; Cevahiru'l-Enam fi'l-Hikem ve'l-Ah- kam, 370 y.(21 Hk 1226); ed-Düreru'l-Mensılre fi Beyani Zubedi'l-Ulılrni'l-Meşhılre, 1b-9b (21 Hk 1105/4)8.

Esma, I, 641; Keşf, I, ı 16, 227; G: S: ID, 1226.

Ömer b.Hüseyin Amidi:

Ömer Efendi, fıkıh, usıll ve nahiv alidir. 1200 (1785) tarihinde vefat etmiştir.

Eserleri: Şerhu'l-Vedz fı Usılli'l-Fıkh, 143 vr.

(Ankara llahiyat 297.501/AMİ.Ş); Şerhu'r-Risale­

ti'l-Velediye,57yk.; Aylar, 161a (42 Kon 1076/50);

Risaletü'l-Hilafiyat ve'l-Vifakiyat, ı 84b-195bb (10 Hk 921/3). Felsefe; 7b-291b (ı9 Hk 1633/2),

Fıkıh; el-Vafi fi Şerbii'I-Kafi fi'n-nahv9.

Molla Çelebi Amidi:

İstihracu't-Takvim, 25b-69b, Psikoloji( Anka- ra llahiyat 133.5/MOL.İ).

İbrahim Arnidi (ö.1069/1659'den sonra):

Şerhu'l-H eye ala Alddeti Ehli's-Sünne, 20 y.

(Milli Ktb. Yz A 4624). İslam Dirıi-Hilkat; Risa- le'fi Ayeti ve'ş-Şemsü Tecrili Müstekarrun Leha, 379-384b (16 Ha 114/7); Muhtasaru'l-Heye- ti's-Seniye fi'l-Heyeti's-Sünniye, 4b - 55b y.(Milli Ktb. Yz. A 7486/2). Astronomi; Risale fı'l-Heye­

ti'l-Mebniye ale'l-Ehadis ve'l-asar, 53b-83a (45 Ak Ze 77/5). Hadis ilmi; Kitabu'l-Hikme fi llmi'l-Hi- ye ala i'tikad, 42b-63a (37 Hk 10/2), Kelam; Risa- letü'l-Mevize, 43b-69a (43 Va 1422/4); Mün- tehabu Kitabi'l-Heyet, 1b-35b (37 Hk 1037/2);

el-Heye ala Tariki Ehli's-Sünne, ı27b-158a (07 El

2479/5)ıo.

GAL, S. Il, 185

8 Bağdadi, Hediyyet el-ilrifin, ı, 641; Keşfu'z..zunfuı 1, 116; Brockelmano, Geschicte Der Arabiscben litteratur , Supplementband , m, 1226.

9 Kahbille; Mu'cemu'l·muelli.fin, Vll, 282; Bağdaıh, HediyyctLL'l-arifill, I, 800.

1 O Brockelmann, Geschichte Der Arabiscben Literatur, Supplementband, U, 185.

(9)

Receb b.Ahmed Anıidi (1 087/1676):

Aslen Diyarbakırlı olan Receb Efendi'nin ba-

bası, Ahmed Efendillir. Müderris ve vaizlik yap-

mıştır. Bu ilim, 1087 (1676) yılında vefat etmiş

olup, Tire<ie alimler arasında Daru'l-Hadis Camü

adıyla anılan Yeniceköy mahallesi civarında bu- lunan mescidin güneyindeki geniş kabristanda medfund ur.

Eserleri: ı. Cfurıiu'l-Ezhar ve Letaifu'l-Ahbar, 248

y.

(Milli Ktb. Yz A 55554); la-259a vr.( Do- kuz Eylül İalhiyat Y/297.8S/Bur/l lSS/ /27S77) : Meviza ve ahlaka dau 97 bab üzerine tertip edil-

miş Arapça bu eser, h. 1060 yılında Tire'de Camii Atik ve Cedd vaizi iken yazılmıştır. 2. el-Vesile- tü'l-Ahmediye Şerhu't-Tarikati'l-Muhammediye, 262 (34 Nk 2448): 1087'de yazılmış olan bu eser,

Tarikat-ı Muhammediye'nin şerhi olup, alimler

arasında muteberdir. "el-Vesiletü'l-Ahmediye Vez-Zeriatüs-Sermediye fi Şerhu't-Tariki'l-Mu­

hammediyye" adlı eser, basılmıştır ( İstanbul, Matbaa-i Amire, 1261, 1060 s.)ıı.

Ahmed Mürşidi Diyarbekri:

Aşık meşayihlerden bir zat olan Ahmed

Mürşidi Efendi, Diyarbakırlıdır. Birecikli Ebubekir Efendi'den hilafet almıştır. 1174 (1760)

yılında memleketinde vefat etmiş ve şehre bir saat mesafede bulunan Ali Pınarı köyü ile şehir arasında defnedilmiştir.

