50 Türk Dili
İsmail AYKANAT
rüzgârım ol estikçe gülümseyen sevgi
aşkı tüket dağları yoran devrim gibi dolan dilime sis sularıyla yıkan sonra ansızın bir nisan gecesi susamışsam yorgunsam ak elemce dudaklarıma yarım kalmış aşklardan geç yoksunlara uğra
sana göre değilmiş velayet yatağın değiştirilsin ırmaklar denli ben sana göre değilim sevgilim çoğalt beni düşlerce
düşkünsün sen herkese kızma bana kırılırım sonbahar dalı gibi bu sanrı benim bu alev benim bu acı benimsin diyebilmeler denize söyle eşkıya eda akmasın yüreğime
başka bir yol bul aşka yoksa ayrık otlar büyüyecek kabrimde bir yanlışlığım ben koruması kaldırılmış yazıt
on yedilik inatsın zaaflarımda yere düşmüş bir isyan gölgeleri emzir sevgilim beklemeyi bilirim öğle geçme deli koyaklardan bırak hıçkırsın devrimler ne buluyorsun bende limon inanması mı
benim kaç aşka yetecek kalbim vardır ben artık burda kadınlı bakışmalar genç kızlı sevişmeler ben burda biliyor musun öğürtüyüm ben bu sevdalar anaforunda bir şiirim vezinsiz çöl kahini olabilirdim evlenmesem sen giderken ardında sevgilim beni bırak