• Sonuç bulunamadı

10.Eskişehir Opera Bale Günleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "10.Eskişehir Opera Bale Günleri"

Copied!
22
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ġUBAT 2020 - 147

10.Eskişehir Opera Bale Günleri

(2)

ESKİŞEHİR SANAT

Aylık sanal ortamda yayınlanan e-dergidir

Şubat 2020 / Sayı: 147

ESKĠġEHĠR SANAT DERNEĞĠ Adına Sahibi: ġehabeddin Tosuner Yazı ĠĢleri Müdürü: GüngörKibaroğ-

lu

Genel Sanat ve Yayın Yönetmeni:

ġehabeddin Tosuner

Yayın Kurulu: ġehabeddin Tosuner, Ay- han Oskaylar, Nilüfer Sezer,

Yayın Hazırlama:EskiĢehir Sanat Derneği Yönetim Yeri: Ġstiklal Mah. ġair Fuzuli Cad. No:28/2 Odunpazarı—/EskiĢehir Tel: 0 222 2302557 GSM: 05353238363

e-posta:

esk.sanatdernegi@gmail.com www.eskisehirsanatdernegi.org

* EskiĢehir Sanat dergisi Basın-Yayın yasalarına uyar

*Yayınlanan yazı ve eserlerden sahip- leri sorumludur.

*Kaynak gösterilerek yazılardan alıntı yapılabilinir.

ESKĠġEHĠR‘ĠN SANAT DERGĠSĠ

3

10. Eskişehir Opera Bale Günleri

6

Eskişehir Sanat 17 yaşında

Eskişehirli Sanatçıdan Ülkemizin Kültürüne Bir Eser Daha!..

4

(3)

3

―EskiĢehir Sanat‖ dergisi 17 yaĢında ġehabeddin Tosuner

Porsuk Bulvarında Palmiye diye bir cafe vardı.

2002 yılının ilk günlerinde, o kimsenin sokağa çık- madığı, dondurucu kıĢ gecelerinde Palmiye‘nin ikinci katındaki, hiç ısıtması olmayan küçük odada EskiĢehir Sanat Derneği‘ni kurmak için buluĢup saatler süren toplantılar yapıyorduk. Bu toplantılar- da bir tarafta derneğin tüzüğünü hazırlarken, bir tarafta da derneği niçin kurduğumuzu, gerçekleĢti- receğimiz etkinlikleri, öncelikleri, kısa vadede, uzun vadedeki çalıĢmaları konuĢuyorduk. Bu önce- likli yapacaklarımızın birisi; sanat dergisi olmayan EskiĢehir‘in bu eksikliğini karĢılayacak EskiĢehir Sanatçılar Birliği dönemimizde ―Anadolu‘da Sa- nat‖ dergisi yayınladığımız gibi ―EskiĢehir Sanat‖

dergisini yayınlama kararımız oldu. 2004 yılının Ocak ayının ilk günü de bunu gerçekleĢtirdik ve dergiyi elimize alarak baĢlattık. Dergi Ocak 2020 sayısında 16. Yılını 146. Sayısı ile okurlarına ulaĢtı.

AraĢtırmacı yönüm ve arĢivimle 1940‘lı yıllar- dan beri EskiĢehir‘de yayınlanmıĢ tüm sanat- edebiyat dergilerini görmüĢ, incelemiĢ birisiyim.

EskiĢehir‘de sanat-edebiyat dergileri hep bir sayı

ya da iki-üç sayı yayınlanmıĢtır. EskiĢehir‘in en u- zun ömürlü dergisi Yücel Saraçoğlu‘nun 1960‘lı yıl- larda yayınladığı ―Özgür‖ dergisidir 5 yıl yayınlan- mıĢtır. Ondan sonra uzun ömürlü bir de Rahmi Emeç‘in 52 sayı yayınladığı ―Yazılıkaya‖ Ģiir yapra- ğıdır.

―EskiĢehir Sanat‖ dergisi EskiĢehir‘de kendisin- den önce yayınlanmıĢ dergiler arasında sadece sür- dürülebilir ömrü değil, içerik olarak da farklıdır. Bu fark sanatın her alanında EskiĢehir‘deki yerel, ulu- sal, uluslar arası etkinliklere yer vermesi, EskiĢe- hir‘deki her düzeydeki Ģair, öykü yazarlarına ortam yaratması eserlerini yayınlamasıdır. Ayrıca baĢka Ģehirlerdeki sanatçılara, etkinliklere de yer vermesi- dir. Sayıları arasında söyleĢiler, Türk ve dünya sa- natçılarını tanıtma gibi sayfalar olmasıdır.

―EskiĢehir Sanat‖ dergisi internet ortamında ol- ması nedeniyle sadece EskiĢehir‘de izlenen dergi olmayı açmıĢ dünyanın pek çok yerindende izleyeni olan dergiye dönüĢmüĢtür. Kısaca ―EskiĢehir Sanat‖

EskiĢehir‘deki sanat etkinliklerini dıĢarıya taĢıyan dergi olmuĢtur.

(4)

EskiĢehirli Sanatçıdan Ülkemizin Kültürüne Bir Eser Daha!..

Yapım ve yönetiminde EskiĢe- hirli grafik tasarımcı Ali Tekin Çam‘ın bulunduğu ―GEÇMĠġ-TEN GÜNCELE TÜRKĠYE‘DE LOGO‖

kitabı nihayet gerçekleĢti.Daha önce de; ―Logo-1‖, ―11-Türk Grafik Tasa- rım Tarihi-1‖, ―Ġllüstrasyon‖ve

―Türk Grafik Tasarımcıları-5‖ isimli kaynak kitapların yapımını gerçek- leĢtiren Ali Tekin Çam bu kitabın üretim süreciyle ilgili dergimize Ģu bilgileri verdi:

2006 yılında gerçekleĢtirdiğimiz ilk logo kitabımıza son dönemlerde gelen yoğun talep üzerine, ikinci ki- tabın da yapılması zamanının geldiği düĢüncesiyle yola çıkma kararı aldık ve çok değerli ustalarımızın katkıla- rı, katılımcı tasarımcılarımızın des- tekleriyle de bu sorumluluğun son noktasını koyabildik.Böylece,