Eserleri: l.Ahmediyye, 278 vr. Türk Dili (An- kara naruyat, T811.218/AHM.A), 2. Mürşid-i pend-i Ahmediyye (İstanbul, Şirket-i Salıhatiye­

yi Osmani, 1308, 480 s.), İslam ahlak ve adabı, 3.

Yusuf ve Zeliha, 4. Mevlid-i Nebeviı2.

Hüseyin b. Muhammed b. Hasan Diyarbekri (ö.990/ 1582):

Tarihü'l-hamis fi alıvali enfesi nefis, Beyrut, Müessesetu Şaban, (t.y.), ı -2 c. (S03,7, 391, 7);

Zirau'l-Kabe, 6 y. (34 Ae Arabi).

ll Kahhale, Mu'cemu'l·muellifin,lV, 152; Bursalı, Osmanlı Müellifleri, 1,426.

12 Bursalı, Osmanlı MüelliHcri, 1, 33.

Hüseyin b. Halil b. Hüseyin Diyarbekri:

Ref kavaid el-vefa bi's-salavat ala'n-nebi el- Mustafa, 31 yk.(Atatürk Kitaplığı OE_Yz_0896).

Ahmed Bican Osman b. Sadık Diyarbekri:

Dürr-i Meknlın, DVD Numarası: 1796 Gizli İlimler (Milli ktb., Yz A 9282).

Muhammed Edib Efendi Diyarbekri:

Elli dört farz, DVD Numarası: 1412 (Milli ktb.

06 Hk3822).

Ahmed Hilmi Diyarbekri:

Rehber-İ Avam, İstanbul: ---, 116 s. İslam ve

Adabı; Hediyyetü'l-habib :(şerhan gayetü't- takrib), İstanbul, Sistem Matbaacılık, 2011, 280 s. Şafii fıkhı.

Muhammed b. Muhammed el-Amidi es- Semerkandi ( ö. 1218):

Havzü'l-Hayat, 28y.(Milli ktb.,Yz. A 8032).

Hamidu'l-Amidi:

Cevşenu'l kebir, İstanbul, Sözler Yayınevi, 1977,SS s.

Muhammed b.İbrahim Amidi:

Haşiyetü'l-Haşiye ala Şerhi Hidayeti'l-Hikme, lb-41b (SS Hk 393/1). Felsefe; Risale fı'l-İmkan, lb-lOa (45 Hk 998/1). Kelam; Risale fı defı ma ittecehe ala İbn Nuceym, 1S8b-161a (42 Kon 2607/10).

Muhammed b. Abdirabman Amidi:

Şerhü Mukkadimeti Ebi>l- Leys, 1a-46a, DVD

Numarası: 1723 (Milli Ktb. 60 Zile 3S/1)

Ebu Ali b. Muhammed b. Salim es-Seyfeddin Am idi:

el-İhkam Fi Uslıli'l-Ahkam, Mısır, Müessesetü'l- Halebi, 1967/1378.

Kerim Efendizade Abdurrahman

(10)

b.Abdilkerim Diyarbekrl (1190/1776):

Diyarbakırlı olan Abdurrahman Efendi, Konya'da ve İstanbul'da ikamet etmiştir. Birçok ilim dalında derin bilgi sahibi olan Abdurrahman Efendi, 1190 ( 1776) yılında vefat etmiştir.

Risale fi'n-Neseb beyne'l-Mahsurat, 78 y.(42 Kon 2727110). Astronomi; Haşiye ale'l-Hayali, 1b-22b.( Ankara ilahiyat 297.4/AMİ.H);

Risale-i Fercliz, 152b-159b (43 Va 1391/4); Şerhu

Risaleti'l-V elediye, 64 y.(21 Hk 676); Haşiye ala

Şerhi'l-Akadi'n-Nesefıye, 149a-166a (19 Hk 974/2). Kelaml3.

Ebu'l-Feth Nasıhuddin

Abdulvabid b.

Muhammed Arnidi (ö.1160):

Gurer el-hikem ve'd-duvar el-kahin, y.y., t.y., 412 s

Ebu'I-Kasım

Hasan Amidi:

El Muvazenetü beyne şiir Eb Ternam ve'l- bBuhteri, Kahire , [t.y.], 386 s.; el-Mu'telef ve'l- Muhtelef fı Esmai'ş-Şuarcli ve Kunahim, Tahk.: F Krinkof, Beyrut, Darü'l-Cil, 1991/1411, 263 s.

İbrahim

b.Hüseyn Arnidi (1255/1839):

Tuhfetü'l-Mahdum, Yazma, 20 y.

