• Sonuç bulunamadı

ATATÜRK KÜLTÜR, DiL VE TARİH YÜKSEK KURUMU TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI VIII. Dizi - Sayı lob. TARiHTE TÜRKLER VE KÜRTLER SEMPOZYUMU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ATATÜRK KÜLTÜR, DiL VE TARİH YÜKSEK KURUMU TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI VIII. Dizi - Sayı lob. TARiHTE TÜRKLER VE KÜRTLER SEMPOZYUMU"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ATATÜRK KÜLTÜR, DiL VE TARİH YÜKSEK KURUMU TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI

VIII. Dizi -Sayı lOb

TARiHTE

TÜRKLER VE KÜRTLER SEMPOZYUMU

ANKARA: 09-ıo OCAK 2014 SEMPOZYUMA SUNULAN BiLDiRiLER

Il. Cilt

EDiTÖR Prof Dr. Orhan IGLIÇ

SEMPOZYUM YÜRÜTME KURULU Prof. Dr. Ahmet KANKAL

BİLİM KURULU

Prof. Dr. Mehmet Metin HÜLAGÜ Prof. Dr. Ahmet KANKAL Prof. Dr. Ahmet CİHAN

Prof. Dr. İbr.ıhi.m Ethem ATNUR Prof. Dr. Erol ÖZVAR Prof. Dr. Ahmet HAN Prof. Dr. İbrahim Ethem ATNUR Prof. Dr. Mehme~ İNBAŞI Prof. Dr. Osman GÜMÜŞ ÇÜ Prof. Dr. Altan ÇETİN

Prof. Dr. İlhan ERDEM Prof. Dr. İhsan FAZUOGLU Prof: Dr. Hasan Tahsin FENDOGLU Prof: Dr. Süleyman SEYDİ

Doç. Dr. Mehmet Ali KİREÇÇİ

Doç. Dr. İsmail AYDOGAN Yrd. Doç. Dr. Aytaç YILDIZ

TÜRK TARİH KURUMU ANKARA2014

(2)

XIV

Osmanlı Arsiv V esikalarına Göre; Irk, Din ve Kültürlerin Mozaiği Mardin

Şehri ve Karakteristik Özellikleri

Dof. Dr. Nejdet GÖK

Konya Necmettill Erbakall Üniversitesi, Sosyal ve BeJeri Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi.

GiRiŞ

Bundan 13 yıl önce bir heyet olarak hazırladığırnız Mardin, A;iret-Cemaat-Devlet kitabı Tarih Vakfi'nın kent tarihi projesi

kapsamında, -o güne kadar yazılmış en kapsamlı Mardin tarihle- rinden biri-olarakAğustos 2000 tarihinde yayırılanrnıştı. Bendeniz de bu önemli projenin özellikle İstanbul Osmanlı Arşiv çalışmala­

rını yürütmüş, konuyla alakalı çok sayıda belgenin tespiti, okunup

değerlendirilmesi kısmını yürütmüştüm.

Anadolu'da dinler ve kültürler mozaiğinin belki de en önemli örneği olan Mardin konusunda elbette daha önce de bir çok çalışma yapılmıştır. Bunlar arasında rahmetli Nejat Göyünç'ün XVI.

Yüzyılda Maı·din Sancağı (İstanbul: İ.Ü. Ed. Fak., 1969) adlı tezi- nin arşiv kaynaklarına dayalı çalışmalar arasında ayrı bir yeri vardır .

. Yine merhum ho~arnızın Mardin'le alakalı başka makaleleri ile bir-

likte: "Evliya Çelebi'nin Mardin ve Yöresi Hakkında Yazdıkları",

( Türklük Ara;tırmaları De1gisi 4 (1989), 225-227) isimli yazısı da sonraki araştırmacılar için bir rehber olmustur. Bu vesile ile kendi-

sirıi rahmetle anıyorum.

Sonraki yıllarda, özellikle de 80'li ve 90'lı yıllarda M. Mehdi İlhan, konuyu biraz daha genişleten ve Diyarbakır ve Amid

(3)

222 NEJDET GÖK

bölgesini farklı açılardan ele alan arşiv vesikaları üzerinde yoğun­

laşmış; "1528 Tarihli Tahrir Defterlerine göre Amid Sancağında Tirnar Dağılımı", (İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Enstitüsü Dergisi 12 (1981-82), 85-100) makalesiyle tirnar sistemini; "Studies in the Medieval History of Diyarbekir Province: Some Notes on the Sources and Literature", (Belleten LIII sayı 206 (1989), 199236.) makalesiyle de Diyarbakır bölgesini ayrıntılı bir biçimde

incelemiştir.

Mehmet Çelik'in çalışmaları ise bölgede yaşayan Süryaniler ve SüryanilerTarihi üzerinde yoğunlaşırus olup, 2000 yılında tarnarn-

ladığımız Mardin tarihi projesinin Süryaniler kısıruru kapsıyordu.

Ancak sonraki gelişmeler projeden ayrılması som~cunu doğururken,

bendenizi de yazarlar arasından araştırmacılar kısmına kaydırmış­

tır. Bu durum bizim için kent tarihi çalışmasının ilginç aşamalarını

gösteren ayrı bir tecrübe olmuştur.

Bu arada İbrahim Yılmazçelik'in TTK yayınları arasından çık.an;

XIX.Yiizyılın İlk Yarısında Diym·bakır {1790-1840), (Ankara 1995)

kitabını da ayrıca belirtmemiz gerekir. Bu çalışma adı üstünde "19.

yüzyılın ilk yarısında Diyarbakır" bölgesini ele a4nıştır. Bunların dışında İbrahim Özeaşar'ın 19. Yitzyılda Mardin Süryanileri (Beyan Yayınları, İstanbu12008) isimli kitabı da yine Mardin Süryani tarihi konusunda ayrı bir eser olarak dikkat çekmektedir.

Biz bu tebliğimizde önce Mardin'in genel tarihi üzerinde ana

hadarıyla durduktan sonra, Maı:din'le bütünleşmiş etnik ve diıü yapıya işaret ettik. Bu bağlamda Süryaniler ve diğer Hristiyan

grupları kısaca tanıtmaya çalıştık. Tarihi geçmiş olarak; Mardin'de derin izler bırakmış hanedan ve beyliklere kısaca işaret ettikten sonra Artuklulara ayrı bir bölüm ·ayırdık. Daha sonra tebliğimizin

esas bölümünü oluşturan Osmanlı Mardin'ini ele aldık. Osmanlı

dönemi Mardin'ine özellikle 18 ve 19. yüzyıl arşiv vesikaları kap-

samında, günün en önemli sorurıları ve devletin bu sorurılara yaklaşırnına işaret ederek, etnik, dini ve kültürel yapıyı, vesikalar

bağlamında genel bir bakışla değerlendirmeye çalıştık.

