• Sonuç bulunamadı

Milli Mücadele'de Denizli ve. Ahmet Hulusi Efendi Sempozyumu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Milli Mücadele'de Denizli ve. Ahmet Hulusi Efendi Sempozyumu"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Milli Mücadele'de Denizli

ve

Ahmet Hulusi Efendi Sempozyumu

Bildiriler

24 -25 -26 Haziran 1992

Denizli

(2)

ISBN 978-975 Ol 977-8-9 Denizli Belediyesi Kültür Yayınları

Yayın no: 09 Genel Koordinatör

Hüdaverdi Otaklı Yayın Koordinatörü Mehmet Çağrı Sebzeci

Sayfa Düzeni Sefa Gürlen

Kapak Mustafa Odabaşı

Redakte

!!kay Şahin Baskı ve Cilt

~Basım/ lsıanbul www.egebasim.com.tr

İkinci Baskı Nisan 2011

DenizliC

C Bu eserin her hakkı saklıdır, yazarına aittir.

(3)

Denizli'de Medreseler ve Müftüler Medresesi

Selami Şeııel *

Denizli Medreselerinin isimlerini Maarif Nezareti Salnamelerinden isim olarak çıkarmak mümkün ise de, kuruluş tarihleri, müderrisleri, mü- derrislerin hayatları ve soyları hakkında bilgi edinmek imkansız denecek kadar zordur.

Nitekim Cumhuriyetin 50. yılı münasebetiyle yayınlanan Denizli il yıl­

lıgında sadece şu medreseler yer almaktadır.

ı. Pelitlibağ Mahallesi'nde Musa Efendi ve Hadimi Ahmed Efendi Medresesi,

2. Musa Mahallesi'nde Şirvanlı Şeyh Medresesi, 3. Yatağanda eski bir medrese kalıntısı vardır.

1985'te yayınlanan Osmanlı Şehirleri isimli eserde de şu ifadeler yer

alıyor. "XIX. yüzyıl sonlarında şehirde, hükümet konağı, kışla ve askeri deponun yanında. 20 medrese, 6 tekke, 4 kargir cami, 20 ahşap mescit, 1 Ortodoks Rum Kilisesi (yapımı 1858), 1 gregoryen Ermeni Kilisesi, 3 bin 300 ev ve duvarlarla çevrili bir çarşı vardı. Rüştiye Mektebi 1873 yı­

lında açılmış, idadi, 1900 yılında onarılmıştır. İlin kültür hayatını büyük ölçüde etkileyen medreselerden günümüze gelen kalmamıştır. Ancak il merkezi Pelitlibağ Mahallesi'ndeki Musa Efendi ve Hadimi Ahmed Efendi Medreseleri ile Musa Mahallesi'ndeki Şirvanlı Şeyh Medresesi en çok sözü

• Muradiye Kültür Vakfı Başkanı, Denizli 111

(4)

edilenler arasındadır. Değirmenönü Mahallesi'nde Abdullah Efendi tara-

fından 1799 yılında bir medrese yapılarak bir müderris atanmıştır."

Bu araşttrmada ele alınan medreseler, sayın Prof. Dr. Tuncer Baykara'nın

bir suretini lütfettiği 1318/1900 yılına ait Maarif Nezareti salnamesinden

faydalanılarak araştırılmıştır. Kanaatimizce Denizli medreseleri hakkın­

daki bilgilerimizin eksikliğine 1686 yılında meydana gelen büyük zelzele- nin etkisi çok olmuştur. Çünkü bu zelzeleden sonra Denizli harap olmuş,

halk, Denizli, Çal, Denizler, Alaşehir ve Uşak taraflarına hicret etmiş, bir

asırdan fazla bir zaman ilmi faaliyetler duraklamıştır. 1780-1790 yılların­

dan itibaren yeniden hareketlenmiştir.

Denizli Medreselerini dört grupta ele almak mümkündür.

Müftüler medresesinin doğuşuna vesile olan ve adından en çok bahse- dilen Musa Efendi Medresesi.