―Doğum Sancısı‖ ya da ―Demlen-me Süreci‖ olarak değerlendirdiği- miz,neredeyse tüm kitaplarda yaĢa- dığımız uzun ve sıkıntılı geçen bir

süreç sonrası,yapım ve yönetiminde görev aldığımız ikinci logo kitabımıza da nihayet kavuĢabil- dik.Temelinde kiĢisel estetik, teknolojik ve kültürel yapılanma gerektiren bir yaratıcı süreçte, grafik ürünlerin kalıcı bir biçimde kayıt altına alınamama- sı, tasarım tarihimize ait bu verilerin de yok olması anlamına gelmektedir. Süreç içinde iĢlevsel değerini yitirmiĢ olsa da kendi döneminin estetik-kültürel değerlerini bir sonraki, hatta çok daha sonraki nesil- lere taĢıyarak köklü bir grafik tasarım tarihini oluĢ- turacak olan bu ürünlerin kitaplaĢtırılarak bir araya getirilmesi ve kalıcılığının sağlanması, bu nedenle önem taĢımaktadır. Mesleki belleğe bir katkı sağla- yabilmesi için ülkemizde; Anadolu Medeniyetle-

berraklaĢması, logo örneklerinin daha yol gösterici olması, usta tasa- rımcıların yararlı bilgileri ve uzman görüĢleri geniĢ kapsamlı katkılarla kayıt altına alındı. ―Acaba altından kalkabilir miyiz?‖ endiĢesi ile yola çıktığımız her projede olduğu gibi, ülkemizdeki grafik mesleğinin ön- de gelen isimlerinin/ustalarının eli- mizden tutması, bu projeleri sahip- lenmeleri, katılımları ve her konu- daki karĢılıksız destekleri bizleri hem onurlandırmıĢ, hem de yürek- lendirmiĢtir. Bu kitap, bir döneme ait logo tasarımları hakkında kay- nak olması, referans oluĢturması, logo konusunda çok farklı tasarım anlayıĢları, teknikleri ve üretim sü- recini içermesi bakımından, kuĢku- suz ki çok önemli bir iĢlevselliğe sahiptir.

Altını çizmem gereken bir baĢ- ka konu ise bu kitabın, yaptığımız çağrıya cevap veren ―Türk Grafik Tasarımcıları‖nın imecesiyle ger- çekleĢtirildiğidir. Bu bağlamda, ülkemiz tasarımcıla- rının tümünü temsil etmese de katılan, katkıda bulu- nan ve emeği geçen herkesin ortak ürünü olarak gö- rülmesi gerekir. Toplamda 550 kiĢiyi bulan katılım- cılardan; genç tasarımcıların, hayatta olan değerli meslektaĢların ve artık aramızda bulunmayan eski ustaların 2500‘den fazla logosu yer almakta. ‗Logo‘

kitabımız sadece meslektaĢlar için değil, sektörle uzak-yakın iliĢkisi olan herkes için çok faydalı ve kitaplığımızı zenginleĢtirecek bir kaynak eserdir.

―Bir sonraki logo kitabında görüĢmek üzere‖ diye- bilmeyi çok isterdim. Fakat bunu

(5)

5

geniĢ yer aldığı ‗Aklımızda Kalanlar, ArĢivimize Girenler‘ isimli bir

‗Logo Tarihi‘ bölümü.

4- Katılımcıların logolarının yer aldığı ana bölüm . 5- Farklı üniversitelerden öğrenci tasarımcılarımızın birer logosunun yer aldığı son bölüm

diyebilmek için, hep birlikte yanıtlamamız gereken bazı sorular olacaktır düĢüncesindeyim. Çünkü, ba- sılı yayının, dijital dünyanın devasa geliĢmelerine yenik düĢmesi nedeniyle artık böyle bir yayının bir dahaki seferi olmayabilir. Artık sözün bundan son- rası sizlere ait. "Ulusal bir görev" olarak değerlendirdiğimiz bu projeyi, ülkemizin bu alanda- ki tüm sanatçılarının da sahiplenmeleri ve bu tür yayınların sürekliliğinin sağlanabilmesi adına bizle- re bir takım çözüm ve çıkıĢ yolları önermeleri çok yerinde olacaktır düĢüncesindeyim.

Logo kitabımızın meslek içinden/dıĢından çok kiĢiye yararlı olacağını bilmenin beni ve emeği ge- çenleri mutlu edeceğini düĢünüyorum. Grafik tasa- rım mesleğini yapan, tasarımın herhangi bir dalıyla ya da konuyla ilgisi ve bağı olan herkes için kaynak olacak Logo kitabının kapsamı, içeriği ve tasarımıy- la beklentileri karĢılayacağını umuyoruz. Logo Ki- tabı karton kapaklı asıl baskısının yanısıra, farklı bir baskı yöntemiyle kiĢiye özel 1‘den 500‘e kadar ho- logramlı numaralandırıldı ve sert kapaklı ciltli, ka- dife selefon ve kısmi kabartma laklı ayrı bir seri olarak da üretildi.

Logo kitabı 5 bölümden oluĢuyor.

1- Mesleğin önde gelen ustalarından biri olan Sait Maden'e adanan bölüm.

2- Mesleğin 7 farklı tasarım ustası ve akademisye- ninden ‗Logo‘ üstüne kapsamlı

yazılar bölümü.

3- Anadolu Medeniyetleri'nden baĢlayıp, Türk Dünyası, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi‘nin de

(6)

10.EskiĢehir Opera Günleri

EskiĢehirliler tarafından büyük ilgi gösterilen 10.EskiĢehir Opera ve Bale Günleri'nin ilk gösteri- mini BüyükĢehir Belediye BaĢkanı Yılmaz Büyük- erĢen Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür Yardım- cısı Solmaz Haberal birlikte izledi. Opera gösterimi sonunda sanatçıları tebrik etmek için sahneye çıkan BaĢkan BüyükerĢen, Türkiye'nin birbirinden baĢarılı opera bale sanatçılarını EskiĢehir'de ağırlıyor ol- maktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti.