Belagat(Marmara ilahiyat 12055/Yz0297).

el-Mela Muhammed Said Amidi:

Nezclhetü'l-Ashab, [y.y.]: [yayınlayan yok], [t.y.], 213 sayfa, Hadis-Sahabeler.

Hakki Diyarbekri:

Cevahirü'n-Nefsiyye, 249b-252a (45 Ak Ze 1524/14)Tasvvuf.

Osman b.Muhammed Diyarbekri

(1051/164l'de sağ):

24b-27a (Milli Ktb. 06 Hk 4646/4).

Abdullah Diyarbekri:

Miftahu Lügati'l-Muğlakat, 23 y. (34 Ae Lügat 76).

Ebu'l-Hclmid Ahmed b.Muhammed ei-Amidi:

RisaJetü'l-Kurre, 1b-37b (19 Hk 2985/).

13 Kahhıilc, Mu'cemu'J.müellifln, V, 146.

Astronomi.

Bekir

Efendi

Amidi:

Risaletü't-Tevhid, 31b-34a (21 Hk 345/5).

Hacı

Azizzade Ebu'n-Nazif

Ali

Amidi:

Mikyasu'l-Mizan Şerh u İsmeti'l-Ezhan, 2 7b-62a (21 Hk 98/3). Müellifhattı. Mantık.

Hacı

Ahmed Hilmi Amidi:

Muinu'l-Kan fi Tercemeti Ricali'l-Buhari, 328 y.

(21 Hk 1651).

Buzcuzade Ömer

b.

Hüseyin Amidi:

Şerhu'l-Kafi fi İlmeyi'l-Anlz ve'l-Kavafi, 64 y.

(19 Hk 2249). GAL, Il, 34.

Eş-Şerif b.eş-Şerif

Saadetullah Ali Arnidi (1125/1712'de

sağ):

Şerhu Adabi'l-Adudiye, lb-89b ( 45 Hk 2029/1).

Mantık.

Derviş Ali

b. Muhasebe Amidi:

Ahval-i Bahir, lb-25b (07 El 2581/2). Aruz;

Hizbu'l-Vikaye, 16 varak (M.Ü. İ.F. Ktb., 11825/

YZ0114). Gizli ilimler.

Çerkezzade Mehmed b.Mustafa Amidi:

Terceme-i la.rihi'l-Vakıdi, 193 y. (Milli Ktb. 06 Hk 1028).

Mehmed Refi Amidi:

Meşhur divan sahibi şairlerden Lebib Amidfnin torunudur. Mehmed Refi Efendi, alim şairlerden

bir zat olup, 1231 (1816) tarihinde İstanbul'da

vefat etmiştir. Üç llsanda şiir söylerneğe

muktedirdi.

Eserleri: ı. İran Sefaretnamesi, 86 y. (Millet Ktb. Ali Emiri, 823/1). Coğrafya. 2. Mürettep

divanı. 3. Şeyh Galib'in "Hüsnü Aşk" ına "Can ü Canan" isminde 3000 beyitli naziresi vardır.

Beyitlerinden:

(11)

"Refı"' himmet-i yaran olursa feyz-resan Latif olur suhanım cümle arifana düşer ı 4.

Salih b. Yusuf el-Vehml el-Amidl:

El-Vehmi diye tanınan bu zat, fazilet sahibi bir alim dir. ı ı 48 735) yılında hayatta dır.

Salih Efendi'nin '"el-Fevaidü'l-Ünsiye fi Şerhi'l­

Endülüsiye': 57 y. (Milli Ktb. Yz A 6ı69) adlı bir eseri vardır ı 5.

'

14 Bursa! ı, Osmanlı Müellifleri, ı, 315.

15 Kahhale, Mu'cemu'l-nıüellif'ın, V, 15; Bağdatlı, Hediyyetu'l-arü'ln, ı, 424.

Lebib-i Amidi:

Diğer Nazire, Tarih ve Edebiyat, Osmanlı Tarih ve Edebiyat Mecmuası, İstanbul, 1335/ı9ı9, c.:II; sy.:ı5; 309 s.

Ebü'l-Meali Muhammed b.Rafi b.Hicris el- Amidi ed-Dımeşki (774/1372):

Tarihu Ulemai Bağdad=Müntehabü'l-Muhtar

(Zeyl...) (Matbaatu Ahali, Bağdat, ı938, 286 s.).

(12)

SONUÇ

Ülkemizin önemli bir ilim ve kültür merkezi olan Diyarbakıröa, birçok alim ve evliya

yetişmiştir. Bunların Türkiye Kütüphanelerinde

çeşitli sahalara dili matbu ve elyazması eserleri

bulunmaktadır. Bu ecdad yadigarı kültür

mirasımıza sahip çık:ılması gerekmektedir.

Aksaray ili

ilim

ve kültürünü gün yüzüne

çıkarmak için, söz konusu lliınlerin tanıtılması

ve şaheserlerinin neşrinin ve tercümelerinin

yapılması bir zarurettir.