(4)

OSMAN U ARSİV VESİKALARINA GÖRE MARDİN ŞEHRi 223

MARniN'iN İsLAMLARCA FETHi

Stratejik bir konumda yer alan şehir, H.19 (640) yılında Hz.

Ömer'in kumandanlarından İyaz b. Ganem'in çabalarıyla barış yoluyla müslümanların eline geçmistir. X. yüzyıldan itibaren el- Cezire'nin önemli şehirleri arasında yer almış, XII. yüzyıl boyunca Diyarbekir'in siyasi, sosyal ve ekonomik merkezi haline gelmiştir.

Bu durum XIII ve XIV. yüzyıllarda da aynı şekilde devam etmiştir.

X. yüzyılın sonlarına doğru Hamdaruıer'in bölge üzerindeki

nüfuzlarının zayıflamasıyla el-Cezire bölgesi, Meyyafarikin mer- kezli Mervaruıer ile Nusaybin ve Musul merkezli Ukayiller ara-

sında paylaşılmıştır. 1085 de Büyük Selçukluların hakimiyetine giriyor. Bu dönem, Mardin ve yöresi dahil olmak üzere el-Cezi- re'nin tamamında yeni bir etnik unsur olan Türk yerlesiminin

baslangıcını oluşturdu. Sonra yoğun bir Türkmen göçü başlıyor.

1103 den itibaren de Türkmen ailelerinin en büyüklerinden olan

Artuklular'ın eline geçiyor ve onların elinde, onlarla özdeşlesen bir merkez haline geliyor.

FARKLILIKLARıN UYUMLU SENTEZi

Genel bir değerlendirme olarak tarih; sürekliliklerin ve kopuşla­

rın ya da yavaş değişınderin sahnesi olarak anlatılmıştır. Mardin bu genel hükme ve kurala karşı direnen bir şehir öz"elliğini taşımakta, farklı dil, din ve kültürlerin bir karışımı olarak, sadece mekan anla-

mında değil mana ve zihniyet bağlamında örnek bir barış ve tole- rans şehri olarak karşımızda durmaktadır.

Bugürıkü Mardin şehri "eski" ve "yeni" olarak ikiye ayrılmak­

tadır. Tarihi şehir olan ·'eski' Mardin, m ah aileler, mimari doku

açısından neredeyse sekiz yüz yıl önce, Artuklular zamanında kazandığı nihai yapısını hala korumaktadır. Farklı yönetimlerin hakimiyeti altında geçen uzun yıllar onun bu özelliğine bazı zen- ginlikler katmış, kısmen bazı kayıplara neden olmuş ama karak- teristik tarihi kimliğini bozamamıştır. Genel sosyal yapı olarak;

Hıristiyan, Arap, Kürt ve Türk unsurları farklı dil, ve dinleriyle birlikte oluşturduğu ve yine kendi doğal akısında yaşattığı bu zen- gin kültürel yapı Unesco ve benzeri dünya kültür mirasını araştıran

(5)

224 NEJDET GÖK

benzeri kurumların da dikkatini çekmektedir. Mardin'in bu zen-

ginliği "farklılıkların uyumlu sentezi" olarak dünyaya tanıtılmaya çalışılmaktadır. Mardin'de bugün hemen herkes Ttirkçe ve Kürtçe konuşabilmekte, yüzyıllardır gündelik yaşarnın ortak dili olarak da Arapça kullanılmaktadır. Süryanilerin kendi arasında kullandıkları

"Ararnice" veya "Asurice" dedikleri milli dilleri de ayrı bir zengin- lik kazandırmaktadır. Asurilik veya Ararnilik ayrımları arasındaki

kesin çizgiler ise her geçen gün daha da silinmektedir.

AsuR, SüRYANi VE

ARAM!

Tarihçilerin genel kanaatine göre; Asur, Süryani ve Ararni ile

aniatılmak istenen halk hep aynıdır. Eski Mezopotamya kültü- rünü taşıyan, Hıristiyan olan ve Ortadoğu da Süryani (Asuri) ola- rak tanınan halktır. Bu halk İran ve Irak da daha çok "Asur "adıyla

tanınırken, Türkiye ve Suriye de "Süryani "adı kullanılıyor. Başka

bir deyisle Süryani halkının genel ve etnik kökeni belirtmek

istendiğinde Asurlu , bu halkın özellikle Hıristiyanlıktan sonraki dönemi ile kilise tarihi aniatılmak istendiğinde "Süryani" denmesi daha anlamlıdır. Bugün Mardin civarında k~nuşul,an Süryanice,

Doğu Ararnca'nın Urfa bölgesinde gelisen ve konuşulan diyaleği­

dir.Tarihsel süreçte, politik ve dinsel nedenlerle bu da kendi içinde çesitli lehçelere ayrıldı1.

Mardin halkı patlıcana ~bdülhaınid meyvesi', paraya ~bbasi',

Türk'e 'Rumi', eski Bağdat'ı kusat.maya giden Osmanlı ordusunun geçtiği. yola 'tarik-i mehter', sehri kusatan Timur ordusunun karargahının yerleştiği ve Kasımiye medresesine bakantepeye 'Timur Tepesi', yaylak-kışlak yollarında Türkmen aşiretlerinin geçtiği yola 'Türkmen Deresi', çarşılara 'sılk' demeye devam etmektedir. Bütün bunlar, tarihsel sürekliliğin ve kentin iç dinamiklerinin gücünü gösteren küçük örnekler olarak görülebiJ.i.r2.

(6)

OSMANLI ARSİV VESİKALARINA GÖRE MARDİN ŞEHRİ 225

KELDANİLER, BABiLLİLER, SÜRYANiLER, NASTURİLER, YAHuDiLER, YEziDiLER VE ERMENiLER

Tarihi Mardin'de siyasi ve kültürel anlamdaki kayıplar ise genel- likle 20.yüzyılda yaşanmıştır. Bunların başında şehrin asli nüfus-

larını oluşturan Ermeni ve Nasturilerin nerdeyse yok denilecek kadar, Süryanilerin de oldukça azalmış olmalarıdır. Oysa Urfa ve Nusaybin'de yüzyıllar boyu faaliyet gösteren Nasturi kilisesi'nin Helen kültürünü yaşatma ve yayma konusunda ayrı bir önemi vardı.

İlk çağiara ait tarihi Grek eserlerini Süryanice'ye çevirenleri himaye ve organize eden de bu kiliseydP.