BaĢkan BüyükerĢen ―Dünyaca ünlü bir opera gös- terimini seyrettik. Ġzlerken tüm sanatçılarımızla gu- rur duydum. Hepsi birbirinden baĢarılı bu evlatları- mızı EskiĢehir'de ağırlıyor olmaktan büyük mutlu- luk duyuyoruz. EskiĢehirliler Opera ve Bale Günle- rimize her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük ilgi göste- riyor. O yüzden Devlet Opera ve Bale sanatçılarımı- zı daha fazla EskiĢehir‘de görmek istiyoruz. Ben Ģahsım ve hemĢehrilerim adına Devlet Opera ve Ba- lesi Genel Müdürlüğü'ne bizlere bu Ģansı verdikleri için teĢekkür ediyorum‖ diye konuĢtu

. 4-13 Ocak 2020 tarihlerinde

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nün 2019-2020 sezonunda seyirci ile buluĢturduğu opera ve bale eserleri EskiĢehir Bü- yükĢehir Belediyesi'nin 1200 kiĢi seyirci kapasiteli Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi salonunda sahnelendi Antalya Devlet Opera ve Balesi‘ nin sahnelediği, Ünlü besteci Giacomo Puccini‘ nin Uzak Doğu ezgileriyle süslediği Madama Butterfly operası ile baĢlayan.10. EskiĢehir Opera Günleri'nin ikinci gösteriminde Haldun Dormen'in yazdığı His- seli Harikalar Kumpanyası Samsun Devlet Opera ve Balesi'nin sahnelediği müzikal Anadolu'da turne yapan bir çadır tiyatrosunda köy ağasının assoliste aĢık olmasıyla geliĢen olayları konu alıyor.Üçüncü gösterimde sahne alan Ġzmir Devlet Opera ve Balesi ise Fındıkkıran balesi ile EskiĢehirlilere unutulmaz bir akĢam yaĢattı. ġef Ġbrahim Yazıcı yönetiminde

sahnelenen bale gösterimi yılbaĢı partisinde 11 ya- Ģındaki kız çocuğuna hediye edilen 'Fındıkkıran' adlı bebeğin prense dönüĢmesini anlatıyor. Daha önce tam 16 dilde, 25‘den fazla ülkede sahnelenen Ken Ludwig‘in ödüllü müzikal komedisi ‗Bir Tenor Aranıyor‘ son gösterimi olarak EskiĢehirliler ile bu- luĢtu.4 gösterimde yaklaĢık 6 bin sanatseverin takip ettiği Opera Bale Günleri‘nin son gösterimi de Eski- Ģehirliler tarafından ayakta alkıĢlandı.

10 yıl önce baĢlayan ve Devlet Opera ve Bale- si‘nin bulunmayan EskiĢehir için her yıl ülkemizde- ki opera ve balesini EskiĢehir‘de buluĢturan bu et- kinlik EskiĢehirli sanatseverler için büyük ilgi ile beklenen ve izlenen etkinliklerden biridir.

(7)

7

(8)

Dünya karikatüründen bir usta: Chaval

Karikatür sanatının en önde gelen Fransız kari- katür sanatçılarından biridir Chaval. Esas adı Yvan Francis Lelouarn‘dır. 1915 yılında Bordeaux‘da doğdu. Önce kardinal olmak istemiĢ. Bu isteğinden vaz geçip, doğduğu Ģehirdeki akademiye girmiĢ.

Orada gravür üzerine sanat eğitimi alırken Paris Güzel Sanatlar Akademisine geçmiĢ Önceleri resim yapıyormuĢtu, resimi bırakıp karikatüre geçmiĢ.

Çizgileri illüstratöre uygunluğunden illüstratör ça- lıĢmaları yapmıĢ ve Gazetette des Letters‘de yayın- lanmıĢ. Karikatürleri Paris Match, Le Figaro, Le nouvel Observatuer, Bizarre, Planéte, Punch gibi dergilerde yer almıĢ. 1950 yılında Carrizey, 1953 yılında ―En Ġyi Uluslar arası Desinatör Ödülünü almıĢ. Amerika‘da, Japonya‘da ve Paris‘te sergiler açmıĢ. Karikatürcü olduğu kadar ünlü mizah yazarı da olan Chaval‘ın ―Vive Gutenberg‖(YaĢayan Gü- tenberg) adlı karikatür albümü ve‖C‘est la Vie‖ (YaĢam Budur), Ġri Köpekler adlı mizah kitap- ları vardır.

Chaval okulu irkiltmeyen mizah anlayıĢına sa- hiptir.Daha çok orta yaĢ üstü saçsız Fransız tipi ile çarpıcı olmayan karikatürler yapmıĢtır.. Chaval 1968 yılında Paris‘te ölmüĢtür.

(9)

9

(10)

Niçin bizde Picassolar çıkmıyor?

ġehabeddin Tosuner

Ülkeler yetiĢtirdikleri sanatçı evlatları ile övü- nürler ve onları dünyaya tanıtmak için büyük çaba- lar gösterirler. Hatta masraflar yaparlar. Bu aynı zamanda ülkelerin geliĢmiĢlik göstergesidir de…

Zaman zaman ―Bizde niçin Picassolar, Mozartlar çıkmıyor ya da yetiĢmiyor?‖, ―Niçin Nobel ödüllü edebiyatçılarımız yok?‖ gibi yakınmalar yapılır.

Esasında bizde de Picassolar çıkıyor. Bir Nazım Hikmet, bir Aziz Nesin, Bir YaĢar Kemal, Fazıl Say, Suna Kan, Ġdil Biret daha Fazıl Hüsnü Dağlar- ca, Ġlhan Berk, Melih Cevdet,Sait Faik gibi sayısız isim çıktı. Sahip çıktık mı? El alem sanatçılarını dünyaya tanıtırken biz hapislere atmadık mı? Madı- mak otelinde yakmadık mı? Bir Bedri Rahmi‘nin Picasso‘dan geri kalan yanı neydi? Nobel Ödülü alan Orhan Pamuk doğup büyüdüğü Ġstanbul‘da so- kağa çıkabiliyor mu?

Bütün bunlar Avrupa Birliği‘nin ülkemizde sa- natı örgütleyemediğimizi kalem kalem anlattıkları- nın içerisinde yazılı.

Ülkemizde sanatı örgütleyemedik. ―Sanatı örgüt- lenme‖ deyince sadece birilerinin etiket sahibi ol- mak için ya da baĢka amaçlar için kurdukları der- nekleĢmeyi anladık.