Müftüler Medresesi (Veli Efendi Medresesi)

Müftüler Medresesi'nden yetişen müderrislerin medreseleri

Diğer medreseler.

Bilinebilen Medreseler 1. Musa Efendi Medresesi

Pelitlibağ Mahallesi'nde, Pelitlibağ Camii'nin sağında, şimdiki yolun

geçtiği yerde bulunuyordu. Musa Efendi'nin kayın pederi olduğunu tah- min ettiğimiz Kasaboğlu adında bir zat tarafından yaptırılmıştır.

İlk müderris Musa Efendi, aslen Merkez Çukur Köyü'ndendir. Tahsilini BurdurCia, Çeşmeci Medresesi'nde tamamlamış ve icazet almıştır. Anlatı­

lanlara göre Çeşmeci Medresesi'nde en çalışkan üç talebe vardır. Çukur- lu Musa Efendi, Yatağanlı Mustafa Efendi ve Fethiyeli Halil Efendi. Musa Efendi bunların en zekisidir.

İcazetlerini aldıktan sonra vedalaşmak için hocalarına giderler. Hocaya en yakın Mustafa oturmaktadır. Sonra Halil ve Musa. Hoca Efendi sorar,

-Oğlum Mustafendi ne yapmak niyetindesin?

- Hocam müderrisliği seviyorum. Köyüme gidip medrese açmak ve öğ-

rendiklerimi öğretmek arzusundayım.

-Halil Efendi sen?

(5)

- Hocam, müftülüğü seviyorum. Müftü olmak en büyük arzumdur.

-Musa Efendi oğlum, ya sen?

- (Biraz gururla) Hocam bunun müderris, bunun da müftü olduğu yer- de benim de Şeyhülislam olmam lazım.

Burdur'dan ayrılırlar. Musa Efendi Yatağan'a gelmiş, medrese faaliyete

geçmiş (1771-177.2). Halil Efendi Müftü olmuş, Musa Efendi hiçbir şey olamamış. Çukurköyöe medrese açmış hiç talebe gelmemiş, müftülüğe

müracaat etmiş vazife vermemişler. Bütün bunlar kendini hesaba çekme- ye sebep oluyor ve neticede Burdur'a büyük konuştuğunu anlıyor. Amasya

taraflarında şöhretini işittiği alim ve fazıl bir müderrise gitmek lüzumunu hissediyor, varıyor ve hiçbir şey bilmeyen bir molla gibi medreseye kaydo- luyor. Aradan iki üç ay geçiyor, diğer talebelere hocaya şunu sorun, hoca- ya bunu sorun demeye başlıyor. Hoca Efendi bir gün soru soran öğrenciyi çağırıyor,

"Bu soruları kimden öğreniyorsunuz?" diye soruyor, -Hocam, şu yeni gelen Musa Efendi var ya, o öğretiyor.

- Peki, sen git. Musa Efendiyi gönder. Musa Efendi geliyor.

- Musa Efendi, sen nerelisin?

- Denizliöenim Efendim.

-Maksadın nedir? Buraya beni imtihan etmeye mi geldin.

- Hayır Efendim, hayır duanızı almaya geldim. Der ve başından ge- çenleri anlatır. O sene icazet alan talebelerle icazet duasına iştirak etti- rilir ve Hoca Efendi'nin verdiği hediyelerle Denizli'ye döner. Pelitlibağ

Mahallesi'nde medreseye yerleşir. Talebenin dışında ikindi namazların­

dan sonra halka açık fıkıh sohbetleri de yapar. Sevilen ve sayılan bir insan-

dır. Hatta o zaman İstiklal Mahallesi'nin bulunduğu semtte oturan yerli Rumlardan bile dinleyicileri ve sevenleri bulunduğu anlatılmıştır. Musa Efendi, yaz ayları geldiğinde mollalarıyla Cankurtaran'a çıkar, kendi eliyle

diktiği çınarın altına çadır kurdurur ve orada ders okuturdu. Halen mev- cut olan büyük çınarın onun tarafından dikildiği söylenmektedir.

