• Sonuç bulunamadı

“Gözlerin!” dedi birden ayna

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "“Gözlerin!” dedi birden ayna"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

28

Kadın, hüsnüne hayran bir kâfir edasıyla uzun uzun aynada kendine baktı. Suda kendi aksini seyre dalan Narsis gibi daldı gözlerine. Bir- den aynadan göz büyüklüğünde iki sır parçası düştü.

“Gözlerin!” dedi birden ayna.

“Gözlerim!” dedi kadın ürpererek.

Göz büyüklüğünde iki delik açılmıştı aynanın bağrında. Sancımıştı bes- belli. Sadece “gözlerin” diyebildi. Yutkundu. Uzun uzun sustu. Buğulandı. Bir zaman başka tek söz söyleyemedi. Kadın aynaya, ayna kadına baktı.

Cesaretini toplayıp tekrar:

“Gözlerin!” dedi ayna.

“Evet, gözlerim?” dedi kadın merakla.

Bir çırpıda söyleyip büyük bir azaptan kurtulmak istercesine tekmil ve- rir gibi konuştu ayna:

“Yosunlar saçlarını tarıyor gözlerinde; balıklar oynuyor denizinde, şen şakrak. Oltasını kıyıya atmış, avını bekleyen balıklar.”

Kadın gülümsedi. Bu gülümseme daha fazla cesaret olarak yansıdı ay- nada.

“Çengeli kalbime saplandı oltanın. Çırpındıkça can veriyorum. Kurtar beni oltanın ucundan, bırak kendi sığ sularıma. Ben nasıl yüzebilirim senin engin gözlerinde.”

Ayna

Mustafa SOYUER

Türk Dili Mayıs 2017 Yıl: 67 Sayı: 785

(2)

Mustafa SOYUER

Türk Dili 29

Kadın, yarı merhamet yarı alay bir kahkaha patlattı. “Allah iyiliğini ver- sin” der gibi salladı elini. Aynadan suretini çekiverdi. Daha doğrusu çektiği- ni sandı. Yüzünün aslı kadar gerçek bir nüshasını bırakmıştı aynanın kalbine.

Kadın gizli bir gurur duydu gözleriyle. Gene de inanamadı aynanın sözlerine. Aynanın iltifat ettiği görülmüş şey miydi? Aynalar ancak kaba ve kırıcı konuşurdu. Evet, aynalar iltifat ederdi; ancak masallarda. Sahi hangi masaldı o? Pamuk Prenses… “Ayna ayna söyle bana…” Sahiden güzel olan kimdi o masalda: Kötü kalpli kraliçe mi, yoksa Pamuk Prenses mi? Aynalar da yanılıyor olamaz mı, aynadan aynaya güzellik algısı değişemez mi? Güzel olan kalp midir, yoksa yüz mü? Kalbi de görebiliyor mudur aynalar? Kim bilir, Afrodit’in Paris’i kandırdığı gibi Pamuk Prenses de kraliçenin aynasını kandırmıştır. Bu seçimde Pamuk Prenses aynaya neler vadetti kim bilir. Ben bir şey vadetmedim. Yüzüne baktım ama yüz vermedim ki… Ya doğru söy- lüyorsa… Aynalar yalan konuşmaz ki… İskender’in aynasını hatırla. Bırak yalan söylemeyi, yalan söyleyeni bile yansıtmıyordu kalbinde. Sahiden çok güzel mi gözlerim?

Bu sorunun cevabını ancak ayna biliyordu ama nasıl sorabilirdi. Umur- samazlığına kırılmış olabilir miydi ayna? Kırık bir ayna, güzel bir gözü aynı güzellikte gösterebilir miydi?

Kadın, daha fazla dayanamadı. Merakına yenildi. Sanki ruhunu kemi- ren soruları sormak için değil de geçiyordum uğradım pozlarıyla aynanın yüzüne baktı.

“Ayna ayna söyle bana...”

Ayna, kadının sözünü tamamlamasını beklemeden bağrından dudak büyüklüğünde bir sır parçasını kopardı ve fırlattı kadının ayaklarına doğru.

“Tanrı dudaklarını yaratırken yasak elmanın alından katmış. Hiçbir dua geri çevrilmez bu dudaklardan dökülen. Sahte rujlara can bahşeden dudakla- rın dokunduğu kara bahtı kırmızıya boyar. Ah! Ayna olacağıma, dudaklarının arasında ezilen bir harf olmayı dilerdim.”