Sanatın örgütlenmesinde önce özgür sanatçı ve sanata, sanatçıya sahips çıkmakla olasıdır. Ondan sonra anatı yaygınlaĢtırma ve sanatçıları sanat alılmayıcıları(izleyeni) ile buluĢturma, Herkesin sanatla ilgilenmesine ortam yaratma ve sanatçı adaylarını geliĢtirirmesi vardır. Sanatımız örgütlü olarak sanatçımıza sahip çıkmıĢ olsa idi Nazım Hik- met, Orhan Kemal, Aziz Nesin, Çetin Altan, Musa Kart gibi nice sanatçılarımız hapislerde yatarlar mıydı? Madımak‘da yakılırlar mıydı?

Sanat, etkinliklerle yaygınlaĢır, sanatçı etkinlik- lerle geliĢir.Yılda 3 sergi düzenlenen yerde sanatçı da 3 tane eser verir. Oysa her etkinlik sanatçıyı yeni

ye götürür. Görücüye çıkan sanatçı, edebiyatçı hep kendini yenileyerek çıkar bu sanatımızı geliĢtirir.

Üniversite de olmadan karnını sanatla doyulabilen kaç sanatçımız var?

Türkiye de sanata bakmak için, sanat dernekleri- nin üye sayıları ile yıllık etkinlik sayılarına bak- mak yeterlidir.

EskiĢehir‘de sanatın alt yapısı geliĢmiĢ ülkeler- deki Ģehirlerin gerisinde değil. ÇalıĢtaylar yapılıyor.

ġiirden sinemaya kadar her sanat alanında Uluslara- rası festivalleri var EskiĢehir‘de müzeler, sanat ga- lerileri, her akĢam perdelerini açan tiyatroları, kon- serlerini veren Senfoni Orkestrası var. Belediye BaĢkanlarımız sanata Avrupa‘dakiler kadar önem veriyor.. Buna karĢın sanatın sivil kurumu sanat derneğine her yıl 400 yeni üyenin katılması gereki- yor. Bunu göremiyoruz. Herkes üye ama faal değil.

Sanatla yakından uzaktan ilgisi olmayanlar mantar gibi sanat dernekleri kuruyorlar, Neden? Ġnsanımız derneklere üye olmaya çekiniyor. Sonra ülkemizde sanat ya akademik sanat eğitimi almıĢ olacaksın ya da amatörsünüz. Dünya da böyle bir Ģey yok. Avru- pa ülkelerinde biraz gidip gelen hevesini alıp bıra- kan ―Hevesli‖ ye bizde ― amatör‖ deniliyor. Sanatta amatörlük yoktur. Eğer varsa; bizdeki sanatçıların büyük çoğunluğu amatördür. Onun için ülkemizdeki sanat çevresi derneklerde örgütlenemiyor. Böyle yapının içersinde sanata , sanatçıya sahip çıkılamı- yor. Adam Ankara‘da sanatın içine tükürmeye kalk- tı. Mehmet Aksoy‘un ―Ġnsanlık heykeline ―Ucube‖

olarak yorumlanarak yıkıldı. ―Ne diyorsunuz?‖ di- ye sanat çevrelerinden tek ses çıkmadı. Küçük kü- çük, parçalanmıĢ, güçsüz sanat çevrelerinden hangi sesin çıkması beklenebilir ki?

Hiçbir kitabını okumadığı yazarına, Ģairine düĢ- man kesilen toplumda, sanattan bihaber kiĢiler

―Bizde niçin Picassolar çıkmıyor?‖ diye sorar.

(11)

11

Ġlhan Kodak

(12)

EczacıbaĢı Fotoğraf Yıllıkları

ġakir EczacıbaĢı, kendisi gibi Anadolu‘nun ya- Ģamına, renklerine aĢık Sabahattin Eyuboğlu, Aziz Arberk ile Anadolu‘yu ve Anadolu topraklarında iz bırakmıĢ uygarlıkları geleceğe taĢımak için belge- sel filmler yapmıĢlar. Bunları yaparken bir tarafta da fotoğraf sanatçısı yönüyle Anadoluyu fotoğrafla- mıĢ. Bu da yetmemiĢ Anadoluyu adım adım gezerek fotoğraflayan fotoğraf sanatçıların fotoğraflarını bir araya getirmek, onları her yıl Anadolu‘dan bir konu vererek fotoğraflanmamıĢ yönü kalmaması ve onları bir arada yayınlama ortamı yaratarak yıllıklar yayın- lamaya baĢlamıĢ. Bu yıllıklardan edinmek kütüpha- nelerine koymak fotoğraf çevresi için çok önemli ve ayrıcalık olmuĢtur.

EczacıbaĢı Yıllıkları 1965 yılında Ġstanbul ola- rak baĢlamıĢ 1968 yılında ―Anadolu‖ olarak tekrar baĢlayarak her yıl bir konu ile süreklilik kazandı ve 45 konu da binlerce fotoğraf yer aldı.Zaman zaman sergileri açıldı bu fotoğrafların. 2010 yılından itiba- ren de her yıl bir fotoğraf sanatçının retrospektif albümü olarak, komsepti değiĢerek bugünlere de- vamlılığını sürdürdü. Ġlk albümde ġakir Eczacıba- Ģı‘nın albümü idi.

1965-Ġstanbul, 1968-Anadolu, 1969-Evler, 1970 -Anıtlar, 1971-Sular, 1972-Sokaklar, 1973-Kıyılar, 1974-Satıcılar, 1975-Çocuklar, 1976-Kırlar, 1977- TaĢıtlar, 1978-Köprüler, 1979-Sanatlar, 1980- Kapılar, 1981-Tekneler, 1982-Pencereler, 1983- ÇarĢılar, 1984-KöĢkler, 1985-Camiler, 1986- Arabalar, 1987-Göller, 1988-TaĢlar, 1989-Ağaçlar, 1990-Yollar, 1991-KiĢiler, 1992-Seçmeler, 1993- Oyunlar, 1994-Tapınaklar, 1995-Kahveler, 1996- Çesmeler, 1997-Duvarlar(Türkiyenin Renkleri), 1998-Seçmeler 2, 1999-Merdivenler, 2000-Türkiye Uygarlıkları, 2001-Dükkanlar, 2002-Balıkçılar, 2003-Evler, 2004-Yollar,Sokaklar,2005-ÇarĢılar

(13)

13 Pazarlar, 2006-Kahvehaneler, 2007-Oyuncular, 2008-Yolcular, 2009-Ġstanbul, 2010-ġakir Eczacı- baĢı, Ara Güler, Sami Güner,Ġzzet Keribar, Yıldız Moran, Ergun Çağatay, Sabit Kalfagil gibi fotoğraf sanatımızın ustalarından baĢlayıp sürdürürmek üze- re albümleri yayınlanmaya baĢladı. EczacıbaĢı Yıl- lıkları 20. yılında sergisi de açılmıĢtı.