Musa Efendi 1839 da vefat ediyor ve ilbadı mezarlığına defnediliyor.

Halk arasında "Efendiler mezarlığı" denilen Müftüler ailesi kabristanında

metfundur. Vefatından sonra medreseyi kimin devam ettirdiği meçhuldür.

Ancak salnameden, emekli imamlardan Kanlıoğlu Süleyman Efendi'den

113

(6)

(vefatı 1976) ve Musa Efendi'nin kızı tarafından torunlarından Hacı Baki

Kaşlı'dan derlediğimiz bilgilere göre, damadı Pepeyi Ahmed Efendi ve to- runu Kara Mehmet Efendi bu vazifeyi devam ettirmiştir.

2. Veli Efetıdi Medresesi (Miiftiiler Medresesi)

Kayalık Medresesi'nde Salnameden anlaşıldığına göre, Kızılhisar­

Mustafa Paşa aslen Kaklık Dağdere Köyü'nden olan bir zat tarafından yaptırılmıştır. Medresenin ilk müderrisi, Müftüler Ailesi'nin büyük dede- lerinden Veli Efendi.

Veli Efendi medrese tahsili için önce Yatağan'a oradan Burdur'a gidiyor.

Epey bir zaman sonra Denizli'ye Musa Efendi medresesine geliyor. Musa Efendi ona : "Senin okuyacak zamanın geçmiş, var talebe okut:' diyor. O da Kayalık'taki bu yeni medresede vazifeye başlıyor. Vefat edince (1839), yerine oğlu Osman Efendi g~çiyor. Osman Efendi (1821-1896) ilk tah- siline Pelitlibağda Hadimi Ahmed Efendi medresesinde başlıyor, sonra Manisa'ya tahsilini tamamlamaya gidiyor. Tavaslı meşhur alim, müfessir

Kureyşizade Mehmet Feyzi Efendi, Tavas Uzun Pınardan Ali Efendi, Milli Mücadele'nin Çal Müftüsü İzzet Efendi'nin kardeşi Süllerli Mustafa Efen- dilerle birlikte Manisa Müftüsü Evliyaiade İbrahim Efendi'den okuyorlar.

Osman Efendi, babasının ölümü üzerine geri dönüyor ve babasının yerine medresedeki dersleri devam ettiriyor. (1864) yılından vefatına kadar da

aynı zamanda Müftülük vazifesini birlikte yürütüyor.

Osman Efendi, Denizli'de birçok müderris yetiştirmiş bir zattır. Hatta Denizli'de medreseler Müftü Osman Efendiden sonra yani 1880 yılların­

dan itibaren yaygınlaşmıştır da denilebilir. Üç defa icazet vermeye muvaf- fak olan Osman Efendi'nin icazet alan talebelerinin en meşhurları:

I. defa icazet alanlardan:

1-Darıverenli İsmail Efendi, 2-Zennecizade İsmail Efendi, 3- Gereli Mustafa Efendi, 4- Halil İbrahim Efendi.

II. defa icazet alanlardan:

1-Kendi oğlu Tahir Efendi,

(7)

2-Süllerli Mustafa Efendi, 3-Hafız Sadık Efendi.

III. defa icazeti ala11larda11:

1- Kendi oğlu Ahmed Hulusi Efendi, 2- Erzurumlu Mustafa Efendi, 3- Ekmekçizade Mehmet Efendi, 4-Dağıstanlı Mustafa Efendi.

İlerde görüleceği gibi bu zatlar her biri birer medrese kurmuşlardır.

Osman Efendi'nin Haziran 1896 yılmda vefatı üzerine yerine oğlu Tahir Efendi müderris ve Müftü olarak vazifeyi devam ettiriyor. Müftü Tahir Efendi icazetini babasmdan almış ve 22 yaşında bu makama seçilmiş bir

zattır. Çok dikkatli ve bilhassa fıkıh ilmini iyi bilen bir kimse olması se- bebiyle mutasarrıf Muharrem Paşa yapılacak işlerde kendisi ile istişarede

bulunurdu. Tahir Efendi de icazet vermeğe muvaffak olmuş bir zattır. Tes- pit edebildiğimiz icazeti talebesi merkez Göveçlik Köyü'nden Veli Efendi

Hoca'dır. Tahminen 1905 yılında, yani Tahir Efendi'nin vefatından on üç sene önce icazet almıştır.