Süryaniler; İslam tarihi kaynaklarında Keldanilerveya Babilliferin devamı olan bir millet olarak geçer. Keldaniler İsa'dan bir kaç yüzyıl önce kendilerine özgü yeni bilimler icat etrnisler, gök elsimlerini gözetleme, günesin hareketiyle vakitleri gösteren saatler yapmışlar,

astronomi ve tıp biliminin temellerini atrruşlardı. Zamanla devlet sahibi de olan Süryaniler bir dönem sonra, düşüş ve gerileme döne- mine girmişler ve daha sonra İranlıların istila ve hakimiyetleri altına

düşerek bağımsızlıklarını kaybetrnişler, bilim ve uygarlıkları da göl- gelenrniştir. Hristiyanlıkla birlikte bu yeni dine yönelen Süryaniler, zaman içinde önemli mevkilere yükselmiş, mezheb mücade- leleri zamanında da önemli roller üstlenmişlerdir. Bu nedenle

Hristiyanlık tarihinde dikkat çekici bir mevkileri vardır. Abbasiler döneminde bilimsel faaliyetlerde bulunan ve bir çok eseri Arapçaya çevirenler iste bu bilimsel uyanışın yetiştirdiği Süryaniler olmuştur.

Abbas! devrinin mütercimlerinin çoğu Nasturilerdi4Bunların yap- tığı tercümelerle ilgili geniş bir liste Corci Zeydan tarafından İslam

Uygarlıkları Tarihi'nde yayınlanmış~.

Aynı şekilde bölgedeki Yahudi, Şemsi ve Yezidi nüfus da ner- deyse tükenmiş 'durumdadır. :Bu olumsuz gelişmenin nedenleri ara-

sında Osmanlı'nın son döneminde, özellikle bölgede görev yapan misyoner okullarının yönlendirmesiyle oluşan Ermeni ayaklanma-

larıyla başlayan ve devam eden gergin ortam ve siyasi bunalımların ayrı bir yeri vardır. Konuyla ilgili çok sayıda arşiv vesikasıru Osmanlı Arşivlerinde bulabiliyoruz.

(7)

226 NEJDET GÖK

Bununla birlikte son 10-15 yılda gözlemlerren yeni yaklaşunlar

ve devlet politikasının bir sonucu olarak, eski manastır ve kilisele- rm imarı ve belli zamanlarda yapılan toplu ayinler eski Mardin'le

alakalı yeni projelerin bir devarnı niteliğinde olup, Hristiyan ve Yahudi aleminin dikkatini bölge üzerinde yoğunlaştırmakt_adır.

Bu faaliyetin en çarpıcı örneklerinden birini yaklasık iki yıl önce Mardin kilise ve manastırlarıru gezerken yaşarnıştık. 18-20 Nisan 2012 tarihleri arasında Batman Üniversitesi'nde düzenlenmis olan Bilim ve Kültür Sempozyumu'na ''Abbasiler Devrinde Tercüme Faaliyederi, Pozitif Bilimler ve İslam Uygarlığının Gelisirni" adlı tezirnle katılmıs, sempozyum sonunda da bölgesel geziye katılmış­

tım. Seyh Çabuk Camii, Pamuk Camii, Reyhaniye Camii, Latifiye Camii, Me/ik Mahmut Camii, Kızıltepe Ulu Camii, Mardin Ulu Camii, Muzafferiye Medmesi, Kasımiye Medresesi, Sah Sultan Medres esi, M elik Mansur Medres esi, Savur Kapı Medres esi, Altunboğa

Medresesi, Sehidiye Med1·esesi, Marufiye Medresesi, Hatuniye Medresesi, Zinciriye Medresesi gibi İslam mimarisinin en güzel örneklerini bize anlatabilecek bir usta rehber bulamarnıs ancak Deyrü'z-zeftran Manastırı, Mor Gabriel -Manastırı, Kırkfar

Kilisesi, lv1or Yakup Kilisesi, Mor Mihail Kilisesi vs. bir çok mekanı

bizzat bu manstırlarda eğitim gören rahib ve öğrencilerden ayrın­

tılarıyla öğrenmiştik. Bu olumsuz durum benimle birlikte birçok meslekdaşın da dikkatinden kaçmarnıştı. Artukulu Üniversitesi'nin çabalarıyla iki yıldan bu yana daha olumlu ve menuniyet verici

gelişmelerin· olduğunu ümit ediyoruz. ;

ARTUKLU llıKiMİYETİ

1103 tarihinde başlayan Artuklt+ hakimiyeti Mardin'de yaklasık

üç asır devam etmiştir. Bu dönem Mardin'in gerçek anlamda bir

şehir hüviyetine kavuştuğu dönemdir. 1185 yılında Mardin Artuklu

Beyliği, Selahaddin Eyyubi'nin hakimiyetini tanırnak zorunda kaldı.

Mardin, Artuklu Meliki Sultan I. Alaeddin Keykubad zamanında

(1220-1237) Anadolu Selçuklularına, 1260 yılında da İlhanlılara tabi oldu.

··'

(8)

OSMAN U ARSİV VESIKALARINA GÖRE MARDIN ŞEHRI 227

Mardin ve yöresi iki defa Timur'un saldırısına uğradı. 1394 ve 1401 yıllarında gerçekleşen bu tahriplerin ikincisinden sonra Timur, Bağdat tarafina yönelmiş tir. Timur'un yardımı ile Marelin'de Akkoyunlu devri başlamıştır. Akkoyunlu'lara karsı Artuldu melik- leri rakipleri oları Karakoyurılular'la dostarıe münasebetler kurmuş­

lardır. el-Melikü's-Sal.ih'in Musul'da ölümüyle Artuldu hanedam tarihe karışmıştır (812/1409). Karakoyurılular'ın hakimiyeti altında bulunduğu dönemde şehir merkezden gönderilen valiler tarafindarı yönetilrniştir.

MARniN'nE

ÜSMANLI liAKiMİYETİ

XV. yüzyılın sonlanndan itibaren Safeviler'in nüfuzu altına

giren Mardin, 913'te (1507) Sah İsmail tarafindan işgal edildi. Şah İsmail ile 23 Ağustos 1514'te yapılan ve Osmanlı ordusunun gali- biyetiyle sonuçlanan Çaldıran Savaşı bölgenin kaderini temelden

değiştirrniştir.

Bölgenin kesin olarak Osmanlı idaresine girmesinin ardından

hakimiyet sahaları tamamen daralan Safeviler sadece kaleyi elle- rinde tutuyorlardı. Osmanlı-Safevi rekabeti bir kaç yıl devam etti.