(14)

1970 yılında Ankara'da doğdum ve 1973 yılından beri Ġz- mir'de yaĢamaktayım. Fotoğrafa olan ilgim ise lise yılların- da babamın aldığı Zenit analog fotoğraf makinası ile baĢla- dı.Uzun yıllar dağcılık ve doğa sporları ile ilgilendikten son- ra 2013 yılında digital fotoğraf makinasıyla tanıĢtım ve son- rasında fotoğraf çalıĢmalarım daha çok doğa ve manzara fotoğrafları ile ivme kazandı ve benim için de tutkulu bir dönemin baĢlangıcı oldu.ÇeĢitli karma sergi ve dergilerde yayınlanan fotoğraflarımın yanısıra çeĢitli fotoğraf sunumla- rı da gerçekleĢtirdim.Halen amatör ruh ve profesyonel bir yaklaĢımla fotoğraf çalıĢmalarıma devam ediyor küçüklük- ten beri hayalim olan doğa belgeseli konusunda kısa film ve video denemeleri yapıyorum.

Erol Karayel

(15)

15

Eldem Sanat‘ta üçüncü sergi ―Geçit‖

Yapının inĢa sürecinin bilinmeyiĢi, kimler tarafından yapıldığının kayıtlarına ulaĢılamayıĢı ve bunlar karĢısın- da bilgi eksikliği, mekansal tarihçesi ve etnik kökenlere dair verilerin bulunmayıĢı, belki de yok ediliĢi üzerinden kurgulanan interdisipliner sergide, Tanzer Arığ, Eda As- lan, BüĢra Çeğil, Gülsün Karamustafa, Hasan Pehlevan, Huo Rf, Jochen Proehl, Çağrı Saray, Vahit Tuna ve Ege- men Tuncer mekanların hafızalarına odaklanan bireysel, sosyal, antropolojik ya da politik minvallerde ürettikleri eserleri ile izleyiciye çeĢitli sorular yöneltiyorlar. Eldem Sanat Alanı | FIRIN ise EskiĢehir doğumlu Mert Özte- kin‘in 3. kiĢisel sergisi ―ENZO‖ya ev sahipliği yapıyor.

Kendi diliyle bir anlamsızlığa karĢı baĢka bir anlamsızlığı savunan Öztekin, resmettiği portrelerde medeni hayatın içindeki insanın tanıdık ama bir o kadar da tekinsiz, vahĢi hallerini iĢler. Tıpkı sergiye ismini veren Ġtalyan kağıt markası Stora Enso‘nun zamansal katmanlar içinde Türk- çe‘de Enzo‘ya dönüĢmesi gibi üretiminde tutarlı bir ola- ğanlık, kendinden geliĢen bir durum vardır. Kağıt üzerine yaptığı hareketli resimleri, sulu baskılar ve pastel çalıĢ- maların yer alacağı ENZO, tüm akıĢkanlığıyla bilinçdıĢı bir kurgu sunar. Öztekin kendi üretimini Ģöyle açıklar:

‖Önce bir çizginin üzerine biraz su döküldü ve mürekkep üstüste duran kağıt katmanları boyunca aĢağıya indi.

Sonra alt katmanlar için yüzeyde çalıĢmalar baĢladı. Bü- tün katmanlar kendilerini zaman dilimlerine pay edilmiĢ olarak buldular ve hareket baĢladı! "

(16)

―Siyah Beyazdan Renkliye‖ bir fotoğrafçının fotoğrafları

Bir fotoğraf sevdalısı, yuaĢadığı günü ve çevre- sini fotoğraflayıp geleceğe bırakıp giden Nurhayat Hayati Kor-tan‘ın siyah beyazdan renkliye fotoğ- raflarını, fotoğraf sanatçısı oğlu Namık Kemal Kor- tan tarafından slayt gösterisinde izleyenlere geçmi- Ģe yolculuk yaptırdı.

BüyükĢehir TaĢbaĢı Kültür Merkezinde EskiĢe- hir Sanat Derneği Fotoğraf Grubu (ESFOG) ile Es- kiĢehir Fotoğraf Topluluğu (EFOT )‘un ortak etkin- liği olan slayt gösterisinde ―Siyah Beyazdan Renk- liye‖ baĢlığıyla doğa fotoğrafçısı Namık Kemal Kortan sanatseverlere ormanda koruculuk yapan ve 1992 yılında vefat eden ardında pek çok fotograf bırakan fotoğraf sevdalısı babası Nurhayat Hayati Kortan‘ı hem tanıttı, hem de babasının objektifin- den fotoğraflarla geçmiĢten günümüze yaĢamı iz- letti. Ġnsanlar olduğu gibi, herkesin altında otomo- bilin olmadığı, evlerin kerpiçten, giysilerin yamalı, öküzlerin ve eĢeklerin hizmette olduğu yıllarda filmli makineyle çekilmiĢ fotoğraflar değer bilir oğul belgesel olarak sunuldu.