Tahir Efendi'nin vefatından sonra (1918} kardeşi Ahmet Hulusi Efendi vazifeyi devralmış, (3 Mart 1924)'te Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkıncaya

kadar hem müderris hem müftü, bu kanundan itibaren vefat tarihi olan 22 Kasım 193l'e kadar da müftü olarak görev devam ettirmiştir. Ahmed Hulusi Efendi sadece ruhi ve manevi sahada değil, milli cephelerin ku-

rulmasında da öne geçmiş, 1919'da 58 yaşında olmasına rağmen, Denizli merkez ve kazalarındaki teşkilatı kurmuş ve her bölümü ile kendine ye- terli adeta müstakil bir devlet kurmuştur. Müftüler Ailesi'nden son müftü olarak avukat Mahir Müftülerin babası Musa Kazım Efendi (1883-1943}

on iki sene daha bu hizmeti devam ettirmiştir.

Kaynaklar

• 50. yıl Denizli il Yıllığı, Denizli 1973

• Pars Tuğlacı, Osmanlı Şehirleri lsL 1985

• MaarifNez.areti Salnamesi, 1318/(1900)

• Feyzi Müftüler, Müftü Ahmet Hulusi Ef. oğlu

Hacı Baki Kaşlı, Mehmet Fahreltin Ef. Oğlu

115

(8)

Müftüler Medresesinden

Yetişen Hocaların Açtığı

Medreseler

1. Darıverenli İsmail Efendi Medresesi

Kiremitçi Mahallesi'nde açılmıştır. Darıverenli Hoca ismiyle maruf İs­

mail Hakkı Efendi (1856-1918) tarafından devam ettirilmiştir.

2. Zenneci Zade İsmail Efendi Medresesi:

1799 yılında Şeyh Abdullah Efendi tarafından açılan medresedir. Müf- tü Osman Efendi'den icazet aldıktan sonra Zennecizade İsmail Efendi

tarafından devam ettirilmiştir.

3. Gereli Mustafa Efendi Medresesi

O zamanki adıyla Molla Bağı denilen ve şimdi Belediye Kültür ve Sa,- nat Merkezi'nin bulunduğu binanın olduğu yerde açılmış bir medresedir.

Müftü Osman Efendi'nin talebelerinden Gereli Mustafa Efendi tarafından açılmış, oğlu Esat Efendi tarafından devam ettirilmiştir. Esat Efendi, De- mirci olayında şehit edilmiştir.

4. İbrahim Efendi Medresesi

Sırakapı Mahallesi'nde açılmıştır. Müftü Osman Efendiden icazetli Bul- gurcuzade Hacı Halil İbrahim Efendi ve damadı İbrahim Efendiler devam

ettirmiştir. Bulgurcu zade aynı zamanda iddiada Arapça ve hat dersleri

h.ocalığı da yapmıştır.

116

(9)

5. Fevzi Zade ft:'Iedresesi (Sadık Efendi Medresesi)

Dükkanönü Mahallesi'nde, Allı Camii'nin civarmda açılmış bir med- resedir. Müftü Osman Efendi'nin talebelerinden Hacı Hafız oğlu Sadık

Efendi müderrislik yapmıştır. 1924 yılında da vefat etmiştir.

6. Erzurumlu Mustafa Efeııdi Medresesi

Şu anda Fatih Kız Kur'an Kursu ve Müftülük binası olarak hizmet veren binadan biraz ilerde, Ticaret Lisesi'ne sapan sokağın başında bir medre- sedir. Mustafa Efendi'nin babası müderris Erzurumlu İsmail Efendi ta-

rafından yaptırılmış, onun vefatından ve oğlu Mustafa Efendi'nin Müftü Osman Efendi'den icazet almasından sonra Erzurumlu Mustafa Efendi diye bilinen bu zat tarafından devam ettirilmiştir. Mustafa Efendi 1891

yılında vefat etmiştir.