Ancak, Yavuz Selim zamanında, Mercidabık Savaşı'nın kazanıl­

masından sonra Bıyıklı Mehmed Paşa tarafindan 1516 sonlarında

(veya Mayıs 1517) da muhasara sonucu zabtedilcli ve Osmanlı topraklarına katıldı. Osmanlı idaresi altında Mardin'de önemli bir hadise cereyan etmedi. Yalnız

XIX.

yüzyılda bazı olaylarla karsı karsıya kaldı. 1832'de şehirde merkezi idareye karşı küçük çaplı bir

başkaldırı oldu. Osmanlı birlikleri şehri kuşatıp asayişiyeniden sağ­

ladı. Mehmed Ali Paşa'nın kuvvetleri Suriye bölgesini işgal ederken Milli aşireti şehri kısa sfueliğine ele geçirmiştir.

Mondros Mütarekesi'nin ' ardından Mardin herhangi bir yabancı

işgaline uğramarruş ve Milli Mücadele yıllarında İngilizler'in kış­

kırtmasıyla yörede Ali Batı aşiretinin başlattığı ayaklanma Mardin'i çok fazla etkilememiştir.

(9)

228 NE]DET GÖK

OsMANLI TAHRiRLERİNE GöRE MARniN NÜFusu

Osmanlı dönemine ait ilk tahrirde dokuz mahalle tesbit edil-

miştir. 1518'de 8200 civarında olan nüfus 1526'da 10.000, 1540'ta 14.000 ve 1564'te 18.000 delayına yükselmiştir. Şehirde dört dini toplulukiçinde müslümanlar 1518'de% 41; 1526'da% 38,8, 1540'ta

% 34,9; 1564'te % 27,9 gibi oranlarla düşüş eğilimi gösterirken

Hıristiyanlar 1518'de % 48,7 iken 1564'te % 62,1'e çıkarak artış kaydetmişlerdir. Bunun sebebi tam olarak anlaşılmamakla birlikte köylerden şehre doğru olan göçlere bağlanabi.!iı-6.

Yahudiler ve Şemsiler daha küçük topluluklar halindeydi. XVIII.

yüzyıl sonlarında burayı gören Carsten Niebuhr 3000 hanenin 2000'inin müslümanlardan, ~ğerlerinin hıristiyan ve on hanenin Yahudilerden olustuğunu yazar. G. A. Olivier 12.000 civarı nüfus tahmin ederken 1807'de Dupre, 20.000 Türk, 3200 yahudi, 2000 Ermeni Katolik. 400 Keldani, 800 Yahudi. 800 Semsi. 40 Ermeni Ortodoks'tan bahseder. Kinneir 1816'da toplam nüfusu 1500;ü Ermeni 11.000. Buckingham 20.000. 1837'de Soughtgate 3000 aile, 1878'de Geary 16.000 kişi olarak belirtir.

Mardin XVII. yüzyılda Diyarbekir'e bağlı bir kaza konumun-

daydı. XVIII. yüzyılda ise Bağdat eyalerine bağlı bir kaza oldu, bu statüsünü XIX. yüzyılın ilk yarısında da sürdürdü ve Bağdat'abağlı

voyvodalar tarafından idare edildi. Mardin, 1840'lı yıllarda sehrin ileri gelen aşiretlerinden olan l\llilli ailesinin idaresine verilmistir.

1840-1845 yılları arasında Mardin'in Musul'a bağlandığı ve valinin;

gönderdiği vekil tarafından yönetildiği belirtilir. 1845'te Mardin tekrar sancak statüsünü kazanmış Cumhuriyete kadar bu duru- munu muhafaza etmiştir.

MARniN SANcAGINDAKİ ETNiK YAPı

Mardin sancağında yaşayanlar, şehir ve köylerdeki yerleşik halk ile aşiret halindeki göçebe topluluklardan oluşuyordu. Bunlar etnik ve dini bakımdan Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler ve Şemsilerdir. Mardin ve yöresinde Akkoyurılular zamanında

··bu hanedana mensup Karayillük Osman'ın oğlu Hamza Bey'in Türkman perakende/erin Mm·din etrafına iskfm hizmetine tayin

(10)

OSMANU ARSİV VESİKALARJNA GÖRE MARDİN ŞEHRİ 229

olunduğu" kayıtlarda geçmektedir. Akkoyunlular'dan önce bu böl- geye hakim olan Artukoğulları'nın da bir Ttirk hanedanı olduğu

göz önüne alınırsa, kendileriyle birlikte birçok Ttirk topluluğunun

bölgeye yerleştiği anlaşılır. Nitekim yerleşim yerlerinin ekserisinin Türkçe adlar taşıması bölgenin etnik kimliği hususunda belirleyici bir unsurdur.

MARniN VE DiYARBAKıR BöLGESİ İLE İLGİLİ BAZI ÖRNEK

VEsiKALAR VE KoNULAR

Mardin Tarihi kapsamında Osmanlı Arşivlerinde yapılan bir genel tararnada çok sayıda belge ve deftere ulaşmak mümkündür.

Bunların önemli bir kısmını ahlci.m ve mühimme defterleri oluş­

turur. Bu araştırma yapılırken; Öncelikle bölgenin idari, etnik ve dini yapısı göz önüne alınmış, Celali isyanları gibi dönemin önemli

olayları, aşiretler ve aşiret mücadeleleri, ayanlar ve faaliyetleri, siyasi ve ekonomik etkinlikleri, özellikle Tanzimat'la birlikte ortaya çıkan

idari, ekonomik ve siyasi değişim ve gelişmeler çerçevesinde arşiv dokümanlarından tespit olunmuştur. Bu bağlamda;

Osmanlı Arşivleri'nde yer alan ve sayıları bine yaklaşan kata- loglar arasında konumuzia ilgili olabilecek olan fonlar belirlenmiş,

belge ve defter ayırımları yapılmıştır.

Bu katalogların Ankara Cumhuriyet Arşivi'nde bulunan nüsha-

larının önemli bir kısmı taranmış, referanslar tespit edllmiştir.

Belge taraması olarak;

Şüra-yı Devlet Evrakı Hillasa Kayıt Defterleri (h.1284-1338 1 1867-1920) içerisinde yer alan Diyarbakır Eyaleti'ne ait 5 ciltlik

Osmanlıca katalog, Yıldız Tasnifleri, Baş Muhasebe, Bab-ı Defteri ve Maliye Kalemlerine ait ilgili belgelerin önemli bir kısmı incelen-

miş lOO'ü askın referans belirlenmiştir. Söz konusu referanslarda yer alan en önemli konu başlıkları şunlardır:

• Mardin kazasının vilayet olması ile ilgili halkın ileri gelenleri- nin sunduğu toplu dllekçeler, telgraflar vs.