(17)

17

12. Yunus Emre ġiir YarıĢması

EskiĢehir Sanat Derneği, Ģiirimizin büyük usta Ģairi Yunus Emre‘mizi sanat ortamında anmak ve tanıt- mak amacıyla geleneksel olarak her yıl düzenlediği

―Yunus Emre Sanat BuluĢması‖ etkinlikleri çerçe- vesinde Yunus Emre ġiir YarıĢması düzenlemek- tedir

.YarıĢma; iki ayrı konuda yapılmaktadır.Biri konu- su serbest olan Ģiirler, biri de Yunus Emre için ya- zılmıĢ Ģiirler olmak üzeredir Katılımcı isterse, sa- dece birinde, isterse her ikisinde de katılabi- lir.YarıĢmaya tek Ģiir ile katılabilineceği gibi en çok 3 Ģiiri ile de katılabilinir.ġiirler bilgisayar ile yazılmıĢ olacaktır.YarıĢmaya katılanın kim olduğu- nu saklayan rumuz ile katılınacaktır. Rumuz Ģiirin üst sağ köĢesine yazılacak . Üzerine rumuz yazıl- mıĢ zarfın içersine adı, soyadı, rumuzu, telefonu, mail adresi ve kısa özgeçmiĢi konulacaktır. Katı- lımcı her Ģiirinden 5‘er adet gönderecektir.

YarıĢmanın ödülleri: Her iki kategori de Birincilik, Ġkincilik, Üçüncülük ve 2 adet Mansiyona Plaket ve Ödül Belgesi verilecektir. Ödül töreni 15-18 Ni- san 2020 tarihlerinde yapılacak 12.Yunus Emre Sanat BuluĢması etkinliklerinde 18 Nisan 2020 gü- nü Ģiir etkinliğinde yapılacaktır.Son katılım tarihi:

15 Mart 2020

Adres: EskiĢehir Sanat Derneği Ġstiklal Mah..ġair Fuzuli Cad. No:28 /2 Odunpazarı ESKĠġEHĠR

Bilgi için Telefon: 05353238363

esk.sanatdernegi@gmail.com

(18)

Yalın Tunalı

ESKĠġEHĠR SANAT DERNEĞĠ 4. HAKKI TÜRKKAN ―ODUNPAZARI‖ KONULU FOTOĞRAF YARIġMASI

1-

YarıĢmanın konusu: Odunpazarı Ya- Ģam‘dır

2- Fotoğrafların boyutu 30x40 cm (Dijital Baskı olabilir

3-YarıĢmaya en fazla Üç fotoğraf ile katıla- nacaktır.

4- Fotoğrafların arkasına yapıĢtırılacak etike- te Adı, Soyadı, e-posta adresi, telefonu yazı- lacaktır.

5- Son katılma tarihi: 10 Mart 2020 günü me- sai saati sonuna kadardır.

6- Ödüller: Birincilik, Ġkincilik, Üçüncülük ve 2 Adet Mansiyon‘a plaket. Sergileme ka- zananlara BaĢarı Belgesi verilecektir.

7- Ödül töreni 17 Mart 2020 günü saat 14.00‘de BüyükĢehir Sanat Merkezi‘nde ser- gi açılıĢında yapılacaktır.

8- Ödül alan fotoğraflar ―EskiĢehir Sanat‖

dergisinde yayınlanacaktır.

9-Teslim Adresi: EskiĢehir Sanat Derneği Ġstiklal Mah. ġair Fuzuli Cad. No: 28/2 Odunpazarı-ESKĠġEHĠR

10-Bilgi için: esk.sanatdernegi@gmail.com Telefon:05353238363

Geyik gibi

Ren değil ama O öldürür çünkü Süsse

KuĢ gibi

Deve değil ama O çünkü

Acayiptir

KonuĢma balonu gibi Ġçi boĢ

Âmâ

Özgür bir kız Değil

DiĢlek tatlı bi fare Ġçini güzelce kemiren Ġki mercek

Bilgece Tam takır Erkek çocuğu Gibi düz beyaz

Basit bir aĢk diz(g)esi a… AĢklar da değiĢmiĢ.

ANIN YUVARLAKLIĞI

(19)

19

YUNUS EMRE KĠTAPLIĞI :

Yunus Emre‘nin BestelenmiĢ ġiirleri Ali Ahmet Er

Yunus Emre üzerine yayınlanmıĢ yayın sayımız oldukça az. Buna karĢın ya- yınlanmıĢ yayınlar her ne ka- dar birbirinin tekrarı gibi Yu- nus‘un dini yönü üzerine ise de çok iyi araĢtırmalarında yapıldığını görüyoruz. Örne- ğin; Yunus Emre‘nin beste- lenmiĢ Ģiirleri üzerine çalıĢ- malar birkaç taneyi geçmiyor.

Bunu A.Bülent Alaner‘in 1990 yılında Milli Kütüpha- ne‘nin düzenlediği ―Yunus Emre Sempozyumu‖na sun- duğu ―Yunus Emre‘nin Bes- telenmiĢ ġiirleri‖ bildirisinde görüyoruz. A.Bülent Alaner:

Dini Türk Müziğini incele- diğimizde, çeşitli formlarda bestelenmiş 1000 kadar dini eserin varlığı ortaya çıkmaktadır. Yine yaptığı- mız araştırmalar sonucun-

da, bu 1000’e yakın melodinin 270’inin Yunus Emre’ye mâl edilen şiirlerinden meydana geldi- ğini gördük. Bir diğer anlatımla, bugünkü dini Türk müziği repertuvarının dörtte birini Yunus Emre’ye mâl edilen şiirler oluşturmaktadır” di- yor.

Kitap olarak konuyu ele aldığımızda Selahattin Gürer‘in ―Yunus Emre‘nin BestelenmiĢ ġiirleri‖, Sadettin Nüzhet Ergun‘un ―Dini Türk Musikisi An- tolojisi‖, Kubbealtı Yayınlarının ―Ġlahiler‖ kitapları- nı görürüz. Makale olarak da Aziz Bolel‘in ―Türk Sanat Müziğinde Yunus Emre‖, Cahit Öztelli‘nin Yunus Emre‘nin BestelenmiĢ Ġlahileri‖, Etem Ruhi Üngör‘ün ―Türk Musikinde Yunus Emre‖ yazılarıu vardır. Yine A.Bülent Alaner‘in çalıĢmasına göre Yunus Emre 72 besteci tarafından bestelenmiĢ. Eli-

.öncesi için ise Ģimdilik kayıt olmadığını öğreniyoruz.