“Ayna ayna söyle bana!”

Kocaman bir sır parçası koptu aynadan. Saç dağınıklığında bir siyahlık belirdi aynanın suratında. Bir iki tel, az evvel ki dudağa değiyor. Ayna ner- deyse bütün sırrını ifşa etti.

Ayna coştu birden, bir hatip edasıyla sıraladı birbiri ardınca iltifatlarını:

(3)

Ayna

30 Türk Dili

“Saçların… Bir telinden bin Kadir Gecesi aydınlığı süzülüyor. Kadir Ge- cesi mesaisine koşturan melekler gibi kanat çırpıyor havada. Bir esenlik müj- desi esiyor her bir telinden.”

Kendiyle tanışıyordu kadın, bugüne kadar tanımadığı kendiyle. Yüzün- de mahcubiyetin pembesi belirdi. Daha fazla tanımak istedi kendini, daha fazla.

“Ayna ayna söyle bana!”

“Kirpiklerin.” dedi. Tırmıklanmış gibi çizik çizik oldu aynanın yüzü.

“Ayna ayna söyle bana!”

“Kaşların.” Çatıldı birden.

“Ayna ayna söyle bana!”

Ayna?

Ayna?

….

Ayna bütün sırlarını ifşa etmişti. Artık duyamaz, göremez ve konuşamaz olmuştu. Kadın bu hâli hiç sevmedi. Yıllardan beri ilk defa aynada kendine değil de mücella çehresinden tek bir eser kalmayan kapkara aynaya baktı.

Aynanın yüzünde hiç de kendisine benzemeyen bir kadın silueti gördü. Hay- retle elini yüzüne, saçlarına, dudaklarına götürdü. Hepsi yerli yerindeydi.

*

Her zamankinden erken uyanmıştı bu sabah. Yeni bir sayfa açıyordu hayatında. Esnedi, genleşti. İyice gevşedi. Yüzüne, bundan sonra hiç eksik etmeyeceğine dair söz verdiği yapma bir tebessüm kondurdu. Yüzünü yı- kamak için lavaboya vardığında aynada, şiire ve iltifata bulanmış yüzünü gördü. Uzun uzun seyretti bu yüzü. Bir şeyler hatırladı. Tebessümü acılaştı birden. Bir an tereddütten sonra usulca musluğu çevirdi. Avuç dolusu suyu yüzüne çaldı. Rengârenk şiire boyandı, bembeyaz lavabo taşı. Süzüle süzüle akıp gitti şiir. Kimseler görmedi.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ben-Tovim Walker Beden Tutum Ölçeği, Ben-Tovim ve Walker (1991) tarafından kadınların bedenlerine yönelik tutumlarını farklı açılardan değerlendirmek için

Katılımcılar, babalarının ölümünden sonra karşılanmayan ihtiyaçları ve yoğun duygularıyla başa çıkmak için kayba önsel hazırlık, yaşantıyı

Sonuçta ayna hayali hareket bozukluklarının tanısı hastanın öyküsünün gözden geçirilmesi ve fizik muayene gibi temel yöntemlerle mümkündür Ayna hayali hareket bozukluğu

► Karışık Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik (AR) farklı olarak sadece fiziksel ortam içerisine sanal objelerin veya verilerin eklenmesini değil, aynı

Toplumsal Cinsiyetin Bir Aktarım Aracı Olarak Çizgi Filmler: Sindirella ve Pamuk Prenses Örneği.. Article  in  Kadin ve Demokrasi Dernegi ·

Nitel araştırma süreci, görüşme yapma, dökümünü yazma, tekrar tekrar okuma, içerik analizi yapma ve bulguların paylaşımı aşamaları gibi araştırmacının aktif

Ertesi sabah cüceler madene gitmek için evden ayrılırken, Pamuk Prenses'i dikkatli olması için uyarmışlar.Cüceler gidince kraliçe hemen eve gelmiş.. Pamuk Prenses

Yapısal eşitlik modellemesi, örtük değişkenlerin (A: ek genetik etkiler, C: paylaşılan çevresel etkiler, D: baskın genetik etkiler ve E: paylaşılmayan çevresel etkiler)