• Mardin'in idari taksimatı, yeni köy ve kazaların teskili ile ilgili

yazışmalar.

(11)

230 NEJDET GÖK

• Mardin Mutasarrıfı ve idarecilerinin yolsuzlukları, haklarında açılan takibatlar.

• Mardin Sancağı dahilinde yer alan bazı çöl köylerüı islah .ve

irnarı ile ilgili çalışmalar.

• S ehrin im arı ile ilgili olarak yapılan faaliyetler ... köprü, çeşme

ve su yolları yapımı ..

Şehir merkezinde ve kazalarda hükümet konakları, telgraf- hane, hapishane, mekteb vb. binaların inşası.

• Mardin'de yaşayan Protestanlar, Süryaniler ve Yakubiler gibi etnik guruplar için kilise inşası, gerek kendi aralarında gerekse devletle ilgili ilişkileri ile ilgili yazışmalar.

• Vergi meseleleri, belli tarihlere ait gelir -gider kayıtları.

•, Mardin sancağı ile ilgili ısiahat hareketleri ve bu konuda alı­

nacak tedbirler.

Aşiret iskinları için yeni yerleşim yerleri kurulması.

• Mardin'in ileri gelen ailelerinden Ensari-zade, Milli ve Seyh Eyyub gibi şahısların devlet idaresiyle olan münasebetleri ve

ilişkileri.

Çeşitli kazalara ait tirnar tevcihleri ve kayıtlarını gösteren defterler.

Bazı isyan har~ketleri ve bunlarla ilgili merkez-taşra arası yazışmalar.

• Metrop~lit, piskopos, patrik vs. din adamlarına ait berat ve

nişari'kayıtları.

• İltizam, mukataa ve avarız kayıtları.

• Yörede faaliyet gösteren kilise ve azınlık okulları.

• Mesarifat, mevacib ve cizye kayıtları.

• Kürtlerle, Tayyariler ve Nastı1riler arasındaki muhasemat.

• Yezidiler ve Ermenilerin faaliyetleri.

Bu sayılanlar dısında muhtelif konulara· ait kayıtların yer aldığı alıkarn defterleri.

(12)

OSMANU A.RStv VESİKALARINA GÖRE l\II.ARDİN ŞEHRİ 231

Yukarda ana haslıklada sıralanaı;ı. söz konusu dokümanların ilk

bakışta çok önemli olanlarının kısaca özetleri şöyledir;

Bedirhan Bey'e dair ol havali memurlarına yazılan evaınİrname-i

sami: hazret-i velci.let-penihi: defteri. H. 1259-1264 (1843-1848)

yılarına ait bu defter 60 sahlfedir. Söz konusu defterin ilk 25 sahi- fesinde, Cizre Mütesellimi Bedirhan Bey'in faaliyetleri, isyanı ve sürgünü ile alakah olarak Sadaret'ten çeşitli valiliklere yazılan yazı­

lar yer almaktadır. Ayrıca; Mardin Kazası Göllü (veya Küllü) kar- yesinde yaşayan Süryani Milleti'nin kilise inşa edecekleri mahalle müdahale olunmamasıyla ilgili yazılar, Mardin ve civarı yerleşim

yerlerinde bulunan bazı su kanalları ve yollarının tamir, tathir ve tevsii için yapılan keşif çalışmaları ve kayıtları, Mardin dahilinde

bazı nahiyelerin birleştirilerek kaymakamlık teşkil olunması ile ilgili tahrirat, Diyarbakır Meclisi'nin mazbatası, vali kaymakamının

telgrafi, Maliye Nezareti rezkiresi, Mardin'e bağlı Cizre kazasısında çadırda yaşayan ve fı.rsat buldukça sarkıntılık ve eşkiyalık yapan Balyan, Tayan vs. aşiretlerin münasip mahallere İskan olunmaları

ile ilgili yazışmalar, Mardin Mutasarrı.fi Hurşid Bey'in yolsuzluk-

ları ve hakkında açılan takibat ve tahkikatla ilgili yazışmalar, Milli aşireti ağası ve idare meclisi ~zasından Semavi-zade İbrahim vs.nin faaliyetleri ile ilgili bazı ifadeleri havi Diyarbekir valisinin arzı, Diyarbakır sabık mutasarrıfı Hursid Bey'in hakkındaki tahkikatla ilgili bazı telgraflar, Mardin sancağı dahilinde yeni bir hukılmet konağı inşası, ellerinde heratı olamayan ruharn liderlerin bulunduk-

ları kazalarda kaza murahhası sıfatıyla meclis-i idareye devam edip edemiyecekleri, Protestan Milleti'nin satırı aldıkları arazilerinde kilise inşa etmek için izin istemeleri ve bu konuyla ilgili yazışmalar,

vilayet teşkili, Osmanlının bulıran döneminde; Mardin'de bulu- nan eşkıya ve ekrad tarafindan kendilerine ve halka zarar verildiği

konusunda gayr-i müslim cemaat liderlerirıin merkeze gönderdik- leri toplu dilekçeleri, Midyat hanedanından Kirkor vs. bazı kişilerin

Süryani: patriğinden şikayetleri, bir kısım halkın yerli idarecilerden

şikayeti ile ilgili dilekçeleri.

(13)

232 NEJDET GÖK

D EFTERLER

H.126 7 yılı şikayat ahkam kayıtlarını ihtiva eden bu defter öncekilerden daha farklı bir durum arzediyor. Öncelikle, Tanzimat devrinin karakteristik özelliklerini aksettiriyor. Yeni eyalet ve vila- yetler oluşturulmasına paralel olarak hitab şekilleri ve makamlarda

değişmiş. Örnek vermek gerekirse: "Eya/et-i Kürdistan valisi vezi- rim Abdi Pasa iclalehit'ya ve Diyarbakır kazası naib ve müftüsüne ve

aza-meclis-i memlekete hüküm ki; ... ".

Süryani Kadim milletine terk ve teslim kılınmış olan Musul'daki kiliselerinin Katalildere verileceği haberi üzerine ortaya çıkan ihti- laf ve bununla ilgili yazışmalar,

Konar-göçer aşiretlerin isk_anı için kaza teşkili, Latin Milleti için kilise inşası meselesi,

Cizre ve Mardin kazalarının birleştirilerek sancak teşkil olunma-

sının uygun olacağı.