Yunus Emre‘nin Beste- lenmiĢ ġiirleri üzerine en eski kitap Sadettin Nüzhet Ergun‘un 1943 yılında ya- yınlanmıĢ ―Dini Türk Musi- kisi Antolojisi‖ olsa da sade- ce Yunus‘a ait olarak hazır- lanmıĢ olanı Selahattin Gü- rer‘in 1961 yılında yayınla- nan kitabı ―Yunus Emre‘nin BestelenmiĢ ġiirleri‖dir. 106 sayfalık bu kitapta notalarıy- la, makam ve bestecisinine yazan 90 eser yer almaktadır.

Peki; Selahattin Gürer kimdir? Bunu da EskiĢe- hir‘de 1958 yılında Yunus Emre Derneği‘ni kuran Av.

Doğan Hilmi Ertürk‘ün 2014 yılında yayınlanan ―Yunus Emre- Gerçek mezarı Sarı- köy‘de‖ kitabında görüyoruz.

Selahattin Gürer 1896-1978 yıllarında yaĢamıĢ Tasavvuf müziği bestecisidir. 1958 yılında Sarı- köy‘de yapılan Yunus Emre anma törenlerinde öğ- rencileriyle gelip Yunus Emre‘den konser ver- miĢ.Ġstanbul doğmuĢ, yaĢamıĢ. Küçük yaĢlarında ġehremini Yümnübaba Kadiri tekkesinde feyz al- mıĢ. 19 yaĢında teğmen rütbesiyle Osmanlı ordusu- na katılmıĢ Çanakkale savaĢına katılmıĢ. 1919‘da Ġzmir‘in iĢgalinde Yunanlılar tarafından esir alınmıĢ Bandırmaya gemi ile götürürmüĢ orada bir yolunu bulup kaçıp Kuva-i Milliye kuvvetlerine katılmıĢ.

1956 yılında albay rütbesinde emekli olmuĢ Türk Tasavvuf Müziğine ömrünün sonuna kadar hizmet etmiĢ.

(20)

Ġzmir Göztepe Rotary Kulübü Derneği 6. Uluslararası Fotoğraf YarıĢması

Konu

:

Toplumların yaĢam biçimlerinin ve ahlaki normlarının saklı olduğu yer olan oyun ve spor, ço- cukların geleceğe hazırlamalarının yanı sıra, top- lumsal değerlerin en kolay ve güvenli bir Ģekilde verildiği ortamlar olarak önemli bir role sahiptir.

Eğitimde oyun ile sorgulayarak öğrenen çocukların yenilikçi olma, karmaĢık problem çözme, eleĢtirel ve yaratıcı olma gibi birçok beceri ve yeteneklerinin geliĢtiği aynı zamanda baĢkalarıyla iĢbirliği içinde çalıĢabilen, öğrendiklerini değiĢen dünyada ihtiyaç duyulan farklı durumlarda uygulayabilen bireyler haline gelmelerini de teĢvik etmek mümkün olabil- mektedir. Teknolojik geliĢmelerin ve değiĢimlerin hızla yaĢandığı günümüzde özellikle bilgisayar oyunlarının çocukları toplumsal değerlerden uzak- laĢtırmakta olduğu; ―çocukluğun yok oluĢundan‖,

―acele ettirilmiĢ çocukluktan‖ ve ―tüketici çocuk‖

kavramlarından çokça söz edilmektedir. Doğadan giderek kopan, fiziksel becerilerini yitiren, sanal hayatla iç içe, daha az meraklı, daha bencil, hazırcı, tüketim çarkının taleplerine uygun, kolayca Ģekille- nebilen ve yaratıcılıktan yoksun bir çocukluk döne- mine geçiĢ olduğu belirtilmektedir. Ancak, günü- müzde dijital oyunların küresel eğitim sürecindeki potansiyel etkisini de göz ardı etmeden dengeli bir geliĢimin sağlanması açısından da önemli bir gerek- lilik olarak karĢımıza çıkmaktadır.

Ġzmir Göztepe Rotary Kulübü ve IFOD tarafın- dan bu yıl 6. kez düzenlenen uluslararası fotoğraf yarıĢması ile gelecek nesillerin sürdürülebilir kalkın kalkınma, iĢ birliği, karĢılıklı anlayıĢ, güven ve farklı kültürel değerlere saygının sağlanması ve do- layısıyla barıĢa katkı bağlamında insanlar ve millet- ler arasında dostane iliĢkilerin kurulmasına yardım- cı olabileceği amacı ile tüm amatör ve profesyonel

fotoğraf tutkunlarını, yarıĢmamıza katılmaya davet edi- yoruz. Yapay kültür karĢısında doğal kültüre her zaman- kinden daha fazla sahip çıkmak, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek bırakabilmek konusunda dikkat çekme gay- retimize destek olmaya ve bu olumlu mesajımızı destek- leyen orijinal fotoğrafları bekliyoruz.

Sayısal (RENKLĠ/SĠYAH-BEYAZ)

Katılım Kuralları

*YarıĢmaya katılım ücretsizdir.

*Tema fotoğrafçılıkla ifade edilir ve tam yorumlama özgürlüğüne izin verilir. Hiçbir fotoğraf çocuğun saygın- lığını ve mahremiyet hakkını ihlal edemez. YarıĢma tüm amatör veya profesyonel, fotoğrafa meraklı herkese açık- tır. Sponsorlar, Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) temsilcisi, Jüri ve Düzenleme Kurulu üyeleri ile birinci dereceden yakınları (akrabaları) yarıĢmaya katıla- mazlar.

*Bu yarıĢmaya daha önce ödül ve sergileme almıĢ fotoğ- raflar da gönderilebilir. Bu konuda bir kısıtlama yoktur.

*YarıĢma Tek kategoride Digital Siyah-Beyaz veya Renklidir. Monokrom ve/veya Renkli fotoğraflar yarıĢ- maya kabul edilir. Her türlü teknik serbest olmakla bir- likte tamamen

*bilgisayar yazılımlarıyla oluĢturulmuĢ veya fotoğrafik içeriğe sahip olmayan görüntüler kabul edilmeyecektir.

Ödüller

FIAP: ULUSLARARASI FOTOĞRAF SANATI FEDE- RASYONU

• FIAP Altın Madalya • FIAP GümüĢ Madalya

• FIAP Bronz Madalya • FIAP Mansiyonu (6 adet)

• FIAP En Ġyi Fotoğrafçı Ödülü (Toplamda en fazla ser- gileme ve ödül alan fotoğrafçıya verilecektir).