KAYNAKLAR

Altıp.ay, Ahmed Refik (1340). '1\li Erniri Efendi- Hayat ve Asan», TOEM, ı /78.

Askalaru, İbn Hacer (1329). Lisanu'l-mizan, Haydarabad.

Bağdatlı, İsmail Paşa (1940). Hediyyetu'l-arifin, İstanbul.

Bağdatlı, İsmail Paşa (1972) İzahü'l-meknfuı, İstanbul.

Beysanoğlu, Şevket (1959). Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları, İstanbul.

Brockelınann, Cari (1937). Geschichte Der Arabichen Literatur, Supplementband, Leiden.

Bursalı, Mehmet Tahir (1995). Osmanlı Müellifleri, Meral Yayınları, İstanbul.

Çelebi, Katip (1940). Keşfu'z-zürıfuı, İstanbul.

Ebu Şame (1947). Zeyl-i Ravdateyn, Mısır.

El-Amidi, Abdülvahid b. Muhammed, Gurerü'l-

hıkem ve dürerü'l-kelim min kelann Ali bin Ebi T'alib, Süleymaniye Kütüphanesi Bağdatlı Vehbi

kısmı No: 1685.

El-Hansari (1307). Ravdatu'l-cennat, Mısır.

Esnevi, Abdürrahim (1391). Tabakatu'ş-Şafiiyye , Bağdat.

Hami, Danişmend İsmai 1 (1925). İzahlı Osmanlı

Tarihi Kronolojisi, Türkiye Yayınevi, İstanbul.

İbn Hallikan (1977). Vefeyatu'l-a'yan, Beyrut.

İbn İmad (1978). Şezeratü"z-zeheb, Beyrut.

İbn Kesir (1358). El-Bidaye ve'n-nihaye, Mısır.

İbn Kıfti, Ali b.Yusuf (1326). Ahbaru'l-hükema, Kahire.

İbnillemin (Tarihsiz). Son Asır Türk Şairleri, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul

Kahhale, Ömer Rıza (1957 ). Mu'cemu'l-müellifin, Beyrut.

Komisyon (1993). Rehber Ansiklopedisi, İstanbul.

Sami, Şemseddin (1955). Kamüsu'l-A'lam, Milıran Matbaası, İstanbul.

Subki Tacuddin (1964). Tabakatu'ş-Şafiiyye, Mısır.

Suyüti, Celaleddin (1967). Hüsnu'l-muhadara,

Mısır.

Taşköprüzade, Ahmed Efendi (1968). Miftahu's- se'ade, Kahire.

Tayşi, M. Serhan (1989). Ali Emiri Efendi, İstanbul, Diyanet Ansiklopedisi.

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1983). Osmanlı Tarihi, Türk Tarih Kurumu, Ankara.

Zehebi (1963). Mlzanu'l-i'tidal, Kahire.

:::::>

L :::::>

>-

r--.J C ) CL

L

L1..J C/) cı::::

::::s:::

c:::r::

co

cı::::

~

c::ı C/)

c:::r::

cı::::

c:::r::

cı::::

c:::r::

__ı

C / )

:::::>

__ı

:::::>

Referanslar

Benzer Belgeler

Hatıramı bitirmeden evvel şunlan söyleyeyim ki, ben en büyük pişekâr-kavuklu çifti Küçük İsmaü ve Hamdi efendilerle en büyük zenne Hariciye memurlarından

Dokunmatik Ekran (Touch Screen) teknolojisini ve e- ka¤›t esnekli¤ini kullanan bu cihaz, fl›k olmas›n›n yan›nda oldukça da ergonomik; cep telefonu, bilgisayar,

Sonuç olarak bu çal›flma ile bilgisayarl› tomografi k›lavuzlu¤unda ince i¤ne aspiras- yon biyopsisinin güvenilir, iyi tolere edile- bilen, komplikasyon oran› düflük,

In LPS-activated macrophages, propofol suppresses the biosyn- theses of TNF-α, IL-1β, IL-6, and iNOS at the protein and mRNA levels.. Thus, the modulating mechanism of propofol

İşitme engellilerin de duyabilmesini hedefleyen Bell, bu konuda başarılı olmasa da tüm insanlığın hizmetine sunduğu, telefon gibi müthiş bir bulu- şa imza atmış oldu.

kuzeyinden Patagonya’nın en güneyine kadar olan bölgede, ormanlar, çayırlıklar, çöller ve bataklıklar gibi çok farklı habitatlarda yaşar. Pumaların sarımsı

GENÇ ressam Gözde Çobangil’in resimleri, Füzen Sanat Galerisi’nin siyah fonlu duvarları üzerinde, ya­ şamın hareketliliğini gözler önüne seriyor.. Diyarbakır’dan