Mardin'de protestan milleti için bir kilise inşa olunacağı,

Mardin'de küşad olunan iki bab zükur mektebine ve muallimle- rine iane, Bazı kürdlerin tedib için Mardin'den uzaklaştırılmaları,

Süryani kadim cemaatine mensup adı malum bir şahsın Süryani Katalik milletine geçmesi ve rahiblik silkin e dahil olmasından dolayı kaydının düzeltilerek kendisine tezkire verilmesi için Diyarbakır Valiliği ve Dahiliye Nazırının yazıları., Süryani kadim milletinin de idare meclisi ile Bidayet mahkemesinde aza bulundurmalar~

gereği ile ilgili Diyarbakır valisinin ve Mardin Mutasarrıfi..'111l ari-

zaları vs.; Kaza, nahiye ve köylerle ilgili idari düzenlemeler, Mardin

Sancağı'na bağlı olan ve çölde yaşayan bazı karyelerin tahsil-i beka-

yaları ve arazilerinin ıslah ve imarı hakkında yazışmalar.

Müslim ve Gayr-i Müslim Şikayetleri

Nu: 1456/70 Tarih: 6. R.1297

Konu: Bir müddetten beri Mardin'de bulunan eskıya ve ekrad

tarafından kendilerine zulurnler yapıldığı, maliarına ve canla-

rına zarar verildiği ve bu duruma da idarecilerin ya kasden veya

(14)

OSMANU ARSİV VESlK.ALARINA GÖRE MARDİN ŞEHRi 233

iktidarsızlıklanndan dolayı ses çıkarmadıkları yolunda Mardin Hristiyan cemaaderi (Kappuçin, Süryani katolik, Keldani, Süryani kadim, Ermeni katolik, Protestan kesisi) temsilcileri tarafindan

Sura-yı Devlet'e gönderilen telgraf.

(Belgenin arka yüzünde bu mesele ile ilgili olarak mahalline yazı yazıldığından bu telgrafın battal olduğu kaydı düşülmüş)

Nu: 1460/55

Tarih: 6 Sevval 1302

Konu: Ruhani reisierin vilayet idare meclisinde aza bulundurma usullerinin ne şekilde olacağı (münavebeten mi, yoksa hep birlikte mi?) nın bildirilmesi talebini h avi Diyarbakır valiliğinden Dahiliyye Nezaretine gönderilen tahrirat.

Nu: 1455/49 Tarih: 1.Ca.1296

Konu: Haleb vilayeti dahilinde Milli aşireti ağası ve idare mec- lisi ağasından Semavi-zade İbrahim ve biraderiyle sairenin beşyüz nefer aşiret ve çeçen eskiyasıyla köylerini basıp, karl-i nüfus eyle- diklerinden bahisle Karakeçi aşireti tarafindan yapılan şikayetin değerlendirildiği, ilgili vilayedere yazılar gönderildiği ve mahal- linde incelemeler yapmak üzere müfreze kaimakarnı Ahmed Bey'in

görevlendirildiği yolunda Diyarbakır Valiliğinin Şura-yı Devlet'e

sunduğu arz.

Nu: 1460/51 Tarih: Haziran 1301-

Konu: Midyat .hanedanıridan bazı hristiyanların Süryani patriği­

. nin zulum ve tecavüzlerinden dolayı Şura-yı Devlet riyasetine gön- derdikleri şikayet telgrafi ve adı geçen patriğin vazifesi dışındaki işlerle uğrasmaması yolunda Şura-yı Devlet kararı.

(15)

234 NE]DET GÖK

Vilayet Teşkili İçin Talep Nu: 1456/76

Tarih: 8 Mayıs 1296

Konu: Mardin sancağırun vilayet teşk.ili ile müstakillen idaresi

hakkında ulema ve tüccar imzalı telgraflar.

Telgrafi.n tam metni:

Mardin sancağında tahaddüs eden vukuat-ı mütellime başlıca esbab-ı müstakillesi vilayet bu sancak ahvalini nazar-ı itinaya alma-

masından vacibü'l-icra olan müracaat ve muamelatına müsaade-i nizamiyede bulunamaması gibi şeylerden münbais olub sancağın

kabiliyyedü mukavaasma nazaran vilayet teşkiliyle suret-i müstakil- lede idaresine müsaade buyrulur ise hem varidat bir iki kat terakki ve hem de asayiş ve sükunet madub-ı ili üzere hasıl olub bundan

· böyle hiçbir kirnesnenin idareden şikayete hakkı kalmayacak dere-

cede kabil-i intizam olacağı misüllü livarnızın bir tarafi. Kürdistan dağlık ve sengistan ve bir tarafi. Arabistan çölüdür. İntihayı k.ıbelisi necd ve samiyeye kadar mümted olmagla ve kabail-i muhtelifenin cevlengahı ve nehr-i kurbü Habur ve Kevkeb(?) olu b bir noktada ve.

Marelinin k.ıbeliyyesinde ve gözü önünde onsekiz saat mesafe meya-

nında ve Zor mülhakatından Re'sülayn ve Yenişehir kazalarında ve yine o kurbiyyetde ve Musul merbutatından Sincar dahi bunda civa- riyyet ve ittisalde derece-i musaavaama bulunduğundan münasebeti mevkiiyyei coğrafi}ıye hesabıyla Mardin'e ilhak.ıyla Mardin vilayeti

teşkil buyrulursa hazine-i devlete.menafi ve idare muhsinat-ı azirn

hasıl olacağı ve bu ise az vakitte emsaline faik olacak derecede bir

kıta-ı müftahirre ve mamure görüneceği cihede ifayı muktezası bil- hassa umurn lisanla olarak hem ihtar hem de istirham ideriz ferman.

8 Mayıs 96.

Hulefa-i N aksibendiden Seyh Ahmed- Ulema Kemal

Tıiccar Abdülgani-Tıiccar

H:alirn-

Tıiccar Abdülcelil-Tıiccar Ali- Ulema Emin- Ulema Asfoki- Ulema Dervis -Tıiccar Lütfi-Tıiccar

Said-Tıiccar Yusuf- Tüccar Rıza-TUccar Hüseyin-Tıiccar Musa-

Tıiccar Faris.

(16)

OSMANU ARSİV VESİKALARINA GÖRE MARDIN ŞEHRi 235

Mardin Mutasamfı. Hakkında Tahkikat Nu: 1459/12

Tarih: 21 Muharrem 1299

Konu: Mardin mutasarrıf-ı sabıkı Hursid Bey hakkında yapılan

suçlamalar, tahkikat ve heraat-i zimmetine karar verilmesi.