TFSF: TÜRKĠYE FOTOĞRAF SANATI FEDERAS- YONU

• TFSF Altın Madalya

• TFSF GümüĢ Madalya

• TFSF Bronz Madalya

ĠZMĠR GÖZTEPE ROTARY KULÜBÜ DERNEĞĠ

• Ġzmir Göztepe Rotary Kulübü Derneği Birinci Özel ödülü*

• Ġzmir Göztepe Rotary Kulübü Derneği Ġkinci Özel ödü- lü**

• Ġzmir Göztepe Rotary Kulübü Derneği Üçüncü Özel ödülü***

ĠFOD – ĠZMĠR FOTOĞRAF SANATI DERNEĞĠ

• ĠFOD özel ödülü – Plaket

• Sergileme (en fazla 50 adet )

(21)

21

Öykü Yarışması Şartnamesi

 Odunpazarı Belediye sınırlarında ikamet eden ve 18 yaĢ üstü tüm kadınlar katılabilir.

 YarıĢmacılar en fazla 2 öykü ile yarıĢmaya katı- labilirler.

 Öyküler daha önce basılmamıĢ ve ödül almamıĢ olmalıdır.

 YarıĢma Ģartnamesine uygun olmayan ve son teslim tarihinden sonra teslim edilen baĢvurular de- ğerlendirmeye alınmayacaktır.

 YarıĢmaya gönderilen öykülerin hukuki ve bi- limsel sorumluluğu yazarına aittir. Üçüncü kiĢilerin öykünün telif hakkı konusunda iddia ve talepleri olması durumunda öykü sahibi, uğrayacağı zarara karĢı sorumlu olduğunu kabul eder.

 Seçici kurulun yayınlamaya değer bulduğu öy- küler basın , yayım araçlarında kullanılabilirler.

BaĢvuru sahibi yukarıdaki Ģartları kabul etmiĢ sayı- lır.Eserde Aranacak ġartlar:

 Öykünün konusu ‗‘ Ġyi ki Cumhuriyet Kadını- yım‘‘ ile alakalı olmalıdır. Türkçe yazılmalıdır.

Türk dilinin özgünlüğü korunarak en fazla 15.000 karakter ile yazılmıĢ olmalıdır.

 YarıĢmaya katılacak öyküler; normal A4 boyu- tunda, okunabilir el yazımı ile, veya bilgisayar orta- mında hazırlanarak 2 kopya halinde çıktı alınmalı, üzerinde isim yazmayan zarfa konularak teslim edil- melidir.

 YarıĢmacılar yarıĢma ile ilgili baĢvuru formunu doldurup imzalayacaktır.

 Dosyanın sol üst köĢesinde yarıĢmacının rumu- zu yer almalıdır. Rumuz anlamlı veya anlam taĢıma- yan sayı ve harflerden, oluĢacak Ģekilde belirlenebi- lir. (Örnek: 26YM75 – MD255X gibi)

 YarıĢmacılar doldurdukları baĢvuru formunu adres ve isimlerin olmadığı bir zarfın içine koymalı- dır. Metnin sonunda yazarın rumuzu yer alacaktır.

 YarıĢmaya gönderilen öyküler, değerlendirmeye alınsın ya da alınmasın, yazarlarına iade edilmeye- cektir. Odunpazarı Belediyesi  bu öykülerin yayınla- ma hakkını da saklı tutar.

 YarıĢmaya katılacak eserler 2 nüsha –ki tekrar- la, üzerinde yazarına dair rumuzundan baĢka emare bulunmayan – ve baĢvuru formlu zarf, büyük bir zarf içinde aĢağıdaki adrese ulaĢtırılacaktır.

Ġstenilen tüm evrakların içinde olduğu zarf; Kadın

ve Aile Hizmetleri Müdürlüğüne teslim edilecektir.

YarıĢma Takvimi

YarıĢma BaĢlangıç Tarihi 10 ġubat 2020 BaĢvuru BitiĢ Tarihi 02 Mart 2020

Sonuç Bildirimi 06 Mart 2020

Ödül Töreni Gecesi 08 Mart 2020 Ödüller

 Birinciye NUTUK + Cam Obje

 Ġkinciye NUTUK + Cam Obje Üçüncüye NUTUK + Cam Obje

Seçici Kurul: Figen ENGĠN, Elçin ELMALIOĞ- LU, Kıvanç PEHLĠVANOĞLU, Eylem LODOS

Çini Sergisi

(22)

Referanslar

Benzer Belgeler

•Yozgat’ın yeni ilçeleri Saraykent, Kadısehir ve Aydıncıkta kaymakamların göreve başlama tö­ renine katılan Cumhurbaşkanı özal, insan hafı­ zasının zavıf

Bu çalışmada yoğun bakımda bakteriyal ve viral menenjitli hastalarda serum iyonize kalsiyum (iKAL) düzeyinin, yoğun bakıma geldiklerindeki ve süperenfeksiyon

Featured herein are two unique instances of purulent discharge external to an intact tympanic membrane via a fistula caused by extensive mastoidal erosion, three cases that

[Cosopt 5ml/bot 康舒目 點眼液劑 ] - [Dorzolamide 2%, Timolol 0.5% ] 藥師 藥劑部藥師 發佈日期 2011/10/10 <藥物效用>

Ders kitaplarının basımevi ve adreslerinin eksiksiz olması, İndeks eklenmesi, belge (pul, mektup, minyatür, gravür vb.) kullanımının artırılması, ders kitaplarının

Küçük kız Namık Kemal ’in torunu Selma Ekrem ’di.. “ Büyübabasını öldüren o kötü adam ” onun tanımıyla “upuzun çarpık bir burnu, hiçbir yere

Tatlı Sır adlı oyunda oynarken tiyatroyu po­ lis basıyor, Afife arka bahçeden kaçıyor?. Odalık’ta oynarken po­ lis daha usta davranıyor, tiyatronun çevresini

Bugünkü dünyada, değil böyle bir topluluk, medeniyet merdiveninin ilk basamağına yeni ayak atmış toplumlar için bile Orhan Kemal gerçekten çok zengin