7. Ekmekçizade Medresesi

Saltak Mahallesi'nde açılmış bir medresedir. Katip Çelebi İlkokulu ile Ubeydullah Camii arasında bulunuyordu. Köse Hoca lakabıyla tanınan

müderrisi, Ekrnekçizade Mehmet Efendi 23-24 yaşlarından sonra ilme merak sarmış bir zattır. Müftü Osman Efendi'nin talebelerindendir.

8. Göveçlik Medresesi

Merkez Göveçlik. Köyü'nden Veli Efendi, Müftü Tahir Efendi'nin tale- besidir. 1903 yılında icazet almış, köyüne ve civarına hizmet etmiştir.

İsimleri Bilinen Diğer Medreseler:

1. Şirvanlı Medresesi/Musa Mahallesi'nde 2. Aksaraylı Medresesi/Musa Mahallesi'nde 3. Beyşehirli Medresesi/Uçancıbaşı Mahallesi'nde 4. Cebelizade Medresesi/Topraklık Mahallesi'nde 5. Kaymakçızade Medresesi/Hatipoğlu Mahallesi'nde 6. Hüseyin Efendi Medresesi/Pelitlibağ Mahallesi'nde 7. Hadimi Ahmed Efendi Medresesi/Pelitlibağ Mahallesi'nde

117

(10)

8. Küçük Şeyh Medresesi/Çaybaşı Mahallesi'nde

9. Hacı Kurra Medresesi/Gazallı(Gündoğdu) Mahallesi'nde 10. Haınitlioğlu Medresesi/Hacı Kaplan Mahallesi'nde

ı 1. Cezayirli Hoca Medresesi/Çatalçeşme Parkı'nın olduğu yer

12. Yalvaçlı zade Medresesi/Hacı Halil Bektaş Okulu'nda

13. Sinirci Medresesi/Hürriyet İlkokulu'nun yerinde

14. Hafız Şakir Efendi Medresesi/Delikliçınar Camii yakınında ıs. Dutlu Medrese/Kayalık Mahallesi-Hacı Kaplan Mahallesi arasında

16. Receb zade Medresesi/Topraklık Mahallesi'nde

ı 7. Sarıkeçili Medresesi/Topraklık Mahallesi'nde 18. ŞerifEfendi Medresesi/Topraklık Mahallesi'nde 19. Eski Müftü Medresesi/Eski Müftü Mahallesi'nde

118

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu şekilde Denizli Sancağı temsilcilerini Ankara'ya uğurlayan Müftü Ahmet Hulusi, 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılması üzerine de, aynı gün çektiği telgrafla Meclis

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha

Mustafâ Rûmî Efendi Dîvânı’ndaki dînî ve tasavvufî unsurları, bu unsurların işleniş tarzlarını, hangi amaçla ve hangi münasebetle kullanıldıklarını ortaya

La Porte etait passee dans la defensive, mais la Republique Polonaise avait elle - meme cesse de compter comme une puissance, "Le spectre de l'aneantissement menaçant depuis

Eğer bu kutsal ilkelere açıkça ters dü­ şen Özal’a karşı bu ilkeleri savunmak için açık mücadeleyi şimdi bulunduğu yol ayırımında göze alamazsa Yılmaz,

Marşı’mn bestesinin değiştirilmesi gönderilen yazılarda, müzikolog, konusunda yapacağı anketten tarihçi, toplumbilimci ve bürok- vazgeçen Kültür Bakanlığı,

er-Râzî’nin talebelerinden Tâcuddîn el-Urmevî (ö. İbn Sînâ’nın hacmi küçük olmasına rağmen kendi sahasında önemli bir yere sahip olan eseri,

44 Ayrıca Reisülküttab Mustafa Efendi’nin damadı Ahmed Resmî Efendi’nin (ö. 1783) de Hüseyin el- Mîmî’nin talebesi olduğu ve İstanbul’da ondan ilim tahsil ettiği