Aşiretlerin iskan meselesi için çölde bulunduğu esnada aşiret

reisierinden cebren hayvanat almak, Midyat kazasında bazı kim- seler vasıtasıyla gayr-i meşru surette akça ve nukud almak, Dalyan karyesi üzerine gereksiz yere asker sevk ederek belli sahıslara zulurn etmek, yakalanan bazı eşkiyayı serbest bınikt:ırmak ve kendi men- faari ve keyfi için asker kullanarak kati ve yağma yapmak suçları

ile itharn olunan Mardin sabık mutasarrıfı Hurşid Bey hakkında

uzun tahkikat ve muhakematdan sonra 20 Muharrem 1299 tari- hinde Meclis-i idare-i vilayet-i Diyarbakır tarlindan kabil-i isti- naf olmak üzere heraat-i zimmetine ittifak-ı ara ile karar verilerek suret-i karar müdde-i umurniliğe gönderiliyor.

Nu: 1456/17 Tarih: 21 Ca. 1296

Konu: Mardinde mutavattın Protestan milletinin mülk-i müş­

teraları olan hane yerinde kilise inşa etmelerine müsaade olunması.

Bu konuda yapılan yazışmalar ve klise plan ve krokisi.

Nu: 1452/43 Tarih: 2.Ra.1286

Konu: Mardin kazasında Köklü (Köslü) karyesinde mutavat-

tın Süryani milletinin' inşil edeceği kilise mahalline, kendi mülkü

olmasından dol~yı Ensari-zade Şeyh Abdilibaki Efendi tarlindan vak.i olan müdahalenin araştırılması ve eğer doğru ise kilise inşası

için bir başka mahallin tesbit olunması yolunda Diyarbakır eyale- rine yazılan emirnarne-i sami. (Bu konuda Mardin Süryani katolik milleti patriğinin arizası)

(17)

236 NEJDET GÖK

Diyarbakır Alıkarn

Tarih: Evabir 1 R 1 1167 Konu: Millü aşireti tirnarları

Diyarbakır valisine ve Mardin kadısına hüküm ki,

Nurnan Mir-i aşiret-i Millü gelüb Amid sancağında Kıllı Mardin nahiyesinde Kasr-ı Muruk nam karye ve gayriden besbin akça Millü aşiretliği timarına mutasarrıf Murad'ın fevtinden 166 senesi Zilhicce'sinin 9.gününden buna tevcih ve hala herat-ı serifunle üze- rinde ve müteveffa-yı mezbur Murad'ın oğulları hızır ve Nurnan'ın

üzerlerinde mahsuldar tirnarları var iken tezvirata silluk ve pederi- rniz timarıdır rağbet iderüz deyu bunun timarını almak sevdasında

olu b gadr murad itmeleriyle. arz ve arzuhal ile zuhur iderler ise ....

mürafa olmadıkça derkenar olurırnayub kaydı bozulmammak üzere

· isbu sene-i mübareke rebiülevvelinin 19.gününde ha ferman-ı all kaydına serh virülüb defter-i hakanide mukayyed ve bu zikr olunan.

Millü Mir Aşiretliği timarı yedinde olan berat mucebince zabt ve vaki olan mahsulat ve rüsumatı kanun ve defter mucebince ahz ve

kabzı murad eyledikte müteveffa-yı mezburun akraba-yı taalluka-·

tından bazıları birbirleriyle yekdil ve timarı mezburu hilafdefter- i hakani ve bunun yedinde olan herat-ı serifune mugayir zabtına

mürnanaat ve taaddiden hali olmadığın bildürüb timar-ı mezbur defter-i hakani ve yedinde olan heratı mikebince kendüye zabt ve

vakiğ olan mahsul ve rüsumda kanun-ı defter mı1cebince ahz ve kabz ittirülüb mezburları ve alıarı hilaf-ı defter-i hakani dahl ve taarruz ittirülmemek babında einr-i serifun rica ve defterhane-i arnirernde mahfu~ olan rüznamçe-i hümayunuma müracaat olundukda zikr olunan Millü m.lr-i aşiretliği timarı tarih-i mezburda veeh-i meşruh

üzere merkuro Nuğman'a tevcih ve hala herat-ı serifunle üzerinde

olduğu mestur ve mukayyed bulunmagın herat-ı mucebince amel

olurırnak içün yazılmıştır. Fl-evahir-i R.l167

-

. '

(18)

OSMANLI ARS!V VESİKALARINA GÖRE MARDİN ŞEHRİ 237

SoNUÇ

Mardin çeşitli ırk, din ve kültürlerin yüzyıllar boyu bir arada kar-

deşçe yaşadığı, kendine özgü özellikleri olan, ilginç, bir o kadar da örnek bir Anadolu şehridir. Mardin'deki genel yapı ve sosyal çevre,

Osmanlı fetihlerinden daha önce gerçekleşmiş istisnai bir modeldir.

Genel fetih politikası gereği Osmanlı idaresi mevcut yapıya müda- hale etmemiş, zaman zaman ortaya çıkan sorunlarla ilgilenmeyi tercih etmiştir.

Mardin'le alakah Osmanlı arşiv ves~arını genel olarak değer­

lendirdiğirnizde özellikle 18 ve 19. yüzyıllarda en önemli konula-

rın Süryaniler başta olmak üzere azınlıkların kilise inşa veya tamir talepleri, aşiret isicin ve isyanları, vilayet olma talebi, arazi anlaş­

mazlıkları, Mardin Mutasarrıfi ve idarecilerinin yolsuzlukları, imar faaliyetleri, şehir merkezinde ve kazararda hükümet konakları, telg- rafhane, hapishane, mekteb vb. binaların inşaası, vergi meseleleri, Mardin sancağı ile ilgili ıslahat hareketleri, metropolid, piskopos, patrik vs. din adamlarına ait bera.t ve nişan kayıtları, Kürtlerle, Tayyariler ve Nastfuiler arasındaki düşmanlıklar, Yezidiler ve Ermenilerin faaliyederi ve Bedirhan Bey'in isyanı ile ilgili yazışma

ve gelişmeleri görüyoruz.

Ttim anlaşmazlık veya sorunlar, gerek Osmanlı, gerekse günü- müzde tarih boyu devam eden birlikte yaşam ve farklılıklara tahammül felsefesini Mardin'de yine de değiştirememiştir. Bunun en önemli sebeplerinden biri bölgenin İslam öncesi ve sonrasında ciddi bir ilim ve kültür merkezi olmuş olmasıdır. Bu durum; yöre

insanına Anadolu'nun başka bölgelerinde zor rastlanabilecek bir

şehir veya medeniyet kültiiJii, tolerans ve hoşgörü zihniyeti kazan-

dırmış, birbirlefirıi dışlamadan yaşama alışkarılığını kazandırmıştır.

Özellikle son yıllarda etnik yapıyı zorlar biçimde, siyasi yapılanma­

lar ve çev-re baskısı bile şehirde mevcut olan bu kozmopolit yapıyı

çok fazla bozamarnıştır. Öyle ki, çeşitli nederılerle büyük şehir­

lere göç ·etmek zorunda kalmış Mardinliler, farklılıklarına rağmen aralarındaki dostluk ve komşuluk ilişkilerini bugün bile devam ettirebilmektedirler.

(19)

238 NEJDET GÖK

KAYNAKÇA

Başbakanlık Osmanlı Arşivi

Mühimme Defterleri (No: 76, 77, 78, 79,80, 90,100,109, 140,211)

Şura-yı Devlet (No: 487,14S6, 1460, 14SS, 14Sl/49)

Diyarbakır Alıkarn (Cilt, 2, S, 6, 7, 8)

Maliyeden Müdevver Defterler (1-lS cilt, 636, 2467, 2810, 3683,

2933,3677) .

Y ılclız Mütenevvi Maruzat (Nu: 26,36) Cevdet Maliye (Nu:120)

Cevdet Zabtiye (Nu:ll83, 1482, 1647, 2478)

· Klasik ve Araştırma Eserler

ABU BEKiR TİHRANİ, Kitab-ı Diyarbekriyye, Yayınlayanlar; N.

Lugal, F. Sümer, I, Ankara 1993.

ABU'L-FEREC, Grogory, Abu'l-Ferec Tarihi, çev: Ö.R.Doğrul.

Ank.1981.

ALBAYRAK, Kadir; Ketdani/er ve Nasturiler, Vadi Yayınları,

Ankara 1997.

AYDIN, Süha; Mardin: Ajiret-Cemaat-Devlet, Tı.irkiye Ekonomik ve ToplumsalTarih Vakfi Yayınları, İstanbul2001.

BİNARK, İsmet (ed.); Musul-Kerkuk ile İlgiliArjiv Belgeleri (1525- 19.19). Ankara: T.C. Bashakanlık Devlet Arşivleri Genel

Müdürlüğü, 1993.

EVLİYA ÇELEBİ, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, edited by Tevfık Temel Kuran & Necati Aktas. 10 cilt. Istanbul: Üçdal

Neşriyat, 197S-1983.

FAROQHİ, Suraiya; Osma??lı'da Kentler ve Kentliler,çev. Neyyir Kalaycıoğlu, Tarih Vakfi Yurt Yayınları, İstanbul 1993.

GÖK, Nejdet; Beylikler Döneminden İtibaren Osmanlı Diplomatikasında Berat Formu, Marmara Üniversitesi Tı.irkiyat Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul

(20)

OSMANU ARStv VESIKALARINA GÖRE MARDIN ŞEHRI 239

1997.

GÖYÜNÇ, Nejat; XVI. Yüzyılda Mardin Sancağı. Istanbul: İ.Ü.

Ed. Fak., 1969.

_ _ _ __ _ ; "Evliya Çelebi'nin Mardin ve Yöresi Hakkında

Yazclıkları", TürklükArtzjtırmalarıDergisi,4,1989,s.225-227.

İLHAN,

Mehmet Mehdi; "1528 Tarihli Tahrir Defterlerine Göre

Amid sancağında Tirnar Dağılımı", İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Enstitüsü Dergisi, 12,1981-82, s. 85-100.

_ __ __ _ ; "Studies in the Medieval History of Diyarbekir Province: Some Notes on the Sources and Literature", Belleten, Cilt LIII, sayı 206, 1989, ss. 199236.

ÇELİK, Mehmet; Ortadoğu Mozaiği Süryaniler-Nasturiler, Fırat Üniversitesi Ortadoğu Ara~tırmaları Merkezi Yayınları, Elazığ 1996.

_ _ _ _ _ _ ; Süryani Tarihi (I), Ayraç Yayınları, Ankara 1996.

KOLUMAN, Aziz; Ortadoğu'da Süryanilik (Dini-Sosyal-Kültürel Hayat), Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM)

Yayınları, Ankara 2001.

MISIRLIOGLU, İlharni; Tasın ve İnancın Siiri Mardin, İstanbul 1998.

MINORSKY Minorsky, "Mardin", İA, VII, s. 320-322.

ÖZTÜRK, Said; "Osmanlı Hosgörüsü", http://www.osmanli.org.

tr. (2002)

SONYEL, Salahi R.; "Tti.rkiye'deki Süryaniler, I. Dünya Savası

Günlerinde Güçlü Devlederce Nasıl Aldatıldılar", XII.

Türk Tarih Kongresi, 12-16 Eylül1994, 3. Cilt, Tti.rk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1999.

TAŞTE:ıy.rrR, Mehmet; "Mardin", DİA, Cilt 28, s. 43-48.

YILMAZÇELİK, İbrahim; XIX Yüzyılın İlk Yarısında Diyarbakır {1790-1840), Tti.rkTarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1995.

ZEYDAN, Corci; İslam Uygarlıkları Tarihi, I-II, (çev. Nejdet Gök), İletişim Yayınları, İstanbul2004-2012.

Referanslar

Benzer Belgeler

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi tarafından

başlıklı bu bildiri metninin yeni bir araştırma olduğunu, daha önce hiçbir ilmî toplantıda sunulmadığını ve yayımlanmadığını, bildiri metninin tamamının ya da

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI. (İlmi Toplantılara Bildiri İle Müracaat Eden Katılımcılar İçin

Açılış Konuşmaları Veysel Karani AKSUNGUR ESAV Erzurum Vakfı Genel Başkanı Prof.. Mehmet Ali BEYHAN Atatürk Araştırma Merkezi

 Proje önerisinde beyan edilenler dışında, Proje Öneri Formunda yer alan faaliyetlere ilişkin desteklenmesi istenen maliyet / gider kalemleri için kamu

DER İN, ZAFER-SAĞLAMTEMİR, HALUK : Alaköy Kalesi ve Kalede Bulunan Urartu Heykelleri (2 harita, 1 plan, 4 çizim, 4 resim ile birlikte) 15 GÜNEL, SEVINÇ : Liman Tepe'de Ele

sosyal bilimler veya yabancı dil bölümlerinden birinde çift ana dal veya yan dal programına 2021 yılında kayıt yaptıran veya belirtilen sosyal bilimler veya

10 Kudüs Müftüsü Hacı Emin El-Hüseyni tarafından Ekim 1931 tarihinde Arap ve Müslüman ülkelerin ba úkanlarına ve çeúitli örgütlere, dünya siyonizmine kar úı durabilmek